22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 30MART2003PAZAR HABERLER DUMADA BUGUN ALİ StRMEN 'Güzel Insanların Ortak Akıl Havuzu' Sevgili, Melih Aşık, hergün düzenlediği "AçıkPan- cere" köşesine de yansıdığı gibi, ilkeli, nük- tedan, dostluğu insana tat veren bir meslek- taşımdır. Sıkça görüşür, ama daha da sık telefonla da olsa konuşuruz. "Açık Pencere "sini aksatmadan okumamın nedeni, salt dünyaya aynı ya da birbirine çok yakın yerlerden bakmamız değil, ama aynı zamanda orada bilgi ve zekâ bulmamdandır. Melih ile 21 Mart günü birlikte Ankara'ya uçtuk ve beraberce ODTÜ'de yapılan Cum- huriyetçi Gençlik Platformu'nun gecesine ka- tıldık, diğer değerli meslektaşlar gibi kısa bi- rer konuşma yaptık. Melih konuşmasının biryerinde, şunlan söy- ledi: - Eskiden öğretmenler, memurlar ve bu mes- leklerden emekliler vardı. Günde birkaç gaze- te okur, tartışırlar, bize fikirlerini yansıtıriar, "ortak bir akıl havuzu" oluştururlardı.... Gerçekten de vardı onlar. Basın dünyasının bu tamamlayıcı üçüncü öğesini, ben de Me- lih gibi anımsıyorum. "Tamamlayıcı öğesi" diyorum, çünkü basın, her biri olmazsa olmaz üç öğeden oluyuşor; gazeteci, gazete ve okur. ••• Bu insanlar birden fazla gazeteyi alır, okur, okumakla kalmaz tartışır, görüşlerini şu ya da bu biçimde gazeteye ve gazeteciye ulaştırır, böylelikle ortak bir akıl havuzu oluştururlardı, Melih'in dediği gibi. Bunlan düşünürken, geçmişte yani ellili yıl- lann başlarında anneannem ve dedem ile Es- kişehir DDY Lojmanlan'nda geçen yazları anımsıyorum. Akşamüstleri iş dönüşü, anneannem ile bü- yükbabam karşılıklı otururlar, biri Gelincik öbü- rü Bafra Maden sigaralarını yakarlar, küçük bambu sehpanın (şu anda yazdığım masanın hemen yanında duruyor) iki ucundaki koltuk- lanna otururlar, ancak saat 15'te motorlu tren ile kente varmış olan gazeteleri açarlardı. Büyükbabam okur, hepimiz dinlerdik. Daha ilkokul yıllarında Cronin ile tanışıklı- ğım, Orvvell'in "Hayvanlar Çiftliği"riı (çeviren Burtıan Felek) oğrenmem Cumhuriyet'in tef- rikalan ile olmuştu. • • • Gerçekten o zaman Türkiye'nin her yerin- de orta sınıftan insanlar gazeteleri iyiden iyi- ye okuriar, bir kamuoyunun ötesinde Melih'in deyişiyle bir ortak akıl havuzu oluştururlardı. Zamanlar değişti, o orta sınıf aşağılara doğ- ru kaydı, geliri fena halde azaldı. Memurun, oğretmenin gazete okuması, ar- tık büyük özverilere bağlı bir hale geldi. Gelirler azalırken gazete fiyatlan arttı. Okur- lann yerini müşteriler aldı. Gazeteler kap kacak, tencere vererek eği- tim düzeyi düşen Türkiye'de müşteri avına çıktılar. Ortak akıl havuzu kurudu. Biliyorum Sevgili, "O güzel insanlar nerele- re kayboldular?" diye hayıflanarak eskiye sı- ğınmak bir çare değil. Bütün sorun yine aynı bilinci, aynı ilgiyi ayak- ta tutup, eskinin o insanlarının yarattıklarına benzer bir birikimi yaratmak ve buradan ha- reketle yarının daha aydınlık günlerine var- mak. Şimdilerde internetin havuzlan var. Bilmiyorum, o sana eskinin keyfini veriyor mu? Ama verse de vermese de başka çare yok galiba. Gerçi, Cumhuriyet'in güç ekonomik koşul- lar yüzünden sayısı azalsa da, hâlâ okurlan ol- duğunu ve bizlerin onlarla ilişkiyi sürdürme mutluluğunu yaşadığımızı belirtmek isterim. Ama bu kadan yeterli değil herhalde, bu akıl havuzunu bütün medya ve ülke yüzeyine yay- mamız da gerekli. Hazine arazilerinin devri Gecekondu sahibini belediye belirleyecek ANKARA (ANKA)- Hazine tarafindan, ge- cekondu sahiplerine devredilmek üzere be- lediyelere verilen kamu taşınmazlannuı üzerin- deki gecekondularm hak sahipliği araştırmasını sadece belediyelerinya- pacağı bildirildi. Maliye Bakanhğı'nın Resmi Gazete'de yayım- lanan Milli Emlak Teb- liği'nde bazı valilikler- den alınan yazılarda, özellikle büyükşehirler- de gecekondularm hak sahipliği araştırmasının çok sayıda belediye, ta- pu ve nüfus idarelerin- den sorularak yapılma- sı nedeniyle uzun süre- de sonuçlandınldığı ya da hiç sonuçlandınla- madığı vurgulandı. Tebliğde bu inceleme- nin daha sonra taşınma- zı de\ralan belediyeler tarafindan da yapıldığı ifade edildi. Tebliğde, devir işlem- lerinin hızla sonuçlan- dınlabilmesi için üze- nnde tapu tahsıs belge- sı almış veya almaya hak kazanmış kişilere ait ge- cekondu bulunan, imar plarunda binalann aza- mi yüksekliği 12.5 met- reyi geçmemek üzere konut alanı olarak ayn- lan taşınmaz mallann hak sahipliği araştırma- sının taşınmaz mahn devredileceği belediye- ce yapılacağı bildirildi. ÖgÛi belediyelere dev- redilen Hazine'ye ait ta- şınmaz mallar, yasaya uygun olarak kullanıl- mazlarsa, bedelsız ola- rak Hazine'ye dönecek- ler. Buna ilişkin tapu kü- tüğüne şerh konulacak. Hükümet Botaş ihaleleri ve Özelleştirme Yasası ile ilgili iki önergesini de yeniden görüşmek için geri çekti AKP yasalanbilmiyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP hükümeti, 2003 bütçe yasa tasansına eklediği Botaş ihaleleri ve Özelleştirme Yasası ile ilgili iki maddeyi yeniden görüşmek üzere geri çekti. CHP Grup Başkanvekili Oğuz Oyan "Hükümet hangi menfaat iKşkUeri içinde bu maddeleri geri çekrneye itikü, bilemiyonız" derken, AKP Grup Başkanvekili SaHh Kapusuz, " Yanhş anlaşümamak ve kurumlar arası dengesizliklere sebebiyet vermemek üzere" bu karan aldıklannı belirtti. Botaş ihalelerinin Kamu Ihale • Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkanvekili Salih Kapusuz, "yanlış anlaşılmamak ve kurumlar arası dengesizliklere sebebiyet vermemek" ve önergeleri yeniden görüşmek için çekme karan aldıklannı söyledi. Yasası kapsamı dışına ahnmasma imkân veren madde ile Özelleştirme Yasası ile ilgili maddenin Özelleştirme Yüksek Kurulu'na (ÖYK) özelleştirme sonrası satış şartlannı değiştirme yetkisi tanıyan kısmı 2003 bütçe yasasından tamamen çıkanldı. Hükümet, hafta içinde Meclis'teki bütçe görüşmeleri sırasında, 2003 bütçe tasansına, önce Botaş ihalelerinin Kamu Ihale Yasası kapsamı dışında tutulmasına imkân veren, daha sonra da Özelleştirme Idaresi'ni Maliye Bakanı'na bağlayan ve ÖYK'ye özelleştirme sonrası satış şartlannı değiştirme imkânı tanıyan metni ekledi. Kapusuz, Botaş'ın alımlannı kamu denetiminden tamamen çıkaracak madde değişikliğini "bu imkânın abarülabueceği'' düşüncesiyle geri çektiklerini ifade etri. Maddeler çeüşecekti Kapusuz her iki maddeyle ilgili değişiklik kararlarını, "yanhş anlaşılmalara ve kurumlar arası dengesizliklere sebebiyet vermemek üzere" aldıklannı söyledi. Edinilen bilgilere göre, Botaş ile ilgili metnin tasandan çıkartılmaması dunımunda, yeni madde, Kamu îhale Yasası'nda yer alan "yasal düzenlemelerin ancak bu yasa içinde yapılabfleceğr maddesiyle çelişecekti. Öte yandan, Özelleştirme Yasası ile ilgili değişikliğin, 2003 bütçe tasansına eklenerek, değişmeden geçirilen ve Özelleştirme Idaresi'nin Maliye Bakanlığı'na bağlanmasına imkân veren kısmının da ileride önemli sorunlara yol açabileceği ifade edildi. Aydınlanma Onur Ödülü Günyol'un İZMİR (Cumhoriyet Ege Bürosu) - Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Derneği, bu yıl ilk kez düzenlenen "Aydmlanma OnurÖdülü"nün Hasanoğlan Köy Ens- titüsü'nde öğrefmenlik yapan Vedat Gfinyol'a verileceğini açıkladı. tnceleme alanında başanh çalışma- lar yapan Günyol'a ödülü, Köy Ensti- tüleri'nin kuruluşunun kutlandığı 17 Nisan'da Izmir Sanat Kültür Merke- zi'nde düzenlenecek törende verilecek. 6 Mart 1912 'de doğan Günyol, îstan- bul Hukuk Fakültesi'ni bitirdıkten son- ra Paris'te 2 yıl doktora çahşması yap- tt. 1942-48 yıllan arasında Gazi Lise- si ve Hasanoğlan Köy Enstitüsü'nde görev yapan Günyol, "YüceT dergisin- de yazdı. Cemel Nadir ile "Arkadas", Orhan Burian ile "Unıklar/Yeni Urak- hr" dergisini çıkardı. ÖZELLEŞTÎRME YÜKSEK KURULU Şirketlerin gözüyeni düzenlemede • 2000 yılından sonra özelleştirmesi yapılan firmalann neredeyse tamamına yakınj ödeme planlannın değiştirilebilmesine yönelik başvuruda bulundu. Bütçe yasasına eklenen önergeyle bu firmalar hakkındaki karan Erdoğan başkanlığındaki Özelleştirme Yüksek Kurulu verecek. Başbakan Erdoğan, Gül döneminde çıkanlan hükümet tezkeresini iptal etti 4 kıınım tekrar Başbakanhk'taANKARA(CumhuriyetBüro- su) -Turizm ve Kültür bakanlık- lannın birleştirilmesiyle boşta kalacak Turizm Bakanı Güldal Akşit. Devlet Bakanlığı'na kay- dınlacak. Bu çerçevede Akşit'e bağlanacak SHÇEK, Özürlüler Idaresi, Kadının Sosyal Statüsü Genel Müdürlüğü, Aile Araş- tırma Kurumu yeniden Başba- kanlık'a bağlandı. Başbakan Tayyip Erdoğan ile birlikte Bakanlar Kurulu'ndaki değişikliğin yanı sıra Başbakan- lık'a bağlı kurumlar da yeniden düzenleniyor. AbduDahGül'ün başbakanlığı döneminde çıka- nlan hükümet tezkeresiyle Ça- hşma ve Sosyal Güvenlik Bakan- lığı'na bağlı olan dört kurum yeniden Başbakanlık'a aktan- lıyor. Erdoğan'ın talimatıyla dört kurumun Başbakanlık'a bağlan- masına ilişkin karar Resmi Ga- zete'de dün yayımlandı. Turizm ve Kültür bakanlıklan ile Çev- re ve Orman bakanlıklannı bir- leştirecek olan hükümet, bu çer- çevede yapısal düzenlemelerya- pıyor. Turizm ve Kültür bakan- lıklannın birleştirilmesiyle olu- şacak bakanhğa Erkan Mum- cu'nun bakacağı öğrenildi. Bu çerçevede boşta kalacak Güldal Akşit'in söz konusu dört ku- rumdan devlet bakanı olarak gö- rev yapacağı öğrenildi.Alınan karar ile SHÇEK, Kadının Sos- yal Statüsü ve Genel Müdürlü- ğü, Özürlüler Idaresi ve Aile Araştırma Kurumu 3.5 aylık bir sürenin ardından yeniden Baş- bakanlık'a bağlanmış oldu. Çevre ve Orman bakanlıkla- nnın birleştirilmesiyle de bu ba- kanhğa Osman Pepe'nin baka- cağı ifade edildi. Boşta kalacak Çevre Bakanı Kürşat Tüzmenın de bir önceki AKP hükümetin- de olduğu gibi Dış Ticaret Müs- teşarlığı, Eximbank ve Gümrük Müsteşarlığı 'ndan sorumlu dev- let bakanı olarak görev yapaca- ğı dile getiriliyor. Birfeştirme yasası yenilendi Çevre ve Orman bakanlıkla- nnın birleştirilmesine ilişkin ya- sa tasansı da değiştirilerek TBMM'ye yeniden gönderildı. Daha önce "Orman ve Çevre BakanhğT olarak anılan birle- şik bakanhğın adı "Çevreve Or- man Bakanhğı" şeklinde değiş- tirildi. Yenilenen tasanda, ana hiz- met birimleri ve birleşik bakan- hğa aktanlacak kadrolarla ilgi- li değişiklik de yapıldı. Yeni ta- sanda "Orman-Köy tlişkileri Genel Müdürtüğü, Araşürma- Genştirme Daire Başkanlığı ve Avnıpa Birüği Dairesi Başkan- hğı" gibi hizmet birimleri de yer aldı. Eski tasanda 1537 olarak öngörülenkadro sayısı da 1604'e çıkanldı. izmir Barosu Çevre Komisyonu tepki gösteriyor Madencilik tasansı çevre düşmanı OZANYAYMAN İZMİR - Madencüik yasa tasansının onaylanması dunımunda, milli park dahil pek çok çevTe projesi için Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'ndan da ızin alınması gerekeceği, 1980'den sonra çıkanlan tüm çevre mevzuatlannın geçersiz olacağı bildirildi. Maden Yasası'nda değişiklikler yapıbnasını öngören taslak son halini aldı. TBMM komisyonlanndaki görüşme sürecinde, doğal ve kültürel zenginliklere ağır bir darbe indirecek olan taslak daha da ağırlaştuıldı. Izmir Barosu Çevre Komisyonu üyesi Ömer Erlat yasanın TBMM'den geçmesi dunımunda 1980 yılından bu yana çevre komısunda elde edilen tüm kazanımlann yok olacağını belirterek "Bu yasa tasansı, çevrenin ve doğal kaynaldann yok edflmesi için madencilik lobisinin girişimlerinin sonucudur. Yasama organı üDcemizin, doğal kaynaklannuzuı, kültürel değerterimizin, toprağmnzm, suyomuzun korunması için bu tasanya geçit vermemeHdir'' dedi. Erlat, tasanrun madencilere büyük imnyazlar tanıdığını da kaydederek, "Madencinin ödemesi gereken SSK primfcri, devlet tarafindan karşılanacak. Ük 5 yıl vergi ödemeyecelder'' diye konuştu. MURATKIŞLAU ANKARA - Başbakan RecepTaj-yç) Erdoğan' ın, 2003 bütçesinın hafta için- de Meclis'te görüşülmesi sırasında bütçe yasasına apar topar eklediği öner- geyle "özelleştirilen ku- runüardaödemeplanlan- nın Başbakan ve 4 bakan- dan oluşan ÖzeOeştirme YüksekKunıta(ÖYK)ta- rafindanyenidenyapüan- drabimegne" olanak ver- mek istemesi, dikkatleri bu düzenlemelerin hangi şirketler için yapılacağı konusuna çekti. Yüksek Denetleme Ku- rulu'nun (YDK), Özelleş- tirme Idaresi ile ilgili 2002 Aralık ayı itibanyla ha- zırladığı "Özelleştirme IdaresiBaşkanhğıveÖze^ leştirme Fonu 2001 Yıh Raporu"'nda, özellikle 2000 yüından sonra özel- leştirmesi yapılan firma- lann neredeyse tamamına yakınının ödeme planlan- nın değiştirilebilmesine yönelik başvuruda bulun- duğu belirtildi. YDK, özelleştirilen şir- ketlerin taksitlerinin öden- meyerek yeniden vadelen- dirihnesi ve uzun zamana yayılması uygulamalan- nın, Özelleştinne Idaresi Başkanhğı'nı borç batağı- na ittiğini de tespit etti. YDK raporunda, bundan önceki yıllarda yapılan bütün uyanlara ve sağla- nan kolaylıklara rağmen benzeri uygulamalara de- vam edildiğini ve pek çok karann îdare'ce ÛYK've iletildiğinin saptandıgını belirtti. Raporda yeralan şirketler şunlar: DenizNakfiyat 24 Mart 2000'de biri peşin üç tak- sit ve taksitler için yüzde 15'lik faiz ile 59 mih/on dolara AKP Istanbul Mil- letvekili ve armatör Cen- gizKaptanoğlu'nun da or- taklanndan olduğu Arma- törler Denizcilik ve Nak- liyat AŞ 'ye saûldı. Arma- törler, peşinatı ve ilk tak- sidi ödedikten sonra kalan borcu için iki kez yeniden vadelendirilmesi talebin- de bulundu. FflyosAteşTuğlası:Fil- yos, 13 Mayıs 1997'de yüzde 25' i peşin, kalanı 4 yıl içinde Libor faiz ora- nıyla toplam 18 milyon 150 bin dolara Zonguldak Makina Madencilik Ener- ji Hizmetleri'ne satıldı. Firma peşinat tutannı ya- tınp daha sonra herhangi birana para ödemesi yap- madı. DenizB Pamukhı Sana- yi tşletmesi: Sümer Hol- ding'e ait bu işletme, 2 Mart 1998'de yansı peşin, yansı da yüzde 10 faizle bir sene sonra ödenmek üzere 7 milyon 150 bin dolara Zafer Pamuk ve Tekstil Sanayii'ne satıldı. Peşinatı yaûranfirmaikin- ci taksidi ödemedi. AsilÇelik: 29Ağustos 2000'de 32 milyon 750 bin dolan peşin, kalanı üç yıl içinde yüzde 12 faiziy- İe 131 milyon dolara Ya- zıcı Güriş Demir Çelik'e satıldı. Alıcı peşinatı ya- hnp, ilk taksidi ödemedi. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@mynet.com oralcalislar@yahoo.com Irak'a saldınnın ardından 10 qün- den fazla zaman geçti. ABD ve fngi- liz kara birliklerinin, harekâtlarını 6 gün durdurduklarını söylemeleriyle birlikte saldında yeni bir aşamaya ge- lindiği ortaya çıkıyor. Nedir bu aşa- ma? Koalisyon güçleri ciddi birdiren- meyle karşı karşıya ve bunun üste- sinden nasıl geleceklerini bilemiyor- lar. Bu 6 günlük ara sırasında sanı- nm yeniden bir karara varacaklar. Bu süre içinde bombardıman de- vam edecek. Yani (raklı sivillerin ölü- mü sürecek. Yanlışlıkla düştüğü söy- lenen bombalardan şüphe duymamız gerekmiyor mu? Çünkü bu kadar akıllı(!) olduğu söylenen bombalar, Bağdat'ta yaşamı felç edecek bir şe- kilde kalabalıkların içine düşüyor. Bağdat'ta, yanlışlıkla düşen akıllı bom- balar yoluyla sivil halkın gözü mü yıl- dınlmak isteniyor? • • • Savaşın başladığı günden itibaren Irak'la ABD arasında bir propagan- da savaşı yürütüldüğünden ve bu sa- vaşta elindeki büyük olanaklara rağ- Propaganda Savaşı mı? men ABD'nin Irak'ın gerisinde kaldı- ğından söz ediliyor. Esir alınan ABD'Iİ askerlerin görüntülerinin Irakteleviz- yonu yoluyla bütün dünyaya yayıl- ması sırasında ABD'nin Cenevre Söz- leşmesi'nden söz etmesi, propagan- da savaşında ABD'nin tam anlamıy- la inandıncılığını yitirdiğini gözler önü- ne seriyor. Bu propaganda savaşında Irak na- sıl ABD'nin önüne geçti? Dünyada propaganda teorilerinin, uygulama- lannın merkezi ABD nasıl fakir ve bu konuda hiçbir birikimi olmayan Irak karşısında çaresiz kaldı? Bu konunun uzmanlan soruya ken- di açılanndan cevaplararıyorlar. Ben bir gazeteci olarak ve insan olarak bu tartışmaya hergün kendi aklımca ce- vaplar buluyorum. Dün BBC World ka- nalında kuşatma altındaki Basra ken- tinin giriş ve çıkış kapılanndan canlı olarak uzun uzun görüntüler geldi ek- rana. Sırtlarında çocukları, ellerinde bohçaları Iraklı aileler Ingiliz tankla- rının ve askerlehnin arasından ken- tin dışına çıkmayaçalışıyorlardı. Ba- zı gruplar kentin dışına çıkarken ba- zı gruplar kente dönüyorlardı. Bu insanlar sıradan insanlar mıy- dı, yoksa günlerdir Koalisyon güçle- rine direnen silahlı güçler miydi? 5 ABD askerinin yaşamını yitirdiği söylenen intihar saldınsı da anlaşıldığı kadany- la böyle bir kontrol sırasında gerçek- leşmişti. Şimdi Koalisyon güçleri ve onların gazetecileri, bu konuyu tartı- şıyorlar. Ya bu masum görünen sivil- ler, düşman güçleriyse? Işte bu soruyu sormaya başladığı an birkuvvetin işi iyice zoriaşıyor de- mektir. Irak yaklaşık 27 milyon nüfu- sasahip bir ülke. Bağdat'ta 5 milyon- dan fazla insan yaşadığı söyleniyor. Basra'nın nüfusu da 1.5 milyon. • • • Halkın, Ingiliz ve ABD kuvvetlerine gösterdigi tepki, onlan, "birişgalgü- cü" olarak görmelerinden kaynakla- nıyor. Temel sorun burada yatıyor. Dünyanın en silahlı ve organize güç- leri, hiçbir uluslararası hukuk kuralı- na dayanmadan Irak'a bir saldın dü- zenlediler. Her gün Irak'a yağdırtlan bomba dünyanın tamamına yakın bü- yük çoğunluğunda bir öfke ve vicda- ni isyana neden oluyor. Hiçbir propa- ganda gücü bu haksızlığı tersine çe- viremez. Tepelerine bomba yağdınlan mazlum bir ülke ile, bomba yağdıran zalim arasında bir haklılık haksızlık dengesi kurulamaz. Yakışıklı, iyi giyimli organize ABD ko- mutanlarının düzgün bir Ingilizceyle söyledikleri yalanlar ya da temelsiz iddialar, bir süre sonra görüntülerle ya- lanlanıyorzaten. "Irak'a özgüriükope- rasyonu" yapıldığı temel tezi daha ilk günden inandıncılığını yrtirdi. Çünkü, Irak halkı bu "özgüıiük misyonerteri'n hiçbir şekilde iyi karşılamadı. Bir hal- kın üzerine bomba yağdınp sonra da ona bir tas su vererek ya da sigara uza- tarak birsevgi gösterisinde bulundu- ğunuzu iddia edemezsiniz. Etseniz bile kimseyi buna inandıramazsınız. Irak Enformasyan Bakanı Muham- med Said El Sahaf ın, kınk Ingilizce-, siyle söyledikleri çok ahım şahım şey- ler değil. Fakat onun temsil ettiği hal- kın tepesine bomba yağıyor. Onun mensubu olduğu bir millet zulme uğ- ruyor. İlk günlerde Koalisyon güçleri- nin ağzının içine bakan Batılı gazete- ciler, son günlerde artık sıkıldıklannı ve kendilerine gerçeklerin anlatılma- dığını ifade eden tepkiler gösterme- ye başladılar. Irak'ın direnişi her şeyi değiştirdi. Irak halkı, işgalciye karşı ciddi bir direniş gösteriyor. Bunu kim nasıl gözlerden gizleyebilir ki! Sonuç olarak şu orta- ya çıktı ki, propaganda ile bir süre idare edebilirsiniz, ama hiçbir propa- ganda gerçeklerden güçlü olamaz. Irak'taki gerçek, biryandazalimler, öte yanda mazlumlar olduğudur. Sonunda bu gerçek dünyanın gözü önüne gelip oturdu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear