25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 21 NİSAN 2003 PAZARTESİ SOYLEŞI CHP lideri Baykal, AKP'nin uzlaşmaya kapalı bir parti olduğunu söyleyerek 'En somut göstergesi de kadrolaşma' dedi ZümreMdan yarahyorlar D evletin hiçbir partinin kadrosu olmadığını belirten Deniz Baykal, "Devletin her kurumuna belli bir kadroyu getirmeye kalkarsan senin zümre iktidan hedeflediğini düşünürüz. Bunu parlamentodaki çoğunluğuna dayanarak dayatmaya çalıştığını düşünürüz. Diyanet îşleri Başkanı, sağ sol her iktidarla çalıştım, bunlarla çalışamadım diyor, bu ne demektir? Burada senin Ölçün ne? Sen ehil insan mı anyorsun, kendi adamlannı iktidara taşımak mı istiyorsun?" diye konuştu. T ürkiye'nin Kuzey Irak konusunda teskin edilmeye çalışılan bir ülke görüntüsünde olduğuna dikkat çeken Baykal şunlan söyledi: "Peşmergeler vali atamak dahil her şeyi yapıyor. Amerika bundan rahatsız olduğunu gösteren bir tavır ortaya koymuyor. Bu bizimle yapılan mutabakatm neresine uygun. Bugünlerde bizi K. Irak'ta oluşacak tabloya alıştırmaya çalışıyorlar. Türkiye'nin ağırhğını koymasma izin verilmedi. Meydan dışımızdaki inisiyatiflere terk edildi." B aykal AKP'nin özelleştirme konusundaki politikasını şöyle değerlendirdi: "Yapılmak istenen özelleştirme değil yabancılaştırmadır. Kârlı kurumlan satacağız diyorlar. Altın yumurtlayan tavuk Milli Piyango'yu satmak istiyorlar. 2-3 yılhîc geliri karşılığnıda bu kurumlan elden çıkarma eğilimi var. Satılan TEKEL olmayacak, Türk tüketicisi olacak. Yerli tekel gidecek, uluslararası tekel gelecek. Ulusal simge THY'yi zarar etse bile taşımak gerekir." MUSTAFABALBAY ANKARA - CHP Genel Başkanı Deniz Bay- kal AKP iktidannın uygulamaiann] eleştirirken kadrolaşma yönünde atılan adımlann "zümreik- tidan" yaratmayı hedeflediğini söyledi. Devletin partilerin nıalı olmadığını söyleyen Baykal, Meclis'in "yasa atöhesne" dönüştü- rülmek istendiğine dikkat çekti. Baykal, hükü- metin Irak politikasının olmadığını belirterek "Bugün Türkiye, Irak'taki gelişmeJer karşısın- da teskin edünieye çalışılan bir ülke konumun- dadır" dedi. Baykal, Kıbns'ta da AB'nin poli- tikasının iflas ettiğini, Türkiye'nin yeni bir Kıb- nspolitikası oluşturması gerektiğini vurguladı. CHP lideri Baykal'uı, sorulanmıza verdiği yanıtlar şöyle: - Türkiye'nin Irak poütikasını nasıl değerlen- diriyorsunuz? BAYKAL-Irak konusunda iki ana hat var. Bi- n biri Amerika'nın Ortadoğu coğrafyasıru ya- pılandırma hedefi. ABD, uzun zamandan beri bunuplanlıyor. Bizbuprojeninaynnhlannıbil- miyoruz. Türkiye bu bölgede yer alan bir ülke- dir. Bu nedenle bunu dikkatle izlemek zorunda- dır. Türkiye, yıllarca ABD'nin müttefıki olarak davrandı. Bu nedenle ABD'nin Türkiye'yi he- defleri konusunda bilgilendirmesı gerekir. An- cak bunun olmadığını görüyoruz. Bence hü- kümetin temel ve öncelıkli işı bu olmalıydı. Hükümet ttrtarsızlıklar içlnde - Bu nasıl bir proje, sizin öngöriinüzvar mı? BAYKAL-Bu proje, Türkiye'nin kolay ko- lay içıne sindiremeyece&i bir proje. Bunun işa- retleri çıkmaya başladı. Ikinci durum, bizim bu gelişmeler karşısında alacağımız tavır. Türkiye bu bakımdan maalesef talihsiz bir dönemdedır. Karşı karşıya kalınan konularda kararlı adımlar atacak, bunJan uygulayacak bir yönerim işba- şında değil. Sürekli bocalayan bir ülke görünü- mündeyiz. Hükümet tutarsızlıklar içindedir. -Bugün Irak'ın veniden yaptlanmasıgtindem- de. Hükümetin pohfikalan burada da betirgjn gö- rünmüyor... BAYKAL- Evet. Irak'ta ABD'nin ana hede- fı ne? Bu projenin kapsamı ne? Sürprizlere açık hale geldik. Hükümet, iç ve dış faktörleri göze- tecek, ülkenin kısa ve uzun vadeli çıkarlannı he- sap edecek derinlikten ve birikımden yoksun. SürefcH dış desteğe muhtaç yapı - Sanınm ekonominin içinde bulunduğu du- rum da aölacak adımlarda önemli bir engeL. BAYKAL - Maalesef hâlâ kriz ortamındayız. Bu önemli bir talihsizlik. Borca batmış, sürek- li dış desteğe muhtaç bir yapı. Kendi kaynakla- nnı da işletebılecek becerilerden yoksun biryö- netim tablosu var. - AKP'nin sizin deyiminizle bocalamasında yannş öngörülerin de payı oldu mu? BAYKAL -Kesinlikle... AKP, bu olay karşı- sında doğru değerlendirme yapamadı. Fotoğrafi çekemedi. Teşhislennin hiç- biri gerçekçi çıkmadı. Daha yolun başında ABD ile iyi müzakere etmek, amaçlarım iyi kavramak, buna göre Türkiye nerede durabilir, bunu sap- tamak gerekiyordu. Bana Amerikalı heyetler geldiğinde, onlara her- halde hedeflerimz, Türki- ye'nin bunda oynayaca- ğı rol, harekât sonrası oluşacak yapı konusun- da hükümetle müza- kere etmişsinizdir, dedim. Hayırdedi- ler. Oysa hükü- met, önceniye- tiniz ne anla- yalım, de- meliydi. Bu, ilk hatay- dı. Bunun devamında, yapanz ederiz tav- nna girildi. Sonra güçlükler ortaya çık- maya başladı. -Pekihükümetşimdi olup bitenlerin ayırdmda mı? Curur kırıcı... BAYKAL - Hayır. Zaten işin te- meli yok. Olmayınca devamında ne yapabılirsıniz. Bakın, ABD ile gö- rüşmeleryapıhyor. Mutabakat sağ- landı deniyor, ertesi gün sağlanma- dığı anlaşılıyor. Bizden şunu şunu istediler deniyor, ertesi gün is- tenmediği anlaşılıyor. Kabul edilemez bir durum. Başta on- lara yardun edersen, Irak'a girersek yardım vardı, şim- di girmezsek, hiç elımizi sür- mezsek l milyar dolar öne- riyorlar. Gurur kıncı... -Mutabakatdeyüıceakla ilk, Türkiye'nin kır- mra çizgUeri getiyor. Bu konuda ABD güvence vermişti. Öjie dendi Sizce bu güvence ne ölçü- degeçerfi? BAYKAL - Kuzey Irak konusun- da Türkiye, teskin edilmeye çalışı- lan bir ülke görüntüsünde. Peşmer- geler vali atamak dahil her şeyi ya- pıyor. Amerika bundan rahatsız ol- duğunu gösteren bir tavır ortaya koymuyor. Bu bizimle yapılan mu- tabakatm neresine uygun. Peş- mergeler, Kerkük ve Mu- sul'da Türkmenleri anlaşmaya zorlayan, onJan korkutup ür- kütmeyi hedefle- yen tavırlar sergi- liyorlar. Bütün bunlar Ameri- ka'nın gözleri önünde oluyor. Kerkük ve Mu- sul'a peşmergeler girdiler, merak et- meyin çıkacaklar dendi. Kaç kişi çıkn,girenldm,çı- kankim belli değil. Ne hesap var ne kontrol. Bugünlerde bizi K. Irak'ta oluşa- cak tabloya alıştırmaya çalışıyorlar. Türkiye'nin ağırlığını koymasına izin verilmedi. Meydan dışımızda- ki inisiyatiflere terk edildi. Şim- di Kerkük ve Musul'da Araplar da kendilerini yenilmiş hissedi- yorlar. Onlar da farklı duygular içinde. Peşmergelerse atak ve duru- ma hâkim görünüyor. Inlsiyatrfl kaybettlk... - Sizcebu karmaşadan nasılbir ya- pılanma çıkar? BAYKAL- Nüfus kayıtlan esas alı- nacak dendi. Ama onların da durumu ortada. Tapu ve nüfus kayıtlan yok. Ya- nn herkesin ayn nüfus kaydı çıkarsa ne ola- cak? Hâkim olan kitabına mı uyduracak. Bü- tün bunlar olurken ABD bize güvenın diyor, biz de onlara ınanmayı tercih ediyoruz. Ini- siyatifı kaybettik. - Bu inisivatifkaybında kuibna noktas» ne za- manoldu? BAYKAL - Türkiye, savaşın yaklaşmakta ol- duğunu görerek bundan önce defalarca yaptığı gibi önemli bir miktarda askerini bölgeye yer- leştirmeyi ihmal etti. Işte inisiyatif o zaman kay- bedildı. Bunun devamındald büyük yanılgı ise Türk askennin K.Irak'a girişini Amerikan as- kerinın gırişine bağlayan tezkerede oldu. tkisi beraber gelmemelıydi. Çünkü ikisinin amacı farklı. Iki konuyu birleştirerek kendimizi de dünya önünde tartışmalı hale getirdik. Biz ba- nş ortamı ıçın, etnik karmaşa ve terör oimama- sı için orada olacaktık. Bizim ilhakla, işgalle hiçbır ilgimiz yok ki. - Baa çevreler ABD ile tam işbirtiğinden ya- naydL Bu olsaydı, karmaşa yaşanmaz mrydı? BAYKAL- Bu çok önemli bir nokta. Bazıla- n şiddetle bunu savunuyor. Bu gerçek değil. ABD, tam işbirliği yapmamız halinde dahi bi- zim caydıncı rol oynamamızı istemiyordu. Tez- kere öncesindeki mutabakatzaptlannda dahi bi- ze olabıldiğince az rol vermek istediler. Irak sı- runndan 10-20 kilometreden fazla girmemizi istemiyorlardı. Onlann temel yaklaşımı, Türki- ye'yi gelişmelenn dışında tutmak. ABD, Arap okyanusu içinde, bu petrol coğrafyasında yeni bir siyasi kımlik oluşturuyor. Israil'in de Arap dünyası içinde etkinliği artıyor. Blzimkl meşru müdafaa... - Burada bize nasıl bir rol öngörüyorlar? BAYKAL - Bize diyorlar ki, sen tskenderun Körfezi'ni ver, çok elverişli... tncirlik'i ver, is- tediğim gibi kullanayım, ötesine kanşma diyor- lar. Ben senin bu kıymetli coğrafyanı kullana- yım, sen de sorun çıkarma. Türkiye'deki yöne- tim bu projelerin aynnhlannı hiç merak etme- di. Araplar da yeni uyanıyor. Başta yapmamız gereken, savaş başlamadan Kuzey Irak'a yerleş- mekti. Türkiye bunu daha önce de yapmıştı. Iri- raf edeyim bunun yapılmış olduğunu zannedi- yordum. Orada ciddi bir yığınak yapılmıştır di- yedüşünrnüştüm. Tüm Türkiye böyle düşünmüş- tü. Tedbir alınmıştır dedik. Bir süre sonra uyan- dık ki böyle bir şey yok... Arkadan tezkere tar- tışmalan çıktı. Tezkereye, Irak'a asker gönder- memiz de sokuhnak ıstendı. Bu vahim hatadır. Biz, izin almanın gerekmediğı bir anda bunu yap- mahydık. Çünkü bizimki meşru müdafaa. - Bu noktada askerle hükümet arasmda ihşki eksfldiği mi var? Asfcer çok tHkfcatll davranıyor BAYKAL- Öyle bir şey olması için neden gör- müyorum. Asker çok dikkatli, siyasi otoriteye çok saygılı, meşruiyet anlayışı içinde hareket edi- yor. Siyasi irade K. Irak'a girelim diyecek de, askerler hazır değilız diyecek, böyle bir şey ola- cağını sanmıyorum. Maalesef seçim sonrasın- da iktidara gelenler bu temel konularla uğraş- mak yenne başka kararlarla ugraştılar. -AKP iktidaragetince,Turldyesorunlannı an- lamayacabsmakyerinekendisuıeöncelikledjşa- nda meşruiyet arama\ı mı tercih etti? BAYKAL - Hangi duyguyla davTandı bilmi- yorum. Biz buna ihtiyaç olmasın diye gerekeni yaptık. Türkiye'nin bir savaş ortamına doğru sürüklenmekte olduğunu, Türkiye'de halktan önemli ölçüde destek almış bir iktidann kendi- ne güvensizlik içinde olmaması için bilinçli ola- rak ve bazı eleştirileri de çekme pahasına dik- katli hareket etrik. Avrupa'ya gidip bu hüküme- tin meşruluğunu anlattık. Meşruiyet krizinin Türkiye'ye pahahya patlayacağını biliyorduk. AB politikası Kıbns'ta iflas etti- Kıbns konusuna geçersek^ Rum kesimi AB'ye tam ü\e oldu. Türkrve'de herkes farura kesecek yer arnor. Siz ne drj'orsunuz? BAYKAL - Aslında KıbnsTa Türkiye'nin AB'ye üyeliği ayn şeylerdir. Bu irtibatı sürekli kuruyorlar ama reddetmek gerekiyor. Böyle bir kapı açtınız mı, sonu gelmez. Kıbns konusunda asıl hatayı AB yapmıştır. AB'nin Kıbns politikası iflas etmiştir. tki taraf anlaşamazsa Rumlan alınz, ötekiler de sürüklenir dediler. KKTC'ye, AB'ye girmek istiyorsan taleplerinden vazgeç dediler. Sindireceklerini düşündüler. AB havucuKKTC'yikümesesokardiye ' düşündüler. tşlemedi. Çok çalkanhlı dönem geçti ama sonuçta AB politikası iflas etti. AB'nin bugün attığı adım, AB hukukuna aykın, uluslararası hukuka aykın. Sınırlan belli olmayan, hukuki durumu kanşık bir ülkeyi AB'ye aldılar. Yanm devlet aldılar. - Bundan sonra ne olur? DışişJeri Bakanhğı da yapmıs bir kişi olarak sizin önerileriniz neler? BAYKAL - Kıbns'ta yeni bir dönem açılıyor. 30 yıldır kımliğini koruyan KKTC'nin önünde yeni bir yol var. Artık KKTC'nin politık varlığı kabul edilmek istenmese de gözler önünde. Herkes şunu bilmeli ki, AB KKTC'ye. haklanndan vazgeçersen Türkiye'nin KKTC'ye yönelik eylem planı ortaya koyması lazım. Yapılması gereken KKTC'yi ilhak değil, destektir. Kuzey kendisini sahipsiz hissetmemeli. seni alınm dedi. Burada KKTC yönetimi doğru adım atmış, bunu kabul etmemiştir. Bu aşamadan sonra çözüm var olan noktadan yola çıkarak aranmalıdır. Orada iki ayn toplum. iki ayn millet, iki ayn dil, din var. Bunu kaldırmak isteyen çözüm istemiyor demektir. Sının girintili çıkıntıh, delik deşik et, garip cepler yarat, 60 bin Idşiyi kuzeye göç ettir, nüfus dokusunu boz, böyle dayatmalarla çözüm olmaz. KKTC'yi yok sayamazlar... - Nasıl bir çözüm va da yol gerçekçi görünüyor? BAYKAL - Önemli iki olgu var. Biri Güney Kıbns'ı alan AB'nin KKTC'ye karşı takınacağı tavır. KKTC'yi yok saymaya. ablukaya almaya, ambargoya devam edeceklerse bu kabul edilemez. Orada yaşayan insanlar üretecek, satacak. Siz KKTC'nin "evefine önem verdiniz, planlar yaptınız. tt Ha\ır"ına neden önem vermiyorsunuz. O zaman yok sayıyorsunuz? Sen buna rağmen kuzeyi de AB sınırlan içinde görme hazırlığındayım dersen, kuzeyi işgal etmek istiyorsun demektir. Şimdı Türkiye'nin KKTC'ye yönelik bir eylem planı ortaya koyması lazım. Yapılması gereken KKTC'yi ılhak değil, destektir. Kuzey kendisini sahipsiz hissetmemeli. Özelleştirme değil yabancılaştırma - AKP'nin özelleştirme konusundaki adımlan Uginç. Babalar gibi satanm, bulduğumu satanm havası \"sar. Bu uygulamalan nasıl değeriendirfvorsunuz? BAYKAL - Burada TEKEL ve THY'nin ayn önemi var. Şimdı kârlı kurumlan satacağız diyorlar. Altın yumurtlayan tavuk Milli Piyango'yu satmak istiyorlar. 2-3 yıllık gelın karşılığında bu kurumlan elden çıkarma eğilimi var. Pekı 2-3 yıl sonra ne yapacaksın. Bu, köşeye sıkışmış kişinin çaresızliğidir. Burada atılacak adımlan dikkatle gözleyeceğiz. Satılacak kurumlann çoğunda bilerek yıllarca iyileştirme yatınmı yapılmadı Belli yatınmlar yapılsa, kâruıı katlayacak kurumlar var. Eline koluna zincir vurulmuş TEKEL, 300 trilyonluk gelirle hâlâ Türkiye'nin kazanç kapısı. Burada satılan TEKEL olmayacak, Türk tüketicisi olacak. TEKEL'ı alan iç pazan tümüyle ele geçirmiş olacak. Burada satılan Türkiye'nin iç pazandır. Yerli tekel gidecek, uluslararası tekel gelecek. Yapılmak istenen özelleştirme değil yabancılaştırmadır. Hükümet hazın bitirme ha\asında, hazıra hiçbir şey dayanmaz. Bugün sattın, seneye ne yapacaksm? Haraç mezat satmak... - PETKİM, TÜPRAŞ, THY için de aynı şey geçerti değil mi? BAYKAL - THY, dünyanın en başanlı havayollaruıdan birisidir. Ulusal bir simgedir. Bir bayraktır, zarar etse bile taşımak gerekir. Zarar ettırmemek gerekir. Zarann kaynaklannı görüp engellemek gerekir. THY'nin modernleştirmeye üıriyacı olabilir. Bunlan düşünmek yerine haraç mezat satmak, Türkiye'nin yarlığını çarçur etmek anlamına gelır. Üstelik bugün özelleştirme açısından uygun da değil. Her şeyin fiyatının düştüğü bir ortam. Böyle bir ortamda siz her şeyimi satacağım diye yola çıkarsanız her şeyinizin fiyatını da düşürmüş olursunuz. Devlet partilerin kadrosu değildir - Mecüs'e gelirsek,- AKP iktidan içtüzüğü değiştinİL temel yasalarda radikal değişiklikler \apma\a hazuianıyor. Tüm bunlan \e kadrolaşmayı yaparken miOi irade bende divor. AKP milli iradeden ne anlı\or? BAYKAL - Bu temel bir konu. AKP tüm söylemlerine rağmen işbirliği yapmaya, paylaşmaya, uzlaşmaya, karşılıklı saygıya kapalı bir parti. Bunun en somut göstergesi kadrolaşma. Devlet hiçbir partinin kadrosu değildir. Devletin her kurumuna belediyeden adamlannı getirmeye kalkarsan, belli bir kadroyu getirmeye kalkarsan senin zümre iktidan hedeflediğini düşünürüz. Zümre iktidannı parlamentodaki çoğunluğuna dayanarak dayatmaya çalıştığını düşünürüz. Bunun işaretleri de çıkmaya başladı. Diyanet îşleri Başkanı, sağ sol her iktidarla çalıştım, bunlarla çalışamadım diyor, bu ne demektir? Burada senin ölçün ne? Sen ehil insan mı anyorsun, kendi adamlannı iktidara taşımak mı istiyorsun? Bakanlık birleştirmeyi bile kadrolaşma kaygısıyla yapıyorsun. Üniversiteleri bölme amacın kolay kadrolaşma. 61 yaş aynen öyle. Bu kişileri görevden alsa yargıdan dönecek, o yolu kapatmak için bunu yaphlar. - MechVi de el kaldır indir icraabna dönüstürmek hedefi mi var? BAYKAL - Evet, bu tutum parlamentodaki müzakerelere de yansıyor. Mesela bir tasannın genel kurulda görüşüJmesi için 48 saatlik bir sürenin geçmesi gerekiyor. Buna ihtiyaç var. Tasannın incelenmesi, en doğrunun bulunması için. Parlamentoda iki partiyiz. Biz de engelleyici değil yapıcı bir tavır sergiliyoruz. Bunu dahi ortadan kaldırmak istiyorlar. Derhal tasan gelecek, oylanıp bitecek. Milletvekili bilmeden oy kullanmak durumunda kalıyor. Maalesef gerçek dışı sözler de söylüyorlar. Son vergi olayında, Albayraklar'la ilgili olayda bizim arkadaşlar da 30 gün, 20 gün nedir bakmıyorlar, engellemeyelim artık diyorlar. Bakıyoruz olay bambaşka. Bu çalışma tarzı iyi bir tarz değil. Şimdi temel yasalan tek madde gibi görüşmek istiyorlar. Meclis'i yasa atölyesine dönüştürmek istiyorlar. Halk a>Tintılan öğrenmesin istiyorlar. Bu partizanlık, zümre iktidan arayışıdır. Çoğunluk hegemonyası parlamentoyu gerçek işlevinden çıkanr. - Her adrnıda milli iradeye ağınryorlar_ BAYKAL - Milli irade seçimin bütünüdür. Sen yüzde 34'sün, yüzde 65 oy dışanda. Sen yüzde 34'ü kasunda almışsın. Bugün bakalım kaç alacaksuı? Vaat ettiğin her şeyin tersini yapmışsnı. Benzin, mazot ucuzlayacak demişsin, pahalılaştırmışsın. KDV'leri indireceğim demişsin, arttırmışsın. Ek vergiler getirmışsin. Sonra çıkıyorsun, milli irade bende. Böyle şey olur mu? Yerelseçimlere hazırlanıyoruz-Yerel seçimlere 1 yıkian az zaman kakb. Hazırhklara başladmız mı? BA\'KAL - Seçimlen çok önemsiyoruz. En uygun adaylan ortaya koyacağız. En uygun programlan ilan edeceğiz. Sosyal demokrasinin yerel yönetimlerdeki başansı 70'li yıllarda güzel görülmüştü. Sonra sıkıntıh dönemler yaşadık. Bu dönem yerel yönetimlerle büyük atak başlatacağız. Seçimi almakla iş bitmiyor. 89'da da seçimi alchk ama o zamanki siyasi partilerin anlayışı sonraki genel seçim mağlubiyetlerinin temellerini attı. Tam tersini yapmak istiyoruz. - CHP dışındaki partilerin de ortak ara>ışlan var. Bunlan dikkate ahr mısuuz? BA\T<AL - Türkiye'nin bü>ük çoğunluğunun sahipleneceği, vicdan rahathğıyla destekleyeceği adaylar ortaya koymaya çalışıyoruz. Adaylanmız buna layık olacak. Bu konuda büyük sorumluluğumuz var.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear