17 Haziran 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
1 8 MART 2004 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA GENÇ SES O tamdık yüzler, 50 yıldır her hafta aynı mekânda, aynı masada, aynı heyecan ve enerjiyle toplanıyorlar Yanm asırlıkpasaj muhabbetleri• Çiçek Pasajrnrn müdavimi 20 kişilik bix aydm grubu. İstanbul'da tam 50 senedir her cuma toplandıklan pasaj ı derin muhabbetleri ile renklendiriyorlar. Aralarmda Aydın Boysan, Fethi Naci, Cevat Çapan, Metin Fındıkçı gibi ünlü simalann bulunduğu bu topluluk. kendini "Duygu Komünü" olarak adlandınyor. Grubüjı temel amacı ise paylaşmak. Onlar, bir yabancıyı kolay kolay aralanna almıyorlar. Bu gruba dahil olanlardan biri olan Selahattin Yıldınm, "Burada olması gereken kişi burayı kendi kendine zaten bulur. Kimse özel olarak çağnlmaz" diyor. İstanburda bir akşam onlann konuğu olduk. TU\ÂNA SALARVAN / CESİSULLAM / CEM VAKASIZ / GÜRCAN ULUSOY Onlann masasına kolay kolay oturamıyor- sunuz. Önce arkalarda bir yerlerde oturabili- yor vaktı gelınce de onlann arasına katılıyor- sunuz. Ancak her şey bu kadarla da bıtmiyor. Onlann masasında yer alabılmenin belırli ku- rallan var. Sadece arkalarda oturmuş olmak yetmıyor. Her şeyden önce öğrenmeye me- raklı olacaksuıız ve bunun ıçin reçete arama- yacaksınız. Onlann duruşlannı, nasıl konuş- tuklannı, nasıl yıyıp içtiklerinı, hayata bakış açılanıiı öğreneceksinız. Cevat Çapan "Bu- Aydm Boysan veCevatÇapan(sokla) cuma sohbetinde. Gru- bun içinde kadın yok, ama bu kadınlardan konuşulmadı- ğı anlamına gelmiyor. Vlne de cuma günleri özel hayat bir kenara bırakılıyor. rası hayata bakış açılan birbirine benzeyen in- sanlann bir araya geldiği eğitsel bir ririieldir. Burada gençler yaşça ileri insanlardan birçok şey öğrenir" diyor. Çünkü bu topluluğun üyeleri hem kendıle- rini hem de aralanna aldıklan genç ınsanlan bir nevi yetıştiriyorlar. Bir okul gibl' Her şeyin eşit olduğunun söylendıği bu grup- ta ün, unvan ve servet geçmiyor. "Buradaki in- sanlar uzun yıDardır birbirlerini eseıierinden tanıyor. Biz göniilk yaşıyoruz. Buradaki insan- lar sadeligi \c doğalhğı yansıüyor"" dıye anlatı- yorKemal Demirel. Bütün grup üyeleri bu "eşit- Bk olgusunun" anlamının büyüklüğünü vurgu- lamadan geçemiyorlar. Cevat Çapan. "Bura- daki insanlann hepsi kaknder meşrep insanlar- dır. Yani biz, buyük paralarla defil de, olabile- cek en ucuz şekilde bir bohem havası içinde bir araya geliriz" diyor. Gencınin ve yaşlısının birbirinden ayırt edil- mediği bu toplulukta rakı içmenin de bir ada- bı var. Öncelikle içki içmesını ıyı bileceksiniz ve asla dağıtmayacaksınız. Masada bir bayan olduğu zaman ıse asla sarkmayacaksınız. Kı- sacası grubun bir dığer kuralı "Ayaklarnuzın üzerinde durmasını çok i>i bileceksiniz" Bir yandan "•Burası aynı zamanda bir tür te- rapktir" diyen Selahattin Yıldınm, dığer yan- dan da "Buradaki arkadaşlannuzın kendi özel hayadan vardır. Kimse mesleğinden, aüesinden, kendi özel yaşanundan bahsetmez. Ancak bi- rinin gerçekten moraJi bozuk ise, bu dışanda paylaşıbr, asla masada yorum yapılmaz" dıye ekliyor. Dinlerinin dostluk olduğundan bahse- den 50 senelik müdavımler pasajı bir ibadet ye- n olarak belirlemişler. Kimı yıllardır kendi- len içın aynlan masanın hıç değişmeyen kö- şesinde otururken, kımi bu topluluğa katılalı sadece 4-5 sene olmuş. Ömeğın Metin Fındık- çı "Ben bu masaya ancak yıllar sonra oturabu- dim ve oturduktan sonra bir daha da aynlama- dmı" diyor. Herhangi bir cuma günü, istanbul'da, Çıçek Pasajı'na düşerse yolunuz, sız de tanık olabi- lırsiniz onlann muhabbetıne. Üzümü içerken bağını da sormah Şarap şakaya gelmez HANDE TOKMAK Türkrve'nin ilk kadın somehesi Esra Önat Arahk 2002'de tstanbul Teşvikıye'nin en güzel sokaklanndan biri olan Atiye Sokağı"nuı kalbinde açılan Kav şarap butiğinin işletmecisi olan Esra Önat Türkiye'nin ilk kadın somelyesi, yani şarap uzmanı. Önat bir senelik geçmişi olan mekânında sorulanmızı yanıtladı. - Şarap eksperi nasıl ohınuyor? ESRA ÖNAT- Bunun okullan var artık. Şo_\le ıfade edeyım. Bu işin üç ayn eğirimi var. Bın çekırdekten yetışmek, yani bu aileden gelen bir meslek olabilır. Okullan var şarap uzmanı olabiliyorsunuz. Bir de önolog olabiliyorsunuz. O da şarabı yapan kışı oluyor. Bu kışı fabnkada çalışıyor. - Kav ne zaman hizmete girdi? ÖNAT - Hep vardı bu aklımda ama bugiine kadar gerçekleşriremememin sebebi maddi imkânlanmın olmamasıydı. Ç;>k büyük maliyetler değil, esasmda bakarsanız ne işler kunıluyor, ancak Tıirkiyede bunun bir kültürü yok. Insanlar bu kadar sevdalı değiller. Ancak şarap üreticileri böyle bir işe soyunabilir. Dolayısıyia Kavaklıdere ile fikirlerimiz öıruştü. Benim yıllardır hayalim kurduğum bir şeydi. Yani hep bir şekilde yı vvinö bar' ya şarap dükkânı kurmak isiyordüm. Önce ufak tefek şarap dersleri pîogranilan yarattım, onun için böyle bir yer anyordum o yerde aynı zamanda şarap dı satacaktım kı bu fikri Kavaklıdere ile gîrüştüm ve burası ortaya çıktı. - Veden Nişantaşı? ÖNAT- Nişantaşı'nda bir yaya trafiği var. Şırap dükkânını kullanabilecek insanlann p>pülasyonunun yoğun olduğu bir yer. "Yıbancılar da buraya çok sık gıdip geliyor. Br butık dükkân olarak ilk burayı seçtik, çuıkü buradaki çevrede buna müsait. -Gdecekteki planlannız neler? CN-VT - Amacımız Kav butığin, Iitanbul'un belırgin semtlerinde birer şıbelen olması. Ama bunun olabılmesi ian yıne şarap konusunda yetişmiş ve blgılı kışilerin olması gerekiyor. -vîüşteri portföyünüzü tanımlayabitir msne? CÎNVT- Kimsenin alışık olduğu bir yer amıyorsunuz en başta. Sonuçta bir k>nfeksıyon veya bir ayakkabı cUkkânı değıl burası. Insanlar üiiyor ilk başta buraya girerken çünkü phalı ımajı var semten dolayi ve pınl pınl br yer. Bızde şaraplar olması gerektiği fyatta, rakibimızın de şaraplan var smuçta, ama onu da uygun fiyata stıyoruz. Bilen ve ilgılenen herkes cvebilirim kısaca. Geçmiş zaman mimarisinin tozlu kızlan bize tepeden bakıyor Pera'yı taşıyan kachnlarDAMLAAKRAY Onlar, tstanbul kadar eski Be- yoğlu'nda (Pera), neoklasik dö- nemden kalma giysilen ve taş- tan güzelliklen ile gelip geçen- leri vakur bir gülümsemeyle iz- lerler. Onlar, yüzyıllardır bıkma- dan usanmadan bütün bir Pe- ra'yı başlannda taşıyan kadın- lar, yani karyatıdler Karyatıd, antik çağ miman- sinde sütun yenne kullanılan giysilı kadın figürlerine venlen isimdir. Karyatidlerin kökeni Fe- nike ve Eski Yunan uygarlıklannda görü- len tutacak yerleri ka- dın formundakı ayna- lara kadar uzanır Romah mımarVitru- vhıs'a göre karyatıdler. kentlerınin M.Ö. 480'de Perslerin tara- Balık Pazan'ndan Aynalı Pa- saj'a gırdiğınızde başınızı hafif- çe yukanya kaldınrsanız değışik biçımlerdeki bir başka grup Pe- ra kadınıyla da karşılaşabilirsi- niz. Pasaj sakinlerine ve müşte- rilerine tepeden bakan artık geç- miş bir zamanın tozlu kızlan- dır onlar. Alkazar, Balık Pazarı. Aynalı Üzerlerindeb asırlık tozdan de- ğıl de sanki Beyoğlu'nun bu "ye- • Modernleşen Pera genciyle yaşlısıyla eğlence sektörünün yeni gözbebeği olurken karyatidler Markiz'tn, Aynalı Pasaj'ın, Löbon'un duvarlanndan yeni semtin yeni ahalisini izlemeye devam ediyor. fını tutmasından ötürü ağır işe mahkûm edılen talıhsız Kan- alı kadınlan temsıl eder. Beyoğ- lu'nda Alkazar Sineması'nın ve Çiçek Pasajı'nın kapılannda ge- lenleri karşılayan karyatıdler, yüzyıllardır seslerı. kokuları. renklenyle tüm Pera'yı başla- nnda taşımaktan yorgun. yılla- nn getırdiği değişıme şaşkın göz- lerle bakarlar. ni w yüzünden utanır gibi bir hal- leri \ardır. Birçoğumuzun çocuk- luğu, büyüklerimizden Beyoğ- lu'nda yaşanan güzel günleri ve geceleri. eski Beyoğlu'nun ne ka- dar saygın bir yer olduğunu, Mar- kız'i veLöbon'udınlemekle geç- mıştır. Ve kimımiz büyükle- nmızden "Beyoğhı'na takım elbi- sesiz çıkılmayan" devırlen dınlemişizdır. Yıllardır Beyoğ- lu'nda Aynalı Pasaj'da bir eski zaman dükkanı ışleten deneyım- lı gazetecı Ergun Hiçyılmaz'a göre Beyoğlu zaman içinde tüm sanatçılann kadın ımajıyla var et- tıklen halinden çıkıp erkeksı bir görünüme büründü. Artık bu sokaklan arşınlayanlar Beyoğlu kadını değıl, hatta kadın bıle de- ğıl, ısmarlama kaduılar. Günümüzdeki her şey gibi Pe- ra da değişıme. gelişime sahne oluyor. Geçmışten bugüne va- rolan bir gelenek var Pera'da, de- ğışimin öncüleri hep kadınlar. Modern kadınlar gıttikçe daha öz- gür \e özgüven sa- hibı olduklanndan bulunduklan her yer gıbı Pera'yı da dur durak bilmeyen bir değışune sürük- ~~ ledıler. Yıllar için- de kadınlar Beyoğlu'nda daha çokvarolmaya ve tabulanyık- maya başladılar. Daha önce yal- nız bir kadının gırmeye asla ce- saret edemeyeceği ara sokak- lar artık Pera'nm özgür kızlan- nın uğrak yen. Bu kadınlar da tıpkı taştan hemcınsleri gibi Pe- ra'yı başlannda geleceğe doğru hıç bıtmeyen bir koşuşturma ıçın- de taşıyorlar. İlhan Cavcav, takımm transferlerinden en az hoca kadar kendini de sorumlu tutuyor Takıma kanşınm, teknik direktöre kanşmam' TAYLAN URAL Gençlerbırliğı son yıllarda çok başanlı bir ku- lüp olduğunu hepimize göstermiştı gerçı, fakat 2002-2003 sezonunda adeta nrtına gibi esişleri ve ligi üçüncü sırada bıtirmeleriyle gücünü ve ba- şansıru hepimize kanıtladı. Takım bu yıl da UE- FA Kupası'nda önce Ingiltere'nın Blackburn Ro- vvers arduıdan da Portekiz" in Sporhng Lizbon ta- kımlannı eleyerek üçüncü tura çıktı. Gençlerbir- lığı'ni. üçüncü turda da ttalya'nın Parma takı- mını İtalya'da ve Türkiye'de yenerek bir üst tu- ra yükselmesı. A\Tupa'da da dıkkatle izlenen bir takım halıne getirdı. Gençlerbirliği şimdı LîEFA'da ilk 8'e girmek ıçin Valencıa ile mücadele ediyor. Takımının son dönemdeld başanlannı Başkan tl- han Cavcav ile konuştuk: -Kendinizi ve Gençlerbirliği'ni bugünlere na- sıl taşıdığınızı bize kısaca anlanr mısınız? tLHAN CAVCAV- Ben 1935 Ankara doğum- luyum. Ticaret hayatım 13 yaşında başladı. Ba- bam değümenciydi ve onun yanında çalışmaya başladım. Babamdan aynldığım zaman 25 yaşın- daydım. Babamdan sadece dürüstlük ve namus- lu olmam kaldı, başka da bir sermaye kalmadı. Ben kendi iş hayatıma zairecilikle başladım. Son- ra değirmen kiraladım, 1969 yılında da şimdıki un fabrikası olan Ankara Un Sanayıi 'nı kurdum. Dolayısıyia ben ticaretin içınden gelmiş bir ın- san olmam nedenıyle, futbolu da çok sevmem- • tlhan Cavcav: "Ben de futbolun içinden geldiğim için Gençlerbırlığı nın başma geçtiğim günden beri hiçbir zaman 2.-3. lig takımlannda oynayan futbolculan ekibimle beraber izlemeden ve bizzat seyretmeden oyuncu almadım." den dolayı 25 senedir Gençlerbırlıği'ne başkan- lık yapıyorum. Gençlerbu-lıği'nin ben aldığım za- man hiçbir şeyi yoktu sadece Vehbi Koç'un Koç Talebe Yurdu'nun orda vermış olduğu 80 met- rekarelik bir yeri vardı. Ama ben ışımı nasıl yö- nettiysem kulübü de öyle yönettım. Işımi nasıl yoktan var ethysem, Gençlerbirliği"nı de aynı şekilde yoktan var ettım. Bana göre başannın sım dürüstlüktür. Dürüst olarak hareket ettım ve bugünlere de dürüstlüğüm sayesınde ve ticaret yaparmış gibi kulübü yönetmemle geldık. - Senelerce degişik bir sistem izleyerek adı du- yıılmanuş o>ıınculan renklerinizt bağiadınız da- ha sonra yüksek transfer ücrederi ile diğer büyük kulüplere sattınız. Bu oyunculan kendini/ seyre- derek nıi abyorsunuz. yoksa ekibinizi mi gönde- riyorsunuz? Bir programda sizin "Vldeodan iz- lemeden oyuncu almanı" dediginizi duymuşnım. CAVCAV- Bu doğnı değıl. Ben k'endım de futbolun içinden geldiğim içın ve Gençlerbirli- ğı'nin başına geldiğim günden beri hiçbir za- man 2. 3. lıg takımlannda oynayan futbolculan ekibimle beraber izlemeden \e bizzat sahada seyretmeden oyuncu almadım. Çünkü sadece o oyunculann ıyi hareketleri tekrar tekrar koyulur vıdeolara. Bugün ne yazık kı dığer takımlar trans- ferleri \ideodan seyrederek yapıyorlar, sonuç or- tada. - Takıma ve teknik direktöre kanşır mısınız? CAVCAV- Takuna kanşınm ama teknik du"ek- töre kanşmam. Ama takımm transferlennde en az hoca kadarben de kendımi sorumlu olarak gö- rüyorum. -Üç büyüklere karşı hakemlerin ve federasyo- nun farkb yaklaşımı olduğunu düşünüyor musu- nuz? CAVCAV- Kesinlikle düşünüyorum. ama bur- ada hakemlen suçlamıyorum. Hakemler de bır insan. 40 - 50 bin taraftan olan bu" takunın le- hinde karar vermesi o hakemlen etkılediğı ka- naatindeyim. Bu kanaatim maalesef var. ama buna rağmen son yıllarda özellıkle hakemlerimızın çok ıyi yolda olduğunu görüyorum. BU SAYFA ISTANBUL BİLGİ ÜNİVERSİTESİİLETİŞİM FAKÜLTESİ, MEDYA VE İLETİŞİM SİSTEMLERİ BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİ TARAFINDAN HAZIRLANMIŞTIR
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear