Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 14 TEMMUZ 2002 PAZAR
HABERLER
** ••
DUNY4DA BUGUN DSP'deki istifalar ve erken seçim tartışmalanyla süren siyasi belirsizliğin ekonomiye maliyeti ağır oldu
ALİ SÎRMEN
Mutluluğun Resmi
Sevgili,
Otuzyıl kadarönce, bir Cumhuriyet Bayramı
tatiliydi. Abant Gölü kıyısındaki sanşın çocuğun
gördüğü eşeğe binmek istemi babası tarafın-
dan olumlu karşılanmıştı.
Eşeğin üzerinden gülücükler saçarak sordu
çocuk:
- Ben çok mutluyum babacığım, sen de mut-
lu musun?
Otuzlu yaşlarının başlarında olduğu halde,
kendini çok görmüş geçimniş sanan baba, ba-
na döndü ve "Sotvya bak" der gibi, acı acı gü-
lümsedi.
Yalnızcacoçuklann küçükşeylerie mutlu ola-
cağını düşünüyordu. Gerçeğin böyle olmadığı-
nı anlaması için sahiden daha görüp geçirece-
ği şeyler vardı.
Bilmiyorum aradan geçen otuzyıldan sonra,
adam mutluluğun tarifini buldu mu?
O zamanlar bu konuda çok kuşkucuydu ve
ülkemizde kendisinin de mensubu olduğu or-
ta sınıfın bir kesiminin, "mutlulukşablonunun"
(bu deyimi kullanıyordu) Hollyvvood filmleri ta-
rafından oluşturulduğunu, bunun da çok garip
olduğunu söylüyordu.
- "Gerçekte mutluluk yoktur", derken nan-
körlük ediyordu.
Mutlu olmak için yeterince şeyi vardı.
Ama bütün bunlara sahip olmasına karşın, du-
rumunun ayırdında olmayan adama mutlu de-
nebilirmiydi?
• • •
Nâzım Hikmet. bir şiirinde Abidin Dino'ya
sorar
- Mutluluğun resmini çizebilir misin Abidin?
Mutluluk nedir ki, resmi çizilebilsin?
Bir ressam belki de mutluluğun bir insanın yü-
zündeki yansımasını çizebilir. Hepsi o kadar...
Melih Cevdet Anday yıllar önce Cumhuri-
yet'teki enfes cuma yazılarından birinde, "iyi-
lik" ve "kötülük" kavramlarını irdelerken soru-
yordu:
"Acaba önce hangisi vardı, iyilik mi, yoksa
kötülük mü?"
Mutluluk konusunda aynı tereddüde gerek yok.
Kutsal kitaplar insanın önce ebedi bir mutluluk
içinde yaşadığını yazıyor.
öyle ya, soyundan geldiğimiz Âdem ile Hav-
va cenette ebedi bir mutluluk içinde yaşıyorlar-
dı, ta ki, yasak meyveyi tadana kadar...
Bu meraklan yüzünden kovuldularcennetten..
bir anlamda meraklan, mutluluklarını mutsuz-
luğa çevirdi.
Bu takdirde insanlığın tarihinin mutsuzluğun
öyküsü olduğunu söyleyebilir miyiz?
Sanırım hayır.
Çünkü Tann affedicidir ve cezası sonsuza
dek sürmez, der kutsal kitap.
• • •
Yine de bir soru yanıtsız kalıyor bu durumda.
Eğer O Âdem Babamız ile Havva Anamız, ger-
çekten çok mutlu idiyseler, neden yasak mey-
veyi tatmak gibi saçma bir meraka kapılmışlar-
dı?
Yoksa mutluluklarında eksik kalan bir şey mi
vardı?
Ya da hiçbir şeyleri eksik değildi de, nankör-
lüklerinden, içinde yaşadıkları mutluluğun ayır-
dına mı varamıyorlardı?
lyi de ayırdına varılamayan mutluluk mutlu-
luk olabilir mi?
Yoksa, önce mutluluklarının farkında ve hal-
lerinden hoşnuttular da, sonradan sıkıldılar mı?
öyle ise, bu nasıl mutluluktu ki, insana sıkın-
tı verebiliyor, yeni şeyler aramasına neden olu-
yordu?
Görüyorsun Sevgili, mutluluk üzerine biraz
kafa yorduğun zaman işter iyice çatallaşıyor,
sonunda onun varlığını bile sorgulamaya baş-
lıyorsun.
Belki de mutluluğun en iyi tarifi "mutsuz ol-
mama hali" olarak tanımlanabilir diyeceğim,
ama "Mutsuzluğun ne olduğunu bilebilmek
için mutluluğun ne olduğunu bilmek gerek-
mezmi", sorusu karşısında bu tarif deyinean-
lamını yitiriyor.
Bütün bunlan düşünürken merak ettim, aca-
ba otuz yıl önce Abant kıyısında eşeğe bindiği
için mutluluktan uçan ve "Ben çok mutluyum
baba, sen de mutlu musun" diye soran çocuk,
şimdi o anı anımsıyor mu ve anımsıyorsa eğer,
o anın görüntüsü belleğinin derinliklerinden yü-
zeyefırladığında, yüzündeyeniden bir mutluluk
gülücüğü oluşuyor mu?
ABD Savunma Bakan Yardımcısı
Wolfowitz, Irak
için geliyor
VVASHEVGTON
(AA) - ABD Savunma
Bakan Yardımcısı Paul
Wolfowitz*in Türkiye zi-
yaretinde ele alınması
öngörülen temel konu-
lann başında Irak'ın ya-
ıusıraAB,NATOvete-
rorizmin bulunduğu öğ-
renıldı.
ABD Savunma Ba-
lcanlığı Pentagon'dan bir
yetkili, Wolfowitz'in
Türkiye ve Afganistan'ı
kapsayan ziyaretiyle il-
gili bilgi verdi. Penta-
gorı yetkilisi, Wolfo-
witz'in ziyaretinin, Tür-
kiye'deki siyasi geliş-
mebrle bağlantılı bu-
lunmadığını, ziyaretin
aylar öncesinden plan-
landığını vurguladı.
Wolfowitz'in ziyaretin-
de temel konular arasın-
da Irak'ın bulunduğu-
nu belirten yetkili, "Irak
konusundan kaçmmak
zor. Daha Önce de defa-
larca söylediğhniz gibi
ABD Başkanı George
W.Bush,Irak'ayöneHk
nernangj bir savaş pia-
nını onaylamış değiL
Bush, bizim Irak'ta po-
litikamızın, rejim deği-
şiküği olduğunu söyle-
dL Türidye'de yapaca-
ğımızgörüşmeler, elbet-
te, Tfirkiye'nin Irakko-
nusundald düşünceleri-
ni öğrenmekiçin bir fir-
sat olacak. Türkiye
önemli bir möttefik ve
Irak'm komşusu" diye
konuştu.
Günlük fatura40 milyon dolarHACER BOYACIOGLU
ANKARA - Erken seçim tartış-
malan ve hükümetin DSP kanadın-
da art arda gelen istifalar, ekonomi-
ye de olumsuz yansıdı. Belirsizliğe
bağlı olarak borçlanma faizinin yüz-
de 79'a çıkması Hazine'nin faizyü-
künü 1 hafta içinde 811 trilyon lira
arttınrken Ankara Ticaret Odası fa-
izlerin aynı durumda kalması duru-
munda, her gün 40 milyon dolarlık
ek maliyet oluşacağı uyansında bu-
lundu. Standart and Poor's, Moody's
ve JCR'm Türkiye'nin görünümü-
nü negatife çevirdiği hafta içinde,
18 ulusötesi şirketyönetidsıni bir ara-
ya getirecek Yatırımcı Konseyi top-
lantısı da, belirsizlik gerekçesiyle
iptal edildi.
Hüsameftin Ozkan'ın istifasıyla
Belirsizlik ve istifalar, Hazine'nin, geçen hafta yüzde 79 faizle borçlanmasına neden oldu.
Hazine'ye bir hafta içerisinde 900 trilyon lira ek maliyet getiren faizlerin aynı düzeyde
kalmasmın günlük maliyeti ise 40 milyon dolar.
başlayan siyasi dalgalanma, ekono-
miye. kredi notlannın düşürülmesi,
faizlerin, dolann ve Türkiye'nin borç
yükünün artması olarak yansıdı. Si-
yasete endeksli geçen son 1 hafta
içinde. ekonomide yaşanan gelış-
meler özetle şöyle:
Faizler çıkü, borç yükü artü: Ha-
zine'nin borçlanma maliyeti. bir haf-
ta içerisinde yaklaşık 900 trilyon li-
ra arttı. Hazine, 8 Temmuz'da ger-
çekleştirdiği döviz tahvil ihalesinde
yüzde 9 faizle borçlanabildı. Hazi-
randa yüzde 6.5 olan dövizde borç-
lanma faizinin yüzde 9 "a çıkmasının,
ek maliyeti 11 trilyon lira oldu. Ha-
zine'nin, hafta içinde gerçekleştirdi-
ği TL cinsinden 2 ihalede ise faiz-
ler yüzde 79.67'ye kadar çıktı ve
Hazine 2.2 katrilyon lira faiz ödeme-
yi kabul etti. Faizlerin yüzde 80"e
ulaşması, Hazine'nin mayıs ayına
göre, 800 trilyon daha fazla faiz öde-
mesine neden oldu.
Ankara Ticaret Odası 'nın araştır-
masına göre de, belirsizlik sürecinin
ortadan kalkmaması ve buna bağlı
olarak faizlerin yüzde 79'larda kal-
ması durumunda, Hazine'ye her gün
40 milyon dolarlık ek maliyet gele-
cek.
riuslararas kuruluşlar not düşür-
dü: Uluslararası kredi derecelendir-
me kuruluşlan, yaşanan siyasi geliş-
meleri, Türkiye'nin kredi notuna
olumsuz olarak yansıttı. Son 1 haf-
talık süreçte, Standart and Poor's,
Moody s ve JCR Türkiye'nin görü-
nümünü durağandan negatife çevı-
rirken uluslararası kredi derecelen-
dirme kuruluşu Fitch, Türkiye'nin
notunu düşürebileceğini açıkladı.
Fitch' in başanalisti Nick Eisenger. ey-
lül ya da ekim başına kadar. mevcut
siyasi belirsizliğe çözüm bulunama-
ması halinde Türkiye'nin kredi no-
tunu düşürebileceklerini açıkladı.
Dolan MB durdurdu: Ekonomı-
den sorumlu Devlet Bakanı Kemai
Derviş'in istifa haberi, dolar ve fa-
izde yükselişi de beraberinde getir-
di. istifa haberinin piyasalarda du-
yulmasıyla, bono piyasasında bile-
şik faizler yüzde 72'den yüzde 77 'ye
çıkarken dolar da 1 milyon 720 bin
lira oldu. Dolardaki yükseliş Merkez
Bankası'nı da harekete geçirdi. Ban-
kanın müdahalesıyle, dolar tekrar 1
milyon 680 bin lira düzeyine geri-
ledi.
Yatınmcı Konsevi toplanüsı iptal
edildi: Türkiye ekonomisı için tek
kaynak olarak sunulan yabancı ser-
mayeye yönelik Yatınmcı Konseyi
toplantısı da belirsizlik nedeniyle
iptal edildi. Hazine bürokratlan, ara-
lannda BiD Gates'in de bulundufu
18 ulusötesi şırket yöneticisi ve IMF-
Dünya Bankası başkanlannın katı-
lımıyla gerçekleşecek toplantıyı, is-
tenilen verim elde edilemeyeceği
için iptal ettiklerini açıkladı.
UlusalFutbol
Takımı
oyuncularından
Fatih Akyel, adının
Tekirdağ Saray
Beîediyesi 'nce bir
parka verilmesi
nedeniyle CHP
Genel Başkanı
Deniz Baykal 'a
teşekkür
ziyaretinde
bulundu. Akyel,
milli takımda
giydiği 4 numaralı
formasını Baykal 'a
hediye etti.
(Fotoğraf: AA)
Cem-Özkan-Derviş üçlüsünün erken seçimde birlik arayışına olumsuz yanıt geldi
Ittifak arayışma destek yokANKARA(Cumburi>«tBürosa)-DSP'den
kopmalarsonucunda isnıaO Cem, Hüsamet-
tin Özkan ve Kenıal Derviş'in önderliğinde
oluşturulan *yeni ohışum" olası bir erken se-
çimde ittifak veya birliktelik için aradığı
desteği bulamıyor. Oluşumun ilk günlerin-
de Derviş ve Cem'le temas kuran DTP Ge-
nel Başkanı Mehmet AK Bayar, "Veni ohı-
şam yok, DSP'nin devanu Beklentflere ce-
vap vermekten uzak" dedi. Devlet Bakanı
Kemal Derviş'in birleşme çağnsuıı değer-
lendiren CHP lideri Deniz Baykal ise "BK
işimize bakryoruz. Bu son ohışumcular için
de böyle. Birleşeceksek niye ayrddık'' diye
konuştu. SHP Genel SekretenFîkriSağtar
da, DSP 'den istifa ederek yeni bir parti kur-
mayı amaçlayan millervekillerine kendi par-
tilerine katılmalan için çağnda bulundu.
Kemal Deniş'in "CHP ile el ele rutuşu-
ruz" çağnsına yanıt CHP lideri Baykal dan
geldi. Baykal, gazetecilerin bu yöndeki so-
rulannı yanıtlarken "Birleşecektiysekbu ay-
nşma niye?Şariasözü gibi okJu ama bu nok-
tada daha fazla söyleyecek bir şey bulamı-
yorunı. Bizim dışınuzdaki ohışumlarla ilgi-
li değeriendirme yapmak istemiyonıın. Biz
işimize bakrvoruz. Buotuşumlann sonuncu-
su için de böyle'' dedi.Baykal, şöyle devam
etti:
"Bir siyasi parti,beffi bir anda onun içinde
buhınan insanlann, kişilerin şöhret ve imaj
örtülerinin ötesinde de bir anlam ve değer
taşımak zorundadır. Siyasi parti bir
kunımdur. Çeşnüdönemlerdetutumu, tavn
denenerek ortaya çıknuş, ne istediği bihnen,
kişilere bağn ohnadan birkabcılıkifadeeden
bir kurumdur. Siyasi parti budur. Yani, beffi
bir zaman noktasindabeUi kişilerin bir araya
gebnesryle bir parti oiuşmınor."
KRİZ ANKARA'YI SARSTI
Siyasisonuç
seçim oldu
• Hüsamettin Ozkan'ın DSP'den istifasıyla
başlayan deprem, Türk siyasetinde temel
taşlan yerinden oynattı. Başbakan
Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Şükrü Sina
Gürel "Toz duman çöktü. Bazı
arkadaşlanmızın geri döneceğine
inanıyorum" dedi.
Dışişleri Bakanlığı'na Gürerin atanması iç ve dış politikada farklı yorumlandı
Ecevit, AB'yi rahatlatamadıANKARA (Cumhuri>et Bü-
rosu)-DSP'de geçen hafta yaşa-
nan istifalara Dışişleri Bakanı
İsmaâ Cem'in de eklenmesi dış
politikada da sıkıntılı bir döne-
me neden oldu. Başbakan Bülent
Ecevit'in Cem'in yerine AB \e
Kıbns konulannda "şahin" gö-
rüşleriyle bilinen Şükrü Sina
GiireTi ataması AB çe\Telerin-
de rahatsızlık yarattı. Gürel'in
AB başkentlerindeki kaygıyı gi-
dermek üzere hafta ortasında
AB ülkelerinin büyükelçilerine
bir yemek vereceği öğrenildi.
Gürel'in masasındaki ilk dosya
Irak olacak.
Pazartesiden cumaya kadar
yaşanan siyasi dalgalanma, dış
politikada da önemli sonuçlara
neden oldu. Cem'in istifa etme-
siyle boşalan Dışişleri Bakanlı-
ğı'na Gürel'in atanması iç ve dış
politikada farklı değerlendiril-
di. tç politikada "MHP'yejesf
olarak değerlendirilen atama, dış
politikaya kritik 6 ayda Türkiye-
AB ilişkılerinde sılönh yaratabi-
leceği yorumlanyla yansıdı. Baş-
bakan Ecevit, önceki gün katıl-
dığı bir televizyon programında
Gürel'in atanması ve AB ile iliş-
kilerle ilgili olarak "Özel top-
lanülarda belki biraz farku dü-
şünceve nüanslarolmuş olabiü r.
Gürel bir si>aset bilimcisi ve po-
ütikacı olarak uzun yıllar çabş-
üğunızarkadaşuruz. AB potirika-
sına ciddi bir karşı çıkışının ge-
leceğini sanmıyorum. Bazı ko-
nularda direnç olabilir, ama hiç-
bir zamanbunuAB kapüannı ka-
patacakölçüyevardn-acağmısan-
nnyorum" demişti. Ancak Ece-
vit'in bu açıklamalarının AB
başkentlerinde tam bir rahatla-
ma yaratmadığı gözleniyor.
ABD'nin de özellikle Kıbns ko-
nusunda izlenecek politika ko-
nusunda kaygı duyduğu kayde-
diliyor.
Gürel'in bakanlıgı ve dışpoli-
tikaya ilişkin önemli başlıklar
şöyle:
AB: AB, Kopenhag Zirvesi'nde
genişlemeye ilişkin temel kara-
nnı alacak. Bu zirvede Türki-
ye'ye tam üyelik yönünde bir
perspektif çizilmemesi, üyelik
süreciningörünürgelecekte ger-
çekleşme şansını azaltacak.
Kıbns: Gürel, Türkiye'nin Kıb-
ns'a ilişkin devletpolitikasının en
şahin savunucularından. Tajyi-
be Gülek'in Kıbns ile ilgili ba-
kanlığa atanmasuıa karşın temel
politikanın Gürel'ce izleneceği-
ne kesin gözle bakılıyor.
Irak: Gürel'in ilk ciddi dosya-
sı Irak olacak. Gürel'in Ece\ifin
oluşturduğu Irak politikasından
dışan çıkması beklenmiyor.
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - DSP de Baş-
bakan Yardımcısı Hüsa-
mettin Ozkan'ın pazarte-
si akşamı istifasıyla baş-
layan depremin siyasi so-
nuçlan netleşmeye başlı-
yor. DSP'den kopan ts-
mail Cem ve Ozkan'ın
ekonomiden sorumlu
Devlet Bakanı Kemal
Derviş ile başlattıklan ha-
reket yeni bir siyasi par-
tiye doğru yönelirken
DSP'den istifalarla gü\ e-
noyu için kritik bir raka-
ma inen hükümet "şim-
dilik kaydn/la" görevinin
başında. Başbakan Bülent
Ecevit de MHP ve
ANAP'la yapılan koalis-
yon protokolü kapsamın-
da hükümet başkanı ola-
rak görevini sürdürecek.
5 günlük siyasi bunalımın
en net sonucu ise erken
genel seçimlerin kaçınıl-
maz hale gelmesi.
Pazartesi başlayan cu-
ma günü durulan siyasi
deprem, Türk siyasetin-
deki temel taşlan yerinden
etti. Ecevit-Özkan görüş-
mesinin ardından başla-
yan istifa depremi DSP'yi
DYP'nin de altına iterek
parlamentoda 3. parti ya-
parken hükümet de 276
çoğunluğunu yitirme teh-
likesiyle karşı karşıya kal-
dı. IMF'nin dayatmasıy-
la 17 ay önce hükümete gi-
ren Kemal Derviş'in siya-
si geleceği geçen hafta
içinde netleşri.
Ecevit tarafından Baş-
bakan Yardımcılığı ve Dı-
şişleri Bakanlığı'na ata-
nan Şükrü Sina Gürel ise
5 günlük gelişmelerin ar-
dından Cumhurivefe
yaptığı değerlendirmede,
u
Toz duman çöktü. flke-
ye dayalı bir hareket ol-
madığı beffi ohıyor. flkeü
olnıadığıru bile bilegiden-
lere diyecek bir şeyimiz
yok ama bazı arkadaşla-
rmuzın geri dönebileceği-
ne inanrvonım" dedi.
5 günlük siyasi bunalı-
mın ardından öne çıkan
bazı unsurlar şöyle:
• DSP'den kopan Cem
ve Özkan, Derviş'le bir-
likte yeni bir parti kura-
caklar. Yeni parti. olası bir
erken seçimde yeralabil-
mesine olanak sağlaya-
cak şekilde TBMM'de
grup kurabilecek bir sayı-
ya da ulaştı.
• Koalisyon hükümeti,
istifalann 45'i bulması
üzerine zor günler yaşıyor.
Güvenoyu için kritik olan
276'nın az üzerinde mil-
letvekiline sahip olan 3 'lü
koalisyonun geleceği,
DSP'li milletvekillerimn
istifa edip etmemesine
bağlı.
• Geldiği günden bu
yana dikkatleri üzerine
çeken, siyasi geleceği açı-
sından türlü spekülasyon-
lara neden olan Kemal
Derviş'in de ne yapacağı
bu hafta içinde netleşmiş
oldu. Derviş, CHP yerine
57. hükümette berabergö-
rev yaptığı DSP'li Cem-
Özkan ikilisine kahldığı-
nı açıkladı.
• Geçen hafta içinde
yaşanan gelişmelerin en
temel sonuçlanndan biri
de erken genel seçimle-
rin kaçınılmaz duruma
gelmesi. Erken seçime tek
direnen parti Ecevit'in
DSP'si olarak görülüyor.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com
DSP içindeki büyük isyanın, en çok
solu ilgitendirmesi gerekiyor. Solda ol-
duğunu söyleyen bir parti lideri, ye-
ni oluşumculann "so/"da olmadığını
söyleyerek onlara uzak durduğunu
vurguluyordu. "Onlar sermayenin
adamı, ABD'nin tezgâhladığı oyu-
nun birparçası" diyenler de var. Ba-
zı çevreler ise, "Düne kadar Ece-
vit'in yanındaydılar, hangiilke teme-
linde itiraz edip aynldılarki!" demek-
teler. Ecevit de bu eleştiriyi yapan-
lar arasındaydı.
Solun soğuk durmasına, MHP'nin
Ecevit'e arka_çıkmasına rağmen
Cem- Derviş- Özkan üçlüsünün ön-
derlik ettiği yeni oluşum, toplumda
umut yaratacak kadaretkili oluyor. So-
run, acaba bu insanların ne kadar
solcu olmamalannda mı düğümleni-
yor? Celal Doğan'la telefonla ko-
nuştuk, o da bu partinin merkezde ku-
rulması gerektiği düşüncesini dile ge-
tiriyor.
Sonuç olarak, yeni kurulacak par-
tinin nerede durduğundan çok, üst-
Yeni Oluşum ve Sol
lenecegi işlev önem kazanıyor. Top-
lum da bu işlevi önemsiyor. Nedir bu
işlev? Önce hareketin çıkış nedenle-
rine bakarsak, ne yapabileceklerini da-
ha iyi anlanz. Bu çıkış MHP'nin kilit-
lediği demokratikleşme ve Türkiye'nin
önünü karartmaya karşı bir patlama
özelliği taşıyor. Bu hareketin çıktığı
günleri, yani birkaç gün öncesini anım-
sayalım. AB kapısı kapanmıştı. De-
mokratikleşme konusunda hiçbir çı-
kış yolu görünmüyordu. Herkesi bü-
yük bir umutsuzluk kaplam.ştı..
• • •
Sorun Ecevit'in sağlığının çok öte-
sindeydi. Ecevit'in ayağa kaJktığı ilk
liderlertoplantısının ardından yapılan
açıklamada da hiçbir çıkış yolu gö-
rünmüyordu. Kıbns'ta banşçı çözüm,
ölüm cezasının kaldınlması, anadil-
de eğitim ve yayın, düşünce ve ör-
gütlenme özgürlüğünün önündeki
engellerin kaldınlması dahil hiçbir ko-
nuda çözüm umudu ve işareti kalma-
mıştı. Isyan bu koşullarda patladı.
Dikkat edin.. MHP, ayrılanlara kar-
şı Ecevit'i destekliyor. Bahçeli'nin
DSP'lileri yeniden partilerine dönme-
ye çağırması, çatışma ve kavganın
fıangi eksende olduğunu da gözler
önüne seriyor.
Türkiye aslında soğuk savaş döne-
minden çıkışın sancılarını yaşıyor.
MHP bir soğuk savaş dönemi parti-
si. Kürt sorununun demokrasi teme-
linde çözülmek istenmemesi, Kürt
kimliğinin reddi temelinde geliştirilen
politikalar, MHP'nin bir soğuk savaş
dönemi partisi olarak büyümesini
sağladı.
Bülent Ecevit, bir soğuk savaş dö-
nemi politikacısı. Sonunda MHP ile
kader birliği içine girmesi, onun dra-
matik kaderini de gözler önüne seri-
yor.
DSP'deki patlama aslında toplum-
daki beklentilerle çakışıyor. Toplum ar-
tık bu siyaset tarzının değişmesini, AB
konusunda kapanan kapılann açıl-
masını ve ekonomik çöküşe dur den-
mesini istiyor. Emekçiler, çalışanlar,
toplumun tüm kesimleri Türkiye'yi
tüm dünyadan tecrit eden "şahin"
siyasetlerin artık sona ermesini, kö-
tü talihin değişmesini istiyor.
•••
Dramatik olan solun durumu. Sol,
siyasetin tamamen dışında.. birtra-
fik polisi gibi hareket ediyor. Orta yer-
de Türkiye'nin kaderini etkileyeçek
önemli bir mücadele yaşanıyor. Üs-
telik bu mücadele. o mücadeleyi yü-
rütenlerin kimliklerinin veamaçlann/n
çok ötesinde bir anlam taşıyor. Tür-
kiye, ya bir 12 Eylül devleti olarak
halkını yoksullaştıran, vurguncuları
koruyan, çürüyen bir sistem içinde
varlığını sürdürecek, ya da bir deği-
şim ve dönüşüm yoluyla kendisine bir
rota çizecek.
Çizilecek bu rota, toplumun gele-
ceğini belirleyecek. Bir avuç devlet-
ten geçinen asalak dışında bu rota ça-
lışanı, işadamını, üreteni, emekçiyi,
memuru, herkesi ılgilendiriyor. Bu-
gün başlayacak yolculuk içinde top-
lumun birçok sınıfı yer alıyor. Çünkü
despotik devlet herkesin acı çekme-
sine neden oluyor. Bu düzen değiş-
mek zorunda.
Bu değişiklik en çok emekçileri ve
yoksul halkı ilgilendirıyor. Dolayısıy-
la da solu. Sol, değişiklik isteginin
başını çekmek zorunda.
Bugünkü saflaşma çok karmaşık di-
ye, bunun dışında kalmak gerekmi-
yor. Türkiye'nin önünün önce açıl-
ması lazım. Bu süreç ve gelişme içln^
de yeni saflaşmalar ve yeni mücade-
lelerin de kapısı açılır. Şu andaki mü-
cadelenin en çok solu ilgitendirmesi
gerekiyor. Kavganın dışında kalarak,
ya da MHP ile aynı safa girerek birso-
nuç elde edilemez. Şimdi mücadeie
zamanı.