Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 24 KASIM 2003 PAZARTESİ
HABERLER
Erdoğan ulusa
seslenecek
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan, bu akşam ulusa
seslenecek. Başbakanlık
Basın Merkezi'nden
yapılan açıklamaya göre,
Başbakan Erdoğan,
bugün bu akşam saat
21.30'daTRTfrekansı
üzerinden yayınlanacak
'Ulusa Sesleniş'
programında yapacağı
konuşmada, son terör
olaylan ıle ilgili geniş
değerlendirmeler
yapacak ve çok önemli
mesajlarverecek.
Erdoğan'ın konuşmasuu
özel kanallann da
eşzamanlı olarak
yayınlayabilecekleri
bildirildi.
Ordu ve Van'da
PKK operasyonu
• Yurt Haberier Servisi-
Van'da kamu loırum ve
kuruluşlanna molotoflu
saldın düzenlemek
istedikleri öne sürülen 4
kişi, hazırladıklan 20
molotof kokteyli ile
yakalandı. yakalanan
kişiler emniyetteki
sorgulannın ardından
Devlet Güvenlik
Mahkemesi'ne sevk
edildi. Ordu'nun Gölköy
ilçesi kırsalında
sürdürülen operasyonda,
ise terör örgütü
PKJCKADEK üyesi 3
teröristin ölü ele
geçirildiği bildirildi.
DBMPilçe
başkanna gözattı
• BURSA(AA)-
DEHAP tnegöl tlçe
Başkanı Ali Rıza Aktaş,
gözaltına alındı. Alınan
bilgiye göre Inegöl
Jandarma Komutanlığı'na
bağlı ekiplerce Alanyurt
mevknnde yapılan yol
kontrolleri sırasında bir
minibüste yapılan
aramada, tnegöl
Cumhuriyet Savcılığı
tarafindan hakkında "mal
beyanında bulunmamak"
suçundan yakalama
karan çıkanlan DEHAP
tnegöl tlçe Başkanı Ali
Rıza Aktaş yakalandı.
Yapılan aramada, Ali
Rıza Aktaş'ın üzerinde
ruhsatsız bir tabanca ile
tabancaya ait şarjör ve 5
mermi ele geçirildi.
Iti öğrenci
uozattndâ
• CEYHAN(AA)-
Adana'nın Ceyhan
ilçesinde, eğitim
gördükleri okulda asıh
Tûrk BayrağYnı
yaktıklan belirtilen iki
öğrenci gözaltına alındı.
Emniyet Müdûrlüğü
yetkililerinden alınan
bilgiye göre Cumhuriyet
tlköğretim Okulu'nda
eğitim gören 14
yaşlanndaki A.T. ve E.G.
"okul yöneticilerinin
kendilerine kötü
davTandıklan"
gerekçesiyle bahçedeki
direkte asıh Türk
Bayrağı'nı indirerek
yaktıklan iddiasıyla
gözaltına alındı.
Yetkililer, A.T. ve
E.G.'nin olayı
gerçekleştirdiklerini itiraf
ettiklerini bildirdiler.
Ankara 12. İdare Mahkemesi, RTÜK'ün genel müdür adaylannın seçimi işlemini iptal etti
TRTdeyinesilbaştanBAHAR X4NRISE VER
ANKARA - Ankara 12. tda-
re Mahkemesi, RTÜK'ün TRT
Genel Müdür adaylannı seçim
işlemini iptal etti. Mahkeme ka-
rannın ardından gözler Çanka-
ya Köşkü'ne çevnlirken Cum-
hurbaşkanı Ahmet lSecdet Se-
zer'in TRT atama karamamesi-
ni yenıden iade yoluna gidebi-
leceği belirtildi. Bu durumda
TRT'ye Şenol Demiröz ün atan-
masına ilişkin kararname, 3. kez
geri gönderilmiş olacak.
TRT'de aylardır çözülemeyen
genel müdür sorunu, RTÜK'ün
hukuka aykın işlemlen nede-
niyle yine "arapsaçına"" dönüş-
tü. RTÜK'te son yapılan genel
müdür adaylannı belirleme iş-
leminde, yasa değıl yönetmeli-
ğin esas almarak 5 oy alan TRT
Haber Daire Başkanı Aydoğan
Kdmç'ın adayhğının kabul edil-
78. yıl dönümü
• Ankara 12. İdare Mahkemesi, adaylardan TRT Haber Dairesi Başkanı
Aydoğan Kılınç'ın açtığı davada RTÜK'ün aday belirleme işlemini iptal etti.
Mahkeme karannın ardından Köşk'ün Demiröz kararnamesini üçüncü kez iade
edebileceği belirtilirken, AKP'nin TRT genel müdür adayı Demiröz'ün de
Erdoğan gibi Taliban lideri Hikmetyar'la fotoğraflan ortaya çıktı.
memesi nedeniyle başlayan yar-
gı süreci sonuçlandı. Kıhnç'ın
dava açtığı Ankara 12. idare
Mahkemesi, RTÜK'ün aday be-
lirleme işlemini iptal etti.
Mahkeme daha önce de yü-
rütmeyi durdurma karan ver-
miş, ancak RTÜK'ün itiraz et-
tiği Bölge tdare Mahkemesi, bu
karan kaldırmıştı. RTÜK'ün,
mahkemenin iptal kararma da iti-
raz etmesi bekleniyor. Ankara
12. tdare Mahkemesi'nin iptal
karannın ardından gözler köş-
ke çevrilirken, Cumhurbaşkanı
Sezer'in Şenol Demiröz'ün TRT
Genel Müdürlüğü'ne atanması-
na ilişkin kararnameyi yeniden
iade yoluna gıdebileceğı vur-
gulandı. Bu durumda kararna-
me 3. kez iade edilmiş olacak.
Hikmetyar ile fotoğraf
Öte yandan AKP ikndannın
TRT'ye atanması konusunda ıs-
rar ettiği Şenol Demiröz'ün
198O'lı yıllardagıttığı Afganis-
tan gezisi sırasında Taliban li-
deri Gülbeddin HJkmetyarile bir
Islamcı dergi ıçin söyleşi yap-
tığı ortaya çıkü. Hürriyet gaze-
tesi yazan EmkıÇölaşan'ın dün-
kü köşesınde Demiröz'ün *çen>
ber sakalh, takketi" fotoğrafı
yayımlandı. Daha önce Başba-
kan RecepTayyip Erdoğan'ın da
yine Hikmetyar'la birlikte ol-
duğu fotoğraf basında yer al-
mıştı.
Demiröz, 1980'liyülardaFay-
sal Finans adlı tslamcı kurulu-
şun TRT için hazırladığı "Ata-
türksüz Çanakkale BelgeseH"
skandalına da imza atmıştı. Er-
doğan'ın îstanbul Belediye-
si'nden çalışma arkadaşı olan
Demiröz'ün, "zimmet, kalpa-
zanhk, resmi evrak ve kayıtlar-
da sahtekârkk ve suç işlemek
içinörgütohışturmak" iddiasıy-
la yargılanması da sürüyor.
TRT'de eski genel müdür Yü-
cel Yener'in mart ayında ıstifa-
sının ardından başlatılan yeni
genel müdür atanması işlemi
yakjaşık 8 aydır sürüyor.
RTÜK'ün yaptığı ilk seçimin
ardından Başbakanlık, adaylar
arasındanDemıröz'ün atama ka-
ramamesini Köşk'e gönder-
mişti. Ancak Sezer, RTÜK'ün
yasasında daha önce yapılan de-
ğişiklik nedeniyle genel müdür
adaylannı belirleme yetkisi ol-
madığı için kararnameyi iade
etmişti. Bunun ardından hükü-
met yasa değişikliği yaparak
Demiröz'ün kararnamesini yi-
ne Sezer'e gönderdi. Ancak bu
sırada TRT Haber Dairesi Baş-
kam Kılınç'ın açtığı davada yü-
rütmeyi durdurma karan veril-
mesi üzerine Cumhurbaşkanı,
kararnameyi iade etti.
RTÜK. itiraz ettiği yürütme-
yi durdurma karannın kaldınl-
masının ardından üçüncü kez
Demiröz'ün kararnamesi
Köşk'e iletıldi
Şapka
Devrimi
kutlantyor
• Atatürk, 25 Ağustos 1925
tarihinde Kastamonu'ya yaptığı
bir gezide, şapka giyerek, halka
"Buna şapka derler" diye
seslendi. Kısa süre sonra, 25
Kasım 1925'te ise "Şapka
Giyilmesi Hakkındaki
Kanun" çıkanldı.
İstanbul Haber Servisi- Şapka
Devrimi'nin 78. yıldönümü
kutlanıyor. 25 Kasım 1925'te
gerçekleşen Şapka Devrimi'nin
yıldönümü nedeniyle bir açıklama
yapan İstanbul Kız Lisesi Eğitim
Vakfi, Atatürk'ün, düşünce
devriminin gerekliliğini,
Şapka Devrimi ile somut bir
biçimde ortaya koyduğunu
anımsatarak Kemalist Devrim'in
Türkiye'yi taşıdığı noktanın
önemine dikkat çekti.
Şapka DevrimTnin öyküsü
Her alanda atılan çağdaşlaşma
adımlanmn, dış göriinüşe de
yansıması ve bunlann birbirini
tamamlaması gerektiğini düşünen
Atatürk, 25 Ağustos 1925 tarihinde
Kastamonu'ya yaptığı bir gezide,
şapka giyerek, halka "Buna şapka
derler" diye seslendi. Kısa süre
sonra, 25 Kasım 1925'te ise "Şapka
Giyilmesi Hakkındaki Kanun"
çıkanldı. Kurtuluş Savaşf nda
Anadolu'nun birçok yerinde irili
ufaklı iç isyanlar çıkmasma karşın,
Kastamonu çevresinde herhangi bir
ayaklanma olmaması, kimi
kaynaklarda, Atatürk'ün bu ilimizi
seçmesinin nedenlerinden biri olarak
gösterildi. Kimi kaynaklarda ise
devrimci önderin, neden
Kastamonu'yu seçtiğı, O'nun
ağzrndan şöyle anlatıldı:
"Bütün vilayetier beni tanırlar. Ya
üniforma ile veya fesU, kalpakh shil
elbise ile görmüşlerdir. Yalnız
Kastamonu'ya gidemedim. tlk
önce nasıl görüıierse, öyle
ahşırlar, yadırgamazlar. Üsteük
bu vilayet halkmm hemen hepsi
asker ocağuıdan geçmişler,
ttaatfidirler, munistirler."
f Erdoğan, Hikme
Star
ORTRE: HİKMETYAR
El Kaided terörist
Gülbeddin Hikmetyar. 1970'li yıllann başm-
da Afganistan'dakı Peştunlar arasmda etkin olan
Hizb-i Islami örgütünü kurup Afgan cihatını baş-
lattı. Afganistan'da yıllar süren kanlı iç çatışma-
lann ardından Başbakan kolruğuna oturup dini
liderlerle birlikte ülkeyi yönetmeye çalıştı. Baş-
bakanlığmda kanlı bir diktatör oldu. Bir süre
sonra muhalif güçler tarafindan devrildi. Fakat
iktidan bırakmak nıyetinde olmayan Hikmetyar,
ülkede yönetimi tamamen ele geçiren Taliban'la
hemen uzlaştı. Afganistan'da terörist El Kaide ör-
gütünün lideri Usame bin Ladin ile çok sıkı iliş-
ki içine girdi.
Uluslararası kaynaklara ve özellıkle Penta-
gon'agöre 11 Eylül saldınlannınbirplanlayıcı-
sı Bin Ladın ise diğeri de Gülbeddin Hikmetyar.
Hikmetyar; ABD'nin Afganistan'a gümesinin ar-
dından ülkesinden kaçtı. Şu anda her yerde
aranıyor. ABD Kongresi'nin 19 Şubat'ta aldığı
"Hikmetyar dünyayı tehdit eden teröristtir. Bü-
tün marvarhğı dondurulmahdır'" karannın ar-
dından BM de benzer yönde bir karar aldı. Tür-
kiye de bu BM karannı onayladı.
Demiröz, Hikmer\ar'la {Fotoğraf: Hürriyet gazetesî)
İdare Başkanlığı'na 20 başkanlık müşaviri görevlendirme yetkisi tanınıyor
Ozüriüler Yasas'nda da kadrolaşma
ANKARA (ANKA) - Özürlü bebek
doğurma olasıhğında bile kadına kür-
taj yasağı getirmesi nedeniyle tartışı-
lan Özürlüler Yasa Tasansı'nda. kad-
rolaşmaya yol açacak bir düzenleme
de yer alıyor. _ —
tlgili kiıruluşlar ve sivil
toplum örgütlennin tartış-
masına açılan "Özürlüler
Kanun Tasansı ve Baa Ka-
nunlarda Değişiklik Yapıl-
ması Hakkında Kanun Tasa-
nsı Taslağı". Özürlüler tda-
resi Başkanı'na kurumda
adeta "müşavirler ordusu"
oluşturma yetkisi tanıyor.
Düzenlemeye göre Ozürlüler tdare-
si Başkanı, başkanlıkta. özel önem ve
öncelik taşıyan konularda kendisine
yardımcı olmak üzere 20 başkanlık
müşaviri görevlendirebilecek. Baş-
kanlık müşavirleri doğnıdan "baş-
kanhk Makamrna bağlı olarak görev
yapacak. Özürlülerle ılgıli mevcut ya-
• Özürlü bebek doğurma olasıhğında bile kürtaj
yasağı getirmesi nedeniyle tartışılan Özürlüler Yasa
Tasansı'nda, Özürlüler îdaresi Başkanı'na,
"Başkanlıkta özel önem ve öncelik taşıyan
konularda yardımcı olmak üzere 20 başkanlık
müşavirini görevlendirme" yetkisi tanınıyor
sal düzenlemede. "Başkanhktabaşka-
na bağh müşavir" ıstahdamına ola-
nak tanınmıyor. Başkamn, sadece 4
akademisyeni özürlülerle ilgili danış-
malarda bulunmak üzere danışman
olarak görevlendirebileceği yer alıyor.
Hükümetin, kamu kurumlannı ye-
niden yapılandırma ve reform adımı
attığı ve personel sayısında azaltma-
^ ^ _ ^ ^ ya gidileceğine ilişkin ta-
ahütte bulunduğu bir dö-
nemde, Özürlüler Yasa Ta-
sansı ile 20 kişilik danış-
man kadrosu istihdam edi-
leceğinin öngörülmesi dik-
kat çekti.
Özürlüler Dairesi Baş-
kanlığı'nda, "sadecebaş-
kana bağb olarak görev
yapacak" 20 danışman istihdam edil-
mesıne ilişkin düzenleme "kadrolaş-
ma yapümak istendiği" yorumlarına
da neden oldu.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr
Uğur Mumcu'nun öldürüldüğü gün-
lerin hemen ertesindeydi. Zamanınîçiş-
leri Bakanı Ismet Sezgin bu konuda İs-
tanbul Valilik bmasında bir basın toplan-
tısı düzenlemişti. Sezgin, Mumcu'nun
katillerinin basında çıkan haberler yü-
zünden elden kaçınldığını söylemişti.
Bunun üzerine ben de söz isteyip, "Bil-
giler sizin polisinizin elinde. Eğer bası-
na bir bilgi sızıyorsa, bu, polisteki zaaf-
tan kaynaklanıyor. Siz bu durumdan şi-
kâyet etmek yerine, polisi denetim altı-
na alsanız daha doğru davranmış olur-
sunuz" demiştim. Benim bu sözlerime,
çoksatan birgazetenın şimdi ismini anım-
samadığım genç bir muhabirinden şöy-
le bırtepkı gelmışti: "Kardeşim, sizdeuğ-
raşın alın haberi ve yayımlayın. Ne diye
böyle konuşuyorsunuz."
İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin
Cerrah, polislerin cenazetöreninde yap-
tığı konuşmada basını suçlayarak, ya-
yımlanan haberler yüzünden ikinci bom-
balamayı engelleyemediklerinı söyledi.
Bu noktada bir sakatlık olduğunu belır-
Cerrah Haksız Ama...
lemeliyiz. Bir keresoruşturmayı polisyü-
rütüyor. Eğer polis bilgi vermezse, med-
ya bunu yayımlayamaz. 0 zaman bu tür
gizli soruşturmalarda, dikkatli bir yol iz-
lenmesi gerekıyor. Şimdiye kadaronlar-
ca ömekte görüldüğü gibı, birçok gizli bil-
gi medyanın sayfalannı kaplıyor.
Bu bilgilerın medyaya ulaşmasında,
medya ile polis arasındaki çok girift iliş-
kiler rol oynuyor. Bazı polis müdürleıi
medya yönetimlerine yaranmak amacıy-
la ellerindeki gizli bilgileri aktarmayı bir alış-
kanlık haline getırmış durumdalar. Bazı
bilgilerin, çıkar karşılığında medyaya ulaş-
tığını da duyuyoruz. Bu açılardan baktı-
ğımızda polis müdürünün şikâyet etme-
ye bir hakkı olduğunu sanmıyorum.
Belki bu acı olaydan bir ders çıkanlır
ve polis hıçbir mecfya organını gözetme-
den basını düzenli birşekilde bilgilendi-
rir. Çünkü bugüne kadar bu konuda sağ-
lıksız, düzensiz, karşılıklı çıkaradayalı bir
bilgılendirme yolu izleniyor. Son bilgile-
rin basına sızmasının nedeni de bu sağ-
lıksız bilgılendirme alışkanlığı.
•••
Celalettin Cerrah haksız, söyledikleri-
nin ilertutaryanıyok. Pekı, basının bu iş-
te hiç mi suçu yok? Yeniden 10 yıl önce-
kı basın toplantısına gidiyorum. "Siz de
alın yayımlayın kardeşim" diyen genç
muhabir, şımdi acaba nerelerdedır? Bız,
yazanmız Uğur Mumcu'nun katilinin ba-
sında yayımlanan bilgiler nedeniyle kaç-
tığını söyleyen Içişleri Bakanı'nı eleştirir-
ken, kendisı bu bilgiler yayimlamış olmak-
la övünüyordu. Yani diyordu ki, "Karde-
şim ben bir şekilde bilgi alır ve yayırnla-
nm. Sen dealsendeyayımla." Onun ga-
zetecilikten anladığı buydu. Katılin kaç-
ması acaba bir meslek etiği olarak onu
ılgilendırmiyor muydu?
0 genç muhabir, bir farklılığı değil,
medyadaki genel eğilımi temsıl ediyor-
du. Türkiye'de son yıllarda iyi gazeteci ol-
mak, araştırmacı gazeteci olmak, polis-
ten bilgi sızdırmakla eşdeğer hale gelmiş-
ti. "Şu haberi ete geçirdik" diyen hemen
ortalığa atılıyor, hakkında övgüler düzü-
lüyordu. Halbuki "ele geçirildiği" söyle-
nen haberlerin hemen tamamına yakını,
oniara polisten venliyordu. Bu işten po-
lis de memnun oluyordu, gazete ve TV
yönetimleri de.
•••
Polis müdürünü eleştirelim. Onun is-
tihbarat zaafından sorumlu olduğunu
saptayalım. Suçu başkasına atmakla ha-
tasını ortadan kaldıramayacağını anla-
talım. Fakat, biraz da ığneyi kendimize
batıralım. Her önemli olayda "haberdlik"
yapıyoruz derken. ipın ucunun kaçınldı-
ğını, sonjmsuzca biryola gırildığini de ka-
bul edelim.
Son olaylarda gazeteciler; ceset fo-
toğrafı yayımlamaktan, ellenne geçirdik-
leri bilgileri sorumsuzca yayımlamaya
kadar bir dizi tartışılması, eleştirilmesi
gereken hatalar yapmadılar mı? Bu ha-
talar aslında her zaman yapılıyor, ancak
bu kadarvahim sonuçlardoğurmadığı için
geçilip gidiliyor. Bu kez, iş ciddi. Polisle
medya arasındaki ilişkinın laçkalaşması,
ilkesız bir düzeyde yürütülmesi belki de
çok ciddi sonuçlar doğurdu?
örneğin ben 19 Aralık 2000 cezaevi
operasyonlannı hatırlıyorum. Gazeteciler,
polisten vejandarmadan aldıklan birçok
haben gerçekmış gıbi günlerce yayımla-
dılar. Sonradan anlaşıldı ki, bu haberle-
rin çoğu gerçeğı yansrtmıyordu. 0 zaman,
medya ıle güvenlik güçleri mutlu bir be-
raberlık sergilemışler, ancak halkı yanılt-
mışlardı. Kimse o zaman bu konuyu tar-
tşmadı. Nasıl olsa ölenler "teröristier" di.
Polis-medya ılişkisini biz gazetecilerin
de, polisin de tartışıp ilkeli bir hale getır-
mesinin zamanı geldı ve geçiyor.
2OOO9
Lİ YILLARDA
ERDAL ATABEK
Teröristin Sosyal
Portresi...
• Genç
• Eğitim düzeyi düşük ya da din eğitimi kökenli
• Çoğunlukla işsiz
• Inanç düzeyi yüksek, güçlü önyargılı
• örgürtsel yapı içınde yer alıyor
• Arkadaş ilişkileri aynı dar çevre içinde yoğun
bağlılıkta
• Ölümün yeni bir yaşama başlamak olduğuna
inanıyor
• Kendisine verilen her görevi almaya ve yap-
maya kararlı
Islam kökenli terör olaylannı gerçekleştiren 'fe-
rörist portresi'nin özellikleri böyle görünüyor. Cum-
huriyet gazetesinin 20 ve 22 Kasım 2003 tarihli sa-
yılarında Mehmet Faraç tarafindan yazılan iki ge-
niş haberde bu konuya ilişkin önemli noktalara de-
ğinildiğini okuduk. Mehmet Faraç, Hizbullah üze-
rinde araştırmalan olan, kitaplar yazmış bir araş-
trmacı gazeteci. 2 bin Hizbullah üyesi üzerinde Em-
niyet tarafindan yapılmış bir araştırmanın özetini ve-
riyor
Teröristlerin yüzde 2.5'i 10-14 yaş arası çocuk-
lar,
yüzde 1.5'i cahil (okur-yazar olmayan demek
hertıalde)
yüzde 19'u ilkokulu bitirmiş,
yüzde 14'ü ortayı bitirmiş,
yüzde 40.5'i imam-hatipli başta olmak üzere li-
seyi bitirmiş, çoğunluğu işsiz,
yüzde 27'si öğrenci,
yüzde 28.5'i serbest meslek sahibi.
Ailelerin çoğunlukla Doğu ve Güneydoğu kö-
kenli ve çok çocuklu olduğu, son dönemlerde 'psi-
kopat, yankesici, hırsız vb.' şahıslann örgüt bün-
yesine alındığı, örgüt mensuplannın ailelerinin or-
ta ve dar gelirii olduğu saptanıyor.
Demek kı, teröristlerin psikolojik profillerine de
bakarsak:
• Ihmale uğramış çocukluk dönemi geçirmiş,
• Büyük olasılıkla duygusal gereksinmeleri kar-
şılanmamış,
• Aşın baskı altında itaat etmeye alıştınlmış,
• Bilişsel süreçleri yeterince gelişmemiş,
• Gelecekten hiçbir umutlan olamayan,
• Yaşamın hernımetini başkalanndan bekleyen,
• Düşünmeye değil inanmaya hazırlanmış,
umutsuz bir yoğun enerji birikimi.
Aslında bu insanlar, bellerine patlayıcı sarmasa-
lar da birer 'canlı bomba'olarak dolaşıyor. Bu psi-
kolojik ve sosyal profile sahip olan binlerce insan
çeşitli yerleşim birimlerinde yaşıyor, caddelerde
dolaşıyor, otobüslerde geziyor, pazariarda zaman
öldürüyor.
Bu insanlann inancına dayalı örgütler ortaya çı-
kıp da onlardan görev yapmalannı isteyince de
tam bir 'grup dinamiği içinde'^ beyinleri kolaycayı-
kanarak her türiü işi yapmaya hazır duruma geli-
yoriar.
Böyle insanlar Türkiye sınırian içinde de var, Al-
manya'da da, Afganistan'da da, Pakistan'da da,
Amerika'da da.
Bu insanlann kaynağında toplumsal sınıflar ara-
sındaki gelir uçurumu da var, eğitimle ilgili sorun-
lar da var, işsizlik sorunu da var, çok çocuklu aile-
ler sorunu da var.
Bu sorunlartn hiçbiri bugünden yanna çözülecek
sorunlar değildir, kimse kendini aldatmasın. Ama
bu sorunlan bugünden yanna iyileştirmek de ola-
sıdır, kötüleştirmek de.
Türkiye, laik eğitim sorununu çözemez ise du-
rumu çok daha kötüleşecektir.
Sosyal sınıflar arasındaki uçurum kapatılmaz da-
ha da büyürse, elbette sorunlar daha da büyüye-
cektir.
Son terör olaylan, elbette uluslararası nitelikler
taşıyorama.. hiç unutulmasın ki bu toplum, hiç de
dışardan kaynaklanmayan büyük terör olayları da
yaşadı.
Köktendinciliğin yol açtığı Sıvas'ta insanlann di-
ri diri yakılması olayını, Kahramanmaraş'ta yaşa-
nan Alevilere yönelik ölümcül saldınlan El Kaide mi
düzenledi?
Bizim içimizde yaşayan Usame bin Ladin leri na-
sıl unutuyoruz?
Içimizdeki El Kaide'ler daha az mı tehlikeli?
Bakmamız gereken yer, dışarısı değil, kendi içi-
miz.
önce içimizdeki sorunlan çözmek zorundayız.
e-mail: erdalatak ı superonline.com
Fax: 0 212 513 90 98
El ilanıyla çağrı
KA-DER kadın
adaylar arıyor
ADANA(AA)- Kadın
Adaylan Destekleme ve
Eğitme Derneği (KA-
DER) Adana Şubesi, ha-
zırladığı el ilanlanyla ka-
dınlan yerel yönetimler
için aday olmaya çağın-
yor.
' KA-DER Adana Şube
Başkanı Lütfi>'e Görgün.
14 şubesi bulunan der-
neklerinin Türkiye'de nü-
fusun yansını oluşturan
kadınlan karar mekaniz-
malarında aktif olmaya
yönlendirmeyi amaçla-
dığını söyledi. Türkiye'de
siyasetin erkek egemen-
liği altında olduğunu be-
lirten Görgün, "Nüfiısun
yansı, shasetin ise azm-
bğr>iz. Kadmlartmızı ce-
sareüt olmaya ve \ öneti-
mi pay1aşma>"adavetedi-
yoruz" dedi.
Görgün, siyasi parti
başkanlannın da kadın
adaylara sıcak bakmadı-
ğını vıırgulayarak top-
lumsal hayatın her aşa-
masında süren kadın-er-
kek aynmcılığının orta-
dan kalkması için çalış-
tıklannı vurguladı. Ka-
dınlan yaklaşan yerel se-
çimlerde aday olmaya
çağıran Görgün, şunlan
söyledi:
"Adana gendinde he-
men hemen tüm mahal-
lelerde kadın adaylar
oJuştu. Daha fazla sayıda
kadmm shusi hayata gir-
mesini istiyoruz. Bu
amaçla el ilanlan bastir-
dık ve bunlart dağıtarak
kadmlanAtatürk'ün on-
lara verdiği seçilme hak-
kmı kulanma\aça^nyo-
ruz. Kadın adaylannu-
za ulaşarakoniara destek
vereeeğiz. Bir anlamda
onlann gönüllü propa-
gandasmı yapacağız. Ma-
halleleri gezerek kadın
adaylannuz] seçmenlere
tanıtacak, destek isteye-
ceğiz."