Catalog

SAVFA CUMHURİYET 11 MART 2004 PERŞEMBE 8 HABERLERIN DEVAMI -TURKİYE Istanbul Edırne Kocaeı ÇanakKae Izmir Manisa Aydın Denızlı Y Y Y Y Y Y Y Y 13 12 12 9 16 14 15 14 Zonguldak PB 12 Antalya Sınop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas HB B B B S s s s 10 10 10 10 10 11 11 7 Adana PB 21 B 20 Kars Mersin Dıyarbakır Şanlıurfa Mardın Siirt Hakkâri Van PB S S S B S S 18 15 15 12 13 8 8 S 1 Yurdui üatı kesım- en parçalı çok bulutlu, Marmara, Ege ıte Batı Q S | O Akdenız yağmurk e sa- ğanak >ağışlı, dığer yerier az bulutlu ve açık geçecek Yağışlar Kiyı Ege'de yer yer etkılı otacak Yardun ıç ve doğu kesımlennde sa- bah saatlennde sıs go- rjlecek Hava sıcaklığı tum yurtta artacak. Münih DIS MERKEZLER B -4 Helsınkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Parıs Bonn PB PB PB PB Y PB K -4 4 8 6 5 7 5 K 3 Zürih Berlın Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atına K K PB K Y PB B Y b 2 15 1 6 7 12 15 K 3 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tıflıs Kahıre HB PB K Y PB K PB B 2 10 -2 10 6 2 -3 23 B 20 Pa-çalı bUutL bUİUtİL ı Yağfnurtu Kariı Sulu kar , Gok gûrûltülü G U N C E L CINEYT AKCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfa^ia Bizim gazetede geçenlerde attığı fırçaların lis- tesi vardı. Çiftçilere, hayvan CJreticilerine, kamu görevlile- rine, işçılere, gençl&re, rektörlere ve ilk ve son derdi gazetecilere söylediğini bırakmıyor. Medyanın kökü yal ana dayandığı için halk bun- lara hiçbır zaman itirnat etmedi, diyor. Sözleriyle davranı^ları birbirini tutmuyor. Kökü yalana dayalı dediği medyanın ekranlarında mi- tingdi, şuydu buydu <iiye hemen her gün etli du- daklı, bıyıklı, düz saçlı, devrik göz kapaklı yüzü- nü gösterdiği yetmiyormuş gibi, kimi zaman iki ay- rı TV'de yalancı gaz&tecınin karşısına geçip dev- let adamlığı taslıyor. CHP lideri Deniz B-aykal, "8u Başbakan konu- şuyorama boş konuş uyor, ne söylediğinibilmiyor" diyor. Nedenideörnesklıyor: "Başbakan birkonuş- masında, 'Kurnaz tilKİ erişemediği üzüme koruk dermiş' dedi. Bunun neresinı düzelteyim? Birde- fa tilki değil kedi, üzccım değil ciğer, koruk değil mundar. Her şeyi çonba yapıp çıkarmış. Çorba bu Başbakan." Ama nasıl çorba? Onci demokrat, laik, antila- ik karışımı bir çorba! • • • Kafasına bir de köy I ülük takmış. Köylülüğü han- gi anlamda, ıkinci curnhuriyetçilergibi mi kullanı- yor, belli değil. Ama çoğu zaman hakaret anlamın- da kullanıyor. Köylüy-iJ cahil, görgüsüz, eğitimsiz gösteren ifadelerle... Mart ayı başlarında AKP Istanbul ll örgütü ta- rafından verılen yemekte "Ben belediye başkanı- nı ne olarak görûyorzjm biliyor musunuz?" diye başladığı konuşmasında, "Belediyebaşkanıköy- lü olmayacak. Şehirii olacak, şehirfi. Şehirii nedir bizim kültürümüzde biliyor musunuz? Medeni ol- maktır. Eğer olabilmfşsen, gerçekten o şehri de medeni bir kent, vizyon bir kent haline getirebilir- sin. Olamamışsan g&tiremezsın" dedi. Bu sözlerin sahibi kentler kadar köylerden de oy alarak tek başına iktidara gelen bir partinin ge- nel başkanı. Bu sözlerin sahibi köylü ile şehirii ay- rımı yapan ilk genel başkan. Türk aydını (ne aydını be, yalaka takımı) bu söz- lerin sahibini vizyon sahibi, dün inandıklanndan bugün dönüşünü erdemli bir davranış diye tanım- lıyor. Bu sözlerin sahibi AKP Genel Başkanı RTE, aşağıladığı köylüden oy almak ıçin günübirlik o kent senin bu kentfc>enımgeziyor. Meydanlan dolduran kentlinin yanı sıraköylününyüzünegü- lüyor, arkasından da işte böyle konuşuyor, şehir- liyi yücelterek köylüyü aşağılayarak ayrımcı bir kimlik sergilıyor. Ayrımcılıköylesine kök salmış ki kafasında; son olarak bir açık hava toplantısında kendısine pan- car fiyatını soran köylü kadını, "Bırakpancan şe- hirii ol biraz" diye tersliyor. • • • SeçimkampanyasınaCHP'yihedef alarak baş- ladı, yürütüyor. Tabelasında Cumhuriyet olan cumhuriyetçi olmuyor, diyor. Durmadan cumhu- riyetçi, laik olduğunu söyleyen RTE, acaba ger- çek anlamda laik cumhuriyetçi mi acaba? Bu so- ru kafalardan hiçbir zaman eksik olmadı ve olma- yacak da! Zira RTE bir yandan kapı önlerinde horlanan, evinde dayak yiyen kadınlann dramından sözedi- yor, ama beri yandan laik rejime başkaldırı anla- mında kullanılan türbanı teşvik etmekten geri dur- muyor. Bir gazetede bir okurun RTE'nin CHP'ye dur- madan yüklenişini ilginç bir taktık, AKP'linin tu- tumunu CHP toparlasın diye kasıtlı bir hareket diye yorumlayan kısa bir mektubu yayımlandı. "Seçimi açıkara kazanmak istemiyor''muş RTE; "bunun altındaki gerçek de rejimin geleceği adı- na zayıf bir muhalefet olmasının yaratacağı sıkın- tı" imiş. Keşke RTE'nin saldırılanndaki asıl amaç böyle olsaydı da; ülkemizde bir iktidar sahibinin muha- lefeti zayıflatmak yerine güçlendirmeye çabaladı- ğını söyleyebilsek, yazabilseydik. Ama nerede bu türden demokratik erdeme eri- şebilen siyasetçi? Ara kı bulasın! Hazret amacını tezgâha koymuş, bu seçimler- de yüzde 10'un altma indirmek için CHP'ye dur- madan yükleniyor. Kimligi saptayalım: Rejim sarsılıyormuş, tek ayaklı demokrasiye demokrasi demezlermiş, şuy- muş buymuş. RTE'nin umurunda bile değil. "Ben" diyor, başka bir şey gözü görmüyor. Erdoğan denetimi engelledi• Baştarafı 1. Sayfada olduğu şırketler, 1997-2002 yıl- lan arasında 2 trilyon 551 milyar gelir beyan etti. Erdoğan ticari faahyetlennı basında yer aldığı gibi 3 şırketle değil 4 şirketle or- taklık temelinde yürütüyor. Baş- bakan olduktan sonra kurduğuYe- nidoğan Gıda AŞ'nin yanı sıra Emniyet Gıda AŞ ile thsan Gıda Limited Şirketi ve thsan Gıda AŞ'de çeşitli oranlarda hissesi bu- lunuyor. Hem limited hem de ano- nim şirket olarak ayn ayn faaliyet gösteren Ihsan Gıda, adı nedeniy- le hep tek şirket olarak değerlen- dirildi. Bu şırketler, Ülkergrubu- na ait ürünJerin yurtiçindeki dağı- tımını gerçekleştiriyor. Cumhuriyet, vergi affından yararlandığını ortaya çıkardığı şirketlerin yıllara göre gelirleri- nin ve ödemeleri gereken verginin bilgılerine ulaştı. 5 yıllık siireçte toplam gelirlen 2.5 tnlyonu bulan şirketlerin malı performanslan ile buna bağlı olarak ödemeleri gere- ken vergi tutan ve aftan yararlan- mak ıçin yaptıklan yenı vergi bil- dirimleri şöyle sıralanıyor: Emniyet Cıda AŞ: Recep Tayyıp Erdoğan'ın hısse oranı yüzde 12. Şirket 1999 yılında 74 milyar 375 mılyon lıra gelir beya- nında bulundu. Bu yıl için 19 mil- yar lıra vergi ödemesı gereken şirket. 2000 yılında vergiye tabi geliri olmadığını beyan etti. 2001 yılı için gelirini 850 milyar lira gösteren EmniyetAŞ'ye 215 mil- yar lira vergi tahakkuk etti. Geli- nnı 1 senede 277 milyar lira art- tırarak 1 trilyon 127 milyar lira kazanç sağlayan şirkete 286 mil- yar lira vergi tahakkuk etti. Ek bedel ödendi Vergi yükümlülüğünü tam ola- rak yerine getirmediği 1999-2000 yıllan için toplam 44 milyar 677 mılyon liralık matrah arttınmı ya- pan, yani ek bir bedel ödeyen şir- ket. böyleceAKP iktidannın 2003 yılında çıkardığı Vergi Affı Yasa- sı'ndan yararlanmış oldu. Şirketin 2000 yılı için yaptığı matrah art- tınmının tutan 8 mılvar 437 mil- 6 MaI varlıguıı açıkla' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, kendi ikti- dan tarafindan çıkanlan vergi affindan yararlanması, TBMM gündemine taşındı. CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol. Erdoğan'a vergi affindan yarar- lanıp yararlanmadığını sordu. CHP'li Kemal Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ın vergi konusunda dürüst ve namuslu olması ge- rektiğini vurgulayarak "Muh- temelen kaçırdığı verginin de- netlenmesini önlemek için vergi affından yararlanıyor. Aftan suçluiar yararlanır" dedi. Kjliçdaroğlu, Erdoğan'ın vergi konusunda da samimi ol- madığını belirterek mal varlığı- nı açıklama çağnsında bulun- du. CHP'li AtiUa Kart da "Bu kadannı tasavvur edemedik. Son derece düşündürücü, ib- ret vericı" dedi. CHP Grup Başkanvekili Ke- mal Anadol, Başbakan Erdoğan tarafindan yanıtlanması iste- miyle TBMM Başkanhğı'na sunduğu soru önergesinde, Cumhuriyet'in ortaya çıkardı- ğı vergi affını sordu. Erdo- ğan'dan Emniyet Gıda Sanayi ve Ticaret AŞ'nin herhangi bir şekilde ortağı veya hissedan olup olmadığının açıldanması- nı isteyen Anadol, şu sorulan yöneltti: "Şubat 2003'te hükümetçe adına vergi banşı denilen ta- sannın yasalaşmasmdan son- ra bu şirket vergi affindan ya- rarlanmak için resmi başvu- ruda bulundu mu? Adı geçen şirket 1998-2001 dönemini kapsayan vergi incelemesin- den kurtuldu mu?" Kemal Anadol, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan ile Sanayi ve Ticaret Bakanı AJi Coşkun'un yasadan yararlanarak vergi affı kapsamı- na girdiğinin doğru olup olma- dığının da açıklanmasını istedi. CHP milletvekili Kemal Kı- lıçdaroğlu, Erdoğan'ın "Dev- letle tek ilişkim vergi" dediği- ni anımsatarak "O halde tek ilişkisi olan vergi konusunda dürüst, namuslu olması gere- kir.Geçmişte denetime muha- tap olmamak ve muhtemelen kaçırdığı verginin denetlen- mesini önlemek için vergi af- findan matrah arttırarak ya- rarlanıyor. Aftan suçluiar ya- rarlanırlar. Suçsuz insanın af- tan yararlanması söz konusu olamaz. Kişi kendini suçlu addettiği için aftan yararlanı- yor. Tayyip Bey de ilerde başı ağnmasın, vergi incelemesi olmasın diye yararlanıyor' 1 diye konuştu. Vergisini son ku- ruşuna kadar ödeyen hiçbir dü- rüst işadamının vergi affindan yararlanmadığma işaret eden Kılıçdaroğlu, "Demek ki Baş- bakan vergi konusunda da di- ğer söylemlerinde olduğu gi- bi, samimi değil, halka doğru- lan söylemiyor" diye konuştu. Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ın ortak- lıklannın da mal varlığıyla uyuşmadığına işaret ederek "Çünkü buradan elde edilen gelirle mevcut mal varlığının edinilmesi mümkiin değil. Bu konuda Sayın Başbakanı mal varlığını açıklamaya davet ediyorum" dedi. Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ın beyan ettiği gelirin doğru olmadığını anladığı için aftan yararlandığını vurgulaya- rak " Ikinci çocuğunun düğü- nünde gelen altın miktarını da açıklamaü" dedi. yon Iira olarak gerçekleşti. Emni- yet Gıda, böylece geçmişe yöne- lik vergi denetiminden kurtuldu. Vergi Affi Yasası uyannca, şırket- ler "sorunlu yıllanna" ilişkin beyanlanyla ilgili karşılaşabile- ceklen soruşturmadan kurtulmak için geçmişe dönük matrah arttı- nmı yoluna gidiyorlar. İhsan Gıda Pazarlama Sa- nayf ve Ticaret Limited $lr- ketl: Erdoğan'ın hissesinin yüz- de 12 olduğu şirketin 1996 yılın- da hiç gelir elde edemediği beyan edıldı. 1997 yıhnda 8 milyar 750 milyon lira gelir beyan eden şir- ket, 1998'de gelirini 18miryar385 milyon, 1999 yılında ise 18 mil- yar 200 milyon olarak beyan etti. 2000-2001 yıllan arasında kazanç elde etmediğini bildiren şirket, 2002 yılında 104 milyar gelir be- yanında bulundu. 1998-2001 yıl- lan için vergi affindan yararlanan Ihsan Gıda Limited Şirketi de 2000-2001 yıllan için daha önce vergiye tabi gelirinin olmadığını bildirmesine karşın vergi affindan yararlanabilmek ve denetimden kurtulmak için toplam 19 milyar 687 milyon liralık matrah arttın- mı yaptı. İhsan Glda AŞ: Başbakan"ın yüzde 12 hissesi bulunuyor. Bu şirket 1998-2001 yıllan arasında- kı vergi yükümlülüğünü tam ola- rak yerine getirmediği için aftan yararlandı. Şirket. 2000 yılı için daha önce vergiye tabi geliri ol- madığını bildirmesine karşın af yasası çıkınca 8 milyar437 milyon liralık matrah arttınmına girti. Şir- kete yönelik olası bir soruşturma- da çıkanlan af yasası uyannca bu dönem denetlenemeyecek. YenldOğan A$: Erdoğan, ık- tidar olduktan sonra 12 Aralık 2003 tarihinde ortaklanyla birlik- te 100 milyar sermayeyle kurdu. Yüzde 12 payla şirkete ortaklığı bulunan Erdoğan, böylece başba- kanlık görevi sürerken ortaklık bağı bulunan şirketlerine yenisi- ni eklemiş oldu. Bu şirket yeni kurulduğu için henüz vergi daire- lerine bir beyanı bulunmuyor. Ertosun'a madalya verildi Türk yargı tarihinde bir ilk ANKARA (ANKA) - Türk yargı tarihinde yaşanan bir ilkle, Yargı- tay üyesi Ali Suat Erto- sun'a. Ceza ve Tevki- fevleri Genel Müdürlü- ğü döneminde gerçek- leştirilen Hayata Dönüş Operasyonu'ndaki "üs- tün başanlan" dolayı- sıyla Devlet Üstün Hiz- met Madalyası ve Bera- tı verildi. Adalet Bakan- lığı ek binasmda düzen- lenen madalya ve berat törenıne Ertosun'un hemşensi TBMM Baş- kanı Bülent Arınç, Adalet Bakanı Cemil Çiçek, eskı Adalet ba- kanlan Hasan Deniz- kurdu ve Hikmet Sa- mi Türk,Yargıtay Cum- huriyet Başsavcısı Nuri Ok ile çok sayıda yük- sek mahkeme üyesi ve Ertosun'un ailesi katıl- dı. Çiçek törende yaptı- ğı konuşmada, ilk kez bir yargı mensubuna Devlet Üstün Hizmet Madalyası verilmesinin çok anlamlı olduğunu söyledi. Çiçek "Türki- ye daha dün cezaevi sı- kıntısı yaşadı. Geçriği- miz dönemde cezaev- leri eğitim merkezi ol- du. Devlerin gücü san- id bu duvarlann arka- sında geçmiyormuş gi- bi olaylar yaşandı. İ mit ederiz ki bir da- ha yaşanmaz. Devletin zaafa düştüğünü sa- nanlar varsa, dün gece olduğu gibi, bunlar önünde sonunda gelir- ler, devlete kafalarını vururlar" dedi. Çalınan Kâbe örtüleri başkentte Vakıflar Genel Müdürü Yusuf Beyazıt, 1739 yılında Nevşehir'de Kurşunlu Cami'ye hediye edilen Kâbe örfüleri ile Bursa Yenişe- hirdeki Sinanpaşa Camii'n- den çalınan çinilerin bulun- duğunu ve hiçbir bedel öden- meden Türkiye'ye getirtildiği- ni bildirdi. Beyazıt, Vakıflar Genel Müdürlüğü'nde düzen- lediği basın toplantısında, çalınan Kâbe örtüleri ve çini- lerin bulunma öykülerini an- latarak basın mensuplarına tanıttı. (Fotoğraf: AA) Haluk Kırcı'ya tahliye yokANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yargıtay, 7 TİP'li öğ- renciyi öldürdüğü için 7 kez ölüm cezasına çarptınlan ülkü- cü katliam hükümlüsü Haluk Kırcı'nın cezasının, 48 ayı hücrede olmak üzere müebbet ağırhapis cezasına dönüştürül- mesine ilişkin yerel mahkeme karannı onadı. Ankara 5. Ağır Ceza Mahke- mesi, ölüm cezalannı müebbet ağır hapis cezasına dönüştüren yasanın yürürlüğe girmesinden sonra, Kırcı 'nın 7 kez ölüm ce- zasmı, "48 ayı geceli-gündüz- Iü bir hücrede tecrit ile müeb- bet ağır hapis cezasına" dö- nüştürdü. Yargıtay 1. Ceza Dairesi, re- sen temyize tabi karann incele- mesini tamamladı. Dairenin karannda, ölüm cezalannı mü- ebbet ağır hapis cezasına dö- nüştüren 4771 sayılı yasanın T- CY'nin adam öldürmeye ölüm cezasım öngören 450. madde- sinde lehe düzenleme olduğu kaydedildi. Kararda, yerel mahkemenin her bir ölüm ce- zasım "infaz statüsü ağırlaş- tırılmış müebbet ağır hapis- lere" dönüştürdüğü belirtildi. Bu cezalann ayn ayn infazınm yasalara göre rnümkün olma- dığına işaret edilen kararda. "Sonuç itibarıvla, 48 ay gece- li-gündüzlü bir hücrede tec- rit ile müebbet ağır hapsinin infazına karar vermek sure- tiyle infaza konu olacak yeni hükmün belirlenmesinde isa- betsizlik görülmemiştir" de- nildi. Yargıtay 1. Ceza Dairesi, bu gerekçelerle Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nin karannı usul ve yasaya uygun bularak oybirliği ile onadı. 4 kişiye 119 milyar ANKARA (AA) - Şans Topu çekilişin- de şanslı numaralar 14, 20, 29, 30, 31 ve artı 11 olarak belirlenirken, 5 artı 1 bi- len 4 kişi, 119 milyar 420 milyon 400'er bin lira ikramiye kazandı. Çekilişte; 5 bilenler 1 milyar 901 milyon 200'er bin lira, 4 artı 1 bilenler 194 milyon 200'er bin lira, 4 bilenler 13 milyon 900'er bin, 3 artı I bilenler 8 milyon 150'şerbin lira, 3 bilenler 1 milyon 850'şer bin lira, 2 artı 1 bilenler 2 mil- yon 400'er bin lira, 1 artı 1 bilenler ise 1 milyon 50'şer bin lira ikramiye kazandı. 'Devletin temeli yabancılara devreditemez' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kültür Sanat-Sen Genel Başkanı Bilal Şimşir, hükümetını kamu yönetimi refor- mu ve bir süre önce çıkanlan 'Dernek ve Vakıflann Kamu ve Kuruluşlan ile İliş- kileri Hakkındaki Yasa'yla müzeler ve kütüphanelenn yabancı şirketlere devre- dileceğini bildirdi. Şimşir, 2OO3'te kabul edilen uluslararası sözleşme ile yabancı şirketlerin mülkiyet iddiasında bulunma hakkının da doğacağına işaret etti. Erdoğan'm konvoyunda kaza ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Esenboğa Havalimanı'ndan Ankara'ya hareket eden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a eşlik eden konvoyun önünde seyreden bir otomobile Saray mevkiinde kamyon çarptı. Kazada ilk belirlemelere göre otomo- bilde bulunanlardan 1 'i hayatını kay- bederken, 1 'i ağır olmak üzere 3 kişi de yaralandı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan kazadan sonra makam arabasından inerek olay yerin- deki yaralılarla ilgilendi. GUNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada Yunanistan'da Karamanlis dönemi başladı. PA- SOK'u 5 puan geride bırakarak iktidar koltuğuna oturan Yeni Demokrasi Partisi (YDP) lideri Kostas Karamanlis'in Türkiye'yi ilgilendiren konularda na- sıl hareket edeceği henüz net değil. Türkiye, se- çim sonuçlarını analiz etmeye, siyasi iradeden de- ğil, sülaleden başladı. Eski Yunanistan Başbaka- nı Konstantin Karamanlis'in ailesi, o biryaşında iken Karaman'ın Topucak Mahallesi'ndeki evleri- niterkedipYunanistan'agöçmüş. Oturdukları eve de dönemin mübadele koşulları sonucu Sela- nik'ten Türkiye'ye göçen bir aile yerleşmiş. Bu bağlantı hemen yeğen Karamanlis'i "Türk dostu" yaptı. İki ülke arasındaki ilişkilerin karşılık- lı çıkar çerçevesinde sağlıklı bıçimde çözülmesi- ni elbette isteriz. Ancak daha yolun başında çizi- len tablo şu: Karamanlis, sülalesinin Anadolu'dan göçtüğü- nü hiç unutmayacak, Türklerle hep dost kalması gerektiğini düşünecek. Böylece sorunlar şıp diye çözülecek... Yok böyle bir şey... Yunanistan'dan ilk gelen per- de arkası haberlerin başlıklan şöyle: - Karamanlis'in birlikte çalıştığı kadro daha mil- liyetçi. - PASOK yönetiminin Kıbrıs tutumunu beğen- meyen kimi siyasetçiler, aylarönce bu partiden ay- rılıp YDP'ye geçmişti. - Karamanlis, Kıbns'ta ipleri koparacak nokta- ya gelebilir. Güney Kıbns yönetiminin de Karamanlis döne- miyle daha "uyumlu" çalışacağı yönünde değer- lendirrneler var. önümüzdeki günlerde Papado- pulos Atina'ya gidecek, Karamanlis'le görüşecek. Yorum şu: Bu görüşmede Karamanlis Papadopulos'u de- ğil, Papadopulos Karamanlis'i etkıler! Dışişleri'nin açıklaması Türk cephesine geçelim... Kendi içinde iki cep- he! AKP hükümeti ve KKTC hükümeti ortaklığına karşı Denktaş duruşu dikkati çekiyor. Denktaş'ın arkasına da "Anadolu duruşu" yer- leşiyor. Ve durum derinleşiyor! Hani Annan, "müzakerelere önce Türkiye'nin kendi içinde başlayalım" derse şaşırmamak gere- kir. Zira hükümet, Kıbrıs konusunu ya Papandreu ile konuşuyor ya Karamanlis'le... Türkiye'den kim- seyle konuşmaya niyeti yok! Dün Dışişleri'nin açıklamasını okurken gözleri- me inanamadım. Bir yanlışlık olmalı deyıp, birkaç kez okudum, doğru... Son gelişmelerle birlikte ilk kez Türk Dışişleri, Rum yönetiminin uzlaşmazlığı- na dikkat çekiyor! Dışişleri'nin haftalık basını bil- gilendirme toplantısından çıkan değerlendirme şöyle: "Rum tarafının çözüm yönünde siyasi irade ve arzusunun bulunmadığı bütün açıklığıyla ortaya çıkmıştıri" Aslında bu Dışişleri'nin keşfettiği bir durum de- ğil. Denktaş'ın görüşmelerden sonra yaptığı açık- lamaları alt alta koyunca tablo bütün açıklığıyla or- taya çıkıyor. Eğer Denktaş, görüşmelerden sonra içeride olupbitenleri açıklamasaydı, yine uzlaş- maz taraf ilan edilecekti. Denktaş, Türkiye yönetimiyle yaptığı görüşme- leri de açıklasa... Kapalı kapılar ardından söyle- nenlerle açık mikrofonlar önünde söylenenler or- taya çıksa! KKTC Başbakanı Mehmet Ali Talat ve yardım- cısı Serdar Denktaş tıpkı öncekiler gibi son da- kika kararıyla Ankara'ya geldi. Hükümetle ortak yeni bir şeyler pişirme hazırlığı görünüyor. Bunca çiğliğin ortasında bakalım ne pişirecek- ler! Dört cepheye baktığımızda görünen şu: Kıbrıs balonu giderek şişiyor! Karamanlis yönetiminden de balona yeni soluk verecek yeni şeyler üfürecek kişi sayısı az değil. İlk günlerin sıcak mesajlarının kalıcı olması "önce komşularia düzen" diyen bir gazeteci olarak temel dileğimiz... Ancak Karaman-lis deyince aklımıza başlıktaki atasözü de gelmiyor değil... ankcuma cumhuriyet.com.tr Yazılı açıklama yayımlandı Genelkurmay, fişleme haberlerini 'doğruladı' ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Genel- kurmay, basında yer alan ve toplumun bazı grup- lan hakkında bilgi top- lanarak "fişlendiği" yö- nündeki haberi doğrula- dı. Genelkurmay, II Ida- resı Yasası kapsamında mülki amirlerin gerekti- ğinde en yakın askeri birlıkten yardrm isteye- bileceğı hükmünü getir- diğini, bu faaliyetm de önlem amacıyla yürütül- düğünü dile getirdi. Açıklamada, "çalışma- da yer alan bazı husus- ların dü/eltilmesi mak- sadıvla da gerekli ince- lemelere başlanıldığı" bildirildi. Hürriyet gazetesi tara- findan "Sosyetik Fişle- me" başlığıyla yansıyan haberler Genelkurmay tarafindan doğrulandı. Genelkurmay Genel Şekreterliği'nden yapı- lan yazılı açıklamada, önceden bilgi alma kap- samında bu çalışmanın yapıldığı kaydedildi. Açıklamada şu göriiş di- le getirildi: "Bir gazetede 'Sos- yetik Fişleme' başuklı bir haber yer almıştır. Söz konusu haber doğ- rudur. 5442 sayılı II İdaresi Kanunu çerçe- vesinde, mülki idare amirleri, çıkabilecek ve çıkan olayların önlen- mesi maksadıyla, ge- rekli gördükleri haller- de, en yakın Kara. De- niz ve Hava birlik ko- mutanlıklanndan kuv- vet talebinde bulunabi- lirier. Çıkabilecek olay- lara karşı etkin tedbir- lerin alınabilmesi için önceden planlama ya- pılması bir ihtivaçtır. Söz konusu haberde konu edilen faaliyetin bu çerçevede değerlen- dirilmesi gerekmekte- dir.Ancak çalışmada y- er alan bazı hususlann düzeltilnıesi maksadıy- la da gerekli inceleme- lere başlanmıştır.'"