23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
215-UBAT 2004 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Biyükçekmece'de arsa yolsuzluğu Easkan Küçük'ün sorgusu sürüyor SÖZÇİZGİNİN Turhan Selçuk IstanbulHaber Servisi - Biyükçekmece'de arsa yolruzluğuyla ilgili gö- zalına alınan Gürpınar Bebdiye Başkanı VeBt- tJnKüçük'ün de arala- nnea bulunduğu 50 kişi- ninsorgusu sürüyor. Ön- ceki gün ifadesi alınan Büyrikçekmece Beledi- ye Başkanı Hasan Ak- güı ise gözaltına alınma- dığjıı yanhzca bilgisine başvuruldugunu savun- du. Bahçeşehir Belediye Baskanı KemalAydoı ise olayla ilgisinin bulunma- dığını söyledi. îf işleri Bakanlığı mü- fettşlerinin raporlan doğ- rultusunda Jandarma'nın Bü/ükçekmece'de yürüt- tüğü arsa yolsuzluğu so- ruşturması devam ediyor. Gözaltına alınan Gürpı- nar Belde Belediye Baş- kanı Velittin Küçük ve 49 kişi halen Büyükçek- mece Ilçe Jandarma Ko- mutanlığı'nda tutuluyor. Soruşturmanın derinleş- tirileceği belirtiliyor. Büyükçekmece Bele- diye Başkanı Hasan Ak- gün, düzenlediği basın toplantısında gözaltına ahnmadığını belirterek, " Devletin yerel yönetici- leri çağınp birtalam ko- nulaıia ilgili bügi alması son derece normaldir" dedi. tdealinin halkın rahatı içın proje üretmek oldu- ğunu anlatan Başkan Ak- gün, 'Büyükçekmece'nm geçmişi üe bugününü kar- şjlaşarabilen herkes,bizim çahşmalammzm nereden nereye geldiğini çok iyi görecektir"diye konuştu. Bahçeşehir Belediye Başkanı KemalAydın ise gazetelerdeki haberlerde Jandarma tarafından arandığı yönünde yer alan bilginin doğru olmadığı- nı vurguladı. YÖK Başkanı Teziç: Bakanlığın görev alanı yükseköğretim değil, ortaöğretimle ilgilenmeliler 'Hükümetinoyununagirdik'Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç, hükümetin kendilerini bir oyuna çektiğini söyledi. Milli Eğitim Bakanlığı'nın ortaöğretimle ilgilenmesi gerektiğini söyleyen Teziç, "Çünkü birkaç yıl sonra üniversitenin kapısına gelecek öğrencilerin sayısının artması, ortaöğretimdeki sorunlann çözülmemesinden kaynaklanacaktır" dedi. Çerkes Karadağ'dan Uateylim' sepgisi • Haber Merkezi - Onlü fotoğraf sanatçısı Çerkes Karadağ'm "Baleylim" isimli balerin fotoğraflan sergisi Ankara'da Academia Akcan Bale Müzik ve Dans Eğitim Merkezi'nde sergileniyor. Karadağ'ın sergisinde büyük boy 35 adet siyah-beyaz ve renkli çalışma yer alırken; sergi 27 Şubat'a kadar izlenebilir. Çek Cumhuriyeti Devlet Şeref Madalyası'na sahip olan sanatçırun sergisi 14 Mart'tan itibaren îstanbul Artist Sanat Galerileri'nde tstanbulluyla buluşacak. Hera' bulundu personel kayıp • tstanbul Haber Servisi - îstanbul Boğazı'mn Karadeniz girişinde batan Kamboçya bandıralı kuru yük gemisi Hera, Karadeniz açıklannda bulundu. Kıyı Emniyeti ve Gemi Kurtarma îşletmeleri'nin (KEGKİ) altı gün süren yoğun çahşmalan sonucu bulunan geminin 19 personeline ise henüz ulaşılamadı. Denettenen1611 fimndan 446'sı temiz • tstanbul Haber Servisi - tstanbul tl Sağlık Müdür Yardımcısı Mehmet Zeki Kaplan, kent genelinde denetimi tamamlanan 1611 finndan sadece 446'sının 'uygun bulunduğunu', insan < sağlığını tehdit edecek boyutta uygunsuz görülen 71 finnın ise I kapatıldığını bildirdi. Çeşitli nedenlerle uygun bulunmayan finnlara ! da süre verildiğini dile getiren [ Mehmet Zeki Kaplan, "Uygun olmayan fırın sayısını doğrusu bu kadar beklemiyordum" diye konuştu. Minibüs dereye uçtu: 9 öüi I Haber Merkezi - Adapazan'nda yolcu minibüsü dereye yuvarlandı, 9 kişi öldü, 2 kişi yaralandı. Adapazan'ndan Evrenkaya köyüne giden yolcu minibüsü, Yazlık beldesi mevkiinde Çark Deresi'ne yuvarlandı. Kazada, 9 kişi öldü, 2 kişi yaralandı. Osmaniye'de meydana gelen trafık kazasında ise Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Siirt'teki programını izlemek amacıyla yola çıkan gazetecilerin bulunduğu minibüsteki kameraman Sinan Dönmez (35) üe ses teknisyeni Sabahatün Ünalan (32) olay yerinde öldü, biri ağır 4 kişi yaralandı. ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç, Milli Eğitim Bakanlığı'nın, görev alanı olmamasınakarşın yük- seköğretimi düzenlemek istediği- ni, kendilerinin de istemeyerek hü- kümetin çektiği bir oyuna girdik- lerini söyledi. Bilkent Üniversitesi'nde düzen- lenen 5. Türkiye Üniversiteleri Öğ- renci Konseyleri Kurultayı'nm açı- lışında konuşan Teziç, YÖK'le il- gıli yasa hazırlama konusunda ini- siyatifin üniversitelerden gelmesi gerektiği halde hükümetin devre- ye girdiğini söyledi. Bu nedenle bakanlıkla bir sürtüşme süreci ya- şadıklannı anlatan Teziç, "Ama sonra, içimizden bir gnıp arkada- şınuz böylebir hazjrhk sürecini ken- dileri de aknlar. tsabetii de yapülar. Ama gene de biz istemeye istemeye hükümetin biri çektiği bir oyun ala- nuıa girdik" dıye konuştu. Teziç, Milli Eğitim BakanlığVnın aslında ortaöğretimle ilgili çalış- malarını yoğunlaştırması gerekti- ğini belirterek *Asü beklenti orada- dır.Çünkü,birkaç yıl sonra üniver- sitenin kapısına gelecek öğrencile- rin sayısının artmasu ortaöğretim- deki sorunlann çözülmemesinden kaynaklanacaktır" görüşünü dile getirdi. Açılışta konuşan Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik de Türki- ye'nin geçmişte birçok gencini *he- ba ettiğini " belirterek "Eğer biz demokrasinin gereğj olan've' ciliğj toplumayerleştirebüirsek,' vey a' cı- bğı etimizin tersiyle kenara itebilir- sek, 'ya, ya da'cılığı kenara itip 'hem, hem de ciligi bu ülkede yer- leştirebüirsek. bu ortak paydalarda çok daha rahat buluşabiliriz" dedi. Hazırlanacak yeni YÖK Yasa- sı'nda yüksekokullann yönetimin- den senatolann yönetimi ve oluşu- muna kadar üniversite öğrencisi gençlerin yer alacağını kaydeden Çelik, gençlerin de siyasete atıl- ması içın seçilme yaşının 25'e in- dirilmesi gerektiğini söyledi. Çelik, "Atatürk, Samsun'a çık- Oğında 38 yaşındaydı. Ben, 39 ya- şında millervekili seçfldiğimde her- kes şaşırdı. Seçilme yaşının 25'e in- dirümesi için anayasa degişikligi ya- pdması lazım. Bunu halletmek zo- nındayız" diye konuştu. Çocuklan sağlıksız beslenmeye iten okul büfelerinde önemli olan para Kaııtiııiıı de mafyası var Antalya trafik için yürüdü Antatya Valiliği'nce organize edilen "2004 Trafik Yılı Yürüyüşü", yaklaşık 50 bin kişinin katılımıyta yapıldı. Antalya Müzesi önünden başlayan yürüyüşte, Antalya Valisi Alaaddin Yüksel başta olmak üzere, tüm askeri ve idari yönefciler hazır bulundu. Cumhuriyet Meydanı'na kadar olan yaklaşık iki kilometrelik yolda gerçekleştirilen yürüyüşe, 120 okuldan 15 binin üzerinde öğrenci, tüm kamu kurum ve kuruluşlanndan personel, sivil toplum örgütü üyeleri ve vatandaşlann arasında bulunduğu yaklaşık 50 bin kişi katıldı. Yürüyüşte ilköğretim okulu ve lise öğrencileri, trafik cartavan ve trafik kazasında yaralanan kişileri canlandırdıklan kostümlerle dikkati çekti. Cumhuriyet Meydam'ndaki Atatürk Anıtı önünde son bulan yüruyüşün ardından, Vali Alaaddin Yüksel anıta çeienk koydu. (Antalya - Cumhuriyet Bürosu) ELAZIĞ'DA HÜZÜNLÜ TÖREN Yurt Haberleri Servisi - Bingöl'de önceki gün düşen helikopterde şehit olan 5 askerin cenazeleri Elaziğ'da düzenlenen törenin ardından memleketlerine gönderildi. Helikopterin düştükten sonra 50 metre sürüklendiği saptandı. Elazığ Askeri Hastanesi'nde düzenlenen törende konuşan Jandarma Bölge Komutanı Tümgeneral İbrahim Açıkmeşe, "Kahraman şehitlerinuz, terör örgütleriyle mücadele etmek üzere aldıklan göre\i en iyi şekilde yaparken şehirük mertebesine tdaşülar" dedi. Kara Pilot Yüzbaşı Hakan Tan (43), Pilot Tegmen Caner Çelik (25) ve Teknisyen Kıdemli Çavuş Ercan Demirel (22) Ankara"ya, şehit erler Edip Onay ve trfan Yılmaz da memleketleri Diyarbakır'a gönderildi. Ekipler, düşen askeri helikopterin enkazına dün ulaşabildi EVTdMKAYA Çocuklann ıyi beslenmelen için annelerince hazırlanan "beslenme çantalarTnı tanhe gömerek tenefRisleri "kola- hamburger-cips* üçlüsüne dönüştüren "kantin"lerde satılan gıdalar, çocuklann sağlığını tehdit ediyor. Okul kantinlerinde satılan hazır gıdalar, obeziteden kalsiyum eksikliğine varana kadar çok sayıda hastahğa yol açıyor. Okuldaki beslenme alışkanlıklan ile ilgili olarak yapılan çok sayıda araştırmada, ilköğretim çagındaki öğrencilerin yüzde 60-85'inin kahvaltı yapmadığı, simit, lahmacun, sandviç, gofret, çikolata, hamburger türü yiyecekler tükettiği belirlendi. Öğrencilerin yüzde 50'sinden fazlasının şeker oranı yüksek gıdalan tercih ettiğini ortaya çıkaran araştırma sonuçlanna göre süt ve ayran tüketimi ise yüzde 15-25 oranında kaldı. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıklan Çocuk Endokrinoloji (beslenme ve obezite) Anabilim Dah Başkanı Prof. Dr. Abduüah Bereket, kantinlerde satılan bol yağlı ve şekerli hazır gıdalann kalp-damar hastalıklan, kolesterol, şeker ile obezite gibi çok sayıda hastalığın temelini oluşturduğunu söyledi. Mafyanın elinde tlköğretim okullanndaki kantinlerin yapısını inceleyen polis, ürkütücü sonuçlara ulaştı. Emniyet Genel Müdürlüğü'nce okul kantinleri ile ilgili olarak hazırlanan raporda çok sayıda ilköğretim okulundaki kantinlerin "kantin maryasTnın elinde oldugu belırtildi. Kantinlerin bir tür "serbest ticaret bölgesi" haline geldiği vurgulanan raporda kantinlerin okul yönetimince denetlenemediğine dikkat cekildi. i; ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Bekçili Geceler... Doğrusunu isterseniz, gözlerim hep ileriye dö- nüktür. Ama zaman zaman; geçmişe derin bir öz- lem duyduğumu da itiraf etmek isterim. Ne yiyip içtiklerimde eski lezzeti bulabiliyorum; ne gezip dolaştıklarımda eski zevki alabiliyorum. Yaşıtım olan kimi dostlarım, Özellikle yiyip içtiklerimizde "Eski lezzet kalmadı" diyorlar ama, sanırım asıl de- ğişiklik, bizlerin damak yapısında. Gezip tozduğu- muz yerlerde, eski güzellikleri bulamamamızın ne- deni de bizzat kendi gözlerimiz.(!) Nerde "çocuk gözlerimiz", nerde şimdiki gözlerimiz?.. Bir kısmı- mız gözlük taşımasak bile, o günlerde gördükleri- mizi bugün görebilir miyiz?.. • • • Geçmişi düşündüğüm zaman; o eski ve "güven- likli" Istanbul'u, çok özlüyorum. Evet, îstanbul gü- venli bir kentti. O günlerin kanun kaçaklannı düşü- nüyorum da, bugünün kanun kaçaklanyla karşılaş- tırmamız bile mümkün değil. Bunlardan birkaçı, li- se sıralannda Beyazrt'ta Mithatpaşa Caddesi'nde "takıldığımız" kahveye gelmişti. Saygılı ve efendi insanlardı... "Sülün Osman" adında bir dolandıncı vardı. Beyazrt Kulesi'ni ve köprüyü satardı... O günlerde bir otomobilin soyulması, büyük bir haber olurdu. Zaten o kadar azdılar ki... Ama bu- gün, her akşam onlarca araba soyuluyor ve çalını- yor. Ama artık haber bile olmuyor. Sadece arabası soyulan ya da çalınanın feryadı duyuluyor. (Ne- vin'in arabası birkaç kez soyulduğu için, bu ferya- dı, iyi bilirim!..) Gene çocukluğumun Laleli'sinde, bir akşam bir eve hırsız girmişti ve yer yerinden oynamıştı. Bir- kaç gün sonraki gazetelerin birinci sayfasında ha- ber olmuştu. O dönemlerde, Sait Faik adliye koridorlannda dolaşır ve ilginç bulduğu olaylan öyküleştirerek, gündelik bir gazeteye verirmiş. Şimdi böyle bir şey yapmaya kalksanız, sizi gazetenin kapısına koyar- lar... Adliye haberleri, artık haber değeri taşımıyor. Ancak 30-40 kişi birbirine girerse, o zaman televiz- yonlara haber olur. Bu kavgayı, gazeteler yazmaz bile... • • • Geçmişi düşündüğüm zaman, en çok özlediğim şeylerin başında, eski akşamlardaki "bekçi düze- ni" geliyor. Gençler pek bilmezler. O zamanlar, her mahallenin bir bekçisi vardı. Polislerden farklı bir üniforma giyerler ve tabanca taşırlardı. Tabanca kullanma yetkilerinin olup olmadığını bilemiyorum. Ve eğer hafızam beni yanıltmıyorsa, üniformaları açık kahverengiydi. Polislere oranla, çok daha az maaş aldıklarını duyardık. Fakat bekçilerin asıl "gücü", ellerindeki düdükle- riydi. Farklı mahallelerin ve sokakların bekçileri; belli bir düzen içinde, düdüklerini üfürürler ve böy- lece haberleşmiş olurlardı. Ve o çocuk korkulanm- la yorganın altına büzülürken, birbirini yanıtlayan bekçi düdükleriyle huzur bulurdum. Bu düzeni iptal edenlerin, ne düşündüklerini anlayabilmem müm- kün değil. Şimdiki düzenlemeye göre; gezici polis otoları, bekçilerin işlevlerini üstleniyorlarmış. Gezici polis otolarının, mahallelerimizin güvenliğini sağladığını, asla düşünmüyorum. Ama memleketimizdeki "egemen güç"ün, böyle bir şeyi önemsediğine de pek inanmıyorum. Zira "Sana dokunmayan yılan bin yaşasın" zihnıyetine sahip olan bu "egemen- ler"; hemen her alanda, "Benden sonra tufan" düşüncesine sahipler. Yoksa, "siyasal Islamcıla- nn" ekmeğine böylesine yağ sürer ve iktidar yolu- nu açarlar mıydı? Ankara ve Izmir'i bilemiyorum ama; îstanbul çevresinde, etrafına duvar çevirdikleri kimi "si- fe"lerde yaşayan ve site kapılarına silahlı güven- likçıler diken bu egemenler, işlerin sonunun nere- ye varacağını görmekten bile acızler. Geçenlerde, Bahçeşehir'e bir arkadaşıma gıt- miştim. Kapıda güvenlikçıler, kime gittiğimi sordu- lar. "Size ne" yanıtını alınca çok şaşırdılar ve kız- dılar. Sankı umurumdaydı... • • • Evet, bekçi düdüklerini çok özlüyorum. O dü- dük sesleri, çocuk yüreğimdeki tüm korkuları si- lerdı. Şimdiki bebelerimizin, bu güven duygusun- dan yoksun olmaları, ne kadar acı... Cazalcı'dan yasa önerisi c 12Eylül'de kapatılan demekler yeniden açılsın' ANKARA (Cumhuri. yEtBürosu)-CHP Deniz- li Millervekili Mustafa Gazalcı. 12 Eylül döne- minde kapatılan mesle- ki dernek ve kuruluşla- nn açılması ve Hazine'ye devTedüen mallannın ia- desi için yasa önerisi ha- zırladı. Mustafa Gazalcı, TBMM Başkanlığf na sunduğuyasa önerisinde, kapatılan mesleki der- nek ve kuruluşlann son genel yönetim kurulu üyelen tarafından aynı ad, rumuz, amblem ve son tüzük hükümlerine göre yeniden açılmasını istedi. Önerinin yasalaşma- sı durumunda bu demek ve kuruluşlann Hazi- ne'ye devredilen taşın- maz mallan, iade tari- hindeki durumlanna ve değerlerine göre işlem görerek dernek ya da ku- ruluşlann açılmasına ka- rar verildiği tarihten baş- layarak en geç 3 ay için- de gen verilecek. Kuruluşlar açıldığın- da, ilk genel kurul toplan- • tısma kadar görev yap- mak üzere, son genel yö- netim, yürütme, denetim ve onur kurullan yetkili olacak. îlk genel kurul toplan- tılarau, açıhştan başla- yarak en geç 6 ay içinde son genel kurul delege- leri ile yapacaklar. TCY'ninl41.madde- sine muhalefet savıyla yargılanan ve mahkûm olan mesleki dernek yö- neticilerine verilen ceza- lann sonuçlanyla birlik- te ortadan kalktığı kay- dedilen gerekçede şöyle denildi: "Kişilere haklan tanı- nırken bağu bulunduk- lan tüzd kişilerin üzerin- dekiyasaldarm sürmesi, hukuksal bir çetişkidir. Kaldı kLbu mesleki der- nek ve kuruluşlann ki- mileri hakkuıda, askeri mahkemelerin mahkû- mh et kararlan yanında srvil mahkemelerin be- raat karan vardır. Ko- nusuvetaraflan aynıolan bir davadabirbirinin tam tersi iki ayn karann bu- lunması çifte standartnr ve adalet duygusunu ya- ralamaktadır." $
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear