23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
8 EYLÜL 2003 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA H i J v U J . ı UIVXX ekonomi@cumhuriyet.com.tr 13 ŞÎRKETLER • CLARKS ayakkabılan, TürkıyeVe geldı. 150 ülkede satılan bu marka, sonbahar-kış modelleriyle Istanbul, Ankara ve Izmir'de satışa sunuldu. • POLİSAN, aralannda fabrika çalışanlannın çocuklannın da yer aldığı 300 çocuğu sünnet ettirdi. Gebze Dilovası'nda gerçekleşen törende çoçuklara çanta ve kol saatı hediye edildi. • Ml TEPE Alışvenş Merkezi 2003-2004 öğretim yılı nedeniyle 25 Eylüle kadar Okula Dönüş Kampanyası düzenliyor. Kampanyada zıyaretçileri sürpriz hediyeler bekliyor. • SELPAK, suya dayanıklı tuvalet kâğıdının lö'lı ekonomik paketinı piyasaya sundu. • MAYİJEANS.yeni ders yılı dolayısıyla "Gençlik Kulübü" temalı bır koleksiyon hazırladı. Koleksıyonda baskılı ve eskitılmiş tişört ve sweatshirt gibi ürünler yer alıyor. • ÇARŞI, Metrocity'de 3 bin 760 metrekare kapalı alana sahip mağazasını açtı. tkı katlı mağazada 50 bın çeşit üriin bulunuyor. • ŞAŞAL. DanoneSA tarafindan yeniden piyasaya sunuldu. Öncelilde Izmir ve çevresinde dağıtılacak olan Şaşal, damacanayla tüketicinin karşısında olacak. • JORDANDİŞ FIRÇALARI. Diş Dostu Vakfı ile ortaklaşa gerçekleştırdıği Dışler Yolunda Projesi'yle, 8-10 yaş arası çocuklan ve ailelerini bilgilendirmek amacıyla, 9 eğitim parkında 1500çocuğa ulaştı. • DHL TÜRKtYE, bir Türk yöneticisini daha dünya merkezine yolladı. Satış ve Operasyon Dırektörü Süha Çolakoğlu, şirketin Danzas ve Deutsche Post'la entegrasyon sürecinde çahşmak üzere Brüksel'e gitti. • ACTTVE ACADEMY, fınans sektörünün en başanlı kurumlannı odüllendirecek. Geleneksel hale getirilecek ödüllerin ilki 18Ekim'de 1. Uluslararası Finans Zırvesi'nin final gecesinde verilecek. • ÎSTANBUL HORSE SHOVVun bu yılki sx>nsorlan belli oldu. Shell, Istanbul Büyükşehir Belediyesi, Pepsi. Mövenpick, Toys R Us, Kavaklıdere Şaraplan. llusoy, Radyo 5, Ajans Medya ve Acıbadem rastanesı. etkinliğin oonsorlan oldu. 20 yaş üzeri araçlann yenilerinin alınmasını içeren uygulama yeni kazanç alanı oluşturdu Hurdadan sektördoğduANKARA (AA) - Özel Tü- ketim Vergisi (ÖTV) indirimi teşviki sağlayan 20 yaş ûzeri araçlann hurdaya aynlarak ye- rine yenilerinin alınmastnı içe- ren uygulama yeni bir kazanç alanı oluşturdu. Hurdaya çıkan araçlann işe yarayan parçalan alınıyor, işe yaramayan parça- lan fabrikalara eritilmeye gön- deriliyor. Entilen parçalar ge- nelde demir çubuklar halinde tekrar kullanıma kazandınlı- yor. Ekonominin canlandınlma- sı ve çevre kirliliğinin azalma- sını amaçlayan uygulama kap- • Hurdaya çıkan araçlann işe yarayan parçalan alınıyor, işe yaramayan parçalan fabrikalara eritilmeye gönderiliyor. Entilen parçalar genelde demir çubuklar halinde tekrar kullanıma kazandınlıyor. samında, 20 yaş üzeri araçla- nnı hurdaya ayırarak yenile- yenlere3.5 milyar liralık ÖTV indirimi sağlanıyor. Ankaralı hurdacı AB Vümaz. söz konu- su uygulamayla hurda aracın bollaştığını anlattı. Hurdarun kilogramının ise 100-150 bin liradan satıldığı- nı belirten hurdacılar, bir ton- luk bir aracın hurdasının da 100-150 milyon lira ettiğini sövlediler. tstanbul ve Ankara gibi bü- yük şehirlerde genelde bakım- lı araçlann bulunduğunu ve buralarda 20 yaş üzerinde araç bulmanın zor olduğunu da be- lirten hurdacılar, bu nedenle bazı kişilerin Anadolu'da hur- da araç avına çıktıklanru bil- dirdıler. Öte yandan söz konusu uy- gulamadan yararlanmak iste- yenlenn sayısı her geçen gün artarken, uygulama 20 yaşın üzerindeki araçlann fiyatının yükselmesine neden oldu. Da- ha önce 500-600 milyon lira arasında satılan çeşitli model- lerdeki 20 yaş üstündeki araç- lann şu anda 750 milyon lira ile 1 milyar lira arasında satıl- dığı kaydedildi. Ne yapılmalı? ÖTV indiriminden yararlan- mak istevenlerin, "hurda bel- gesi" alması için, önce bulun- duklan ilin Taşıtlar Vergi Da- iresi'nden "borcuyoktur" ya- zısı almalan zorunlu. Araç sahipleri veya vekıl ta- yın ettikleri kişinin daha son- ra araca ait plakalar ve trafık tescil belgesi (ruhsat) ile bir- likte, Trafik Tescil Şube Mü- dürlüğü'ne müracaat etmeleri gerekiyor. Burada gerekli işlemler ya- pılarak, araca "hurda" belge- si veriliyor. Araç sahipleri hur- da belgesinin tasdikli fotoko- pisi ile yeni alacaklan otomo- bil fırmasına gidiyorlar. 800 fîrmanın katıldığı ve 160 bin ziyaretçinin gezdiği CeBIT dün sona erdi w Bilisim Maıfcet'e hücxnn • Ziyaretçilere uygun fiyatlarla alışveriş olanağı da sunan CeBIT, son gününde ziyaretçi akınma uğrarken ilk kez bu yıl satış yapılan "Bilişim Market"te şirketler ürünlerini mağaza fiyatından daha ucuza sattılar. KERtVl ÜLKER Yüzlerce firmanın yeni ürünlerini sergilediği CeBIT Bilişim Fuan, ziya- retçilere Bilişim Market bölümünden "bilişim ucuzluğu" fırsatı yakalama şansmı verdi. İlk defa bu yıl kullanı- ma açılan Bilişim Market'te, cep tele- fonlanndan, bilgisayar ve yan ürünle- rine, DVD ve CD çalardan televizyon- lara kadar her türlü elektronik cihaz- lar ucuz fiyatlara kapışıldı. Fuar. 800 firma ve yaklaşık 160 bın ziyaretçinin katılımıyla dün son bul- du. Fuar alanında, birçok yeni ürün ilk defa bu organizasyonla görücüye çıkarken ilginç aktıviteler düzenleyen firmalar bu yıl da ziyaretçi çekme ya- nşındaydılar. Firmalann düzenlediği mini konserler, yanşmalar ve çok sa- yıda ünlünün katılımlanyla gerçek- leştirilen organızasyonlar. ziyaretçiler için ilgi odağı oldu. ilk kez bu yıl ürün satışının yapıldı- ğı fiıarda, bilgisayar ve aksesuvarlan- nın sergilendıği alanlar ziyaretçi akı- nına uğrarken, dijital fotoğrafmakine- leri, kameralar, cep telefonlan ve ev sineması en çok ilgi çeken ürünler ara- sındaydı. Kullanıma açılan Bilişim Market. yoğun ilgi gördü. Hem gezdller hem ucuza aldılar Her türlü elektronik cihazm satışa sunulduğu Bilişim Market'te şirket- ler, fuara özgü fiyatlarla uygun öde- me seçenekleri sundu. Indirimleri ka- çırmak istemeyen zıyaretçilerin alış- verişi, Bilişim Market şirketleriru se- vindirdi. Firma sahiplen, "her 100 n- yaretçiden 30'unun" ilk defa bu yıl açılan Bilişim Market'in "müşterisf' olduğunu kaydetti. Bilişim Market'te Escortland, Ro- mar, Ay Bilgisayar. Ada Yayıncılık, Elit Yazılım gibi şirketler çeşitli indi- rim. uygun ödeme nrsatı ve çeşitli he- diyeler sundu. Escortland Pazarlama Müdürü Sami Ayhan yaklaşık 1000 çeşit ürünün satışa sunulduğu Escort- land standlannda, ziyaretçilerin en çok cep telefonlan, bilgisayar ve diji- tal fotoğraf makinelerine ilgi duyduk- lannı ve fuara özel indirim ve kam- Yüzlerce şirketin yeni ürünlerini sergilediği CeBİT Bilişim Fuan'nı yaklaşık 160 bin kişinin ziyaret ettiği tahmin ediliyor. Fuann düzenleyicisi Hifaş yöneticileri, havalann birden soğumasma karşın ziyaretçi sayısının azalnıadığııu belirtirken meraklılar mağaza fîyaüanmn aftında ve uygun ödeme olanaklanyla abşveriş yapma firsan buldu. panyalar düzenlediklerini belirttı. Fuar ziyaretçilerinin müşteriye dö- nüştükleri Bilişim Market'te şirketler; piyasa satış fiyatı 1249 dolar olan Asus dizüstü bilgisayan 999 dolara, 138 dolara satılan TranslatorWeb ile Tranlator Çeviri programını 79 dola- ra satışa sundu. Fuarda Ingilizce Dil Seti 520 mil- yon yerine 390 milyon liraya alıcı bu- lurken Eten P603 cep ofısi 245 milyon liradan 5 taksitle ödeme seçenekleriy- le satıldı. Yabancı katılımcılar. ilgiden memnun CeBlT Bilişim Eurasia'ya, bu yıl Çin, ABD, îtalya, Almanya, Kore, Singapur, Birleşik Arap Emirlikleri başta olmak üzere 20 ülkeden 68 firma katıldı. Özellikle güvenlik sistemleri. bilgisayar ve yan ürünlen. inşaat malzemeleri gibi çeşitli ürün yelpazesine sahip firmalann birçoğu fuara ilk kez katılmalanna rağmen beklenen ilgiden memnun. ttalyan CaP System Telecom and Security şırketinin temsilcisi Giovanni Pu^iese. geçen yıl katılamamalannın bir şanssızlık olduğunu söyleyerek Türldye, ttalyan bilişim şirketleri için yeni bir pazar, bu yıl firmamıza olabilecek ilgiyi beliriemek ve Türk firnıalan ile iletişim kurmak amacıyla buradayız" dedı. Lazervall Laser Sources and Systems Stand Müdürü Renzo Eterno, Türk insanının sevecen ve cana yakın olduğunu ve umduklanndan daha fazla ilgiyle karşılaştıklannı belirtirken gerekli şirketlerle irtibata geçtiklerini ve gelecek yıl düzenlenecek fuara kesinlikle katılacaklannı söyledı. Geçen yıl fuara 12 firmayla katılan Kore, bu sene 6 firmayla katıldı. Eratech Company Ürün Satış Müdürü James Yang, ilginin fazla olduğunu, daha önce de fuara katıldıklannı, bu nedenle herhangi bir yabancılık çekmediklerini ve arzuladıklan ilgiyle karşılaştıklannı belirtti. ANKARAPAZARI YAKUP KEPENEK Faşizmden Kurtuluş Dört gün sonra, cuma günü, 12 Eylül'ün 23. yaş gü- nüdür. Yıllardır bızimle olan ve ondan kurtuluşumuzun zaman alacağı anlaşılan bu önemli sürecin, gerçek ni- teliğinin sergilenmesi gerekiyor. • • • Bir bütün olarak ve genel özellikleriyle 12 Eylül reji- minin siyasal yazındaki adı faşizmdir. Faşizm, hukukun evrensel ilkelerini yadsıyan ve yasakçı; gerici, korkuya ve korkutmaya dayalı, insan onurunu hiçe sayan; bas- kıcı, yığınlann bilinçlenmesini engelleyen; ırkçı, şoven ve savaşçı ya da yayılmacı dünya görüşüdür. Yalnız- ca, 12 Eylül Anayasası ile 1961 Anayasası'nın hak ve özgürlükler bakımından karşılaştınlması bile bu tür bir genelleme için yeteriidir. Ek olarak, o sırada onlarca in- sanımızın öldürülmesi; işleyeni bulunmayan siyasal ci- nayetlen binlerce suçsuz insanın işkenceden geçiril- mesi; yine binlercesinin gerekçesiz ışsiz bırakılması vb. göz önüne alınmalıdır. 12 Eylül gericidin laikliğe daya- lı sosyal hukuk devleti anlayışının temeline konulan bir dinamit işlevi görmüştür. 12 Eylül sonrasında ne eko- nomide ne de siyasette istikrar sağlanabilmiştir. Güney- doğu Anadolu'da yükselen terörün nedenleri arasında 12 Eylül baskıcı rejiminin olmadığı kolayca söylenemez. • • • Ülke 12 Eylül'e, sivil siyasetin, ekonomik ve siyasal bunalımı önleyememesi sonucu sürüklenmişti. 12 Ey- lül darbesini yapanlann üç-dört yıl sonra genel seçim yaptırmalan, rejimin niteliğini degiştirmeye ve dönüş- türmeye yetmedi. Çünkü, 12 Eylül sonrasında yapılan seçimlerde işbaşına gelen siyasal yönetimlerin tama- mı, 12 Eylül ile demokratikleşme yönünden bir hesap- laşmayı hiçbir zaman göze almadı; buna yanaşmadı. Belırtilmesi gereken bir nokta da toplumun demok- rasi isteminin sınırlı kalması ya da yetersizliğidir. Top- lumsal ve ekonomik nesnel kısrtlar, iç ve dış gelişme- ler bir yana bu dönemin öznelinde de toplumsal öz- güriük isteminin çok güçlü biçimde sergilenememesi, değişik nedenlere bağlanabilir. 12 Eylül rejiminin siya- seti kendince biçimlendirmesı çok başansız oldu; si- yasetin toplumsal temelini oluşturan kitte öfgütleri, baş- ta sendika ve demekler olmak üzere, iyice budandı; ör- gütlenme özgürlüğü baskı altına alındı; YÖK eliyle üni- versite biçildı. Aynı dönemde, yasalan yorumlayıp hak ve özgürlük alanını genişletmesi gereken yargı sistemi de bu esnekliğı gösteremedi. Neredeyse süreklilik ka- zanan ekonomik ve siyasal bunalımlan, rüşvet ve yol- suzluğun kemirdiği bir yapı tamamlıyor. Böyle bir ortamda toplumun özgürlük istemini dile getirebilecek, ona öncülük edebilecek kesim, televiz- yon yayınlannın da yaygınlaşmasıyla büyük bir etkin- lik kazanan, basın-yayın ya da medya olmalıydı. An- cak, bu kesim de, kendi yapısından doğan yanlışlıklar ve buna bağlı iç kavgalan nedeniyle, toplumun özgür- lük istemini dile getiremedi. Sonuçta, toplum, 12 Eylül ile hesaplaşma olanağı bulamadı; 12 Eylül'ü yapanlan yargılayamadı; demok- ratikleşme yönünde, çoğu AB üyeliği bağlamında ger- çekleştirilen yasal düzenlemeler de 12 Eylül'ün gölge- sini tamamıyla kaldıramadı. Ekonomik, toplumsal ve si- yasal alanlarda demokratik kurumlaşma sürecinin güç- lenmesi sağlanamadı. Bu sürecin bir uzantısı olarak 12 Eylül'ün oluşturdu- ğu düşünsel ortam, esas olarak varlığını sürdürüyor. Demokratikleşmedeki yetersizlik nedeniyle, siyaset, ti- caret ve basın-yayın çıkar birtiğinin kınlması sağlana- mıyor işkencenin sıfırlanması gerçekleştırilemiyor. Son aylarda ağırlık kazanan komşu ülkelere bu arada Irak'a asker gönderelim ya da ulusal çıkarlanmız Anadolu'ya hapsedilemez türünden yayılmacı görüşlerde bu dü- şünsel ortamın izlerinin bulunduğu kolayca yadsına- maz. Ek olarak, ülke içinde kimi işadamlannın, sendi- ka düşmanlığı, banka hortumculuğu, vergi kaçakçılığı yapmalanna ve kaytt dışılıktan çıkar sağlamalanna do- kunmayıp, giderek bunlan destekleyip, sonra da ülke- deki "yoksulluğun ve ekonomik geri kalmışlığın tek suçlusu IMF'dir; AB'dir" gibisinden görüşlerin de ay- nı düşünce sisteminden esınlendiği söylenebilir. • • • Sonuçta, Türkiye'nin 12 Eylül faşizminden çok ya- vaş ve de aşamalı birbiçimde çıkacağı anlaşılıyor. Böy- le olunca da özgürlük yanlılanna büyük sorumluluklar düşüyor. 12 Eylül'ün dayandığı anlayış ve düşünce yapısını, yaşamın her alanında, her düzlemde ve her yerde sor- gulamak, eleştirmek ve mahkûm etmek gerekiyor. öz- gürleşmenin laiklik temeli üzerinde yükseleceği bilin- ciyle, savaşçı, şoven, ister ırkçı, ister dinci olsun, geri- ciliğe karşı çıkmak; bireyin özgürleşmesinin önündeki engellerin, ekonomik, siyasal ve toplumsal sınıriama- lann kaldınlmasına çaba harcamak, 12 Eytül'den kur- tuluşun ve yeni 12 Eylüllerin olmamasının altyapısını ya da temelini oluşturuyor. yakup@metu.edu.tr DUNYA EKONOMÎSİNE BAKIŞ / ERGİN YILDIZOĞLULONDRA erginy . tr.net ABD'nin imparatorluk rüyası Ortadoğu kumlannasaplandı. "Vb/rıar7fas/"nın peşi- ne takılanlar kendilerini bir çıkmaz sokak- ta buldular. Bush yönetiminin aklındaysa artık ABD başkanlık seçimleri var. Bu sıra- da, BM'yi ellerinin tersiyle itip Roma Impa- ratoru Neron edasıyla Irak'ı yakıp yıkanlar, şimdi kuyruklannı bacaklannın arasına kıs- tırıp BM kapısında yardım aramaya başla- dılar. 'Yol harltası mı' deml;tlniz? Geçen salı, Israil Savunma Bakanı Mo- faz, "Yaser Arafat tarih sahnesinden kay- bolmalıdır" dedikten sonra ekledi, "bu so- runu yıl sonuna kadar halledeceğiz" (Ja- rusalem Post, 0309). Bölgede birçok yo- rumcu hemen bilgisayarlannın başına otu- rup "Arafat'ı bölgeden dışan süreceksin, pekisonra ne olacak?" başlıklı yazıları yaz- maya başlamışlardı ki, CNN Arafat'la yap- tığı bir görüşmeyi yayımladı. Arafat, "Yol haritası öldü " d iyor ve ekliyordu: "Ama bu- nun tek nedeni, Israil'in saldırganlığıdır." Le Monde (3/09) haberi aktanrken, baş- kanlık seçimlerinin yaklaşmasından dola- yı Bush yönetiminin "Yol haritasını" gün- deminden düşürmeye başladığının altını çizdi. Böylece "Arafat'a ne olacak" soru- sunun yanına, Filistin yönetiminin ABD / israıl destekli Başbakanı Abbas'a ne ola- cak sorusu da eklenmış oluyordu: Ab- bas'ın varlık nedeni "Yolharitası" değil miy- di? Daha önce barış görüşmelerinde yer alan Filistin Meclisi üyesi Hanan Ashra- wi'nin bir yorumunda vurguladığı gibi, "ABD ve Israil", Abbas'ı güçlendiriyoruz diye "Arafat'a saldırdıkça, halk Arafat'ın etrafında toplanmaya" başlamış. Böylece ABD," hatalı bir biçimde tek meşruiyet merkezinden uzaklaşmış" ve "Arafat'ı doğrudan etkileme şansmı kaybederek, şimdi dolaylı yollarla etkilemeye çahşmak durumuna düşmüş" (The Guardian 04/09). Bush ve Sharon yönetimlerinde, "Arafat olmasa Abbas'ın işi kolaylaşır" mantığı egemendi. iyi de muhafazakâr Jarusalem Post (Matthevv Gutaman, 3/09) ve libe- ral Ha'aretz (Ze'ev Schiff, 03/09) yorum- culannın vurguladığı gibi eğerArafat sür- güne gönderilirse Abbas'ın da sonu gel- meyecek miydi? Filistin hükümeti istifa edecek, İsrail Gazze'yi, Batı Yakası'nı ye- niden işgal etmek, derin ekonomik krizin ortasında, yılda 2 milyar dolarlık ek bir yükü üstlenmek zorunda kalacaktı. Bu- na karşılık Arafat uluslararası platformda rahatça dolaşarak Israil ve ABD için so- run yaratmaya devam edecekti. Bu mantığın yarattığı baskı Abbas'ı, Fi- listin Meclısi'ne ya beni destekleyin ya da istifa ederim deme noktasına getirdı. Haf- ta sonunda Abbas istifa etti. Israil, yeni intiharsaldırılarını davet edercesine, Ha- mas'ın yaşlı ve tekerlekli sandalyeye ba- ğımlı lideri Şeyh Yasin'e uçaktan atılan bir roketle saldırdı. Bush'un ise yeniden seçilmek için Yahudi ve köktendinci Hı- ristiyan seçmenin parasına ve oyuna, Iraktaki kukla hükümeti kabul ettirebilmek için deArap ülkelerinin siyasi desteğıne ge- reksinimi var. Bu koşullarda Ha'aretz ya- zan AJuf Benn'in ışaret ettiği gibi Bush yö- netimi, seçimlere kadar" Israil Filistin so- runundan mümkün olduğunca uzak dur- maya çalışacak"( 04/09). israil Genelkur- mayı bu durumu "stratejikkaos"olarak ni- teliyormuş (Ha'aretz, 07/09). Bıze göre Kaygan Kumlarda Röveşata "Haritadakı yol" başlamadan bitti! Yeniden BM kapılarında Irak'a dönersek, New York Times'ın aktardığı gibi, resmi açıklamalara göre Irak'ta günde ortalama 10 ABD askeri ça- tışmalarda yaralanıyor; her iki günde, bir asker yaşamını yitiriyor. Son haftalarda Ür- dün Elçiliğı'ne, BM merkezine ve ABD'ye yakın Şii lidere yönelik bombalı saldırılar, bölgeyi ziyaret eden Rumsfeld'in her şey iyi gidiyor saptamasının aksine, ABD'nin Irak'ta denetim kuramadığını kanıtlıyor. Sa- vaşın tüm gerekçelerinin yalan olduğu or- taya çıktıkça, ölü yaralı sayısı arttıkça, ABD halkı içinde yönetimin Irak politikasına yönelik kuşkular da giderek artıyor. Ek olarak, Bush yönetiminin, bır taraf- tan meclisten, geçen nisan- da aldığı 79 milyar dolarek kaynağa ek ola- rak 65 milyar dolar daha isterken, diğer ta- raftan da Vietnam'ı anımsatan zorunlu as- kere alma (seferberlik) olasılığını konuşma- ya başlaması, tüm bunlann "üzerine tüydi- kiyor". Kongre Bütçe Ofisi'nin geçen haf- ta yayımlanan raporuna göre Irakta 180.000 asker tutmak Mart sonundan itibaren sürdürülemez olacak. (Coun- cil on Foreign Relations 6/09). Öyley- se ya asker sayısını azaltmak ya da "se- ferberlik" ilan etmek gerekiyor. Bu sırada askerin morali bozuk.. eve dönmek istiyor. Genelkurmay'ın hazır- lattığı, muhafazakâr Washington Ti- mes'a sızdırılan "gizli" bir rapor, Sa- vunma Bakanlığı'nı savaşa yeterince hazırlanmamış olmakla suçluyor (03/09). Savunma Bakanı Rumsfeld'e güvenini kaybeden Genelkurmay Baş- kanlığı, olağanüstü bir girişimle Po- well'la doğrudan bir bağlantı hattı oluş- turuyor (VVashington Post, 4/09). "Neo-conlar" içinde de Rumsfeld doğ- rudan eleştirilmeye başlanıyor ("Sec- retary of Stubberness" (inatçılık baka- nı), Week»y Standart, 15/09). Bu geliş- meler, kuma saplanan yönetimde, mo- ral bozukluğu ve paniğin yayılarak iç çeliş- kileri yeniden derinleştirmeye başladığını gösteriyor. Paniğin başka nedenleri de var: Seçimler yaklaşırken bütçe açığı hızla ar- tıyor; zayıf ekonomik toparlanma hem ye- niden büyümeye başlayan bir kredi köpü- ğüne dayanıyor hem de işsizliğin artmaya devam etmesine neden oluyor. Bu ortamda, geçen salı günü Bush yö- netimi, bir "U" dönüşü yaparak, "yavuz hırsız misali", diğer ülkelere, para ve as- ker verin, beni bu bataktan çıkarın de- mek için, Powell'ı BM kapısınagönderdi. Ama Fransa ve Almanya, "uluslararası iş- gal gücünü" ABD'nin komutasına verme- yi amaçlayan bu yeni karar taslağını ye- tersiz bulduklarını, "inşa sürecinin" BM denetimine verilmesini istediklerini açık- ladılar (Le Monde 05/09). Fransız Dışiş- leri Bakanı Villepin, "Tehlikeli ve birbi- rine bağımlı bir dünyada, ortak kade- rimizin bir kısmı Irakta yaşanıyor" de- di ve ekledi "Irak'ta mantığı değiştirmek gerekir" (Le Figaro 05/09). Böylece, aslında, Villepin, ABD'ye Ba- tı'nın ortak çıkannı anımsatarak, impara- torluk projesinden vazgeçmesini öneri- yordu. Gerçekten de, eğer BM, Irak sü- recine etkin bir biçimde dahil olursa, Bush yönetimindeki "neo-con" ekibin Orta- doğu ve "seri rejim değişikliği" projesi suya düşecek. Bu yüzden Bush'un BM'ye geri gitmesine şiddetle karşı çıkı- yorlar. Böylece yönetimin iç çelişkileri da- ha da derinleşiyor, "imparatorluk proje- sine" karşı geleneksel hegemonyacı çiz- ginin temsilcisi Povvell güçleniyor, birsü- redir beklediğimiz "ince ayar" yeniden gündeme geliyor. 11 Eylül'den sonra ABD'nin ikinci bir he- gemonya atağının, (uluslararası siyasi dengelere, ABD ekonomisinin uzun dö- nemli bir imparatorluk projesini finanse edecek güce sahip olmamasına dayana- rak) başarı şansının olmadığını savunmuş- tuk (Cumhuriyet 22/10/01). ABD başanlı olamayacaktı ama.. bu, tüm dünya halk- larına pahalıya patlayacaktı. Şimdi bu sü- reci yaşıyoruz.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear