Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 14 NİSAN 2003 PAZARTESİ
OLAYLAR VE GORUŞLER
AÇI
MUMTAZ SOYSAL
İç İşgal
KOMŞUDAKİ işgal tamamlanmak üzere. Yalnız
Tikrit kaldı düşmeyen. Bir de, bizde yarım yüzyıl-
dır süren. zamana yayılıp alıştırarak yapıldığı için
kolay fark edilmeyen bir sinsj işgal var ki, hâlâ sü-
rüyor: İç şgal.
İç, ama uluslararası kuruluşlann sürekli düşün-
ce bombardımanıyla, psikolojik savaşlarla, sızma-
laria, içteni "Beşınci Kol"\a dıştan desteklenen.
Bombardıman, Ikinci Dünya Savaşı sonrası, ül-
ke Sovyet yayılmacılığının tehdidine girer gir-
mez koruyucu meleklenn telkınleri ve raporlanyla
başlamıştı. 1930'lardan kalma programlı sınaî kal-
kınma, demiryolu ulaşımı gıbı düşünceler bırakıl-
malı, toprak reformu, herkese parasız eğrtim ve sağ-
lık hizmetı türünden boşhayallerterkedilmeli, de-
mokrasiyle lâikliğin korunması arasındayeni den-
geler kurulmalıydı. Hafif, fakat "akıllı" bombalarla
başlayan saldırı yavaş yavaş bir "karşı-devrim"
niteliğine bürünmek üzereydi.
27 Mayıs ve 1961 Anayasa düzeni, terk edilen
bazı mevzılerin geri alındığı bir "karşı-taarruz" ol-
muştur. Ama, kısa sürdü ve sinsi işgal tekrar baş-
ladı.
Şimdi son muharebeler veriliyor Türkiye'nin çok
yakın tarihınde emsali görülmemiş bir seçim gali-
biyetınin temsılcilen, kayıtlı seçmenin yüzde yirmi-
sinden aldıkları vekâleti, her şeyi yapmalanna ola-
naktanıyan bırulusal egemenlikyetkisi sanıpdev-
letin temel yapısını değıştırmeye kalkışmışlardır.
Küreselleşme modasının gözde kavramlarını
karşı-devnm için kullanarak.
Meclıs'teki "Kamu Yönetimi Temel Kanunu"
tasarısına hıç baktınız mı? Türkiye Cumhu-
riyeti'nin yerleşik devlet yapısını altüst edecek her
şey var orada.
Orneğin, kamu yönetimınde "rekabetçi piyasa
şartlarının oluşturulması" ne demek? Yasanın
amaçlan arasında sayılan bu ilke, yönetim huku-
kunun temeli olan "kamu hizmeti" kavramının bı-
rakılıp devletın hep "ticaret kafası"y\a çahşması,
sağlık ve eğitirn gibi ana görevlerine bu zihniyetle
bakarak hastayı ve öğrenciyi "müşten" sayması
demek degildır de nedir? Nitekim, tasan, Milli Eği-
tim ve Sağlık bakanlıklannı "taşra teşkilâtı olma-
yan bakanlıklar" arasında saymakta. Tanm'ı da, Or-
man ve Çevre ile Kültür ve Turizm'i de.
Bunlaryerelliğe, belediyelere bırakılıyor. Beledi-
yeler de, yüksek faizli borç veren uluslararası fi-
nans çevreierinin ınsafına. Böylece IMF'nin, Dün-
ya Bankası'nın, OECD'nin, Avrupa Bırliği'yle kü-
reselleşmeci kuruluşlann ıstedikleri yerine gelmiş
ve anayasadakı yönetımin bütünlüğü" ılkesi yı-
kılarak Türkiye dış çullanışlann kolay yutacağı lok-
malar haline getirilmiş olacaktır.
Irak'takinden farklı bir başka nokta daha var bu
sinsi savaşta: özelleştirme biçimındeki talanlar ve
yağmalar işgalden önce başlamıştır.
Yıne de, çok şükür, son noktası henüz konma-
mış bir savaştır söz konusu olan. Müthiş bir
silkiniş ve dırilişle yazgısı tersine döndürülebilir
herhalde.
Kıyılar Ulusun Ortak Malı
Ulusun ortak malı olan kıyılann, özel iyeliğe
(mülkiyete) geçirilmesi devletin ulusal
egemenlik hakkını ortadan kaldınr!
Prof. Dr. Cevat GERAY Eski lmar ve îskân
Bakanhğı Müsteşan
T
anhsel. ekinsel,
doğal kaynak
ve ulusal zen-
ginlik kaynağı
olarak kıyılann
korunması, geliştirilmesi,
toplum yaranna kullanıl-
ması konusunda bugünkü
yönetsel yapı etkin bir plan-
lamaya, uygularaaya ve de-
netime elverişli olmadığın-
dan kıyılanmız giderek yoz-
laşmakta, hatta yok olmak-
tadır.
Bunun başlıca nedeni,
konuyla ilgili birden çok
yasanın bulunması, aynı ko-
nuda yetkı, görev ve so-
rumluluk sahibi bulunan,
fakat birbinyle ışbırlığı ve
eşgüdüm ıçinde bulunma-
yan çok sayıda kurum ve
kuruluşlardan oluşan çok
başlı yönetsel yapımızdır.
Kara Türkiye'sini üç yön-
den çevrelemekte olan kı-
yılanmızın gelişigüzel ya-
pılaşması. kıyılann toplum
yaranna kullanılması açı-
sından sakıncalartaşımak-
tadır. Kıyılann tek tek nok-
talar ya da lekeler olarak
ele alınması yerine, bütün-
cûl bir yaklaşımla ele alın-
masım, etkin bir yönetim
anlayışı içinde tek elden
planlanmasını ve planlann
uygulanmasını gerekli kıl-
maktadır.
Gerçekte kıyılar, değişik
toplumsal ve ekonomik kat-
manlar arasında sürtüşme-
lere, rant kavgalanna sah-
ne olmaktadır. Kıyının kul-
lanımında işleyımciler bü-
yük kentler yakınındaki kı-
yılara yerleşme isteminde-
dir. Turizmciler, kıyılarda
yabancı sermaye ıle işbir-
liği içinde özellikle yaban-
cı tunstlere döviz karşılığı
hizmet sunma eğiliminde-
dir. Kıyı yerleşmelerinde
tanm ya da balıkçılık ama-
cıyla kıyılan kullanan halk,
oranın turizme açılması
üzerine topraklannı elden
çıkarmakta, böylece oluşa-
cak rantı toprağın yeni sa-
hiplerine kaptırmaktadır.
Orta sımf kıyıda arsa kapa-
rak yazlık ev sağlamaya yö-
nelmektedir. Düşük gelirli
emekçilenn kıyıdaki çıkar-
lan kuşkusuz orta ve bü-
yük sermaye ile çatışmak-
ta, onlann kıyıdan serbest-
çe yararlanmalannı olanak-
sız kılmaktadır. Kıyıdaki
askersel ve sivil kamu ku-
ruluşlan tesislerinin hem
halka hem de alt basamak-
Iardaki kamu görevlılenne
kapalı tutulması da düşük
gelirlilerin kıyıdan yarar-
lanabilmelerinı engelle-
mektedir.
Siyasal düzenden ve iye-
lik anlayışından kaynakla-
nan farklılıklar bir yana bı-
rakılırsa, ülkeler kıyılann
toplum yaranna korunma-
sını, kullanılmasını ve de-
ğerlendirilmesinı amaçla-
yan önlemler almaktalar.
Uluslararası örgütler, özel-
likle Avrupa Konseyi bu
amaçla çeşitli ilkeler be-
nimsemiştir. Ulusal ve ulus-
lararası meslek örgütleri-
nin de konuya ilişkin ola-
rak üyelerine sahk verdiği
aynntıh görüş ve önerileri
var. Hatta, uluslararası öl-
çekte ve ülkemizde kıyı yö-
netimi kuruluşlan da var.
Gerçekte krydann korun-
masu kullanılması ve geliş-
tirilmesi, ülke topraklan-
nın, ulusal kaynaklann top-
lumsal denkserliğe (adale-
te). toplum yaranna uygun
biçimde kullanılması sonı-
nunun bir parçasıdır. Bu-
rada önemli olan kıyılann,
ülketopraklannın ve ulusal
kaynaklann hangi ekono-
mik, toplumsal sınıfın ya-
ranna kullarulacağı soru-
suna verilecek yanıttır. Bu
da toplumun tüm kesünle-
rinin krvidan serbestçe, kar-
şılık ödemeksizin eşit ola-
rak yararlanmasuu gerek-
tiriyor.
Tüzeye göre kıyılar, hal-
kın ortaklaşa, eşit. karşılık-
sız, serbestçe yararlanma-
sına aynlan, uzennde kamu-
sal ve özel iyelik (mülkıyet,
sahiplık) oluşturulamayan
bir orta malı niteliğindedir.
Osmanlı'nın Mecelle'sine
göre deniz ve göllere her-
kes ortak bulunuyordu. Ha-
va, su gibı denız ve göller
de herkesın başkasına zarar
vermeksizin yararlanabile-
ceği "orta malı" niteliğin-
dedir. Bu nedenle de özel
iyeliğe konu edilemeyece-
ği kuralı geçerliydi. Cum-
huriyet'ten sonra kıyılara
ilişkin olarak düzenleme-
ler yapılıncaya değin Yurt-
taşlar Yasası'na göre "sa-
hipsiz mal" olarak korunu-
yordu. Kıyılann yağmalan-
ması yaygınlaşınca bir yan-
dan Yargıtay bırleştirme ka-
rarlarının, öte yandan
1972'de 1805 sayılıyasay-
la tmar Yasası'na eklenen
maddelerin ışığındayapılan
düzenlemelere. 1982 Ana-
yasası'nm ilgili maddesin-
de yer alan ılkelere göre kı-
yılara ilişkin tüzel durum
şöyle özetlenebilir:
1) Kıyılar, devletin ege-
menlik ve egenimi (hüküm
ve tasamıfu) alündadır, kı-
yılarda iyelik oluşturula-
maz.
2) Hiçbir karşüık öde-
meksizin herkesin kıyılar-
dan ortaklaşa yararianma-
ya hakkı vardır. Anayasa
Mahkemesi'ne göre bu te-
mel bir çevre hakkıdır.
3) Bu hakkı sağlamak
de\1etin görevidir.
1982 Anayasası'nın 43.
maddesi, kıyılann devletin
"hüküm ve tasamıfu alün-
da" bulunduğunu belirttik-
ten sonra, deniz, göl ve
akarsu kıyılan ile kıyılan
çevreleyen sahil şeritlerin-
den yararlanılmasında ön-
celikle kamu yarannın gö-
zetilmesini öngörmektedir.
Kıyılann ve kıyı şeritleri-
nin kullanış amaçlanna gö-
re derinliğinin. kişılenn bu
yerlerden yararlanma ola-
nak ve koşullannın yasay-
la düzenleneceğı belirtil-
mektedir. Bu kurallar çer-
çevesinde byılann iyeliğe
konu olamayacağı açıktır.
tyelik oluşturulamaması.
tersane ve benzeri tesisle-
rin kurulması için 49 yıl
süreli olarak kiraya verilme-
sine engel sayılmamakta-
dır.
Anayasada vapümakiste-
nen değişiklik herkesin kı-
yıdan yararlanma hakkını
ortadan kaldıracak nitelik-
tedir. Aynca, böylesi bir de-
ğişiklik. çeşitli ekonomikba-
hanelerle kıvıların kapışü-
masına yol açacak, kaçak
yapüaşma>ı yasallaştıracak,
özendirecektir. Zaten kıyı
içeren ormanlann yerli ya-
bancı sermayenin kullanı-
mına açılması sonucunda
kıyının doğal çevresi bü-
yük ölçüde yok edilmış bu-
lunuyor.
Bilindiğı gıbi, kıyılar dev-
letin egemenlik hakkının
uzantısı ve süreği (devamı)
olması nedeniyle devletin
egenim ve kullanımı altın-
da bulunmasının bir sonu-
cu olarak kıyılarda kamu-
sal ve özel iyelik oluşturu-
lamaz. Kırk dokuz yıllık
kiralama yoluna gidilmesi
de gerçekte tartışma konu-
sudur.
Bununla bırlikte, iyelik
oluşturulamaması, toplu-
mun serbestçe kullanımını
kolaylaştıracak, engelleme-
yecek nitelikteki tersane
benzeri kimi tesislerin kı-
yıda kurulmasına, açılma-
sına engel oluşturmadığı
görüşü yaygındır.
Devlet, ekonomik katkı-
sı nedeniyle, özellikle de-
nizcilikle ilgili, tersane gı-
bi tesisleri özendirmek is-
tiyorsa, kıyının iyeliğini
peşkeş çekmek yerine, bu
endüstriyi destekleyecek
başka güvenceler vermeyi,
her türlü kolaylıklan sağla-
mayı yeğlemekle zaten be-
tonlaşan kıyılanmızın yok
olmasına yeni bir kapı ara-
lamamış. olupbittileri ön-
lemiş olur.
CUMHURtYET'TEN
OKURLARA
İBRAHtM YILDIZ
Çağdaş Okur
OradbmçıkacaUar*-*
1
Kimyasal ve biyolojik kitle im-
ha silahlarını gerekçe gösteren
ABD'nin Irak'ı işgali sürüyor.
Nerede bu silahlar?
Amerika tüm dünyayı aldattı
mı? Ya da kendi deyişleriyle bu
silahların bu-
lunması on
yıllık bir sü-
1- O p & reçte mi ger-
çekleşecek!
Ingiliz ve
Amerikalılar
Irak petrolle-
rinin yeni sa-
hipleri oldu-
lar. Işgalin ar-
dından yaşanan yağmaya ka-
yıtsız kalırken petrol kuyularını
güvence attına almalan dikkat çe-
kiciydi. Bağdat, Kerkük ve Mu-
sul'da yaşananlar televizyonla-
ra bir film gibi yansıdı.
Cumhuriyet olarak Irak'ın iş-
gali öncesinde ve sonrasındaki
öngörülerimiz ne yazık ki doğ-
ru çıktı.
İşgal, yağma ve katliam ger-
çekleşmişti.
Gazetemiz Cumhuriyet, ob-
jektif haberciliğini bir kez daha
sınadı. Haberde sadece gerçe-
ğin yanında olduk. Özgün yo-
rumlarla okurun ufkunu açma-
ya çalıştık.
• • •
Sosyal Araştırmalar Merke-
zi'nin yaptığı kamuoyu araştır-
masından çı-
kan sonuçlar
yukandasöy-
lediklerimizin
bir anlamda
kanıtıydı.
Geçen cu-
martesi ya-
yımladığımız
&..._ — anket sonuç-
ları okurun
Cumhuriyet'e güvenini bir kez
daha ortaya koydu.
Güvenilirlik; seviyeli, tarafsız
habercilik; inanılırlık; öğretici ol-
mak; okura saygı; topluma kar-
şı sorumluluk; meslek ahlakı ve
kJS
Cumhur ye'.
t.
abartısız habercilik gibi kriterler
açısından Cumhuriyet diğerga-
zetelerin önünde yer aldı.
Peki Cumhuriyet okuru kendi-
ni nasıl tanımlıyor? Anket bu so-
ruya da açıklık getirdi:
Çağdaş, yenilikçi, demokrat,
laik ve solcu. Bunları zaten bili-
yorduk. Yine de bilimsel bir ça-
lışmanın bütün bunları doğrula-
ması bizleri sevindirdi.
Araştırmanın bir başka önem-
li noktası, okurların yüzde
45.4'ünün kadın olmasıydı. Ek-
siklerimize gelince: Okur bizden
daha çok röportaj, sağlık, çev-
re ve tarih haberierine ağırtık ver-
memizi isti-
yor.
Bu araştır-
ma bizler için
yol gösterici
olacak. Şim-
di tüm bu so-
nuçları de-
ğeriendirip
daha iyi bir
Cumhuriyet •*——
için kolları sıvamanın zamanıdır.
• • •
Geçen hafta Türkiye Milli Ko-
operatifler Birliği'nce gazetemiz
"özel ödüle" değer görüldü.
Çağdaş Gazeteciler Cemiyeti
tarafından da "Barış Kalemle-
ri" ödülünü aldık.
• • •
Türkiye ekonomik alanda bun-
dan sonra ne yapmalı? Kuşku-
suz bu soru pek çoğumuzu dü-
şündürüyor. Yanıtlarını bulmak,
kimi öneriler ortaya koymak için
geçen hafta uzmanların katıldı-
ğı bir açıkoturum düzenledik.
Ekonomi Şefi Özlem Yüzak'ın
yönetimindeki açıkoturumu bu
hafta sayfalarımıza yansıtaca-
Geçen hafta çok konuşulan
ve AKP içerisinde görüş aynlık-
larına yol açan Milli Görüş ola-
yını da ele alacağız. Milli Gö-
rüş'ün dünü ve bugününü ince-
leyeceğiz.
İyi haftalar.
Asmalı Konak
Sümbül Hanım
hiç olmadığı kadar
başına buyruk ve özgür,
ama bir olay bütün planları
alt üst ediyor.
Konak'ta ise yönetimi
kadınlar ele geçiriyor.
SAMSUN 1. ASLİYE HUKUK IL\KİMLİĞİ'NDEN
İLAN
2000/805
Davacı Emın Tomaç vekili Avukat Hakkı Tomaç. Özgür Odabaş tarafindan. davalı-
lar Mustafa Karaca, Mehmet Karaca aleyhıne açılan tazminat davası hakkında;
Davacı Esm Tomaç tarafından, davalılar Mustafa Karaca, Mehmet Karaca aleyhine
açılan tazminat davası açıldığından. tebhgat da yapüamadığından, davalılann dunış-
manın bırakıldığı 13.05.2003 günü saat 10.00'da mahkememizde hazn bulunmalan
veya kendılerini vekille temsıl ettirmelen. dava dılekçesı eklı duruşma günü yerine
kaim olmak üzere ılanen tebliğ olunur 28 03 2003.
Basın: 16431
GAYRİMENKUL M4LJN AÇK ARITRM.\ İLAM
KARTAL 6. İCRA MÜDLTILÜĞÜ'NDEN
Dosya: 2001'1694 Tal.
Bir ıpotek borcundan dolayı satılmasına karar verilen gaynmenkul malın;
1- Tapu Kaydı ve Yeri: Maltepe llçesi, Başıbüyük Kö)^, Kısıklar mevkünde kâin
171 Pafta, 160 Ada, 49 Parsel sayılı 628 m2 mıktarlı taşmmazda, zemın katta 10/240
arsa paylı 3 ve 10'240 arsa paylı 4 no'lu dükkânları ile 3. kat 20/240 arsa paylı 12 ve
20 24o arsa paylı 14 no'lu dairelerin tamamı.
2- tmar Dununu: Maltepe beledıye Başkanlığı lmar Müdürlüğü'nün 06.09.2001 ta-
rih 2001/D-2078-5749 sayılı ımar dununu yazısında söz konusu 49 sayılı parselm,
26.05.1992 TT.'li 1/1000 ölçeklı. Küçükvalı lmar (5/AA-4/4), bına yüksekliğı H: dört
kat irtifada, 0.25 emsal yapılanma şartlannda aynk nizam iskân sahasında kaldığı bil-
dinlmişhr.
3- Halihazır Durumu. Maltepe Hçesı. Idealtepe Mahallesı, Avcılar Sokağı ıle Öğ-
renci Sokağı'nnı kesiştıği köşe başında. Avcılar Sokağı'ndan mahallen 6 kapı numara-
lı, betonanne karkas sistemde bir zemin, üç nonnal katlı ınşa edilmiş apartmanın ze-
mın katında 3 ve 4 no'lu dükkânlan ile üçüncü kat 12 ve 14 no'lu dairelerdir.
Zemin kat 3 ve 4 no'lu dükkânlar ara bölme duvarlan kaldınlarak birlikte kullanıl-
maktadır. Dükkân zemıni karomozaikle kaph olup ve camekânı demır doğramadır.
Beher dükkân takriben 15.00 m2 sahalıdır.
Zemin kat 3 no'lu dükkân köşe konumda, 4 no'lu dükkân ise ara dükkân konumun-
dadır.
Binanın nonnal katlannda üçer daire bulunmakta olup dairelerin birbirinin aynı ya-
pılışında olduğu göriilmüştür. Üçüncü normal kat 12 ve 14 no'lu daireler girişte bir
antre, balkonlu salon, mutfak ve biri koridorda iki yatak odası ve banyo-tuvalet ma-
hallennden ıbarettir.
Mutfakta tezgâh altı-üstü dolaplan vardır. Beher daire takriben 80.00 m2 sahahdır.
Bina vasat alnnda malzeme ve işçılikle inşa edılmiş olup binada su, elektrik ve doğal-
gaz tesısatlan vardır.
4- Kı>Tneti: Satışa sunulan gaynmenkulün
Zemin Kat 3 No'lu Dükkâmn tamamına: 6 000.000 000 - TL
Zemin Kat 4 No'lu Dükkâmn tamamına: 6 000.000 000- TL
Üçüncü Kat 12 No'lu Daırenin tamamına 15.000 000 000- TL
Üçüncü Kat 14 No'lu Dairenin tamamına: 15.000.000.000 - TL kıymet takdır edil-
miştır
Saüş şartlan: 1- Satış. Zemin Kat 3 No'lu Dükkân 10 06.2003 gün saat 10.30'dan
11 00'e kadar
Zemın Kat 4 No'lu Dükkân 10.06.2003 gün saat 11.10'dan 11 40'a kadar
Üçüncü Kat 12 No'lu Daıre 10.06.2003 gün saat 11.50'den 12.20'ye kadar
Üçüncü Kat 14 No'lu Daıre 10.06.2003 gün saat 12.30'dan 13.00'e kadar
Kartal 6. lcra Müdürlüğü'nün 2001/1694 Tal sayılı dosyasıyla açık arttırma sure-
tiyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmın edilen kıymetın yüzde 75'ıni ve rüçhanlı ala-
caklılar varsa alacaklan mecmuunu ve satış masraflannı geçmek şartı ıle ıhale olunur.
Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa. en çok arttıranın taahhüdü bakı kalmak şartıyla
20.06.2003 günü aynı yerde aynı saatte ıkinci arttırmaya çıkanlacaktır. Bu arttırmada
da bu miktar elde edilememişse ga>Timenkul en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak
üzere arttırma ılanında gösterilen müddet sonunda en çok arttırana ihale edılecektir.
Şu kadar ki arttırma bedelinın malın tahmın edilen kıymetınin yüzde 40'ını bulması
ve satış ısteyenin alacağına rüçhanı olan alacaklann toplamından fazla olması ve bun-
dan başka paraya çevırme ve paylaştırma masraflaruıı geçmesı lazımdır. Böyle fazla
bedelle ahcı çıkmazsa satış talebı düşecektır.
2- Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmın edilen kıymetın yüzde 20'sı nıspetuıde
pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri la-
zımdır. Satış, peşin para iledır, alıcı istedığinde 20 günü geçmemek üzere mehil veri-
lebilir İhale pulu, KDV, tapu harç ve masraflan alıcıya aittir. Birikmış vergıler ıle tel-
laliye resmi satış bedelinden ödenır.
3- Ipotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililenn (*) bu gaynmenkul üzenndeki haklan-
nı hususiyle faız ve masrafa daır olan ıddıalannı dayanağı belgeleri ile on beş gün
içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksı takdırde haklan tapu sicili ile sabit olma-
dıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır
4- fiıaleye kanlıp daha sonra ihale bedelını yatırmamak suretiyle ihalenin feshine
sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri, teklıf ettıklen bedel ile son ihale bedelı arasındakı
farkrân ve diğer zararlardan ve aynca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacak-
lardır. İhale farkı ve temerrüt faizi aynca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil
olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden aluıacaktır.
5- Şartname. ilan tarihinden itibaren herkesın görebihnesi için dairede açık olup
masrafı verildiğı takdırde isteyen alıcıya bir ömeğı göndenlebılir.
6- Satışa iştirak edenlerin şartnameji gönnüş ve münderecatını kabul etmış sayıla-
caklan, başkaca bılgi almak ısteyenlenn 2001-1694 Tal sayılı dosya numarasıyla
müdürlüğümüze başvoırmalan ilan olunur.
(*) Ugililer tabırine ırtıfak hakkı sahıpleri de dahildir.
Işbu satış ılanı tapu kaydmda ad ve adreslen geçıp de tebliğ edilemeyen ilgililere
tebliğ yenne kaım olmak üzere ilan olunur. Basın: 17618
ANKARA14. SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
2002/723
Davacı Ali Altınkaynak vekılı tarafından davalı Oğuz Karaaslan ve ark. aleyhine
açılan ızaleı şüyu davasmın yapılan yargılamasında verilen ara karan uyannca,
Davalı Fatma Fahnısal Aktaş'ın 1807 Sk. 1 '3 Bostanlı Karşıyaka/lzmir adresıne çı-
kartılan teblıgatlar tebliğ edılmemış ve adreslen de zabıtaca tespit edılememiş oldu-
ğundan adı geçen şahsa bu- dahaki duruşma günü olan 22.5 2003 günü saat 09.40'ta
tüm delılleri ile bırlikte mahkememizde hazır bulunması ve kendısinı bır vekille tem-
sıl ettirmeniz, aksı takdırde duruşmalara yokluğunuzda devam edıleceğı ve karar ve-
rileceğı HUMK'nın 509. maddesi gereğınce tebliğ yerine kaım olmak üzere ılanen
tebliğ olunur
Basın: 16759