Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 15HAZİRAN2004SALI
HABERLERİN DEVAMI
TURKIYE
Istanbul
Edırne
Kocaelı
Ganakkale
Izmir
Manisa
Aydın
Denızlı
PB
PB
PB
PB
B
B
B
B
26
30
30
26
34
35
27
37
Zonguldak PB 23 Antalya
Sinop
Samsun
Trabzon
Giresun
Ankara
Eskışehır
Konya
Sıvas
PB
PB
PB
PB
PB
PB
B
PB
23
24
23
24
29
27
31
26
Adana A 34
A 31 Kars
Mersin
Dıyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siırt
Hakkâri
Van
A
A
A
A
A
B
PB
29
36
39
33
34
29
25
Yurdun kuzey ve
doğu kesımlerı parçalı
bulutlu, Doğu Anado-
lu'nun kuzeydoğusu ıte
Artvın çevrelerı sağa-
nak ve gok gurultulu
sağanak yağışlı. dığer
yerler az bulutlu ve açık
geçecek Havasıcaklı-
ğı yurdun kuzey kesjm-
lerınde bıraz azalacak
Dığer yerlerde onemlı
bır degışıklık olmaya-
cak.
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsınkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
Y
Y
Y
B
PB
B
B
B
18
17
16
28
22
25
28
20
Berlın B 25 Moskova Y 18
Budapeşte B 26 Aşkabat
Madrid B 27 Astana
A 33
PB 27
Vıyana B 27 Taşkent B 34
Belgrad B 27 Bakû A 30
Sofya
Roma
B 25 Bişkek B 27
Y 27 Tiftis PB 17
Âtına PB 30 Kahıre A 36
Münıh B 26 Zürih B 24 Şam B 36
Parçalı bulutiu j Sıslı •"i Bulutlu ^ Çok bulutlu ı Yagmurlu a.°A»J>
Kartı Sulu kar i Gofc gürültülü
G U N C E L CÜIVEYT ARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
Istanbul'da aynı gün aynı koşuttaki kimi görüntü-
ler; kimi konuşmalarda satır aralarına sıkıştınlan
ifadeler, kalabalıkların eğilimlerini somut biçimde
yansıtan hareketler... Olayların derininde kimi baş-
ka türden hazıriıklan duyumsatıyor.
Zana ve arkadaşlarına bölgede olağanüstü ilgi
gösterilmesi çok doğal. Ne var ki, örneğin kardeş-
likten, barıştan gereğinden fazla söz edildiğı bir mı-
tinge gelen eski DEP milletvekillerinin degişık slo-
ganlarla karşılanmalarına ne demeli?
Barış mıtıngınde heyecanın Abdullah Öcalan slo-
ganlarıyla doruğa çıkması, kalabalıklann Apo'ya af
isteyen haykırışları, olası başka dayatmaların gün-
deme geleceğını gösteriyor.
Zana'laria birlikte Güneydoğu soaınu (nereye ka-
dargıdeceği kestırilmeyen) sıyasal vetoplumsal açı-
dan -orta ve uzun vadede- kimi yeni istekleri, yenı
hareketleri içeren bir ivme kazanıyor.
•••
Durum garip; Zana ve arkadaşlan tahliye edildi,
dava devam ediyor.
Suçlamalardan arınmış, beraat etmişler gibi; Za-
na'lar devlet katında "hüsnü kabul" görüyor.
RTE de Ankara'da olsaymış aynı şekilde hareket
edermiş; Başbakan Vekili Abdullah Gül, Zana'ları
kabul ediyor. Siyasal vetoplumsal görüş alışverişin-
de bulunuyor.
Oysa ilk belirtiler Apo; "Leyla ve Hatip benim tem-
silcim" diyor. -Herhalde Brüksel'de büro açacaklar-
Zana'ya dışanda görevi münasip görüyor. Hatip Dic-
le ise "içeride çalışacak"m\ş.
DEHAP Gertel Başkanı Tuncer Bakırhan, TC hü-
kümetiyle PKK Kongra/GEL arasında ayrım yapmı-
yor. PKK Kongra/GEL de hükümetle dıyalog istiyor.
Oysa, medya ve hükümet: Zana ve arkadaşlan be-
raat etmiş, Apo ile işbirliği yaparak teröre ve bölü-
cülüğe hizmet ettiklerini kanıtlayan belgelerden ann-
mış gibi davranıyor.
• • •
Üstelik Gül'le görüştükten bir gün sonra Diyar-
bakır mıtinginde Zana'lardan Hatip Dicle bu hükü-
mete sesleniyor: "Gölge etmeyin" diyor. Kürt hal-
kının kendı kültürünü yaşatmayı bıldiğini söylüyor.
Dicle'nin bir başka sapması (yoksa saptırması mı)
var. Hatip Dicle, tmralı'dan avukatları aracılığıyla P-
KK'ye yön veren, şimdilerde iç siyasette Kürt kozu-
nu kullanmaya başlayan öcalan'ın bilinen marifet-
lerıne bır yenisini ekliyor.
Apo, sadece çoluk çocuk, kadın erkek katili de-
ğilmiş. "Herkes biliyormuş". MeğerApo, "beşyıldır
işlenen banş projesinin mimanymış".
Ne yapmak gerekiyormuş bu projeyi yaşama ge-
çirmek için? Genel af çıkarmalıymış bu hükümet.
Genel af isteminin amacı dağdaki teröristi kazanmak
mı? Tek hedefi var, suçlardan arınmış tertemiz bir in-
san olarak Apo'nun Kürt siyasal hareketinın başına
geçmesini sağiamak!
Zana'ların Kürdistan dedikleri illerde mitinglerdü-
zenlemeleri, konuşmalarındaki TC vatandaşlığına
uyum gösteren ifadeler... Ister istemez akla bir baş-
ka olasılığı getiriyor.
Yeni girişimlere hazırlanmak için sanki zaman ka-
zanmak istiyorlar.
•••
Bır habere göre Avrupa Parlamentosu'ndaki mu-
hafazakâr milletvekili sayısı 226'dan 300'ün üzeri-
ne çıkıyor. Büyük desteğimiz Schröder yüzde 20'le-
re düşüyor. Blair keza.
Bizi AB içinde görmek istemeyen Alman muhafa-
zakârları yüzde 45'lere yükseliyor.
Genel açıdan bakıldığında; bu duaımu ve bu du-
rumun getirdiği somut sonucu lehimize görmek ola-
naksız. Üstelik seçim sonuçlan AB karannı etkileme-
si açısından önem taşıyor.
AP'deki tartışmaların alacağı yön, kuşkusuz, ller-
leme Raporu'nu görüşecek olan hükümet ve devlet
başkanlannın siyasi karannı etkileyecek.
Kimileri genelde 70 milyon nüfuslu Müslüman Tür-
kiye istemiyor.
Kimileri de sort iki yıldaki politik yönelmelere
bakarak, Le Figaro'nun yazdığı gibi, Ankara'yı
Amerika'nın "Truva/4f/"görüyorlar.
2 Türk dcıhcı kaçınldı
Haber Merkezi - I-
rak'ta hafta sonu kaçın-
lan 7 Türk'ün serbest
bırakılmasının ardın-
dan, bu kez de 2 Türk iş-
çi kaçınldı. TIR şoforü
BülentYanık'ın serbest
bırakıldığı yolundaki
haberler ise yalanlandı.
Irak'ın Felluce kentin-
deki ABD üssünde kli-
ma tamiri yapan Kay-
teks Limitet Şirketi'nde
işçi olarak çalışan 26 ya-
şındaki Murat Kızıl ve
27 yaşındaki Soner Ser-
çaû'nın dün kaçınldık-
lan bildirildi. Kayteks
şirketi yetldlileri, 2 Türk
işçinin serbest bırakıl-
ması için görüşmelerin
sürdüğünü söylediler.
Bu arada Irak'ın Fel-
luce kentinde geçen haf-
ta kaçınldıktan sonra
serbest bırakılan Meh-
met Karakaya, Hayri
Ekinci ve Ali Cesur da
Adana'daki ailelerine
kavuştular. Kendilerini
ABD'li sanan Iraklı di-
renişçilerin kafalarını
kesmekle tehdit ettiğini
anlatan işçiler, namaz
kıhp Müslüman olduk-
lannı ispatlayarak
ölümden kurtulduklan-
nı söylediler.
AB'den silahlanma ajansı
LÜKSEMBURG
(AA) - AB, askeri gücü-
nü arttırmak ve üye ül-
keler arasında eşgüdü-
mü geliştirmek için "si-
lahlanma ajansı" kur-
ma karan aldı.
Lüksemburg'da top-
lanan dışişleri bakanla-
n, yıl sonuna kadar fa-
aliyete geçirilmesi ö'n-
görülen ajansın yasal
çerçevesini belirlediler.
Bakanlar, toplantıda
"savunma. araştırma
ve silahlanma alanın-
daki kapasitenin arttı-
rılması için" ajans ku-
rulmasına yeşil ışık
yaktılar. AB, ilk kez
böyle bir yapıya kavu-
şuyor. Ajansın, Avrupa-
lılann askeri gücünü
arttıracağı, üye ülkeler
arasındaki eşgüdümü
geliştireceği belirtiliyor.
Silahlanma ajansının
kurulması, AB'nin yenı
savunma ve güvenlik
politikası bakımından
önemli bir aşamanın ge-
çilmesi anlamına geli-
yor. Ajans, yıllık yakla-
şık 15 milyon Euro büt-
çeye sahip olacak. Üye-
ler, askeri projelerin yö-
netimini ajansa bıraka-
bilecek.
Özkök, Jandarma Genel Komutanlığı'nın kuruluş yıldönümü törenine katıldı
Irtica ve teröre geçit yok• Baştarafı 1. Sayfada
Etkinliğın başında yıldönümü
nedeniyle Cumhurbaşkanı, Baş-
bakan ve Genelkurmay Başka-
nı'nın gönderdiği mesajlar okun-
du. Cumhurbaşkanı Ahmet Nec-
det Sezer'in mesajmı şeref tri-
bününde yer alan izleyicilerin ta-
mamı alkışlarken Başbakan Re-
cepTayyip Erdoğan'ın gönder-
diği mesajı, komuta heyetinden
yalnızca Ozkök alkışladı. Aynı
durum geçen 19 MayısAtatürk'ü
Anma Gençlik ve Spor Bayra-
mı'nda gençliğin Atatürk'e yanı-
Şehit yakınlari:
Apo'yu da serbest
bırakacaklar
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Jandarma Genel
Komutanlığı ve Jandarma
Okullar Komutanlığı'mn ku-
ruluş yıldönümünde şehitler
için yapılan anıtın ziyareti
sırasmda hükümete tepki
yükseldi. Anıtı Genelkurmay
Başkanı Orgeneral Hilmi
Özkök ve kuvvet komutan-
lanyla birlikte gezen jandar-
ma şehitlerinin yakmları, es-
ki DEP milletvekillerinin
serbet bırakılmalan nedeniy-
le hükümeti eleştirdi. Özkök,
DEP'li milletvekillerinin
tahliyesine tepki gösteren bir
şehit yakımnı alnından öptü.
Eski DEP milletvekillerinin
tahliye edilmelerini protesto
eden şehit yakınlan,
" Yakında Apo'yu da ser-
best bırakacaklar. Hak-
kımızı helal etmiyoruz"
diye tepki gösterdiler.
tını bir imam hatiplinin okuması
sırasında da yaşanmıştı.
Özkök, Jandarma Genel Ko-
mutanı Orgeneral Şener Eruy-
gur'a gönderdiği mesajda, deği-
şen dünya koşullannda tehdit al-
gılamalannın da değiştığini ve
yeni dönemde asimetrik tehditle
mücadelede jandarmaya önemli
görevler düştüğünü vurguladı.
Ozkök, jandarmanın büyük bir
özveri ile halkla ıç ıçe görev yap-
tığını, TSK ile halk arasında bir
"ara yüz" oluşturduğunu anlata-
rak şu değerlendirmeyi yaptı:
"Jandarma Genel Komutanlı-
ğı'nın, yaşadığımız kaotik or-
tamda da kendisine verilecek
her türlü görevi, Atatiirk ilke
ve devrimlerinin yol gösterici-
liğinde, sahip olduğumuz viz-
yon ışığında, bünyesindeki mo-
dern teçhizat ve nitelikli lider
personeliyle aynı azim ve ka-
rarlılıkla yerine getireceğine
olan inancım tamdır."
Özkök, TSK'nin aynlmaz bir
parçası olan jandarmanın milli
dayanışma ve adalet anlayışı için-
de, insan haklanna saygılı, Ata-
Ankara'daki törende Jandarma Okullar Komutanlığı'nda öğre-
nim gören öğrenciler gösteri yaptı. (Fotoğraf: SERDAR ÖZSOY)
türk milliyetçiliğine bağlı, de-
mokratik, laik ve sosyal hukuk
devleti olma niteliklerinin korun-
ması için değerli hizmetler yap-
tığım ve gerektığinde camnı feda
ettiğini dile getirdi.
Jandarmanın, terörle mücade-
lenin yanı sıra irticai tehditle de
mücadele kapsamında başanlı
hizmetler yürüttüğünü vurgula-
yan Özkök, son dönemde güven-
lik güçlerine yönelik saldınlan
yeniden başlatan bölücü teröre ve
irticai çevrelere de şu sert mesa-
jı verdi: "Terör eylemleri ile bir
yere varılamayacağı yakın tari-
himizde anlaşılmış olmakla be-
raber, ülkemizin büyük zorluk-
larla karşı karşıya olduğu bu
dönemde, kanlı eylemlerine ye-
niden başlayarak devletimizi
güçsüzleştirebileceğini hesap-
layan bölücü terör örgürüne ve
sinsi eylemlerini ısrarla sürdü-
ren irticai kesimlere karşı T-
SK, iç ve dış söylemlerin etki-
sinde kalmaksızın mücadelesi-
ni her zamanki azim ve karar-
lılığıyla sürdürecek ve bu çaba-
ları sonuçsuz bırakacakrır."
İstanbul'da da tören
Jandarma Teşkilatı'nın 165.
kuruluş yıldönümü nedeniyle Is-
tanbul'da bir tören düzenlendi.
Maslak II Jandarma Komutanlı-
ğı'nda düzenlenen törende konu-
şan Istanbul Jandarma Böige Ko-
mutanı Tuğgeneral Halil Helva-
cıoğlu, ulusun bağnndan çıkan
kahraman ve fedakâr jandarma-
nın, bugün olduğu gibi bundan
sonra da Cumhuriyet, Atatürk il-
ke ve inkılaplanna ve milli bütün-
lüğe kastedecek her türlü tehli-
keye karşı koymaya kararlı oldu-
ğunu söyledi.
Yeni 400 trilyon aramyor
MEB, 2005-2006 yılından itibaren ilköğretim müfredatını değiştirerek ders kitaplanru
yenileyecek. Özel yayınevlerine bastınlan 150 milyonu aşkın ders kitabı rafa kalkacak
AYKUT KÜÇÜKKAYA
AKP'nin iktıdara gelmesinin
ardından Milli Eğitim Bakanlı-
ğı'nın (MEB), ilkini geçen yıl
gerçekleştirdiği bedava kitap iha-
lesi yaklaşık "400 trilyonluk fı-
yaskoya" dönüştü. ME'B, "2005-
2006" yılından itibaren "ilköğ-
retim müfredatını" tümden de-
ğiştirerek, ilköğretimde okutulan
"ders kitaplannı" yenileyecek.
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin
Çelik'in "ilköğretimde devrim
niteliğinde değişiklik" diye
açıkladığı uygulamayla özel ya-
yınevlerine bastınlan ve yine özel
şirketlerce dağıtılan "150 milyo-
nu" aşkın ders kitabı böylece ra-
fa kalkacak. Devlete maliyeti
yakJaşık 400 trilyonu bulacak
ders kitaplannın 1 yıllık ihale sü-
reci kısaca şöyle gelişti:
• MEB, ilkini geçen yıl ger-
çekleştirdiği bedava kitap ihale-
sine, "müfredatların yenilene-
memesi" nedeniyle bu yıl da
başvurdu, bu kapsamda 170 tril-
yonluk bir bütçe ayırdı. MEB, 31
Mayıs 2004 tarihinde bedava ders
kitaplan için ihaleye çıktı. Kon-
sorsiyum oluşturmanın yasak ol-
duğu belirtilen ihaleye 7 yayıne-
vinin çatısı altında 56 yayınevi iş
ortaklığı yaparak girdı. îhale Ko-
misyonu, ilköğretim öğrencileri-
ne 2004-2005 eğitim-öğretim yı-
lında ücretsiz dağıtılacak ve özel
sektörün basacağı "62.5 mil-
yon" ders kıtabını KDV dahil
"114.2 trilyon" liraya ihale etti.
250 trllyon alrtarılıyor
• Böylece 2003 ve 2004 'te ya-
pılan ikı üıaleyle özel yayınevle-
rine yaklaşık 250 trilyon lira ak-
tanlmış olacak. Ancak ihalenin
maliyeti bununla bitmiyor.
Özel yayrnevleri bastıklan ki-
taplan Türkiye genelinde belirle-
nen 136 ayn depoya teslim edi-
yor. MEB bir de "dağıtım ihale-
sine" çıkıyor. Dağıtım fırmalan,
bu depolardaki kitaplan okullara
teslim ediyor. thalelere ek olarak
MEB kendi matbaalannda da bu
yıl için 19 milyon adet kitap da-
ha basacak. Böylelikle MEB sa-
dece önümüzdeki yıl toplam 81.5
milyon kitap dağıtmış olacak.
Bakan Çelik, 2 yılda yapılan i-
ld ihalenin ardından önceki gün
"ilköğretim müfredatında dev-
rim" nitelemesiyle açıklamalar-
da bulundu. Çelik'in açıklaması-
nın "ders kitaplan"yla ilgili bö-
lümü şöyle. "İlköğretim müfre-
datını, yöntemini tepeden tır-
nağa dünya standartlanna ula-
şacak şekilde yeniliyoruz. 2005-
2006 yılından itibaren ders ki-
taplan dahil bu manada ilköğ-
retimde devrim mahiyetinde
bir hazırlıkla kamuoyunun
önüne çıkıyoruz."
Eğitimcllerden tepki
Müfredat değişimini bu yıla
yetiştiremeyen, buna karşın aynı
kitaplar için ikinci kez ihaleye çı-
kan Çelik yönetimindeki MEB, 2
yılda 150 milyon kitabı rafa kal-
dırmış olacak. Geçen yılki mev-
cut kitaplardan vazgeçilerek bu
yıl yeniden ihaleye çıkılması eği-
timcilerin tepkisim çekiyor. Eği-
timciler tepkilerini, "Tebliğler
Dergisi'nde yayımlanan ders
kitaplannda bu yıl değişiklik
yok. Öğrencilerin ellerindeki
kitaplann birçoğunun yıpran-
madığı bir gerçek. Bakanlığın
dolaplarında da kitaplar bu-
lunduğu belirtilmekte. Geçen
yıl okutulan kitaplann okul
müdürlüklerince toplatılması
için çalışma yaptınlmamıştır"
sözleriyle dile getiriyor. Türkiye
Yayıncılar Birliği de, "devletin
ders kitaplannın basımım özel
sektöre devretmesini" istiyor.
TürkiyeYayıncılık Kurultayı'nın
Sonuç Bildırgesi'nde bu konuya
atıfta bulunuluyor. Bildirgenin 5.
maddesi şöyle: "tlköğretim ve
lise ders kitaplannın yayını
özel sektöre bırakıimalı, devlet
haksız rekabete girmemelidir."
Öğrenciler 13 Eylül'de ders başı yapacak Eyüboğlu: Tatilin her gününü planlayın
Okullardakarne günü En güzel hediye: İlgi
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - ilk ve ortaöğretim
kurumlarmda öğrenim gören
yaklaşık 14 milyon öğrenci,
bugün karne alacak. Öğrenci-
ler 3 aylık tatilin ardından 13
Eylül'de ders başı yapacak.
ilköğretim okullanndaki 10
milyon 479 bin ve ortaöğretim
okullanndaki 3 milyon 593 bin
öğrenci, eğitim-öğretim yılı-
mn yorgunluğunu yaklaşık 3
aylık tatil süresince atmaya ça-
lışacak. Milli Eğitim Bakanlı-
ğı bünyesinde görev yapan
557 bin öğretmen de yaz tati-
linde, ders yılının yorgunluğu-
nu atacak. Oğretmenler, her yıl
olduğu gibi bu yıl da hizmet içi
eğitim çalışmalanna katıldık-
tan sonra tatile başlayabilecek.
Tatile smav heyecanıyla gi-
recek olan ilköğretim ve lise
son sınıf öğrencileri, yazın bir
kısmını smavlara girerek ve
sonuçlan bekleyerek geçire-
cek. Fen, Anadolu ve bazı
meslek liseleri, sosyal bilim-
ler liseleri ile Polis Koleji ve
Devlet Parasız Yatılı okullan
için önceki gün yapılan sınav-
da ter döken öğrenciler, smav
sonuçlanm beİdeyecekler. Li-
se son sınıf öğrencileri de pa-
zar günü ÖSS'ye girecekler.
Üniversitelerin yabancı dil ile
ilgili bölümlerinde öğrenim
görmek isteyen öğrenciler de
27 Haziran Pazar günüYaban-
cı Dil Sınavı'na katılacak. So-
nuçlar temmuz ayının son haf-
tasında açıklanacak.
Eğitim Senisi - Özel Kül-
tür Okullan rehberlik uzmanı
psikolog Nilüfer Eyüboğlu.
çocuklara verilecek en güzel
tatil hediyesinin, onlara ilgi
göstermek ve zaman ayırmak
olduğunu söyledi. Eyüboğlu,
çocuklannın tatili iyi değer-
lendirmesini isteyen anne-ba-
balara şu önerilerde bulundu:
• Her günü planlayın. Plan-
lama işine çocuğunuzu da ka-
tın. Günü planlarken, eğlence-
ye, gezmeye, oyuna, ders tek-
ranna zaman ayınn.
%/ Ders, özel programlar ya
da etkinlikler için oturduğu-
nuz yerde olanaklan araştınn.
^ Çocuğunuz bazı günler
hiçbirşey yapmadan geçirmek
isterse izin verin.
\/ TV izlemeyi kısıtlayın.
• Arkadaşlanyla birlikte
olması için ortam hazırlayın.
*^ tşten döndüğünüzde ço-
cuğunuzla gün içinde neler
yaptığını paylaşm, konuşun.
Eyüboğlu, "kötü karne"
getiren çocuklann ailelerine
ise şu uyanlarda bulundu:
ı/Bazı derslerin notlan bek-
lediğiniz gibi değilse, çocuğu-
nuzu hemen yargılamayın.
*/ Karneyi değerlendirir-
ken, çocuğun kişiliğini zedele-
yecek konuşmalardan kaçının.
^ Başansızhk nedenlerini
çocuğunuzla birlikte araştınn.
i/ Çahşmasını etkileyen
faktörleri gözden geçirin.
*/ Uygun çözüm yollanm
bulmaya çalışın.
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
I Baştarafı 1. Sayfada
nüstü kurultaylardan birinin daha yapılacağını
açıkladı.
3Temmuz 2004'te CHP'nin "sözdinlemeyen" mil-
letvekillerinin durumunun görüşüleceği ve genel baş-
kan için güvenoylamasının yapılacağı olağanüstü ku-
rultay var.
önce şu noktanın altını çizelim:
3 Temmuz'a giden yolda ve sonrasında bir süre da-
ha CHP'nin içi konuşulacak. Biz bu köşede, haklı ta-
raf haksız taraf diye değil de, şu dogru şu yanlış yak-
laşımını sergileyeceğiz. Kendimizce gördüklerimizi
taraf olma kaygısı gütmeden aktarmaya çalışacağız.
Zaten Ankara'daki siyasi havayı aktaran haberleri-
mizde de solun "tarafı" değil, "zemini" olmaya özen
gösteriyoruz.
Bu kaygılarla 28 Mart yerel seçimlerinin öncesin-
de başlayan süreci maddeleyelim:
1 - CHP'de 28 Mart seçimleri için çalışmalar sürer-
ken hatırı sayılır bir grup partili 28 Mart'a değil 29
Mart'a hazırlandı. Bunu, o dönemde de üzerine ba-
sa basa vurguladık. Hal böyle olunca, 28 Martçılar-
la 29 Martçıların arası açıldı. Yerel seçimlerden son-
ra düğmeye basan 9'ların tek haneli rakamda kalma-
sı bunun sonucuydu.
2- Yerel seçimler CHP açısından bir hezimet ola-
rak görülemezdi. Ancak hiçbir şey yokmuş, her şey
yolundaymış gibi de davranılamazdı. İlk çıkışı yapan-
lar birinci şıkkı, genel merkez ikinci şıkkı seçince, ay-
rılık uçuruma dönüşmeye başladı. Parti içinde birbi-
rinden bağımsız gruplar Ankara'da ve Anadolu'da
ayn toplantılar yaparak "Kiminle gider bilmiyomz a-
ma, Baykal'la gitmez" nakaratlan söylediler.
3- Ayn sesler usul usul bir araya geldi. 9'lar, 30'lar
oldu... Baykal'ın sert çıkışıyla birlikte sayı dalgalan-
maya geçti. Yan yana gelen muhalif grupların belki
de tek ortak özelliği şuydu:
Anti-Baykalcı olmak!
Kavgayı çıkaran kim?
4- Baykal, parti içi muhalefetin başlattığı imza kam-
panyasının tüzük değişikliği istemi için gerekli raka-
ma ulaşacağını görünce ön almayı yeğledi. Dün Is-
tanbul CHP II Merkezi'nde bir basın toplantısı düzen-
leyerek işte meydan dedi. Bu aşamadan sonra gün-
demi belirleme yetkisi Baykal'ın.
5- Yapılan açıklamalara göre, 3 Temmuz kurulta-
yından önce muhalif milletvekillerinin tavırlarının
onaylanmadığı kararı çıkacak. Ardından da delege-
ye Baykal'a güveniyor musunuz sorusu yöneltilecek.
Bizim tanıdığımız Baykal, kurultayın sonucunu gör-
meseydi bu adımı atmazdı.
6- Baykal'ın temel tezi şu:
"Kavgalı eve kız vermezler, kavgalı partiye oy ver-
mezlert"
Bir partinin kamuoyu gözünde puan toplamasını
sağlayan unsurlardan biri iç düzenidir. Buna evet.
Ancak, Baykal'la kavgaya hazırlananların önemli bir
bölümü, 3 Kasım 2002 seçimleri sürecinde ve önce-
sinde "en Baykalcı" olarak adlandırılanlar.
Demek ki, kavgayı kesmek için sadece bana en
bağlı olanlar milletvekili olmalı demek yetmiyor. Bay-
kal'ın 3 Temmuz sürecinde bunu dikkate alması, Ana-
dolu'daki "Itaat eken, isyan biçer" sözünü unutma-
ması gerekiyor!
7- Bu kurultaydan Baykal güçlenerek çıkabilir. An-
cak, CHP güçlenerek çıkabilir mi?
Sola gönül verenlerin, Türkiye AKP'ye muhtaç ha-
le gelmemeli diyenlerin, Anadolu'nun çok büyük bir
bölümünün benimsediği Atatürk devrimlerini siyasi
alanda da güçlü savunmak gerekir diye düşünenle-
rin başlıca kaygısı bu.
CHP'nin güçlenmesi...
AKP'ye kayıtsız şartsız teslim olmuş kesimlerin gi-
riştiği psikolojik savaşın bir unsuru da AKP'ye seçe-
nek olabilecek partileri yıpratmak!
Onlara CHP'nin içinden de yardım eden çıkarsa,
işin sonu nereye varır?
CHP sadece CHP Genel Merkezi'nden, genel mer-
keze muhalefet edenlerden ibaret değil...
Herkesin bu bilinçle hareket etmesi gerekiyor...
ankcum o cumhuriyet.com.tr
AL GÖZİFM SEYREYLE
IŞIL ÖZGENTÜRK
Denidn ortasında
kendimiçizdim
I Baştarafı Arka Sayfada
Olcay Yazıcı önce bu
beş yüz tablodan bir kıs-
mını Psikiyatri Klini-
ği'nin duvarlanna ası-
yor ve birden o soguk
duvarlar şenleniyor, her
görenin hayranhkla
baktığı bir resim sergisi
oluyor her yer, kırk yılın
emeği ışıldıyor. Elbette
böylesine bir emek için
Psikiyatri Kliniği'nin
duvarlan yeterli değil.
Bu resimleri herkes gör-
meli, herkes "deli diye
küçümsediklerinin "
bambaşka bir kınlmada,
bambaşka güzelliklere
doğru biraz ürkütücü a-
ma çok öğretici bir yol-
culuğa çıktıklannı bil-
meli.
Burada Borusan Hol-
ding Kurucu Başkanı
Asım Kocabıyık devre-
ye ginyor ve kırk yıl bo-
yunca Prof. Dr. Süley-
man Velioğlu'nun has-
talanyla birlikte büyük
bir sabır ve inatla oluş-
turduklan tablolar önce
sergileniyor, ardından
işte bir kitap olup bana
ulaşıyor.
Kitapta 190 örnek re-
sim var. Bir kısmı arka-
daşım Şafak'ın çocuk
resimleri gibi neşe için-
de, rengârenk. Bazılan
ölesiye kederli, ölesiye
umutsuz. Bir balığm
tüm denizi kucaklayıp
gökyüzüne görürdüğü
bir resim var ki, kıvrak-
lığıyla sanki bütün dün-
yayı anlatıyor. Mahşe-
rin dört atlısı ise bir us-
ta ressamın elinden çık-
mış gibi, gövde başlı-
ğmdaki resimler ise be-
ni taşıdıklan hüzün açı-
sından perişan etti ve
geldim "Denizin Orta-
sına Çizdim Kendimi"
adını taşıyan resme.
Şöyle dedim kendi ken-
dime: "Kendimi, böyle
çizmek isterdim, deni-
zin ortasında..."
isilozgenturk@superonline.com