23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET 28 HAZİRAN 2002 CUMA JVLJLiJ. LJJhL kultur@cumhuriyet.com.tr } m jT Artist 2002 Fuan etkinlikleri Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'na taşmıyor eni mekândayeni hedefler«ÖZLEfrlALTUNOK Bu iıl 12.'sı düzenlenecek olan istanbıJ Sanat Fuan .Artist 2002, ye- n i nelânı Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sırayı 'nda 24 - 29 Eylül tarih- leri arsın'da gerçekJeşecek. Sanat Galenaleri Derneği ve tkon Turizm .AŞ tanfından düzenlenecek olan etkhlıl. 11 yıldır kullandıgı mekâ- ıxı Tepoaşı TÜYAP'tan sonra yeni açılmlir % e hedeflerle taşıruyor ye- rıi rrekâ-una. 12 yıJdır sergi ve kong- r e o"gaıizasyonu yapan Ikon Tu- rizm A> Yönetim Kurulu Başkanı AH GÜKB. amaçlannın Artist 2002 Fuar 'mTürk sanahnın dünyaya açıl- dığı /erolarak konumlandırmak ol- duığunusöylüyor. Bu yıki fuarda .Artist 2002 Proje Grutu gibi birçok yenilik de günde- tne gelecek. 'Genç Ressamlar' ve 'Genç Deştirmenler' dallannda iki ayrı yarşmanın düzenleneceğı et- kinlikte.yanşmada dereceye gıren- lere herr para ödülü hem de Avru- pa'nın cnemli sanat merkezlerine seyahat jdüllen verilecek. - Yeni nekâm beKrlemeniz ve me- kânın gttirdiği olanaklar neler ol- du? ALİ GÜRELİ - Yeni mekân ola- rak biz Lütfi Kırdar Kongre ve Ser- gi Sarayı'nın sergi kısmını. yani iki yıl önce lamamJanmış olan Rumeli salonlanra seçtik. Toplam 8000 nr'lik bir alana yayılan fuar, sergi, toplan- tı arnaçlı çağdaş teknolojiyi içeren bir altyapıya sahip. Lokasyon olarak ulaşırn açısından da önemli bir yer- de. Öncesinde yapılan 11 fuar et- kinliği kendi içinde başanlannı ta- şıyor ki bugüne gelmiş, ancak son birkaç yılda gördüğümüz kadanyla çeşitli İcalite anlayışianndan ödün- ler verilmiş ya da verilmek zorunda kalınmış. Dolayısıyla bazı önde ku- ruluşlann çekildıği bir etkinlik ha- line gelmjş. Ilk talep, bize bu gale- rilerden geldi. Birinci olarak dikkat ettiğimiz husus, fiziksel anlamda lo- kasyon, sergi sunumu ve ışıldandır- yıldır sergi ve kongre organizasyonu yapan Ikon Turizm AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Ali Güreli, amaçlannın Artist 2002 Fuan'nı Türk sanatının dünyaya açıldığı yer olarak konumlandırmak olduğunu söylüyor. mada daha nitelikli şeyler yapmak. Sergileme koşullan da ilk defa bu fu- arda ele almacak, sunulan ürünü en iyi gösteren ahşap malzeme ve nok- ta ışıklandırması kullanılacak. 4 Sunum ve ulaşım daha uyguıT - Mekân değjşiklijjinin nedenini, sunum açısmdan TÜYAP'm zor bir mekân obnasma bağiayabUir miyiz? GÜRELİ - Hem sunum hem de ulaşım açısından daha uygun yeni mekân. Bu fiziksel görüntü yanın- da sanat ürünlerinin niteliğinin zen- ginleştirilmesi, ulusal ürünlerin ni- telikli olanlannın seçilmesi, ulusla- rarası katılımın arttınlması amacı- mız. Biz organizasyonu mart ayın- da üstlendik, süremiz kısıtlı da ol- sa, uzun soluklu düşünüyoruz. Ilk yıl fuan olabilecek en iyi seviyeye var- dırmak, sonraki yıllarda da konu- nun açısını genişletmek istiyoruz. Türkiye'deki ulusal sanatı, ulusla- rarası sanat pazanna bir geçiş nok- tası haline dönüştürmek istiyoruz. - Mekânın getirdiği avantajlar ya- nında ftıaruı son yıllarda uğradığı kan kaybmı durdurabilecek ne gibi etldnhkler olacak? GÜRELİ - Birinci adım daha ön- ce bu etkinlikten çekilmiş olan ni- telikli galerilerin geri dönmesini ba- şarmaktı, bunu sağladık. Ikinci adım. uluslararası katılımı arttırmak. Bu- nun için de öncelikle Istanbul 'daki mevcut .AB üyesi ülkelerin konso- losluklanyla görüşmeler yaphk ve bu ülkelerden bazı hareketlenmeler sağ- lamaya çalıştık. Tabii bütün bunlar aslında 2003 'te meyve verecek projeler. Bunun ya- nında etkinliğin niteliğini arttıracak etkinlik öncesi ve sonrası çahşma- lanmız olacak. - Fuann bugüne dekhep klasiğe ya- km bir çizgisi oldu. Güncel sanat) da içineafauı biretkinlik düzenlenıeyi dü- şunmuyor musunuz? GÜRELİ - Bu konuda da bazı ku- ruluslann hareketlenmesi gerekiyor. Borusan, Proje4L ile bağlantı kur- duk; enstalasyon, performans gibi farklı çalışmalan sunabilmeleri için onlara bedelsiz mekânJar önerdik. Yurtdışı bağlantılarımız da var. Art Basel'la görüştük. belki de ileride bir- likte bir etkinlik de düzenleyeceğiz. 'Açıhştan önce safjş yapılacak' -Katihm açısından bekJentiniz ne- dir? GÜRELİ - Ziyaretçi sayısının 70 binin üzerine çıkmasını hedefliyo- ruz. Bir hedef de bugüne kadar ger- çekJeştirilmiş olan bu tür etkinlikJe- rin ticari anlamda en verimlisini yap- mak. Bu yüzden yine bugüne kadar uygulanmamış bir şey yapacağız. Açılıştan bir gün önce Türkiye'de- ki yakJaşık 1500 koleksiyoneri da- vet ettiğimiz programda, onlara ser- gileri gezmesi ve satın almalannı teşvik anlamında öncelik tanıyaca- ğız. BöylelikJe açılıştan önce büyük bir satış gerçekleştirmeyi amaçhyo- nız. Bu yıl 75-80 galeriyi ağırlayabi- leceğiz, önümüzdeki yıl büyüyecek. Önümüzdeki yıllarda ise şehrin fark- lı mekânlannda heykel, enstalasyon gibi içerikieri farklı olan etkinliİde- ri ayn mekânlarda sunmayı düşü- nüyoruz. -Bir anlamda bienal gibi daha ha- reketii ve interaktif bir etkmüge dö- nüştürmeye çahşıyorsunuz? GÜRELİ - Evet, ona doğru gide- bilir. Bienalle eşzamanlı olarak bir etkinlikle birbirlerini tamamlayacak bir bütünü sunabiliriz. Böyle karşı- lıklı bir etki zaten söz konusu Istan- bul Kültür ve Sanat Vakfı'yla. Ku- rulmaya çalışılan Istanbul Çağdaş Sanat Müzesi'nin de tanıtımını ya- pacağız burda.Sanat ortamını yeni- den canlandırmak gerekiyor. Bunun için herkesin desteğini bekliyoruz. (Avnntılı bilgiiçin Tel: 0212231 30 21) Fransız Kültür Merkezi tek kişilik bir Moliere uyarlamasma ev sahipliği yapacak Reklam fOmleri için yapnğı müziklerie tanınan Rahman Alün, her yıl tüm dünyadan sadece 10 Idşinin davet edildiği 'ASCAP Fflm Müziği AtöKesi'ne gitme şansuu elde eden ilk Türk sanatçısı oldu. Bencilliğin esiriDon Juan HollywoocPda bir TürkKültür Servisi-Film mü- ziği dalında geleceğin Os- car sahiplerini keşfetmek amacıyla her yıl Holhnvo- od'da yapdan ve ünlü film şır- keti 20th Century Fox spon- sorluğunda gerçekleşen 'AS- CAP Film Müziği Atölye- a'ne (Film Scoring Works- hop) bu yıl ilk defa Türki- ye'den genç bir yetenek da- vet edildi. Reklam filmleri için yaptığı müzikJerle tanı- nan Rahman Altm, her yıl tüm dünyadan sadece 10 ki- şinin davet edildiği bu atöl- yeye gitme şansını elde eden ilk Türk sanatçısı oldu. HoUyvvood'da bir ay süre- since. birçoğu Oscar ödüllü ünlü besteciyle birlikte çalı- şacak olan Alnn, atölyenin sonunda kendisine ait film müziği bestelerini 20th Cen- tury Fox'un film müziği or- kestrasına çaldırarak 'Or- kesrra Şefî' sıfatıyla orkest- rayı yönetme firsatını yaka- layacak. Alnn, görüntü üze- rine dramatik bir duyarhlık ile orkestral müzik yazmak olarak nitelenebilecek 'fîlm scoring'in ilkini, yeni sezon- da göstenme girecek ve baş- rollerini Teoman ve Seiami Şahin'üı paylaştığı, Mısır- Türkiye ortak yapımı 'ÎVfum- ya Fîrarda' adlı filmde ger- çekleştirdi. Sanatçının portfolyosunda 7O'ten fazla single, tanjtım filmi, belgesel müziklerinin yanj sıra 'Çekflmeyen Füm- lerin Müzikleri' aduu verdi- ği ve henüz yayımlanmayan bir albümü de yer alıyor. Kültür ServJsi - Fransız Kültür Merke- zi, bugün ve yann saat 20.00'de Fransız tiyatro yönetmeni Serge DangJeterre'in hem yönetip hem de oynacağı Moliere uyarlaması "SadeceBenim Don Juan'rnı" adlı tek kişilik oyuna e\' sahipliği yapa- cak. Sahne tasanmı Kham Lhane Phu'ya ait olan oyun, sahibi olduğu tiyatro top- luluğu ile yeni bir turne hazırlıgı yapan 'Raymond' karakterinın etrafinda gelişi- yor. Topluluk Raymond'un en sevdiği ya- pıtlardan biri olan Moliere'in 'Don Juan' adlı oyununu sahneleyecektir. Ray- mond'un bu yapıta ilgi duymasının asıl sebebi, bilinçaltında oyundaki açıkgöz, genç kızlan ve alacaklılannı güzel söz- lerle kandıran 'Don Juan' karakterine kar- şı bir tür hayranlık duyması ve kendisin- den de birtâkım izler bulmasıdır. Bu hislerini giderek abartan Raymond oyunu takıntı derecesinde sahiplenir ve tüm hazırlıklannı neredeyse tek başına yapar. Dekorlarla ilgilenır, kostümleri onanr hat- ta suflörün işini bile kendisi üstlenir. Bü- tün oyunu ezberler. tşi o kadar ileri götü- rür ki gurur ve bencilliği yüzünden tüm rolleri kendisi oynamak zorunda kalır. Ne de olsa bu sadece onun 'Don Juan'ıdır. Oyunun 1952 dogumlu yönetmeni Ser- ge Dangleterre, 1975 'ten bu yana çok sa- yıda projede yönetmenliğin yanı sıra oyun- culuk, ışık ve dekor tasanmcılığı, sena- ristlikve başka birçok görevde yer almış bir sanatçı. 70'li yıllann sonuna doğru bir yandan da klasik şan eğitimi alan Dangleterre, 1978'de dünyaca ünlü La Mauvaise Herbe Topluluğu'na katıldı ve aynı dönemde çeşitli sinema ve televiz- J. H. Fragonard'ın Don Juan'ı betimleyen ünlü resnu. yon filmlerinde de rol aldı. 1987"de Cla- udeBourgeyx"in 'Yasak Ziyaret'i (Visite Interdite) ve Boby Lapoüıte'ın şarkıla- nndan ve metinlerinden oluşan tek kişi- lik şovu 'J'ai Pas Le Chois, Je Chante Boby Lapointe' ile kitlelerce tanındı. Dangleterre, aynı şov ile Fransa'da ve yurtdışında çok sayıda tume gerçekleştir- di. 1990'dasahnelediği 'FiDerMezarhğı' (Le Cimetıere des Elephants) adlı 1993 'te, MarivaiK'nun 'Legs'adlı ve 1995'te 'Ge- cenin Sesleri' (Les Bruits de la Nuit) ad- lı oyunu ile Avignon Festivali'nde büyük ilgi gördü. Yönetmenin en son sahnele- diği oyun ise 96'da N. Vaillant ve C.Val- lat ile birlikte A. Daudet'nin 'Le Secret de Mahre CornieOe' oyunu oldu. (0 212 252 61 55) İŞTİSAN, 2002-2003 tiyatro sezonu repertuvarıyla ilgili bir açıklama yapti: Kültür Servisi- İstanbul Şehir Tlyat- rosu Sanatçdan Dernegi (ÎŞTÎSAN), geçen günlerde açıklanan 2002-2003 tiyatro sezonu repertuvan hakkında yazılı bir açıklama yaptı. 31 Mayıs 2002 tarihinde ŞükrüTüren tstanbul Şehir Tiyatrolan Genel Sanat Yönet- menliği göre\inden alınıp yerine Nu- rullah Tuncer getirilmişti. İŞTİSAN tarafindan kamuo>Tina ya- pılan açıklama şöyle: "Istanbul Şehir Tiyatrosu'nun geçen günlerde atanan, sij'asi ve bürokratik çevrelerin müda- haksine dirençgöstermek konusunda- kigereldi trürfigi gösterememesinden en- dişe duyduğumUiOi daha önce açıkla- dığımızyeni yöneticileri, icraatuıa ma- alesefbu end^emizde ne kadar hakb ol- Bir Adam Yaratmak duğumuzu ortaya koyan bir oyiuı ttste- si ve davranış biçinûŞie başlamışnr. Şehir Tîyatrosu'nun atannuş yöne- ticileritiyatronun88 yılhk geleneİderi- ni tiyatro mesJeğinin «rensel kuralla- nnı hiçe sayarak, tiyatro çalışanlan- nın ve rejisörierin fikrine başvurma nezaketi bile gostermeden eflerine tu- ruşturulnıuş izlenimi veren oyun Kste- sini thatnjnun ilan panosuna asarakyö- rürlüğe ko\ makta hiçbir sakınca gör- memişlerdir. İstanbul halkuun vergileriyle varb- ğını sürdüren ve Cumhuriyet ilkeleri- nin bir tek harfinden bile ödün verme- den bugünegelen ŞehirTıyatrosu'nun rejisör, oyuncu veteknikpersonelidev- redışıbırakılarak 2002/2003 sezonun- da sahneye konması öngörülen dokuz oyiından yedisi için tiyatro dışından yönetmen getirUmesi aynca anlamh görünmektedir. Kuruluşundan buyanapekçokola- ğanüstü dönem yaşanmasına karşın sanatsal özgâriüğünden ödün verme- yenveperdelerini binlerceo>nnla acan Şehir Tivatrosu'nda 65 yıl önce zaten oynannuşbir oyunun tekrar sahneien- mesini 'Şehir Tiyaûrosu'nda Ozgür- lük!' başhğı alündaveren ban basın or- ganlannın hezeyanuıa bazı nıeslektaş- lannuzın da ortakolmasını doğru bul- muyoruzve nıesleki ahlakadına birke- re daha düşünmeleri için kendilerini uyarmak istiyoruz... Tivarromuzun yönetimini sürdüren meslektaşlanmı- nn aksine 'ümmi bir toplum' (*) için- de yaşadtğunızı düşünmüyoruz, Şehir Tiyatrosu'nun 88yılhk geçnû- şinde pek çok şey olup bitmiş, künler gehniş kinuer geçmiştir-. .\ma Şehir Ti- yatrosu büyük önder Atatürk'ün gös- terdiği 'Muassır Medeniyeder' yohın- da üzerine düşeni yapnuşör ve bun- dan sonra da yapmaya devam edecek- tir... Ohıp bitenlerkral olduktansonraba- basuıı yerlerde sürüyen çocuğa baba- sjnınsö\1ediğisözlerihaürlatrvT)r_ "Ben sana kral olamazsuı demedinı ki...' Büyük kurumlarda her an her şey olabilirsiniz. Bir gün kral bir gün soy- tart Tryatro sanatı.pekçok>anılsanıa- yıiçinde banndınr. Tivatroda bir kral yaratmak birinıza atmak kadar kolay- dır. ama 'Bir Adam Yaratmak' o ka- dar da kolay değfldir_". YAZIODASI SELtM ÎLERİ Ruh Dağı' Ruh Dağı Çinli bir yazarın romanı. Gao Xing- jian Çin'de yaşamıyorartık. Siyasal rejimle uyu- şamadığından 1988'de Paris'e göçmüş. Yaza- ra ve esere 2000 yılı Nobel Edebiyat Ödülü ve- rilmiş. Nobel Edebiyat ödülü, ilkgençlik, gençlik yıl- larımda, Türkiye'de çok önemsenirdi. O zama- nın büyük yayınevleri aylar öncesinden hazırlı- ğa başlar, ödüle aday yazarfarın yaprtlarını Türk- çeye çevirtirlerdi. Biz okurlar heyecanla beklerdik. Sonraları Nobel Edebiyat ödülü'nden soğu- dum. Dünya edebiyatında dönüm noktası bir- çok yazara, şaire bu ödülün verilmemiş olması aklımı karıştırdı. Nobel'i yıllardır umursamıyordum. Ruh Da- ğı'na başlarken de eser konusunda kaygılıy- dım. Yalnız kitabı dilimize kazandıran Gülseren Devrim adı bende gençlik yıllarımın okuma coş- kularını uyandınyordu. Gülseren Devrim'in çe- virilerini lise yıllanmdan anımsarım. Gözümü kapar kapamaz Atatürk Erkek Lise- si, Taksim, Beyoğlu. Dadandığım kitabevleri. Kı- sıtlı harçlığımla alabildiğim sınırlı sayıdaki ki- tap... Sartre'ın Hüıriyetin Yollan -Üstelik üç citti- Türk- çeye yeni kazandınlıyor. Sartre'ı Duvafdan, Iş Işten Geçf/'den tanıyoruz. Camus'ylearaların- daki tartışmayı falan biliyoruz. Ama en önemli yapıtının Hürriyetin Yolları ol- duğuna dair bir söylentidir dolaşıyor. Hürriyetin Yolları'nı ne yapıp ne edip ediniyorum ve oku- maya başlıyorum. Üç cildi de Gülseren Devrim çevirmiş... Tam o sıralarda doğum günüm geliyor. (Do- ğum günlerimden demek daha nefret etmiyor- muşum.) üse sondayım galiba. Teknik Üniver- site'de okuyan, çok sevdiğim birarkadaşım var: Önder Yetiş. Doğum günümde önder bana Şolohov'un Vatan İçin Dövüştüler'ini armağan ediyor. Çe- virmen, Gülseren Devrim. Vatan İçin Dövüştü- ler, bence, Şolohov'un en incelikli eseridir. Türk- çesine de vurularak okuyorum... Kitaplığımda bir yerde o kitap. Yarın öbür gün karşıma çıkar. Ilk sayfasında önder'in mutlu yıl- lar dileyen elyazısı, imzası. Herha/de otuz dört yılöncesinintarihiyle. Amaşimdibirzamankay- ması, bir aldanış içindeyim: O günleri sanki ya- şıyorum, o günleri bir kez daha o günlerdeki gi- bi gençlikle yaşıyorum! Ruh Dağı da biraz böyle bir roman. Çin'in ni- ce yıkımlardan önceki duygu, duyuş, gönül ta- rihine akıp gidiyor. Bir yandan da şimdiki, ger- çeklikteki, somut Çin çıkıyor karşımıza, yıkım- lar çıkıyor. Gao Xingjian insan ve yazar olarak, besbelli, çok acı çekmiş. Mao, Kültür Devrimi, bunlar hep uzaktan gü- zel gelirdi bizim kuşağa. Çin'de insanlığın aydın- landığı sanısı günlerimizi işgal ederdi. Bu, Her Gece Bodrum'a kadar böyle sürdü. Sonra ora- da, Emine'nin bakış açısından, birörnek giydi- rilmiş, birörnek yaşatılan insanların mutlu ola- mayacaklarını yazdım. Rüya öylece sona erdi. Ruh Dağı, sayısız görünümle, yitirilen her şe- yi dile getiriyor. Bir Kafka karabasanı. Kafka karabasanı ama, Uzakdoğu'ya özgü şaşırtıcı birşiirsellikle, Kafka'nın hukukdilinden edindiği ürkütücü ve olağanüstü, hep mesafeli dili, Ruh Dağı'ndaki idil havasıyla asla örtüşe- mez. Gülseren Devrim, çevirisinde idil havasını yet- kinlikle estirmiş. Ruh Dağı'nı Türkçeden tat ala ala okuyorsunuz. Günlerce okudum, büyüleyi- ci bir anlatımla baş başaydım. 'Ben' ve 'sen' anlatımlannın koşuşup durdu- ğu Ruh Dağı'nı, okumadıysanız, bir an önce okuyun. Bu eserde roman sanatı onurunu ko- ruyor... Takvimde İz Bırakan: "Çocukluğunun mutsuz bir çocukluk olma- dığını, yağmurdan sonra yol kenannda oluşan derelerde leğenyüzdürmekiçin dedenden bas- tonunu ödünç alabildiğinisöylüyorsun." Ruh Da- ğı, Doğan Kitap, 2002. Güney Koreli tenora ödül • PARİS (AFP) - Güney Koreli tenor Yikun Chung, 'II. Monte Carlo Ses Ustalan Yanşması'nda birincilik kazandı. Seul Üniversitesi'ni bitiren Chung, 1969 yılında Milan Verdi Konservatuan'ndan mezun oldu. Sanatçı, daha önce Cenevre, Toulouse, Bilbao, Madrid ve Viyana'da yapılan yanşmalarda ödül aldı. Bu yıl finalde .\merika'dan, Kore'den Bulgaristan'dan, Romanya'dan, Israil'den ve Fransa'dan yorumculann yanştığı 'Monte Carlo Ses Ustalan Yanşması', beş yılda bir gerçekleştiriliyor. K Ü L T Ü R » Ç İ Z İ K K Â M İ L M A S A R A C I (*) Nurullah Tuncer - Zaman - 03,06.2002
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear