Catalog

SAYFA CUMHURİYET 20 EKİM 2004 ÇARŞAMBA 2 OLAYLAR VE GORUŞLER AÇI MUMTAZ SOYSAL Jandarma Körlüğü ESKİDEN fazla "akıllılık" edıp one çıkmaya, sıra bekle- necek yerlerde beklemeden fırsatçılık etmeye kalkanlara "Heyahbap, açıkgozJenjandar- ma yazıyoıiar" denırdı Belkı şımdı de oyledın "jan- darma yazılma"nın sıradan ın- sanlara gore ulke yarannı da- ha lyı kollayabılır olmak anla- mına gelmesı gerekmez m ı ' Avrupa'daAnkara'nın AB'ye tam uyelık telaşına karşı çı- kanlan vazgeçırmek ısteyen- lenn sık sık "guvenlık" sozu et- tıklennı, Turkıye'nın kıtasavun- masına ne buyuk katkı sağla- yacağı konusunda dıl doktuk- lennı duydukça bunu anımsa- madan duramıyor ınsan En ık- na edıcı soz bu oluyor galıba Turkıye, Avrupa'nın en buyuk ve en deneyımlı ordusuna sa- hıp bılınıyorve Turk asken dun- yanm en lyı asken sayılıyor ya, şımdı çeşıtlı nedenlerie bu ul- kenın tam uyelığıne karşı çı- kanlara şu mesaj venlmekte "Bakın, son savaşta bızı Ame- nka'yla Sovyetler Bırlığı kur- tardı, gençlenmızjn askerlık- ten urktüklerını de bılıyorsu- nuz Oysa Turkıye 'de bu hava yok, öyle bır toplumu AB'ye al- mak, güvenlık sorununu en ucuz ve doğru yoldan çozmek değıl mıdır?" Işın kotusu, bızdekıler de Başbakan ve bakanlar, hatta toplum orgutlen, gençler ve kadınlar, ıkna kafilelenyle akın akın Avrupa başkentlenne gı- derken alttan aita Turkıye'nın "guvenlık katkısı "ndan da soz etmekteler "llımlı Islam köpru- su", "uygartMarsavaşınınpan- zehırı", "dınamızm kaynağı genç nufus" gıbı sozlenn da- ha da ıştah açıcı salçası olsun dıye Acaba konu bu kadar basıt mı' Arkasından Çapanoğlu çık- mas/n? Once sormak gerekır Avru- pa da Bınncı ve ikıncı Dun- ya savaşlanna benzer bır sa- vaş olasılığı var mı? Buna ge- rek kaldı mı artık? Almanya, tek kurşun atmadan, nufuz bol- gesı olan Orta ve Doğu Avru- pa ulkelennı kanadı aftına alıp Uçuncu Savaş'ı kazanmadı mı9 Fransa'nın ve bıraz da In- gıltere'nın katılımıyla kurulan yenı "troyka" Hitler'ın "Neue Ordnung"u, bın yıllık "Yenı Du- zen"\ değıl mı? Rusya da ABD'nın çabalanyla tehdıt ol- maktan çıkmadı mı' Şımdı, Batı'da "guvenlık" de- nınce, teronzmle savaş ve es- kı emperyalıst ulkelenn Avru- pa dışı çıkarlannı korumak an- laşılıyor Yanı, dunya jandar- malığı Dolayısıyta "Turkıye'nın Av- rupa güvenlığıne katkısı" de- mek, bu ulke ınsanlannı Batı çı- karlan ıçın, en azından bu bol- gede ve gerekırse başka yer- lerde jandarmalığa soyundur- mak demektır Yanı, "alavere dalavere, Turk Mehmetnobete'" BaJkanlar'da, Irak'ta, Afganıstan da, gerekır- se Surıye ve Iran'da Kafkas- \ar'üa, Hazer'e ve otesıne uza- nan petrol alanlarına doğru ABD'nın, buyuk olasılıkla In- gıltere'nın ısran uzenne, Sam- sun ve Trabzon lımanlarını da kullanmak ıstemesı boşuna mı- dır' AB tutkusuyla başı donmuş sozde açıkgöz "devlet adam- lan "mızın ucu jandarmalığa va- racak olan bu oyunlan gorme- melen ıçın "for"olmaJan gerek Oysa, şımdı, butun gozlen dort açma zamanıdır Elveda, Müş! Prof. Dr. Nermin Abadan UINAT Ç ok vakın, takdır ettığınız, sev - dığınız bırçokfıkırvebeğenı- lennızın ortak olduğu bır dos- tu kaybetmek, ustesınden guç gelınen buyuk bır darbedır Aynı kuşaktandık, aynı >ıl aynı avda doğduk burcumuz Başak tı Pek çok or- tak ozellıklenmız vardı GunJuk vaşantı- mızın dışında olup bıtenlen yorumlamak ve başkalanna aktarmak tutkusu, ılkelen- mızı sonuna kadar savunmak, kadın- er- kek eşıtlığının gereklılığını ve haklılığını evlemJenmızle karutlamayı borç bıJmek Hepsınden onerrüısı Cumhunvet'ın kuru- cusu MustaiâKemal ınfikırmırasını odun- suz bıçımde genç kuşaklara aktarmava ınanmakta goruş bırlığı ıçındeydık Fakat Muş bunun otesınde kolay kolav rastlanmavan bır kışılık taşıyordu Ona mutlu bır çocukluk geçırten aılesıne bağ- lılığı yoğundu, kendısıru başkalannın ye- nne koyup dert ve uzuntulertnı paylaşrna- ya, se\ ınçlenru bıriıkte kutlamaya onem venrdı Yaşamın sadece hırslı bır yuksel- meyanşıolmadığını yaşamıguzelleştıren doğanın renkJenn, seslenn, dunya nımet- lennın hakkının \ enlmesı gerektığını vur- gulardı Ankara'daÇanka>a'dakızanf,gu- zel, ahenkJı ev ınde, Oren'de Ege nın ma- \ ı sulannı kucaklayan balkonunda dostla- nna, konuklanna ıkramlan goz ve damak zevkıne bıriıkte hıtap edıvordu Dunyayı v e ulkesının sanatkârlannı tanımayı, onla- nn yaratıcılığını takdır etmeyı. duyurma- yı, onlan vureldendırmevı onde gelen bır gorev savıyordu Anadolu'ya kok salmış farklı uvgarlık- lardan esınlenerek Kutahya seramıklenne yepvenı bıçımler veren Sıtia Usta'yı, Dı- kılı'nın arabaJanra çıçekJerle beze>'en halk ressamlan kadar firçalan ıle ozgun, top- lumsal ıletılerle dolu olan BedriRahmi yı. Avni 4rbaş'ı Abıdm Dino'yu OrhanPe- ker'ı, Daver Darendeli'yı de bu sanatkâr- lan tanımayan okurlann dunyasına taşıvor- du Bıreyın gunluk çalışmalannı renklen- dırebılecek sanatsal alanlann edebıyat muzık, tıvatro, opera, balenın olduğunu, bunlann Turk aydrnlanması sayesınde fı- lız verebıldığını hervesüe ıle hatırlatıvor- du Turk guzel sanatlar paletının her dah- run yıldızlannıkaJemı ılekutluyor yenı ya- pıtlar vermelen ıçın yureklendınyordu Muş, sadece çeşıtlı estetık ze\ klen şahsın- da uyumJu bır senteze kavuşturan bır kışı değıldı Yurttaşlann, uyesı olduklan top- luma karşı duymalan gereken sorumlulu- ğuhervesüeılehaörlatıyordu "Müş" da- va kadını ıdı O sıcak, sevecen, guzel ka- dın gereğınde eleştın yapmaktan çekın- rmyordu Yanmyuzyılıaşanbırbasınkar- tı sahıbı olarak "Muşerref Hekunoğhı" ımzası ıle ıletışım dunyasında kendınden sonra yaşayacak kurumlar yaratmasını da bılmıştır Buyuk oz\enlerkarşüığında kırk bır yıj yaşatmayı başardığı Haber Ajansı her açıdan bır tektır Ajansırun adı AN- KA'dhr Bakm Muş bu kurumu 7 Mayıs 2004 tanhlı Cumhunyet'te nasıl tarumlıyordu "\nka kuşunu tanıvor mıuunuz? Basın dalında gıûel şarkılar soyifdı vıllarboyun- ca. Se\ gı ıle, oz\en ık doğrudan geldiğı gı- bi sovieneo şarkılar duyıırdu dum anuza. bağımsızbir ajansın ilkelerinden odun \er- meden dırenıyor." \NI<L^ hem başkentı- mızı, hem de Osmanlı 'nın kullennden do- ğan Cumhun>etımızı sımgeleyen bır kuş- tur Bıldığım kadar ne ulkemızde ne de başka ulkelerde başında bır kadının bulun- duğu haber ajansı \oktur Muşerref Hekımoğlu yığît bırkalem sa- hıbı olduğu kadar sıyasal bılınce sahıp bır a> dındı Turkıye'de 1946'dan bu \ ana çe- şıtlı engellere karşın ılerlemeye de\am eden demokratıkleşme surecınde basırun oynadığı rolu çok ıyı kavTamıştı Ajansıru Bulten SokagYna nakJettıkten sonra bılgısayar sıstemıne geçışını ne ka- dar sevTnçlekarşılamıştı De\lettenyardım gormeksızın a\ akta kalabılmesı buyuk bır başandır Muşerref, meslekj temaslannda nazık, yumuşak \e zanf tarzı ıle pek çok puruzlu sorunlara ışık getırmesuu bıhmş- tır En onemiı ozeilıklennden bın genç- lere tanıdığı firsatlardı Gunumuzun onemlı kalem sahıplen, sı- yasetçılennden bırçoğu onun okulundan geçmışûr Çocuk sahıbı değıldı, tum genç- lere yaJanlık duyuyordu, ona Oren'de \ er- dığı çeşıtlı destekler nederuvle "Korfez Anaa" adını \ ermışlerdı her Anneler Gu- nu'ndetelefonlarlaararlardı Muşerrefıçın sosyal adalet, ozgurluk kadar onemlı ıdı Turkıye Işçı Partısı'ne uye olması, seçım- lerde kazanma şansırun olmadığıru bıldı- ğı halde aday olmayı kabul etmesı onun adaletsız gelır dagılımına dıkkat çekmek ıçın seve seve katlandığı bırgorevdı Muş, aramızdan aynlmadan once uç yılı aşkın bır sure geçırdığı kazalar nedenı ıle vaktı- nın onemlı bır kısmını yatakta geçırmek zorunda kaldı Telefon, televız>f on mek- tup, dost zıyaretlen yardımı ıle dunyada olup bıterden gunu gunune ızlıyordu ve bırkaç hafta oncesıne kadar Cumhunyet gazete- sınde cuma gunlen "Ankara-Anka", pa- zar gunlen ıse "Başkent Gunicri" adlı su- tunlanm boş bırakmadı Yazmayı surdur- me ıradesı, belleğının ınanılmaz gucu \e >"uksek moralı ıle onu yalnız bırakmayan dostlannı hayTan bırakıyordu Guzel Turkçesı ıle son nefesuıe kadar okuyuculanna yenı haberlervermeyı amaç edınmıştı 27Hazıran2004'teTurkıye'de ılk elektronık New Age konsennı gerçek- leştıren sanatkârla ılgı olarak şunlan yaz- mıştı "Can A.ttıla'yıtammakolanağmıne zaman bulacağnnı bümnortım. Belkı sag- hğmıa kaY'uştuğum zaman. Vazarken kal- bim çarpr>T)r, Can \ttila'M bılmenın se- vincini hıssednorunu. Gerçek ınsanımız. gerçek.vaşantunızuınutsuztııkdeğil, umut venyor insanlarunıza. Gelecege umutla bakmak. umutsuz davramşlara odun \er- memek gereki>or. Bu da en doğal gore%> miz ve hakkunız." MLŞ, sen Turkıye'run en onurlu gaze- tecılen arasında çoktan layık olduğun ye- n aldın 1 Turk kadınının neler başarabıle- ceğını yaşamoykunle belgeledın Umanm ıletışım dunyasına açılmayı amaç edınen gençlenmız senın çızdığın çağdaş Turk kadını orneğını heyecanla ız- le\eceklerdır hatemoglu Ne Azınlık Ne de Asli Unsur! Ya Ne? 1 9 2 4 Lausanne Banş Antlaşması bazı Musluman olmayan topluluklara azınlık demıştır Bu antlaşmadakı '•azınlık" kavramı ne anlama gelır0 Ozellıkle Medenı Kanun'un \e genelde laıklık ılkesının bu "azınlık"lara mensup vatandaşlarımızı da kapsamasıyla ortaya çıkmış olan durumda bu kavram nasıl yommlanmalıdır9 Coşkun KIRCA TAKSIT AWW. haîemoglu.com.tr SUAOYEBirıcttCad. Tet (0216) 369 00 49 PENDiK O U Î l f r Dumankaya Outlet CenterTel: (0216) 473 52 55 tfiTHJj OUTlfTTurgut Özd Cad. No.153 Tei: (0212) 549 40 56 L M T OLm_ET CavfTER Tet: 10262) 335 57 35 K0NYAM1 REALNo: 45/46 Tel: (0332) 265 19 80 t-ONYA MASERATet: (0332)241 61 15 CORLU ORION Tel: (0282)673 26 64 &RT Gures Cad. No: 121 Tel: (0484) 224 00 43 20NGULDAK Gazipasa Cad. No: 77 Tel. (0372) 25217 97 BZURUM: PEK YAKINDA... B ayan Levla Zana'ya göre Kurt kokenlı vatandaşlan- mız azınlık degıl, aslı un- surmuş' Bu sozler bır tartışma baş- lattı Hangısı 9 Eğer Turkıye Cum- hunyetı tekıl bır devletse hıçbırı' Ya ne 9 Bu sorunun cev abı bır ka\ - ram karmaşasından kurtulmamı- za bağlı 1 "Aanhk" ne demek 9 Kelımenın lugat manasına gore belırlı bır top- luluk ıçensınde behrlı bır olçute uy- mak \ eya uymamak anlammda o olçute uyan \eya uymayanlardan hangısı daha kalabalıksa o çoğun- luk, sayısı daha duşuk olanlar ıse azınlıktır Mesela, Meclıs'te belır- lı bu- konuda olumlu oy kullanan- lann sayısı olumsuz o\ kullanan- lardan çoksa olumlu oylar çoğun- luğu, olumsuz oylar azınlığı oluş- tururlar Amenkan anlayışına göre kamu hukuku bağlamında mıllet tek olup çoğunluk ve azınlık olarak aynla- maz Ama aynı Amenka, devlet olarak tehl değıldır. çûnku bır fe- derasyondur Ne var kı bu federe devletler, sırf ulkenın buyuk bır coğrafı alana yayılmış olmasından oturu yonetım zorluklanyla karşı- laşılmaması ıçın kunümuş olup hıç- bır kavımsel (etnık) ya da dını esa- sa dayanmazlar v e her bınnde ve fe- deral planda mıllet tektır ve aynı- dır Buna rağmen, Amenka 'da azın- lık keümesı lugat manasında çok sık kullanılır Dın açısından bakınca Amenkan konuşma dılınde Protes- tanlar çoğunluk, Katolıkler ıse azın- lıkür, dıl açısından Ingılızce konu- şanlar çoğunluk, dığer dıllen konu- şanlar azınlıktır, ırk açısından be- yazlar çoğunluk, sıyahlar azınlık- trr Ancak Amenka'da azuılık, sa- dece sayısal bır ka\Tamdan ıbaret- nr ve herhangı bır bağlamda ço- ğunluktan \a da azınlıktan sayıl- mak ne federal ne de federe plan- da hukukı açıdan hıçbır farklılık yaratmayıp her planda her vatandaş aynı hak ve odev lere sahıptır v e sa- yısal azınlıklann v arlığı hıçbır bağ- lamda kendılenne ozgu sıyası ku- rumsallaşmaya goturmez Avrupa'da ıse azınlık kelımesı, bu sayısal anlamına gore kullanıl- makla beraber, a>Tu zamanda, ka- vımsel ve veya dını anlamında da kullanılır Avrupa Konseyıçerçeve- sınde uygulanan ve Turbye'nın ka- tılmadığı Azuılıklann Korunması Sözleşmesı "milli azmlık''lardan bahsederken azınlık mensubu vatan- daşlara, azınlık oluşturmayan vatan- daşlann sahıp olmadıklan bazı hak- lar tanınmasına ve hatta bu mıllı azınlıklara kendılenne ozgu sıyası kurumsallaşmaya gınşme ımkânı- nnı açümasına kadar gotürebılmek- tedrr Yanı bu sozleşmeye bakılır- sa. "miDi azmlık" kavTam hukukı \ e sıyası ıçenklıdu- Tekıl bır dev let olan -AB uyesı- Fransa ıse çeşıtlı mılletlerarası ant- laşmalara "FransECumhurivçti'nin kendi ulkesinde miDi azınlık tanı- madtğmı" belırten çeknıceler ko>'ar Çunku, Fransız Devnmı'nden ben Fransa'da devlet ve devlet ıçınde egemenlığe sahıp olan halk veva mıllet tektır ve bolunemez Turkıye'de de böyledır Ancak Lausanne Banş Antlaşması bazı Musluman olmayan topluluklara azrnhk demıştır Bu antlaşmadakı "azınlık" kavramı ne anlama ge- lır' 7 Ozellıkle Medenı Kanun un ve genelde laıklık ılkesının bu "azm- hk"lara mensup vatandaşlanmızı da kapsamasıyla ortaya çıkmış olan durumda bu kavram nasıl yorum- lanmalıdır 9 Bu soru ayn bır uıce- leme konusudur Bunoktada onem- lı olan Turkıye'nın de temel hak duzenlemesı yapan çeşıtlı mıllet- lerarası antlaşmalara "Lausanne Banş Antkşması'nda zikredilenler dışında azınbk tarumadıgına'" daır çekrnce koymakta ounasıdır 'Devlet'm kendısı, ulkesı ve mıl- letıyle bırhkte bolunmezhğı ılke- sı -tipkı Fransa'da olduğu gıbı- Tur- kıye Cumhunyetı'nı tekıl bır dev - let yaptığma gore, Lausanne'da bahsı geçenler dışmda, Turk va- tandaşlan arasında ve Turkıye ul- kesı uzennde mıllı (ya da dını) azınlık yoktur O kadar kı yerel ağızlann oğrerırm ıçm ozel ders- hane açma hakkı da, anadıh ne olursa olsun, tum Turk vatandaş.- larına tanrnmış bır haktu- O zaman "asü unsur" ne demek oluyor 9 Mademkı tekıl bır dev letın yapılanmasında devlet de, mıllet de, halk da, ulke de tektır ve bolu- nemez, boyle bır devletınkurucu un- suru anlamında aslı unsuru da tek- trr ve Turkıye'de bu tek aslı unsur Turk mıllehdır Ama bu mıllet, ır- ka veya anadıle ya da dın yahut mezhebe, kısacası herhangı bır tur kavımsellığe dayanmaz, sadece ve sadece ona mensup olma vasfina dayanrr Turkıye Cumhunyetı, de- ğışık ka\ unsel kokenler olarak bır- buınden avn taraflarhalınde Turk- ler, Kurtler vesaıre yahut yıne ay- nı tarzda Sunnıler, Alev ıler v esaıre tarafından kurulmuş değıldır, tum Turk mületı tarafından kurulmuştur v e Turk mületı Turkıye'de egemen- lığe sahıp tek sıyası kavramsal var- lık olarak ırk, kavım, dıl, dın, mez- hep ve cuısıyet farkı gozetılmeksı- znı kanun huzurunda eşıt tüm Turk vatandaşlannı kapsar TurkıyeCum- hun>etı'nın tek bır kurucu aslı un- suru vardır, o da kavımsel veya dı- nı hıçbırolçute dayanmaksızıntum vatandaşlan kapsayan Turk mılle- tıdu- \taturk bunun boyle olduğu- nu "Ne mutlu Tûrk'ûm dhene!" sloganıyla olumsuzleştırmıştır O halde, vatandaşlar arasında dın v eya mezhep va da anadıl ko- nusundakı farklılıklar ne olacaktır 9 Bu realıtelen ınkâr eünek mumkun mudur 7 Hayır Bu farklılıklar var- dır v e vaşanmaktadır Onemlı olan, Cumhunyetın bu farklılıklara na- sıl bakması gerektığmdedır Dev - let bu farklılıklan tanımah mıdrr 9 Tanımamalı mıdır9 Bu soru boy- lesıne yalınkat bıçımde sorulamaz Tekıl bır dev let, bu farklıhklara v a- tandaşın ozel hayatında kalmak şartıylahoşgoru gostenr, fakat, soz konusu farklılıklan kamusal ha- yattatanımaz Tekıl bu" dev lette bu farklılıklar vatandaş.lara farklı hak- lar tanınmasına yol açamaz, belu"- h topluluklara kendılenne ozgu sı- yası yapılanmaya grnşme hakkrnı veremez v e hem bolünmezlık, hem de laıklıkten oturu dmı kurumlara da kamu hukuku çerçevesınde sı- yası bır rol oynama rmkânı bahşe- dılemez Unutulan çok onerrdı bu-nokta da- ha var Anayasamız, sadece laıklı- ğı değıl, dev letın teklık \ e bolün- mezlık nıtelıklennı de değıştınle- mez hukumlennden saymışhr Ak- suıe davranan her krmse meşrulu- ğunuyıtrnr "Asli unsur* ıfadesını, Turkıye Cumhunyetı'nı ıkı farklı halkm (yanı Turkler ıle Kûrtlenn) herbınnın federe dev letuıden olu- şan bu federasyon halıne getınp bu ıkı federe dev letten bırının kurucu- su olmak dıye yorumladığı anlaşı- lan Bayan Zana da, bu anlayışı go- revı gereğı açıkça v e kesrnkes red- detmesı gereken Bay Erdoğanda bu meşruluk konusunu akıllanndan çı- karmamahdu-lar Avrupa Brrlığı'ne v e uyesı dev letlere ıse küstahlıktan sayıyla vazgeçmek duşer Şunu sor- mak lazım AB bızı uyelığe alabıl- mek ıçrn bounek mı ıstıyor 9 Kaynakça: 1- Domınıque Schnapper LaRelatıon aI Autre (Otekı\leÜışkı) NRF-Essa- ıs-Galhmard 1998 2- Henn Pena-Ruız Qu Est-Ce Que La Lafiicıt e fLaıkhkNedır^) Folıo 4ctu- el-Galhmard, 2003 PENCERE Oiinya Atıvali Çok Kötü• •• Bırde 'Kürt Yahudısı'' lafı suruldu pıyasaya, 'Kurt Musevısı' daha doğru deyış Olabılır Herhangı bır etnık kesımde çeşıtlı dınlerden kı- şılenn oluşması ve yaşaması doğal Ama bu habenn arkasında yatan mıde bulandı- ncı yorumlarvar, Turkıye'de Islamcı ıktıdaratağı Is- raıl'ın canını sıkmış, sırası geldığınde Iran'ı da vur- mak ıçın akıl hocası olduğu Bush yonetımıyle bır- iıkte Kuzey Irak'ta uslenmek gereklıymış, Kurtlen kafakola almak ıçın de bu tezgâh kurulmuş lyı mı' Gazete sayfalannın yalancısıyım ben, ama, şu ga- np dunyada gun geçtıkçe her şeyın daha çok ka- nştığı gun gıbı aşıkâr • ABD'nın Asya petrol coğrafyasına yerieşmek ıçın her şeyı goze aldığı malûm Irak kanlı ışgal surecınde Afganıstan'a el kondu Iran ne olacak' Eskıden dunya Doğu-Batı dıye ıkıye aynlmıştı ve 'SoğukSavaş' yaşanıyordu, Sovyetler çokun- ce 'Kureselleşme' surecıne gınldı, 'Yenı Dunya Duzenı kuruluyor, artık banş dönemı başlıyor" der- ken gezegensel bır hırsın genlımınde savaş to- humlan patlayıp surgunlennı venverdı Bush yonetımının Afganıstan dan Israıl'edek As- ya Musluman coğrafyasına yerieşme karannı Ame- nka da cumhurbaşkanlığı seçımı de değıştıremez, Kureselleşme'nın ozunu ABD nın emperyalıst stra- tejısı saptıyor • Pekı, ABD doğal kaynaklan elınde tutmak ıçın As- ya'ya el koyduğuna gore Rusya Çın Hındıstan gevış getınp olanbıtenlen uzaktan mı ızleyecekler' Mısır dakı Sağır Sultan bıle duydu kı Çın "mu- azzam" nufus gucunu tek partı duzenınde planla- yabıldığı ıçın çok yakın surede ekonomık alanda Amenka'yı sollayacak bır kudret kazanacak Ya Musluman coğrafya' Tumu de ABD nın "llımlı Islam Devletı Modelı"ne gınp kuzu kuzu gudulmeye razı mı olacaklar /? Bush yonetımının 'Buyük Ortadoğu Projesı'ne razı AKP yonetımının AB'ye gırmek yolunda gudum- lenecek on yıllık bır oyalama surecınde yazgısı ne olacak'. • Musluman coğrafyasında Filıstın'denAfganıstan'a dek uzayan harıtaya el koyan bır Amenka ıle Tur- kıye uzenne ılgınç yaklaşımlan olan bır Avrupa ara- sında soğuk ve sıcak çatışmaların odağına otur- muş bır Anadolu Dunyada butun yanmadalar kuzeyden guneye doğru sarkarlar Doğudan batıya uzanan tek yanmada 'Turkıye Cumhunyetı 'nın Anadolusu 'dur Anadolu, Amenkan markaJı Kureselleşme emper- yalızmının tam da stratejık gobek noktasında 'Buyuk Ortadoğu Projesı'nde bızden ıstenenler yenılır yutulur şeyler değıl • Ya Avrupa' "Hınstıyan Avrupa"n\n Anadolu uzenne ıştahı 'Sevr Antlaşması'nda kaldı Ne yazık kı bu mırası guden Yunanlılar, Rumlar, Ermenıler ve bunlann butun Avrupa ve Amenka'yı saran dıasporaJan yer- lerınde rahat durmuyorlar ve oturmuyoriar 'Avrupa Bırlığı' Turkıye'yı ne dışlayabılır, ne de kısa surede ıçleyebılır, ne tutabılır, ne de bırakabı- lır, elının altında bulundurmak ıster Ne yanı koskoca AB, en başta Fransa, Alman- ya, vesaıre, bızı ABD'ye mı hedıye edecek' Bu aianda da mıde bulandıncı gelgıtlenn salıncağı ku- ruldu, muzakere tarıhı verılecekken, Kıbrıs Rum yonetımının, Atına nın neden seslen yukselmeye, şartlan ortaya çıkmaya başladı' Meşhurrapordan sonra nıçın Turkıye ıçınde Lozan Antlaşması tartı- şılmaya açıldı' Azınlıklar, azınlıklann bnrdenbıre gun- deme gelmesı hayra alâmet m ı ' • Turkıye, rahat bırakılırsa, kendı sorunlannı ken- dı ıçınde çozebılır, ama, dunya çok kanşık ve bu- nun sorumlusu da bız değılız Pekı, Ankara'da bu kanşık dunyanın Turkıye'ye yonelık boyutlannı duşunen, ırdeleyen, tartışan, bır sıyaset ve stratejı oluşturan bır ulusalcı hukumet varmı' Haydı canım sen de! IMOVITAS Turizm 29 Ekimturian (28-31) " Kastamonu - Pınarbaşı - Safranbolu - Amasra ' Yunanıstan (Selanık - Kavala - Meteora) Şeker Bayramı turian (13-16 Kasım) * Bolu - Mudurnu - Goynuk - Kartalkaya - Akçakoca * Kastamonu - Safranbolu - Inebolu - Bartın - Amasra * Kuzey Ege * Yunanıstan (Selanık - Kavala - Vergına - Meteora) * Mısır (13-20) 24EktmPazar PERA (PSW Jconusmda uzrai SaratT artç ^ whbereşlığınde) Tel: 0 212 25128 08 novrtas a novrtas.com.tr www.novrtas.coni tr TEŞEKKUR Kocaelı Unıversıtesı Tıp Fakultesı Hastanesı'nde başanlı bır amelıyatla benı sağlığıma kavuşturan Kocaelı Unıversıtesı Urolojı Anabılun Dalı OğTetım Uyesı Prof Dr. ÖZDAL DİLLİOĞLUGİL e sonsuz teşekkur edenm AFŞARTİMUÇİN KADIKOY 2. SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Dosya No 2004 1468 Mahkememızce venlen 12 10 20O4 tarıh ve 2004 1468 E 2004 ] 126 K sa>ılı karar ıle Besım oglu 1926 dogumlu Mehmeı Orhan Burç TMK 40^ maddesi geregınce \esayet altına alınarak kendısıne e5 ı 1929 dogumlu Emıne Sevınç Burç vası ta>ın edılmıştır Keyfıyet ılan olunur 18 10 2004 Basın 47429