23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
3ARALIK2004CUMA CUMHURİYET SAYFA 17 «0 S 3 Madonna kitap yaznuş. Aç aç oku! Etektromk posta: denizsomocumhunyetcom.tr Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97 ABD, Türkiye modelini Islam ülkelerine uyarlayacakmış... 'Her ülkeve bir Tavyipr GÖRÜS Balat: Eski Yahudi yerieşmesi. önce bankeriik, zevk ve sefahattın; sonradan zanaatkâr ve kumarhane, şimdilerde sefaletin adresi. Hemen üst tarafında Fener Rum Ortodoks Patrikhanesi yine çokkültüıiüğün ortak noktalarından biri. Zeyrek'in orda ilk Yahudi sinagoğu Fatih Suttan zamanında hahambaşılık verilmiş ve tanınmş. Aşağıda patrik ve patrikhane tanınmış (bu aynı zamanda Ortodoks Hıristiyanlığının da korunmaya alınmasıdır). Fatih'in üç dini bir arada yaşatıp koruduğu kadim yerlerden biridir. Azınlıklann mahkemesi ayndır, ancak MuseviHıristiyan çatışmalanna ayn mahkemeler kurduran Sultan Fatih, bu mahkemelerin başkanlığını da kendisi üstlenmiştir. Musevi yurttaşlanmızı koruyan iki mahkeme karanna bizzat imza atmıştır. Yahudilerin 'Azyme Ekmei'ne Hıristiyan kanı katıldığı iddia edilir ve Yahudilere saldın düzenlenir. Bunun iftira olduğunu mahkeme karanyla tescil edip bir fermanla duyuran da Fatih'tir. Banş içinde bir arada yasamanın iyi bir ömeğidir. 1492'de Ispanya'dan Yahudi sürgününe kucak açan, ev sahipliği yapan II. Bayazrt Han'dır. Yıne Yavuz Selim zamanında saray görevlileri de başta olmak üzere askeri teçhizat imalathanelerinin başına da Yahudiler getirilmiştir. Din aynmı olmadan her yurttaş yeteneğine göre işlere koşturulmuştur. 0 zamanın Istanbul'u, bugünün New York'u gibi. Farklılar bir arada yaşıyoryanyor ve gelişmenin yaratıcı temel dinamiklerini oluşturuyorlar. Yavuz Selim'in 8 yıllık başansını buna bağlar yabancı tarih yazarian. Eyüb: Eyüb Sultan Hazretlerinin türbesinin bulunduğu, Fatih'in fetihte girdiği ilk kapı bugün acınası haldedir. Sadece Pier Loti teras kahvehaneleri ve onun etrafındaki eski Osmanlı taş ve ahşap binalar tekrar restore edilmeye başlandı. Anakent belediyesi, iki de özel sektör (Ihlas ve Ülker) oradaki mülkiyetleri satın alarak tarihi dokuyu koruyarak yeni mekân üretmeye başladılar, katkısı olan herkese teşekkür ediyorum. Ancak Balat girişi mezbelelik halinde duruyor. Suriar, samıçlar delik deşik, etrafı teneke evlerie işgal altında; orası bize, biz oraya mahzun mahzun bakıyoruz. Topkapı Surian'nın, Dalan döneminde restorasyonuna başlandı, yanm yamalak öylece kaldı. O restorasyonun bir kısmı da depremde döküldü. Buradaki önerim biraz masraflı; yıkıntılartamir edilmeli, eski ihtişamı yeniden ortaya çıkanlmalıdır. Bizi fazla ilgilendirmez, ama Koca Bizans'ın torunlan (Valery Giscard d'Estaing' de dahil) oralan görmeye gelir, bize de çorba parası çıkar hani! Sultan Ikinci Mahmut'un devasa Feshane Fabrikası bugün incik boncuk satılan, uyduruk 'kültür' merkezi yaptlmıştır. Bahçesinde ramazan çadın açılıp soytan panayın yapılacağına; Türk aydınlanmasının kılıcı olan II. Mahmut ve III. Selim müzesi haline getirilmelidir. Fatih: önce VatanmilletOrdu caddeleriyle bıçaklandı, sonra da tarihi yanmadanın yıkım ve yağması başladı. On kilometre yol yapıp kenti ileri taşımak yerine, mevcut o güzelim tarihi binaian yıkıp apartman dikmek daha kolay geldi bize. Fatih semti denilince Tekfur Sarayı ve Animas Zindanı'nı anmadan gecemeyiz. Animas Zindanı'nın üzerinde çay bahçesi var ve üç külhanbeyi çalıştınyor burayı. Zindana giriş çıkış için onlann raconunu görmek gerekiyor. Turist başı 1520 milyon alıyoriar. Burası Bizans, burada kanunlan herkes kendisi koyar. Bu da Bizans'tan miras kalmış olsa gerek! Tekfur Sarayı: Kapısı kilitli, bir Türk yiğidi arkadan insan boyunun üstünde bir delik açmış, orayı görmek isteyen turistlere 15 milyon 'törkiş lira 'ya tırmanma izni vermektedir. Ehh! Ne de olsa Hoca Nasreddin s o yuyuz! Yedikule zindanlan Japon sıvayla sıvanmaya başlandı... Imdaaat...!!! Fatih Külliyesi'ne betediye başkanı temizlemedüzenleme projeleri yapıyor, ancak can güvenliği gerekçesiyle giremiyor... Samıçlar ahır ve mezbahane olarak kullanılıyor. Hayvan üretim ve kesimi orada yapılıyor. Sağlık müdürü ve sayın valimizin bikjisine! Kadıköy: Kalkedon (Bakır Ülkesi), "Körler Ülkesi" şimdilerde orası Kadıköy Belediyesi, orada ilk öğrendiğim semt Moda'ydı. Tarihi Moda Iskelesi'ne gtderken sıra sıra dondurmacılar ve yayaların gezi alanı... Sonra Kadıköy Belediyesi'ni öğrenmiştim. Tarihi Kadıköy Iskelesi'ne varmadan Şehremaneti binası. Kaşıkçı Elması gibi duruyor. Binanın dış cephesinden tut, iç mekânlan dahil, bir demet karanfil gibi. 181415'te yapılmış. Ittihat Terakki imzası. Insan seyretmeye doyamıyor. Bir de yeni betediye binasına bakın: Yeri, konumu, kimliği tam bir görgüsüzlük örneği, ihtiyaçtan örtünmüş Anadolu hatunu gibi! Eskiden Kadıköy tarafları Konstantinopol'ün yazlık mekânıymş. Sonra OsmanlıCumhuriyet döneminde de yazlık köşkler varmış. Şimdilerde 1017 katlı apartman tariası! Sonuç: Sınır olarak Topkapı Surlan, Galata, Pera dahil olmak üzere yeni bir Istanbul anlayışını haftaya yazmak üzere... gurbuzcapani" eksev.org.tr Faks: 0212 672 73 79 Mardin Kızıltepe'de "terörist" denilerek öldürülen kamyon şoförü ve 12 yaşındaki oğlu için Radikal yazan Hakkı Devrim, olayın gerçek yanını iki yazardan Umur Talu ve Yıldınm Türker'den öğrendiğini yazıyor. Hakkı Devrim, belli ki Cumhuriyet'te Hikmet Çetinkaya'nın "Bir Baba Bir Çocuk"la başlayan Mardin yazılannı okumamış; Umur'u çocukluğundan beri bildiğini antatıyor! Yazar irapartman düşünün... Bizim müteahhitlerin tanımı ile ultra modern lüks... Geniş bir bahçe içinde... Bahçesinde yüzme havuzu, tenis kortu, alışveriş merkezi, oyun parkı, kapalı otopark, restoran, aklınıza ne gelirse var... Ve bu apartmanda birkaç daire satılık... Siz de paranızla bir daire satın alıp bu apartmana yerleşmeyi düşünüyorsunuz... Hatta, yıllar önce inşaat başlarken, müteahhide küçük bir kaparo vermişsiniz ama sonra nedense vazgeçmişsiniz; paranız yanmış, şimdi sil baştan pazarlık yapıyorsunuz... Ne var ki, yapılan pazarlık dairenin fiyatı üzerine olmuyor... Apartman yönetimi bir dizi karar almış bunlara uyulmasını istiyor... örneğin, dairede hangi eşyalan kullanacağınızakanşıyorlar. Mobilyadan beyazeşyaya kadar size bir liste veriyorlar. Istediklerini alıyorsunuz fakat bu kez de "koltuklann rengini beğenmedik" diyorlar... Koltuklann kumaşını istenen renkte değiştiriyorsunuz, "Tamam ama, bir de koltuğa nasıl Apartman oturduğunu görelim" diyorlar... Sizin için özel kurs açıyorlar... Asansöre nasıl binileceğini öğretiyorlar... Sonra "Ama sen asansöre binmeyeceksin, merdiveni kullanacaksın" diyortar. "Peki" diyorsunuz, merdivenlerdeki aydınlatmayı kesiyoriar; önünüzü görmek için mum yakmak istiyorsunuz, "Yasak" diyorlar. "Bahçeye çıkıp dolaşmayacaksın" diyorlar. Çocuklannıza yüzme havuzunu, spor alanlannı, oyun parkını yasaklıyorlar. Birtek alışveriş merkezine girmenize izin veriyorlar. Çünkü orada kendi mallannı satıyorlar. Her şeye razı oluyorsunuz... Ama yetmiyor. Yıllar önce, yan bahçedeki akrabalannızı öldürenlerden özürdilemenizi istiyoriar. "Bakın o bahçede, ak rabalanmın da hakkı var. Saldınya uğradıklan zaman bahçeye girip onlan korudum" diyorsunuz, "Hayır, hem bahçeden çık, hem de katillerden özür dile" diyorlar. Bir bakıyorsunuz, yüzyıl önce dedenizin evini taşa tutup camlannı kıranlardan da özür dilemenizi istiyorlar. "Yahu etmeyin, eylemeyin. Mahallenin o zamanki kabadayısına güvenip dedemin evini taşlayanlardan niye özür dileyeyim" diyorsunuz, "Senin dedenin yeğeni de onlara bir taş atmıştı" diyoriar. Şimdi oturduğunuz evin bahçesindeki fidanlan kınp çiçekleri koparanlan, apartmanın bahçıvanı yaptıklannı görüyorsunuz... "Bunlarçiçek düşmanı" diyorsunuz, "Sen kanşma. Git özür dile" diyoriar. Hepsine razı olacağınızı söylüyorsunuz... Tam el sıkışıp parayı ödeyecekken "Dairenin tapusunu vermeyebiliriz; ancak kiracı olabilirsin" diyoriar. Paranızla rezil oluyorsunuz... Yüzünüze tükürseler, "Yarabbi şükür" diyorsunuz... Valla, helal olsun size. Yitik ŞehiP Istanbul (3) Dr. GURBUZ ÇAPAN SESSÎZ SEDASIZ (!) Hipodromdan statlara halkın Iakirliği Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac'ın Türkiye'yi de kastederek "Hepimiz Bizans çocuğuyuz" sözü üzerine Londra'dan Genç Köylü, "Adam haklı" diyor. Hakkını vermek için de Chris Harman'ın "A People's History of the World" kitabından alıntı yapıyor: "Konstantinopol'ün ihtişamının ve üst tabakanın zenginliğinin yanında kitlelerin fukaralığı vardı. Fakirler, bağımsız birgüç olarak davranamıyorlar ancak isyan ederek kısa süreli karışıklıklar yaratabiliyorlardı. Fakat onlann bu kızgınlıklan bile değişik çıkar grupları tarafından istismar edilebiliyordu. Ömeğin, Justinye'nin tahta gelişinden sonra çıkan ve iki hafta içinde şehrin yansını yakan Nike isyanını körükleyenler vergilerden hoşnut kalmayan aristokratlardı. Bu olaydan sonra imparatoriar fakir halka ucuz buğday dağıtmayı ihmai etmemiş ve isyanlann hep imparatordan yana olmasına özen göstermişlerdir. Isyanlarkurumsallaştmlarak, kitlelerin taleplerinin geri plana itilmesi sağlanmıştı. Hipodromdaki seyircilerin birbirine rakip 'Yeşil' ve 'Mavi' kamplara bölünmesi bunun örgütlenmesiydi. Seyirciler ayn bölümlere, ekibinin renklerini taşıyan giysilerie gelir ve müsabaka boyunca ekibini destekler ve karşı ekibi yuhalardı. Seyirciler arasında bazen kanlı kavgalar patlar, şehirde isyanlar çıkardı. Imparator dahil devletin ileri gelenleri bu durumun devamına destek verir ve imparatoriuk düzeni tehlikeye düşmeden halkın kızgınlığının boşalması sağlanırdı." Yüksek Yerilim Hatb Kıbns'tan sonra Türkiye'yi de verelim! Işte size AB'ye hemen ginnenin yolu! ordincutkuciyahoo.com Noel Islamcı basın düne kadar, Isa peygamberin doğum günü olarak algıladıklan yılbaşı kutlamalannın her türiüsünü reddederdi. Şimdi bu tarihi yanılgının farkına mı vardılar yoksa yılbaşının ticari boyutunu keşfettiler bilinmez, Yeni Şafak gazetesi renkli bir "Yılbaşı Alışveriş Gazetesi" eki çıkarmaya karar vermiş; santim sütunu 100 dolardan özel tarife ile reklam topluyor. Allah bereket versin! Insan Haklanmız Lozan'a Dayanır! ALPASLAN BERKTAY 10 Aralık 1948, Insan Hakları Evrensel Bildirgesi'nin BM'de okunup kabul edildiği gündür. Bunun yıldönümü olan şu günlerde ise Insan Haklanmız, AB'de yargılanmaktadır. Baştaki özel "...mız" vurgulaması, bu konuda, Türkiye olarak, ayrı, 2'nci sınrf bir kategoriye sokulmak istenmemizdendir. 1787 ABD Anayasası ve 1789 Fransız Devrimi'nin ürünü Insan ve Yurttaş Hakları Bildirisi ile gündeme gelen Insan Hakları, yükselmekte olan kapitalizmin getirdiği, devlete karşı bireysel ve siyasal (I. Kuşak) haklan oluşturmaktadır. 19'uncu yüzyılın 2'nci yarısında, kapitalizmin yarattığı işçi sınıfının yoksulluklan sonucunda ortaya çıkan sosyalizm ve sosyal adalet akımlan ise sosyal, ekonomik ve kültürel (2. Kuşak) hakları getirdi. 20'nci yüzyılda, kapitalizmin kaçınılmaz sonucu olarak "Emperyalizm"\r\, onun da kaçınılmaz sonucu olarak 1 'inci ve 2'nci Dünya Savaşları sonunda eski sömürgeler siyasal bağımsızlıklarına kavuşmaya başladılar ve "Uluslann kendi geleceklerini belirleme hakkı" ve bunun yanı sıra "Barış" ve "Çevre" (3. Kuşak) haklan geldi. Emperyalizm, siyasal bir kavram olmanın ötesinde, nesnel, bilimsel bir olgu, bir gerçektir. Bunu görmezlikten gelerek hiçbiryere vanlamaz. Yoksa, insan haklan, emperyalizmin elinde, insana karşı kullanılır, öyle de oluyor. Türkiye'de daha yeni 30.000 kişinin katledildiği iç savaşı açıkgizli destekleyenler, AB olmuşlar, insan haklarımızı yargılıyorlar! Insan Haklan savaşımı, emperyalizme karşı savaşımdan soyutlanamaz! Insan Hakları, insana karşı yorumlanamaz, kullanılamaz! Türkiye'de Insan Hakları, bu hakların bilinçli, yoğun, sistemli olarak çiğnendiği 12 Eylül hukuksuzluğuna tepki olarak gündeme geldi, 1983 imzalı Aydınlar Dilekçesi'ni Insan Haklan kuruluşları izledi. Bunların içinde yer aldı! "Hepimizin haklan savaşımı" "bazılarının haklan" savaşımına saptırılınca TlHAK'ı (Türkiye Insan Hakları Kurumu) kurduk. Deneyimlerimizden esinlenerek yaptığımız şu öneri de kabul gördü: "Insan Haklanmız, Emperyalizme karşı ve ulusal, bağımsız, laik, demokratik karakterdedir." AB'ce titizlikle "ayn" bir statüde görülen Türkiye'nin "2'nci sınıf" bir ülke, insanlannın ve haklarının da "2'nci sınıf" kategorisine sokulduğu açıktır. Bölücü katillerin baş destekçisi olan, önde gelen ortağı Ingiltere'nin Irak'taki eşi görülmemiş insanlık dışı saldırılarını, cinayetlerini görmezlikten gelen AB'nin "Kopenhag Kriteheri"nin ciddiyeti, nesnelliği ne olabilir? AB, hukuksal değeri olan bir kuruluş mu, ezilenler karşısında ezenler kulübü mü? Gözü kapalı girmemiz istenen AB'nin kimliği açık; gizlenmiyor ki... Bitip tükenmeyen istekleri sıralarken kendi portresini çiziyor. "Kürt kimliği, KürtPahamentosu", "Kürt Konseyi"... Türkiye'de ikili, Kıbns'tatek kimlikli devlet!. Güneydoğu'yu ağaların elinden kurtarıp aydınlatacak, çağdaş, insanca, kardeşçe bir toplumu amaçlayan Cumhuriyet'in KÖy Enstitüleri, salt bu yüzden ağalık düzenince kapatıldı ve dinamizm, TürkKürt sorununa saptınldı; Irak'ı kanştıran petrol devleri ABD, AB de kışkırtmanın dış ayağını oluşturdu. Aynlıkçı hareketin sözcüsü de "Sorun, Güneydoğu değil, Kürt sorunudur"^ diyor. Hemen arkasından Diyarbakır'da AP Heyeti, "Kürtlehn politik mücadelesini destekliyoruz" diyerek her türiü tereddüde son veriyor! Insan Haklanmız bahane; olay, salt politik! Insan Haklanmız kullanılıyor! Basamak basamak... Alıştıraalıştıra... Türkiye'yi bölmek niyetini artık gizlemeyen AB, Insan Haklarımızda hakem olamaz! TürkKürt ayrımı yapılmadı, "Hepimizin haklan" diyoruz, "bazılannın haklan" diye ayırmıyoruz. Aynı geminin üzerindeyiz. Gemi bölünemez! AB'nin "Insan Haklan"adına Türkiye'den istekleri, Sevr doğrultusundadır. Insan Haklarımızı Sevr'le değil, Lozan'la kazandık! Tam bu sırada, Başbakanlık Insan Haklan Danışma Kurulu Azınlık Hakları raporu açıklanıyor ve TürkKürt, Türkiyeli kimlikleri gündeme getiriliyor! Kıbrıs'ı Rumlara veren, Kürt kimliğini işleyen AB, kendi kimliğini de işliyor. Türkiye'nin geleceğini bu AB'nin eline teslim etmek, bile bile ladestir. AB, "Avrupa'nın Hasta Adam'ı"n\ hortlatmak hesabındadır; onun ipiyle kuyuya inilmez. Türbanıyla, laiklik düşmanlığıyla, ayrı kimlik arayışlarıyla kendi içinde birliği bozanların dışarda biriik arayışlan, yapay ve iğretidir. Artık gizlisi kalmayan Sevr tablosunu hem de "Insan Haklan" adına! "SevrSendromu" deyip örtmeye çalışanlara ise ne denilmeli? Insan Haklanmız, Sevr'e değil, Lozan'a dayanır! Sevr'ci AB, "Ben buyum! Türkiye bana uymalı!" diyor. Bu açıklık karşısında söylenecek tek söz: AB'ye hayır! KİM KİME DUM DUMA BEHIÇ AK behicak'o turk.net Ç İ Z G İ L t k KÂMİL MASARACI kamilmasaraci(o mynet.com OTOBÜSTEKtLER KEMALURGENÇ kurgenc(d yahoo.com BULMACA SEDAT YAŞAYAN HAYAT EPÎK TÎYATROSU "IKIÇOCUK TOPLARINI SERÎ VERMEYEN MVSTAFA TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN SOLDAN 12 3 4 5 SAĞA: 1/"Kesegen, da§ faresi" gibi adlar da verilen ve laboratuvarlarda deney hayvanı olarak kullanılan kemirgen hayvan. V Alkolsüz 6 içecek, meşruhayatepik(a mynet.com BİLGÎN bat...Toplumyaşamına giren geçici yenilik. 3/ RANTICtN Gece denızde ŞİDDET KÜLTÜRÜNÜ oluşan panltı. 4/ YumuıYA.YAN.TY ."NE ÇOOJKLAKl DİZİLEPtlNIN ta bicimli ve sekiz delikOLDUKLARINI SORUMLULARI... libirtürflüt. 5/KadınlaBtLtRLER" !. nn süs için gözkapaklanna sürdükleri boya... " aldı özge âteşimizden şerâb ü gül" (Yahya Kemal).fi/tlkelbenlik...Voleybol ve teniste oyunun her bir bölümüne verilen 8 ad... Bir nota. II Acıma 9 sız... "Sana kâfır dediler biledim Hakka bile" (F.N. Çamlıbel). 8/Her türlü siyatctncmumtcızarikan. com 3Arabk sal düzeni yadsıyan, toplumun birey üzerinde hiçbir basHİTLER VE MUSSOLJN/'NİN YOİDAŞI kısını kabul etmeyen görüş. 9/Çölden esen rüzgâr... Eksiği olmayan. İ98O'D£ SOSÛ/V, ÜHLÜ t'MGİLİZ ntÇiSTİ S'te OSH/ALD 64 »4şrMM ötMüşrü. A&SToiK/e/tr tf/ie YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Beynin altında yer alan ve salgüadığı hormonlan doğrudan kana veren iç salgıbezi. 2/Yiyecek bulamayan. yoktssz'oe. Mirı&e </E MUSsul kimse... Bir cins iri at. 3/ Değerli madenlerde yasanın SOÜHİ'YLE Of/eSEK rEMACI İÇ<ND£, /A/6İUZ. «4Sİ&Lİ&'Nİ KU&4N OSu/ALb istediği ağırlık, saflık ve değer derecesini gösteren ölçü... SÜG£DE Üre SMYfSIM 2O eı'NE "Misket limonu" da denilen, acı sulu küçük limon. 4/ Bürf SAŞAeMtşrt. zeveny s/e GAZETE GAHİSI yük ün kazanmış sinema ya da müzık sanatçısı... HindisVİKDMr tSDFHE&UEeE'İN PABASAL DESTEĞİNtN OE tan'da oldukça yaygın olan bir din. 5/ Çatılann kaplanmaBu KONUM tSOCÛ VAROt. 4UCAK, ÜMİFOGMALt sında kullanılan, pişmiş balçık levha. 6/ Bir kimseyle biriÜYEL£RİN GÖVDE GÖSTBKJLE&İ VE y/WlJDİL£g£ ne gönderilen şey... Bir nota. 7/Çingene... Alanya yakın/ZAGŞl OÜZSA/LSA/E/V $/OPET H4eE/t£rLE& NEOElannda bir çay. 8/ Bir nota... Bunalım. 9/ Mobilyanın uzunNİYLE luğunca konulütı kasa... Uşak'ın bir ilçeSi. * J
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear