Catalog

•AYFA CUMHURİYET 22 TEMMUZ 2002 PAZARTESİ HABERLER Ifırukçü KRŞal • KÂHIRE(AA)- lısu'da. bir kadını Kastahğına neden lan şeyianı içinden ckaracajız" diyerek 6 aat hortımla döverek ddüren bir üfurükçü ie Ud yardımcısı tıtuklandı. Üfürükçü ^ yardımcüannın, cnayet isledikleri ve olandıncıhk ^aptıklan gerekçesiyle açlu buhınduklan tkdirde lOyılhapis ezasına çarptınlmalan fekleniyor. AyAn'da Katf lartifması • AYDIN(AA)- /ydın Belediye Eaşkaru Hüseyin Aksu, "Iralleis kazı çıhşmalanna karşı çJcan ve Kazı Başkanı Rafet Dinç'i g irevinden alan Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Rektörü Prof. Dr. Cezmi Öncüer'i, isteği yer ve mekânda yûz yüze tarüşmaya davet etti. Aksu, Prof. Dr. Öncüer'in üniversiteyi "çiftliği" gıbi kullandığını da iddia etti. Aksu, Tralleis kazı çalışmalannın devam etririlmemesi halinde ilın damarlanndan bırinin kopacağını da ilen sürdü. Tarihi çarşıda yangın • BURSA(AA)- Bursa'nın Yenişehir ilçesinde, lOOyıllık tarihi bir çarşıda yangın çıktı. Belirlenemeyen bir nedenle çıkan yangında, manifaturacı Necdet Öztürk'e ait 8 dükkân ve içindeki tüm malzemeler kullanılamaz hale geldi. îtfaiye ekiplerinin güçlükle söndürdüğü yangında, Akbank Yenişehir Şubesi'nin de aralannda bulunduğu 4 işyeri kısmen zarar gördü. Yangın nedeniyle, yaklaşık 1 trilyon lirahk maddi zarann meydana geldiği bildirildi. Şeneriana çamna koruma • KÜTAHYA(AA)- Kütahya'nın Domaniç ilçesinde yetişen ve dünyada başka bir örneği olmadığı öne sürülen "Şeneriana" çamı koruma altına alındı. Kütahya Orman Bölge Müdûrü Hürdoğan Çelik, gövdesi ohııayan, kalın dallanndan birçok ince dal çıkan, sık iğne yapraklı, kûresel ya da top görünümü nedeniyle halk arasında •'topkaraçam" olarak bilinen ağacın, park, bahçe ve yol kenan düzenlemelerinde kullanılabileceğinı söyledi. hadnasanat • tZMİT(AA)- Kocaeli'nin Gölcük ilçesinin Değirmendere beldesinde, yaşanan büyük depremin ardından yerel yönetim ve halk "inadına sanat" demeye devam ederken sanatçılar da bu anlayışa destek veriyor. Belediye ile Mimar Sinan Oniversitesi işbirliğinde düzenlenen ve Kültür Bakanlığı'nın da destek verdiği, 10. Uluslararası Zühtü Müritoğlu Ahşap Heykel Sempozyumu çalışmalan sürüyor. Ücretsiz ve indirimli girişlere rağmen ören yerlerinde hâlâ *yokuz\.. Tarflı, yolunuzu gözlüyor• Kültür Bakanlığı'nm yeni uygulamasıyla ören yerine girişler, ülkemiz insamna ya "bedava" ya da "indirimli"... Bu olanağı Celal Tuna'nnı "Kentten Imparatorluğa" kitabını da yanınıza alarak kullamrsanız, uygarlık tarihimizin ulusal coşkusunu da yaşamış olursunuz... OKTAYEKÎNCİ V aktiyle yabancı mimar- lardan oluşan bir guru- bu Efes'e götürdüğü- müzde, 'antik cadde'nin orta- sında durup elinı omzuma ko- yan Rus mımar demışti ki: "Ta- rihi görerek ve dokunarak öğ- rcnmeknebüyükbirşan&. Siz- leri çok kKkanıyorum.-" Gruba Petersburg'dan katılan (o yıllarda henüz "Leningrad" adını terk etmemışti) meslek- taşıma sadece gülümsediğimi anımsıyorum... Ancak, bu şansı pek yaşa- mayan Sovyet mimarlannın Leningrad'ı nasıl "Petersburg künüğryle" koruduklannı, biz- de ise 300 yaşındaki o Rus ken- tinin en az "10 kaO" daha es- kiye giden tarihsel yerleşme dokulannın nasıl hızla yok edil- diğini düşünerek aynı gülüm- semenin biraz da "hüzün" yük- lü olduğunu tahmin ediyorum... 'Turistler' ve Biz.» Dünyada eşi benzeri olma- yan zenginlikteki antik ve ta- rihsel yerleşme merkezlerimi- zi, yıllardır hep "turistlere" göstermek için çırpmıyoruz; fakat "kendüniz" pek gezmı- yoruz... O turistler ki her biri kendi ülkelerindeki kentlerin eski do- kulannı inanılmaz bir inat ve duyarlılıkla koruyan toplumla- latıhyor... Geriye artık bu "reh- ber" kitabı yarumızdan eksik etmemek ve ülkenin neresine gidersek o bölgedeki tarihsel yerleşmelen aşağıdaki kolay- lıklarla ziyaret edip "tarihle buluşma" uygarlığını yaşamak kalıyor... Antik ve tarihsel yerleşme merkezlerimizi, yıllardır hep "turistlere* göstermek için çabanyoruz. nn fertleri olarak Anadolu da- ki "daha eski'' yerleşmelerle tanışmanın coşkusunu yaşıyor- lar... Üstelik bu "büyiiktanışma- lar" için hiç de az olmayan "gi- riş ücreöeri" ödüyorlar; gezi bütçelerinin önemli bir mikta- nnı "tarihle buluşmaya" ayın- yorlar... Bizım de işte bu "kendimi- ze att" olanaktan doyasıya ya- rarlanabilmemiz için Kültür Bakanhğı'nın 1 Mayıs 2002 'den itibaren uygulamaya başladığı: "ören yereleri giriş kolaylıkla- rmdan" acaba kaçımızın habe- n var?.. 'Rehberimiz' hazır Neredeyse, toplumun geniş bir kesiminin "bedava" dene- bilecek giriş koşullanyla yarar- lanabilecekleri ören yerlerimiz için aynı kolaylığı destekleyen çok önemli bir kitabı da Celal Tuna hepimize armağan etti... tktişjm Yaymlan'ndan çıkan ve "Kentten Imparatorluğa" adıyla 2 cilt basılan kitapta. "Anadolu'nun eski yerleşim yerleri" tek tek ve herkesin ko- layca anlayacağı bir dille an- Yeni uygulamaya göre özür- lüler, 65 yaşmı geçenler ve re- fakatçileri; gazilerimiz ve on- lann yakınlanyla dul ve ye- timleri; öğrenciler, öğretmen- ler ve emekli olanlar: erler ve erbaşlar; yabancı konuklar ve onlan gezdirenler; tüm üniver- site mensuplan ve emeklilen. mimarlar, sanatçılar, arkeolo- ji-sanat tarihı-müzecilikle il- gili dernek üyeleri. yılın her günü, geriye kalan "herkes" ıse müzeler haftasında ve tüm ulusal bayramlarda ören yerle- rine "ücretsiz" girebilme ola- nağına sahipler... İndirimli' girecekkr Tüm devlet memurlan ve emekliler; tüm işçiler ve emek- liler; Bağ-Kur mensuplan ve emeklilen ile tüm bu çalışan- lann eş ve çocuklan da ören yerlerinden "indirimli" ücret- lerle yararlanma haklanru kul- lanabilirler... Evet... Olkemizin dünyayı kıskandıran tarihi, "yohınuzu" gözlüyor... Yeter ki geçmişe sadece ırkçı, şoven ve dinci amaçlarla donahlmış "siyasal" gözlüklerle değil, aklın ve eme- ğin binlerce yıllık birikimini fark eden bir "uygarhk" bilin- ci içinde bakabilelim... Müzelere giriş ücretlerinin yükseltilmesi yerli ve yabancı turistin ilgisini azalttı Zam ülke turizminibaltalıyor Marmara Üniversitesi Öğrenci Kimliğimi Kaybettim. Hükümsüzdür. ÇAĞRIKORKUT tstanbul Haber Servisi-Her yıl on bin- lerce yerli ve yabancı turistin ziyaret et- tiği, tarihi ve turistik ören yerlennin gi- riş ücretlerine yapılan zam tepkiyle kar- şılandı. Fiyatlan yüksek bulan ziyaret- çiler, bu durumun ülke turizmini de "baltaladığınr belirttiler. Yaz mevsiminin gelişiyle birlikte mü- zeler ve ören yerleri yerli ve yabancı tu- ristlerin akıruna uğrarken giriş ücretle- rinin artması, tarihi ve turistik mekân- lara olan ilgiyi de azalttı. Yerli turist- ler, rehberlik hizmetinin olmamasına karşın fiyatlann kendileri için yüksek olmasından yakındı. Yabancılar için fryatlar dûşük Yabancı turistler için fiyatlann düşük tutulduğuna dikkat çeken yerli ziyaret- çiler, "Kültür BakanhğYna bağh mü- zelerden öğrenciler ücretsiz yararlarur- ken belediyelere bağlı müzelerde ücre- te tabi rutuluyor. Bu karmaşaya ve hak- sızhğa son verilmesini istiyoruz" dedi- ler. Yabancı turistler de fiyatlan yük- sek bularak "Tarihi yerlerin bakırnsız- hğından ve pisliğinden, İstanbul'un olumsuz trafığinden ve bu duruma sa- dece bakmakla yetinen polislerden ra- hatsız oluyoruz" diye konuştular. Aya- sofya Müzesi Müdürü Mustafa Akka- ya ise özellikle ekonomik kriz nedeniy- le müzeyi gezmek için gelen yerli ve yabancı turist sayısında geçen yıllara oranla azahna görüldüğüne dikkat çek- ti. Ücretler Müze ve ören yerlerinden bazılannın ücretleri şöyle: - Yerebatan Sarnıcı: Tam, 8 milyon lira. indirimli. 4 milyon lira. Her yıl mart ayında fiyat belirlemesi yapılı- yor. - Ayasofya Müzesi: Tam, 15 milyon lira, indirimli, 5 milyon lira. tndirim- den tüm öğrenciler yararlanıyor. As- kerler ücrete tabi değil. Her yıl nisan ayında fıyat belirlemesi yapıhyor. - Sultanahmet Camii: Girişte ücret ödenmiyor, cami için isteyenler bağış- ta bulunuyorlar. Müze ve Ören yerlerini gezmek için gelen yerli ve yabancı turist savısında geçen yıllara oranla azahna görüldüğüne dikkat çekfldL - Topkapı Sarayı Müzesi: Tam 15 milyon. indinmli 5 milyon lira. Yaban- cı öğrencilere indirimuygulanıyor. Sa- rayın her bölümü için ayn ayn ücret öde- niyor. Şerifler Yalısı. Zülüflü Baltacılar, Di- van Edebiyatı Müzesi, Adam Micke- iewıc Müzesı'nde tam 1 milyon, öğren- ci 500 bin lira. Türk ve îslam Eserlen Müzesi. Rumelihisan, Yedikule Surla- n ve Yıldız Sarayı'nda tam 3 mih/on. öğrenci 1 milyon lira. Ücretsiz yararlananlar Müze ve ören yerlennden ücretsiz yararlanabilecekler de şöyle sıralanıyor: - Yerli ve yabancı turist rehberleri - Yerli ve yabancı tur operatörleri, İnfo Gruplan, TÜRSAB üyesi seyahat acenteleri yetkilileri ve sahipleri. - Özürlüler ve yaşlılar (65 yaşını geç- miş olan Türk vatandaşlan) ile varsa bunlann birer refakatçisi. - Öğrenciler, öğretmenler ve öğret- men emeklilen. Erler ve erbaşlar. - Yabancı konuklar ve resmi heyet- ler ile bunlara refakatle görevli olanlar. - Basın kımlik kartı sahipleri. - Kültür Bakanhğı mensuplan, emek- lileri ile eş ve çocuklan. - Üniversiteler ile yüksekokullann öğretim üyeleri, öğretim görevlilen ve bunlann emeklilen. - Müzeler Haftası'nda bir gün (18 Mayıs) Türk ziyaretçiler. - UNESCO, ICOM, ICOMOS kartı sahipleri. - Ulusal bayramlarda Atatürk ve Cumhuriyet tarihimizle ilgili ev ve mü- zeleri ziyaret eden Türk ziyaretçiler. - Arkeoloji ve Arkeologlar Derneği üyeleri, Anadolu Sanat Tarihçiler Der- neği ile Müzeciler Derneği üyeleri. - El Sanatlan Uzmanlar Kurulu üye- leri. Müze ve ören yerlerinde indirimden yararlananlar da şöyle: - Devlet memurlan ve emeklilen, iş- çı ve emeklileri, Bağ-Kur mensuplan ve emekhleri ile bunlann eş ve çocuk- lan. - Yabancı öğretim üyeleri, öğretim görevlilen ile öğretmenler ve öğren- ciler. GÖRÜŞ MUSTAFA SONMEZ İddialar ve Gerçekler Siyasette "yenı oluşum "la başlatılan attüst oluş, çok doğal olarak ekonomiye de yansıyor ve her yenı gün, yeni sorularla yeni ıddıalarla başlıyor. Gorunüm tam bir arapsaçı gibı. Ama bütün bu kar- maşanın attnda çok sade bir gerçekyatıyor: IMF prog- ramının tıkanması, daha doğrusu iflası ve bunun en ya- kın bir seçımde yoksullaşan çoğuniuk tarafından fena halde cezalandınlacağı. Yeni oluşumlar. enken seçim salvolan, Derviş'li, Dervış'siz hükümet denemeleri hep bu gerçekle baş edememenin getirdiğı çırpınışlar. İd- dialar ve gerçeklerın ustunden sırayla gıdelim: İddia 1 - Yeni oluşum ile Türkiye AB içinde yer ala- rak gelişebılecek. küresel düzende kendisıne iyi bir yer bulabılecek. Gerçek: İyi ama, yeni oluşumu oluşturan kadrolar za- ten 2 yıldır bııiıkte değiller mı? İçinde yer aldıklan DSP ve koalısyon mu bu hedeflerine engel oldu? Aynca bu hedef, mevcut partilerden hangisinin hedefi değil ki? Gerçek şu: IMF destekli program -kı bu basit bir borç ödetme programından başka bir şey değildir ve özü, çok kaba bir sömüruye dayanmaktadır- tıkandı!.. Borç stoku azalmıyor, tersıne yenı borçlanmalar ar- tan reel faizlerie yapılabiliyor. Borç stokunda beklenen azalma yaşanmadığı ıçın IMF, büyume eğılımlerinı de frenliyor. Reel fsuzler büyümenin zaten önüne taş ko- yuyor. 2001 'de yaşanan yüzde 30 yoksullaşma pahasına programı IMF parametreleri üzerinden götürmeye ça- lışmak toplumda önemli bir tepki biriktırmiş durumda. Sosyal patlamanın ılk seçımde sandıkta kendini ifa- de edeceginı herkes anladı. Ve, toplum, yine her za- man yaptığı gıbi, denenmemişi deneyecek ve oyunu buyuk ölçüde gotürup Ak Partı'ye verecek. Muhale- fettekı CHP ve DYP de bu tepkıden nasıplenecekler. Bu gerçeği görenler, DSP'den "yenı o/uşum"yarata- rak, akıllannca kırgın seçmenı yeniden kazanmayı de- neyecek ve müflis IMF programı için halktan yenı bir kredi, yenı bir şans elde edecekler. Yenı oluşum, özün- de bu tükenmişlikten yenı bir soluk yaratma çabasıdır ama beyhudedir. Kımse de enayı değildir. İddia 2 - Sıyası çalkantılar ekonomı programı için bir tehdit oluşturmaktadır. Gerçek 2: Ortada yuruyen bir program mı var ki, si- yasi çalkarrtılardan etkılensın. Herkes de görüyor ki, prog- ram denilen şey, borçlan döndürme çabasından baş- ka bir şey değil. O da Syspus'un kayasından farklı de- ğil. Yukan taşıyacağım diye aşağıdan binbir çile ile te- peye yaklaştırdıkça tekrar aşağı yuvarlanıyor... Her tır- manış yenı bir yoksullaşma ve yenı bir hayal kınklığı de- mek. Yuzde 3 büyume. yüzde 35 enflasyon hedefleri- ne ulaşılsa dahi, son reel faızler ve aşın değer kaybet- miş TL ile ekonomi yıne kan kayıplanna uğramtştır. iş- lemeyen programa, bir şey olmamış gibı devam etmek, toplumu oksijen çadınnda bir sure daha tutmak anla- mını taşıyor. İddia 3 - Derviş ayrılırsa ekonomı çöker. Gerçek 3 - Çankaya'yı da etkilemiş bir ıddıa. Derviş, mısyonunu tamamladı ve manevra alanı iyıce daraldı. IMF söyledi, o uygulattı. Ama. bankalar başta olmak üzere, ekonomide kmlganlık devam edıyor Sermaye birikimi durdu, hatta kan kaybı yaşandı. IMF kaynak- lannın dışında bir kaynak gınşı yok. Yabancı sermaye yok, global bankalardan kredı yok. AB'den yeşil ışık yok. IMF, 2003te yeni kredi vermeyecek. O zaman borçlar nasıl döndurulecek? Dervış'e rağmen, reel faiz yüzde 30'un uzennde ve Dervış'e rağmen dövize rağbet var ve TL aşın duşmuş durumda. Derviş gitse ne yazar? Bitkısel hayattaki ekonomiye bu gidiş fazla darbe vur- maz... Iddıa 4 - Ekonomı yeni bir krize gebe. Gerçek 4 - Ekonomı, Şubat 2001 'de yaşadığına ben- zer bir kriz yaşamaz. Çunkü bir nehırde ıkı kez yıkanıl- maz!.. Şubat 2001'ın koşullan ile 2002 yazının koşul- ları farklı. Ne o dönemdeki kadar ısınmış bir ekonomi, ondan kaynaklanan bir sıcak para gınşı, ne de o ka- dar buyumuş bir cari açık var. Bankalar, o zamanlann açık pozisyonlu kınlgan bankalan değil, kimse de sa- bıt kura güvenip açılmış saçılmış değil. O nedenle Şu- bat knzı bir knz yaşamayız. Ama başka bir sıkıntı ya- şıyoruz ve yaşayacağız. O da şudur Dovizdeki aşın de- ğer kaybı ve yüksek reel faızler, borç yukumlulüklerini kabartıyor. Bu, bütçedekı kemer sıkma çilesini bıraz da- ha arttınyor. Dolaylı vergilere yüklenmeyi getirıyor, yani halkın devlet harcamaları ve gelırleri trafiğınde sırtına vurulan yûku arttınyor. Bu da daha fazla yoksullaşma demek ama.. iç talebin de daha çok düşmesı demek aynı za- manda. Toplumu bu cenderede tutmanın da sınınna gelınmışolmah. Reel faiz yüküve aşın düşmüşTL, bü- yume eğılımlenni frenleyecek, ıhracata dönuk üretimı de dizginleyecek. Duşme eğıhmındekı enflasyonun da bu olumsuzluklarla yeniden yukantırmanma ıhtımali yük- sek. Kriz, küçülme ustüne küçülme yaşamış Turki- ye'nin politik patlaması şeklınde tezahur eder artık. İddia: Toplum, seçimlerde AB'den yana olanlar ve karşı olanlar şeklınde saflaşacaktır. Gerçek: Aksıne, toplum, IMF politıkalarında ısrar edişle, başka bir hayat da mümkün diyenler arasında bir seçım yapacak. En azından IMF politikalanna ve iz- leyıcilerine tepki verecek. Kimse çarprtmasın, elmalar- la armutlan toplamaya kalkmasın; IMF politikalanna kar- şı çıkmak, AB'ye karşı olmak anlamını taşımaz. REŞADtVT ASLİYE HUKUK ı\L\HKEıMESİ'NDEN Esas No: 2002 4 Davacı: K.H. Davalılar: I- Yüksel Lafcı. 2- Fatma Lafcı. Enver kı- zı, Karşıkent Köyü. Reşadı\e. 3- Reşadı>e Nüfus Mü- dürlüğü. Dava: Mutlak butlanla geçersız olan ikinci e\ - lılığin ıptalı. Da\alılar aleyhine açılan da\anın duruş- ması sırasında verilen karar geregınce. Davaname \e du- ruşma günü tüm aramaiara rağmen davalı Fatma Laf- cı'ya tebliğ edılememış olup adı geçenın işbu ilanın ya- pıldığı tanhlen itibaren 15 gün ıçensınde 17.09.2002 gü- nü duruşmaşa gelerek dıyeceklerinı bıldırmesı ve\a mahkeme aracılığı \e\a \ekıl aracılığı ile dıyecekleri- ni bıldirmesi. aksi halde da\anamenın ve duruşma gü- nünün kendisine teblifi edılmış olacağı ilan olunur. Öksın: 44491 VİZE ASLİ\T HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN DosyaNo- 1999 20 Duriışma Günü: 02.07.2002 Duruşma Saatr. 9.15 Da\acılar Mustafa Çınar \s. \ekilleri A\ Soner Bey- doğan. Av. Sezgın Çakan tarafından da\alılar Şınn Çı- nar vs. aleyhlerine açılan tapu ıptalı ve tescılı davasuıın verilen ara kararı gereğınce.Vize ilçesi. Kjyıköy kasa- basmda ikamet ettiği belirtilen \e tebligat yapılamayan davalı Şırin Çınar ve Necdet Çınar'a ılanen tebligat ya- pılmasma karar verilmış olup. adı geçen davalının du- ruşma günü ve saatinde Vize Adlıyesı'ndekı duruşmada hazır bulunması veya kendisini ve'kille temsil ettirmesi, aksı halde yargılamanın yokluğunda yapıhp karar ven- leceğı, tebliğ yenne kaım olmak üzere ılanen tebliğ olu- nur 0? 07.2002 Da\a konusu taşınmaz: \'ıze Kıyıköy Kasabası. Ada: 115. P: 9 Parsel. Basın: 43878