23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
17 AĞUSTOS 2002 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA DEPREM ABDÜLCANBAZ TURHAN SELÇUK VE TOHUM VETûHHMU ^BŞyük Depremin Depremde yakınlarını, evlerini, işyerlerini kaybeden yurttaşlann ortak isteği: İ5LJİ3. Yıldönümü - » - ^ -| • • -| * # 1 * j # DevletınılgısıbıtmesınGULŞAHDURAK GÖLCÜK - Marmara depreminde yaşamıru yitirenler için Kocaeli. Sakarya ve Yalova'da an- ma etkinlıkleri düzenlendı. Yurttaşlar, "Sevgi- ye muhtacız" dediler. Depremin merkezüssüGölcük'teki 17 Ağus- tos Mezarhğı'nda sivil toplum kuruluşlan, be- lediye ve müfrülüğün organizasyonuyla düzen- lenen anma törenine büyûk bir kalabalık katıl- dı. Marmara depreminde 5 bin 863 kişinin ya- şamını yitirdiği ilçede, yurttaşlar mezarhğa akın etti, gözyaşı döktü. Depremde yakınlarını, ev- lerini işyerlenni kaybeden yurttaşlar, "Devletin ilgisi bitmesin. Sevgiye muhtaaz" dediler. Göl- cük Beledıye Başkanı tsmail Banş, kısa bir ko- nuşma yaparak yurttaşlann acılannı paylaştık- larını söyledi. Depremde yüzlerce öğrencisini kaybeden Barbaros Hayrettin Lisesi Mezunlar Derneği'nin Kavaklı sahilinde okul bahçesinde- ki etkinliği ise gece 22.00'de yapıldı. Gölcük ve Karamûrserdeki vatandaşlar, bu- gün depremin yaşandığı saat olan 03.02'de ışık yakma eylemi ve yürüyüş yapacaklar. Izmit Saraybahçe Belediyesi'nin 17 Ağustos etkinliklen de Anzh'daki Irak Konutlan'nda düzenlendi. Adapazan'ndaki Tûrk-Japon Köyü'nde, bu- gûn ilköğretim okulu öğrencilerine yönelik et- kinlik yapılacak. Adel Kalemcilik ile Türk Eğitim Vakfi'nın kat- kı sağlayacağı u Ha>aümdeki Japonya" konulu bu etkinliğe katılacak öğrencilerin çizeceği re- simler, daha sonra Japonya'ya gönderilecek. Sakarya Müftülüğü de 103 din adamının ka- hbmıyla bugün deprem şehitlerinin gömülü ol- duğu mezarhklarda mevlit ve dua okutacak. 17 Ağustos 1999 depreminde Yalova'da ya- şamını yitirenler sade bir törenle anılacak. Dep- remde yaşamını yitirenler için 17 Ağustos Par- kı'nda yaptınlan "Deprem Anıu"nda anma tö- reni düzenlenecek. Tören çerçevesinde, depremin meydana gel- diği saat olan 03.02'de mevlit okutulacak. CUMHURBAŞKANI Duyarlı olmaya çağırdı ANKARA(ANKA)- Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer. yeni acılar yaşanmaması için tüm vatandaşlan ve kurumlan deprem konusunda daha duyarlı olmaya ve gerekenleri yapmaya çağırdı. Sezer, Marmara depreminin yvldönümü nedeniyle yayımladığı mesajda, 17 Ağustos depreminin yalnız yerleşim yeTİerini değil, gönülleri ve vicdanlan da sarstığını, acı ve yıkıcı sonuçlanyla her zaman anımsanacağını belirtti. Gösterilen tüm çabalara karşın depremden etkilenen yerleşim birimlerinde kimi sorünlann henüz tümüyle ortadan kaldınlamadığuun bilindiğini kaydeden Sezer, "Depremzede yurttaşlanmızın hakh beklennierinin yakm zamanda karşdanacağına, onlara daha iyi olanaklar sunmak için başlatilan çahşmalann hr/la sonuçlandırüacağına ifişkin inancımı siirdürüyorum" dedi. Sezer. Türkiye'nin deprem kuşağında olduğunu göz ardı etmeden depremle yaşamayı öğrenmek zorunda olduğunu da sözlerine ekledi. JMO BAŞKANI Olası bir depremde 50 bin ölü ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Jeoloji Mühendisleri Odası (JMO) Başkanı Aydm Çelebi, "İstanbul ve çevresini eddkyecek olası bir depremde en az 50 bin insarumızın öteceği, 400 bin ailenin evsiz, 250 bin kişinin de işsiz kalacağı ve 50-60 milyar dolartik ekonomik kayıp yaşanacağı tahmin edflryor" dedi. 17 Ağustos'un 3. yıldönümü nedeniyle JMO Genel Merkezi'nde dün düzenlediği basm toplantısında konuşan Çelebi, 1 gecede 15 yasa çıkaran siyasetçileri insan yaşamına saygı duymamakla suçladı. Insan-doğa ilişkilerinin AB-Türkiye ilişkilerinden çok daha önernlı olduğunu söyleyen Çelebi, tstanbul'un yeniden yapılandrnlması gerektiğini ifade etti. • Ömür Kınay, gazetelerin birinci sayfalannda enkaz altında boynu eğilmiş, gözleri kapalı fotoğrafıyla depremin simgesi haline geldi. Yaşamının ancak 3 yıl sonra eskisi gibi olmaya başladığını anlatan Kınay, okulu bitirdikten sonra grafikle ilgili bir işte çahşmak istiyor. Gazeteterdekibu fotoğrafryla hafizalanmızdayer edinen Ömür Kmay,'Şanssıztağm içinde ben şanshydm' diyor. (REUTERS) Ömür Kınay, geçirdiği 7 ameliyat sonnnda şimdi koltuk değnekleriyle dolaşabiliyor Simge kız yaralarnn sarıyor ŞULE KÖKTÜRK Ömür Kınay. 17 Ağustos depremi- ne yer veren gazetelerin neredeyse tü- münün birinci sayfasrnda enkaz altın- daki boynu eğilmiş, gözleri kapalı fo- toğrafıyla depremin simgesi haline geldi. Kurtarma çalışmalan sırasında uyanıktı ve yanındaki insanlardan tat- lı dilini esirgemiyordu. Bugüne ka- dar geçirdiği 7 ameliyat sonunda şim- di koltuk değnekleriyle dolaşabiliyor ve yaşamının ancak 3 yıl sonra eski- si gibi olmaya başladığını anlatıyor. -Yaşammızınasdsürdürüyorsunuz? KEVAY - Yaşamkent Sıtesi Konfe- rans Toplantı ve SeminerMerkezi'nde resepsiyonda çahşıyorum. Çalışmayı seviyorum. Tedavi günlerimde bura- daki Fizik Tedavi Merkezi'nde, diğer günlerde anneannemin yanında kalı- yorum. Okul döneminde hafta sonla- n okula gidiyorum. 2001 Ekim ayuı- da tstasyon Sanat Merkezi'nde Gra- fık Bölümü'ne başladım. Depremden önce resimle ilgileniyordum. Fakat depremden sonra sağ elimi hiç kulla- namadığımı anlayınca çok üzüldüm. Her yıl ekim ayı geldiğinde okula baş- lamayı umut ettim. Şimdi ise okulda çokmutlu hissediyorum kendimi. Okul bitince grafikle ilgili bir işte çalışma- yı düşünüyorum. - Şu an neler hissediyorsunuz? KINAY - Hastanede kendime gel- diğimde doktorlara sorduğum ilk so- ru, "Ne zaman paten kayabiMrim?* oldu. 1 ay içinde çıkacağımı düşünü- yordum, ama 3 senede 7 ameliyat ge- çırdim. 4-5 ay süren ağrım oldu, 3 hafta önce tekerlekli sandalyeden kol- tuk değneklerine geçebildım. Işıkara: Bedelini hepimiz ödedik tSTANBUL (AA) - Eski Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araşnrma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, 17 Ağustos depreminin, devletin böyle bir afete hazu oknadığını gösterdiğini belirterek "Deviet ryfleştirme için eBnden geteni yapü ama hazır ohnamanın da bedeKni hepimiz ödedik'' dedi. Prof. Dr. Işıkara, Türkiye'nin bir deprem ülkesi olduğu gerçeğinin farkma varmasının olumlu bir gelişme "- olduğunu kaydederek "Bu gerçepn farkına varmak için 20 bin insannruzı ve 22 mOvar dolarhk özvartağnmzı kaybetmemiz mi gerekiyordu?" diye konuştu. Deprem büincinin oluşmaya başladığuıı da belirten Prof. Dr. Işıkara, artık gazetelere verilen satıhk ev ilanlannda "1998 Yapı Yönetmetiği'ne göre yapılmıştır, şu matzeme kuflanıbnıştır, hazır beton kuOamhnışar" gibi çok yeni ama çok önceleri olması gereken ibarelere rastlandığını, bunun olumlu bir gelişme olduğunu dile getirdi. Doğal Afetler Sigortalar Kurumu'nun kurulmasının de\letitt attığı önemli adımlardan biri olduğunu söyleyen Prof. Dr. Işıkara: "Devlet bugüne dek bep babahk yapn. Erzincan. Dinar. Adana ve Ceyhan depremJerinde otduğu gibi Marmara depremindeki akıl abnaz yaygm hasar sonrası deviet gördii ki riski bir başka yere rransfer etmek gerekir. Zonınlu deprem sigortası otuşturuldu. Bu doğru bir karardır" diye konuştu. Ahmet Mete Işıkara - Depremin simgesiohnayı nasl kar- şıladımz? KINAY - O dönem neden popüler olduğumu ben de anlayamadım ve şaşırdım. Merkeze yakın olduğu için herhalde Sefaköy'e geldiler ve be- nim fotoğrafimı çektiler. Bu şanssız- lığın içinde ben şanslı kişiydim. Sağ- lık açısından çok zorluk yaşamadım. En iyi hastaneler, en iyi doktorlar bi- rilerinin vesilesiyle bana yardımcı ol- dular. Tedavimde bir şey eksik kaldı- ğmı düşünmüyorum. Sağlık bir yana insanlar sosyal olabilmem için de ba- na iş olanağı sağladılar. - Diğer depremzedelere yeterli yar- dım edildiğini düşünüyor musunuz? KINAY - Depremzedelerin birçoğu hâlâprefabrik evlerde yaşıyor. Benba- smın ilgisi nedeniyle özel sektörden çok yardım aldım. Hastanede tamş- tığun bazı insanlar vardı, onlara ge- len yardımlar bir süre sonra kesildi. Ne evleri tam teslim edildi, ne teda- vileri tamamlandı. Hastanelerde tanış- hğı, arkadaşlanmdan bazılan arka- lannda özel destek ohnadığı için ken- di imkânlanyla tedavilerini tamamla- maya çahşhlar. -Deprem anmınaglanırnsıyorsunuz? KINAY - Yattığım yerde, yardım is- teyenler ve yardım edenlerin sesleri- ni duyuyordum. En önemlisi annem yanımda yatıyordu, ona sesleniyorum ama ses alamıyorum ve elim kolum bağh, hiçbir şey yapamıyorum. Keş- ke benim başıma böyle bir şey gelme- seydi, ben de o kurtaranlann yerinde olsaydrm. tnsanlara yardımcı olabil- seydim, onlarla birlikte günlerce uyu- masaydım diye düşünüyordum. GEÇMIŞTEN GELECEĞE ORHAN ERİNÇ Kemal Derviş ve CHP... Kuralı bozup, yazıya öznel ama yaygın bir ola- sılıkla başlayalım. "Kemal Derviş, televizyonlardan naklen ya- yımlanan Türk İş Genel Merkezi'ndeki açıkla- masıyla Cumhuriyet Halk Partisi'ne, Yeni Tür- kiye'den alıp yüzde 5'lik bir prim sağladı." Sanırım son dönemin, en fazla merak uyandı- ran açıklamasını yaptı Derviş. Türk-lş Genel Mer- kezi'nin iki yanındaki cadde ile sokaktaki naklen yayın araçlannın monitörlerini ızlemeye çalışan ka- labalıklarduyulan merakın derecesini gösteriyor- du. ••• Derviş'in açıklamasında yer alan görüşlere kar- şı çıkmak zor. Tercıhini YTP'den alıp CHP'ye taşımasındaki gerekçesi de tutarlıydı. Çünkü birlikte yola çıktığı DSP aynlıkçılarının li- deri olan Ismail Cem, kendisinin solu birleştirme çabalarını eleştirinin de ötesine geçerek suçlayıcı bir üsluba yönelmişti. Çabalannın küçümsenme- si doğal olarak Kemal Derviş'i de kapsıyordu. Bu nedenle Derviş'in kopuşla sonuçlanan tepkisini de doğal karşılamak gerekiyordu. Derviş'in, konuşmasındagösterdiği başlıcaad- res CHP'ydi. Ozellikle ilk kez oy kullanacak genç- lere, hem seçmen olarak yazılmalarını, hem de bu sıfatı kazandıktan sonra, birteşik oy pusulasının CHP bölümune "evet" mührünü basmalarını istiyordu. ••• Derviş'in konuşmasını televizyondan izlerken günlük postadan adıma gelenleri arkadaşlar ma- samın üzerine koydular. Rastlantıya bakın ki, içlerinden biri CHP Ekono- mi Masası tarafından hazırianan "Cumhuriyet Halk Partisi-Ekonomi" adlı broşürdü. İlk göze çarpan, siyah çerçeve içine konulmuş şu alıntıydr. "Prof. Joseph Stiglitz uyardı: IMF fakirteştirir." Hemen her sayfasında ekonomik olumsuzluk- lann sorumlusu olarak "DSP+VTP+ MHP+ANAP SİYASETİ" gösteriliyordu. İşte bu siyasetin eleş- tirilip suçlandığı cümleler: • Işçi, çiftçi, memur, emekli ve reel sektör unu- tuldu. • "Yatırım, üretim, eğitim ve sağlık için kaynak yok" dendi. • "Biravuç rant kesimine"', vergisizfaiz geliri ile servet aktarıldı. • Türkıye ekonomisı "krize ve tükenişe taşındı, iç ve dış borç batağına sokuldu." CHP Genel Başkanı Baykal'ın şu sözleri de bül- tende yer alıyordu. "IMF (Uluslararası Para Fonu) ile çok teslimiyetçi birilişki içindeyız. Üretim eko- nomisine geçilmeden, ulusal birikim ve değeıier korunmadan ekonomik bunalım aşılamaz." Yukarıda alıntıladığım cümlelerin hedefi herhal- de ben değildim ama, kesinlikle koalisyon ve eko- nomiyi emanet ettiği Kemal Derviş olmalıydı. öy- leyse CHP tabanı, genel merkezinin bu suçlama- ları yönelttiği Derviş'i nasıl karşılayacak ve bağn- na basacak? Orası şimdilik bilinmiyor. Bir başka bilinmeyen daha var. Kemal Derviş, CHP'ye dışarıdan yüzde 5 oy ge- tirirken, kemıkleşmış CHP oylarından bir bölümü- nü de götürür mü? Bir atalar sözümüz vardır, "Hocanın dediğini yap, yaptığını yapma "diye. Kemal Derviş de şim- di benzer bir durumda. CHP'nin "örgütlü Reka- betçi Sosyal Piyasa Ekonomisı" ilkesi ile yaptık- larını nasıl bağdaştıracağını açıklamak zorunluğu- nu bakahm duyacak mı? Ozellikle de Şeker Yasası, Tütün Yasası gibi ya- salar çıkanlırken sosyal devlet ilkesinin göz ardı edil- mesinin gerçek nedenini öğrenebilecek miyiz? De- mokratik sol ya da sosyal demokrasi yerine 1970'ler- de moda olan "Çağdaş Sağcı" tanımına dönme- nin yeni bir aşamasına mı geldik? Sosyal adaletci bir seçmen olarak doğrusu me- rak ediyor, ama kendi kendime yanrt bulamıyorum. Hahçten gazel okuma niyetimse hiç yok. oerinc(â cumhuriyet.com.tr. RUDAM'IN deprem anketi 15 kişidenbiri sorun yaşıyor İstanbul Haber Servi- s-lstanbul tl Sağlık Mü- dürlüğü'ne bağh Avcı- lar'dakı Ruhsal Danışma Merkezi'nce (RUDAM) 11 bin 685 kişiyle yapı- lan anket çahşması, böl- gede yaşayan her 15 ki- şiden birinin ciddi teda- vi gerektirecek boyutta sorun yaşadığuıı ortaya koydu. II Sağlık Müdürlü- ğü'nde düzenlenen ba- suı toplantısında konu- şan îl Sağlık Müdürü Os- man Karaaslan, RU- DAM'ın6Eylüll999'da, deprem sonrası ortaya çı- kan psikiyatrik sorunla- n araştırmak amacıyla kurulduğunu söyledi. Çahşmalann Avcı- lar'da üç yıldır sürdüğü- nü kaydeden Karaaslan, vatandaşlardaki tra\Tna sonrası stres bozukluğu- nu tespit için 4 tur halin- de 11 bin 685 kişiyle an- ket yapüdığını anlattı. Tarama ve değerlen- dirme çahşmalan sonra- sında 3 bin kişinin mer- kezde ücretsiz olarak te- davi edildiğini belirten Karaaslan, geçen yılın aynı döneminde insan- lann deprem beklentisi- nin yüzde 66 olmasma karşın buyıl yüzde 72.5'e çıktığını dile getirdi. Projeyi yürüten ekip- ten psikiyatr Uzm. Dr. Mustafa GirveB, deprem gibi doğal afetler sonra- sı kişilerin yüzde 3-8'in- de bu tür travmalann or- taya çıktığını ve tedavi edılmediği takdirde de 10 yıl bu belirtilerin sür- düğünü aktardı. Çalışmaya kahlanlar- da en fazla görülen trav- ma sonrası stres bozuk- luğunu depremin yaşan- dığı odada bulunamama, banyo ve tuvalete gide- meme, asansörü kulla- namama olarak sırala- yan Uzm. Dr. Güveli, "3 yıl sonra bile Avcılar'da her 15 kişiden biri ciddi tedavi gerektirecek bo- yuttasorunyaşçur" dedi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear