23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
MMART2İ04PERŞEMBE CUMHUR'YFI SAYFA 17 Yıatn adaylar TOrk oyı anyormuş. 1u dta iyi... Eskilen Timrk oyunu araritmrdı! Elektronik posta: denizsotn@cumhuriyetcom.fr www.dentzsom,com Tei: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97 - Islamcılar arasında döneklik başlamış... "Solcu döneklerle vatıp kalkmaktandır!" NiiftüCHP Yclova Milletvekili Mııhamm Ince, 17 Ağustos depreminde a ğ r hasar gören ve beş y ı l * r onarılmayan Ka- t»adı Koyü'ndeki tarihi c a ı t i için Diyanet Işleri BaşkanlığıveVakrf- -tf^, lar Genel Müdürtü- *fr ğû düzeyinde ça- - ba harcarken inşa- a t Tiühendisi olan CHP Yalova ll Başkanı'ndan da Yalova Müftüsü'yle birikte köye gidip yerin- deinceleme yapmasını istiyor. CHP Yalova ll Başkanı, Ya tova Müftüsü ile görüşüyor. Müftü kö- y e gidemeyeceğini söy- lerken gerekçesini şöyle açıkhyor: "Ben, CHP il başkanryla y a n yana gö- rünemem." nkara 10. Idare Mahkemesi, Petrol-lş Sendi- kası'nın açtığı dava üzerine Petrol Ofisi'nde- ki (POAŞ) borç ertelenmesinde yürütmenin durdurulmasına karar verdi. Bu karar ne an- lamageliyor? Iktidarın, kamu kuruluşlannı "babalargi- bi" satamayacağı anlamına geliyor. Petrol-lş Sendika- sı Merkez Yönetim Kurulu adına Genel Başkan Mus- tafa Öztaşkın: "Ankara 10. idare Mahkemesi, sendikamızın bu da- vayailişkin ileri sürdüğü gerekçeler olan; POAŞ'ın yüz- de 25.8 oranındaki kamu hıssesinin, Iş Doğan Petrol Yatırımlan A.Ş.'ye satışında; satış bedelinin yeniden va- delendirilerek 2007 yılına kadar uzatılmasına ilişkin 03 Ağustos 2003 tarih ve 2003/50 sayılı özelleştirme Yük- sek Kurulu karanndan hareketle kurulun, idarenin hak, alacak ve borçları hakkında karar verme konusunda yetki ve görevinin mutlak sınırsız olmadığı, idarelerin tüm eylem ve işlemlerinde kamu yararı hizmet gerek- lerini gözeterek işlem tesis etmesi gerektiğinin tartış- POAŞ'tan TUPRAŞ'a masızolduğunu, Özelleştirme Yüksek Kurulu'nın PO- AŞ'daki hisse satış sözleşmesine göre, geriye kalan borcun yeniden vadelendirilerek ertelenmesinin her- hangi bir gerekçe ve mücbir neden gösterilmeden iş- lem tesis ettiği ve kamu alacağının tahsilini haklı bir ne- dene dayandırmadan ertelemesine ilişkin kararın hu- kuka aykırı olduöunu, özelleştirme uygulamalannda DeğerTespiti velhale Yönetmeliği'nin 'teminat olarak kabul edilebilecek değerler' başlıkh 16. maddesinde belirtildiği üzere şirket hisseleri, teminat olarak kabul edilebilecek değerler arasında sayılmadığı halde PO- AŞ hisselerinin bu satışta teminat olarak gösterilme- sinin, hukuka aykırı olduğunu kabul ederek yürütme- nin durdurulmasına karar verdi. Bu örnek dava; toplum yararına aykırı uygulama ya- panlara, alıcıların, esasında kamu kuruluşlarının kay- nağı olan hisselerini teminat göstererek kamuyü ken- di kaynaklarıyla 'satın' almaya yönelik girişimlerinin er geç yargıdan dönebileceğine, TÜPRAŞ'ı da kendi his- selerini teminat göstererek 'satın' alabileceklerini hiç çekinmeden açıklayabilenlere önemli bir ders olmuş- tur." Bundan sonra ne olacak? Mustafa öztaşkın: "Sendikamız, emekçilere, çalışanlara ve halka sal- dırı olan özelleştirme uygulamalarına karşı kitlesel, di- rengen eylemler, kamuoyunu aydınlatma ve bilgilen- dirmeye yönelik bilimsel çalışmalar ve hukuksal hak aramalarının birlikte yürütüldüğü bütünsel bir mücade- le vermektedir. Kamu yarannın korunması ve güven- cesi için her türiü mücadeleye devam edeceğiz. Siya- si iktidariar, kamu kuruluşlarını hukuku ihlal ederek sı- nırsız bir sorumsuzlukla 'babalar gibi' satabilirler. An- cak. bu keyfi uygulamalara karşı mücadeJemizi durdu- ramazlar." Don Tekirdağ'dan Sıtkı Ergü- ney, NTV'de "Ekodiya- log" progra mını seyredi- yor Döviz fryatlan ile TE- FE-TÜFE arasındaki iliş- kiyi merak eden bir se- yirciyi Pro"f. Dr. Deniz Gökçe "Don lastiğinden örnek vereyim; don las- tiğini çekerseniz uzar, bırakırsanız kısalır" di- yerek aydıralatmaya baş- lıyor. Sıtkı Ergüney debu bilimsel yak- t laşım üzerine ka- nal değiştiriyor. SESStZ SEDASIZ (!) Karayolları Taşıma Yönetmeliği AKP hükümeti geçen hafta Resmi Gazete'de yayımladığı Karayollan Ta- şıma Yönetmeliği ile G ve H belgeli yaklaşık 2 bin nakliyeciyi hedef almış. Bir nakliyeci anlatıyor. "Yeni yönetmeliğe göre G belgesi çı- karmak isteyen firma, Ulaştırma Ba- kanlığı'na 60 milyar lira kati ve süresiz banka teminat mektubu verecek, 30 milyar liralık da işletme sermayesine sahip olacak. H2 belgesi için bakanlığa 100 milyar lira kati ve süresiz banka teminat mek- tubu verilecek ve fırmanın 40 milyar li- ra işletme sermayesi olacak. Ayrıca bu iki belgeyi çıkarabilmek için Ulaştırma Bakanlığı'na 12 milyar li- ra ödenecek. Açıkça görüldüğü gibi amaç üzüm yemek değil bağcıyı dövmekten iba- rettir. Nakliyefîrmalannı bankalann insafı- na terk edip her 3 ayda faiz öde- meye mahkûm ediyorlar. Nakliye- ciler bütün kazançlarını bankalara ve Ulaştırma Bakanlığı'na yatıracaklar. Bu işin mantığını çözmek mümkün değil. Bu koşullarda, nakliye firmalannın ka- pılanna kilit vurmaktan başka çareleri kalmayacak." Hükümetin mantığını çözmek zor değil... Türk fiımalarının kapısına kilit vurul- duktan sonra Türkiye'nin karataşıma- cılığında uluslararası sermayeye yeni bir kapı açmış olacaklaıi Her alanda ol- duğu gibi amaçları bağcıyı dövmek değil bağcıyı değiştirmek. Yüksek Yerilim Hatt Yalnızlık da paylaşılır... Soldaki ittifaklar da! erdincutku ı yahoo.com Bush Türbanı DestekMyor!.. MURTAZA DEMİR Neden desteklemesin; ABD ile türbanın Türkiye'ye ege- menliği koşut gidiyor. ABD'nin, Ortadoğu ve Islam ülkeleri üzerindeki vesayeti, ekonomik ve stratejik çıkarla- n, bizim "yeşif kuşak ve ılımlı Islam" rolümüzü eksiksiz ye- rine getirmemîze ve "azgeliş- miş, hasta ülke" statümüzü sürdürmemize bağlı. Sanğı, peçeyi, tarihin çöp sepetinden çıkanp "dini s/mge" yaparak iktidarolanlar, iktidarlannın ka- lıcılığmı sağlayacak stratejiyi kuzu kuzu kabul ederek ken- dilenne verilen rolü çabucak kavradılar. Birincisi; gericilığin her rengine inatla prim verile- cek, genç kuşaklann çağdaş eğitim yerine dini eğitim alma- ları sağlanacak ve Cumhuri- yetin kazanırnlarına karşı çı- kan bir ümrnet yaratılacak. Ikincisi; ABD'nin her isteğine kayıtsız "evet" denilecek; "ka- famza çuval bile geçirilse" karş çıkılmayacak... Demokratık, laik ve çağdaş kurelların geçerli olduğu bir Türtiye'de sömürgeciye geçit veril.r mi? Kuşkusuz ki böyle bir Türkiye'de emperyal sö- mürgecinin hiçbir şansı ola- maı. 1960'larda limanianmı- za /aklaşamıyor, "geldikleri gibıgidiyoriardı". Şimdi izin almak gereği dahi duymadan, "çe</ç güç, rotasyon" denile- rek limanlarımızı, üslerirnizi babalarının çiftliği gibi kullanı- yorar. Topraklarımızı ülkemi- zin âli menfaatlan için mi kul- lanı/orlar?!.. hey gidi Türkiyem! Sallan- dırclar "üç güzel fidanı!" Kazıdılaryurtseverleri ülke- mir topraklanndan, "3ırakınız geçsinler!" dedi, o rralum birileri, Ve açtılar güzel ülkemin ka- ptlirını emperyalizmin emri- ne:Ardına kadar... Çahi kim seviyor ülkesini; "Divlet dinin emrinde olrvalı- dır diyen ümmetçiler mi? Iş- te :uyurun: Devlet dinin em- rince şimdi. Ama heyhat! Ern- peyalizmin de emrinde!.. Ne güfcel anlaşıyorlarSayın Erdo- ğan ve oğul Bush, öyle ûeğil mi' Devletleri dinin emrinde olsı; yani şeıiatyasalanylayö- neilen ülkelerebakarmısnız? AE)-ingiliz sömürgesi otTia- yaı tek Müslüman ülke var mı ariarındJa? "Neden böyleyiz" di>3 sorgulamak akıllarına bi- le'^elmiyordur bu halkların. Çiikü yönetenler, fukaraığın "teder!" olduğunu: "Takdiri llsrinin" böyle istediğini söy- lüpr olmalılar. Şeytan taşlar- ke ölen binlerce insan için '~tnn isteai, şehit oldular" deildiği gıbı. ^.BD'nin, islam ülkelerinin hesiyle de "iyi" ilişkileri var, a- ma bu ülkelere demokrasi önermeyi akhndan bile geçir- miyor. Oysa bu ülkelerin ta- mamında, aklı ve vicdanı ba- ğımlı olan, sosyal statüsü ve eğitimi olmayan; çağdaş birey değil. kul yetiştiren kadın tipi egemen. Işte "dostumuz" Bush'un sürpriz yaparak "onurtandırdığı" (aslında do- laylı teşvik ettiği) ve bize de önerdiği kadın tipi bu. Yani tür- bana iltifat ediyor Bush! Baş- bakanımızın değerli eşine de- ğil! Ey akıl neredesin? Bu yıl sadece Van'da okula gide- meyen kız çocuğumuzun sa- yısı 50 binmiş, ne gam! Hü- kümet çağdaş eğitim için kaynak bulamıyor, ama arzu edilen her okulda Kuran kur- su açabilecek kadar kaynak Diyanet'te hazır! Nasıl bir ka- fadır bu; türbanı özgürlük sa- yan ya da öyle göstermek is- teyen kafa mı? Şimdi bakalım. Başta Fran- sa'da olmak üzere AB ülkele- rinde türban yasaklanıyor. Ve bize; "Şu kriterieri uygula: Ko- şullannı, yasalannı AB stan- dartlanna eşitle: Gel ortağımız ol" deniliyor. Çağdaş kriterler içinde kadının ikinci sınıf insan olarak kalması olası değil. Or- tak olmak için takla attığımız AB içinde kadının statüsü er- kekle eşit. özetle ya kadınımı- zı, ufkumuzu ve ülkemizi öz- gürleştirip AB'nin eşit ortağı olacağız ya da ABD bağımlısı, herhangi bir Islam ülkesi. Çok da haklı olarak başta Fransa ve Almanya olmak üzere AB ülkeleri, aralarında ABD'nin "Truva Atı" durumundaki bir Türkiye'yi de istemiyortar. Tür- banla ilgili çağdışı niyet, AB'nin geleceğini tehdit etme- seydi, yasaklama kararları alı- nır mıydı, o da başka bir ger- çek... özeti, AB türbanı yasak- lıyor, fakat eşit ortaklığı öneri- yor. ABD ise türbanı onurlan- dınyor, çünkü bağımlı kalma- mızı istiyor. Türban Çankaya'da dışlan- mışmış ama, Beyaz Saray'da en üst düzeyde kabul gör- müşmüş. Bush türbanı des- tekliyormuş! O da ne, bir ara "lütfedip hamfendinin çay ik- ramına dahi katılmışmış!.." Böyyük gazetelerimiz ABD gezisini böyle değerlendiriyor. Yemin olsun ki Bush, ABD'nin çıkarlan için Mina Da- ğı'nda şeytan biletaşlar! Yeter ki Türkiye ABD'ye bağımlı kal- sın! Ve sakın ha, sosyoekono- mik bağımsızlığını kazanarak diğer Islam ülkelerine "kötü" örnek olmasın! Bu durumdan şeref ve onur duyanlar arşiv- lere bakıp, Kurtuluş Şavaşı günlerindeki "Mütareke Bası- nı"n\ okusunlar. Belki ıbret alır, biraz hayâ ederler. Tabii hayâ- lan varsa!.. pirvakfic/ yahoo.com KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK behicak'o turk.net ÇİZGİLİK KÎMİL MASARİC1 kamilmasaraci ı mynet.com HARBİ SEMİH POROY semihporoyfa yahoo.com u ı HAYAT EPtK ThATROSU MUSTAFA BILGİN ÖIB'NAĞÖRE; TEKEL (ALKOL) TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 4Mart miM,mumtaz-arikan.com Tu^ıye Gazetecıter Cemıyetı'nın yayınladıgı gunluk Bizim Cazete Ül*.e scunlarna ı şk r> raporlarıyla. araştırmalarıyla. köseyazılanyia larafsc haberterıyle sıvıl toplumların gazetesı. DJzeilı okjnak ıçn at»ne olur. Tel: 0.212. 511 0875 ÇAKMAG/N BA8AS/ 1888'PE 6U6ÜN ÇAKMAK İÇİN PATEUr AUNÛH'. HERHAHGİ BİR YAMTLA ÇAUŞMAYAU, YALNIZCA OW- MAT/K. OLARAK tdBŞİT YAKAM ALETİN, ÖZELÜKte SİGAKA IÇ£NLER T^/SAFtN- PAN EVL.ÇIŞPE {/S fŞ yeei&Z/'/UDE KUL- LAN/LACACI PÜŞÜNÜLMEKTEYDİ. "LUCIPHOP.£ ' (LUS/FO/S) ADl \/£(SiİLeN ALETİK :,'AZNESİUE SOLDA GÖ£ÜLDÜ- GÜ GiBi Kiseir ÇĞPLSRİ DOLDasuuiYoe, PÜĞMeSİAJE BAStLINCA, IÇİNDEld ME- KANİZMA HAREK£TE SEÇİP FOSFO/SLU <İ8£.İTL££PEN 8İSİKIİ ALIYOK, SÜGTE- R DÜZ ÇİZGt ÜMİT ZİLELİ Işbirlikçinin Yeni Görevi Gerçekten pes, hiç vakit kaybetmiyorlarL Buniaratalimatı ver, gerisini hiç merak etme... Öy- lesine şevkle, öylesine özümsemiş bir ruh haliyle ya- zıyorlar ki; geçmişlerıni, hangi kampanyalarda ne türden görev aldıklarını bilmeseniz. "Aşkolsun ço- cuk, aşkolsun" bile diyebilirsiniz!.. - Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) ve bizim işbirlik- çi kalemlerden söz edıyorum... ABD'nin, 1995 yılından itibaren telaffuz etmeye başladığı. inceden inceyeön hazırlıklarını yaptığı, 11 Eylül felaketinden sonra hız verdiği ve Afganistan ile Irak işgalinden sonra gerçekleşmesi için düğmeye bastığı BOP'nın hedeflerinden geçen yazımda kısa- ca bahsetmiştim. Hatırlayalım: - BOP, Kuzey Afhka'dan Güney Asya"ya ve Kafkaslar'a kadar uzanan dünyanın en verimli bölgesini ekonomik ve siyasi açıdan ABD'nin egemenliğine sunuyor. Yüzde 80'i Islam coğraf- yası olan bu bölgede Israil'in güv&nliğinin sağ- lanması için Ortadoğu ülkelerinin paramparça edilmesi hedefleniyor. Türkiye'nin bu devasa projede "koçbaşı misyonu"nu üstlenmesi ön- görûlüyor. "O da ne demek" drye soracak olur- sanız; vurucu askeri güç yani p'ryon demek!.. ABD'nin bu iddialı projesinin üç kelimelik slo- ganı ise bu bölgedeki ülkelere "demokrasi, öz- güriük ve insan haklan" vaat ediyor! Geçen hafta, "Diyarbakır Kimin Yıldızı" başlıkh yazımda, Tayyip Bey'in "BOP içinde Diyarbakır yıldız olacak" sözlerinden hareketle projeyi anlat- mış ve sonunda işbirlikçi kalemlerin hiç vakit geçir- meden "Türkiye merkezli BOP kampanyasını baş- latacaklannı" söylemiştim... - Aynen öyle oldu!.. Amerikan kalemşorları!.. Basınımızın güzide kalemlerı hiç vakit geçirme- den, BOP'nin ne büyük bir uygarlık projesi olduğu- nu, üstelik dizi halinde yazmaya başladılar... Sayfa- lar dolusu BOP yazan, arkası yarın diyerek kaldığı yerden devam eden "köşeyazan" arkadaşlann bu- luştuğu ana fikir şöyleydi: - BOP'nin kapsadığı bölgede, özellikle Arap dünyasında düzen değişikliği için düğmeye basmak... Terör üreten kaynaklan kurutmak... Barış, güvenlik, istikrarve demokrasinin temel- lerini atmak... Amerika'nın şu asaletine bakın! Bu kalemlerden birisi hızını alamamış olacak ki, ABD'nin bu insan- lık abidesi hedefini şu sözlerle alkışhyordu: - Aklı başında hiç kimsenin bunlara itirazı olaca- ğını sanmıyorum... Açıkçası ben de Bush yönetiminin Amerikan ba- sınındaki uzantısı VVilliam Safire'nın bile bu kada- rını yazmaya cesaret edebileceğini sanmıyorum!.. İşbirlikçi kampanyagörevlilerinin hiçbiri, ABD'nin böylesine muazzam ve de ters tepme riski çok yük- sek bir projeyi "demokrasi, özgürlük, insan hakla- n" üçlemesi dışında hangi amaçlarla üstlendiğine dair tek satır yazmadı!.. Böylece bu yazar tayfası, ara başlıkta yer alan "Amerikan kalemşohan" sıfa- tına hak kazandı... Bu yakıştırmanın patenti ise ba- na ait değil. Yenişafak gazetesi yazan Dr. Hüsnü Mahalli dün köşesinde şöyle diyordu: - Yann Grossman Ankara da olacak. Savaş öncesinde de Grossman ve Wolfowitz, Istan- bul ve Ankara'ya gelerek lobi faaliyetlerinde bulunuyoriardı. Ikili, Boğaz'ın sırtlannda dost- ları ile biriikte "kırmızı" şaraplarını yudumlar- ken Türkiye'yi Amerika'nın yanında nasıl sa- vaşa sürükleyebileceklerinin hesabtnı yapı- yordu. TBMM, 1 Mart'ta onlara gereken yanı- tı verdi. Şimdi de Grossman aynı misyon ile Ankara'ya geliyor... 1 Mart'ta verdikleri sözle- rin yerine getirilememesinin ezikliği ile Gross- man'ın huzuruna çıkacak olan Amerikan ka- lemşorlan bu kez işi belki daha sıkı tutacak- tır. Son günlerin gazetelerine ve televizyon programlarına bakacak olursanız bunu çok net görürsünüz. H&rkeste bir tatlı heyecan var. Türkiye, BOP'nin merkezi olacak... Dr. Hüsnü Mahalli'nin yakıştırması gerçekten pek yakışmış! E-posta: umrtzileli »ttnet.net.tr B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 8 1 2 3 4 5 6 7 SOLMNSAĞA: 1/ Akdeıuz ül- kelerınde ya- şayan Yahudi- lere verilen ad. 2/ Bir bütünü oluşturan te- mel öğelerden her biri... Bir 6 peygamber. 3/ Sazın en ince sesverentelı... Necati Cuma- ta'nın, bir adı da "Tütün Zamanı" olan romanı. 4/ Dü- zenli olarak ekim ya- pılan arazi... Sodyum elementınin simgesi. 5/Cwa sülfiir bileşim- li birrruneral. 6/Nota- da durak işareti... Bir ekonomik birimin 8 belli bir süre içinde 9 kazandığı para. II Hititlerin .\nadolu"da yerleştikle- ri ilk kent olan ve günümüzde Kültepe olarak adlan- dınlan yer... Halk şairi. 8/Dönemeç... Yaklaşık 12 bin yıl önce Pasifik'te gömüldüğüne ınanılan, insanhğın ve uygarhğın anayurdu sayılan kıta. 9/Uygun, tıpatıp gelen... Hint müziğine özgü telli bir çalgı. YUKARTOAN AŞAĞIYA: 17Derebeylikte, kendisine ıtaat edilen efendi. 2/Ke- di ya da köpek yavrusu... "Ben gelmedim dava için/1 Benim işim — için" (Yunus Emre). 3/Yeni çıkma- ya başlamış ekin... Ülkemiz sularında yaşayan ve "biz" de denilen mersınbalığı türü. 4/ Satrançta bir taş... Resim gibi güzel sevgili. 5/Yemeklere hoş ko- ku vermek için kullanılan otsu bir bitki... îskambil- de bir kâğıt. 6/ Çe\Tebilim. II "Sevdiğim arzımı de- mek' çin sana' Bülbül söylediği - gerek bana" (Ka- racaoğlan)... Kunduracılann delik açmak için kul- landıklan çelik tığ. 8/ Üç boyutlu sinema tekniği. 9/ Sanmtırak ve yaglı birpeynir... " — Sürer": Oyun- cumuz. Y A S E M T N •|K A R A K | S 0 M A S A ç A K | T A R E, K A B TR IN A M •K 1 K T R IK _L s •R TG •u N 0 T | R A C IL •M A N T • IR A K A R A K U L A K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear