Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 8 MART 2003 CUMARTESİ
HABERLER
AKP yöneticilerinin Akgündüz'e her türlü kolaylığın sağlanacağı sözü verdiği iddia edildi
Siirt'te çirkmpazarlıkMİYASEİLKNUR
îktidar partilerinin bugüne kadar
seçim vaatleri olarak seçmene birbi-
rinden ilginç sözlerde bulunduğuna
tanık olduk. Eskiden seçmenlere, o
üe yatınm sözü verilirdi. Türkiye'de
Ozâl'la birlikte siyasette köklü deği-
şime uğradı. Rahmetli, eski köye ye-
ni âdetler getirmekte pek mahirdi.
80'li yıllarda yatınm vaatlerinin yeri-
ni, "Sizi il yapahm, ilinizi büyükşehir
yapahm, fiıtbol takunmızı birinci Kge
çıkarahm. ikinci birhavafimanı ve üni-
vmiteye ne dersiniz?" tûründen vaat-
ler aldı. Ama iddiaya göre AKP'liler
seçim vaatlerinde eskileri yaya bıra-
kacak kadar ileri gittiler. Sürt'te seçim
vaatleri arasına "Jet FadıPı hapisten
kurtarma sözü de girdi.
Vanldığı öne sürülen anlaşmaya gö-
re Akgündüz taraftarlan seçimde Er-
doğan'a oy verecekler, bunun karşı-
lığında da hükümet Akgündüz'ün ha-
• Sürt'te şeyhten seyitten geçilmiyor. Elini sallasan ya canlı bir şeyhe ya da bir şeyh
türbesine çarpıyorsun. Seçmenler üzerinde oldukça etkili olan şeyhlerin tavn çok
önemli. Seçimin sonucunu Akgündüz ve şeyh takımı ile tırnağını kirletme kampanyasını
sürdüren DEHAP'ın tavn belirleyecek.
pisten kurtanlması için elinden gelen
yardımı yapacak. Jet Fadıl'ın avuka-
tı Veyâ Yaşar'ın anlaşmanın içeriğini
Akgündüz yandaşlanna bizzat açık-
ladığı iddia edildi.
Yaşar'ın yaptığı toplantıdan sonra
Fadıl Akgündüz'ün yandaşlan gaze-
tecilere öfke kustular. Bazılan ceple-
rinden bankamatik kartlannı gazete-
cilerin gözüne sokarak şöyle haykır-
dı: "Bakm Fadıl Bey, 250 aikve ban-
kamatik karü vererek her ay 60 mil-
yon Bra para yaürdı. Bu kaıia üç ay-
dır para yatmryor. Hep sizin yüzünüz-
den. Yalan dolan yazdmız, adamı içe-
ri attuttamz.''
AKP ile Akgündüz arasında vanl-
dığı ileri sürülen anlaşmaya Fadılcı-
lar arasında tereddütle yaklaşanlann
sayısı az değil. Bazılan "Fadü'ın mfl-
letvekOSğiııi yediler, bunda AKP'nin
deparmağıvar" derken bazılan "Eniş-
teye Emine Hanım'ı verdik yetmiyor
nm, daha ne vereceğn" diye öfkesini
dile getiriyordu. AKP mületvekilleri
ve yöneticilerinin de Jet Fadıl yan-
daşlanyla görüşürken "Siz oy verin
Fadıl Bey'in özgürtüğüne kaviışması
için gereken yapılacakür" dediği id-
dia edildi.
Uzaktan kumandab seçim
Fadıl Akgündüz, 3 Kasım seçimle-
rinde kampanyasını uzaktan kuman-
da ile yürütmüştü. Aynı yöntemi şim-
di de Erdoğan kullanıyor. Eski Mali-
ye Bakanı Zekeriya Temizeldün bu ko
nuyla ilgili güzel bir espri yaptı: "Uzak-
tan kumandah adaylan seçmek Siirt-
linin kaderi okhi,"
Erdoğan'ın kurmaylanna Anka-
ra'dan takviye kuvvet geldi. AKP'nin
şuh kadını Nfl Demirkazık da Siirt'e
gelerek kampanyaya aktif destek ver-
meye başladı. Dekolte kıyafetleriyle
Siirtli gençlerin ilgi odağı olan Nil
Hanım, bakan ve millervekillerinden
daha çok ilgi çekti.
Siirt şeyhler, şıhlar ve seyitler -yö-
re halkı seyda diyor- kenti. Şehrin
anacaddesinde hangi şeyh türbesine
hangi yönden gidüeceğıni gösteren
oklargörüyorsunuz. Sokak ve cadde-
ler türbeden geçilmiyor. Siirt sadece
Başbakan vaatlerde bulundu, seçimin Siirt tarihinde yeni bir sayfa açacağını söyledi
Gül, Erdoğan
için çalıştıARİF ARSLAN / ALİ BİLGÜJ
BATMAN / SÜRT - AKP Ge-
nel Başkanı Recep Tayyip Erdo-
ğan'ın seçim çalışmalan için Si-
irt'e gelen Başbakan Abdullah
Gül, vaatler yağdırdı ve seçimin
kent için firsat olduğunu söyledi.
Sürt'te pazar günü
"Tûrkiye'nin kaderi-
ni beBrleyecek" bir se-
çimin yapılacağını be-
lirten Gül, herkesin gö-
zünün kentte olduğunu
vurguladı.
Siirt'in Kurtalan il-
çesinde cuma namazı-
nı talan Gül, AKP tl-
çe Başkanhğı önünde
toplanan vatandaşlara
yönelik bir konuşma
yaptı. Başbakan Gül,
Erdoğan'ın Sürt'te
yaptığı bir konuşma
dolayısıyla mahkum olduğunu be-
lirterek şöyle konuştu:
*Oturduk,parti olarak tarüştık
vçdeğertendirdik; Erdoğan'ın Sı
irt'te önü kesilmişti ve Sürt'te önü
açüacak' dedik. Bunon üzerine
• Başbakan
Gül, yann
yapılacak
seçimin en iyi
şekilde takdir
edileceğini
belirterek
Siirtlilere üstü
kapâlı olarak
sandık rüşveti
önerdi.
aday obnasma karar verfldL"
Pazar günü yapılacak seçimin
en iyi şekilde takdir edileceğini de
ifade eden Başbakan Abdullah
Gül, konuşmasını şöyle tamam-
ladı:
u
Pazar günü yapılacak se-
çim, Siirt için bir nrsattjr. 363 mil-
ktvekürvie 5 yılTürkiye'yi tekba-
şına yönetecekbirpar-
tinin genel başkanı. si-
zin temsilciniz olarak
Medis'e getecektir. Bu,
KurtalanveSiirfin ta-
rihinde yeni bir sayfa
açılması olacakbıf
Siırt'ten gitmeden
önce Batman Valisi Ef-
kan Ala'yı makamında
ziyaret eden Gül, ken-
tin sorunlanyla ilgili
bilgi aldı. Başbakan
Abdullah Gül, Tûrki-
ye'nin her kanşınm
kendileri için eşit ve birinci önce-
likte olduğunu, Edirne'den Kars'a,
kuzeyden güneye kadar her tara-
fi bir bütün olarak gördüklerini
bildirdi. Gül, Batman TÜPRAŞ
Rafınerisi'ni gezerek çahşmalar-
la ilgili bilgi aldı. Gül'ün Kurtalan'daki konuşması sırasında yoğun güvenhk önlemleri ahndL (AA)
ölü şeyhler kenti değil elbette. Elini
sallasan şeyhe, seydaya çarpıyorsun.
Siirt halkı şeyhlerinden çok etkileni-
yor. Şehirde içki satan birtek Tekel ba-
yii var. tçkdli lokanta olarak da Çağ-
daş Gazeteciler Derneği'nin lokali
hizmet veriyor.
Tırnaklaruuzı ldrletmeyin
Siirt'te Arap ve Kürt çekişmesi geç-
mişte olduğu gibi bugün de sürüyor.
CHP'nin adayı eski Belediye Başka-
nı Ekrem Bflek büyük bir gazeteye "S-
irtte tek Kürt aday benim, o nedenk
KûrHer beni destekter" açıklamasuıı
yapınca Araplan kızdırmış. Ama
bunun yanında CHP'li olmasa da
"temiz ürnak'' kampanyasuıa katıl-
mayarak Ekrem Bilek'e oy vermeyi
düşünen Kürtler de var. 3 Kasım
seçimlerinde oylann yüzde 33'ünü
alarak birinci parti olan DEHAP
tabanına "nrnaldanmra knietmeydnn.
pikniğe gideüm" çağnsı yapıyor.
Seçimi iptal ettirmişti
Doğanköy'e
nihayet ulaşıldı
Siirt Valisi ÎVuri Okutan bir haftadan
bu yana ulaşılamayan ve seçimin yeni-
lenmesine neden olan Doğanköy'e ni-
hayet ulaşıldığını belirterek seçim san-
diklannın tüm yerleşim birimlerine
gönderildiğini açıkladı.
Siirtliler müstakbel başbakanı seçecek
seçmesine de sonrasından korkuyorlar.
Ya Tayyip, mazbatayı aldıktan sonra
bir daha gelmemek üzere çekip gider-
se... Kurtalanlılar için bir fikra anlatı-
lır. Bu fikradaki öykü Siirtlilerin duru-
munu anlatması açısından iyi bir ör-
nek. Kurtalanlı köylünün biri ilçeye
inmiş, eşeğini bağlayacak muhkem bir
yer anyor. Bakmış demirden bir ev.
Evin önünde de demirden çıkıntılar
var. "Toprağa bağlasam kazığı çıkanp
gidiyor, iyisi mi buraya bağtayun" di-
yor. Birkaç saat sonra işini bitirip dön-
düğünde odanın da eşeğin de yerinde
yeller estiğini görüp dövünmeye başlı-
yor. Oradan geçmekte olan bir Kurta-
lanlıyı yakalayıp soruyor: "Burada
birkaç saat önce demirden bir ev vardı.
Ona eşeğimi bağladım. Şimdi ortada
ne ev var ne de eşek. Nereye gftmiş ola-
tHHrien" Öteki gülerek cevap verir:
"Yahu senin ev dediğin trenin vagonu-
dur. Tren saati gelince kalkmış, senin
eşeği de beraberinde götürmuştür.
Şimdi git ki bulaan." Siirtliler de eşeği
bu kez trene değil sağlam bir yere bağ-
lamak niyetinde olup olmadıklannı
pazar günü gösterecekler.
Kadrolaşma çalışmalanna hız veren Mumcu, din öğretiminin gelişimini belirleyen birime yeni atamalar yaptı
EMnci vakfin üyeleri MEETde
MAHMUTGÜRER
ANKARA - Milli Eğitim Bakanı
Erkan Mumcu, MEB'deki kadro-
laşmaya hız kazandırdı. Mumcu, Din
Öğretüni Genel Müdürlüğü'ndeki
kadrolara bakanlık müfettişleri tara-
fından "Atatürk ilke ve devrimle-
ri"ne karşı durduğu raporlarla belir-
lenen Türk Din Eğitimı Vakfi (TÜ-
DEV) üyelerini getirdi. Hizmetiçi
Eğitim Dairesi Başkanlığı'nda vekâ-
leten görev yapan Hasan GenceTin
görevlendirilmesi iptal edilirken
Mumcu'nun, bakanlığın planlama
birimi olan Araştırma Planlama ve
Koordinasyon Kuruhı Başkanhğı'nda
kadrolaşması dikkati çekti.
Bakanlrirta kolay kadrolaşabilmek
için daha önce "MEB Atama Yük-
setone YönetmetiğTnı değişriren Ba-
kan Mumcu. din ögretimi genel mü-
dürlüğünde şube müdürii olarak gö-
rev yapan MehmetÇatakçTyı görev-
den alarak özel öğretim kurumlan ge-
nel müdürlüğünde görevlendirdi.
Mumcu, Çatakçı'dan boşalan göre-
ve, Metin Bostancıoğlu döneminde
bakanlık merkez ve imam hatip li-
selerinde çalışmalan yasaklanan TÜ-
DEV'in eski şube müdürlerinden
SaıtBakı'yı görevlendirirken kuru-
ma, aynı vakıfta daha önce çalışmış
olan, Hacı Murat Turgut, Süleyman
Aslan ve Harun Kara'yı atadı.
Milli Eğitim Bakanı Mumcu, ba-
kanlığuı tüm planlama işlerini yapan
birimi olan Araştırma, Koordinasyon
ve Planlama Kurulu Başkanhğı'nda
asaleten görev yapan daire başkan-
lan Osman Nuri Demirel ve HaMl
Özata'yı görevden alırken yerlerine
Ercan Türk ve Orhan Ergin'i ata-
dı. Mumcu'nun aynı birimde görev
yapan UğurGünçakür'ı da önümüz-
deki günlerde görevden alacağı be-
lirtiliyor. Mumcu, daha önce de ay-
nı kuruma danışmanı olan Mahmut
Evkuran'ı kurul başkanı olarak ata-
mıştı.
SANAT İŞÜĞİ KÜLTÜR MDtKEZİ (0216) 414 03 32
Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık'ta
8 Mart Cumartesl
cogito PANEÜ
Ulusiararası Madahelcler, Me^nıiyet ve Irak Krtzl
I. Oturum: bak Krizl/Savaşı ve Sava> Sonmsı OUsı Geflşmeler 10.45-12.15
Yöneten: Ümit Fırat
Konuşmacılar: Turgut Tcirhanlı, Mensur Akgün, Murat Belge
II. Oturum: Irak Krizl ve TiirMye 12.30-14.00
Y6neten: Sinan Gökçen
Konuşmacılar: Hüsnü Mahalli, Helkevvt Hakim, Mustafa Dağıstanlı
III. Oturum: Irak Krtzl ve SMI EtfcMUder 14.30-16.00
Yöneten: Ferhat Kentel, Büşra Ersanlı
Konuşmaalar: Ayşe Erzan, Oya Baydar, Ali Bulaç
IV. Oturum: Tarttşma ve Sonı-Cevap BÖIOmfi 16.15-17.15
Yöneten: Emel Kurma
Sermet Çifter Salonu. Qriş ücretsizdir
Yapı Kredı Kuttür Mertezı isoklâl Cad. Mo: 285 BeyoğlıVistanbul
Tei- [0212) 252 47 00 Fata' |0212) 293 07 23
yfcjajttur9yfcyfcuttur com tr »wvww ykykurtur com tf
KOLTÜR SANAT
YAY1NCıUK
Yızan: Turgnt ÖZAKMAN - Yöneteo: Cenın ÇAMYURDl
09-14-19-26-28 M\RT Saat: 20J0
KIRM0TÜY
MüzikJi Çocuk Oyunu
Yaz: Şebnem Güler KARACAN Yön: Ertaç
ÖZDEN
Mâzik: Gökhan ŞEŞEN Düzenleme: Gürol AĞIRBAŞ
Her Cumartesi-Pazar 13.00
Yer: Atatürk Fen Lisesi Tiyatro Salonu
Kuyubaşı/Göztepe
nSV1CRE HASTANESI
Sanatın Yanında
Yazan
Yöneten
REHA BILCEN
ımım(müılkli, danslı çocuk oyunu (
MALTEPE YAYLA
SANAT MERKEZI
TEL: 0216.383 99 20 - 21
CUMARTESİ - PAZAR
SAAT: 13.30
r Bakanlıâı'nın katkjlan',la
AYANCIK KADASTRO HÂKİMLİĞİ'NDEN
EsasNo: 200279
Davacı Ayancık Orman Idaresi tarafindan davalılar Satı Yüksel ve arkadaşlan aleyhine açılan Ayancık ilçesi, Hacı-
oğlu Köyü'nde bulunan, Ada No:107, Parsel:l l'de kayıtlı taşınmazm davalılar adına yapılan tespitinin iptali ile davacı
Orman tdaresi adına yapılması ıçın açılan tespite ıtıraz davasında, Davalılar Birsen YiiJcsel, Saıme Yüksel. Yaşar Bü-
lent Yüksel'üı teblıgata yarar açık adresleri temin edilemedığınden adlanna ılanen teblıgat yapılmasına karar venlmekle
adı geçen bu davalılann duruşma günü olan 7.4.2003 günü saat 9.00'da mahkemernizde bizzat hazır bulunmalan ve da-
vaya karşı diyeceklerini bildirmelen adı geçenlerin hazır olmadıklan ve kendilerini bir vekılle temsıl ettirmedikleri
takdirde yokluklannda yargılama yapılacağı ve karar verileceği hususu ilanen tebliğ olunur. Basın: 87429
CUMARTESİ
YAZn.ARI
ATAOL BEHRAMOĞLU
Şaşırmak
Şaşırmak yeni edindiğim bir huy değildir gerçi,
ama son zamanlarda fazlaca üst üste geldi... __
Beni önce sevgili şair arkadaşım Hasan Öz-
toprak "Imkânsız Aşk" aöh romanıylaşaşırttı...Bir
roman yazmakta olduğunu biliyordum. İyi bir şa-
ir olan arkadaşımın ilginç bir roman yazacağından
da kuşkum yoktu. Fakat o bir ilk roman olarak or-
talamanın çok üstündeki "ImkânsızAşk"\a beni şa-
şırttı. Doğrusunu söylemek gerekirse, kıskandırdı
da... Çok yıllar önce ben de bir aşk öyküsünü ro-
manlaştırmak istemiş, başaramayıp bırakmıştım...
Hasan öztoprak bu işi hakkıyla başarmış... "Im-
kânsızAşk"\n yazınsal değeri üstüne ilk fırsatta ya-
zacağım...
* • •
Derken eleştirilersökün etti...Dahadoğrusu, an-
lam veremediğim, şaşıp kaldığım saldınlar... Ne-
dense hepsi de bayan olan eleştiriciler, roman ve
yazan için demediklerini bırakmıyorlardı... Bunla-
nn çoğu kitabı okumamıştı bile. Ama bu, ağız do-
lusu konuşmalannaengel değildi... Bunu bazı ba-
yanlann bir araya gelerek bir kitabevini basmala-
n ve söz konusu romanın vitrindeki duyurusunun
üzerine boyayla çarpı çekmeleri izledi... Bu arka-
daşlardan kaç tanesi Istanbul ya da Ankara'daki
"Savaşa hayır" mitinglerinde bir araya gelmişler-
di bilemem ama, "romana hayır" eylemindeki du-
yarlılık ve el çabukluklanna ağzımın açık kaldığım
itiraf ederim... Sonuç almakta da gecikmediler...
Yayınevi kitabın dağıtımını ve yayınını durdurdu-
ğunu bildirdi...
Bu da bir başka şaşkınlık konusu...
• • •
Kitaptaki kadın kahramanın gerçek yaşamdaki
karşılığı olduğu söylenen (bunu galiba kendisi de
söylüyor)kişi,tanıdığım,sevdiğimbiryazarımızve
arkadaşımdır. Bu böyleyse bile, romanda ben onu
incitecek tek bir sözcük bulunabileceğini sanmı-
yorum... Çünkü benim okuduğum şey, istediği ka-
dar özel yaşamdançıkmışolsun, bir romandı... Bir
başka deyişle, yayımlanan ürün bir takım özel
mektuplar, günceler vb. değil, kurmaca ürünü bir
yapıttı... Bunu böyle hissetmesem, arkadaşlık ha-
tın için kitabı belki yine sonuna kadar okur, ama
düşüncemi (yazdığı şeyin edebiyat ürünü olmadı-
ğını) kendisine çekinmeksizin söylerdim... "Imkân-
sız Aşk"\n bir roman, hem de iyi bir roman oldu-
ğundan kuşku duymuyorum... öyle ki, kitabın ka-
dın kahramanının bağımsız kişiliğine imrendim ve
biryazar böyle olmalı, böyle yaşamalıdır diyedü-
şündüm...
Bir romana ve yazanna karşı bu şaşırtıcı linç gi-
rişiminin eylemcilerini ayıplıyorum... Yayınevinin
karannı ise anlarnsız ve haksız buluyorum...
• • •
Istanbul ve Ankara'daki "Savaşa hayır" miting-
lerindensözettirn... Istanbul'dakimiting, katılımın
cılızlığı ve dağınıklığı, Ankara'daki ise görkemiyle
şaşırtıcıydı... 2003 yılının 1 Mart Cumartesi günü
Ankara'daTürkiyetarihinin en önemli günlerinden
birinin yaşandığına inanıyorum... Her toplumsal
kesimden insanımız ortak bir duyguda ve hedef-
te birleşmişti: Kapımızdaki savaşın haksızlığı ve çir-
kinliği ve engel olunamayacaksa bile, saldırganın
aleti, paralı askeri olmamak gerektiği... Böylesine
bir duyarlık ve hedefte böylesine bir araya geliş,
gerçek anlamıyla ulus olma yönünde bir adım de-
mekti... Ulus olmayı bayrak taşımak sananlann (ki
bayrak yakma ilkelliğiyle bu görüş arasında esas-
ta birfarkyoktur, aynı ilkelliğin ürünüdürler), yada
bunu kötülük olsun, demagoji olsun diye söyleyen-
lerin, benim sözünü ettiğim ulus olma heyscanını
duyamayacak oluşlan hazin, ama şaşırtıcı değil...
• • •
Şaşırtıcı olan, "tezkere" diye adlandınlan şeyin
TBMM'nde kabul edilmeyişi ve bunun henen ar-
kasından Ankara'da Mülkiyeliler Birliği çevresini bir
anda şölen alanına çeviren gençlerin variğıydı...
Tam kırkyıl önce, buralarda, bu sokaklardeki "mi-
litan" gençliğimi, (azıcık hüzünle kanşık osa da),
o günlerdeki coşkuyla bir kez daha yaşadın... Tek
birfarkla: Bu çocuklann sloganlan, sadece slogan-
lan mı, diksiyonlan bile, farklı ve bizimkilercen da-
ha yaratıcıydı... Bizler, "Tekyol devrim", "Bağım-
sız Türkiye", "Sosyalist Türkiye"diye bağnrdık...
Benim o gece ilk kez işittiğim ve o gençlerle bir-
likte, mutlulukla, yaşıma başıma bakmakszın on-
lar gibi zıplayarak (daha doğrusu, koluma girlip zıp-
latılarak) haykırdığım sloganlariseşöyleydi "Kim-
senin askeri olmuy'caz... öldürmüy'csz öl~
müy'cez..." ya da "Incirlikyıkılsın... Halı s<ha ya-
pılsın...
• • •
Meclis'in kararından sonra "Savaşa Ha;ır" ro-
zetini çıkarmıştım... Hataetmişim... Genelkırmay
Başkanı'nın, görüntü olarak alışılmadık, zananla-
ma ve içerik olarak bence şaşırtıcı açıklamsından
sonra, rozeti yakama yeniden taktım... Beıım gi-
bi yanılıp da rozetlerini çıkaranlara aynı şeı yap-
malarını öneriyorum... Savaşa karşı olmay nere-
deyse hainlik ilan edenlerle savaş ve banş ırasın-
da "yansızlık" taslayanları belki gerçektenteço-
cukça inadımız ve iyimserliğimizle kızdırıp^şırt-
mayı sürdürmek için...
ataol b@cumhuriyet.com.tr.
Faks:(0212)513 85 95
8 Mart Dünya Kadınlar Günü
nedeniyle yalnız bir oyun
iDUYGU AS
f
KT1NC0ŞKUN
VEDATSAKBAN