23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 15HAZİRAN2004SALI HABERLERİN DEVAMI TURKIYE Istanbul Edırne Kocaelı Ganakkale Izmir Manisa Aydın Denızlı PB PB PB PB B B B B 26 30 30 26 34 35 27 37 Zonguldak PB 23 Antalya Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskışehır Konya Sıvas PB PB PB PB PB PB B PB 23 24 23 24 29 27 31 26 Adana A 34 A 31 Kars Mersin Dıyarbakır Şanlıurfa Mardin Siırt Hakkâri Van A A A A A B PB 29 36 39 33 34 29 25 Yurdun kuzey ve doğu kesımlerı parçalı bulutlu, Doğu Anado- lu'nun kuzeydoğusu ıte Artvın çevrelerı sağa- nak ve gok gurultulu sağanak yağışlı. dığer yerler az bulutlu ve açık geçecek Havasıcaklı- ğı yurdun kuzey kesjm- lerınde bıraz azalacak Dığer yerlerde onemlı bır degışıklık olmaya- cak. DIS MERKEZLER Oslo Helsınkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Y Y Y B PB B B B 18 17 16 28 22 25 28 20 Berlın B 25 Moskova Y 18 Budapeşte B 26 Aşkabat Madrid B 27 Astana A 33 PB 27 Vıyana B 27 Taşkent B 34 Belgrad B 27 Bakû A 30 Sofya Roma B 25 Bişkek B 27 Y 27 Tiftis PB 17 Âtına PB 30 Kahıre A 36 Münıh B 26 Zürih B 24 Şam B 36 Parçalı bulutiu j Sıslı •"i Bulutlu ^ Çok bulutlu ı Yagmurlu a.°A»J> Kartı Sulu kar i Gofc gürültülü G U N C E L CÜIVEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada Istanbul'da aynı gün aynı koşuttaki kimi görüntü- ler; kimi konuşmalarda satır aralarına sıkıştınlan ifadeler, kalabalıkların eğilimlerini somut biçimde yansıtan hareketler... Olayların derininde kimi baş- ka türden hazıriıklan duyumsatıyor. Zana ve arkadaşlarına bölgede olağanüstü ilgi gösterilmesi çok doğal. Ne var ki, örneğin kardeş- likten, barıştan gereğinden fazla söz edildiğı bir mı- tinge gelen eski DEP milletvekillerinin degişık slo- ganlarla karşılanmalarına ne demeli? Barış mıtıngınde heyecanın Abdullah Öcalan slo- ganlarıyla doruğa çıkması, kalabalıklann Apo'ya af isteyen haykırışları, olası başka dayatmaların gün- deme geleceğını gösteriyor. Zana'laria birlikte Güneydoğu soaınu (nereye ka- dargıdeceği kestırilmeyen) sıyasal vetoplumsal açı- dan -orta ve uzun vadede- kimi yeni istekleri, yenı hareketleri içeren bir ivme kazanıyor. ••• Durum garip; Zana ve arkadaşlan tahliye edildi, dava devam ediyor. Suçlamalardan arınmış, beraat etmişler gibi; Za- na'lar devlet katında "hüsnü kabul" görüyor. RTE de Ankara'da olsaymış aynı şekilde hareket edermiş; Başbakan Vekili Abdullah Gül, Zana'ları kabul ediyor. Siyasal vetoplumsal görüş alışverişin- de bulunuyor. Oysa ilk belirtiler Apo; "Leyla ve Hatip benim tem- silcim" diyor. -Herhalde Brüksel'de büro açacaklar- Zana'ya dışanda görevi münasip görüyor. Hatip Dic- le ise "içeride çalışacak"m\ş. DEHAP Gertel Başkanı Tuncer Bakırhan, TC hü- kümetiyle PKK Kongra/GEL arasında ayrım yapmı- yor. PKK Kongra/GEL de hükümetle dıyalog istiyor. Oysa, medya ve hükümet: Zana ve arkadaşlan be- raat etmiş, Apo ile işbirliği yaparak teröre ve bölü- cülüğe hizmet ettiklerini kanıtlayan belgelerden ann- mış gibi davranıyor. • • • Üstelik Gül'le görüştükten bir gün sonra Diyar- bakır mıtinginde Zana'lardan Hatip Dicle bu hükü- mete sesleniyor: "Gölge etmeyin" diyor. Kürt hal- kının kendı kültürünü yaşatmayı bıldiğini söylüyor. Dicle'nin bir başka sapması (yoksa saptırması mı) var. Hatip Dicle, tmralı'dan avukatları aracılığıyla P- KK'ye yön veren, şimdilerde iç siyasette Kürt kozu- nu kullanmaya başlayan öcalan'ın bilinen marifet- lerıne bır yenisini ekliyor. Apo, sadece çoluk çocuk, kadın erkek katili de- ğilmiş. "Herkes biliyormuş". MeğerApo, "beşyıldır işlenen banş projesinin mimanymış". Ne yapmak gerekiyormuş bu projeyi yaşama ge- çirmek için? Genel af çıkarmalıymış bu hükümet. Genel af isteminin amacı dağdaki teröristi kazanmak mı? Tek hedefi var, suçlardan arınmış tertemiz bir in- san olarak Apo'nun Kürt siyasal hareketinın başına geçmesini sağiamak! Zana'ların Kürdistan dedikleri illerde mitinglerdü- zenlemeleri, konuşmalarındaki TC vatandaşlığına uyum gösteren ifadeler... Ister istemez akla bir baş- ka olasılığı getiriyor. Yeni girişimlere hazırlanmak için sanki zaman ka- zanmak istiyorlar. ••• Bır habere göre Avrupa Parlamentosu'ndaki mu- hafazakâr milletvekili sayısı 226'dan 300'ün üzeri- ne çıkıyor. Büyük desteğimiz Schröder yüzde 20'le- re düşüyor. Blair keza. Bizi AB içinde görmek istemeyen Alman muhafa- zakârları yüzde 45'lere yükseliyor. Genel açıdan bakıldığında; bu duaımu ve bu du- rumun getirdiği somut sonucu lehimize görmek ola- naksız. Üstelik seçim sonuçlan AB karannı etkileme- si açısından önem taşıyor. AP'deki tartışmaların alacağı yön, kuşkusuz, ller- leme Raporu'nu görüşecek olan hükümet ve devlet başkanlannın siyasi karannı etkileyecek. Kimileri genelde 70 milyon nüfuslu Müslüman Tür- kiye istemiyor. Kimileri de sort iki yıldaki politik yönelmelere bakarak, Le Figaro'nun yazdığı gibi, Ankara'yı Amerika'nın "Truva/4f/"görüyorlar. 2 Türk dcıhcı kaçınldı Haber Merkezi - I- rak'ta hafta sonu kaçın- lan 7 Türk'ün serbest bırakılmasının ardın- dan, bu kez de 2 Türk iş- çi kaçınldı. TIR şoforü BülentYanık'ın serbest bırakıldığı yolundaki haberler ise yalanlandı. Irak'ın Felluce kentin- deki ABD üssünde kli- ma tamiri yapan Kay- teks Limitet Şirketi'nde işçi olarak çalışan 26 ya- şındaki Murat Kızıl ve 27 yaşındaki Soner Ser- çaû'nın dün kaçınldık- lan bildirildi. Kayteks şirketi yetldlileri, 2 Türk işçinin serbest bırakıl- ması için görüşmelerin sürdüğünü söylediler. Bu arada Irak'ın Fel- luce kentinde geçen haf- ta kaçınldıktan sonra serbest bırakılan Meh- met Karakaya, Hayri Ekinci ve Ali Cesur da Adana'daki ailelerine kavuştular. Kendilerini ABD'li sanan Iraklı di- renişçilerin kafalarını kesmekle tehdit ettiğini anlatan işçiler, namaz kıhp Müslüman olduk- lannı ispatlayarak ölümden kurtulduklan- nı söylediler. AB'den silahlanma ajansı LÜKSEMBURG (AA) - AB, askeri gücü- nü arttırmak ve üye ül- keler arasında eşgüdü- mü geliştirmek için "si- lahlanma ajansı" kur- ma karan aldı. Lüksemburg'da top- lanan dışişleri bakanla- n, yıl sonuna kadar fa- aliyete geçirilmesi ö'n- görülen ajansın yasal çerçevesini belirlediler. Bakanlar, toplantıda "savunma. araştırma ve silahlanma alanın- daki kapasitenin arttı- rılması için" ajans ku- rulmasına yeşil ışık yaktılar. AB, ilk kez böyle bir yapıya kavu- şuyor. Ajansın, Avrupa- lılann askeri gücünü arttıracağı, üye ülkeler arasındaki eşgüdümü geliştireceği belirtiliyor. Silahlanma ajansının kurulması, AB'nin yenı savunma ve güvenlik politikası bakımından önemli bir aşamanın ge- çilmesi anlamına geli- yor. Ajans, yıllık yakla- şık 15 milyon Euro büt- çeye sahip olacak. Üye- ler, askeri projelerin yö- netimini ajansa bıraka- bilecek. Özkök, Jandarma Genel Komutanlığı'nın kuruluş yıldönümü törenine katıldı Irtica ve teröre geçit yok• Baştarafı 1. Sayfada Etkinliğın başında yıldönümü nedeniyle Cumhurbaşkanı, Baş- bakan ve Genelkurmay Başka- nı'nın gönderdiği mesajlar okun- du. Cumhurbaşkanı Ahmet Nec- det Sezer'in mesajmı şeref tri- bününde yer alan izleyicilerin ta- mamı alkışlarken Başbakan Re- cepTayyip Erdoğan'ın gönder- diği mesajı, komuta heyetinden yalnızca Ozkök alkışladı. Aynı durum geçen 19 MayısAtatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayra- mı'nda gençliğin Atatürk'e yanı- Şehit yakınlari: Apo'yu da serbest bırakacaklar ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Jandarma Genel Komutanlığı ve Jandarma Okullar Komutanlığı'mn ku- ruluş yıldönümünde şehitler için yapılan anıtın ziyareti sırasmda hükümete tepki yükseldi. Anıtı Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök ve kuvvet komutan- lanyla birlikte gezen jandar- ma şehitlerinin yakmları, es- ki DEP milletvekillerinin serbet bırakılmalan nedeniy- le hükümeti eleştirdi. Özkök, DEP'li milletvekillerinin tahliyesine tepki gösteren bir şehit yakımnı alnından öptü. Eski DEP milletvekillerinin tahliye edilmelerini protesto eden şehit yakınlan, " Yakında Apo'yu da ser- best bırakacaklar. Hak- kımızı helal etmiyoruz" diye tepki gösterdiler. tını bir imam hatiplinin okuması sırasında da yaşanmıştı. Özkök, Jandarma Genel Ko- mutanı Orgeneral Şener Eruy- gur'a gönderdiği mesajda, deği- şen dünya koşullannda tehdit al- gılamalannın da değiştığini ve yeni dönemde asimetrik tehditle mücadelede jandarmaya önemli görevler düştüğünü vurguladı. Ozkök, jandarmanın büyük bir özveri ile halkla ıç ıçe görev yap- tığını, TSK ile halk arasında bir "ara yüz" oluşturduğunu anlata- rak şu değerlendirmeyi yaptı: "Jandarma Genel Komutanlı- ğı'nın, yaşadığımız kaotik or- tamda da kendisine verilecek her türlü görevi, Atatiirk ilke ve devrimlerinin yol gösterici- liğinde, sahip olduğumuz viz- yon ışığında, bünyesindeki mo- dern teçhizat ve nitelikli lider personeliyle aynı azim ve ka- rarlılıkla yerine getireceğine olan inancım tamdır." Özkök, TSK'nin aynlmaz bir parçası olan jandarmanın milli dayanışma ve adalet anlayışı için- de, insan haklanna saygılı, Ata- Ankara'daki törende Jandarma Okullar Komutanlığı'nda öğre- nim gören öğrenciler gösteri yaptı. (Fotoğraf: SERDAR ÖZSOY) türk milliyetçiliğine bağlı, de- mokratik, laik ve sosyal hukuk devleti olma niteliklerinin korun- ması için değerli hizmetler yap- tığım ve gerektığinde camnı feda ettiğini dile getirdi. Jandarmanın, terörle mücade- lenin yanı sıra irticai tehditle de mücadele kapsamında başanlı hizmetler yürüttüğünü vurgula- yan Özkök, son dönemde güven- lik güçlerine yönelik saldınlan yeniden başlatan bölücü teröre ve irticai çevrelere de şu sert mesa- jı verdi: "Terör eylemleri ile bir yere varılamayacağı yakın tari- himizde anlaşılmış olmakla be- raber, ülkemizin büyük zorluk- larla karşı karşıya olduğu bu dönemde, kanlı eylemlerine ye- niden başlayarak devletimizi güçsüzleştirebileceğini hesap- layan bölücü terör örgürüne ve sinsi eylemlerini ısrarla sürdü- ren irticai kesimlere karşı T- SK, iç ve dış söylemlerin etki- sinde kalmaksızın mücadelesi- ni her zamanki azim ve karar- lılığıyla sürdürecek ve bu çaba- ları sonuçsuz bırakacakrır." İstanbul'da da tören Jandarma Teşkilatı'nın 165. kuruluş yıldönümü nedeniyle Is- tanbul'da bir tören düzenlendi. Maslak II Jandarma Komutanlı- ğı'nda düzenlenen törende konu- şan Istanbul Jandarma Böige Ko- mutanı Tuğgeneral Halil Helva- cıoğlu, ulusun bağnndan çıkan kahraman ve fedakâr jandarma- nın, bugün olduğu gibi bundan sonra da Cumhuriyet, Atatürk il- ke ve inkılaplanna ve milli bütün- lüğe kastedecek her türlü tehli- keye karşı koymaya kararlı oldu- ğunu söyledi. Yeni 400 trilyon aramyor MEB, 2005-2006 yılından itibaren ilköğretim müfredatını değiştirerek ders kitaplanru yenileyecek. Özel yayınevlerine bastınlan 150 milyonu aşkın ders kitabı rafa kalkacak AYKUT KÜÇÜKKAYA AKP'nin iktıdara gelmesinin ardından Milli Eğitim Bakanlı- ğı'nın (MEB), ilkini geçen yıl gerçekleştirdiği bedava kitap iha- lesi yaklaşık "400 trilyonluk fı- yaskoya" dönüştü. ME'B, "2005- 2006" yılından itibaren "ilköğ- retim müfredatını" tümden de- ğiştirerek, ilköğretimde okutulan "ders kitaplannı" yenileyecek. Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in "ilköğretimde devrim niteliğinde değişiklik" diye açıkladığı uygulamayla özel ya- yınevlerine bastınlan ve yine özel şirketlerce dağıtılan "150 milyo- nu" aşkın ders kitabı böylece ra- fa kalkacak. Devlete maliyeti yakJaşık 400 trilyonu bulacak ders kitaplannın 1 yıllık ihale sü- reci kısaca şöyle gelişti: • MEB, ilkini geçen yıl ger- çekleştirdiği bedava kitap ihale- sine, "müfredatların yenilene- memesi" nedeniyle bu yıl da başvurdu, bu kapsamda 170 tril- yonluk bir bütçe ayırdı. MEB, 31 Mayıs 2004 tarihinde bedava ders kitaplan için ihaleye çıktı. Kon- sorsiyum oluşturmanın yasak ol- duğu belirtilen ihaleye 7 yayıne- vinin çatısı altında 56 yayınevi iş ortaklığı yaparak girdı. îhale Ko- misyonu, ilköğretim öğrencileri- ne 2004-2005 eğitim-öğretim yı- lında ücretsiz dağıtılacak ve özel sektörün basacağı "62.5 mil- yon" ders kıtabını KDV dahil "114.2 trilyon" liraya ihale etti. 250 trllyon alrtarılıyor • Böylece 2003 ve 2004 'te ya- pılan ikı üıaleyle özel yayınevle- rine yaklaşık 250 trilyon lira ak- tanlmış olacak. Ancak ihalenin maliyeti bununla bitmiyor. Özel yayrnevleri bastıklan ki- taplan Türkiye genelinde belirle- nen 136 ayn depoya teslim edi- yor. MEB bir de "dağıtım ihale- sine" çıkıyor. Dağıtım fırmalan, bu depolardaki kitaplan okullara teslim ediyor. thalelere ek olarak MEB kendi matbaalannda da bu yıl için 19 milyon adet kitap da- ha basacak. Böylelikle MEB sa- dece önümüzdeki yıl toplam 81.5 milyon kitap dağıtmış olacak. Bakan Çelik, 2 yılda yapılan i- ld ihalenin ardından önceki gün "ilköğretim müfredatında dev- rim" nitelemesiyle açıklamalar- da bulundu. Çelik'in açıklaması- nın "ders kitaplan"yla ilgili bö- lümü şöyle. "İlköğretim müfre- datını, yöntemini tepeden tır- nağa dünya standartlanna ula- şacak şekilde yeniliyoruz. 2005- 2006 yılından itibaren ders ki- taplan dahil bu manada ilköğ- retimde devrim mahiyetinde bir hazırlıkla kamuoyunun önüne çıkıyoruz." Eğitimcllerden tepki Müfredat değişimini bu yıla yetiştiremeyen, buna karşın aynı kitaplar için ikinci kez ihaleye çı- kan Çelik yönetimindeki MEB, 2 yılda 150 milyon kitabı rafa kal- dırmış olacak. Geçen yılki mev- cut kitaplardan vazgeçilerek bu yıl yeniden ihaleye çıkılması eği- timcilerin tepkisim çekiyor. Eği- timciler tepkilerini, "Tebliğler Dergisi'nde yayımlanan ders kitaplannda bu yıl değişiklik yok. Öğrencilerin ellerindeki kitaplann birçoğunun yıpran- madığı bir gerçek. Bakanlığın dolaplarında da kitaplar bu- lunduğu belirtilmekte. Geçen yıl okutulan kitaplann okul müdürlüklerince toplatılması için çalışma yaptınlmamıştır" sözleriyle dile getiriyor. Türkiye Yayıncılar Birliği de, "devletin ders kitaplannın basımım özel sektöre devretmesini" istiyor. TürkiyeYayıncılık Kurultayı'nın Sonuç Bildırgesi'nde bu konuya atıfta bulunuluyor. Bildirgenin 5. maddesi şöyle: "tlköğretim ve lise ders kitaplannın yayını özel sektöre bırakıimalı, devlet haksız rekabete girmemelidir." Öğrenciler 13 Eylül'de ders başı yapacak Eyüboğlu: Tatilin her gününü planlayın Okullardakarne günü En güzel hediye: İlgi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ilk ve ortaöğretim kurumlarmda öğrenim gören yaklaşık 14 milyon öğrenci, bugün karne alacak. Öğrenci- ler 3 aylık tatilin ardından 13 Eylül'de ders başı yapacak. ilköğretim okullanndaki 10 milyon 479 bin ve ortaöğretim okullanndaki 3 milyon 593 bin öğrenci, eğitim-öğretim yılı- mn yorgunluğunu yaklaşık 3 aylık tatil süresince atmaya ça- lışacak. Milli Eğitim Bakanlı- ğı bünyesinde görev yapan 557 bin öğretmen de yaz tati- linde, ders yılının yorgunluğu- nu atacak. Oğretmenler, her yıl olduğu gibi bu yıl da hizmet içi eğitim çalışmalanna katıldık- tan sonra tatile başlayabilecek. Tatile smav heyecanıyla gi- recek olan ilköğretim ve lise son sınıf öğrencileri, yazın bir kısmını smavlara girerek ve sonuçlan bekleyerek geçire- cek. Fen, Anadolu ve bazı meslek liseleri, sosyal bilim- ler liseleri ile Polis Koleji ve Devlet Parasız Yatılı okullan için önceki gün yapılan sınav- da ter döken öğrenciler, smav sonuçlanm beİdeyecekler. Li- se son sınıf öğrencileri de pa- zar günü ÖSS'ye girecekler. Üniversitelerin yabancı dil ile ilgili bölümlerinde öğrenim görmek isteyen öğrenciler de 27 Haziran Pazar günüYaban- cı Dil Sınavı'na katılacak. So- nuçlar temmuz ayının son haf- tasında açıklanacak. Eğitim Senisi - Özel Kül- tür Okullan rehberlik uzmanı psikolog Nilüfer Eyüboğlu. çocuklara verilecek en güzel tatil hediyesinin, onlara ilgi göstermek ve zaman ayırmak olduğunu söyledi. Eyüboğlu, çocuklannın tatili iyi değer- lendirmesini isteyen anne-ba- balara şu önerilerde bulundu: • Her günü planlayın. Plan- lama işine çocuğunuzu da ka- tın. Günü planlarken, eğlence- ye, gezmeye, oyuna, ders tek- ranna zaman ayınn. %/ Ders, özel programlar ya da etkinlikler için oturduğu- nuz yerde olanaklan araştınn. ^ Çocuğunuz bazı günler hiçbirşey yapmadan geçirmek isterse izin verin. \/ TV izlemeyi kısıtlayın. • Arkadaşlanyla birlikte olması için ortam hazırlayın. *^ tşten döndüğünüzde ço- cuğunuzla gün içinde neler yaptığını paylaşm, konuşun. Eyüboğlu, "kötü karne" getiren çocuklann ailelerine ise şu uyanlarda bulundu: ı/Bazı derslerin notlan bek- lediğiniz gibi değilse, çocuğu- nuzu hemen yargılamayın. */ Karneyi değerlendirir- ken, çocuğun kişiliğini zedele- yecek konuşmalardan kaçının. ^ Başansızhk nedenlerini çocuğunuzla birlikte araştınn. i/ Çahşmasını etkileyen faktörleri gözden geçirin. */ Uygun çözüm yollanm bulmaya çalışın. GUNDEM MUSTAFA BALBAY I Baştarafı 1. Sayfada nüstü kurultaylardan birinin daha yapılacağını açıkladı. 3Temmuz 2004'te CHP'nin "sözdinlemeyen" mil- letvekillerinin durumunun görüşüleceği ve genel baş- kan için güvenoylamasının yapılacağı olağanüstü ku- rultay var. önce şu noktanın altını çizelim: 3 Temmuz'a giden yolda ve sonrasında bir süre da- ha CHP'nin içi konuşulacak. Biz bu köşede, haklı ta- raf haksız taraf diye değil de, şu dogru şu yanlış yak- laşımını sergileyeceğiz. Kendimizce gördüklerimizi taraf olma kaygısı gütmeden aktarmaya çalışacağız. Zaten Ankara'daki siyasi havayı aktaran haberleri- mizde de solun "tarafı" değil, "zemini" olmaya özen gösteriyoruz. Bu kaygılarla 28 Mart yerel seçimlerinin öncesin- de başlayan süreci maddeleyelim: 1 - CHP'de 28 Mart seçimleri için çalışmalar sürer- ken hatırı sayılır bir grup partili 28 Mart'a değil 29 Mart'a hazırlandı. Bunu, o dönemde de üzerine ba- sa basa vurguladık. Hal böyle olunca, 28 Martçılar- la 29 Martçıların arası açıldı. Yerel seçimlerden son- ra düğmeye basan 9'ların tek haneli rakamda kalma- sı bunun sonucuydu. 2- Yerel seçimler CHP açısından bir hezimet ola- rak görülemezdi. Ancak hiçbir şey yokmuş, her şey yolundaymış gibi de davranılamazdı. İlk çıkışı yapan- lar birinci şıkkı, genel merkez ikinci şıkkı seçince, ay- rılık uçuruma dönüşmeye başladı. Parti içinde birbi- rinden bağımsız gruplar Ankara'da ve Anadolu'da ayn toplantılar yaparak "Kiminle gider bilmiyomz a- ma, Baykal'la gitmez" nakaratlan söylediler. 3- Ayn sesler usul usul bir araya geldi. 9'lar, 30'lar oldu... Baykal'ın sert çıkışıyla birlikte sayı dalgalan- maya geçti. Yan yana gelen muhalif grupların belki de tek ortak özelliği şuydu: Anti-Baykalcı olmak! Kavgayı çıkaran kim? 4- Baykal, parti içi muhalefetin başlattığı imza kam- panyasının tüzük değişikliği istemi için gerekli raka- ma ulaşacağını görünce ön almayı yeğledi. Dün Is- tanbul CHP II Merkezi'nde bir basın toplantısı düzen- leyerek işte meydan dedi. Bu aşamadan sonra gün- demi belirleme yetkisi Baykal'ın. 5- Yapılan açıklamalara göre, 3 Temmuz kurulta- yından önce muhalif milletvekillerinin tavırlarının onaylanmadığı kararı çıkacak. Ardından da delege- ye Baykal'a güveniyor musunuz sorusu yöneltilecek. Bizim tanıdığımız Baykal, kurultayın sonucunu gör- meseydi bu adımı atmazdı. 6- Baykal'ın temel tezi şu: "Kavgalı eve kız vermezler, kavgalı partiye oy ver- mezlert" Bir partinin kamuoyu gözünde puan toplamasını sağlayan unsurlardan biri iç düzenidir. Buna evet. Ancak, Baykal'la kavgaya hazırlananların önemli bir bölümü, 3 Kasım 2002 seçimleri sürecinde ve önce- sinde "en Baykalcı" olarak adlandırılanlar. Demek ki, kavgayı kesmek için sadece bana en bağlı olanlar milletvekili olmalı demek yetmiyor. Bay- kal'ın 3 Temmuz sürecinde bunu dikkate alması, Ana- dolu'daki "Itaat eken, isyan biçer" sözünü unutma- ması gerekiyor! 7- Bu kurultaydan Baykal güçlenerek çıkabilir. An- cak, CHP güçlenerek çıkabilir mi? Sola gönül verenlerin, Türkiye AKP'ye muhtaç ha- le gelmemeli diyenlerin, Anadolu'nun çok büyük bir bölümünün benimsediği Atatürk devrimlerini siyasi alanda da güçlü savunmak gerekir diye düşünenle- rin başlıca kaygısı bu. CHP'nin güçlenmesi... AKP'ye kayıtsız şartsız teslim olmuş kesimlerin gi- riştiği psikolojik savaşın bir unsuru da AKP'ye seçe- nek olabilecek partileri yıpratmak! Onlara CHP'nin içinden de yardım eden çıkarsa, işin sonu nereye varır? CHP sadece CHP Genel Merkezi'nden, genel mer- keze muhalefet edenlerden ibaret değil... Herkesin bu bilinçle hareket etmesi gerekiyor... ankcum o cumhuriyet.com.tr AL GÖZİFM SEYREYLE IŞIL ÖZGENTÜRK Denidn ortasında kendimiçizdim I Baştarafı Arka Sayfada Olcay Yazıcı önce bu beş yüz tablodan bir kıs- mını Psikiyatri Klini- ği'nin duvarlanna ası- yor ve birden o soguk duvarlar şenleniyor, her görenin hayranhkla baktığı bir resim sergisi oluyor her yer, kırk yılın emeği ışıldıyor. Elbette böylesine bir emek için Psikiyatri Kliniği'nin duvarlan yeterli değil. Bu resimleri herkes gör- meli, herkes "deli diye küçümsediklerinin " bambaşka bir kınlmada, bambaşka güzelliklere doğru biraz ürkütücü a- ma çok öğretici bir yol- culuğa çıktıklannı bil- meli. Burada Borusan Hol- ding Kurucu Başkanı Asım Kocabıyık devre- ye ginyor ve kırk yıl bo- yunca Prof. Dr. Süley- man Velioğlu'nun has- talanyla birlikte büyük bir sabır ve inatla oluş- turduklan tablolar önce sergileniyor, ardından işte bir kitap olup bana ulaşıyor. Kitapta 190 örnek re- sim var. Bir kısmı arka- daşım Şafak'ın çocuk resimleri gibi neşe için- de, rengârenk. Bazılan ölesiye kederli, ölesiye umutsuz. Bir balığm tüm denizi kucaklayıp gökyüzüne görürdüğü bir resim var ki, kıvrak- lığıyla sanki bütün dün- yayı anlatıyor. Mahşe- rin dört atlısı ise bir us- ta ressamın elinden çık- mış gibi, gövde başlı- ğmdaki resimler ise be- ni taşıdıklan hüzün açı- sından perişan etti ve geldim "Denizin Orta- sına Çizdim Kendimi" adını taşıyan resme. Şöyle dedim kendi ken- dime: "Kendimi, böyle çizmek isterdim, deni- zin ortasında..." isilozgenturk@superonline.com
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear