Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
İ21AĞÜST0S 2002 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Ereai adaylığım
açrtlıyor
• İstaıbul Haber Servisi
— Deprem uzmanı Prof. Dr.
Ahmet Eıcan, bugün
CHPden Istanbuf
mil etvelclliğı içın resmen
ada/lığm açıklayacak.
Ercın, eeprem sonrası
îstaıbuTda yaşanan
sorunlan ;özmek için
mılJetvekıli olmaya karar
verdiğirj belirterek
" Söylern değil uygulama
zamanı. Depremi korku ve
tehdt oimaktan
çıkaracağsm" dedi.
Derviş, Şentürk
ile görüştü
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Solda bırlik arayışlannı
sürdüren Kemal Derviş,
Ankara
Gaziosmanpaşa'dakı
bürosunda çalışmalanna
devamedıyor. Derviş,dün
CHP'den istifa eden ve 11
aydır bağımsız olan Hatay
Belediye Başkanı Iris
Şentürk ve An Hareketi
Genel Koordinatörü
Kemal Köprülü ile
görüştü. Solda birlik
çalışmalannın başanya
ulaşmasınm temel istekJen
olduğunu dile getiren
Şentürk. " Derviş' in
kararsızlık noktasında
olmadığını gözlemledim.
Kemal Derviş'te
Türkiye'nin geleceğinin
sol hareketten geçtiği
kararlılığını gördüm.
Bu da beni çok mutlu etti"
dedi.
Akyol'a
soruşturma
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Dışişleri
Bakanlığı, Türkiye'nin AB
nezdindeki eski Daimi
Temsikisı Büyükelçı
Nihat Akyol'a ilişkin
iddialar doğrultusunda
soruşturma başlattı.
Dışişleri Bakanlığı'ndan
dün yapılan yazılı
açıklamada, bir gazetenin
dünkü sayısında Büyükelçi
Akyol'a ilişkin bazı
ıddialara yer verildiği
belirtildi. Açıklamada,
"
4
Aynı doğrultuda bir
ıddianın bir süre önce
bakanhğımıza intikal
etmesi üzerine, konuya
uygun şekilde gerekli
ınceleme ve tahkıkat
başlatılmıştır" denildi.
Zebari Ankara'ya
geliyop
• ANKARA (AA)-Irak
Kürdistan Demokratik
Partisi'nın (KDP)
yetkilisi Hoşyar Zebari,
Washington'dan Kuzey
Irak'a geçerken Ankara'ya
uğrayacak. IKDP adına
Washington'daki Irak
muhalifleri toplantısına
katılan uluslararası
ilişkiler sorumlusu Zebari.
toplantmın içeriğiyle ilgili
IKDP lideri Mesud
Barzani'ye bilgi vermek
üzere Kuzey Irak'a
gidecek. Zebari, yarın
Kuzey Irak'a geçmeden
önce Ankara'ya gelerek
toplantı hakkında Dışişlen
Bakanlığı 'nı
bilgilendirecek.
MHP'de lemayül
yoklaması'
• ANKARA (AA) - MHP
il teşkilatlan, 7 Eylül
Cumartesi günü,
milletv ekili aday adaylan
hakkında 'temayûl
yoklaması' yapacak. İl ve
ilçe başkanlan, il yönetim
kurulu üyeleri, belediye
meclısi ve il genel meclisı
üyeleri, genel merkez üst
kîırul delegelen, tüm
ülerdesaat 14.00'teoy
kullanacak.
Erken seçimde baraja takılma kaygısı, ANAP'tan kopmalan hızlandırdı
Okuyan gitti, Mumcu yoldaANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Er-
ken seçimde baraja takılacağı kaygısı-
nın yoğunlaştığı ANAP'ta kopmalar hız-
landı. Mesut Ydmaz'ın genel başkanlık
koltuğuna taşınmasında önemli rol oy-
nayan ve sonrasında da hep "sağ kolu"
olan eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı Yaşar Okuyan ANAP'tan istifa
etti. tş Güvencesi Yasası'nınTBMM'de
görüşmeleri öncesinde Yılmaz'ın "Ta-
sanyı Bakanlar Kurulu'nda geriçek" ta-
limatına karşı çıkarak bakanlıktan ayn-
lan Okuyan, dün partisinden istifa ettık-
ten sonra da "eski" genel başkanına ağır
eleştiriler yöneltti. Yılmaz'ı "partisini
sahiplenmemekle" suçlayan Okuyan.
"Daha dün akşam beni aşın heyecanh ot-
makla suçiuyor. Benim heyecanımın bi-
raa keşke kendisinde olsaydı parti bu
Genel Başkan Yılmaz'ı enerjilerini sömürmekle suçlayan
Okuyan "Ben Sayın Yılmaz'da partiyi sahiplenme
görmedim. Sayın Yılmaz'da parti heyecanı kalmamış.
Tabandaki heyecan Genel Başkan'da yok" dedi.
hakgeunezdi" dedi. Okuyan'ın MHP ya
da AKP'den milletvekili adayı olabile-
ceği belirtildi.
3 Kasım'da erken seçim karan ahn-
masının ardından ANAP'ta baraj kay-
gısıyla başlayan kopmalar sürüyor. Son
olarak Iş Güvencesi Yasası nedenıyle
Yılmaz'la tarüşan, Çalışma ve Sosyal Gü-
venlik Bakanlığı'ndan istifa etmesınin
ardından Başkanlık Divanı'nda verilen
görevi reddeden Yaşar Okuyan da
ANAP'tan dün kopru. Yılmaz'a sert
eleştiriler ve suçlamalar yönelten Oku-
yan, "ANAP'ta yönetim zafiyeti var" di-
ye konuştu. Okuyan, sözlerini şöyle
sürdürdü:
"Bir partinin her zaman başanh obna-
sı düşünülemez. Zaman gelir başanlı
olur, zaman gelir başansız olur. Ama
önemli olan, o partinin genel başkanuun
pozitif olması, herkese moralvermesi la-
zım. Ama sayın Yılmaz, süreklL, siz pro-
je getiriyorsunuz, negatif değerlendir-
meler yapıyor ve basit hale getiriyor si-
a, bunu yülardır yapıyor. Genel başkan,
enerjinizi sömürüyor. Ben Sayın Yıl-
maz'da partiyisahipİenmegörmedim. Sa-
yın Yılmaz'da parti heyecanı kalmamış.
Tabandaki heyecan genelbaşkanda yok."
Yılmaz'ın milyonlarca çalışanı
ANAP'la karşı karşıya getirdiğini kay-
deden Okuyan, "lşçiden, esnaftan, köy-
lüden oy almayacaksınız. Geriye kahyor
küçük bir kesim. Laila'da dans edenler-
den mi oy alacaksımz? Onlar da zaten
sosyal demokratiara oy veriyorlar" de-
di Erkan Mumcu ile hareket etmediği-
ni belirten Okuyan, birçok partiden öne-
ri aldığını, karannı bir iki gün içinde
vereceğüıi söyledi.
Eski genel başkan yardımcısı Mum-
cu'nun istifasımn da yolda olduğu öğ-
renildi. Mumcu için "Yümaz'm en ya-
kın ekibinde yer almış Okuyan bile par-
tiden aynldı. İstifası nedeuiyle Okuyan
suçlanamazsa Mumcu hiç suçlanamaz"
degerlendirmesi yapılıyor.
Tantan
Sessiz
sedasız
geliyor
ANKARA(ANKA)-Er-
kan ISIumcu ve MeBı Gök-
çek'ten umudunu kesen es-
ki tçişleri Bakanı Saadet-
tin Tantan, 25 Ağustos gü-
nü. Kızılay'da yanm saat-
liğine kiralanan küçük bir
salonda Yurt Partisi genel
başkanlık koltuğuna otura-
cak. Alışılmış parti kurul-
taylannın tersine, kongre-
ye misafır ve basının ça-
ğınlmaması öngörülüyor.
Sadece delegelerüı katıl-
ması beklenen kongre, tü-
zük değişikliği ve genel
başkanlık seçimini kapsa-
yan iki gündemle topla-
nacak. Tüzükte, Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcısı Sa-
bih Kanadoğlu'nun yasa-
ya uygun hale getirilmesi-
ni istediği maddeler de-
ğiştirilecek. Daha sonra.
seçimlerin yapılacağı
kongrede Hakan Önder,
parti genel başkanhk gö-
revini Saadettin Tantan'a
devredecek.
ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART
>
istifa süreci
Anahtar
teslimi bir
kongreci
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - ANAP'tan istifa
eden Yaşar Okuyan, 12 Ey-
lül döneminde ülkücü ke-
simde aktif rolaldı.
Askeri darbenin ardın-
dan bir süre hapis yatan ve
siyasi yasaklı olan Okuyan
1991 yılındaki kongrede
Yılmaz'ı destekledi. Oku-
yan, Turizm Bakanı Musta-
fa Taşar ile birlikte o dö-
nemde yaptığı çalışmalarla
ANAP liderliğine Mesut
Yılmaz'ın seçilmesinde
önemli rol üstlendi. Oku-
yan'ın, düzenlediği "anah-
tar teslimi kongre
r)
lerle yıl-
dızı parladı, daha sonra
Yılmaz'ın en yakınındaki
ekipte yer aldı. Okuyan, 57.
hükümet döneminde emek-
lilik yaşının yükseltilmesi
nedeniyle çalışanlardan yo-
ğun tepki aldı. Ancak son
olarak Iş Güvencesi Yasası
için "çanşandan" yana ta-
vır koyunca, Mesut Yıl-
maz'la yollarau ayırdı.
AB Dönem Başkanı, reformlann uygulanması için seçimlerin beklenmesi gerektiğini söyledi
Rasmussen'den övgii var, tarih yok
SADİTEKEÜOĞLU
KOPENHAG-Devlet Bakanı ve Baş-
bakan Yardımcısı Mesut Yıhnaz, Türki-
ye'nin, aralık ayında gerçekleşecek olan
Kopenhag zirvesinden beklentisinin,
AB'ye tam üyelik müzakerelerinin baş-
lama tarihinin verilmesi olduğunu bil-
dirdi. Avrupa Birliği Dönem Başkanı
Danimarka'nın Başbakanı AndersFogh
Rasmussen ise tarih konusunda yorum
yapmanın erken olduğunu, yasanm ay-
nnölannı gözden geçireceklerini ve eltim
aymda yayımlanacak AB komisyonu
genişleme raporuna dayanarak tavır ge-
liştireceklerini açıkladı.
ANAP Genel Başkanı Yılmaz, Dani-
marka Başbakam Rasmussen ile dün bir
araya geldi. Heyetler halinde yapılan
görüşmelere AB Genel Sekreteri Volkan
• Mesut Yılmaz'la bir araya gelen AB Dönem Başkanı
Danimarka'nın Başbakanı Rasmussen, tarih konusunda yorum
yapmanın erken olduğunu açıkladı. Rasmussen, 3 Kasım seçimleri
sonrasında AB yanlısı olmayan bir hükümetin kurulmasının
'uygulama' konusundaki kuşkulan arttıracağmı belirtti.
\foral TC Kopenhag Büyükelçisi Fügen manın erken olduğunu, yasanın aynn-
Ok, Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yar-
dımcısı Akın Alptuna katıldılar.
Görüşmenin ardından Rasmussen ve
Yılmaz ortak bir basm açıklaması yap-
tılar. Türkiye'nin özellikle idam ve ana-
dil gibi konularda gerçekleştirdiği yasa
değişiklikleri ile AB yolunda dev bir
adım attığını söyleyen Rasmussen, Tür-
kiye'nin siyasi kriterleri yerine getirdi-
tılanm gözden geçireceklerini ve ekim
ayında yayımlanacak AB komisyonu
genişleme raporuna dayanarak tavır ge-
liştireceklerini ifade etti.
4
3 Kasım seçimi önemli'
ğini kaydetti. Türkiye'nin gerçekleştir-
diği reformlann bir gecede gerçekleşti-
rilecek reformlar olmadığını söyleyen
Rasmussen, tarih konusunda yorum yap-
Rasmussen, bir televizyon kanalına
yaptığı açıklamada ise 3 Kasım seçim-
leri sonrasında AB yanlısı olmayan bir
hükümetin kurulmasının "uygulama"
konusundaki kuşkulan arttıracağını be-
lirtti. Rasmussen, dolayısıyla tarih ve-
rilmesi ile ilgili soru işaretlerinin yay-
gınlaşacağını kaydetti.
Yılmaz da basın toplantısında, bu
aşamadan sonra Türkiye'nin AB'ye
tam üyelik müzakerelerinin en kısa za-
manda başlatılmasının önemine dikkat
çekti. Yıhnaz, Türkiye'de atılan adım-
lann AB taranndan doğru algılanması
ve değerlendinlmesi gerektiğini söyle-
di. Yılmaz, "Bütün bu adımlar karşı-
nğmda AB'den somut bir beklentimiz
oMuğunu. iöşkilerimizin bundan sonra-
Idadmımı otuşturacakşekflde, tam ü>«-
lik müzakerelerinin kesin başlangıç ta-
rihinin açıklanmasmı istedjğimizi ifade
ettim" dedi.
Yılmaz, Danimarka televizyonu
DR'yle yaptığı söyleşide de ikinci ge-
nişleme dalgası içinde Türkiye'nin yer
alması isteğini iletti. Yılmaz akşam sa-
atlerinde Ankara'ya döndü.
IRMIKI AYDIN ENGİN aenginiM doruk.net.tr
Biliyorum canım "AP" kaldı.
Kolay soruydu zaten.
Bugün seçmenlik çağına ye-
ni ulaşmış genç kuşaklar için zor
soru şimdi geliyor:
Nedir AP?
Çapraz bulmaca meraklıları
ile uluslararası haber kuruluşla-
nna meraklılar büyük olasılıkla
"Associated Press'in kısaltılmı-
şı" dediler ve fena halde yanıl-
dılar...
Yaşı kırkları geçmış kuşaklar
ise belli belirsiz ürperdiler. 1975-
1980 arasında Türkıye'yi bir kan
gölüne çeviren "Milliyetçi Cep-
he" hükümetlerinın lokomotifi
AP'yi anımsadılar. AP, yani Ada-
let Partisi...
Ancak Adalet Partisi, salt kan
derelerinin sorumlusu olarak ele
alınıp yargılanamaz. Bu onun bir
yüzüdur ve AP "çok yüzlü" bir
partidir.
1963 yılından 1980 yılına ka-
dar bu ütkenin kaderini çizen
başlıca siyasal güç, AP'de ete
kemiğe bürundü. Iktıdardayken
(ki çoğu kez iktidardaydı) belir-
leyicı, muhalefetteyken (ara sı-
ra muhalefete duştüğü de oldu)
etkili bir engelleyıcı olarak işlev
gördü.
1965 ve 1969 seçimlerinin "tek
At AKP'nin K'sini... Ne Kaldı?
başına hükümet" kuracak güç-
te partisiydi. O dönemde Turki-
ye kapitalizmi önemli atılımlar
yaptı. Birkaç gosterge: Maki-
neyle işlenen tanm alanlan on yıl
içinde yüzde 27'den yüzde 49'a
çıktı. Sulanabilen tarım alanlan
birkaç kat arttı ve Türkiye tarımı
geleneksel tarım ürünlerinden
endüstriyel tarım ürünlerine sıç-
radı. Türkiye'de kapitalizmin ge-
lişmesinin önemli göstergelerin-
den olan otomotiv, beyazeşya,
tekstil, boya, ilaç, seramik sana-
yileri o dönemde patlama yap-
tılar...
AP, 1963-1980 arasında Tür-
kiye'de kapitalizmin gelişmesi-
nin siyasal motoruydu ve Türki-
ye'de kapitalist sınıfın ve bağla-
şıklarının öz çocuğu, tek siya-
sal örgütüydü..
Bu AP'ntn bir yüzü.
• • •
Bir başka yüzüne bakalım:
Merkez sağdan sağın en ucu-
na kadar bütün siyasal akımlar
AP çatısı altında buluşmuş, o
siyasal güçten beslenmiş, o si-
yasal gücü desteklemişlerdi. Ko-
münizmle Mücadele Dernekle-
ri, Nakşibendi, Süleymancı, Nur-
cu gibi "sünn/"tarikatlann tümü
AP tabanında yer almaktaydı.
Ama TÜSİAD gibi büyük sa-
nayicilerin örgütleri deAP'nin ya-
nında yer ahyordu. Keza ülke-
deki sanayı ve tıcaret odalan-
nın çatı örgütü TOBB, Tarım
Kredi Kooperatifleri, Türkiye Zı-
raat Odalan Birliği gibi seçmen-
le dogrudan ilişkili kuruluşlar
için de AP "öz evlat ana parti"
idi.
Çatlama, 1960'ların sonun-
da Necmettirt Erbakan'ın or-
ta Anadolu kökenli, aşırı dinci,
tefeci, tüccar orta sermayeyi
arkasına alıp Milli Nizam Parti-
si'ni kurmasıyla başladı. Onu,
AP'den kopan DP ve AP'den
bağımsızlaşıp MHP çatısı altın-
da kendi yolunda ilerleyen ırk-
engelleyecek gelişmelerin ha-
bercisiydiler.
• • •
Sonra 12 Eylül oldu. Cuntacı
generaller ülkenin bütün siya-
sal dokusunu parçaladılar; orga-
nik gelişmeyi sakatladılar. Ya-
saklarla, baskılarla, yapay par-
tilerle toplum mühendisligine
kalkıştılar ve yüzlerine gözlerine
lyice bulaştırıp, iktidan 12 Eylül
koşullarında doğmuş yapay par-
ti ANAP'aterk edip kışlalanna çe-
kildiler.
O gün bugündür de Türki-
ye'de merkez sağ tek bir parti ça-
tısı altındatoplanamadı. Solda-
ki geleneksel bölünmüşlüğü,
parça buçukluğu aratmayacak
bir bölunmeye uğradı.
• • •
ANAP zaten yapaydı, yamalı
çı-faşist hareket izledi. tohçaydı. Yamalardan bu güne
Kuşkusuz kapitalist gelişme- kalanı merkez sağın tümünü ku-
nın kaçınılmaz ürünü olarak iş-
çi sınıfının sayıcabüyumesi, ör-
gütlenmesi, sendikal ve siya-
sal mücadeleyi sert ve etkili
düzlemlere taşıması da sağda-
ki çatlamanın ve bir daha tek ba-
şına iktidar düşü görülmesini
caklayamıyor. kucaklayamazda
ANAP artık küçük ve etkisiz bir
neoliberal partiden ibaret.
Keza bugün köylülüğü ve ka-
pitalizmin geri kalmış kesimleri-
ni temsil eden DYP de bütün
kucaklayamaz. Hele başındaki
"Eemerikın kırması, some-times
ekonomiprofesörü" ile...
Yani merkez sağda bir boşluk
var. Bir siyasal temsil boşluğu.
Şimdi AKP bu boşluğu dokjur-
maya adaylığım koydu.
Dincileri, dinsel kimliği önem
taşıyan köy ve kasabalı seçme-
nı, antikomünizmi, liberalizmi,
neoliberalızmi, tefeci tüccar ser-
mayedarları, sanayicileri, AB
yandaşlarını kucaklama iddiası
ile önümüze çıktı.
1960'ların AP'sinin yerine oy-
nuyor. Bütün sağı tümüyle tem-
sil edecek bir parti olma iddi-
asında.
Bunun mümkün olduğuna ina-
nanlar var. AKP'yı salt dinsel
kimliği ile tanımlayıp olası bir
AKP iktidannı "millet-devlet ba-
rışması" olarak algılayıp selam-
layanlar var.
• • •
AKP Türkiye sağının tümünü
kucaklayabilir; temsil edebilİL
mi?
Soruya yanıt aramak abes.
önce şu sorunun yanıtlanma-
sı gerek:
2002 yılında, Türkiye'nin top-
lumsal yapısı sağda tek partiyi
mümkün kılabilir mi ?
Bu soruyu tartışacağız...
POLİTİKA GÜ1NLÜĞÜ
HtKMET ÇETİNKAYA
Eski Dostlar
Düşman Oldu!..
Deniz Baykal'la Kemal Derviş, CHP Genel Mer-
kezi'nde neler konuştular?
Haberlere baktığımda altı saat süren görüşmeden
çıkan sonuç şu:
"Kemal Derviş, CHP'ye katılmak içın henüz ka-
rar vermiş değil!"
Deniz Baykal. son günlerde "Nasıl olsa yüzde on
barajını geçtık" havası içinde. O nedenle de televiz-
yon ekranlannda "gelen gelir, giden gider" düşün-
cesinde...
Bir süre önce Deniz Baykal'ı televizyon ekranla-
nnda izlerken, bir arkadaşım espri yaptı:
"Baykal, her ekrana çıktığında oy oranını düşü-
rüyor!"
Kemal Dervış'in CHP'ye katılmasıyla oy oranının
yüzde 25'lere ulaşacağınt sanan Deniz Baykal, 'it-
tifak'\ 'iltihak' olarak gördüğü için işi biraz ağırdan
alıp bildiğıni okuyor...
Öncekı gün Ismail Cem'le konuşurken sordum:
"Kemal Derviş'in yüzde 5lik bir oyu var mı?"
Cem, şöyle bir düşünüp yanıt verdi:
"Bılkent Unıversitesi'nde, 9 Eylül Üniversitesi'nde
gençlerin tercıh ettığı birkışi..."
Cem'ın yanıtını dinlerken aklıma şu geldi:
"Derviş CHP'yegeçerse, üniversıteligençlerin oyu
CHP'ye yönelirmi?"
Zaman zaman gençlerle sohbet ediyorum...
Gençliğın bir kesimi Kemal Derviş'e üç-dört ay
önce büyük ilgi duyuyordu, bu ilgi bugün giderek
azalıyor...
Gençlerin büyük bölümünün ise CHP'ye gerçek-
ten ilgisi yok denecek kadar az!..
Ünıversitelı gençlik CHP'ye ilgi duymazken, Istan-
bul'un yoksul kesimlerinde de aynı görüntü karşı-
maçıkıyor...
Konuştuğum kişiler aynen şöyle diyor:
"Ben SHP 'ye 1989 yerel seçimlerinde oy vermiş-
tim. Bir daha hıç vermedım..."
Diyorum ki:
"Ama SHP yok, CHP var!"
Yanıt:
"Hiç fark etmez!"
•••
Baykal'ın ilginç bir kişiliği var!..
Dışarıdan gelecek sağcılara. solculara, hatta libe-
rallere CHP kapısının açık olduğunu söyleyen Bay-
kal, bir dönem enyakın çalışma arkadaşlanna bu-
gün neden sırtını dönüyor?
Başta Erol Çevikçe, Adnan Keskin, Sadullah
Usumi, Ertuğrul Günay, Fatih Atay olmak üzere
Baykal'a yakın pek çok isım nıçin Baykal'ın yanın-
da değil bugün?
Baykal'la Ecevit aslında birbirlerine çok benzer-
ler!..
Ikisi de en yakın çalışma arkadaşlannı bir çırpıda
silipatarlar!..
Ama Ecevit, kim ne derse desin, demokratik hak-
lann kullanılmasında Baykal'dan farklıydı CHP lide-
ri olduğu dönemde!..
Baykal, 1974 yılında Bülent Ecevit'leters düştü...
Üç yıl sonra ise seçimlere gidildi. Ecevit, Antal-
ya'da 'merkezyoklaması' değil önseçim yaptı...
Yani, Deniz Baykal'ın demokratik hakkını elinden
almadı...
Deniz Baykal, Erdal Inönü'yle de hep ters düş-
tü. Çünkü her SHP kurultayında genel başkan ada-
yıydı. Her defasında Inönü'ye yenildi...
Erdal Inönü, hem 1987 hem de 1991 seçimlerin-
de Antalya'da merkez yoklaması değil, önseçim
yaptırdı...
Bugün Deniz Baykal, Adnan Keskin'le hiç konuş-
muyor. Oysa Keskin PM üyesi. Ancak Baykal, De-
nizli'de önseçim değil merkez yoklaması yaptın-
yor!..
• • •
Ben Adnan Keskin'i, CHP il gençlik kolu başkan-
lığından beri tanıyorum. Baykal, Keskin'le uzun yıl-
lar birlikte çalıştı. Keskin'i mayın tarlasına sürdü, ör-
gütlenmeyi yaptırdı. Herkesin tepkisini Keskin'in
üzerindetopladı...
Baykal, Keskin'i şimdilerde sanki hiç tanımıyor!..
Erol Çevikçe de, Fatih Atay da, Ertuğrul Günay da,
Sadullah Usumı de Baykal'a benim bildiğim otuz yıl
omuz verdiler, onun tüm yanlışlannı kendileri yap-
mış gibi üzerlerine aldılar...
Nerede bugün isimlerinı saydığım saygın CHP'li-
ler?
Deniz Baykal, şimdilerde Kemal Derviş'i kucaklı-
yor...
Bir hafta önce iki genel sekreter yardımcısı Der-
viş'e saldırmıyor muydu?
Adana'daANAP'lı Uğur Aksöz'ü bağrınabasan
Deniz Baykal, eski arkadaşlarına sırtını dönüyor...
Elbet Baykal'a karşın CHP, 3 Kasım seçimlerin-
de Derviş katılsa da katılmasa da yüzde on barajı-
nı aşacaktırL
Kemal Derviş'e gelince!..
CHP ile pazarlık yaptığı, tüm yalanlamalara kar-
şın Baykal'ı terlettiği kesin! Milliyet'in "Derviş Baykal'ı
terletti" haberi de doğru!..
hikmet.cetinkayav cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
Hikmet ÇETİNKAYA
kadınlar yağmurvekuşlar
u n i i i v A v ı n c ı L ı
Tel: 02 I 2-5 I 2 42 19 Faks: 5 l 2 II 72