23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
6 KAS1M 2004 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Evdeki aramada porno kaset bulundu Çonmüla skamlal üsti'meskamlal • 16 yaşındaki B.A'yı üç gün boyunca bir «vde alıkoyan kişilerin, genç kızla girdikleri ilişkiyi filme çektikleri belirlendi. ÇORUM (Cumhuriyet) - Çonım Yetiştir- tne Yurdu'ndan kaçtıktan sonra çok sayıda ki- şinin tecavüzüne uğrayan 16 yaşındaki BA'yı üç gün boyunca bir evde alıkoyan bir doktor ve arkadaşlannın genç kızla girdikleri ilişki- yi filme çektikleri belirlendi. 13 yaşından bu yana annesi ve üvey baba- sı tarafından erkeklere pazarlanan BA'nın 3 gün boyunca kapatıldığı evde yapılan ara- mada çok sayıda porno kaset bulundu. Ka- setler arasmda BA'nın görüntülerinin de bu- lunduğu ortaya çıktı. SORUŞTURMA SÜRÜYOR Olayın duyulmasının ardından zanlıların kenti terk ettÜderi belirlenirken Çorum Cum- huriyet Savcıhğı'nca u küçükyaşta lazla zor- la cinsel ilişkhe girmek" suçundan 23 kişi hakkında başlatılan soruşturma çok yönlü olarak sürdürülüyor. Yetkililer, soruşturma kapsamının genış- leyeceğini ve çok sayıda kişinin de ifadesine baş\ıırulacağını belirttiler. SÖZÇİZGÎNİN Turhan Selçuk BUSH KAZANDL Trende kapkaççılann saldınsına uğrayan 18 yaşındaki üniversite öğrencisinin beyin ölümü gerçekleşti Canıdemir'in organları yaşam verecek tstanbul Haber Servisi- Adapaza- n Ekspresi'nde kapkaççılann saldı- nsına uğrayan üniversitesi öğrenci- si Ahmet Hakan Canıdemir'in (18) beyın ölümü gerçekleşti. Canıde- mir'in ailesi organ bağışında bulun- ma karan verdiğini açıkladı. HaydarpaşaNumune Hastanesı Re- animasyon Servisi'nde cihazla yaşatıl- maya çalışılan Canıdemir'in kafasm- dan aldığı darbe sonucubeynınde ödem oluştuğunu belirten hastane yetkilile- n, hastamn tedaviye yanıt vermediği- ni söylediler. Yetkililer, Canıdemir'in olayla ilgili şok geçiren ailesine sakin- leşririci ilaç verildiğıni belirttiler. Ca- nıdemir'in babası Muzaffer Canıde- mir ise oğuUannın organlarının bağış- lanması yönünde eşi ile ortak karar al- dıklarını belirterek oğlunun organlan- nın başkalanna hayat vermesini iste- diklerini ifade etti. Olayın duyulması- nın ardından Carudemir'in ünıversite- den ve Üsküdar Lisesı'nden arkadaş- lan hastaneye akın etti. Canıdemir'ın arkadaşlan ile ilköğ- retim müfettişi olan baba Muzaffer Ca- nıdemir'in meslektaşlan acı haberle üzüntüye boğuldu. Hastaneye gelen Kocaeli Üniversitesi Rektör Yardımcı- sı Prof. YusufKishalı. "Konunun üze- rine gidilmesi gereldr. Oğrenciler çok zor şartlarda üniversite kazaıuyor. Be- nim öğrenciük yıllarımdaki sistem TCDD'de avnen devam edrvor" dedi. hatemoglü1 9 2 4 ^ " ^ ı Jerin Nadi'yi özlemle andık v tstanbulHaber Servisi -Cum- huriyet Vakfı Başkanı, gazete- mizin eski imtiyaz sahibi Berin Nadi ölümünün 3. yıldönümün- de mezan başındatörenle anıldı. Berin Nadi için Edirnekapı Şehitliği'nde dün saat 11 .OO'de düzenlenen anma törenine, ai- lesi, Türkiye Gazeteciler Ce- miyeti (TGC) Başkanı, yazan- mız Orhan Erinç, gazetemiz Yönetim Kurulu üyesi Akv Coş- kun, gazetemiz yazan Şükran Soner, gazetemiz Müessese Müdürü Erol Erkut ve gazete- miz çalışanlan katıldı. Törende birer konuşma ya- pan Alev Coşkun ve Orhan Erinç, Berin Nadi'nin Cumhu- riyet'e ve Türk basınına katkı- laruu anlattılar. Yaşamı boyun- ca Atatürk ilkeleri ve Cumhu- riyet Devrimi'ni rehber alan Cumhuriyet Vakfi'nın kurucu başkanı Berin Nadi, tüm mal varlığını Cumhuriyet gazetesi- nin bağımsızlığını koruyarak yayın yaşamım sürdürebilmesi için Cumhuriyet Vakfı'na ba- ğışladı. Anma töreni, katılımcılann Nadi'nin mezanna çiçek bırak- malannm ardından sona erdi. MAĞAZA Banş Dönmez'in Beyoğlu'nda öldürülmesiyle ilgili davaya devam edildi 'Tamklara 6 sus 9 emri verilcli'RNANS ÛZEl TAKSİT ZONGULDÂK www.hatemoglu.com.tr OSMANBEY (MERKEZ TOPTAN) ! SUADİVE: •a&dat Coddesi Tel: (0216) 369 00 49 »ENDİK OUTLET: Dumankaya Outtet Center Tel: (0216) 473 52 55 IKİTELÜ OUTLET: Turgut Özal Cad Nc: 153 Tel: (0212) 549 40 56 İZMİT OUTLET CENTER: Tel: (0262) 335 57 35 KONYA Ml TEPE REAL- No: 45/46 Te) (0332) 265 19 80 KONYA MASERA: Tel: (0332) 2416115 CORLU ORION: Tel: (0282) 673 26 64 ZONGULDAK: Gazipaşa Cad. No 77 Tel (0372) 252 17 97 SİİRT: Güres Cad No. 21 Tel: (0484) 224 00 93 BATMAN: Badkçılaf Cad. Yıldiîkaya İşhanı No: 7 Tel: (0488) 213 38 07 ] ELAZIĞ: Gazi Cad. No: 31-ATel: (0424) 238 99 00 - 10 hai « K BURSA: Aliıparmak Cad No: 44 fef: (0224) 223 41 40 3B& ERZURUM: Pek yakında.. tstanbul Haber Servisi - Beyoğlu'nda "Academi 14" adlı barda boğazı kesilerek öldürülen Banş Dönmez cinayeti davasına devam edildi. Duruşmaya tek tutuklu sanık İbrahim Biberoğlu getirildi. Duruşmada, Biberoğlu'nun tutukluluk halinin devamına karar verildi. Beyoğlu 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dün görülen duruşmada tutuklu sarıık Biberoğlu ve turuksuz yargılan sanıklardan Ömer Faruk Saral hazır bulundu. Sanık Biberoğlu duruşmada kendisine yönelik suçlamalan reddederek olayın geçtiği bara ara sıra gittiğini, barın işletmecisi îzzet Çapa'ın kardeşi Uğur Uğuıiu'nun arkadaşı olduğunu ve birlikte gittikleri için barda çalışanlan simaen tanıdığını söyledi. Turuksuz sanıklardan Ömer Faruk Saral da suçlamalan reddetti. Duruşmada tanık olarak dinlenen Canberk Tonguç ise her iki sanığın da olay gecesi barda olup olmadıklannın farkında olmadığını belirterek ^Zaten çok kalabahkû ve içerisi de karanhktT dedi. 'MAFYAVARI SUSKUNLUK' Müdahil vekillennden avukat Ergin Cinmen, tanıklar hakkında, seyreden olaylara göre matyavan suskunluk kuralı içinde susmalan yönünde bir baskı olduğunu düşündüklerini belirterek tanık beyanlannın bu şekilde değerlendirilmesini talep etti. Mahkeme heyeti, tutuklu sanık Biberoğlu'nun tutukluluk halinin devamına, sanık Ömer Faruk Saral'ın tutuklanma isteminin reddine ve aralannda Academi Bar'ın işletmecisi îzzet Çapa'nın da bulunduğu 13 tanığın dinlenmesine karar verildi. Duruşma, 17 Aralık 2004 tarihine ertelendi. SARIÇAM VAHŞETİNE MÜEBBET Adana'nın, "Sançam OrmanlarT diye bilinen dinlence yerinde 17 Eytül 2003 günü evli ve bir çocuk babası Hasan Ak, gizli aşkyaşadığı say- lanan Cennet K, 2 yaşındaki kızı B.K. ile ikilinin ilişkilerini bildiği öne sürülen komşulan Serpil S. ye oğlu Ç.S.'yi pompalı tüfekle öldürdükleri iddiasıyla yargılanan Mehmet ve Ferhat Cala- yır kardeşler ile Ferhat Calayır'ın sevgilisi oldu- ğu öne sürülen öldürülen Hasan Ak'ın eşi Peri- han Ak'ın yargılandıklan davanın dünkü duruş- masında mahkeme heyeti karannı açıkladı. Mah- keme heyeti, üç sanığı üç kez müebbet ve 168 yı ağırlaştınlmıs hapis cezasına oarptırdı. (AA) ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ YOK ve Yükseköğretim Kasım 1981 'de, daha sonra 2547 sayılı Yüksek öğretim Kanunu (YÖK) olarak adlandırılacak, daha doğrusu yasalaşacak olan tasarının duyulmasın- dan itibaren; bu yasa taslağına ve daha sonra ya- saya. karşı çıktım. Aradan neredeyse çeyrek yüzyıl geçmiş. insan inanmakta zorlanıyor... Aslında bu "hikâye", 12 Eylül 1980 sabahı baş- lamıştı. 0 dönemde Genelkurmay Başkanı olan Kenan Evren. daha ilk konuşmasında, 1980 ön- cesi dönemin "suç/u/annı" ilan etmışti. Bunlar; si- yasal partiler, işçi sendıkaları ve üniversitelerdi. Gene aynı konuşmada, tüm dernekler kapatılıyor- du. Bunun iki istisnası, Rotary Kulüpleri ve Li- ons'lardı. Salt bu bile, 12 Eylül'ün "rengini", kimler tarafından kimlere karşı yapıldığını gösteriyordu. (Daha sonra öğrendiğimize göre, Mason locaları da kapatılma kapsamı dışında tutulmuştu.) 12 Ey- lül öncesinde, terör ve anarşiye engel oiamayan sı- kıyönetim komutanlıklannın, hiçbir sorumluluğu ol- madığı düşünülüyordu. Ama aynı yasalarla, birkaç gün içinde terörün önünün nasıl alındığını, o dö- nemde sormak, yasal olarak mümkün değildi. Da- ha sonra, Susuriuk'la birlikte tüm pislikler dökül- meye başlandı ama, bu işin sorumluları, önemli öl- çüde "dokunulmazlık" elde etmişlerdi. • • • Şimdiye kadar; 2547 sayılı yasa, Yüksek öğre- tim Kurulu ve yasanın uygulanışı konularında, üç kitap ve sayısız makale yazdım. Yazılanmdan der- lediğim kitaplara, bu türden yazıları, ek olarak koy- dum. Fakat korkanm hiçbir yararı olmadı... 2547 sayılı yasa öncesinde; üniversitelerimizde, "türban sorunu" yoktu. "Ülkücüler", polisle ve is- tihbarat örgütleriyle (en azından bir bölümü), iç içe olmalanna karşın, mutlak bir baskı kuramıyoriardı. Yaptıklan "işbiriiğinin" derecesi, günümüzde orta- ya çıkmış bulunuyor. Birtakım insanlar, hayalinı bile göremeyecekleri makamlara getirildiler ve "kalitesizlik" maalesef, pek çok üniversitenin "alamet-i farikası" oldu. Ama amaca ulaşılmış ve kalitesi ne olursa olsun, üniversiteler baskı altına alınmış ve susturulmuştu. Bu konuda yazıp çizdiklerimizin boşuna olduğu- nu düşündüğümden, son dönemlerde bu konuya değinmiyorum. Fakat geçen yazımda da belirtti- §im üzere; TÜYAP Kitap Fuan'nda, Istanbul Bilgi Üniversitesi Yayınlan'nın düzenlediği ve üniversite- lerle ilgili panelde söylediğim önemli birkaç husu- su, sizlerle de paylaşmak istedım. Ve bu konuya, kolayına dönecek değilim. • • • 2547 sayılı yasanın hazırlayıcısı ve uygulayıcısı; Prof, Dr. Ihsan Doğramacı idi. 0 dönemde Doğ- ramacı, öylesıne güçlü ve "cunta" üzerinde öylesi- ne etkiliydi ki, 1982 Anayasası'nı hazırlayan komis- yonun karşı çıkmasına rağmen, YÖK'ü anayasaya sokturabilmişti. Tabii bizler de hayretler içinde kal- mıştık... YÖK Yasasi ve tüm uygulamalan, Sayın Doğra- macı'nın eseri idi ama; Doğramacı, "konuşabilece- ğiniz" ve "diyalog kurabileceğiniz" bir insan idi. Bu yasanın sağladığı yetkiler, başka ellerde tam bir baskı aracı olabilirdi. Bir yazımda buna değindim ve "Başçavuş mantıklı bir rektör atandığı takdirde, yaşamımızı cehenneme çevirir", gibisinden bir cümle kullandım. Emekli Astsubay Demekleri dı- şında, hiç kimsenin bir tepkisi olmadı. Ve daha sonraki dönemlerde, bu cehennemi fazlasıyla ya- şadık. • • • Rektörlük dışında, tüm kurumlann "tüzelkişiliği- ni" ortadan kaldırarak YÖK, hemen tüm kurumlan işlemez ve işlevsiz hale getirdi. Fakat bence yaptı- ğı en büyük kötülük, "öğretim üyelerinde, kurum- lannın bir parçası olma ve kurum/anna sahip çık- ma duygusunu tahrip etti". Bu görüşümü, birkaç yazımda dile getirmiştim. Geçenlerde Ihsan Doğramacı, bir gazeteye ver- diği beyanatta, aynen bu düşüncemi doğruluyor- du. "Bazı hocalar üniversiteleh kendi mallan sanı- yorlar" diyordu. "Oysa ki onlar, sadece ora/arda çalışan insanlardır..." Herhalde bu ünivresitelerin sahibi, Sayın Doğra- macı olsagerek... • • • Üniversitelerimizde ders vermekte olan öğretim üyelerinin çok büyük bir bölümü, YÖK düzeninde üniversiteye giren ve akademik aşamaları geçen insanlardır. Aralannda, elbette çok değerli ve nite- likli insanlar da vardır ama; genellikle, kalitenin bi- linçli olarak düşürüldüğü bir dönemde üniversitele- re girmişlerdir. Şu anda; Istanbul'daki üniversiteler- de bile, öyle "profesörler" var ki, mesleğimden utanıroldum... Umarım, zaman içinde yaralar sarılabilir, Fakat geç kalındığının kuşku ve rahatsızlığını duymuyor değilim. Bakalım, zaman ne gösterecek... KURTBOKE'NIN ÖLÜMÜNÜN 5. YILI tstanbulHaberServi- si - Gazetemiz eski ge- nel yayın yönetmeni, es- ki Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Oktav Kıırtbö- ke, ölümünün 5. yıldö- nümünde Zincirliku- yu'daki mezan başında bugün saat 11 .OO'de tö- renle anılacak. 1936 yı- lında İstanbul'da doğan Oktay Kurtböke, gaze- teciliğe 1959 yüında An- kara'da Yenigün gazete- sinde başladı.1981 yı- hnda emekli olan Kurt- böke, Hürriyet gazete- sininyönetimkurulu da- nışmanlığını yaptı. KAÇAK ŞEBEKESI CÖKERTİLDİ LONDRA(ANKA)- Ucuz işgücü olarak is- tihdam edilmek üzere İngiltere'ye yaşadışı yol- lardan yüzlerce Türk göçmeni sokanbir şebe- ke çökertildi. Gözaltı- na alınan şebeke ele- manlannınTürkköken- li olduğu bildirildi. The Telegraph gaze- tesi, Scotland Yard ve Göç Kurumu görevlile- rinin, şebekenin sekiz üyesi ve liderini gözal- tına aldıklannı, Alman- ya'yauzanan operasyon sırasında Hamburg ve Köln'de beş kişinin da- ha turuklandığını bildir- di. ScotlandYard da tn- giltere ve Almanya'da yakalananlann çoğunun 30-40 yaşlannda, Türk kökenli olduklannı be- lirtti.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear