Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
AĞUSTOS 2002 CUMA CUMHURİYET SAYFA
SAGLIK
Hastanede
sünnet
olanağı
tsLanbul Haber Servisi -
Kadıköy Beledıyesi, 250
jocuğu özel hastanelerde
sünnet ettırdi. Sünnetin
mutlaka uzman doktor
taranndan hastane
koşullannda yapılması
gereken cerrahi bir
operasyon olduğımu
söyleyen Kadıköy
Belediye Başkan
Yardımcısı Inci Beşpınar,
on yıldu yapılan
geleneksel sünnet
organizasyonunun bu yıl
da özel hastanelerde
gerçekleştirildiğini
belirtti. Kadıköy
Belediyesi Aile Danışma
Merkezleri'ne Yenisahra,
Barbaros, Kayışdağı,
Içerenköy ve
Küçükbakkalköy 'den
başvuran ailelerin
çocuklannı özel
hastanelerle yaptıklan
ışbirliği çerçevesinde
sünnet ettirdiklerini
söyleyen Beşpınar,
beledıyenin çocuklann
sünnet kıyafetlerini de
karşıladığını belirtti.
Kampanyanın hâlâ devam
ettiğini söyleyen
Beşpınar, 250 çocuğun
eylül ayınrn ilk haftasına
kadar sünnetlerının
tamamlanacağını belirtti.
Beşpınar, "5 Eylül
tarihinde de Moda
Tesisleri'nde bir sünnet
şöleni yaparak hep birtikte
bu muthı olayı
kutiayacağız'" dedi.
New Scientist
Eller,
kıskançlık
göstergesi
ANKARA(AA)-
Araştırmacılar, elleri ya
da ayaklan farklı
büyüklükteki kişilerin,
potansiyel kıskanç
olabileceklerini ileri
sürdüler. New Scientist
dergisinde çıkan yazıya
göre, Kanada'da yapılan
araştırmada, simetrik
olmayan kişilerin,
sevgililerini çok
kıskanmalannın daha
muhtemel olduğu iddıa
edildi. Halifax'taki
Dalhousie
Cniversitesı'nden
NVülianı Brovvn ve
meslektaşlannuı, 50
kadın ve erkek üzennde
karşı cınsle ilişkileriyle
ilgilı yaptığı
araştırmada, sımetri ile
aşk kıskançlığı arasında
giıçlü bağlantı bulundu.
Konuyla ilgili önceden
vapılan araştırmalarda,
simetrik olmayan
kışilerin, karşı cins için
daha az çekici olduğu
öne sürülmüştü.
EngeMi çocuMar [
Kabullenmek
yıntan aliyor
İSTANBUL(AA)-
Hacettepe Üniversitesı Ev
Ekonomisi Yüksekokulu
Çocuk Gelişimi ve
Eşitımı Bölümü'nce,
cagelli çocuğa sahip 71
iOeyle yapılan bir
Başhrmada, annelerin
syük bir bölümü, yaşam
arzlannın değiştığinı ve
»syal ilişkilerinin
Kttiğini ifade etti.
Oğretim üyeleri Prof. Dr.
Secati Baykoç Dönmez,
?sf. Dr. Pınar Bayhan ve
Doç. Dr. Ismihan Artan
aafından, down
sıdromu ile zihinsel ve
fziksel engelli çocuğa
ahip 71 aileyle yapılan
nştirmada, "engelli
pcuğu olan aileterin
ajam döngûsü içinde
brşüaşnklan sorunlar"
ucelendi. Araştırmada,
adeye engelli bir çocuğun
btılımının anne babanın
wğun bir stres
«şamasına neden olduğu
\: bunu kabullenmenin
laın zaman aldığı
rargulandı.
Dünyada kayıtlı 40 milyon HIV virüsü taşıyıcısmdan 1325'inin Türkiye'de yaşadığı belirtiliyor
AIDS'iyeterincebilmiyoruz
ŞULEKÖKTÜRK
AIDS hastalığı ile ilgili çalış-
malar devam ederken HTV vi-
rüsü de her gün dünyada 16 bin
kişiye bulaşıyor. Dünyada ka-
yıtlı 40 milyon HTV virüsü ta-
şıyıcısmdan 1325'i Türkiye'de
yaşıyor. Ancak bilim adamlan,
kayıtlı olan hasta sayısının 20-
30'la çarpılarak gerçek rakamın
bulunacağını düşünüyorlar. 1995
yılından sonra Avrupa'da yeni
vaka sayısmda artışın durduğu
belirtiliyor.
Bilim adamlan, Rusya, Ukray-
na ve Moldovya'daki HTV virüs-
lü kışi sayısınm, her yıl yüzde
50 oranında arttığına dikkat çe-
kiyorlar. Özellikle Ukrayna'da,
1998 yılında tespit edilen HTV'li
sayısının 1994 yılından 70 kat
fazla olduğu kaydediliyor.
Yurttaşlann yeterince bilinç-
li olmadığını vurgulayan uz-
manlar, medya ve Sağlık Ba-
kanlığı'na bu konuda görev düş-
tüğünü belirtiyorlar.
HIV virüsü alan bır kişinin
bağışıklık sistemindeki hücre-
lerin sayısının düşmesi sonucu
AJDS'li olarak nitelendirilebil-
diğini belirten bilim adamlan,
virüs sayısının düşük olması ve
kişinin yaşam koşullannın iyi ol-
ması halinde 20 yıl kadar yaşa-
yabileceğini belirtiyorlar.
Kan testleriyle teşhis edilebi-
len HIV virüsü, bulaşmadan
sonra 2 hafta 6 ay içinde kanda
tespit edilebiliyor.
ÎU Cerrahpaşa Tıp Fakültesi
(CTF) Enfeksiyon Hastalıklan
Anabilün Dalı Öğretim Üyesi
Prof. Dr. Fehmi Tabak, Rusya,
Ukrayna ve Moldovya'daki AIDS
vakasının her yıl yüzde elli ora-
nında arttığına dikkat çekerek
*ÖzeffiktelJkravna'da 1998yıbn-
daki AIDS'ti \Ğşi sayısı, 1994 v>
hnm 70 kan" diye konuştu.
1 günde 40 bln Mşl
Dünyada yaklaşık 40 milyon
kişinin HTV virüsü taşıdığını bil-
diren Tabak, HTV virüsünün her
gün yaklaşık 16 bin kişiye bulaştiğı-
nın tahmın edildiğini söyledi. Sağlık
Bakanhğı verilerine göre Türkiye'de
1325 HIV virüsü taşıyıcısı olduğunu
kaydeden Tabak, Türkiye'de 20-30 kat
fazla HTV taşıyıcısı bulunduğunun tah-
min edildiğine dikkat çekti.
HTV enfeksiyonunda bağışıklık hüc-
releri olan CD4 T lenfositleri 200'ün
altına indikten sonra hastalığın AIDS
olarak tanımlandığını anlatan Tabak.
bu evreden sonra hastanın yakalandı-
ğı enfeksiyonlann hastayı öldürebil-
diğini ifade etti.
AIDS tedavisi ile ilgili başta ABD
olmak üzere birçok merkezde çalışma-
lar yürütüldüğünü ifade eden Tabak,
"Özellikle değişik kombinasyonlarda
virüse karşı ilaçlar tedavide kuDanıl-
Erkekten
kadına bulasma oranı
daha fazla
En sık cinsel yolla bulaşan HTV
virüsünün erkekten kadına bulaşma
oranı, erkeğe bulaşma oranına göre 8
kat daha fazla. Virüsün bulaşmasında
konınmasız iüşkinin etken olduğunu
vurgulayan uzmanlar, prezervatifin
yüzde 98-100 oranında bir korunma
sağladığını belirtiyorlar. Kan
merkezlerinde vericilerin kanlanna
HTV testi uygulandığına dikkati çeken
uzmanlar, böylelikle kan yoluyla
bulaşmanın büyük ölçüde önlendiğine
dikkati çekiyorlar. Damar yoluyla ilaç
bağımlısı olanlarda enjektörlerin
ortak kullanımı bulaşma açısından
yüksek risk taşıyor. Anneden bebeğe
geçiş ise sıklıkla doğumda ve
emzirme sırasrnda oluyor.
HlV'ln bulaşmadıfli durumlar
HTV'in bulaşmadığı durumlar ise
şöyle: Günlük ilişkiler, tokalaşma,
kucaklaşma, sosyal öpüşme,
telefonlar, böcek, sinek ve sivrisinek
ısırmalan, bardak, fincan ve yemek
araç gereçlerinin ortak kullanımı,
tuvaletler, hamam ve saunalar, ortak
kullanılan elbiseler, yüzme havuzlan,
hapşırma ve öksürük, HTV taşıyan
kişinin idran ve teri. Tüküriik, HIV
virüsü bulunmasına karşın, içindeki
bazı maddelerin virüsün
çoğalmasını engellemesi nedeniyle
bulaşıcı kabul edilmiyor.
• Prof. Dr. Semra Çalangu, tedavi ile HIV
virüsünün öldürülemediğini, ancak
insanlann kötü olan AIDS tablosuna
yakalanmasmın önlendiğini, kişinin
taşıyıcı olarak kaldığını belirtti.
• Çalangu, HFV virüslerinin bağışıklık
hücrelerini kendi çoğalmalan için bir fabrika
gibi kullandıklannı anlatarak, bundan sonra
bağışıklık hücrelerinin bağışıklıkla ilgili diğer
fonksiyonlannı yerine getiremediğini söyledi.
HIV, 6 aya
kadar tespit
edilebiliyor
Virüsü almış kişi arük HIV
enfeksiyonlu olarak kabul
edüirken eğer belirti görühneye
başlanırsa AIDS olarak
adlandınbyor. Kanda virüsün
olduğunu gösteren testiere kan
merkezlerinde baküryor veya
kişi kan verirken yapılan
testierle tesadüfen öğrenebiliyor.
Virüs abndıktan sonra uzun bir
kuluçka süresi yaşanıyor. tki
hafta- 6 ay arasında değişen bu
süre içinde virüs kanda
görübnüyor. NTrüs abndıktan
soora ilk 6 haftada yüzde 90
oranında HIV tespit
edilebiliyor, yüzde 10'dan az
kişide de 6 aya kadar virüs
tespit edüemiyor. 6. ayda
baküan testte eğer virüs
buhınmazsa kişiye virüsü
ahnadığı söylenebfliyor.
EMZİRİRKEN DÎKKAT-Pek çok yolla bulaşma riskioianHIN >irüsünun anneden be-
beğe geçişi ise sıkhkla doğum veya emzirme sırasuıda yaşamyor. (Fotoğraf: REUTERS)
maktadır. Son tedaviler ile kişinin ya-
şamsüresiönemBölçüdeartmışdurum-
dadır" şeklınde konuştu.
Medyanın eflltlcl yönü
Tabak, yurttaşlann yeterince bilinç-
li olmadığını da vurgulayarak şöyle
devam etti "Bunakarşmhergeçengün
daha da bttuıçlenniekteler. Bunda med-
yanın egrtici programlannın v e inter-
netin oMukça büyük rolü var. Fakat bu
iletişün araçlan da okuyan ve bunlan
kullanan kesimler için yararfa. Sağlık
Bakanhğı ve ilgili demeklerce daha
yaygm bir kampanya yürütülebiür."
ÎU Istanbul Tıp Fakültesi Enfeksi-
yon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji
Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sem-
ra Çalangu da hastahğa yakalandık-
tan sonra hayatta kalma süresinin 20
yıla kadar uzayabildiğine dikkati çe-
kerek bunun birkaç faktöre bağlı ol-
duğunu söyledi.
iyi bir yaşam, iyi beslenme, AIDS
virüsüne tekrar tekrar maruz kalma-
ma gibi kişinin kendine bağlı faktör-
lerin önemine dikkat çeken Çalangu.
" Vücuttaki virüsün sayısı çok önemü,
virüs sayısı kanda 1 nüÛlitrede 5 bin ise
yaşam süresi uzayabflryor. Virüsün ahn-
dığı kişi bazı ilaçlar kullamy or ve kişi
bu üaçlara dirençli ise virüs de direnç-
li bir virüs haline geliyor ve hastalığın
tedavisi de zor oluyor" dedi.
Kişinin seks işçisi olması durumun-
da ise defalarca dışandan virüs alabi-
leceğini anımsatan Çalangu, bu
durumda yaşam süresinin hızla
azalacağını belirtti.
Virüs sayısının fazla olması,
yani 1 mılilitre kanda 100 binin
üzerinde olması durumunda ya-
şam süresinin 2 yıldan kısa ola-
cağını anlatan Çalangu, "2-3 vi-
rüs bulaşnuşsa eğer, vücut bunu
yok edebiür. Sağhk çahşanlarmın
etineiğne batmasıüe bulaşmaola-
sınğı çok düşük oluyor bu neden-
le. Çünkü virüs sayısı çok azdır"
diye konuştu.
İlaç. çoflaimayı önlüyor
Çalangu, yeni üaçlann virüsün
hücreye girmesini engelleyerek
çoğalmasını önlediğini Çalangu
anlatti ve ekledı: "Virüs çoğala-
madığı için sayısı artnuyor ve virüsü,
bağışıknk hücreleriökhırüyor. Bundan
20 yılöııceHlVviıüsünüalan kişinin 2
yıl içinde öhnesi mümkün iken bugün
buhınanflaçlarlaHTV virüsünü alan bi-
rinin 20 yıl hayatta kalma süresi yüzde
100'eyaİandır."
Çalangu, tedavi ile HFV virüsünün
öldürülemediğini, ancak insanlann
kötü olan AIDS tablosuna yakalan-
masının önlendiğini, kişinin taşıyıcı
olarak kaldığını belirtti.
Çalangu. HTV virüslerinin, bağışık-
lık hücrelerini kendi çoğalmalan için
bir fabrika gibi kullandıklannı anla-
tarak bundan sonra bağışıklık hücre-
lerinin bağışıklıkla ilgili diğer fonksi-
yonlannı yerine getiremediğini dile
getirdı.
HlV VİRÜSÜ, GRÎP BENZERİ BULGULAR ORTAYA ÇIKARABİLİYOR
20 yıl İjeBrti vermeyebiBr
HTV virüsü alındıktan sonra belırtı vermeyen uzun bır
kuluçka dönemı yaşanıyor. Bu dönem 20 yıla kadar
uzayabiliyor. Hasta bu dönemde hıçbir belirti vermese de
virüsü bulaştınyor. Virüsü aldıktan sonra 6 hafta ile 6 ay
arasında değişen bır dönemde, gnp benzeri bazı belirtıler
ortaya çıkabılıyor. Boğaz ağnsı, yüksek ateş, boyun ve
koltuk altında bezelerin şişmesı gibi belırtilerin olduğu
tablo, gnp ile kanştınlabıliyor. Kışı 1-2 hafta içinde kendi
kendine iyileşebihyor ve hastalık tekrar belırtı
vermeyebılıyor. Eğer virüs çoğalırsa ve kışı dışandan vırüs
almaya devam ederse, hastalık belirti vermeye başhyor. ilk
dikkati çeken belirti, ağızda geçmeyen mantar
enfeksiyonu. Ağızda pamukçuk tarzuıda görülen bu
belirtileri, boyunda ve koltuk altında kalıcı şişlıkler, zona,
durdurulamayan ya da sık tekrarlayan ishaller takip edıyor.
Özellikle öğleden sonra çıkan ateş de HTV enfeksıyonunun
belirtileri arasuıda yer alıyor. Açıklanamayan talo kaybı,
öksürük, açıklanamayan halsızlik, uzun süreli ıshal,
akciğer hastalıklan, hafıza kaybı, dende döküntüler de
HTV enfeksiyonu belırtilen arasında yer alıyor.
DR. S. OĞUZ BERK:
Sağlıksistemi
ı
Dr.S.OguzBerk
Istanbul Haber Servisi - Sağlık hizmetlerinin
toplumun tüm kesimlerine ulaşrnasi, o ülkedeki
gelışmışlik düzeyinin de bır göstergesi. Sağlıkla
ilgili sorunlannı çözmüş ülkelerin ortak
özelliği, sağlık sigortasını devTeye sokmalan.
Türkiye'de ise durum çok farklı... Bir yanda
hastane kapüanndan çevrilenler, bir yanda
ambulans beklerken yaşamını yitirenler. Bu
çarpıklığı ve düzeltme yollannı, konuyla ilgili
olarak yurtdışmda uzun yıllar çeşitli araştirma
ve incelemelerde bulunan Dr. S. Oğuz Berk'le
konuştuk. Berk, Türkiye'deki eksikliği,
uzlaşılmış bir sağlık sisteminin bulunmayışı
olarak görüyor.
Türkiye'nin hp
açısından övünülecek
bir konumda olduğunu
savunan Berk, sağlık
hizmetlennin topluma
eşit bir şekilde
dağıtılmasında ise
sıkıntı olduğunu
söylüyor.
Almanya'daki sağlık
sistemini örnek veren
Berk, bunu sosyal
devlet anlayışına
bağhyor. Berk, bu
konuda şunlan söylüyor: "1960Tı yülardan beri
bir rüriü yerli yerine orurtanıadığınuz sağhk
sigortası sistemi ALnıanya'da başanyla
sürmekteyken 90'h ydlarda bu sistenün
eksildiklerimn ortaya çıkması ve Alman sağhk
sistemi göstergelerinin diğer ülkelerden farklı
hale gehneye başlamasıyla hemen i\ ileştirme
çahşmalanna başlamalannın bir irade
göstergesi olduğuna inanıyorum. Bu irade de
flginç bir şekilde tüm kurûm ve kuruluşlar
tarafindan tarbşmalar obnasuıa rağmen
benimsenerek uygulanryor. Biz ise koyduğumuz
hedeflere ulaşamadığımız için
ryikştiremiyoruz." Almanya'nuı sigorta
sistemlerini iyileştirerek sağlık hizmetlerinin
kalitesini arttırdıgını söyleyen Berk, en önemli
iyileştırmenin DRG diye bilinen Tanıya Bağlı
tyıleştırme Gruplan olduğunu belirtiyor: "Bu
sistenık günlük ve bütçelemeye dayalı bir
ödemeden hastanelerin verirrüihğine yönelik bir
sisteme geçUiyor. Bu sayede yatakh tedavide
kafite, şefTaSık ve işletmecink iyileşiyor. GünKik
ödeme sistemi kullanıldığı kan hastanede kahş
süreleri uzamaktadır."
KAPSÜLLERLE GIDA TAKVÎYESl
'Gençlikaşısı'
Türiüye 'de
Istanbul Haber Servisi - Genç kalmanın sırn ve
insan ömrünü uzatmak için yapılan araştırmalar,
tıp biliminın temel araştirma konulan arasında
yer alıyor Tıp dünyasında, yaşlanmayı
geciktirmek ve gençliğin dinamizmini ıleri
yaşlara taşımak için yapılan araştırmalar, Dr.
Danid Rudman'ın büyüme hormonu üstünde
yaptığı çalışmalarla 90'h yıllarda yeni bir boyut
kazanmışti. Dr.
Rudman'ın keşfini
değerlendiren ilaç
fırmalan, büyüme
hormonunun
salgılanmasını
arttiran gıda takviyesi
GHR (growth hormone releaser - büyüme
hormonu salgüatan) kapsülleri ile son beş yılda
özellikle ABD'de mucizeler yaratiyor. Biyolojik
olarak bedende 20 yaşında 500 mikrogram, 40
yaşında 200 mikrogram, 80 yaşında ise 25
mikrogram salgılanan büyüme hormonu
seviyesini doğal yollarla arttiran GHR kapsülleri,
fiziksel açıdan yaşlanmayı tersine çeviriyor.
"Gençlik aşısı'' olarak adlandınlan Ultimate
GHR, artık Türkiye'de.
D vitamini almak, süt içmek, alkol ve sigara kullanmamaya dikkat etmek de önemli
Güneşlenmek osteoporozu geriletiyor
• Uzmanlara
o s t e o
Po r
oz,
^ kadınlara özgü bir
///fv\\ hastalık olmakla
/ ' \ birlikte 75 yaşın
üzerindeki her üç
erkekten birinde bu hastalığa
rastlanıyor. D vitaminin
osteoporoz tedavisinde etkin
bir ilaç olduğunu belirten
bilim adamlanna göre,
kemikleri daha yararlı duruma
getirmek için güneşten de
yararlanılmalı.
VTJRALAHI
Osteoporoz özellikle kadın-
lann karşı karşıya kaldığı bir
hastalıktrr Osteoporoz göze-
nekli kemik anlamına gelir.
Kadınlarda dişilık hormonu
östrojen, eski kemiğın yıkımı-
nı yavaşlatarak ve yeni kemik
yapımını arttrrarak kemiklerin
dayamklılığında önemli bir ro-
lü üstlenmektedir.
Menopozda östrojen düzey-
leri düşrüğünde kemik yıkımı
hızlanır, ilerleyen yaşla birlik-
te kadınlar kemik kütlelennın
yüzde 35 ile 50'sıni, erkekler
yüzde 20-35 kadannı yitirirler.
Uzmanlara göre osteoporoz
kadınlara özgü bir hastalık ol-
makla birlikte 75 yaşın üzerin-
deki her üç erkekten birinde bu
hastalığın varlığına işaret edi-
liyor. Avnıpa Osteoporoz Der-
neği'nin son çalışmalan ışığın-
daki açıklamalan, osteoporoz
tedavisine yeni bir boyut kattı.
P vltamlnl alınmalı
Osteoporozun tedavisinde et-
kın ilaçlann yanı sıra güneşin
yardımıyla hastalığın önemli
bir biçimde gerilediğini sapta-
a
yan bilim adamlan, gökte gü-
neşin eksik olmadığı şu aylar-
da hastalara verilen ilaçla bir-
likte güneşin yardımcı etkile-
rini şöyle açıklıyorlar:
"D vitamüıi osteoporozteda-
visinde etkin bir ttaçbr. Bu vi-
tamin. bağn-saklardan kalsiyu-
mun emihnesine yardımcı oİur,
kalsiyumun kemiklerde ve diş-
lerde tunümasını sağlar. D vi-
taminhün uzun süreli eksikliği
osteoporoza neden ohır. Bu ne-
denle kalsiyıım yanında yeter-
li D vitamini almak gerekü"."
Kemikleri daha yararlı du-
ruma getirmek için güneşten
yararlanılması gereğine değı-
nen uzmanlar, "Ancak yaşla
birlikte vücudun ultrav iyole
ışuılanndan D vitamini sentez-
leme yeteneği azalır. Yaz ayla-
nnda haftada üç kez 10-15 da-
kika güneşlenmek yararh ola-
caktır. Bu arada günde 1 bar-
dak süt içilmesi, kalsiyum tab-
leti ahmyorsa içinde 200-400 iu.
Dvitamini bulunması, alkol, si-
gara ve üç fıncanın üstünde
kahvenin içihnesi idrarla aolan
kalsiyumun miktannı iki kaü-
na çıkardığuıdan, bu madde-
lerin kuUamlmaması yerinde
olacaktir" diyorlar.