Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SATFA CUMHURİYET 7 MART 2004 PAZAR
8 HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
Ista tül
Ecıne
Kocae*
Çsrmkkale
Izm
Mars=
Ayd~ı
Denzlı
S
S
s
sPB
PB
PB
S
6
7
4
6
9
8
10
6
Sinop 3 Adana PB 16
7 Sarnsun
Tratzon
Giresun
Ankara
Eskşehir
6 Sıvas
Zon: L daK 3 Antalya PB 15 Kars
Mersin
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkân
Van
PB
Y
PB
Y
Y
K
K
16
9
11
8
8
3
4
Yuraun kuze', ve doğu
kesımlen parçalı çok bu-
İLt'j.OrtaKaradedızkıyı- _ .
İ3-ı ı e Doğj Karadenız
u s l
°
DIŞ MERKEZLER
B
Doğu Anadolu nun do- HelSinkl PB -4
ğjsu kar yağ-şlı Guney- Stockholm Y 6
doğu Anadolu nun doğu- . rt
y ğ
su/ağmuriu.dığeryerter
L o n a r a
I E
parçaiı ve az buiutiu ge- Amsterdam Y 8 Belgrad
çecek Mamıara ı)e yur- BrÜksel
dun ıç kesımlennde sıs p i g
—
Yurdun ıç ke-
d r l : > Y
sımiennde don ve buz- Bonn
lanma göaılecek. Münih
Berlın
Budapeşte
Madnd
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atına
B
B
PB
Y
Y
B
Y
B
b
4
13
5
12
9
13
11
7 Zürih Y 5 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bışkek
Tıflıs
Kahıre
PB
B
B
PB
Y
PB
K
B
-3
25
1
20
10
17
0
20
Y 15
Parçaıı Dulutlu ! Sıslı '-. BUILÎU t
Çok bulutlu , Yagmurkj > Sulu kar k Gok gunjltülu
G L I V C E L CINEYT ARCAltREK
• Baştarafı 1. Sayfada
eritiLçevrelerirahatsızetti. Rauf Denktaş'ınAn-
<arc"da karşılanışı, konuşması da...
Hikjmet sözcüsü Çiçek Cemil'in Denktaş'ı
karş layan, alkışlayan ka'abalıkları küçümseme-
ye çalışması yetmıyormuş gibi; RTE de kendisi-
ni kcrşılayan grupları "rrarjinal" diye tanımlaya-
rak Denkiaş'ı "uyarmış!"
Marjinal dedikleri kalabalıklar arasında genel
başcan yardımcılarından biriyle temsil edilen
CHF 'den söz etmek Istemiyorlar.
* - * •
BL ada-mlann politik davranış ve hesaplan çe-
vir kazı yanmasın özdeyişiyle örtüşüyor. Kökü
bere-çetsiz tanımıyla CHP'yi fırçalayacağım der-
ken cumriunyetin onurlugeçmişini ve iktidarlan-
rıtoplum dinamiklerinin kabul etmesini sağlamak
ıçin sank urtaran gibı sanldıkları Atatürk ü aşa-
ğılayan RTE, bırden çark ediverdi. Bu sözüyle -
rneğer- Alatürk'ü kastetmemiş, CHP'nin 1994 yı-
lını cnımsatmak istemiş! Bu ne idüğü belirsiz
açıklamalara kargalann bile güldüğünün farkın-
da rrı acaba?
ChPGrupBaşkanvekiîı Haluk Koç'unemper-
yalistlerden aferin alabilnek ıçin kalıptan kalıba
girdiğini irdeleyen konuşmasına RTE ve yalaka-
ları yanıt vermiyor.
Oysa, medyada yer almadığından da anlaşıla-
cağı gibı Haluk Koç, RTE'nın dünden bugüne
"kimtikten kimliğe giren " çizgisinı yeterince özet-
ledi: -"Meşru olabilmek içın, milletiçin utanç olan
bir ernperyalist aferin alabilmek için kalıptan ka-
lıba giriy&rsun. Bazen demokrat oluyorsun, ba-
zen dayatjcı, bazen din bezirgânı, bazen sahte la-
ik. Kimsint sen Allah aşkına? Kimlerin maşasısın
sen? Senı/ ipinde oynatan kim?"
• • •
Dışişleri Bakanı Gül, doğrudan uğraşıları dı-
şında olatn bir konuda TOBB Başkanı ile ATO
Başkanı'm huzura çağırdı. Güya Kıbrıs konusun-
da bilgi ve*riyormuş. Acaba gerçek böyle mi? Yok-
sa iki başkan örneğin Kıbns sorununda görkem-
li, gösterışli toplantılar yapmamaları konusunda
uyanldı rrnı?
Iktidar Denktaş'ın Ankara ziyaretinden tedir-
gin. Basın kulislerinde Mart'ın 20'sinde Anka-
ra'da -TOBB'un veya ATO'nun da desteğiyle-
yüz binlerin katılacağı büyük bir Kıbrıs mitingi
düzenleneceği haberinin yayıldığı günün akşam
saatlerındle Bakan Gül'ün bu iki kuruluş başka-
nını çağırrnası dikkat çekıci değil mi?
Iktidarın tutumunun yanı sıra kalemlerini ver
kurtul'a adayanlar hemen davrandılar. Kimisi An-
kara'daki coşkuyu Kıbrıs konusunda statükoha-
rekete geçti diye yorumladı. örneğin bir ana ha-
ber sunucusu ekranda her gece eskimiş yaşlan-
mış yüzünün farkında değil, Denktaş'a dede di-
ye saldırdı. Kimileri deDenktaş'ın borsadadeğe-
rini yitirdiğini öne sürdü.
• • •
Kimileri de son günlerde referandum telaşına
kapıldılar. Kıbrıslı Türklerin "Annan'/n boşluklan
doldurması durumunda dahi, AB üyeliğini des-
tekleyeceğinden kuşku duymuyoriar". Fakat on-
ları telaşlamdıran Güney Kıbns. Rumların referan-
dumda plana hayır oyu vermeleri olasılığından
müthiş kaygılanıyorlar.
Kıbrıslı Rumları evet oyuna zorlamak için bul-
dukları yoJ ve yöntem basit:
Hayır oyunun Türklere neler kazandıracağını
- üstelik EJrüksel kaynaklanna dayanarak- sayıp
dökmek!
Sayıp d«öküyorlar: Referandumda hayır çıkar-
sa Rum kesimi AB'ye yine girer ama Annan Pla-
nı iptal olur. AB, KKTC'ye tüm ambargoları kal-
dınr. Bir kı sım yardımları Kuzey'e gönderir. Res-
men tema.sa geçeceği KKTC ile ayrı bir anlaşma
yapar. Böylece KKTC'nin egemenliği ve eşitliği
AB tarafından kabul edilir. KKTC uluslararası
alanda da meşrulaşır. Türk askeri çekilmez, Rum
göçmenlerin tazminat mekanizması gündemden
kalkar.
Rumların referandumda hayır demeleri Kıbrıs-
lı Türklere yıllardır duacı oldukları, uğraş verdik-
leri bu olanakları sağlayacaksa:
Güney Kıbrıs'ı olumlu oy vermeye çağıran, şa-
/etplanıreddedersenizbaşınızaşufelaketlerge-
ecek diye Rumları, Türkler aleyhine kışkırtan...
Ne ki Türk,iye'yi ve Kıbrıs Türklerini harcayan ya-
zılar döktürmenin âlemi veya amacı ne?
Kaş yaparken göz çıkarmanın dik âlâsı. Ama
</er kurtulcuların umurunda mı?
Oktay Ekinci CKK'de konustu:
Tarihidokuya
özengösterilmiyor
İstanbul HaberSer-
-isi - Cunüıuriyet Kitap
Culübü'niuı Cumartesi
>öyleşileri"nin bu haf-
aki konuğu, gazetemiz
'azarlanndan Oktay
ikinci. "Verel Yöne-
imler ve Kentsel De-
nokrasi" konulu bir
öyleşi gerçekleştırdi.
ıkinci, CKJC'nin Tak-
im'deki lokalinde ya-
)ilan söyleşide, dünya-
la tarihi ötneme sahip
:entlerde kiıltürel yapı-
ann kormıması ıçin
'oğun özer göstenlir-
:en Türkıye'de yapılaş-
nanın tarihLi dokuya hıç
likkat e<lilmeksızın
.•erçekleştimldiğini an-
attı. Ekinci. "Kentya-
amında bârçok soru-
lumuz var_ Nerede bir
orun varsa orada çı-
kar sağlayan insanlar
vardır. Bu rant sürsün
diye çözüm aranmaz"
dedi.
Hiçbir siyasi iktida-
nn imar rantını vergi-
lendirmediğini ifade e-
den Ekinci, Türkiye'de-
ki siyasi yapının kar-
maşık bir hal alarak
kentlerin değil, siyasi
yanşın öne çıkanldığı-
nı söyledi.
Ekinci, gazetelerin
yerel seçim öncesi
adaylann malvarlıklan-
nı haber yapmaya baş-
ladıklanna dikkat çe-
ken Ekinci, "Nerede
kültiir varbğı? Hiçbir
adaya kütüphaneniz-
de kaç kitap var, en
son hangi kitabı oku-
dunuz diye sorulmu-
yor" diye konuştu.
On biıderden hükiimete kırmızı kart
MUSTAFA ÇAKIR
ANKARA - Anadolu'nun
dört bir yanından Ankara "ya
akan 80 bın emekçi, AKP hüku-
metince hazırlanan Kamu Yö-
netimi Yasa Tasansı'nı protesto
ederken hükümetten 28 Mart
genel seçımlerinde "hesap so-
racaklannı" bildirdı. Hüküme-
tin istifasını isteyen on binlerce
emekçi, "'maaşının yetersizli-
ğinden yakınan" Başbakan
RecepTa\"yip Erdoğanı vııha-
ladı. Emekçiler 28 Mart'ta
AKP'ye oy vermeyecekJerini
belirtirken Başbakan Erdo-
ğan"a, "Takke diiştü kel gö-
ründü. Sermayenin imamı ka-
ça sattın bu halkı" diye seslen-
di. Kamu Yönetimi Yasa Tasan-
sı'nı protesto mitingine katıl-
mak için sabahın erken saatle-
rinde çeşitli illerden bıne yakın
otobüs Ankara'ya giriş yaptı.
Hipodrom'da toplanan emekçi-
ler saat 10.00'da Sıhhıye Mey-
danı'na doğru yürüyüşe geçti-
ler.
AKP protesto edildl
Kortejin en önünde sendika
başkanlan ile CHP millervekil-
leri yer alırken üzerinde "Re-
forma Evet,Tuzağa Hayır. Ül-
ke Pazar, Devlet Tüccar,Yurt-
taş Müşteri Olamaz" yazılı
pankart açıldı. Sıhhıye'ye geliş-
te iki şeritli yolun bir yanında
turuncu şapkalanyla Yol-Iş'e
bağlı işçiler diğer tarafta ise me-
murlar yürüdü. Yürüyüş sırasın-
da katıhmcılar, "IMF'nin bey-
leri kapanmasın Köy Hizmet-
leri", "Sosyal yıkım yasası ge-
ri çekilsin", "Kökü dışarda
sözde kamu reformuna ha-
yır", "Denktaş dayan, hükü-
met uyan", "Kıbns'ı veren va-
tanı da satar", "Köylünün
can dostu Köy Hizmetleri ka-
patılmasın" pankartlan taşıyan
on binlerce emekçi, sık sık
"AKP'nin imamı kaça sattın
bu balkı", "IMF uşağı bükü-
met istifa". "Gün geiecek dev-
ran dönecekAKP halka hesap
verecek", "Susma sustukça sı-
ra sana geiecek", "îşçi bura-
da Tayyip nerede", "Tayyip
yasanı a] başına çal", "İşçivi
satanı biz de satarız". "Eyle-
me eyleme geldik. hükümeti
mezara gömmeye geldik" slo-
ganlan attılar. Yol-Iş Sendika-
sı'ne bağlı işçiler ellerindeki
"kırmızı kartlan" sallayarak
Başbakana, "Tayyip çık dışa-
rı" diye seslendıler. Yapılan
anonslardaj "Tacir bunlar, her
şeyi satar. Clkeyi de satar bun-
lar" ıfadelenyle AKP hüküme-
ti hedef alındı. Emekçilerden
bazılarının KKTC ba\Taklan ta-
şıdıklan gözlemlendi. Kortejin
bir ucu öğle saatlerinde Sıhhıye
Meydam'na girdığinde dığer u-
cu hâlâ Hipodrom'dan çıkmaya
çalışıyordu. Meydanı dolduran
80 bın emekçi dakikalarca,
"Hükümet istifa, Tayyip AB-
D'ye" diye bağırdı. Emekçiler.
hep bir ağızdan Kamu Yönetimi
Yasa Tasansf na karşı mücade-
le sözü verdiler.
Bu arada DİSKe bağlı Nak-
liyat-lş Sendikası üyeleri ile
Türk-îş'e bağlı TÜMTİS üyesi
işçiler arasında kısa süreli kav-
ga çıktı. Ka\ga sırasında 2 kışı
yaralandı.
Reform değil tuzak
Mitıngde sendika başkanlan,
konuşmalannı kar altında ger-
çekleştirdiler. îlk konuşmayı ya-
pan KESK Genel Başkam Sami
Evren, Sıhhıye Meydanı'na
yaklaşüc 500 metre ileride, "Ge-
çinemedigi için ticaret yap-
mak zorunda olduğunu söyle-
yen bir başbakan bulunduğu-
nu" söylemesı üzerine miting
alanını dolduran on binlerce
emekçi, "yuh" sesleri arasında,
"Sermayenin imamı kaça sat-
tın bu halkı" diye bağırdılar.
Bütçemn 7.5 katrilyon lira açık
verdiğini, bu nedenle IMF heye-
ti havaalanına iner ınmez zam
paketinin açıklandığım belirten
Evren, "Hani ekonomi iyiye
gjdiyordu" diye sordu. Kamu
Yönetimi Yasa Tasansı'nın "re-
form" değil "tuzak" olduğunu
MITINGE KATILANLAR
Mitinge KESK Genel Başkanı Sami Evren, DİSK Genel Baş-
kanı Süleyman Çelebi, Yol-Iş Genel Başkanı Fikret Bann, TM-
MOB Başkanı Kaya Güvenç, TTB Başkanı Füsun Sayek, Tür-
kiye Ziraatçıler Derneği Genel Başkanı İbrahimYetkin, ADD Ge-
nel Başkanı Ertuğrul Kazancı. DENETDE Genel Başkanı Atılay
Ergüven. Türk Kadınlar Bırliği Genel Başkanı Sema Kendirci.
TÜRMOB Genel Başkanı Mehmet Timur, CHP grup başkanve-
killen Aü Topuz, Kemal Anadol. Haluk Koç ile 39 CHPlı mil-
letvekıli, CHP Ankara büyükşehır beledıye başkan adayı Yılmaz
Ateş, Eğitim-Sen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer, Türk-îş Genel
Teşkilatlanma Sekreten Çetin Altun, SHP Genel Başkanı Murat
Karayalçın, Mülkıyeliler Bırlığı Başkanı Ali Çolak. EMEP Ge-
nel Başkanı LeventTüzel. ÖTP Genel Başkanı AhmetTuran De-
mir. DEHAP. ÖDP. IP'den temsilcıler ile çok sayıda kışi katıldı.
dile getiren Evren. düzenleme-
nın arkasında ABD'nın deneti-
mındeki fınans kuruluşlannın
bulunduğunu söyledi. Evren.
hükümetin tasanyı gen çekme-
mesi durumunda genel gre\ ya-
pacakJannı vnrguladı. DİSK
Genel Başkanı Süleyman Çele-
bi, hükümetin işsizlik ve yok-
sulluk gibı sorunlara çözüm ge-
tiremedığını kaydederek "Ne
yapıyorlar? Sorun üreriyorlar,
tasannın üstünde reform yazı-
yor ama kazıvınca altından çı-
kan eskisini aratıyor" dedi.
AKP'nın kendi çıkanna göre
düzenlemeler yaptığını kayde-
den Çelebi, tasannın yasalaşma-
sı durumunda kamudakı istih-
damın azalacağını. kamu ku-
rumlannın satılacağını vurgula-
dı. Tasannın geri çekilmesini is-
teyen Çelebi. "Devleti batıran
biz değiliz ancak fatura bize
çıkıyor. Meclis'te çoğunluğu
elde eden AKP, bütün yetkile-
rini halk adına kötüye kullanı-
yor" dedi.
70 mllyon bunlar
Başbakan'ın, maaşının azlı-
ğından yakındığına işaret eden
Çelebi. "Başbakan hizmet için
değil zengin olmak için o ma-
kama gelmiş. Böyle bir zihni-
yetten bir şey beklenemez. On-
lar için her şey satılacak mal-
dır. Hani halka hizmet Hakk'a
hizmetti?" diye konuştu. Yol-Iş
Sendikası Genel Başkanı Fik-
ret Barın. Başbakan Erdo-
ğan'ın emek örgütlerinin genel
kurullannda sıkmtılar dile geti-
nldiğinde, "Siz 70 müyon de-
ğilsiniz'": seçim meydanlannda
işsizler pankart açtığında ise
"Biz 70 milyonu düşünüyo-
ruz" dediğinı belırterek şunlan
söyledi:
iktidara oy yok
"fşçi sıkıntıda olduğunu
söylüyor, siz 70 milyon değilsi-
niz diyorsunuz. Memur sıkın-
tısını söylüyor, biz 70 milyonu
düşünmek zorundayız di-
yorsunuz. Çiftçi dertli. Siz hâ-
lâ 70 milyonu arıyorsunuz, 70
milyon bunlar." 28 Mart'a ka-
dar eylemlerini sürdüreceklen-
ni anlatan Bann. konuşması sı-
rasında elindeki kırmızı kartı
alandakilere göstererek "Ben
28 Mart'ta bu iktidara oy ver-
meyeceğim. Ya siz verecek mi-
siniz?" dedi. Bunun üzerine
alanda bulunanlar ellerindeki
kırmızı kartlan sallayarak hep
bir ağızdan "hayır" yanıtını
verdiler.
Türk-Iş'e rağmen on biııler
IŞIKKANSU
ANKARA - Onlarca kez ya-
zıldı çizildi. AKP'nin sözde ka-
mu yönetimi reformu "IM-
F'nin, Dünya Bankası'mn,
OECD'nin, ABD'nin isteği
üzerine çıkanhyor" denildi.
Sözde reformun, Cumhuriyetin
temeline tuzak kurduğu söylen-
di. Sözde reformu hazırlayanla-
nn temel felsefesinin Cumhuri-
yet ile didişmek olduğu \nrgu-
îandı. Reformun ulus devletle
kavgalı olduğunun altı çizildi.
Reformun, sendikalann işlevle-
nnı zayıflattığı, çahşanlann ka-
zanılmış haklaruu ortadan kal-
dırdıgı defalarca işlendi. Refor-
mun, tüm kamu hizmetlerini ye-
relleştirirken özelleştireceği,
vurttaşlan müşteri kriacagı anla-
tıldı.
O yüzden, dün partileriyle,
sendikalanyla, demokratik kıtle
örgütleriyle on binler Anka-
ra'daydı. Birtek,Türk-Işyoktu...
Türk-Iş'ten turuncu kepleriy-
le alanı dalgalandıranYol-Iş üye-
si işçiler vardı, bir de mavi kep-
leri ile Petrol-Iş üyeleri. Tez Ko-
op-Iş ve Genel Maden-tş'in pan-
kartlan arkasındaki cılız kalaba-
lıklan da var sayarsak Türk-Iş,
"sermaye" adına ve yaranna,
küresel güçler adına ve yaranna;
kamu hizmetini, ulusal çıkan,
Cumhuriyetin ve emeğin kaza-
nunlanm ve devlet yönetimini
köktenci bir anlayışla "başka-
laştırma"ya karşı duranlann
yanında yoktu.
Mitinge önce "28 Şubat'ta
olmasın,yanlış çağnşımlar ya-
par", daha sonra "Emek plat-
formu miting yapmasm, hatta
kinıse yapmasm" diyekarşı çı-
kan, en son da >Timurta kapıya
geldiğinde bir sıradan genelgey-
le "Mitinge kaülacağız" duyıı-
rusu yapan Türk-Iş Genel Baş-
kanı Salih Kıhç alana hiç gel-
memişti. Böylece, altında imza-
sı olan o utangaç "Kaülacağız''
genelgesine kendisi bile u>Tna-
mış oluyordu!
Haydi, sözde reforma alttan
alta "Tüm kamu hizmetleri ye-
relleştirilirse. birçok işkolun-
daki işçiler bizim işkolumuza
girer, bizim sendikamız da bü-
yür" gerekçesiyle sıcak bakan
Belediye-Iş'in mitinge gelme-
mesinin günlük çıkara dayalı bir
nedeni vardı. Haydi, AKP'ye ku-
ruluş sürecinde salonlannı açan
Tes-Iş'in de haydi, genel başkan-
lan Başbakan ile yakın dost olan
Demiryol-İş"in de bir gerekçesi
vardı. Peki, niçin diğer sendika-
lar yoktu?
Geçmişte kapatılan RP ve
FP'-ye, bugün ise AKP'ye kad-
ro kaynağı olmuş Hak-tş ile ay-
nı noktaya mı gelmişlerdi?
Dünkü miting; CHP'den iP'ye
birçok siyasi partinin, tıp fakül-
tesi öğrencilerinden öğretmen-
lere, DENETDE'den TÜR-
MOB'a, KESK'ten TM-
MOB'ye, Türk Tabipleri Birli-
ği'nden DlSK'e, reforma başın-
dan beri yurtseverce karşı duran
akademisyenlerden bastonuyla
ve 80'ini aşkın yaşıyla bir ke-
narda konuşmalan coşkuyla iz-
leyen değerli hukukçu Haîit Çe-
lenk'e değin on binlerce kişinin
kanlımıyla gerçekleşri. Türk-
Iş"e rağmen! Yol-tş Başkanı Fik-
ret Bann'ın "Vatandaşın an-
cak dörtte bir oyunu almış ve
ancak o kadar konuşabiime
hakkına sahip" AKP'nin mu-
halefetin sesinı kısmaya yönelik
yoğun perde arkası kulislerine
rağmen! On binler, her şeye rağ-
men AKP'ye 28 Mart'ta oy ver-
memeye hep bir ağızdan söz ver-
di! Miting karlı bir havada baş-
lamıştı, sonra birden, ansızın gü-
neşaçtı!
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
nıf öğrencisiyim. Bir genç gazeteci olarak memleketi-
mın sorunlanna duyarlı olduğumu düşünûyorum. Oku-
yonım ve çevremdeyaşananlan anlamaya çalışıyorum.
Medyada yaşanan laçkalaşmadan rahatsızlık duyuyo-
rvm... Yine hafta ıçi birgün, okuldayım... Sabah saat-
leriydi... Derse girdim... Hocamız dersin başında gün-
cel konulardan konuşuyor ve bazı konulan tartışmaya
açıyordu. Nihayet tartışma gelip medyada yaşanan so-
rvnlarüzerinde odaklandı. Hocamız, Stargazetesıve te-
levizyonuna yapılanlan demokratikbulmuyor ve birmu-
halefetkanalının iktidarpartisi tarafından susturulduğu-
nu düşünüyordu. Hocamız konuşmasını sürdûrürken,
bir bölümûnde şöyie söyledi:
'Medyada tek renklilik dönemi yaşanıyor. Içlennde
farklı renk olarak Cumhunyet kaldı sadece.'
Hocamız bunlan söyledikten sonra arka sıradan biri
yüksek sesle şunu söyledi:
'Sıra ona da geiecek.'
Öğrenci daha sözleıini tam bitirmeden sınrfın büyük
çoğunluğu arkaya döndü ve hep bir ağızdan şunu söy-
ledi:
'O birazzorışte.'
Sonra tartışma sona erdı ve ardından da hocamız
dersı bitirdi. Dışan çıktım... Boşbirbankbulupoturdum.
Kafam daha deminki tartışmadaydı. Büyük çoğunluk
olarak aynı tepkiyi vermiş ve bu tartışmada galip gel-
miştik. Bu önemli birolaydı. Biz, aslında verdiğimiz tep-
kiyle bir nebze de olsa kamuoyunun görüşünü yansıtı-
yorduk. Kendi kendime kafamda buyorumlan yaparken,
tartışmada sınıfta bulunan bir arkadaşım yanıma geldi
ve tedirginlikle şu soruyu sordu:
'Sıra gerçekten Cumhuriyet'e gelir mi'
Hiç tereddüt etmeden arkadaşımın gözlerinin içıne
baktım ve şu cevabı verdim:
'Tabtı kı hayır...'
Çünkü bilıyordum ki, Cumhunyet halkın gazetesidir.
O birdevnme tanıklık etmiş ve o devnmin tanığı olarak
bu zamana kadar gelmıştir... Cumhunyet gazetesinde
Atatürk'ün, Yunus Nadi'n/n ve Nadir Nadi'n/n emegi
vardır. Arkadaşım verdiğım cevap üzerine rahatlamış
görünüyordu. Ancak kafasında hâlâ birtakım sorular ol-
duğu da belliydi.
Günümüzde medyada çalkantılı bir dönemin yaşan-
dığı gerçektir. Ben ve benim gibi birçok öğrenci med-
yamızda yaşananlann aslında biryozlaşma olduğunun
farkındayız. Üstelik medyanın tek renklileşmeye doğru
sürüklendiğini de görüyoruz. Hoiding sahibi medya pat-
ronlannın kendi çıkahan doğrultusunda güçlü olanın
yanında yer aldığını kendi aramtzda sık sık tartışmakta-
yız. Ancak şunun da farkındayız ki, yavaşyavaş tek renk
olma yolunda olan medyada tek farklı renk olarak Cum-
hunyet kaldı...
Gerçek olan şu ki, Cumhunyet gazetesi Türk insanı
için bir semboldür... O fırtınalı bir denizde yeşil lamba-
sı yanıp sönen bir liman gibidır. O, cumhunyet ve de-
mokrasının etrafrnı çevreleyen birkale gibıdir, yıhlmaz..."
Gecenin en karanlık olduğu an...
Böyle bir ıletıyi, mesleğimize eleman yetiştiren birfa-
kültenin öğrencısinden almak gerçekten güzel...
Umut, onur ve sorumluluk verici...
Zafer'in sözlerine eklenecek bir şey yok. Zafer, sa-
dece 'sıra Cumhuriyet'e de gelir' dıyenlere değil; Uğur
Mumcu, Abdi Ipekçi gazeteciliği çöktü diyenlere de
yanıt veriyor...
Başbakan'ın üzenne basa basa sansürden söz etti-
ği bir ülkede, medyanın gerçek işlevıni yerine getirme-
sı gerçekten zor. Iktidardakiler, medyanın büyük bölü-
münü öyle ya da böyle kendi saflanna çekerek, her şe-
yı çok pembe gösterebileceklenni, toplumu suskunlu-
ğa itebıleceklerinı düşünüyorlarsa, yanılıyorlar...
Dün Ankara'da bir araya gelen on binler, bir başka
uyanışın sesiydı...
Evet, karanlık bir dönemden geçiyoruz ama...
Gecenin en karanlık olduğu an, günün aydınlanmak
üzere olduğu andır...
ankcum(« cumhuriyet.com.tr
Madenler mercek altında
BAHAR
TANRISEVER
ANKARA - Cumhur-
başkanı Ahmet Necdet
Sezer, Türkıye'nın maden
varlığının haritasını çı-
karttıracak. Sezer, maden
kaynaklan ve kullanılış bı-
çimlenni ıncelemek üze-
re Cumhurbaşkanlığı
Devlet Denetleme Kuru-
lu'nu (DDK) harekete ge-
çırdı DDK'nınbortnade-
ni ve altın konusuna da
özel önem vereceği belir-
tildi. Alınan bılgıye göre
DDK'nın, maden varlığı,
kullanılış bıçimi ve ruh-
satlandınlması gibi konu-
larda inceleme yapmaya
başladığı belirtıldi.
Uzmanlar, Türkiye'nın
endüstriyel hammaddeler
başta olmak üzere çoğu
maden açısından kenduıe
yeterli kaynaklara sahip
olduğunu belirtiyorlar.
Maden Tetkık ve Arama
(MTA) Genel Müdürlü-
ğü'nden Yusuf Ziya Öz-
kan'ın "Türkiye maden
potansiyeli değerlendir-
meleri hakkında görüş-
ler" başlıklı makalesine
göre. Türkiye'nin gereksi-
niminin tümünü vurtiçi
kavTiaklardan sağladığı ve
hatta bir kısmını ihraç etti-
ği madenler şöyle:
"Mermer, İ>or, krom,
linyit, feldispat, perlit,
ponza, sodyum sülfat,
srronsiyum, kaya tuzu,
barit, manyezit, lûietaşı.
dolomit, alçıtaşı. kuvarsit,
silis kumlan ve pirofUJit."
Petrol. doğalgaz, taşkö-
murii, altın, demir, manga-
nez. bakır, molibden, fos-
fat. kükürt. refrakter bok-
sit, grafit, talk gibi maden-
ler konusunda ise Türki-
ye'nın kaynakları yetersiz
durumda bulunuyor. Yurti-
çi üretim yapılmaması ya
da yerli kaynaklann kalite-
sinin uygun ohnavışı gibi
nedenlerle alüminjiım. an-
timuaa cıva. volfram, kur-
şun, çinko, kadmi)!^!, as-
best. diyatomit, olivin, ka-
olen, nadir toprak metallc-
ri gibı birçok maden yurtdı-
şından ithalat yoluyla alını-
yor. Yurtiçinde kaynaklan
olduğu halde üretim yapıl-
ma>ışının çeşitli nedenleri
arasında asgari ekonomik
kapasitede bir işletme yatı-
nmına yeterli yerel talep ol-
ma\ışı, teknoloji ve serma-
ye bulunamaması ya da
uluslararası üreticilerle re-
kabet edilememesi gibi un-
surlar yer alıyor.
MTA kayıtlanna göre al-
tın rezervi yaklaşık 340 ton
düzeyınde bulunuyor. Bu
rezerv ile Türkiye dünya al-
tın kaynaklan içinde yüzde
1 'e yakın paya sahip. Tür-
kiye'nin jeolojisinin, başta
endüstriyel hammaddeler,
bakır, kurşun. çinko, gü-
müş. nadir topraklar, lınvit
gibi değişikmadenlerin ye-
ni kaynaklannın bulunma-
sına da elverişli olduğu be-
lirtiliyor.
Sürdürülecek aramalarla
yenı kaynaklar bulma şan-
sınınyüksek olduğu vurgu-
laruvor,