22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
11 AĞUSTOS 2003 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMI ekonomi@cumhurjyet.com.tr 13 ŞİRKETLER • PURÎNA, "Van- Ankara kedileri güzellik yanşması'" düzenliyor. Kedi ve köpek mamalan fırmasının yanşması için aynntılı bilgi www.kedigen.com'dan alınabilir. • TELEFUNKEN, televizyon teknolojisinin ulaştığı son nokta olan ve tüm dünyada yaygınlaşmaya başlayan LCD televizyonlan tüketicilerin beğenisine sundu. • BLUE SYSTEM, tüm ürünlen için nakit ödemede yüzde 50, kredi kartlı tek ödemede yüzde 40, taksitlı ödemede yüzde 30 indirime başladı. • ETt CİCtBEBE, yenilenen ıçeriği ile artık 10 vitamin ve 3 mineral içeriyor. Finna, 1 kıloluk kutu Etı Cicibebe alana ıslak temizleme havlusu hediye ediyor. • ÇARŞI'nın özel iç giyim markası Belle De Jour. iç giyimi minik taşlar ve aksesuvarlarla süslüyor. İç çamaşın, gecelik-sabahlık takımlan ve pijamalarda model zenginliği dikkat çekiyor. • StEMENS, Ev Teknolojisi'nin son ürünü SLÎDER buharlı ütüyü piyasaya sürdü. Ütü, güçlü buhar sistemiyle dikkat çekiyor. • GİMA 13 Ağustos'a kadar SuperCard ile Carlsberg'den en yüksek tutan satın alan 5 kişiyi UEFA Süper Kupa final maçına götürüyor. Yaşlı kıta gelecek yıl 12.5 milyon yeni işsize ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor Avrapa işsizlik kıskacmda• 12 Avrupa ülkesinde iş gücü piyasası düzenlenmediği taktirde 2008'deişsizlik%7.5 dolayında olacak. Işsizlik ödemeleri Avrupa ülkelerinin bütçelerinde ağır bir baskı oluşturuyor. Ekonomi Servisi - Uzmanlann gelecek yıl için ekonomik iyileş- me kıpırtılan öngörülerine karşın işsızlik Avrupa'nın üzerine kâbus gibi çökmüş durumda. Önümiiz- ^ deki yıl 12.5 milyon kişinin işsiz kalması beklenirken işsizlik sigor- tası ödemeleri Avrupalı ülkelerin kamu bütçelerinde ağır bir baskı oluşturuyor. OECD, Avrupalı hükümetlerin, işgü- cü piyasalarını düzenlemek için gerek- lı girişimleri yapmamalan durumunda, aynı para birimıni kullanan 12 Avrupa ülkesinde işsizliğın 2OO8'de yüzde 7.5 dolayında olacağını öngörürken, ABD'de aynı oranın yüzde 5.5 dolayın- da olacağına dikkat çekiyor. İşsizlik sigortası ödemelerinin Avru- palı ülkelerin kamu bütçelerinde ağır bir baskı oluşturması, büyümenin önünde ciddi bir engel olarak göriilüyor. Avrupa'nın en büyük ekonomisine sa- hip olan ve 4 milyonun üzerinde işsizi bulunan Almanya'da ise ekonomide he- nüz bir canlanma beklenmezken, yakla- şık üç yıllık bir ekonomik durgunluğun yaşanacagı tahımn edıliyor. Avrupa'da yeni iş alanlan yaratmanın riskli ve yüksek malıyetli olması, ayn- ca firmalann ekonomik beklentilerinin olumluya dönüşememesı nedeniyle dur- gunluğu aşmanın zor oldugu göriilüyor. Temel göstergeler yıl sonuna dogru bir iyileşmeyi işaret etse de, büyük fir- malar çeşitli oranlarda işten çıkartmala- n uygulamak zorunda kalıyorlar. Si- emens, geçen hafta mobil telefon birim- lerinden 500'ü Almanya'da toplam 2300 çalışanının işine son verirken, elektronik firması Epsos da maliyetleri düşürmek için daha fazla işi yurtdışına kaydıracağını açıkladı. Vergi ve benzeri yükümlülüklerin çalışanlarm ücretleri üzerindeki yükü ise diğer bir önemli sorun. Euro böl- gesinde vergi ve benzeri yükümlü- lükler brüt ücretlerin yüzde 40'ın- dan fazlasını eritirken, bu oran ABD'de yüzde 30'un altına düşü- yor. Uzmanlar rekabet dolayısıyla 2008 de Avrupa'daki bankalann 100 bine yakın şubesini düşük ma- liyetli ülkelere kaydıracağını tah- min ediyorlar. îşgücü hareketliliği ise diğer bir problem olarak göriilüyor. Aktanla- bilir emekli fonlan ve iş nitelikleri- nin sırur ötesinde de tanınması yö- nünde kaydedilen aşamalar, Avru- palı hükümetlerin işgücü hareketli- İiğini sağlayabilmek için yaptığı uy- gulamalardan başlıcalan. Uzun dönemde üretim faaliyetle- rinin Çin, Hindistan gibi düşük mali- yetli ülkelere kayması, hem Avru- pa'nın hem de ABD'nin önünde cid- di bir sorun olarak duruyor. Bu durum, işgücünün yüzde 30'un- dan fazlasını sanayide istihdam eden Almanya, Italya ve Ispanya için ciddi bir risk içeriyor. Avrupa Birliği'nin, üye ülkelerin bütçe açıklannı milli gelirlerirün yüz- de 3 ünün altına çekmesini istemesi, özellikle Almanya'yı zor durumda bı- rakıyor. DÜNYA EKONOMİSİNE BAKIŞ / ERGİN YILDIZOĞLU LONDRA Dünyanın dikkatleri ABD militarizmi, "teroriz- me karşı savaş" ve sö- mürgecilik üzerinde yo- ğunlaştığından Japonya'nın "normal" bir devlet olma girişimleri dikkatlerden kaçı- yor. Bu "normalleşme" sürecini Japon- ya'nın emperyalistdış politika, faşizan ulu- salcılık geteneği, mali ve ekonomik gücüy- le biriikte düşününce dünya banşının ge- leceği açısından endişe duymamak ola- naksız. Tırmanan mtlitartzm Hiroşima, Nagasaki, ABD işgali, bu iş- gal altında hazırlanan anayasa ve komşu- lannın II. Dünya Savaşı anılan yakın zama- na kadar Japonya'ya aktif bir dış politika izleme ve askeri güç yansıtma olanağı ta- nımıyordu. Japon kamuoyunun, bir nük- leer silahlanma olasılığını düşünmesi bile söz konusu değildi. Soğuk savaş döne- minde JaponyaABD'nin nükleerşemsiye- si altına girdi, dikkatini ekonomi üzerinde yogunlaştırdı. 1980'lere gelindiğinde Ja- ponya, ABD'den sonra ikinci ekonomik süper güç olmuştu, hatta yükselen hege- mon olarak görülüyordu. Soğuk savaşın bitmesi, 1990'da, Ja- ponya'da borsa ve gayrimenkul köpükle- rinin delinmesiyle başlayan uzun reses- yon/deflasyon ülkede giderek yeni rüzgâr- lar estirmeye başladı. ABD'den bağımsız dış politika, Çin'i dengeleyecek bir askeri kapasite hatta nükleer silahlar edinme ar- zusu Japon toplumunda muhafazakâr ve milliyetçi kesimler tarafından giderek da- ha sık dile getirilmeye başlandı. Bu sırada hükümetin resesyona ve deflasyona kar- şı parasal genişlemeyle ve sıfır faiz politi- kasıyla mücadele etme çabası sonuç ver- miyor, ülke ekonomisinin bir "likiditekapa- nına" tutulduğu (yatırımların ve üretimin parasal genişlemeye ve düşük faizlere tep- ki vermediği), işsizliğın artmaya devam et- tiği görülüyordu. Tarih ise böyle koşullar- da, askeri harcamalann ve militarizmin hem yeni yatınm ve gelir olanakları yarat- tığını hem de denizaşın genişlemenin ye- ni kaynaklara ulaşmaya olanak sağladığı- nı anımsatıyordu. Üstelik ekonornik sıkın- Japonya 'Normal' Devlet Olmak Istiyop tılar Japonya'nın kimi dış politika sorunla- nnıneskisi gibi "yüklübir çekyazarakçöz- meye devam edemeyeceğini" gösteriyor- du. Son yıllann moda deyişiyle, ABD' gi- bi, Japonya'nın da "yumuşakgüç" yansıt- ma kapasitesi artık tükenmişti. Bundan böyle, uluslararası etkisini sürdürmek ve güçlendirmek isteniyorsa, Japonya'da da askeri güç yansıtma kapasitesinin öne çık- ması beklenebilirdi. 11 Eylül, hem Japonya'nın dış politika- sını yeniden biçimlendirdi hem de Japon- ya'da muhafazakâr milliyetçilere (siz mili- tarist/faşist diye okuyunuz), II. Dünya Sa- vaşı'ndan sonra askeri-sınai kompleksin üzerine giydirilen dar giysıden kurtulmak için paha biçilmez bir olanak sağladı. 11 Eylül sonrası sü- reçte Japonya he- men ABD'nin yanın- da yer aldı ve ba- ğımsız dış politika oluşturmayönelimi- ni terk etti. Japon pariamentosu, Ekim 2001 'de yeni bir te- rorizme karşı müca- dele yasası çıkartı. Bu yasa Japon hü- kümetine ABD'ye destek bağlamında uluslararası sulara güç göndeıme olanağı getirdi, hem de "Tero- rizme Karşı özel Yasa", Japon Deniz Kuv- vetleri'ne şüpheli gördükleri gemilere ateş açma yetkisi de verdi (Asia Times, 25/07). Böylece Japonya, ABD militarizminin ete- ğine asılarak, onunla çatışmadan, impara- toru "germeden" kendi militarizmini inşa etmeye başladı. Japonya Kasım 2001 'de ABD ile biriik- te tarihinin en geniş çaplı deniz savaş oyunlannı gerçekleştirdi. Afganistan sava- şı sırasında, Japon donanması Hint Deni- zi'nde ABD donanmasına lojistik destek sağladı. Afganistan savaşı bitti ama altı Japon savaş gemisi hâlâ Basra Körfe- zi'nde (China Daily, 1/11/2002). Japonya 1998'de, ABD'nin füze kalkanı projesine katılacağını açıklamıştı. 2002 Ağusto- su'nda, kendi füze savunma programını geliştireceğini açıkladı. Bu süreç boyunca "pasifist" anayasanın değişmesi için giri- şimler de hızlandı, Japonya Doğu Asya'yı izlemek üzere bir casus uydu fıriattı (Asia Times). Japon Başbakanı Koizumi, içle- rinde A-sınıfı savaş suçlulannın da bulun- duğu II. Dünya Savaşı'nda ölenlerin anıt- mezannı, tüm uluslararası protestolara al- dırmadan ziyaret etti, bundan sonra da her yıl etmeye devam edeceğini açıkladı. Iki hafta önce, Japon hükümeti, ABD'ye yardım etmek üzere Irak'a kendisini koru- mak için ya da uyan amacıyla silah kullan- maya yet- kili birlikler göndere- ceğini açıkladı ve ilgili yasayı meclisten geçirdi. Asahi Shim- bun'un başyaza- nna göre "Böylece artık Ja- ponya uluslararası arenanın bebek havu- zunda yüzmeye son veriyor", açık deniz- lere açılıyordu (28/07). Nihayet yine önce- ki hafta Japon Başbakanı, "önleyici vunjş politikasınr benimseyeceklerini de açık- layınca (Syndey Morning Herald, 22/07) yeni Japon militarizminin yol haritası da hemen hemen tamamlanmış oldu. Şimdi gündemde iki adım daha var. Bi- rincisi denizaşın böigelere silah kullanma yetkisi olan askeri güç göndermeye ola- nak verecek kalıcı bir yasa çıkartmak. Ba- kanlar kurulu sekreteri Yasuo Fukuda'nın hazırladığı taslak, bu asker gönderme ka- rannın BM'nin çağnsına, olmadığı takdir- de Japonya meclisi karanna, gerektiğinde de başbakana bırakmayı planlryor; diğer ergirtyfatr.net bir deyişle, tüm uluslararası ve ulusal (yasama meclisi) meşruiyet süreçlerinin dışına çıkararak, salt Japon hükü- metinin kararına bağlı kılıyor (Yomuiri Shimbun 28/07). Ikincisiyse, Kuzey Ko- re'yi bahane ederek nükleer silahlanma tartışmalannı hızlandıımak ve bir aşama- da nükleer silahlara sahip olmak. Japon- ya'nın nükleer silahlanması için dört yıllık plan başlıklı bir kitap yayımladığı için, yakın zaman kadar, fanatik sağın "çatlak- lar kulübünün" üyeleri arasında görülen Nisochai Hyodo'nun bugünlerde üniver- site kampuslanndaki popüler konferans- lar dizisine, Tokyo'nun önde gelen radyo istasyonlanndan birinde kendi hazıriadığı bir programı sunmakta olmasına (The New York Times 22/07) bakarak kamu- oyunun nükleer silahlar düşüncesine alış- tınlması sürecinde önemli adımlar adıldığı söylenebilir. Enbüyük 5 ordudan biri Japon savunma çevrelerinin "normal" devlet olma ağlamalarına bakarak sakın, bu ülkenin ufak ve önemsiz bir askeri gü- cü olduğu sonucuna ulaşmayınız. Ja- ponya ordusu 50 milyar dolar savunma bütçesiyle dünyanın en büyük beş ordu- sundan biri.. Ama bu devasa güç bugü- ne kadar dünya kamuoyunun dikkatin- den hep, George Orvvell'in 1984 roma- nındaki dıktatörlüğün kullandığı iki an- lamlı dili anımsatan bir betimlemeler di- zisiyle saklandı. örneğin The Econo- mist'in nükteli bir biçimde anımsattığı gi- bi, 240 bin personelli Japonya'nın ordu- su, bombardıman uçakları yok, ama sı- rasıyla "özelsavunma gücü" ve "destek uçaklan" var. Japon özel savunma gücü- nün tanklan da yok ama nedense tanka çok benzeyen "özel Hizmet Araçlan" var. Japonya, Güney Asya'nın en geliş- miş ve büyük deniz gücüne sahip. Şim- di Japonya tüm bu kamuflajlardan da kurtulup "normal", diğer bir deyişle baş- kalarının topraklarını işgal etme hakkına sahip bir ülke olmak istediğini söylüyor ve bu yolda hızla ilerliyor. Ne diyelim böy- le dünyaya böyle devletler yakışır... ANKARAPAZARI YAKUP KEPENEK Barış, Savaş ve Sermaye Ülkemiz, enerji yollannın kesiştiği, etnik kavgala- rın yanardağ volkanı gibi toplumları yaktığı; çaresiz- liğin, yoksulluğun ve açlığın ölümle kucaklaştığı bir bölgededir. Burada barış egemen olamıyor; kalıcı- laşamıyor; çünkü savaş ve sermaye iç içe giriyor. Büyük Millet Meclisi'nin, 1 Mart'ta Tezkere'yi ret etmesi, savaş ve çıkar hesaplarını bozmuştu; şim- dilerde bu "hesabın görülmesi", isteniyor. Sona er- diği 1 Mayıs'ta resmen açıklanmış bulunan Irak Sa- vaşı'na Türkiye'nin asker göndermesi yönünde iç ve dış baskılar yoğunlaşıyor. Dış baskının kaynağı ve nedeni açık; ya içerdeki- ler? Tezkerenin reddini bir türiü kabullenemeyen ku- ruluş ve kişiler, yeni asker isteğini, tam birfırsat sa- yıyor; kendilerince yanlış saydıkları reddin intikamı- nı almaya çalışıyor. Türkiye'nin Irak bataklığına as- ker göndermesi için kimi eski politikacılar, sermaye ve basın-yayın çevrelerince olmadık yorumlar yapı- lıyor. Irak'ın yeniden yapılanmasına katkı; petrol, su, Orta Asya bağlantılan ite stratejik boyutlar bu yorum- lara katılıyor. Orduların kısa aralıklaria savaşmaları gerektiğinin kuramı oluşturuluyor; adı sürekli olarak banşla anılan, banşla eşanlamlı olan Lozan bile kul- lanılıyor; "Kürt kartı" çıkaniıyor. Diğer ülkeler ömek gösterilerek "sakın geri kalmayalım" görüşü sürek- li işleniyor. Kısaca Irak bağlamında savaş özlemi, ıs- rarla akıllara aktanlıyor; kapsamlı bir tasanmla, top- lumun bilincine yarleştiriliyor. Ve hep yapıldığı gibi, savaşa asker gönderelim önerileri "ulusal çıkar" gi- bi süslü bir kavramın tabağında sunuluyor. Savaş çağrılan, genellikle sert sözcüklerie yapılır; bu kez, çok değişik bir durum var. Savaş istekleri, iletişimin en ileri olanakları kulla- nılarak, şiirsel bir yumuşaklıkla; yüzeyselliğin hatrf- liği, alçaklığın esneyen kolaycılığı ve bol kazancın ve sendika düşmanı patronun okşayışının şişirdiği şı- manklıkla uyumlu sözcüklere dökülüyor. Vaaz verir- cesine sıralanan tümceler, ya birtür müziğin oynak- lığına ya da okuyanın iliklerine işleyen dinsel öğele- rin sinsi içeriğine eklemleniyor. Yorumcu, yazar ken- dinden geçiyor, sermayeye dönüşüyor; kendisi ser- maya oluyor. Savaş özlemi, tüy kadar hafif, yaprak hışırtısı gibi okşayıcı, sabah meltemi kadar kucak- layıcı, deniz suyu kadar kavrayıcı, okuyanın bede- nini de ruhunu da kendine çeken ben merkezci ko- nuşlanma ile ve de sevgilinin rüzgârla uçuşan men- dili kadar sevecen bir çekicilikle sunuluyor. Kurtuluş savaşlan dışındaki tüm savaşlar için ge- çerli olan bir kural, şu sırada Türkiye'de işliyor: Sev- gilinin mendili uzatılıyor; karşılığında gençlerin ölü- mü isteniyor. Ve yalnızca, dışarıdan gelecek ve sa- vaş kışkırtıcılarının patronlannca yağmalanacak pa- ranın miktanna bakılıyor. • • • Burada bir alıntı yapmanın tam sırasıdır. "Savaşta... ulusal vaıiığın özü ve güzelliği, yani ulus bilinci, onun kaderini belirteyenler için özellik- le açıklık kazanır. Uzun süren bir banş sırasında, yurttaşlann göz- leri tümüyle iç işlerine yöneleceginden, ulusal bir- liğin en duyarlı ve yoğun özelliği kesin yok olur. Bir- lıîk, toplumun bütün olarak düşmanla karşılaşması- nı gerektiren, uzun birsavaştan sonra, yeniden sağ- lanır. Hükümet politikasının birinci amacı, savaşın gu- ruriu ruhunu sımsıkı tutmak, onu banş denilen du- rumun içine şınnga etmek, onun tüm banş kurum- lanna veyönetim birimlerine girmesine olanak ver- mek olmalıdır. Sürekli banş, siyasetin ideali özlem olamaz. Ba- nş ve savaş, dinleme ve hareket gibi, birbirini ta- mamlamalıdır. ...Ekonomi ve siyasetfı)... din birleştirir. Insanlar Tannsal gücü unuituklan zaman ekonomik güçlük- ler başlar. ..Iktisatçılar, ruhsal sermayeyi biryana bırakıyor... İşgücü, ...üretimdekullanılan, gücünü Tanndanalan biraraçtır. ...Ekonomi, tanm, sanayi ve ticaret. savaş için gereklidir. Savaş da para kullanımını hızlandırarak onlan güçlendirir... Devlet savaşsız düşünülemez. ...Her insanın iki kimliği var: "kişi" ve "eşya". In- san kişi olarak bir şeye sahip olur. Eşya olarak ise biri onun sahibidir." • • • Alıntı, 1930'ların Almanya'sında Naziler kendileri- ne bir köken ya da geçmiş aradıklarında "bulunan" düşünüre, Adam Müller'e (1779- 1829) aittir. Mül- ler'in Vom der Geist Gemeinschaft adlı yapıtının 49-53 ve 117. sayfalarından alınmıştır (Ingilizce'ye aktaran E. Roll Ekonomik Düşünce Tarihi s. 219 vd). Bu ve benzeri düşünceler, her zaman bir yerterde filizlenir; kimi zaman yoğunluk kazanır; ekonomik ve siyasal bunalım içinde kıvranan topluma, çekici ge- lir. Ve bu yalnızca, savaştan parasal çıkar sağlayan- lann işine yarar. Bu kez banş kazanmalıdır. YALOVA SULH HUKUK MAHKEMESÎ'NDEN Sayr 2002 845 Esas Da\-acı Ergü] Özşen vekılı Aviıkat Yavuz Oğuzer tarafından davalılar Abdurrahım Bu- lan ve arkadaşlan aleyhıne kat mûlkiyetı kanuna göre alacak davası açılmış olup yapılan açık yargılaması sırasında venlen ara karan gereğince: Adapazan Küçük Osman Sokak Nc 34'de oturan Abdurrahim Bulan. Yalova Bahçeli- evler Mahallesı Şebnem Sokak 85/9 adresinde oturan Elena Mağazacı ve Yalova Fatih Caddesı Şebnem Sokak 1 5 adresinde bulanan Mey-Kjvı-Fıdan ve Hayvancihk San. Ltd. Ştı'ye tüm aramalara rağmen duruşma gününün kendılenne teblığ edılemedığı. da\a dos- yasınm halen derdest olup duruşmasının 10. 09.2003 günü saat 10.45'e bırakjlmış oldu- ğundan, duruşma gününde mahkememızde hazır bulunmalan. aksı tadırde duruşmaya gelmediklennden gıyaplannda duruşmaya devam edileceği, Adapazan Küçük Osman So- kak No: 34'de Abdurrahim Bulan, Yalova Bahçelievler Mahallesi Şebnem Sokak No- 85/9'da Elena Mağazacı ve Fahh Caddesi Şebnem Sokak 15 adresinde oturan Mey-Kıvı- Fidan ve Hayvancılık San. LtdŞti. 'ye tabligat yerine geçerli olmak ûzere ilanen teblığ olunur. 04.08.2003 Basın: 39067 BORNOVA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESt'NDEN DosyaNo. 2003 215 Esas Davacı Gûneş Sigorta \ekih tarafından davalı Mustafa Cömert aleyhine açıla tazminat da\asında: Davacı vekilı dılekçesı ile davalı Mustafa Cömert'e ait 34 UP 8108 plakalı ara- cın müvekkılı şırkete 7363 polıçe no ile sigortalı olan 06 BP 216 plakalı araca 22.07. 2001 tanhinde çarparak hasara neden olduğunu şırketlerine sigortalı olan araçta 2.500.0O0.0OO.-TL. hasar meydana geldığıni bu hasann bedelinin 24.09.2001 tarihinde sıgortahya ödendiğı sıgortahya ödenen 1.875. 000.000.-TL.'nin davalıdan tahsilinı iste- yen dava dılekçesı davalının bıldınlen adresine tebliğ edilmemiş, zabıta marifetiyle adre- sırun tesbıtı mümkün olmamı^. dava dilekçesi ve duruşma gününün ilanen tebiiğine karar venlmekle: Davalı Mustafa Cömert'ın duruşma günü olan 08.10. 2003 günü saat 09.00'da Bomova 2. Asliye Hukuk Mahkemesmde hazır bulunması, kendisini bir vekil ile temsil ettirmesı, hazır bulunmadığı kendisini bir vekil ile temsil ettirmediği takdirde yargılama- ya yokluğunda devamla karar \enlecefi hususu davetiye yerine kaım olmak üzere ilan olunur. 17. 07.2003 Basur 39084 İSTANBUL1. SULH HAKİMLİĞrNDEN DosyaNo: 2003,351 Vasil Hastalığı sebebiyle mahkememızden verilen 30.07. 2003 tarih, 2003/351 esas, 2003/327 karar sayüı ilamı ile Istanbul, Beşıktaş, Mecidiye Mahallesi, Cilt: 14, Hane: 673 nüfusuna kayıtlı Mehmet ve Sebahat'tan oüna 05.07.1959 doğumlu Hacı Bayram Vural vesayet altına alınmış olup, kendisine Orkıde evleri, C 10, B Blok, Esenkent- Bahçeşehir- Istanbul adresinde ikamet eden Leyla Vural vasi tayin edihıüştir. Ilan olunur. 07. 08.2003 Basın: 38980 YALOVA SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Sayı: 2002/416 Esas Davacı Muhammet Çiçek vekih Avukat lhsan Yıldız tarafından davalılar Mehmet Ya- şar Orhan ve arkadaşlan aleyhine mahkememizde açılan ortaklığın giderihnesi davasında davalılann bu" kısmına duruşma günü tebliğ edilemediğinden ilanen tebligat yapıhnasına karar venlmış olmakla; Yalova ili, Çınarcık ilçesı Nuribey Caddesi No: 32 adresinde otu- ran Bırsen Orhan (Bora). Semıha Orhan (Çağlar). Mehmet Yaşar Orhan ile Istanbul Ta- rabya Yeni Çamlık E\leri No: 96 adresinde ikamet eden Nurten Şener'e ve Istanbul Göz- tepe Tünel Sokak No: 15 30 adresinde oturan Ayten Kurt'un tüm aramalara rağmen bulu- namadıklanndan dava dılekçesı ve duruşma günü kendılenne tebliğ edılememiştir. Dava dosyası derderst olup duruşması 17.09 2003 günü saat 09.30'a bırakılmıştır. Tebliğ yenne geçerli olmak üzere duruşma gününün yukanda adresleri yazılı davalılar Nurten Şener. Ayfen Kurt, Birsen Orhan (Bora) Mehmet Yaşar Orhan. Semiha Orhan (Çağlar)'a duruşma gününün gazetenm yayın tarihinden itıbaren 7 gün sonunda teblığ edilmiş sayılacağı ilanen tebliğ"olunur. 07.08.2003 Basın: 39066 MEIVDERES ASLÎ1T HUKUK 1VL4HKEMESİ'NDEN DosyaNo: 2001 334 Davacı S.S. Bınbir Rüya Konut Yapı Kooperatıfı vekili Av. Ahmet Dokucu tarafin- dan da\alılar Yaşar Kahya ve 91 arkadaşı aleyhine mahkememize açılan tescil dava- sının yapılan duruşmasmda venlen ara karan gereğınce; Küher Köyü Menderes,lz- mir adresinde bulunan dahılı davalı (1940 Medine, Halil oğlu) Sami Güner, (1940 Medine, Halil oğlu) Niyazi Güner. (1940 Medine, Halil kıa) Huriye Güner (Yeğen), (1940 Medine. Halil kizı) Hatıce Güner'in yapılan tüm araştırmalara rağmen dahılı dava dılekçesı tebliğ edilemediğinden ilanen tebiiğine, duruşma günü olan 13 10.2003 günü saat 09.20'dekı duruşmada bizzat hazır bulunmalan veya kendıleri- nı bir vekılle temsil ettırmelen, aksı takdirde yargılamaya gıyabmda devam olunup karar verileceği, dava dılekçesı ve duruşma gününün tebliği yerine kaım olmak üzere ilan ve tebliğ olunur. Basın: 38858 ZARA KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN Esas No: 2000/8 Davacı Orman Genel Müdürlüğü tarafından davalı Ebuseyıf Yıldınm ve mirasçılan aleyhine mahkememize açılan tapu ıptalı ve tescil davasının yapılan açık duruşması sıra- sında venlen ara karan gereğınce; Dahılı davalılar Zara Kevenli köyünden Murtaza Yıl- dınm tüm aramalara rağmen bulunamamış ve mahkememızden duruşma için çıkartılan davetiyeler kendılenne teblığ edilememış olduğundan, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 29. maddesı gereğınce davalılar Zara Kevenli köyün- den Murtaza Yıldınm'a ilanen tebligat yapılmasına karar verıldiğinden. adı geçenin 12.09 2003 tanhinde mahkememızde yapılacak duruşmada hazır bulunmalan için bu ılanın kendılenne ilan tarihinde tebliğ edılmış sayılacağı ılan olunur. Basın: 33702 ZARA KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN Esas No: 2000 9 Davacı Orman Genel Müdürlüğü tarafından davalı Paşa Ömer ve mirasçılan aley- hine mahkememize açılan tapu iptali ve tescil davasının yapılan açık duruşması sıra- sında venlen ara karan gereğınce; Dahıli davalılar Zara Kevenli kövünden Esas Şim- şek, Adalet Şimşek. Hürnyet Şunşek, Hicret Şımşek. Nuran Şimşek, Ayten Şimşek tüm aramalara rağmen bulunamamış ve mahkememizden duruşma ıçın çıkartılan da- vetiyeler kendılenne teblığ edilememış olduğundan, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 29 maddesı gereğınce dahılı davalı Zara Kevenli köyünden Esas Şimşek, Adalet Şunşek, Hürriyet Şunşek. Hicret Şimşek. Nuran Şimşek, Ayten Şımşek'e ilanen tebli- gat yapılmasına karar verıldiğinden. adı geçenin 12.09.2003 tanhinde mahkememizde yapılacak duruşmada hazır bulunmalan için bu ilanın kendılenne ılan tarihinde tebliğ edilmış sayılacağı ilan olunur. Basm: 33703 DİKİLİ SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN İ. Şuyuu Satış Memuıiuğu GAYRİMENKUL SATIŞ İLANI Sayı: 2003/9 Satış Dikili Sulh Hukuk Mahkemesınin 30.10.2002 tarih ve 2001/192 esas, 2002/407 ka- rar sayıh ılamı gereğince satılmasına karar verilen, Dikili-Gazipaşa Mah, 28. Sokak Mevkiı. 262 ada, 1 parselde kayıtlı, 441 m2 Bahçeli iki kath kargir ev (yıkık vaziyet- te) cınsrnden olan taşınmazın tamamı Katma Değer Vergisi hariç, 13.230.000.000.- TL. (Onüçmilyarikıyüzotuzmilyonlira)'dan satışı yapüacaktır. Saüş şaıüan: 1 - Satış. 19.09. 2003 Cuma günü saat 11. 00 ile 11.10 arasında Dikili Adliyesi yarunda bulunan Seçım Müdürlüğü Bahçesinde yapılacaktır. Bu arttırmada tahmm edilen kıymetin yüzde 75'inı ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacaklan mecmu- unu ve satış masraflannı geçmek şartı ile taşınmaz en çok artttrana ihale olunur. Böy- le bir bedelle alıcı çıkmazsa, en çok arttıramn taahhüdü baki kalnıak koşulu ile ikinci açık artırma 29.09.2003 Pazartesı günü aynı yerde aynı saarte yapılacaktır. Bu arttır- mada da rüçhanlı alacaklılann alacağını, takdir edilen kıymetin yüzde 40'nı ve satış masraflannı geçmesi şartı ile taşınmaz en çok artırana ihale olunur. 2- Ihaleye ıştirak edeceklenn, tahmın edilen kıymetin yüzde 20'si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanm teminat mektubunu venneleri lazun- drr. Satış. peşın para ile olup, ısteyen alıcıya 20 günü geçmemek üzere mehil verilebi- lir. Damga vergisi, Tellaliye harcı, katma değer vergisi ve tapu masraflan alıcıya aıttir. 3- Ipotek sahıbı alacaklılarla diğer ilgililenn (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklan- nı hususiyle faız ve masrafa dair olan iddialannı dayanağı belgeleri ile on beş gün içinde mahkememize bildirmeleri lazrmdır. Aksi takdirde haklan tapu sicilı ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç buakılacaklardır. 4- Satış bedelı hemen veya verilen süre içinde ödenmez ise, l.l.K.'nun 133. madde- sı gereğuıce ihale feshedilir. İki ihale arasmda farktan ve yüzde 10 aylık faizden alıcı ve kefılleri mesul tutularak hiçbir hükme hacet kalmaksızın kendilerinden tahsil olu- nur. 5- Şartname dairede herkesrn görebıhnesi için açıktır. Satışa iştirak edenler şartna- meyı görmüş ve münderecatım aynen kabül etmiş sayılacaklan, fazla bilgı almak iste- yenlerın dosyasına müracatlan ilan olunur. 06.08. 2003 Basın: 39075
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear