23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 2 EKİM 2004 CUMARTE HABERLER DUNY4DA BUGÜN Üniversiteye girişteki katsayı problemini düz liseye geçişleri kolaylaştırarak aşmayı planlıyoj ALİ SİRMEN M. Aşık'ın Yanılgısı, Gazetecinin İşlevi Melih Aşık'ın "Açık Pencere'den 2000'li Yıllar" adiı kitabının ikinci cildini, uzunca bir geziden dö- nüşte bu hafta içinde gazetede buldum. Melih'in 1982 yılında ilk kez Güneş Gazetesi'nde 'Arka Pencere' adıyla başlayan ve 1986'dan bu yanada Milliyet'te '/4ç</rPencere'olarak süren sü- tunundan seçmelerı ıçeren kıtabını, 'Açık Pence- re'nin titiz bir izleyicisi olarak, bır nefeste okudum. Şöyle düşünmek mümkün: "Bütün bunları daha önce teker teker okuduğuna göre, şimdi yeniden bir arada okumanın ne ilginç yanı olabilir ki?" Hemen belirteyim ki, hiç de öyfe değil. Tam ter- sine, hepsıni bildiğiniz olaylar ve uyarılar, bir araya gelince bütünü oluşturuyorlar ve genel tabloyu, ta- mamlanmış bır puzzle oyunu gibi daha net görebi- liyorsunuz. Melıh Aşık'ın Ercan Akyol'un enfes karitatürie- ri, Fahrettin Fidan'ın araştırmacılığına eklenmiş mizahının da katkısıyla oluşturduğu Açık Pencere, küçük dokunuşlarfa haberleri veren, (afı uzatmayan, uyarının içıne humoru da katan kendi içinde bir kü- çük gazete. Başarısı, bu niteliklerinin yanı sıra, haber ile yo- rumu sıkmadan verirken, mizahm lezzetiyle mec- zetmesinden kaynaklanıyor. • • • Çizgisinde titiz, mesleğine ve doğruya âşık, mes- lektaşım Melıh Aşık, son ikinci kitabını, daha önce Emre Kongar'ın da köşesine aldığı şu son sözle bitiriyor: "Sevgili Okur, Bu kitabı yazarken, geçmiş yıllarda yazılmış ya- zıları bır kez daha okumam gerekti. Okudum... Ve bir kez daha gördüm ki, Türkiye'de Körfez Depre- mi hariç hiçbir şey aniden ve habersiz meydana gelmemiş. Halkın felaketine yol açan bütün geliş- meler öncedenyazılmış, haberverilmiş... Perşem- benin gelişi çarşambadan belliymiş, ama önem- senmemiş, umursanmamış. Kâh cehaletten, kâh ufak tekef çıkar umutlan yüzûnden... Nâzım 'ın o dosdoğru cümlesiyle altını çizelim bu kitabın: 'Kabahatin bırazı da sende be kardeşim'..." Bu bölümü okuyunca Melih Aşık'ın bir yanılgısı- nı yakaladığım için çok sevindim. Eh ne de olsa biz gazeteciler, birbirimizi hem se- veriz, hem de başanlanndan dolayı bıraz kıskanı- nzya!... Aslında, Istanbul ve Marmara Bölgesi, Kuzey Anadolu Fayı ve uzantılan konusunda yıllardır, uya- nlıyordu, incelemeteryayımlanıyor, "Aman dikkatha!" diyen yazılar çıkıyordu. Kısacası o deprem de ha- bersiz olmamıştı. • • • Ama bu küçük aynntı bir yana bırakılırsa, Melih Aşık tepeden tırnağa haklıydı. Hele hele, kitabın son tümcesi olan, Nâzım'ın "Kabahatin birazı da senin be kardeşim" dızesinı yazarken... Sanınm Melih Aşık'ın kitabı ve son sözü gazete- cinin, gazeteci - yazann işlevini de gözler önüne net bir biçimde seriyor. O haberi vermek, nelerın lyi gitmediğini belirt- mek, uyanlannı yapmak zorunda, iktidara da, hal- ka da yalakalık etmeden... Enformasyonu iletmek ve uyanyı yapmak. Jşte ga- zetecinin işlevi; dezenformasyonu yaymak ve ya- lakasyonla iktidarile halkı yağlamak, popülizmle kit- leleri uyuşturmak değil. Ama sebep - sonuç ilişkisini bir türlü algılayama- yan ve her şey karşısında "Bişşiy olmaz be abiii!" diye omuz silken, uyarılacak yerde uyuşturulmayı yeğleyen insanlann toplumunda bu tür gazetecilik güçtür. Hem "Bizi haksız eleştiriyorsun!" diye er- kin tepkisini çeker, hem de "Içimizi karartıyorsun be kardeşim!" diye halkın. Bu tür gazetecinin bir bahtsızlığı daha vardır, Nasrettin Hoca'nın öyküsünde olduğu gibi. Hani Nasrettin Hoca bindiğı dalı kesen adama "Düşe- ceksin!" dediğinde, gariban düştükten sonra pe- şinden koşup sorar ya, "Düşeceğimi bildiğine gö- re, ne zaman öleceğimi de bil Hoca" diye; uyanyı yapan gazeteciye de "Hep eleştiriyorsun, barina- sıl kurtulacağımızı da söyle!" derler hep. Sanki söy- lese dinleyeceklermiş gibi. Gazetecinin işlevi, sihirii kurtuluş reçeteleri sun- mak değildir. Zaten öyle bir reçete de yoktur. Gazeteci kurtancı değil, uyancıdır. Uyarı da, kur- tuluşa giden reçetedir, ama onun toplumun ortak aklıyla biıieştirilip, ortaklaşa çözüm yolları aranma- sı için seferber olunması koşuluyla. Evet uyanyı yapana kızmayalım, aynca kurtarıcı- yı da onda değil, ortak aklımızda arayalım. Görüyorsunuz, yine Nâzım'ın ünlü dizesine gel- dik çattık: "Kabahatin birazı da sende be karde- şim. " asirmen® cumhuriyet.com.tr Katfedilişinin 14. yılı Demokrosisavunucusu Bahriye Uçokanıltyor ANKARA (Cumhurijet Bürosu) - De- mokrasi, cum- huriyet ve ay- dınlanmamüca- delesinin yılmaz savunucusu Prof. Dr. BahriyeÜçok, katledilişinin 14. yıJdö- nümünde 6 Ekim günü Karşıyaka Mezarlı- ğındaki mezan başın- da anılacak. ADD Genel Sekrete- ri Hüseyin Emre AJü- nışıkyaptığı yazılı açık- lamada, Üçok'un verdi- ği mücadelelerle hâlâ yaşadığını kaydetti. Üçok suikastının ADD'nin Kurucu Ge- nel Başkanı Prof. Dr. Muammer Aksoy ile başlayan "Atatürkçü ay- dın katliamı" zincirinin hal- kalaruıdan bi- ri olduğnnu belirten Altını- şık, şunlan kaydetti: "Bahriye Üçok suikasö, ne yazık ki halen aydınlaalma- mış, katil zanltlannın arkasındaldgüçler top- luma söyjenmemiştir. Bahriye Üçok suikastı aydınlaülabilseydi. Munıcu ve Kışlalı gibi diğer aydın kattiamJan engeffleneb9ecektL Bah- riyeÜçok,Atatürk Dev- rimi'nin yeöştirdiği unu- tulnıaz. örnek bilim ka- dmıdır. Çağdışı,yobazve karaniıkgüçlerin hede- fî halinegefaneside bun- dandır." Çelik'in tek gündemi imamhatipBÜLENTSARIOĞLÜ ANKARA - Üniversiteye giriş sı- navında imam hatıp liselerüıe katsa- yı eşithğı sağlayamayan hükümet, bu okullardan düz liseye geçiş olanağı sağlamak için hazırİık yapıyor. Müli Eğitım Bakanı HüseyinÇeHk, partisinin Kızılcahamam toplanhsın- da imam hatıp lıseleriyle ilgilı çalış- manın işarehni verdi. Milletvekille- ri, üniversiteye giriş sınavuıda puan- lan düşük katsayıyla çarpılan imam hatip öğrencileri için nasıl bir düzen- leme yapılacağı konusunda bakana • İmam hatip mezunlanna üniversiteye giriş smavında katsayı eşitliği getiren düzenlemeyi kamuoyundan ve Genelkurmay Başkanlığı'ndan gelen tepkiler üzerine geri çeken hükümet, yeni bir hazırlık içinde. Milli Eğitim Bakanı Çelik, imam-hatip okullanndan düz liselere geçişe olanak tanımak için hazırlık yaptıklannı bildirdi. yoğun soru yöneltti. Alınan bilgiye gö- nntısuıa girmeyen Milli Eğitim Ba- kamuoyundan ve Genelkurmay Baş- re Çelik, imam haüp öğrencilerinin düz liselere geçişine olanak sağlamaya dönük bır düzenlemeye öncelik vere- cekleruu bildirdi. Lıse bırinci sınıfta tüm meslek liselerinden düz liselere geçış olanağı buiunurken imam ha- tiplere bu hakkın tanınmadığını be- lirten Çelik'in "Ortadaeşitsizlikvar" dediğı öğrenildi. DüzenJemenin ay- kanı' nm "Yeni dönemdeilk işimiz bu olacak Düzeftmek için uğraşıyoruz" dediği öğrenıldi. AKP mılletvekille- ri. bakaniığın çahşmasının yalnız li- se 1 değil, üst sınıflar için de "geçiş hakkT tanımasını istiyor. Hükümet, imam hatip mezunlan- na üniversiteye giriş sınavmda kat- sayı eşitliği getiren düzenlemeyi ise kaniığı'ndan gelen tepkiler üzerine geri çekmişti. Kampta milletvekilleri "sorguya çektiJderi'' bakanJara. ağırlıkla "öğ- reünen,imam,ebe-henışireaçığıveiş- sizfik" konulannda yakındu'ar. Millet- vekillerinin en çok soru yöneltn'ği ba- kan Çelik oldu. Çelik, öğretmen açı- ğınnı "vTeldlöğreönenlik''uygulama- sıyla kapatdmaya çalışıldığını, kay nak sorunu için Mahye Bakanhğı 'yh görûşmenin sürdüğünü bıldirdı. Açı- ğı tamamen kapatmanın olanaklı ol- madığını belirten Çelik'in "MaaJesel devletin imkânlan bu kadar. Ama di- ğer tarafta dengesizük de \ar. Meslek okuHannda 20 binin üzerinde öğret- men faziaiığı bulunuyor9 dediğı öğ- renildi. Çelik, tayin ve atamalar ko- nusunda ise mıllerv ekillerinin istem- lerine "Tayinferbilgisa>arla,puan du- rumuna göre vapıbyor. Buoda yapa- cak bir se\im yok. Bunun için kapum çaJmayuı'' sözleriyle karşı çıktı. 'Yolsuzluk ayyuka çıktı 9 ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel' Başkan Yardımcısı EşrefErdem, dün CHP Genel Merkezı 'nde düzeniedığı basın toplantısuıda, önceki gün yapılan Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısında dile getirilen değerl endirmelere ilişkin bilgi verdi. Milli Eğitim Bakanlığı ihalelerindeki yolsuzluk iddialannın "ayyuka çıköğmı" belirten Erdem, en düşük teklifi verene ihale \erileceğine, bunun tam tersinin yapıldığuıı öne sürdü. Eşref Erdem, ıddıalan ciddi olarak izlediklerini vurgulayarak hükümerin bu konuda gerekenleri yapmaması durumunda, TBMM'de gensoruya vanncaya kadar tüm denerim yollannı zorlayacaklaruıı bildirdi. 'Zebiıiiaükyüklü gemi çıkanlsm' Erdem, Iskenderun Lımanı'nda batan zehirli ahk yüklü gemiyle ilgili olarak yerinde incelemelerde bulunun dört CHP millen ekilinın bır ön rapor hazırladıklannı kaydetti. Gemideki madde nedeniyle Iskenderun Körfezi'nin ciddi bir tehlike altında olduğunu ve bu olaydan balıkçılığın olumsuz etkilendiğinı anlatan Erdem, geminin çıkanhnası için 1 milyon dolar gerektiğini bildirdi. "O körfezden çıkan balık ve deniz üriinJerini tdmse ahnr>or. -Ahşveriş merkezlerindeki bahk reyonlanna 'Iskenderun baüğı satılrruyor' diye levhalar konuhnuş" dıyen Erdem, hükümetin bir an önce geminin çıkanlmasını sağlaması gerektiğini bildirdi. 1ĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇÎN t 4 Veliler: Cörevden alınsın Laiklikkarşıtı müdüretepki Atılım gazetesi muhabirinin davası karara bağlandı Polislere işkenceden mahkûmiyet ANKARA (CumburiyetBürosu) - Atılım Gazetesi Muhabiri Şenol Gürkana terörle mücadele şubesin- de, gözaltına almdığı 2001 yıluıda işkence yaptıklan gerekçesiyle 4 polismemuru 1 yıl 1 ay 10'argün ağır hapis cezasına çarptunldı. Ay- nı davadan 4 kişi ise beraat etti. Ankara 1. Ağır Ceza Mahkeme- si'nde görülen davanın karar du- ruşmasına 5 sanık ve avukatlany- la müdahil avukatlar katıldı. Cum- huriyet Sa\cısı Hüsevin YaJçın, ge- çen duruşmada verdiğı ve polis me- murlan Güral Ayhan, Ahmet Ho- roz, Atanur Arslan \ e Teldn Taşb- ova'nın "efradakarşı körümuame- le" gerekçesiyle cezalandınlmala- nnı, Komiser Yardımcısı Murat De- deoğiu, Recep Comart, Rıfat Doğ- ru v e Erdal Şimşek'ın beraatına ka- rar verihnesine ihşkin mütalaasını yineledi. Müdahil avoıkatı ElvanOIkun da esas hakkındaki iddiasında, Yargı- tay kararlanna göre sanıklann ey- lemlennin "işkence" suçu kapsa- nuna girdiğini söyledi. Olkun, sa- nıklann tümünün cezalandınhnası- nı ve indirinılerden yararlandınl- mamasını istedi. Mahkeme heyeti, polis memur- lan Ayhan. Horoz, Arslan ve Taş- hova'yı "cüriimü soyieönekiçin iş- kenceyapmak'" suçunu ışledikleri- nin sabit olduğu \ e suçun işleruş bi- çimine göre birer yıl ağır hapis ce- zasına çarptırdı. Heyet, Dedeoğlu, Comart, Doğru v e Şunşek hakkın- da ise suçu işlediklenne dair kesuı ve inandıncı delil olmadığı gerek- çesiyle beraat karan \erdi. ERDOĞANERİŞEN ORDU-GiresunHur- şit Bozdağ Anadolu Gü- zel SanatlarLisesı"nde la- ikJik karşıtı uygulamalar, huzursuzluğa yol açıyor. Çocuklannm psikolojik sorunlaryaşamaya başla- dığını belirten veliler, Gi- resun Valiliği'ne başvu- rarak okul müdürünün gö- revinden ahnmasını iste- diler. Veliler, Harun Yan- yanın "Evrim TeorisTyle ilgili kitaplannı okutan, \ideolannı izleten beden eğirimi öğretmeni Cüneyt Şipal'dan da şikâyetçı ol- dular. Giresun Hurşit Bozdağ Anadolu Güzel Sanatlar Lısesi'ne, velılere her ko- nuşmasında sık sık "ha- cı" oldugunu anımsatan \ e "KendBkadromu kura- cağım" diyen ArifÇetin- kaya'nın müdür olarak atanmasının ardından okulda önce öğrermenler arasmda sendika sıkmtı- sı yaşandı. Okulun tek Eğitim-Sen üyesi olan müzik öğretmeni Murat Ergin'i Türk Eğitim- Sen'e geçmesi konusun- da sıkça uyaran Çetınka- ya'nın, daha sonra müzik derslerine müdahale et- meye başladığı ileri sü- rüldü. Müzik dersi sıra- sında sık sık smıfa giren Çetinkaya'nın "Namaz küacağun" diyerek dersi durdurduğu kaydedildi. Okulda başlayan huzur- suzluğun öğrencilere yan- sıdığını belirten bazı ve- lıler, Çetinkaya'nın gö- revden alınması için 25 imzalı dilekçe ile Gire- sun Valılığı'ne başMirdu- lar. Veliler dilekçelerin- de, Çetinkaya'nın müdür olarak atanmasından son- ra çocuklannda belirgin bir şekilde okuldan soğu- ma ve derslerinde gerile- me olduğunu kaydettiler. Öğrenci velileri şikâyet dilekçelennde. okulun be- den eğitimi öğretmeni Cü- nev1 Şipal'ın kız öğrencı- lere yakışıksız davranış- larda bulunduğunu. bazı erkek ögrencilerin evinde kaldığuıı \ e toplu namaz kıldırdığını da ilerı sür- düler. Veliler, beden eği- timi derslerinde öğrenci- lere Harun Yahya'nın "Evrim Teorisi" konulu kitaplannı okuyan, video kasetler izleten Şipal 'dan şikâyetçi oldular. Dılekçelerine yanıt ala- mayan v eliler daha sonra toplu olarak Giresun Va- li Vekilı Ömer Kara- man'a giderek okulda ya- şananlara müdahale edil- mesini ıstediler Veüler,^ aydırçocukianmızmgete- ceğini kurtarnıava çahşı- yoruz, ama hiçbir sonuç aJanmoruz" dedıler. Ceza İnfaz Yasa Tasansı'nı protesto eylemi 'Tecrite ve tek tipe hayır' Tecrit ve Yeni Ceza İnfaz Yasa Tasansı Karşıtı Birük üyeieri, AKP hükümerjnin tasan ile tek tip insan varatmak istedigini ifade ederek "Tecrite, tek tipe. zoria çabştırmaya hayır" dediler. AKP Fatihflçebûıası önünde bir araya gelen ve eflerinde "Tek tip elbise gjymeyeceğjz", "Devrimd tutsaldar onurumuzdur" yazılı dövizkr taşıyan grup, tasannm tutukhı ve hükümJülerin siyasi knnfiğini yok etme>i amaçladığını savunarak geri çekilmesini istedi Burada bir açıklama yapan Seza Mishoroz, siyasi tutukhı ve hükümlülerin örgütlüMklerini parçalamaya ve bu parçalanan güçferi tesBm almaya dönük olan tasanya karşı tüm devrimci, demokrat ve duyariı kişi ve kurumlan tavır almaya çağınn. AKP'nin tasan ile toplumun e/ilen kesimkrine dönük yeni bir salduı dalgası başlatüğmı soyieyen Mishoroz, cezaevierinde uygıuanacak ağır disipün cezalarmm da önünün açıldığuu ifade etti. Açıklamanm ardından "Analann öfkesi katiDeri boğacak", "Yaşasın devrimci da\r anışman sloganian atan grup, olaysız bir şekilde dağıldı. (HİLAL KÖSE) IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr Bir uluslararası toplantı için Gürcis- tan'ın başkenti Tiflis'teyiz. UNES- CO'nun, Gürcistan Patriği Aziz II. llia'nın ve Gürcistan Devlet Başkanı Sa- akaşvüi'nin desteğiyle yapMİan bu sem- pozyumun konusu, "Medeniyetler Arası Diyalog". Türkiye'den konuş- macı olarak Profesör Büşra Ersanlı ve Profesör llber Ortaylı'nın katıldığı konferansın en ilginç bölümlerinden birisi Gürcistan'ın 38 yaşındaki genç Devlet Başkanı Miheil Saakaşvili'yi dinlemek oldu. Toplantının ilginç simalanndan biri- si de Gürcistan'ın, Fransız yurttaşı olan kadın Dşişleri Bakanı SalomeZu- rabşivili'ydi. Zurabişvili, Trflis'te Fran- sız büyükelçisiyken, bir halk hareke- tiyle Şevardnadze'yi devirip yerine geçen Saakaşvili'nin teklifini kabul ederek Gürcistan vatandaşlığını da kabul etmiş ve Dışişleri Bakanı olmuş- tu. Saakaşvili, genç, yakışıklı ve sem- patik bir devlet başkanı. Eski Sovyet- ler'den kalan geleneksel kültürün ta- mamen dışında bir Batılı kültürle ye- Gürcistan Devlet Başkanı Saakaşvili tişmiş. Gürcistan'ın Sovyetler'den ay- nlmasıyla birtikte yaşamlannın iyileş- mesini bekleyen Gürcüler, 11 yıllıkŞe- vardnadze döneminde umduklarını bulamayınca, bu genç politikacının destekçisi haline gelmişler. Gürcis- tan, daha düne kadar bir yolsuzluklar ülkesi olarak anılıyordu. Saakaşvili ve arkadaşlan, öncelikle bu yolsuzlukla- nn üzerine gidiyorlar. Birçok eski bü- rokratı değiştiriyorlar, adı büyük yol- suzluklara kanşanları da tutuklatıyor- lar. Gürcistan'da şimdi umut dönemi. Yaşamının önemli bir kısmını ABD ve Avrupa'da geçiren bu genç cumhur- başkanı ve onunla birlikte yönetime ge- len genç siyasetçilerden ve idareciler- den çok şeyler bekliyorlar. Onlan göz- lüyorlar. Onceki gün Saakaşvili'yi din- lemek ve kendisini daha yakından iz- lemek ve konuşmak olanağı bulduk. Gürcüler ona büyük bir sempatiyle yaklaşıyorlar. Saakaşvili, konuşmala- nnda yeni ve umut veren bir Gürcis- tan imajı çizmeye çalışıyor. Etnik ça- t/şmalar nedeniyle ülkeyi terk eden- lerin geri döndüğünü söyfüyor. Mede- niyetler arası diyalog toplantısını açar- ken yaptığı konuşmada şu noktalara vurgu yaptı: "Gürcistan dinler arası problemlehn olmadığı nadir ülkeler- den. Ortodoks Kilisesi'nin Gürcis- tan 'ın gelişmesinden önemli bir rolü oldu. Komşumuz olan ülkelerle hiç- birciddisorunumuzbulunmuyor. Gür- cistan'da var olan etnik çatışmalann kaynağında ise daha çok siyasi he- saplar rol oynuyor," Bu toplantı için Türkiye'den gelen bizlere ise şunlan söyledi: "Türkiye değişikdinlerinbir aradayaşaması ko- nusunda çok büyük bir örnek. Türki- ye Gürcistan arasındaki ilişkiler çok iyibir düzeyde. Sovyetler'in dağılma- sından sonrakizor günlerimizde Tür- kiye'nin çok yardımını gördük. Türki- ye 'nin Avrupa Biriiği'ne üye olmasısü- recinidikkatle izliyoruz ve Türkiye'nin Avrupa'ya katkılan olacağına inanıyo- ruz. Ekim raporunu merakla bekliyo- rum. Olumlu olacağını sanıyorum. Türkiye gibi biz de kendimiziAvrupa küKürününbir parçası olarakkabul edi- yoruz. Gürcistan 'ın da Tünkiye ile bir- likteAB üyesi olacağına inanıyoruz." Gürcistan'ın ilginç kadın Dışişleri Bakanı Zurabişvili'nin konuşmasının en dikkat çekici olan yanlanndan bi- risi topraklannda art/k Rus askerferi- ni istemediklerini açık açık belirtme- siydi: "Rusya ile çok eski ve köklü bir dostluğumuz bulunuyor. Bu dostlu- ğumuzu sonsuza kadar sürdürmek- ten yanayız. Ancak Rus ordu birlikle- rinin dünyanın bugünkü ortamında Gürcistan'da bulunmasının biranla- mı kalmadı. Gitmesinden yanayız." Gürcistan'ın çok etnili, çokkültürfü yapısı; değişik sorunlara neden olur- ken aynı zamanda bir kültürfer moza- iği olarak çoksesliliğe de zemin hazır- lıyor. Saakaşvili, "Bizdebütün kültür- ler ve etnikgruplarkendidillerinde eği- tim yapabiliyorlar. Türkler, Kürtler, Azeriler, Ermeniler, Abhazlar bu ola- naklan kullanıyoriar"derken bu yapı- ya dikkat çekiyordu. Tiflis, fttıhat Terakki'nin önderterin- den Cemal Paşa'nın Ermeniler tara- fından öldürüldügü kent. Bizim tarihi- miz açısından böylesine ilginç birola- ya da tanıkJık etmişti. Şimdi bu eski kentin sokaklannda dolaşıyoruz. Sovyetlerin dağılmasın- dan bu yana yönünü artık tamamen Batı'ya dönmüş bu ülkenin başkenti, kendini yenilemeye çalışıyor. Iç çatış- malardan, güvensiz ortamdan çıkma- ya gayret ediyor. Gece sokağa çıktık, ellerinde Dina- mo Tiflis futbol takımının bayraklany- la sokaklara dökülmüş gösteri yapan Tifiislilerle karşılaştık. Dinamo Tiflis, UEFA Kupası'nda tur atlamıştı. Sa- akaşvili konuşmasında spordaki son başanlannı da bir umut olarak ifade et- ti. Dinamo Tiflis'in başansını vurgula- mayı da ihmal etmedi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear