Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
19 MART 2003 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
17
NenYork'ta
eo stmyordük!
Bektronik posta: de11iz5omQcumhuriy0tcom.tr Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212,512 44
-llkbomba
piyasalara düşmüş...
"Bombavı seven
düsmesine katlanır!"
YararYeditepe Üniversi-
tesi'nden Yrd. Doç.
Dr. Atilla Öner: "Bütçe
TBMM'de görüşülürken
gazete ve televizyonlar,
kamu birimlerinin bütçe
detaylanna sayfalannda
ve programlannda niçin
yer vermezler? 9 katril-
yon lira tutanndaki yatı-
nm listesinin tartışılma-
sı yararlı olurdu..."
Bedel
Akif Kökçe'den: "Vatan-
daşa karşı 'Banş isterse-
niz bedelini ödersiniz'
deyip ek vergi koyan hü-
kümet, işadamına
f
karşı ne hikmetse
vergi banşı ilan edi-
yori Işadamıyla ver-
gi banşı yapan hükü-
metten vatandaş da ;
elektrik, su, telefon, do-
ğalgaz, toplu ulaşım,
bakkal, manav, kasap,
kira banşı istiyor!"
Kovboy
Mustafa Namık De-
ner'den: "Bush ve
Saddam silahlanyla
masaya otunmuş. Bush,
'iki kere iki kaç eder' di-
ye sormuş. Saddam 'attı'
deyince Bush silahını çe-
kip vurmuş. Gözlemciler,
'Niye öldürdün adamı'
demişler. Bush'un yanrtı:
Çok şey biliyordu!"
rak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'in bir
diktatör olduğunu hiç tartışmadan kabul ede-
iim... Ancak, Saddam Hüseyin'in dünyadaki
tek diktatör olmadığını da kabul etmek duru-
mundayız. Günümüz dünyası Saddam Hüseyin
benzeri diktatörlerle doludur ve bu diktatörlerin bir
kısmı Amerika'nın yakın dostudur.
Amerika bazı diktatörlerle öylesine yakın dosttur
ki, bunlann bir kısmını ya kendi eliyle iktidara getir-
miş ya da iktidanna sonsuz destek vermiştir.
Yakın geçmiş, Amerika'nın bazı ülkelerde demok-
rasiyi alaşağı etmesi ve yerine faşist dikta rejimleri
kurması, askeri cuntaları desteklemesi ile malul-
dür...
Sicili böylesine kirli bir ülkenin, Ortadogu'da sila-
ha sanlmaktaki amacının Irak'a demokrasi getinmek
olduğunu kimse söyleyemez.
Kaldı ki demokrasi gökten zembille inmez!
Amerika'nın tek amacı Ortadoğu'daki petrol re-
Kırılma
zervlerini kontrol altına almak; Ortadoğu'dan As-
ya'nın ortalanna doğru sarkmaktır.
Zaten Amerika Başkanı George W. Bush hem bir
"petrolcü" hem de ulusötesi petrol şirketlerinin, es-
ki deyimiyle "yedi kız kardeş"in has adamıdır.
Ingiltere Başbakanı Tony Blair'in George W.
Bush'un kuyruğuna takılmasının tek nedeni bir za-
manlar üzerine güneş batmayan Britanya Impara-
torluğu'nun Ortadoğu'daki sömürge topraklanna
geri dönebilme ve petrol kuyularının ucundan
"zifflenebilme umududur.
Blair, "yeni sol"cudur...
Bush, "global"cilerin ilahıdır...
Küresel dünya işte budur!
"Yeni sol"culuğun ne mal olduğu ortadadır.
Küreselleşme, sömürgeleştirmedir.
Sınırlann kalkması, refahın paylaşılması, bilgiye
ulaşılması gibi hoş vaatler, "enseyi karatmayalım" gi-
bi söylemler küresel emperyalizmin en büyük kan-
dırmacasıdır.
Küreselleşme, vahşi kapitalizmin ve emperyaliz-
min sömürüde sınır tanımayan yeni yüzüdür.
Emperyalizmin gözünü, uluslararası hukuku, Bir-
leşmiş Milletler'i yok sayacak denli kan bürümüş-
tür.
Amerika'nın "ben yaptım oldu" diyerek Irak'a sal-
dırmasıyla, Birleşmiş Milletler, tarihinin en büyükya-
rasını alacaktır...
Dünya artık "birleşmeyen milletler"den yeniden
kurulmaya çalışılacak; emperyalizmin tek kutuplu
dünyası kınlma noktasına gelecektir.
Kınlma kaçınılmazdır.
Küreselleşme, kan gölleri üzerinde yuvarlanarak
kendi kendine kınlacaktır!
SESSÎZ SEDASIZ (!)
Yüksek Yerilim Hattı
erdincutku ı yahoo.com
reCEP hükümetinin de kapsama alanı dışında
kalacak ezilen kesimler!
Çanakkale geçiMi; işgal gepçekleşiyor
Kuvayı Milliye dergisinin yayın
yönetmeni Nezih Gençler:
"Çanakkale geçildi, vatan toprakları
emperyalist orduların işgali altında!
Sevr ile gerçekleştirilemeyen askeri
işgal şu an gerçekleştiriliyor.
Yakın-uzak tarihteki güdümlü Kürt
ayaklanmalan ile
gerçekleştiremedikleri böl, parçala,
yerelleştir, ademi merkeziyetçileştir,
özelleştir, güt politikalannı, bu kez
taşeron kullanmakla değil, bizzat
kendi askerleri ile gerçekleştirmek
üzere geliyorlar. Onlar, emperyalist
finans-kapital şirket ve holdinglerinin
ve onların emrindeki devletlerinin
çıkarlannın gereğini yapıyoriar.
Kendilerince sonuna kadar haklılar.
Yabancı ortaklı 'yeıii' şirketlerinin ve
holdinglerinin çıkarlannı ulusal
çıkarlann önüne koyanlar ve onların
ekonomi-politik-askeri temsilcileri de
yerden göğe dek kendileri açısından
haklılar. Peki bizler ne yapıyoruz?
Bizi temsil ettiklerini iddia eden
politikacılar, bürokratlar, askerler ne
yapıyoriar?
Doğu Akdeniz kıyılanmız,
limanlanmız, Doğu ve Güneydoğu
dolann ve silahlann dayanılmaz
tecavüzü altında. Şehitler, Kuvayı
Milliye şehitleri; ayağa kalkmanın
vaktidir. Imam Hüseyinler, Şeyh
Bedrettinler, Yunuslar, Pir Sultanlar,
Gazi Mustafa Kemaller, Tıbbiyeli
Hikmetler, Deniz Gezmişler,
Mehmetler, Aliler, Fatmalar, Haticeler
ayağa kalkmanın vaktidir!"
ÇED KÖŞESİ
OKTAY EKİNCİ
îstenmeyen Adam...
Siirt milletvekili Recep Tay-
yip Erdoğan ın 2. AKP Hükü-
meti'nde Bakanlar Kurulu dı-
şında bıraktığı Bursa milletve-
kili ve hukukçu Ertuğrul Yal-
çınbayır, Devlet Bakanı ve Baş-
bakan Yardımcısı olarak görev
yaptığı Abdullah Gül'ün 1.
AKP Hükümeti'nde çok önem-
li bir misyon üstlenmişti...
Insan haklanna dayalı hukuk
kültürü ve demokratlığı önde
tutan siyasal kişiliğiyle, her gö-
rüşten kesimlerin AKP iktida-
nyla diyalog ve işbirliği kurma-
sında adeta aracı ve "kolaylaş-
ûncr bir misyon...
0 kadar ki. yine AKP'nin bi-
linen "ideolojik" yapısından
kaygı duyan ve hatta tepkili
olanlann bile Ertuğrul Yalçın-
bayır ile görüştükten sonra, "Bu
hükümede de bazı konularda
birlikte çalışmalar yapı-
labilir..." diye düşün-
meye başladıklanna
tanık olduk...
Özellikle de si-
vil toplum kuru-
luşlan, mes-
lek odalan
ve çevreye,
kültüre, top-
lumsal hak
ve özgür-
lüklere du-
yarlı kesim-
lerde oluşan
bu umudun
"ortakçahş-
malara" dönüşmesi yönünde
kimi hazırlıklara bile başlan-
mıştı...
'Değişmeyen' siyaset..
Siyaset tarihimizde pek sık
rastlanmayan işte böylesi uy-
garca bir diyalog ortamına,
sadece AKP'nin değil. herke-
simin gereksinmesi olduğu
yine Yalçınbayır'la birlikte
yeniden anımsanmaya başlan-
mışken, Recep Tayyip Erdo-
ğan bu sürecin gelişmesine
izin vermedi...
Tıpkı, 1994te İstanbuTunyö-
netimine geçer geçmez, ilk iş
olarak meslek odalanyla imar
işbirliğine ait ortak denetım
protokolünü iptal ettiği gibi, 9
yıl sonra ülkenin yönetimine
geçerken de ilk karan olarak,
aynı hükümet dışı kesimlerle
(NGO) birlikteliğı sağlamaya
çalışan Başbakan Yardımcısı'nı
"hükümet dışma" çıkardı...
Aynca Yalçınbayır. partili
olup, "partici" olmayan, parti-
zanlığı da "lidere yağdanlık"
olarak anlamayan, üstlendiği
kamusal sorumluluğu ise parti-
lilere ve siyasal yandaşlanna
değil "topluma hizmet" olarak
algılayan bir çizginin AKP'de-
ki -galiba ender bulunacak- üst
düzey bir temsilcisiydi...
Ertuğrul Yalçınbayır.
Erdoğan'ın butavTa gösterdi-
ği "kınnızı kart" da gençliğin-
de yapmakla övündüğu "fiıtbol
hakemliğine" yeni görevinde
nasıl devam edeceğinin ilk işa-
reti gibi...
Yağmacüar sevinsinler,.
Özellikle Bursa'dakı hukuk-
çu ve sivil toplumcu geçmişin-
de de kent ve çevre haklannın
savunulmasındakı ödünsüz tu-
tumlanyla tanınan Ertuğrul Yal-
çınbayır için; "tezkereyi engel-
lediğiiıden ötürü Erdoğan Hü-
kümetf neahnmadıJ" şeklınde-
ki yorumlar da çok yetersızdir...
Çünkü Yalçınbayır, sadece
banşın değil, ormanın, suyun,
doğanın, kültürün, kentin, sitle-
rin, tanm topraklannın ve Ha-
zine arazilennin, kısaca tüm ya-
şam uygarhk kaynaklannın
da *savaş yanlısı ta-
bncüara karşı" gö-
. zetılmesı gerekti-
ğini hemen her
firsatta anımsat-
mıştı...
Şimdi Erdo-
ğan'ın Başbakan
olur olmaz dile
getirdiği; "orman-
lan satıp, şu ka-
dar kaynakelde
edeceğiz^." ya
da; "kültürü tu-
rizme, çevreyi
de ormana bağ-
laymbakansayv
sınıazaltacağız.-* gibi sözleri ile
Yalçınbayır'ın bunlara pek uy-
gun düşmeyen "korumacı"lığı-
nı kıyasladığınızda, "istenme-
yen adam" olmasındaki asıl ne-
denler daha açık görünmüyor
mu°...
Hükümetin gündemindeki
"ivedi" yasalann "hedeflerine"
bakalım; "sitlerde paralı imar
izni ve arazi tahsisi"; "sit karar-
lannın madenler için engellen-
mesi", "ormanlann yasadışı iş-
gaküerepazarlanmasT: "Hazi-
ne arazilerinin kaçak inşaadara
saüşu.." dıye bir liste sıralanı-
yor... Tanıyan herkes hemfikir
ki eğer Yalçınbayır görevde kal-
saydı; bunlara da en az savaş
tezkeresindeki kadar muhalefet
ederdi...
Kısaca Yalçınbayır. "yağma
önündekj" engellerin de arasın-
daydı...
Erdoğan'ın işte bunu da gö-
rerek yaptığı tercih, izleyeceği
siyasetin ne olacağını kanıtlı-
yor... Yalçınbayır sayesinde
AKP'nin kazanabileceği hükü-
met dışı demokratik kesimlerle
diyalog ortamı da daha tam doğ-
madan belki de tarihe kanşı-
vor...
0ekinci(5 cumhuriyet.com.tr.
KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK behicakı turk.net
ÇtZCtLİK KÂVİL MASARACI
HARBİ SEMİH POROY semihporoywyahoo.com
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 19Mart
SARAYDA ÇÖKEN EVUÜKf.
1976'DA 8U6ÜN BUCKIHGAM SAHftYlfJÛAN YAPlLANâ
BİR DUYURUM, PRBNSES MARGAger'LE EŞİNİN
AÇttUANDI. /N£İLTe%E KZAÜÇESİ
7/v KIZKAKDEP OLAM 1930 OOĞUU-
LU peet/ses MAR&uzer, YILLAR ÖMCE
B'IR YASAZ AÇK âyKûcüns BASININ /L6isi-
AJİ ÇEKMİŞ7İ. 196O'TA İSE,BİR SAÇM AÇICI,
EVLİÜKLE A/OKTALANM/Ç; SOYLU OLMAYAfJ
BİR FGrOĞfSAFÇiYLA DÛMYA EVİNE £İRMİŞTİ.
O ZAMAM, KRALlÇE TARAPtMDAN, PAMAT
'A " l
,, . ClHlsAHt VE&LUlŞTİ. DAHA
ı" LINLEY VE SARAH ADU ıKl ÇOCMKLARJ OİAN1
ÇİFT, GEÇlMSlZÜK SJEPEUIYLE AYR1 YA$A-
MAYA BAÇLAUlÇT/..
Aramıza Hoşgeldin
BORA. bebek
18.03.2003
ANKARA
Abîsi: Arda Gençer
Annesi: Gülay Gençer
Babası: Nevzat Güneri Gençer
Ehliyetimi kaybettim.
Hükümsüzdür.
HALİTAYKITALP
Kirlenen Dünyamızı
Fidan Dikerek
Arrtalım
ORMAN BAKANLIĞI
017955 no'lu, 018000 seri no'lu 40 adet fatuıamı
kaybettim. Hükümsüzdür.
' ÖZDEMPETEK
Marmara Cniversitesi îletişim Fakültesı diploma ve
mezuniyet belgemı kaybettim. Hükümsüzdür.
0RK4NTANAKINCÎ
PANO
DENİZ KAVUKÇUOĞLU
Amerika'yı Sevmemek
Ertuğrul Özkök, dünkü "SüperGücün Geri Vite-
si Yokmuş" başlıklı yazısındaTürkiye'deki savaş kar-
şıtlanndan, yani bizlerden "birtakım küçük beyinliler"
diye söz ediyor. Bizi, "Türkiye bu savaşta yeralma-
sın!" dediğimiz için provokatörtükle, demagoglukla
suçluyor. Bize bir an önce bu saçma saplantılardan
kurtulup doğru yolu bulmamızı öneriyor. "Bu aşama-
dan sonra Türkiye açısından umudumuz şu olmalı-
dır. Bu savaş mûmkün olduğu kadarkısa sürede bit-
sin ve ABD duruma hâkirn olsun" diyor.
öbür savaş karşttlan ne düşünüyorlar, bilmiyorum
ama benim savaş karşıtlığımda taraflardan birinin
ABD olması özel bir rol oynuyor. Ben Amerika'yı hiç
sevmiyorum. Hiç sevemem. Neden, diye soracak
olursanız, altmış yıl önce, şimdi Ertuğrul özkök'ün
oturduğu Ayaspaşa'nın bir taş atımı ilerisinde bir
semtte, Cihangir'de dünyaya geldim. Amerikalılan
da ilk kez üç yaşındayken gördüm. Missouri zırhlısı-
nın denizcileriydiler. Daha sonraki yıllarda başka ge-
miler, başka denizciler de geldiler. Sormagir Sokağı-
Tavukuçmaz Yokuşu köşesindeki evimizin balkonun-
dan izlerdim onlan. Gruplar halinde Fındıkh'dan Sı-
raselviler'eçıkarken evimizin önünden geçerter, rast-
ladıklan çocuklara rengârenk parlak kâğrtlara sanlı
bonbonlar dağıtıriardı. Bir tek bonbon bile almadım
onlann ellerinden. Niçin dağıtırlardı 0 bonbonlan?
Onların geldikleri günler ıstiklal Caddesi'ne çıkan
sokaklan Türk inzıbat askerleri tutar, kılık kıyafeti düz-
gün olmayan Türkleri caddeye sokmazlardı. Ameri-
kalı denizciler Beyoğlu'nun birahanelerinde kurtlan-
nı daha rahat dökebilsinler, Abanoz Sokağı'nda da-
ha rahat azabilsinler diye... Amerikalılar rahat etsin
diye Türklere kendi caddelerini yasaklamak bana
çok aşağılıkça gelirdi.
Yanlış anlaşılmasın, hiçbir özentim yoktu Amerika-
lılara, hiç olmadı. Babam görevi gereği New York-ls-
tanbul arası mekik dokuduğundan çocukluk yılla-
nmda epey "Made in USA" giysim, ayakkabım,
oyuncağım olmuştu. Belki annem babam da karşı ol-
duklanndan ben de 0 yaşlarda Amerikan ordusunu
desteklemek üzere Kore'ye asker göndermemize
karşı çıkardım. "/veden"ini, "niçin"\r\\ bilmeden Ko-
re'ye gidip ölen askerlerimize, kolunu, ayağını, ba-
cağını orada bırakıp dönen gazilerimize annem ba-
bamla birlikte ben de üzülürdüm. Demokrat Parti'nin
liderterinin ikıde bir, "Türkiye'yi küçük Amerika yapa-
cağız" dediklerini duyduğumuzda ailecek çok öfke-
lenirdik. Cumhuriyetçi bir ailenin kaldıramayacağı
sözlerdi bunlar.
Ertuğrul özkök Amerika'ya ilk ne zaman gitti, bil-
miyorum, ama ben ilk kez altı yaşında gittim. Daha
sonra birkaç gezim daha oldu. Amerika'yı da, Ame-
rikalılan da yakından tanıdım. Fakat bu ülkenin sa-
vaşçı, asker, yayılmacı, şımarık yüzünü hiç sevme-
dim, sevemedim. Amerikan müziğini, danslannı ise
çok sevdim. Hem de 18 yaşında "rock'ın roll" şam-
piyonu olacak kadar. Müziğini, dansını sevmem VI-
etnam'da, Küba'da, Dominik Cumhuriyeti'nde
"o'Amerika'dan nefret etmeme engel olmadı. Yalnız-
ca ben ve benim gibiler değil, kimi Amerikalılar da
"0" Amerika'dan nefret ettiler. Sözgelimi, Amerikan
cazının büyük ustalan Charlie Parker, John Colt-
rane gibi... Belki de bu nedenle Cumhuriyet Rad-
yo'da iki yıl boyunca yaptığım "Gecede Caz" prog-
ramında en çok onlann müziğini çaldım.
19 yaşında "sosyalizm ", dolayısıyla da "emperya-
lizm" kavramıyla tanışınca kafamda her şey yerli ye-
rine oturdu. Emperyalizmin özü hiç değişmediği için
benim emperyalizme ilişkin görüşlerim de 41 yıldır hiç
değişmedi. Amerika Birieşik Devletleri ile "müttefik-
lik" yakın tarihimizin en büyük yanılgısı, en büyük ta-
lihsizliğidir bence. Kendi ülkesi dışında demokrasi,
özgüriük, insan haklan hiçbir zaman umurunda ol-
madı ABD'nin. Irak'a da yarın petrol için, Ortado-
ğu'ya tam anlamıyla yerieşebilmek için saldıracak.
Eğer kandırabilirse, Türkiye'yi de bu savaşta "maşa"
olarak kullanacak. Benim, Ertuğrul özkök'ün deyi-
miyle "küçük beynim" bunlan görmeme yetiyor. Bun-
lan gördüğüm için de bu savaşa sonuna kadar kar-
şıyım. Bu savaşta Amerikan ordusunun olabildiğin-
ce ezilmesini, hırpalanmasını, bumunun sürtülmesi-
ni istiyorum. Ben ne "gerçekieşememiş çocukluk
düşlerimin", nede "yanlış yaşanıp yitmiş gençlikyıl-
lanmın" tutsağıyım. Sırtımda ne yumurta küfesi, ne
borsada kâğıtlanm ne de benzin pompalarım var be-
nim. özgür bir insanım ben.
(e-posta: dkavukcuoglu a superonline.com)
(Faks:0212-234 68 73)
BULMACA SEDAT YAŞAYAN
SOLDAN SAĞA:
1/ Cinsel dür-
tülerin bir ce-
set üzerinde
tahnin edil-
mesi.2/Felse-
fede, bilgi ile
varlık arasm-
da ilişki kur-
duğu düşünü-
len kavTam...
Bir tanm ara-
cı. 3/ Tahta
üzerindeki
pürüzleri gidermede
kullanılan ince çelik
lama. 4/ Bir iskambil
oyunu... Yeterince ay-
dınlık olmayan. 5/
Doğal magnezyum
ve demir silikatlar
grubunu oluşturan
minerallerin ortak
adı... Birnota. 6/Ta- 8
kılmış ad... "Seherin 9
— yeri attı' Bülbül elvan elvan öttü'" (Gevhen). II
Öğütülmüş tahıl... Bal koymaya yarayan küçük tek-
ne. 8/ Artvin yöresine özgü bir halk oyunu. 9/ Bil-
giçlik taslayan kimse... tspanyollann sevinç ünlemi.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ 1396'da Haçlı ku\-vetleriyle Osmanlılar arasında
yapılan ve Balkanlar'da Osmanlı egemenliğini pekiş-
tirensavaş. 2/"— Harris": ABD'liaktör... Yararlanı-
lan uygun koşul. 3/Taş gibi olmuş toprak parçası...
Uzaklık işareti 4/ Cezajir kökenli bir müzik türü...
Bir derebeyinin himayesine girip kendini onun hiz-
metine adayan kimse. 5/ Bedeni saran kısa külot...
Baryum elementinin simgesi. 6/ Boşlukta 300.000
km/sn'lik hızla yayılan ışık taneciği.. Bir nota. 7/Do-
kumacıhkta atkılarm geçirildiği uzunlamasma dizil-
miş ipler... Tropikal bölgelerde yetişen ve \iimrulan
besin olarak kullanılan bir bitki. 8/Bir çoğul eki... "-
~ Say": Piyanistimiz. 9/Japonlara özgü çiçek düzen-
leme sanatı.