25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
g ^ g FEMVtUZ 2002 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR kultur@cumhuriyet.com.tr 19 Sanafta Slnema Şenlğl • Kültür Servisi - tş Sanat Kültür IVlerkezı'nin. Umut Sanat işbirliğiyle gerçekleştirdiği Sinema Şenliği r>erşembe gimü başhyor. Şenlik kapsamında 1, 10 ve 21 Ağustos tariMerinde 12.00, 14.15, 16.30, 19.00 seanslannda Wong Kar-Wai'nin yönettıgi Aşk Zamanı' adlı film izleyici karşısında olacak. Michael Winterbottom'un yönettiği 'îhtirasın Bedeli' 2, 14, 23 Ağustos tarihlerinde 12.00, 14.15, 16.30 ve 1 9.00 saatlennde gösterilirken Ted Demmenın yönettiği 'Beyaz Şeytan' 3,15 ve 29 Ağustos'ta yine aynı saatlerde izlenebilecek. 7, 16, 24 Ağustos'ta Tarsem'in 'Hücre'si ve 8, 17 28 Ağustos'ta Alejandro G. Inarritu'nun 'Paramparça' adl» filmi 12.00, 15.30 ve 19.00 saatlennde görülebilecek. Şenhk kapsamında yer alacak diğer bir film ise Danis Tanoviç' in yönettiği 'Tarafsız Bölge1 . Film, 9 ve 22 Ağustos tarihlerinde 12.00, 14.15, 16.30ve 19.00 seanslannda izlenebilecek. (0 212 316 10 83) Bozcaada Festivali başiadı • Kültür Servisi - Türkiye ve Yunanistan arasındaki dostluk bağlannı vurgulamayı ve gelişmesine katkıda bulunmayı amaçlayan 'Bozcaada Festivali', Rumlann bayramı olan 26 Temmuz'da başiadı. Halka açık olarak düzenlenen festival, Türklerin üzüm hasatı olan 18 Ağustos'ta sona erecek. Adanın ahengini korumak ve farklı kültürleri kaynaştırmayı hedef edinen festival, tiyatro-şiir-dans, sohbet-panel- imza günü, plastik sanatlar ve müzik olmak üzere dört bölümden oluşuyor. Festival süresince Bozcaada îlkokul Bahçesi 'panayır yeri' olarak kullanıma açılırken, plastik sanatlar için sanat galerileri ve Bozcaada Kalesi sergi mekânı olarak kullanılacak. Festival dahilindeki diğer etkinlikler ise Rıhtım, Salhane ve Balıkhane'de yapılacak. Ayşe KUimtfden öykülep ' • Kültür Servisi- öykücü Ayşe Kilimci'nin 'Mucize Var Mıdır Memet Abla?' adh kitabı Epsilon Yayınevi'nden çıktı. Abdi fpekçi, Haldun Taner ve Yunus Nadi ödüllerinin sahibi Ayşe Kilimci, yalnızhğa, haksızlığa, mutsuzluğa karşı direnerek yazdığı öykûlerinde, her öykünün kendi rengini ve müziğini ortaya çıkarmadaki başansıyla dikkat çekiyor. Kilimci coşkulu ve akıcı bir anlatımla kaleme aldığı ve duygu dünyasını yansıttığı öykülerini "Gönül ve akıl tellenmin tümünü canlandıran, yedi notanın art arda çalınmasıyla oluşan gamı ve dünyanın hem gamını tasasını hem neşesini aynı anda aklıma düşüren bir başka kelime bilmiyorum. Hikâye... Varoluş nedeni, her insan için... Benimse bu dünyadaki en soylu işim, tek keyfim, insanlara sorumluluğum" diye yorumluyor. Urfah gençler Yunanistan'da • Kültür Servisi - Yunanistan'da bu yıl 3'üncüsü düzenlenecek olan 'Balkan Gençlik Festivali'nde ülkemizi Şanlıurfa Gençlik ve Kültür Merkezi Müzik Grubutemsil edecek. 15-18 Ağustos tarihleri arasında Selanik'te düzenlenecek olan festivalde Türkiye dışında, Bulgaristan, Aroavutluk, Bosna Hersek, Makedonya, Romanya ve Yugoslavya'dan gençler yer alacak. Şanlıurfa Gençlik ve Kültür Merkezi, video-sinema, güzel sanatlar ve müzik dallannda yanşmalann düzenleneceği festivale müzik dalında katılacak. Türkiye adına finale kalmaya hak kazanan ıki müzik grubundan biri olan Şanlıurfa Gençlik ve Kültür Merkezi, sekiz farklı ülkenin kültür bakanlıklan tarafından desteklenen 3. Balkan Gençlik Festivali'ne, Kültür Merkezi'nden 4 müzisyen ile GAP BKİ Bölge Müdürlüğü Sosyal Projeler Birimi'nden Gençlik İçin Sosyal Gelişim Proje Sorumlusu Şeyhmus Yılmaz katılıyor. 1989 yılında ölen ünlü Ispanyol ressamın yapıtları hâlâ paylaşılamıyor bir SalvadorDali olayıKAYA ÖZSEZGİN Ünlü tspanyol asıllı ressam Sal vador Dali'nin ölümünden (1989) sonra, yapıtlannın korun- ması ve pazarlanması konusunda, taraf olan kuruluşlardan ikisini ve tspanya hükümetini karşı karşıya getiren tartışmalar yeni bir aşama- ya gelmiş bulunuyor. tki yıl kadar önce, Istanbul Atatürk Kültür Mer- kezi'nde, satışından sağlanacak ge- lirin depremzede yurttaşlanmıza bırakılacağı bir Dali sergisi, Darü- laceze Vakfi tarafindan düzenlendi- ğinde, konuyu gündeme getirmiş ve Adam Sanat dergisinde yazdığrm bir yazıda ("Sahte Dali'ler Tûrki- ye'ye geldi mi?", s. 179, 2000) sa- nat dünyasının güncel konulan ara- sında yer alan Ispanya'daki bu tartış- manın aynntılannı aktarmıştım. Sanat basınında yer alan gelişme- lere ilişkin bilgiler, Dali'nin vasiye- tindeki birtakım karanhk noktalar nedeniyle, kendi içinde "gerçeküs- tü bir olaya"a dönüşen ve tspanyol hükümetini devreye sokan tartışma- nın şimdilik noktalandığını gösteri- yor. Ancak şimdilik diyoruz, çünkü işin hukuksal yönü gene de tam ola- rak çözümlenmiş değil. Dali'nin vesayerini üstlenmiş gö- riinen iki kurum var bugün Ispan- ya'da: Biri, sanatçının dostu Robert Descharnes'ın başkanlığını yaptığı "Damart Pro Arte B.V", diğeri ise 1983'te Dali'nin kendisi tarafindan kurulmuş olan "Gala-Salvador Da- li Vakfi". Dali yaşarken, 100. do- ğum yılına kadar, yapıtlanyla ilgili bütün sorunlarda, yetkili vasi olarak Descharnes'ı göstermişti. Konuşma- yı seven, ama az yapıt üreten bir sa- natçı olmasına karşın, çoğunluğu taş baskı türündeki gravürlerinin yay- gınlığıyla bilinen bir sanatçıdır Da- li. Bu resimlerin endüstnyel kalite- sinin üst düzeyde olması da yapıtla- ra ayn bir değer katıyordu. Dali'nin ölümünden sonra, bu gravürlerin çok sayıda basılıyor ve satılıyor olması, sanatçının yasal haklan açısından r ali'nin yapıtlannı işletme hakkınm îspanyol hükümetine ait olduğu mahkeme karanyla kesinleşmesine karşın Robert Descharnes, hem Gala-Salvador Dali Vakfi hem de devlet aleyhine bir kampanya başlattı ve îsviçre'de uluslararası bir hakemler kuruluna davanm yeniden gündeme alınması yolunda başvuruda bulundu. birtakım kuşkular yarahyor ve varis- ler arasında giderek şiddetlenen kav- gannı su yüzüne çıkmasına yol açı- yordu. 1989'dan, yani sanatçınnı ölümün- den bu yana Ispanyol hükümeti, Da- li'nin sanatsal haklan konusunda "Gala-Salvador Dali Vakfi"na yet- ki tanımıştı. Amaç, sanatçının fiya- tını düşürmemek ve yasal haklannı koruma altuıa almaktı. 1991 -94 ara- sında vakfın yönetimini üstlenen Ramon Boiıados, aynı zamandabir eksper olarak çalıştı. Ama öteki va- kıfla arasında kıyasıya bir rekabetın tohumlan da atılmış oluyordu böy- lece. 1995'te tspanyol hükümeti, da- ha önce yetki verdiği Descharnes'ı görevinden uzaklaştmp öteki vakfı da yetkisız kılarak bütün sorumlulu- ğu kendi üzerine alınca, tartışma bi- raz daha alevlenmiş oldu ve politik- hukuksal bir boyut kazandı. Söz ko- nusu tartışmaya, zaman zaman taraf olarak, bir dönemde Ispanya'da kül- tür ve eğitım bakanlığı yapmış ola- na Esperanza Aguirre, şimdiki Kültür Bakanı Felipe Gonzales ve Demart Vakfında önemli bir görev üstlenmiş olan Jorge Semprun da katıldı. Gala-Salvadar Dali Vakfi'nın komite üyesi ve Avrupa Parlamento- su'nda grup başkanı Enrique Ba- ron gibı diğerleri de, devletin bu üst- lenici tavnnı eleştirenler arasında yer aldılar. Sonunda, Madrid'de kurulan bir mahkeme, "resmi" karannı verdi ve Dali'nin yapıtlan konusunda tek yet- kılinin devlet olduğu yolundaki ka- ran doğruladı. Bu karar, Damart'ın haklannın yasallığını yürürlükten kaldırmış oldu. Artık, ressamm ya- pıtlannın işletme hakkı, yalnızca devlete ait olacaktı. Bunun üzerine Descharnes, hem Gala-Salvador Da- li Vakfı hem de devlet aleyhine bir kampanya başlattı, devleti sağcı bir tavır içine girmekle suçladı. Bunun- la da kalmadı, Alman, Japon ve Fransız mahkemelennde, kendi iddi- alannı haklı gösteren yeni davalar açtı. Ispanyol hükümetinin karannuı kabul edilemez olduğunu gösteren kanıtlar öne sürdü. Aynca da, tsviç- re'de uluslararası bir hakemler kuru- luna davanın yeniden gündeme alın- ması yolunda bir başvuruda bulun- du. Kimi basın organlannda bu olay, Dali'nin örneğin "Us- dışı çalışan makina" isimli yapıtı ölçüsünde, gerçeküstü bir olgu olarak değerlen- diriliyor. Salvador Dali'nin kamuoyundaki yaygın popüler sanatçı kimliği, ayn- ca dünya sanat pazanndaki parasal değeri, bu olgunun gündemden düş- memesinde başlıca etken kuşkusuz. 'Çok sayıda sahte resim var' Demart'ın Fransız avukatlanndan biri, Jean-François Marchi, son yıl- larda piyasaya sürülen taşbaskı Dali resimleri arasında, sahtelerinin çok sayıda olduğuna değinen bir açıkla- ma yapınca, sorunun yasal yönü da- ha da belirginleşmiş oluyor. Gerçe- küstücü akımın önde gelen isimleri arasında, başka ressamlara pek de nasip olmayan yaygın bir ünü bulun- ması, sahtecileri özendirdiği gibi, o- nun gravürlerine yönelik titiz incele- meleri ve eksper raporlannı da zo- runlu hale getiriyor ister istemez. Is- panya'daki tartışmalann odağmda, ressamın yapıtlanndan kazanç sağ- lama hırsının önemli bir payı olsa gerektir. Baskıresim veya estamp gi- bi, çoğaltım olanaklan ve satış im- kânlan, başka resimlere oranla daha fazla olan bir alanda, piyasayı kendi denetimine alma girişimlerinin, bu kadar gürültü koparmasını anlamak giderek kolaylaşmaktadır. 59. Venedik Film Festivali 29 Ağustos'ta başlayacak Jüri Ğhşkanı Gong Li ROMA (AFP) - 29 Ağustos - 8 Eylül tarihlerinde gerçekleşecek olan '59. Venedik Film Festivali'nin Uluslararası Jüri Başkam'nm Çinli oyuncu Gong Li olacağı açıklandı. Çin'in Greta Garbo'su olarak nitelenen, duru oyunculuğuyla sinema eleştirmenlerinden tam not alan Li, 14 yıllık kariyerine önemli ödüller sığdrrmış bir sanatçı. Bir ekonomi profesörünün kızı olan Shegyang doğumlu 36 yaşmdaki oyuncu, 1989'da Central Drama Academy'den mezun oldu. Zhang Yimou'nun yönettiği ve kariyerinin ilk filmi olan 'Red Shorghum' ile 1989'de 'BerUn FUm Festivali'nde 'en iyi kadın oyuncu' dalmda 'Altın Ayı' ödülünü kazandı. Bunu 1992'de hamıle bir köylü kadını canlandrrdığı 'The Story of Qiu Ju' ile Venedik Fihn Festivali'nde 'en iyi kadın oyuncu' dalında 'Altın Palmiye'nin sahibi oldu. Aynı yıl, bağımsızhğı yaşadığı kültür tarafindan bastınlmış bir kadını canlandırdığı yine Zhang Yimou imzalı 'Raise the Red Lantern' 'en iyi film' dalmda 'Altın Aslan' ödülünü aldı. 'NIN GÜLMECE FİLMİ TORONTO 'DA e kıskacında Hindistan ENGİN AŞKIN Şiir dünyasına yolcuhık Kültür Servisi - Sabri Kuşkonmaz'ın 'Paslı Hınçlar Ülkesi', Osman Serhat'm 'Girmemiştin Id'adlı kitabı ve Celal Üster'in Türkçeye çevirdiği, 'Yatağında Yalnız mısın?' son aylarda yayımlanan HflffP şiir kitaplan ^ ^ H ^ - arasmda. •V"*m m n ' Osman Serhat'm Bİ|L4~*~ P 1976'dan günümüze ^ H t l kadar yazdığı, kimi H F î J kitaplannda yer Lra^r'^jJj almış, kimi hiç •••^^^H yayımlanmamış on ^ ^ ^ ^ ^ H i yedi şiirinin ^^^^^Bl bulunduğu kitabı B ^ ^ ^ ^ l 'Gitmemiştin ki' ^ ^ ^ H geçtiğımiz ay | ^ ^ ^ ^ J C Yayınları'ndan ^ ^ ^ ^ ^ ^ çıktı. "Ey insanoğlu, ölüm (ncitmesin seni..." beyitiyle başlayan kitap, aşk, yahnzlık ve ölüm hallerini içeriyor. Daha önce 'Sorular ve Yanlışhklar', 'Kryımın... Kıyısında', 'ölümsüz Resimler Geçidi', 'Bir Şairin Balkonda Öğle Sonu' ve 'Postallar' gibi kitaplara da ımza atan Sabri Kuşkonmaz ise Kora Yaym'dan 1 H PMIIIIİMMAT OrrMHMIfTINKI f ^ ^ . JrğL ST belirtiyor. Okuyan Us Yaym aracılığıyla okurlara ulaşan, Celal Üster'in Türkçeye çevirdiği 'Yatağımda Yalnız mısın?', eski Japon ozanlanndan aşk ve özlem siirierinrlen nlıısııvnr Sabri Kuskonmaz Padıı OJII çıkan şon şiir kitabı 'Pash Hınçlar Ulkesi'ni 'Küçük bir belki, yarüanmış şiirler' olarak tanımlıyor ve herkesin kendi şiirinin öncüsü olduğunu nmçlar Uikesı Adını, Prenses Yoza'nın bir dizesınden alan kitap, 7. yüzyıldan 19. yüzyıla uzanan bir zaman yelpazesinde, aşk kırgınlıklannı, tensel tutkulannı, sevdiklerine ^ ^ ^ ^ H l duyduklan özlemı H^^flj^Hİ dılın erotızmiyle ». .1 dizelere dökmüş ^^ mmmmmm ^ Japon ozanlanna yer veriyor. Anlık duygulanımlan yansıtan bu şiirler arasında soylulara ait olanlar da var geyşalara da, Zen rahiplerine de, adı hiç bilinmeyenlere de. TORONTO - Hint kökenli Torontolu ünlü fihn yönetmeni Deepa Mehta, yıllardır yaşadığı Toronto'da bitirdiği yeni filmi "Bollywood/ HoUywood"u, To- ronto Film Şenliği'nin Kanada Ya- pımlan Dizisi'nde sunuyor. 1996'da "Fire", 1998'de "Earth" adlı özgün yapımlanyla, doğdugu ülke Hindistan'dan irdele- yici öyküler getiren kadm yönet- men, bir triloji olarak tasarladığı dizisinin "Water" adlı son filmi- nin engellenmesinin ardından, To- ronto'ya dönmüştü. Trilojisinin son halkası "Water"da, Hindu köktendincileri ele aldığı duyulur duyulmaz, ekibiyle birlikte saldın- lara uğrayan Deepa Mehta, canını zor kurtardıktan sonra döndüğü Toronto'da, törelerin, bağnaz âdet- lerin, ilkelliğin açmazmdaki kendi toplumunu ele alan "Bollywood7 Hollywood" adlı fihnini çekmeye girişmişti. Hollywood öykünmeciliğinin, Bollywood adıyla anılan Bombay fihn endüstrisini nasıl etkilediğini bir parodi antolojisi olarak anlatan Deepa Mehta, Amerikan müziği- nin, Hollywood koreografisinin, Hint gelenekçiliğiyle örgülendiği bir boyutsal gühnece derledi. Yok- sul adam-varsıl dul temasını, Hin- distan'ıntabu gelenekleriyle, din fa- natizmi ve değişmezlik öğesiyle harmanlayan Mehta, öteden beri çok ciddi bilinen söylemine, miza- hın yadsınmaz gücünü kattığını be- hrtiyor. Kültürel depremlerin, göç ve sıla duyarlılığımn, gelenek tutkusunun labirentlerinden çarpıcı görünüm- ler yaratan Deepa Mehta, 1950'de varsıl bir ailenın kızı olarak dünya- ya gözlerini açmıştı. Tanımı zor bir sefaletin hemen yanıbaşmda ama dadılarla büyüyen Deepa Mehta, tö- relerin ve tabulann çemberlediği Hint toplumunda hep değişim tut- kusuyla büyüdü. 22 yaşındayken Bombay'da Torontolu yapımcı Mu- sevi Paul Saltzman'la evlenen Mehta, 20 yıllık eşinden henüz bo- şandı. "Kanada Yapımlan DizisF'nde, eski yıllarda olduğu gibi çarpıcı bel- geseller izleyeceğız. Bağımsız dev- let kurumu "Ulusal FUm Dairesi", belgesel türünde ağırlığını kanıtla- mış "yerli" yönetmen Alanis Obomsawin'in "Is The Crown At War With Us?" adlı yapımıyla kar- şımıza çıkacak. Bu belgesel, Kana- da'nın dışlanmış insanı Kızılderili- nin yaşamına eğiliyor. Dızıdeki ıkınci Kanada belgeseli Peter Mettler'ın "Gambling, Gods and LSD" adlı yapımı. "Long Life, Happiness and Pros- perity" adlı yapım, Vancouver'de- ki Çin göçmenlerinden görünümler sunacak. r eepa Mehta 'Bollywood / Hollywood' adh filminde yoksul adam-varsıl dul temasını, Hindistan'ın tabu gelenekleri, din fanatizmi ve mizahla harmanlıyor. Yönetmen Thom Fitzgerald, "The WUd Dogs" adlı yeni filmiy- le Bükreş'te geçen bir gizem öykü- sünü getiriyor şenliğe. Dizide aynca şu yapımlar var: "Perfect Pie, Yönetmen: Barbara VVillis Sweete", "I Have Heard The Marmaids Singin, Yönetmen: Patricia Rozema", "Past Perfect, Yönetmen: Daniel Macivor", "Ararat, Yönetmen: A. Egoyan", "Spider, Yönetmen: D. Cronen- berg", "White Oleander, Yönet- men: Peter Kosminsky", "Moon- light Mile, Yönetmen: Brad Sil- berling", "Dirty Deeds, Yönet- men: David Caesar", "Between Srrangers, Yönetmen: Edoardo Ponti".
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear