Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 2 EYLÜL 2003 SALI
HABERLER
DÜNYADABUGÜN
ALİSİRMEN
Kimden Alalım Haberi?
Geçen hafta, yabancı diyariardan gelmiş dost-
larım vardı.
Anlattıklan tüyler ürperticiydi. Gerçi yeni bir şey
söylemiyortardı, orada burada çıkan haberlerden
bu gerçekleri biliyor, yazıyorduk.
Ama gerçek ham haber şeklinde, yani aracısız,
doğrudan kaynağından gelince, daha da çarpıcı
oluyor.
Birincisi yirmi yılı aşkın süredir ABD'de yaşayan,
artık vatandaşlık hakkmı da almış birTürk.
Dünya olaylanyla ilgili, emekli olduğu mesleği ge-
reği, savaş ile ilgili konulan yakından bilen, yargı-
lannda aceleci olmayan bir gençlik arkadaşım, ai-
le dostumdu.
- Burada olduğumdan beri, Irak'ta ne olup bit-
tiği konusunda daha iyi haber alıyorum, ABD'de
inanamayacağın bir sansür var, diyordu.
Psikolojiksavaşın, propagandanın, manipülas-
yonun ne olduğunu çok iyi bilen biriydi.
0nun da hertıalde, Amerikan gerçeğini bütün çıp-
laklığıylaTürkiye'de göreceği gelmezdi eskiden ol-
saydı aklına.
Bush yönetimi ABD'yi cendereye sokmuş, Ame-
rikan demokrasisini rafa kaldırmıştı.
Bir zamanlann sansür ülkesi Türkiye'de daha iyi
haber alınır hale gelmişti.
• • •
Ikinci konuğum, yine ABD'den gelen, iş yaşa-
mına atılmış olmasına karşın, sanat ve düşün dün-
yası içinde yaşayan, New York'un müzisyenlerini
yakından tanıyan, sanatsal etkinlikler düzenleyen,
yatay ve dikey aile yaşamı sanat içinde geçen bir
hanımdı.
-11 Eylül'den sonra bir ara bunalır gibi oldum.
Dayanamadım, atladım uçağa ver elini Türkiye...
diyordu.
Sonra da ekliyordu:
- En aklı başında, en güvenilir olanlar bile akıl-
larını kaçırmış gibiydiler, "Savaş içindeyiz" diyor-
lar, her baskıyı, her deliliği kabul ediyoriar, hiçbir
şeyi tartışmak büe istemiyorlardı.
Dostum çareyi uçağa atladığı gibi Türkiye'ye
gelip, eşiyle dostuyla doya doya konuşup, içini dök-
mekte bulmuştu.
O da aynı şeyden, medyadaki sansürden, ka-
muoyunun üstündeki baskıdan yakınıyor, hiçbir şe-
yi tam olarak öğrenememekten sıkılıyordu.
Üçüncü konuğum Fransız'dı. 0 da çok ilginç bir
olay anlattı.
Paris'te bulunduğum sıradatanıştığım, dostum-
la ortak kitap projesi olan Kaliforniyalı aydın kafa-
lı bir Amerikaiıya e-postada Irak savaşı ve Bush
politikası ile ilgili görüşlerini geçmiş.
- Yazdıklannızı aldım, okudum, şeklindeki kısa
ve kuru yanrt onu şaşırtmış.
Amerikalı dostu tekrar Paris'e geldiğinde, du-
rumu açıklamak zorunluluğunu duymuş:
- Neyaparsın, demiş, ben solcu olarak biliniyc-
rum; bütün yazışmalanm denetleniyor.
Işte Bush'un 2003 Amerikası bu.
•••
Dünyaya özgüriük dersi veren, Irak'a özgürlük
ve demokrasiyi götürmek için gittiğini ileri süren
ABD'deki insanlar, gerçeği kendi ülkelerinde de-
ğil, yabancı diyarlarda öğrenmek olanağını bulu-
yoriar.
Onlann durumu bu.
Ya bizimki?
Doğrusu, bizdededurum pekfarklı değil. Irak'ta
Amerikan savaşına katılmaya can atan iktidanmız
ve onu destekleyen medyamız, bunu hiç de iste-
meyen kamuoyunun tepkisinden çekinerek, ger-
çekleri dile getirmekten kaçınıyor ve bize olmadık
masallar anlatıyor.
Bizim gerçeğimiz ise ABD'de açıkça dile getiri-
liyor.
Dünkü Cumhuriyefn Dtş Haberter sayfasında yan
yana alt atta üç haber, üçü de ABD kaynaklı.
Birincide, Amerikan halkının bir an önce aske-
rini geri istediği Gallup araştırmasına dayanılarak
anlatılıyor.
Ikincide, VVashington'daki Stratejik Araştırma-
lar Enstitüsü, Bush'un halkı en kötüye hazırlama-
sı gerektiğini, Amerikan kayıplannın bini bulabile-
ceğini (uzarsa onu da aşabilir) bildiriyor.
Uçüncü haber ise, "VVashington ısrarlı, ille deTürk
Biriiği" başlığını taşıyor.
Bütün bunlan alın, Bush'un on beş gün önceyap-
tığı "Müttefik askerler gelince sonbaharda yükü-
müz hafifleyecek" açıklamasına katın ve burada
iktidann söyledikleri ile destekçisi medyanın ileri
sürdüklerini bir yana itip, Amerikan kaynaklı ha-
berterden kendi gerçeğimizi ortaya çıkann!
Garip biryer oldu dünya, Amerikalı gerçeğini Tür-
kiye'den, Türk gerçeğini Amerika'dan öğreniyor.
Partinin il başkanlığım ziyaret etti
ANAP'tan
Gürtuna'ya çağn
tstanbul Haber Servi-
si-ANAP Genel Başka-
nı ABTafipOzdemir. par-
tisinin Beyoğlu Öçe Baş-
kanlığı'nı ziyaret eden
îstanbul Büşükşehir Be-
lediye Başkanı AH Mü-
frt Gürtuna'yı "çokba-
şanh* bulduğunu belir-
terek "Bundan sonra da
birlikte yürümek bize
onurverir''dedi.
"TürkiyeBilişiınHaf-
tası-Bitişim '03" etkin-
lüderi kapsanıında Be-
yoğlu Istiklal Cadde-
si'ndeki "Biuşim Cad-
desTnin açıhşını gerçek-
leştiren Gürtuna, Özde-
mir ile birlikte ANAP
Beyoğlu Öçe Başkanı Ali
Çalaroğlu'nun daveti
üzerine yürüyerek ilçe
başkanlığının bulundu-
ğu binaya gitti. Gürtuna,
burada partililer tarafın-
dan alkışlarla karşılan-
dı. Çakıroğlu yerel se-
çünlerde oylannı Gürtu-
na'ya yönlendinnek gi-
bi bir eğilim içinde ol-
duklannı söyledi. Özde-
mir, "Bu sıcâkta beraber
yürüdünözveterledmiz.
Gönlünüzden bundan
sonra da beraber terie-
mek geçiyormu" sorusu-
nuşöyleyanıtladı: "Gür-
tuna, bizim ilçe başkam-
mızdL Biz hiç kopmadık
AIMüfrtBev ile. Bundan
sonra da birlikte yürü-
mek bize onur verir. "
Gürtuna ise "ziyaretin
ANAP'tan aday olacağv-
na dairbir işaretoiup ol-
mayacağı" sorusuna,
"Bu tamamen ani geö-
şennezaketzh-areti" ya-
nıtını vermekle yetindi.
71 ilde açlık grevini sürdüren 5 bin Türkiye Kamu-Sen'li memura en büyük destek işçiden geldi
Çadırda emek mücadelesiAJNKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Türkiye Kamu-Sen üyesi 5 bin memu-
run, hükümetin toplusözleşme görüş-
melerindekı tutumunu protesto etmek
amacıyla başlathgı açlık grevinde 3.
güne girildı. Gelişmeleri Ankara Ab-
di tpekçı Parkı'nda kurulan çadırdan
takıp eden Kamu-Sen Genel Başka-
nı Bircan Akyıkhz ile konfederasyo-
na bağh 10 sendika başkanı 3 gündür
su ve meyve suyu ile besleniyor. Me-
murlara en büyük destek ise ışçiler-
den geliyor. Geceyansı memurlan zi-
yaret eden işçiler çadıra su taşıdı.
Kamu-Sen'e bağlı memurlann, hü-
kümetle yapılan toplusözleşme gö-
rüşmelerinde uzlaşma sağlanamama-
sı üzerine başlattıklan açlık grevi sü-
rüyor. Türkiye genelinde 54 ilde baş-
layan grevler 71 ile yayıldı. Türkiye
Kamu-Sen yöneticileri 5 bin memur-
la başlayan eylemin artarak 7 bin ki-
şiye yükseleceğini belırtiyorlar. îller-
Ankara'da Kamu-Sen'e bağh 11 sendikanın genel başkanlan 3 gündür sadece su ve
meyve suyu ile besleniyor. Eylemini 9 gün olarak planlayan Türkiye Kamu-Sen,
Uzlaştırma Kurulu'ndan gelecek yamta göre süreyi arttıracak.
deki eylemler, kurulan çadırlarda ya
da Kamu-Sen temsilciliklerinde ger-
çekleştirilıyor. Kamu-Sen'in Abdi
Ipekçi Parkrndaki çadınnda Kamu-
Sen'e bağh 11 sendikanın genel baş-
kanlan 3 gündür su ve meyve suyu ile
besleniyor. Kamu-Sen'in çadın dün
Dünya Banş Gunü mitingi nedeniyle
öğle saatlerinde kaldınlırken akşam
üzeri yenıden aynı yerde kuruldu.
Sendikacılar bu süre içinde parkta-
ki ağaçlann altına serdikleri bezlenn
üzerinde bekleyişlerini sürdürdüler.
11 sendika genel başkanı eylemleri-
ni bugün Kamu-Sen Genel Merkezi
yöneticilerine devredecekler. Bu kişi-
İerin 3 gün sürdürecekleri eylem da-
ha sonra Ankara şubeleri yönetıcile-
rinin katılımıyla nöbetleşe devam ede-
cek. Ankara dışındakı illerde açlık
grevine başlayanlar ise eylem bitene
kadar greve devam edecekler.
Türkiye-Kamu Sen yöneticileri dün
Uzlaştırma Kurulu'na başvuruda bu-
lundular. Sendikacılarla birlikte açlık
grevine katılan Kamu-Sen Genel Baş-
kanı Akyıldız, eylemi 9 gün olarak
planladıklannı, Uzlaştırma Kuru-
lu'ndan çıkacak sonuca göre uzatabi-
leceklerini bildirdi. Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan'ın eylemlerle ilgili
açıklamalannı "Siyasiiradesavunma
.vapryor" sözleriyle değerlendiren Ak-
yıldız, hükümetin kamu çalışanlannın
haklan noktasında "bir hakscnokta"
tespit etmeye çahşhğuıı söyledi.
Toplu görüşme sürecinde uzlaşma-
cı bir tavırla hükümeti anlamaya ça-
Iıştıklannı dile getiren Akyıldız, siya-
si iradenin ise IMF ve Dünya Banka-
sı'nın "kmnızı çizgilerini'' aşamadı-
ğını vurguladı.
'Sus payını kabul etmeyecegiz1
Hükümetin çalışanların beklentile-
rine yanıt vermekten uzak olduğunu
dile getiren Akyıldız, "Kamuçahşan-
lan hükümetin ikramlannı, sus pay-
lannı kabul etmevecekler. Kamu çab-
şanlannm takplerini kararhhkla sür-
dürmek için eylemler başlatok. İ lke
genelinde 5 bin kişinin grev vapması
sivasiiradenin gözardı edemevmği bir
durumdur" dedi. Türkiye'de açlık
sınınnın 550 milyonu aştığını \-urgu-
layan Akyıldız, memurun durumu-
nun içler acısı olduğunu, açlık sınınn-
UZLAŞTIRMA KURULU DEVREDE
Evren:Başbakan
ipeun semesin
bashyapmasın
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükümet ile
sendikalann memurlara yapılacak zam konusunda
uzlaşamaması üzerine Türkiye Kamu-Sen ile
KESK, dün Uzlaştırma Kurulu'na başvurdu.
Yüksek Hakem Kurulu Başkanı Engin Doğu
başkanJığuıda 4 öğretim üyesinden oluşan
Uzlaştırma Kurulu, yann toplanıyor. Kurul, 5 gün
içinde karannı açıklayarak hazırladığı raporu
Bakanlar Kurulu'na sunacak. Kendilerini "kunısıla
atmak ve esip güıiemekfc suçlayan" Başbakan Recep
Tayjip Erdoğan'a tepki gösteren KESK Genel
Başkanı Sami Evren, "Başbakan ipe un sermesin,
baskı \apmasin" dedi. Evren, memurun taban
aylığuıa 25 milyon lira zam yapıhnası halinde
hükümefle uzlaşacaklannı açıkladı. Hükümetin
memura 2003 yılı alacaklan için bir defalığına
mahsus 160 milyon lira verilmesi, 2004'te de yüzde
^ _ ^ ^ _ ^ ^ - — - _ - — _ 13 oranında zam yapıhnası
önerisi getirmesi nedeniyle
uzlaşmazlıkla sonuçlanan
toplu görüşmelerde, konu
Uzlaştırma Kurulu'na
taşuıdı. 4688 sayılı Kamu
Görevlileri Sendikalan
Yasası uyannca, Yüksek
Hakem Kurulu Başkanı
Engin Doğu'nun
başkanlığında, çalışma
ekonomisi, iş hukuku, idare
• Yüksek Hakem
Kurulu Başkanı
Engin Doğu
başkanlığında 4
öğretim üyesinden
oluşan Uzlaştırma
Kurulu,
toplandıktan 5 gün
sonra karannı
Suve
meyve suyu
içiyorlar
İMerdeki eylemler, kurulan
çadırlarda ya da Kamu-
Sen temsilciliklerinde
gercekleşarinyor. Kamu-
Sen'in Abdi tpekçi
Parkı'ndakJ çadın dün
Dünya Banş Giinü mitingi
nedeniyle öğle saatlerinde
kaldınhrken, akşamüzeri
yeniden a>™ yerde
kuruldu. Sendikacılar bu
süre içinde parktaki
agaçlann altma serdikleri
bezkrin üzerinde
bekleyişlerini sürdürdüler.
11 sendika genel başkanı
eylemlerini bugün Kamu-
Sen Genel Merkez
yöneticilerine
de\Tedecekler. Bu IdşOerin
3 gün sürdürecekleri
eylem daha sonra
Ankara şubeleri
> önen'cilerinin katıhnuyia
nöbetleşe devam edecek.
Vnkara dışındaki illerde
açlık grevine başlayanlar
ise eylem bitene
kadar greve devam
edecekler. (Fotoğraf:
SERDAR ÖZSOY)
da yaşadıklannı anlattı. Açlık suıınn-
da ücret alan memur sayısının 1 mil-
yon 100 bini aşhğına işaret eden Ak-
yıldız. "Sefaletin ortadan kalkması
için, kamu çaüşanlan rahadanlman-
dır. Bu sorumluluk siyasi iradedcdir"
diye konuştu. Eylemlerin memur sen-
dikacılığuun gelişmesinde de önem-
li yeri olduğunu ifade eden Akyıldız,
memurlardan sendikal harekete des-
tek vermelerini istedi.
"57. hükümet kadar olamadılar'
AKP hükümetinin tutumunu daha
önceki hükümetlerle kıyaslayan Ak-
yıldız, 57. hükümet dönemınde sağ-
lanan olanaklann 58 ve 59. hükümet-
te sağlanan olanakların çok üzerinde
olduğunu söyledi. Akyıldız, "AKP hü-
kümeti 57. hükümet kadar olamadT
dedi. Akyıldız, kendılerine en büyük
desteğın işçilerden geldiğını kaydede-
rek geceyansı yaşadığı bir olayı şöy-
le anlattı: "Geceyansı bir
işçiemeküsigeldLZongul-
dak'taki büyük madenci
viiriiyüşünekaomuş."Her
şeyimle yanınızdayım. Ne
yapabiliriz' dedi. Daha
sonra 'Elim boş geldım.
Sıze bir sigara ikram ede-
yim' dedi Bazj işçiler de
çadıra su getiriyortar. Bu
destek bizi mudu ediyor."
Esldşebir'de emniyet
evieme izin vermedi
Kamu-Sen'in başlattı-
ğı açlık grevi yurt genelin-
de sürüyor. Samsun'da Pa-
zar Mahallesi'ndeki sen-
dika binasında 3 gün sü-
recek açlık grevi eylemi-
ne 14 sendikacı ile bir es-
naf katılıvor. Türkiye Ka-
mu-Sen 11 Temsılcisi Is-
met Çiftçi, eylemi sonuna
kadar götüreceklerini be-
lirterek "Sadece hakkunız
olanıistiy^ruz" dedi.Eski-
şehir'de ise sendikacılann
çadu-da açlık grevi başlat-
masına emniyet izin ver-
medi. Sendika binasında
eylemlerine başlayan 15
üye adına açıklama yapan
II Temsilcisi tbrahim Dur-
sun, insanca yaşayacak-
lan bir ücret ve daha faz-
la demokrasi için açlık
grevi yapmaya karar ver-
diklerini söyledi. Adanada
3 gün sürecek eyleme yak-
laşık 100 kişi katılıyor.
KESK ile Kamu-Sen'in
Izmır şubelelerindeki yö-
neticileri de önceki gün
açlık grevine başladı.
açıklayarak,
hazırladığı raporu
Bakanlar Kurulu'na
sunacak.
hukuku ve kamu mahyesi
alanlannda birer öğretim
üyesinden oluşan kurul,
KESK ve Türkiye Kamu-
Sen'in çağnsı üzerine yann
~ ^ ~ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ~ ^ ~ toplanmaya karar verdi.
Kurulda; Üniversitelerarası Kurul'ca geçen yıl
seçilen ve görev süreleri devam eden Prof. Dr. Eyüp
Bedir, Prof. Dr. Fevzi Devrim, Prof. Dr. lurgut Tan
ve Prof. Dr. Haluk Hadi Sümer yer alıyor. Kurul;
hükümet, KESK ve Türkiye Kamu-Sen'i ayn ayn
dinleyerek uzlaşmazlık konulannı inceleyecek. Salt
çoğunlukla 5 gün içinde karannı açıklayacak kurul,
bunu taraflara sunacak. Hükümet ve sendikalann
karara katılması durumunda, mutabakat metni
Bakanlar Kurulu'na getirilecek. Sendikalann, kurul
karannı onaylamaması halinde de anlaşma ve
anlaşmazlık konulannın tümü taraflarca
imzalanarak tutanakla Bakanlar Kurulu'na
sunulacak. Türkiye Kamu-Sen Genel Teşkilatlanma
Sekreteri Yücel Coşkun, dün Uzlaştırma Kurulu'na
yaptığı toplantı çağnsında, "Uzlaşorma Kurulu'na
güveniyoruz. BUim adamJanmızdan oluşan kurulun,
geçen yıl olduğu gibi yine çahşanlara hakkmı
en eminiz" dedi.
Siyasette 11 EyKîl beldentisi
'DEHAP'ın sahtecilik yaptığı' yolundaki karar Yargıtay tarafından onanırsa
Türkiye'nin gündemine seçimler için son sözü söyleyen YSK oturacak
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - DEHAP'ın sahte belgey-
le örgütlenmesini tamamlamış
gibi göstererek seçime girdiği id-
diasıyla açılan davada Yargı-
tay'ın onama yönünde karar ver-
mesi durumunda, siyasette ye-
ni gelişmeler gündeme gelebi-
lecek.
Yüksek Seçim Kurulu (YSK),
olası onama karannın 3 Kasım
seçiminin sonuçlan üzerindeki
etkisini değerlendirip, karara
bağlayacak. Böyle bir durumla
ilk kez karşılaşan kurulun vere-
ceği karar, mevcut parlamento
yapısmm korunmasından Mec-
lis aritmetiğinin değişmesine ka-
dar uzanan seçeneklerden oluşu-
yor. Kurul, DEHAP'ın barajı aş-
tığı illerde seçimlerin yenilenme-
si, ülke barajmm yeniden belir-
lenerek oy dağılımı yapılması
ya da iradenin parlamentoya tam
yansımamış olması nedeniyle
seçimlerin tamamen yenilenme-
si yönünde karar verebilir.
YSK, Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcıhğı'nın, örgütlenmesi-
ni tamamladığını bildirdiği DE-
HAP'm seçimlere katılabilece-
ğini açıkladı. Yargıtay Başsavcı-
hğı, DEHAP'uı seçimlere girme-
si kesinleşmesinden bir süre son-
ra, parti yöneticilerinin "evTak-
ta sahtecflikr
' yaparak, örgütlen-
mesini tamamlamış gösterdiği
savıyla, seçime girme karannm
iptalini istedi. Ancak YSK, se-
çim "iş ve işlemlerinin başlamış
olması" nedeniyle DEHAP'ın
seçime girebileceğine oybirli-
ğiyle karar verdi.
Eskı DEHAP Genel Başkanı
Mehmet Abbasoglu ile 4 yöne-
tici, haklarında açılan "resmi
beigede sahtecilik" suçundan 1
yıl 11 'er gün hapse mahkûm ol-
du. Davamn temyiz incelemesi-
ni Yargıtay 6. Ceza Dairesi 11 Ey-
lül'de açıklayacak.
Yargıtay 6. Ceza Dairesi'nin 11
Eylül'de açıklaması beklenen
karannın onama yönünde olma-
sı durumunda, Türkiye'nin gün-
demine seçinüer için son sözü
söyleyen YSK oturacak. Kurul
kendiliğinden veya barajı aşa-
mayan partilerden birisinin baş-
vurusu üzerine, konuyu günde-
mine alacak. DEHAP'uı yaptı-
ğı belirtilen sahteciliğin 3 Kasım
seçimlerine etkisini değerlendi-
rip, karara bağlayacak.
IR NOKTASr /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr
Süreyya Ayhan'ın Dünya Şampiyon-
luğu koşusu her görüşten insanımızı
TV başına topladı. Anadolu'nun ıssız
ve terk edilmiş bir köyünden gelip Pa-
ris'te dünyanın devleriyle koşacak ve
onlan geçebilecek hale geJmesi az şey
değildi. Düzeysizliğe ve sıradanlığa
prim veren bu ülkenin insanlan, bu
inatçı köylü kızının başanlanna ilk ta-
nık olduklarında şaşırdılar. Onun ba-
şarısının gelip geçici olacağını sandı-
lar. 0 köylü kızı hepimizi yanılttı. Ba-
şarıya doğru ilerledikçe ona olan say-
gımız ve güvenimiz arttı. O artık bizim
sıradanlığımızı, kuşkuculuğumuzu ve
kendimıze güvensizliğimizi yenecek
bir yere sıçramıştı.
Süreyya Ayhan'ın kısayaşamöykü-
sü ve aşmak zorunda kaldığı engelle-
re bakınca, hepimizi umutlandıran bir
başarıyı görüyoruz. Türkiye'de ulusla-
rarası alanlarda başarılı olmak çok
rastlanan bir şey değil. Uiuslararası
başan gösterenler bu nedenle kolay
hazmedilemezler. Aynı hazmedilemez-
Süreyya Ayhan'm Koşusu
liği Süreyya Ayhan da yaşadı. Onu sı-
radanlaştırmak için az mı çaba gös-
terildi...
Sevgisine, çalışma biçimine karışan
akıldaneler kocaman kocaman akıl
yazılan yazdılar. Devlet adamlan "ge-
leneksel aile terbiyesi" üzerine onu
uyardılar. Hatta, başarıyı birlikte üret-
tiği antrenörünü terk etmesini isteyen-
ler bile oldu. Ama, Süreyya farklıydı.
Inatçıydı, dirençliydi ve bu sıradanlar
ülkesinde sıradan olmayan birisiydi.
O yazılan yazanlar, o akıllan veren-
ler aslında sıradanlığın şöhretleriydiler.
Süreyya, onlarla aynı kulvarda değil-
di ki... Zaten o sıradanlığın kulvannda
yarışsaydı, yüzyıllık biratletizm başa-
nsızlığını bir zafere, bir umuda nasıl
dönüştürebilirdi ki! Hiçbirine aldırma-
dı, sürekli koştu. Yalınayak başladığı
koşusu hâlâ devam ediyor. O, yenil-
giye alışmış bu ülke insanına bir umut
oluyor.
Süreyya Ayhan, bir sabnn, bir ina-
dın başarısını yaşıyor. Belli ki, büyük
çoğunluğumuzda olmayan meziyetle-
ri ve yetenekleri var. Daha ileri gide-
cek bir dinamizme sahip olduğunu
yüzüne dikkatlice bakınca bile anlamak
mümkün.
•••
Bir gazetecinin yazısını okuyorum.
"Neden Süreyya Birinci Olamadı?"
diye soruyor ve büyük bir atletizm uz-
manı(!) olarak neler neler söylemiyor
ki! Onu bir dinleseydi, eminim ki Sü-
reyya Ayhan Dünya Şampiyonu ola-
caktı. Fakat onu dinlememiş ve ken-
di antrenörüyle bildikleri gibi bir yarış
koşmuştu. Süreyya Ayhan, 24 yaşın-
da atletizm tarihimizdeki en büyük ba-
şarıya imza attı. Daha büyük başarı-
lara imza atacak kadar da kendine
güveniyor.
önündeki engelleri aşmış ve hepi-
mizi temsil edecek bir yere tırmanmış-
tı. Başanya hasret milyonlarca insan
onun şampiyon olmasını istiyordu. Bu
kadar ağır bir yükü bu kadar genç yaş-
ta omuzlamak kolay iş değildi. Gön-
lümüz onun şampiyon olmasını istiyor-
du. O yüzden üzüldük.
•••
Süreyya'nın Anadolu'nun orta yerin-
den bir köyden çıkması da çok anlam-
lı değil mi? O yalnızca spor dünyası-
na değil; köyünde, kasabasında yal-
nızlığa terk edilmiş milyonlarca köylü
kızına da umut aşılıyor, onlara yol gös-
teriyor.
Türkiye'nin dünya çapında insanla-
n çok değil. Uiuslararası alandasanat-
ta, edebiyatta, sporda başarı kaza-
nan insanlarımız bir elin parmakları
kadar az. Onlara da yeteri kadar de-
ğer veriyor muyuz? Orhan Pamuk'la
önceki akşam Süreyya'nın koşusu-
nun arclından biriikteydik. Süreyya onu
çok heyecanlandırmıştı. Orhan, bü-
yük bir sabıria ve disiplinle durmadan
yazıyor. Kitaplarının Tayland diline, ya-
ni Tayca'ya çevrildiğini anlattı. önümüz-
deki aylarda Japonya ve Çin'dede ki-
tapları yayımlanacaktı.
Bunlar bizim mutluluklarımız değil
mi? Süreyya Ayhan'ın, Milli Futbol Ta-
kımımızın ve Galatasaray'ın sporda
başardıklan önümüzü açıyor, ufkumu-
zu genişletiyor. Bunlana sinemada, ro-
manda kazanılan başarılar da atbaşı
gidiyor. Fazıl Say'ın müzikte, Nuri Bil-
ge Ceylan'ın sinemada geldikleri nok-
ta da ısrarlı bir yaratıcılığın, ısrarlı bir
emeğin, bir inancın, bir inadın ürünü
değil mi?
Süreyya Ayhan'a sonsuz teşekkür-
ler. Onun en büyük başarısı, sıradan-
lığı yenmesi diye düşünüyorum.