25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET HABERLER Meclis însan Haklan Komisyonu üyesi Güler, babaoğulun yolculuk hazırlığı yaptıklarını belirtti 2 ARAL1K 2004 PERŞEMBE 'Kızıltepe'de çatışma yok' • Meclis însan Haklan Komisyonu üyesi Güler, babaoğulun öldürüldükleri yerde yaptıklan incelemede gan atü. Mardin'in Nusaybin ilçesinde de bir grup DEHAP'li, parti binaçatışma izine rastlamadıklannı belirtti. Güler, "12 yaşındaki bir çocuk nasıl terörist olur, nasıl silah sından çıkarak hükümet konağına doğeğitimi alabilir? Baba onu ölüme nasıl götürür? Sorumlulann mutlaka yargılanması gerek" dedi. ru yürüyüşe geçti. Uğur ve Ahmet KayYürütülen soruşturma kapsamında Mardin Emniyet Müdür Yardımcısı ile 3 özel harekâtçı açığa alındı. maz'ın fotoğraflan ile "Bu halk sizi sı KemalDönmezve 3 özel harekâtçı açığa alındı. Güler, babaoğulun operasyonda öldüğü bügisinin verildiğini, ancak Kaymaz'lann kıyafetlerinin bir operasyon anına uygun olmadığını vurguladı. Güler, Uğur Kaymaz'ın ayağında sandalet, babasında terlik olduğunu belirterek "Soru işarederi var. Emniyet'in çaüşma diye ifadesi var. Teriikler tevit edildL Giyim tarzlan normaL Yolculuk hazırlığı için eşyayı koymaya gidiyor. Yemek sofrada bekliyor. Emniyetin çaüşma diye ifadesi w . Kamyonda çaüşma izi yok" dedi. Güler, Uğur Kaymaz'ın günlük eğitimine devam eden bir öğrenci olduğunu, babanın ise ölümünden iki gün önce Silopi Sınır Kapısı 'nda mağduriyetierinin giderümesi için Însan Haklan Derneği'ne başvurduğunu öğrendiklerini belirterek konuşmasını şöyle sürdürdü: " 12 yaşmdaki bir çocuk nasıl terörist olur, nasıl silah eğirimi alabilir? Baba onu ölüme nasıl götürür? Sorumlulann mutlaka yargüanması gerek. Meclis olayın üzerine gidecek ancak geride kalan anne, üç çocuk ve babaannenin tophımsal yaraa nasıl sanlacak, onu merak ediyoruz." Diyarbakır ve Batman Barosu'na kayıtlı 100'ü aşkın avukat da davada müdahil olmak için Kızıltepe Savcılığı'na başvurdu. Adliye çıkışında bir açıklama yapan avukat Tahir Elçi, olayın "yargozinfaz" olduğuna ilişkin ciddi bulgular edindiklerini ifade ederek "Bu tür olaylar ülke gündeminden çıkana kadar bu tür olaylarm taldpçisi olacağız" dedi. Bu sırada adliye önünde toplanan bir grup da "Bgi Aşju", "KatiUerbutunsun hesap sondsun" diye slounuünayacak" yazılı pankart taşıyan grup, sık sık Terörist vaH", "Çocuk katUi hesap verecek" sloganlan atü. Adliye önünde basın açıklaması yapan DEHAP Öçe Başkanı Nazım Kök, "Karanhkgüçlertekrardanişbaşında. Şemdinli'de 19 yaşındaki Fevzi Can'uı aynı şekilde infaz edilişi tesadüf değüdir" dedi. Yakınlannı Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Pervin Buldan yaptığı yazılı açıklamada, "12 yaşındaki Uğur Kaymaz'ı terörist ilan eden Mardin VaÜsi'ni istifaya çağınyoruz" dedi. PERŞEMBE ORHAN BURSAU 17 Aralık yaklaştıkça, Avrupa Birliği'nde, Türkiye'de ve TürkiyeAB arasında gerilim tırmanmaya başladı. Fransa'da iktidar partisi liderinin değişimi ve Avusturya'nın Türkiye'nin tam üyeiiğine karşı çabalannı yoğunlaştırması, 17 Aralık'ta sunulacak rapor taslağının bir nabız yoklaması olarak sızdınlıp tartışılmaya açılması, Türkiye'ye müzakerelere başlama tarihi verilmesi konusunda şüpheler uyandırdı. Tam bir reel politika cenderesinin içindeyiz. Herkes kendi çıkarlanna uygun bir çabanın içinde. Bu amaçla kozlannı oyuna sürüyor. Şu kesin gibi: 17 Aralık'ta Türkiye'ye müzakerelere başlama tarihi verilecek. Fakat, sanki kesin olan bir şey daha var Bu müzakerelere başlama karan, tamamen Türkiye'ye yönelik özellikler de taşıyacak. Türk vatandaşlannın serbest dolaşımına ebedi getirilecek sınırlamalar... Türkiye'nin müzakere sürecinde de üyeliğınin askıya alınmasını isteyecek girişimlere yasal zemin hazırianması ve bu girişimlerin kolaylaştınlması... Veya başka üyelik biçimlerinin de gerçekleşebileceğinin kararda yer alması... Müzakerelerin ucu açık olduğunun, yani bitiminde tam üyeliğin gerçekleşmeyebileceğinin kararda belirtilmesi gibi... Eğer, 17 Aralık'ta üyelik müzakaresine başlama karan, bu ve benzer birtakım sınırlamalar içerecekse, zaten Türkiye 1015 yıl sonra, AB'nin ancak özel konumlu üyesi olabilecek demektir. Yani Türkiye'nin "irrrtiyazlı üyeliği"nin koşullan baştan yaratılmış olacak. Bu "endişeler"'\n gerçekleşme olasılığı, herhalde, "isyancı" ülkelerin kararlılıklanna bağlı ve reddetme güçleriyle orantılı olsa gerek. ••• Türkiye'nin büyüklüğü ile üyelik sonucu elde edeceği AB Iktidan na katılım gücü ve karar verici konumu, çok ülkenin hoşuna gitmiyor. Bu "engelleme" çabalannın anlaşılır güncel ve tarihi nedenleri olması doğaldır. Ispanya da çok zoriuklaryaşadı. Fransa Ingiltere'yi vetolarta epey uğraştırdı. Şimdi de Avusturya, Viyana kuşatmalannın tarihsel şoklannı üzerinden atamamıştır... Osmanlı Avrupa düşmanlığı ve çatışmalannın kültürel ve siyasal birikimleri, kesin bir "barış anlaşması" ile aşılmadı. Birinci Dünya Savaşı sonrasında Türkiye, Avrupalılara karşı kurtuluş ve bağımsızlık savaşı verilerek kuruldu. Bunlar Avrupa'nın Türkiye'ye karşı bilinçaltında beslediği negatif titreşimleri olabilir. Bu titreşimler, Türkiye yüzünü Avrupa'nın çağdaş özelliklerine çevirmiş olmasına rağmen giderilemedi... Ikinci Dünya Savaşı sonrası girdiğimiz NATO bile bu titreşimleri silemedi. Türkiye, Avrupa'nın koruyucu kalkanı olarak hizmet vermesine rağmen! Bu negatif titreşimler aşılabilirdi, eğer ülkemizde bağımsız bir ekonomik zenginlik yaratabilmiş, demokratik ve insan haklanna saygılı, temel hak ve özgürlüklersorununu çözmüş.. bilim veteknolojisi serpilip gelişmiş, sanayileşme ile köylülüğü aşmış, feodal ilişkileri kökünden temizleyebilmiş olabilseydik.. Avrupa'nın belleğinde biz, hâlâ 1960'larda Avrupa ülkelerine yayılan milyonlarca Türk köylüsünün fotoğraflanyla yer alıyoruz. Avrupalı gazeteciler Türkiye'ye geldiklerinde de hep Avrupa'daki Türklere benzer fotoğraflar çektiler. Bugün bile, Avrupa gazete ve dergilerinde "kültürsuz ve köyiü Türk" imajı büyük yer kaplar! ••• Türkiye öncelikle şüphesiz imtiyazsız ortaklık/üyelik talebini daha yüksek sesle dile getirmeli ve bu yolda hiçbir kısıtlamayı kabul etmeyeceğini kesin vurgulamalı. Çünkü Türkiye'yi AB'de güçlü ve yönetici bir konum bekliyor. Ancak üyeliğimize karşı ülkelerin giderek daha büyük zoriuklar çıkarma olasılığı da güçlüdür. Bu zoriuklar, can bezdiren, yerine getirilmesi ve kabul edilmesi mümkün olmayan koşullar da yaratabilir. Sonuç olarak, 17 Aralık kararian, evrensel ve bölgesel gelişmelere göre, üç olasılığa da açık olacak. Chirac'ın dediği gibi, ya üyelik gerçekleşir, ya biz vazgeçeriz ya da Avrupa bu süreçte kapılan kapar. Imtlyazlı Üye? DtY\RBAKIR(Cumhuri>etBürosu)Mardin'inKızıltepeilçesinde 12 yaşındaki Uğur Kaymaz ile babası Ahmet Kaymaz'ın "terörist" olduğu iddiasıyla öldürülmesi olayını araştıran Mecüs însan Haklan Komisyonu üyesi CHP Milletvekili Hüseyin Güler, babaoğulun evlerinden 2530 metre uzaklıktaki kamyona eşya koymak için çıknklan sırada vurulduklannı açıkladı. Güler, "Soru işaretleri var. Emniyetin çabşma diye ifadesi var. Ancak kamyonda çaüşma izi yok" dedi. Içişleri Bakanlığı'nın görevlendirdiği mülkiye ve polis müfettişlerinin yürüttüğü soruşturma devam ederken "soruşturmanın selameti" açısından özel harekâttan sorumlu Mardin Emniyet Müdür Yardımcı TRİBÜN TERÖRÜ 4 DAVA SONUÇLANDI Emniyet: yetersiz • Asayiş Daire Başkanvekili Vasfi Kara, Sokak Çocuklarını Araştırma Komisyonu üyelerine, 'yetkisizlikten' yakınarak polis ve jandarmanın 'süngüsü elinden alınmış asker durumunda' olduğunu ileri sürdü. AYŞE SAYEN ANKARA Türkıye, "tribün cinayeü" ile gündeme gelen yeşil sahalardaki şiddeti tartışırken maçlara girişte yeterli güvenlik önlemlerini almamakla eleştirilen Emniyet, "yetldartnrunı"istedi. CMUK Tasansı'nda "adli kolluk" sistemiyle, polisin soruşturmayla ilgili yetkilerinin büyük oranda cumhunyet savcılanna devredilmesi öngörülürken TBMM Sokak Çocuklarını Araşürma Komisyonu'na bilgj veren Emniyet Genel Müdürlüğü Asayiş Daire Başkanveküi Vasfi Kara, milletvekülerinden "yetki artünmı" ıstedı. Meclis'in resmi tutanaklanna da geçen açıklamalannda Kara, kolluk kuvvetlerinin yetkisinin azlığından yakındı. "Şu an. koDuk, polis vejandanna, süngüsü elinden ahnmış asker durumunda" görüşünü savunan Kara, ünlü bilgin Arşjmet'in, "uygun bir kaldıraç bulun, dünyayı yerinden oynatayım" sözünü anımsatarak, "O kakhracımız bizim yok efendim. O kaldıraç hukuktur, o kaldıraç mevzuatür, o kaldıraç yetkidir, maalesef, o yetkflerimiz yok" dedi. BeşiktaşÇaykur Rizespor maçında Cihat Aktaş adında bir gencin öldürülmesi olayını da anımsatan Kara, şu görüşleri dile getirdi: "Orada, çok ciddi anlamda handikaplar var. Bu ne ilk oldu, ne sondur, bundan sonra da olacaknr. Bu yetkryle, bu mevzuatia olacakür. Çünkü staüara guişte arama yapmak için de yetki ahnanız gerekiyor, hâkirn karan gerekiyor. Hâkim karan ahnak için de makul şüphe ve makul sebep isteniyor. Aynca aranacak kişilerin isim Bstesi isteniyor. Fenerbahçe Stadı 55 bin kişilik. Bu 55 bin ldşiyi nereye yazacaksuuz, hangi 55 bin kişiyi yazacaksuuz ? Dolayısryia, makul sebep, makul şüphe ve aranacak kişiler ifade edilemediği için arama karan ahnamrvor. Karar ahnamadığı için de, polis kapıda arama yapamryor. Baa Ulerimizde bu gerçekle karşı karşrya poKsimiz." AtHM yineceza yağdırdı STRASBOURG (Ajanslar) Avrupa Însan Haklan Mahkemesi'nde (AtHM) Türkiye'ye ceza yağdı. Karara bağlanan dört davada Türkiye, toplam 40 bin Euro (yaklaşık 76 miryar lira) ödemeye mahkum oldu. AİHM, PKK'ye yardım ve yataklık sağladığı gerekçesiyle 1994 yılında gözaltına alınan BJC'nin hücresinde asılmış olarak bulunmasının ardından olayın uygun bir biçimde soruşturulmadığı gerekçesiyle B.K'nin annesi ve erkek kardeşine toplam 18 bin 500 Euro ödemesine hükmetti. 1980 yılında gözaltına alnıan, ancak davası 17 yıl 8 ay sonra sonuçlanan ŞemsettinGümâşten'in açnğı davada mahkeme, Türkiye'yi toplam 14 bin Euro ödemeye mahkum etti. AİHM, karara bağladıgı diğer bir davada 1997 yılında düzenlenen bir "Nevruz" festivalindeki konuşması nedeniyle DGM tarafindan cezalandınlan Zübeyir Özkaya'ya 5 bin 500 Euro ödenmesine karar verdi. Halen Buca Cezaevi'nde bulunan Mahmut Şahindoğan'ın, TDHP üyesi olduğu sa\ıyla yargılandığı DGM'de 1998 yılrnda 22 yıl hapis cezasına çarptınlmasıyla ilgili olarak açılan davada sonuçlandı. AİHM, Şahindoğan'ın yaptığı başvuruda, AİHS'nin adil yargılanma hakkıyla ilgili 6. maddesinin ıhlal edildiği karanna vardı, ancak maddi tazminata gerek görmedi. Deviet karmasına karşı oynadığı maçı 65 kazanan Umutspor, kupayi VaH Mustafa Erkal'dan aku. Umuispor De\letspor'a karşı TUNCELİ (Cumhuriyet)Tunceli'de Emniyet Müdürlüğü'nün madde bağımlısı çocuklann topluma kazandınlması amacıyla oluşrurduğu "Umutspor" ile kentin üst düzey yöneticilerinden oluşan "devlet karması" bir futbol maçında karşı karşıya geldi. Umutspor, maçı 65 kazandı. Şehir Stadyumu'nda gerçekleştirilen karşılaşmada Umutspor'da rehabilitasyon çalışmalanna katılan çocuklar, devlet karması takırrunda ise Tunceli Valisi Mustafa ErkaL Tunceli 4. Komando Tugay Komutam Tuğgeneral Süha Tanyeri, Emniyet Müdürü Osman Öztürk ile birlikte birçok kurumun müdürü yer aldı. Tunceli Jandarma Bölge Komutam Tümgeneral Osman Eker de maçı tnbünden izledi. gösterdiler. Devlet karması da Umutspor'a baklava ısmarlayarak birlikte yedi. Vali Erkal, karşılaşmadan önce yaptığı açıklamada amaçlarının gençleri topluma kazandırmak olduğunu belirterek "Bu amaçla bugün devletin bütün kurum temsilcikri Oe gençlerimiz bir araya gelerek futbol maçı yapü. Bu şekilde hem gençlerle aramızda bir kavnaşma hem de gençlerin özgüven kazanması sağlanmakta" dedi. Bu kez umut kazandı Maçı 65 kazanan Umutspor'un kupasmı Vali Erkal verdi. Heyecandan konuşamayan gençler, sevinçlerini birbirlerine sanlarak Polis öğrencüere alacak davası açtı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Içişleri Bakanlığı, YÖK'ün 22. kuruluş yıldönümü nedeniyle 6 Kasım 2003 tarihinde Kızılay'da yapılan protesto eyleminde çıkan olaylarda, emniyetin hizmet araç ve panzerlerine zarar verdikleri gerekçesiyle, 121 kişi hakkında alacak davası açü. Edinilen bilgiye göre, Içişleri Bakanlığı avukatı Dilek Uluğ taranndan Ankara 12. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne açılan davanın dilekçesinde, Kızılay'da geçen yıl gerçekleştirilen YÖK'ü protesto eyleminde, taş ve sopalarla emniyet araçlanna salduıda bulunulduğu belirtildi. Eyleme kaülan davalı 121 kişinin taşlı saldrnlan sonucu Çankaya îlçe Emniyet Müdürlüğü'nün 31 hizmet aracı ile Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'ne ait 6 panzerde hasar meydana geldiği öne sürülen dilekçede, çeşitli bölümlerinde hasar oluşan 31 aracın, 5 miryar 527 miryon 552 bin 440 liraya tamir ettirildiği kaydedildi. Dilekçede, panzerler için de 5 mil yar 174 miryon 692 bin 650 lira harcama yapıldığı anlatıldı. Davalılar hakkmda açılan ceza davasının, Ankara 20. Asliye Ceza Mahkemesi'nde sürdüğü anrmsaülan dilekçede, eylemdeki olaylara ilişkin fotoğraf ve görüntü kayıtlan delil olarak mahkemeye sunuldu. Dilekçede, çogunluğunu üniversite öğrencilerinin oluşturduğu 121 kişiden panzer ve hizmet araçlannın tamiri için harcanan toplam 10 milyar 702 milyon 245 bin lirânın tahsili istendi. obursali@cumhuriyetcom.tr. DiyarbakırMara kred frsatı • DtYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Diyarbakır Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı (DSHYDV), "Yerel Girişimler Projesi" kapsamında, iş kurmak için kendilerine başvuranlara kredi vermeye başladı. Vakıf teşvik fonundan merkezde yaşayanlara 5, kırsalda yaşayıp iş kurmak isteyenlere ise 3 bin dolar kredi veriyor. îş kurmak isteyenler için yeni umut kapısı olan projede alınan kredinin bir yıl sonra geri ödemesi başlıyor ve tamamı 3 yılda ödeniyor. Proje çahşmasında ise bireysel başvurular yerine grup çalışmalanna ağırlık veriliyor. 2 ile 3 kişiden oluşan gruplann yani sıra bir grupta en fazla 30 kişi bulanabilecek. 30 kişilik gruplara en fazla 100 bin dolar tutannda kredi sağlanacak. Hükümet, Ceza înfaz Yasa Tasansı'nda bazı değişiklikler yaparak yeniden TBMM'ye sundu F tipi kalkmadı, kapsamı genişledi Bir maddenin yürürlüğü durduruldu Dernekler, partilere yardım y^amayacak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Anayasa Mahkemesi, Dernekler Yasası'nın derneklerin siyasi partilere yardım yapmasına olanak sağlayan hükmünün yürürlüğünü durdurdu. Anayasa Mahkemesi, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in Dernekler Yasası'nın 2 hükmünün iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemiyle açtığı davada, esastan görüşmeye karar verdi. Mahkeme, yasanın "yardım ve işbirüği" başlıklı maddesinin 1. fikrasının "adı geçen kurumlara maddi yarthmda bulunabilirler" bölümünün, siyasi partiler yönünden yürürlüğünü durdurdu. Yürürlüğü durdurulan hüküm, derneklerin siyasi partilere yardımda bulunabilmelerine olanak sağlıyordu. Anayasa Mahkemesi, iptal istemini raportörün esasa ilişkin raporunu tamamlamasının ardından görüşecek. ANKARA(Cumhuriyet Bürosu) Hükümet, Ceza înfaz Yasa (CÎK) Tasansı'nda yaptığı değişiklikle halk arasmda "F tipi" olarak nitelendirilen cezaevlerini "yüksekgüvenliklikapahceza infaz kurumu" olarak tanımladı. F tipi cezaevlerine gönderilecek hükümlülerin kapsamı genişletilirken kasten adam öldürme, uyuşturucu kaçakçılığı, devlete ve anayasal düzene karşı işlenen suçlar da kapsam içıne alındı. AKP hükümeti, geçen hafta geri çektiği CÎK Tasansı'nı yeniden düzenleyerek TBMM'ye sundu. Tasanrun alt komisyona sevk edilmeden TBMM Adalet Kotnisyonu'nda görüşülmesi bekleniyor. Tasannın yapılan değişikliklerle birlikte getirdiği düzenlemeler şöyle: V Cezaevlerinde hükümlülere zahmane, insanlık dışı, aşağılayıcı ve onur kıncı davranışlar da bulunulamayacak. îlk tasanda bu konuda kesin bir ifadeden kaçınıhrken gerekli özenin gösterileceği hükmü getirilmiş, takdir yetkisinin daima adalet esaslan göz önünde bulundurularak uygulanması öngörülmüştü. ^ F tipi cezaevleri "yüksek güvenfikti kapah ceza infaz kn cu ticareti, devletin güvenliğine karşı suçlar, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlardan mahkum olanlar F tipi cezaevine konulacak. • Tasanda, ağfflaşürılmış ömür boyu hapis cezası içinde öngörülen hücre cezası, yeni TCY ile uyumlu hale getirilerek kaldın • Yeniden düzenlenen Ceza infaz Yasa Tasarısı'na göre, kasten adam öldürme, uyuşturucu kaçakçılığı ile devlete ve anayasal düzene karşı işlenen suçlardan mahkum olanlar da F tipi cezaevine gönderilecek. rumlan" olarak tanımlanırken eski tasanda "sıkı güvenfikh' kapah ceza infaz kurumu"tanımı yer almıştı. Tasanya göre, F tipine gönderilecek mahkumlann kapsamı genişletihrken ağırlaşunlmış ömür boyu hapis cezasına çarptınlanlar, insanlığa karşı suçlar, kasten adam öldürme, uyuşturuhrken tek kişilik odada cezasını çekmesi öngörüldü. Bu hükümlüye günde bir saat açık havaya çıkma ve spor yapma hakkı tanındı. Bu kapsamdaki hükümlülerin iyi hali durumunda açık havaya çıkma ve spor süreleri uzaülabılecek, diğer hükümlülerle temasına sınırlı olarak izin verilecek. • Hükümlünün zorunlu çahştınlmasıyla ilgili düzenlemeden geri adım aülırken çahşmaya ruhsal ve bedensel uygunluk muayenesi koşuhı geürüdı. îstemeleri halinde hükümlüler, kurum olanaklan ölçüsünde belirlenecek ücret karşılığında atölye ve işyurtlannda çahşünlabilecek. Kurum dışında çalışurma konusunda ilk tasanda sayılan"tanm, maden, taşocağı" gibi iş tanımlan kaldınlarak 'Işalanlan" ibaresiyle genel bir tanımlama yapddı. • Hükümlülere uygulanacak disiplin cezalan arasuıdaki bir kurumdan diğer kuruma nakletme ya da etmeme cezası çıkanldı. Ök tasanda, disiplin cezalanm gerektiren suçlar tek tek sayıhrken tasanda bu konuda tüzükte düzenleme yapılması öngörüldü. Şartlı sahverilmenin geri bırakılması, disipün cezası ohnaktançıkanldı. ACIKAYBIMIZ Çok değerli varlığımız . .. MURATYAĞAN'ı kaybettik. Cenazesi 2 Aralık 2004 Perşembe günü (bugün) ikindi namazının ardından Maltepe Merkez Camisi'nden kaldınlacaktır. AİLESİveARKADAŞLARI
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear