22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 13 HAZİRAN 2002 PERŞEMB 4 HABERLER DÖVYADA BUGUN ALt StRVIEIV Fransa Sağa Kayarken Bu yarının başlığında, belki de bir yeniden söz- cüğü eksik. Çunkü son yirmı yılda, sürekli olarak ya parlanentoda ya ca Cumhurbaşkanlığı konu- tu olan Elysee Sarayi nda, bazen de her ikisinde birden sosyalist ağıriıMı sol çoğunluk görmüş olan Fransa'da, bu dönemın v e bir de Front Populaire yani Half< Cepnesi döneminin dışında, hep sağ ege- men olrruştur. Ama, cnce nısan ayında yapılan Cumhurbaşkan- lığı seçirnlerinın birinci turunda, sosyalist Jos- pin'in. Le Pen'ın gerisine düşmesi, ardından da, ikinci turda Chirac'ın ülkedeki faşist karşıtı tepki- yi, başka seçenek de olmadığı için, kendi arkası- na alarak, Cumhurbaşkanlığı seçimlerı tarihinin en büyük skoruna ulaşması, nihayet ilk turu ge- çen pazaryapılan milletvekili seçiminde sağın ka- zandığı cy oranı, 21 yıllık kısmi veya külli sosya- list saltaratın artık sonunun geldiğini ilan etmiştir. Sosyalstlerin sonunjn gelmesinde, üonel Jos- pin'in büyük etkisi olrmuştur. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, "sosyalist bir kampanyayürütmemek" gibi "dâhiyane!" bir bu- luşu ortaya atmış olan Jospin, ilk turdaki hezime- tinin ardından da hemec istifa ederek Chirac'ın önü- nü açmıştır. Oysa Jospin, daha Cumhurbaşkanlığı seçimle- rinin ilk turunun hemenertesinde, görevinden ay- nlaGağını açıklayabilir, arna ayrılma tarihi olarak genel seçimleri gösterebilirdi. Böyfe bir davranış, Chirac'ın çevresinde oluşa- cak ve onun damgasını taşıyacak sağın canlı för- mülünün daha seçimlerden önce halka sunulma- sını engellerdi. Evet Jospin büyük yenilginin baş sorumlusudur, Cvsa, bazı konular dışında Jospin'in başbakan- lık dönemı bilançosu olumluydu. Ekonomik alanda da, Fransa önümüzdeki yıllar- da Jospin dönemini ararsa şaşmamak gerekir. •••*• Darbölgeli, iki turlu, çoğunluk esasınadayalı Fran- sız seçimlerinin daha ilk turunda, 56 milletvekili % 50'nin fazlasını alarak parlamentoya girmeyi ba- şarmıştır. Bir önceki seçimde bu sayı on beşi bile bulmu- yordu. Seçim sonuçlannın irdelenmesine gelince: Her şeyden önce, Fransız seçmenin sandık so- ğukluğu sürüyor, Seçmenin üçte birinden çoğu yi- ne sandık başına gitmemiştir. Cumhurbaşkanlığı seçiminin birinci turunda ya- şanan şok bile Fransızlann "sandığa sahip çıkma- lanna" yetmemiştir. Laurent Fabius ilk turun hemen sonrasında, 5 dakika için sandığa gitme zatımetine katlanmayan- lann beş yıllık sağa boyun eğmek zorunda kala- caklannı söylerken biraz da sandığa gitmeyenle- rin, sol seçmenler olduğunu ileri sürmek ıstiyordu ama, elimizde bu görüşü doğrulayan veriler yok. Aslında çok daha ciddi bir sorunla karşı karşı- yayız, en büyük şoklara karşm, sandık başına git- memekte direnen seçmen, gerçekte ülkede tem- sili demokrasinin krizinin yaşandığını gösteriyor. Önü- müzdeki yıllarda bu krizin çözülmesi değil, derin- leşmesfyle karşılaşırsak kimse şaşırmasın. • • • Turun büyük galibi, Chirac'tır. Çapkınlık öykülerini fazla takmayan Fransızlar, tıpkı Mrtterrand'a yaptıklan gibi, Chirac'a da bu konuda tepki göstermediler. Ama Cumhurbaşka- nı hakkındaki bir bölümü Paris Belediye Başkan- lığı dönemine rastlayan yolsuzluk iddialan -ki cid- didir- Elysee'nin konuğunun prestjini epeycesars- mıştı. Chirac buna karşılık hem rekoroyla Cumhurbaş- kanı seçilmekle kalmamış, ama aynı zamanda, De Gaulle'ün damgasını taşıyan sistemi tekrar rayınaoturtarak, hem Palais EJourbon, (Millet Mec- lisi) hem Matignon (Başkanlık Konutu) hem de Elysee'de, aynı renkten coğunluğu sağlamıştır. Böylelikle, parlamenter sistem cumhurbaşkan- lanyla kıyaslanmayacak derecede büyük yetkile- re sahip 5. Cumhunyet Cumhurbaşkanı ile yasa- ma ve dolayısıyla yürütme coğunluğu arasındaki farklılığı gidererek De Gaulle dönemindekine ben- zer bir biçimde, Elysee'nin ağırlığı ve etkinliğini arttırmıştır. Önümüzdeki beş yıl şimdilik Chirac dönemi ola- rak görülüyor. Biryıl önce yapılan anayasa değişikliği gereğin- ce, artık Cumhurbaşkanı ıle Meclis'in süreleri bir- birleriyie örtüşecekleri için, bundan böyle sistemi zorlayan böyle bir çelişkinin yaşanması olasılığı da son derece azalmıştır. "ransa sağa kayarken sağın ortasındaki ya da oranın sağındaki lider Chirac bundan kazançlı çıkmıştır. Erken seçim beklentisi Transferler lıareketlendi MVKARA (Cumhu- rhetBürosu) - Yeni hü- k€met modelleri ve er- keı seçime dönük se- nayolar, siyasetteki mil- letsekili transferlerini haeketlendirdi. MHP'- deı istifa eden Çorum Mlletvekıli Abdulha- lutÇay'ın gelecek haf- ta 3YP'ye kaüJması bek- lenyor. MHP'ninDYP içhde birçok milletve- kil ile temasta olduğu beirtiliricen Çorum Mil- let eM Bekir Aksoy'un ileleyen günlerde D^T'den istifa edip bu pauyekaülabileceği ile- n aüldü. Başbakan Bü- JeüEcevit'in çekilmesi \efeiu hûkümet oluşu- munun gündeme gelme- si dunımunda ise trans- ferlerin daha da artaca- ğına kesin gözüyle bakı- lıyor. DSP'ninparçala- nabileceğini ve birçok milletvekilıni CHP'ye kaptırabileceğinin hesa- bıru yapan MHP, böyle bir durumda birinci par- ti konumuna yükselme- yı planltyor. MHP yö- netimiyle ipleri koparan muhalif milletvekilleri de istifa etmek için bek- leyişlerini sürdürüyor. İstifa edecek milletve- killeri arasında eski Dev- let Bakanı Sadi Somun- cuoğlu ile Kahraman- maraş Milletvekili Edip Özbaş'ın adı geçiyor. Oğretim üyeleri,GüneyKıbns'ın,üye olnıası dunımundaTürkiye'yiveto edeceğinisavundular AB yanlışyola girdiIstanbulHaberServisi-Üniversite- lerin Uluslararası Hulcuk ve AB Hu- kulcu öğretim üyeleri, Güney Kıbns Rum Yönetimi'nin (GKRY) AB'ye üye olması dunımunda Türkiye'nin üyeliğini veto edeceğini belirterek AB'nin GKRY konusunda yanlış yo- la girdiğini vurguJadılar. Öğretim üye- leri, AB'nin tutumunun. kendi kuru- cu anlaşmalanna. uluslararası huku- ka ve Kopenhag Kriterlen'ne aykın ol- duğunu belirterek "GKRY'nîn ü>eii- ğinin erteknnıesi şarttır" dedıler. Yedıtepe Oniversitesi Senato Salo- nu'nda bir araya gelen \e aralannda Prof. Dr. FeritHakan Baykal Prof. Dr. JaleOvelek. Prof. Dr. YaşarGürbüz, Prof. Dr Rauf Versan, Prof. Dr. Bilge • Prof. Kabaalioğlu, uluslararası anlaşmalara göre Kıbns ve Türkiye'nin AB'ye birlikte üye olması gerektiğini belirterek "AB eğer Yunanistan'ın isteklerini dikkate alıp GKRY'yi tam üye yaparsa Türkiye'ye önem vermiyor demektir. O zaman şimdiden. AB yolunda vazgeçmemiz daha iyi olur" dedi. Prof. Arsava da. AB'nin amacının sorunsuz bir Avrupa yaratmak olduğunu vurgulayarak "Avrupa'nın, GKRY'yi AB'ye tam üye olarak alması misyonuyla terstir" diye konuştu. Umar ve Yard. Doç. Dr. Murat Tab- sin Yörüng"ün de bulunduğu çok sa- yıda öğretim üyesi, "GKRVnin AB'ye üyefiği 9e bunun Türkiye'ye etkisini" tarhşh. Topfantıyı yöneten Yeditepe Ünıversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof Dr. Haluk Kabaalioğlu, Kıb- ns'ın AB'ye üyeliğı konusunda Türk kamuoyunun yanıltıldığını söyledi. "GKRY'nin AB'ye üyeliğini kabui edersek AB'ye girişimizi tehlikeye so- karK w diyen Kabaalioğlu şöyle de- vam etti: "AB eğer Vtınanistan'uı is- teklerini dikkate abp GKRY'yi tam üye>aparsa o zaman Türkrne'veönem vermhordemektir. Ozaman şimdiden, AB yolunda vazgeçmemiz daha iyi olur. Biz bunu AB'ye karşı kişiler ola- rak söylemiyonız.'" Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgi- ler Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. FüsunArsava da, Kıbnsın AB'ye tam üye olmasının, Doğu Akdeniz'de Lozan Antlaşması ile kurulan denge ve ıstikran derinden etkileyeceğini anlattı. Rumlann Kıbns Türkleri ile pazarlık yapma gereğıni duymadığı- nı ıfade eden Prof Arsa\ a şunlan söy- ledi: "Çünkii trenin tarifesi beffldir. BirRum treni yolaçıkmışür,zamanm- da Bniksel'e \aracakûr. Kıbns Türk- ierinden de istenilen, bu trene atlama- landır. GKRY belld AB için öngörii- lenekononıikkriterierigerçekleştirnıi^- tir. ancak ekonomik kriterierin ger- çekleştiribniş olması yeterü değüdk." Konuşmalann ardından, öğretim üyeleri tarafından yapılan ortak yazı- ü açıklamada, ,AB"nin, GKRY'nin AB üyeliği konusunda yanhş biryola gir- diği vurgulanarak ^AB'nin,kendi ku- nıcu anlaşmalanna, uluslararası hu- kuka veKopenhagKriterlen'neaylo- n olan bu rutumunun kabul edileme- yeceğiıu açıklamak isteriz" denildi. Açıklamada, i ^KR\^-ninTûrkiye'den önce AB üyesi olması dunımunda, Türkiye'ninAB üveöğini çok uzun vıl- lar veto edeceğinin kesin olduğu" be- lirtilerek "Türkrve.ile kaülma müza- kerelerinin bir an önce başlabbnası ve Türkhe'nin üvefiğini engefleyecek olan GKRY'nin ü> etiğinin erîek'nnıea ş^rt- ûr" görüşüne yer verildi. Dervis, isadamlarına hak verdi: Enflasyondaki düşüş kalıcı değil ÎĞNELt FIRÇA ZAFER TEMOÇtN ANK4R4 (Cumhuri- yet Bürosu)-Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Kemal Dervis. ışadamla- nnın enflasyondaki düşü- şün kalıcı olmadığı yö- nündeki görüşienne hak verdiğini belirtti. Enflas- yondaki gerilemenin psi- kolojik olarak olumlu ol- duğunu vurgulayan Der- viş, Başbakan BülentElce- vif in '^olduğumın'', piya- salarda belirsizliğe yol aç- tığını söyledi. Ege Bölgesi Odası (EBSO) Yönetim Kuru- lu üyeleri, dün Devlet Bakanı Derviş'legörüş- rü. Görüşme sonrasındaaçık- lamalardabulu- nanEBSOBaş- kanıSalihEsen, Derviş'in son günlerde yaşa- nan siyasal ge- lişmelerin belir- sizliğe yol açtı- ğı tespitinde bu- Sanayi lunduğunu belirtti. Der- viş'in kısa vadede bu be- lirsizliğin giderilebilece- ği düşüncesinde olduğunu söyleyen Esen şöyle de- vam etti: "Saym Dervis^ ihracatve turizmgelirleri- nin uygun konumda ol- ması ve borçlann çe\Tİle- bilnor olması nedeniyle, kısa vadede endişeye sev k edecekbirdurum olnıadı- ğmı befa'rttL .Ancak, uzun vadede bu behrsizligi ka- ramsarhkla karşıladıgını vedaha kötü birtakun ohı- şumlara>t>laçabileceğJ ifa- desindebulundu. Uzunva- dede bir belirsizlik ve dö- vizgeüşiminin Türkiye'ye ve programa zarar vere- bileceğini söyledi.'' Edinilen bilgiye göre, görüşmede düşüİc enflas- yon rakamlan da ele alın- dı. tşadamlannın, enflas- yondaki gerilemenin kalı- cı olmadığı yönündeki eleştırilerini dinleyen Der- viş, bu görüşlere hak ver- diğini belirtti. Düşük çıkan enflasyon rakamlannın psikolojik açıdan olumlu etki yaptığını \urgulayan Dervis, kesin ve kalıcı bir düşüş için ekonomik gös- tergelerde iyi- ieşme olması gerektiğini söy- ledi. Siyasi or- tamdaki belir- sizliklerin uzun dönemde enf- lasyondaki dü- şüşü etkileyece- ğini \^ırgulayan Dervis, Ece- vit'in yokluğu- nun da piyasa- larda beursizliğe yol açtığına dik- katçekti. Dı§ya- KemalDemş,EBSO Yönetim Kurufu üyeleriyle görüştü. tınmcılann, AB konusun- da reel adımlar atılama- ması ve belirsizliğin hâkim olmasım garipsediğıni \iir- gulayan Dervis, "Keşke AB için haziran a\ı içinde gerçek adımlarablsa vesi- yasal yapı içinde de tarüş- malar olnıasa. Bu rür du- rumlar dış yaünmcı tara- findan gerçekten kötü al- gılanıyor" diye konuşfu. Çıkanlan yasalann uygu- lanmasında ciddi rahatsız- lıklar bulunduğunu vur- gulayan Deniş, eşgüdüm sorununu n hükümetin çe- şitlı konularda daha aktif rol oynamasının önüne geçriğini belirtti. rmrm Verheugen, AB'yi üyeleri arasındaki görüş aynlıklan konusunda uyardı Genişlemeye tarnıı engeK STRASBOURG(AA)-AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu temsilcisi Günter\«r- beugen, üye ülkeler arasındaki görüş aynlık- lan yüzünden genişlemenin gecikmesine kar- şı uyanda bulundu. A\Tupa Parlamentosu'nun AB'nin geniş- lemesiyle ilgili dün düzenlediği oturumda konuşan Verheugen, çiftçilere doğrudan ya- pılacak ödemeler konusunda önemli sorun- lar çıkmasınuı sürpriz olmadığını söyledi. Verheugen, bununla birlikte "AB vatandaş- lanna,genişlemenin siyasiveekonomik varar- lannın hiçbir karşılık ödenmeden olmayaca- ğmısöylenıek gerekiyor. Buradasorun,yükün nasılpaylaşılacağı"" şeklinde konuştu. Verhe- ugen, genişlemenin mali yükünün tartışıl- ması gerektiğini kaydetti. AB ülkelerinin LüJcsemburg'da yaphğı top- lantıdan çıkan sonucun aday ülkeler için be- lirsizlik yarattığuıa dikkatı çeken Verheugen, "Ada>' ülkelerkriterlerijerine getirdikleri za- man AB'yegirebilirler. ancakAB ülkelerinin kendi aralannda çıkangörüş aynhklannın ge- nişlemevi geciktirmesi karşısuıda da uyanda buiunmakistrvonım'" şeklinde konuştu. 2004 yılında 10 adayülkeyi bünyesine katma plan- lannı yapan AB'nin, tarım politikasında he- nüz 15 ülke arasında uzlaşmaya varamama- sı genişlemeyi ciddi bir biçimde tehdit edi- yor. Aday ülkelere verilmesi planlanan tarım yardımlan konusunda özellilde AB 'nin bü- yük ülkeleri fedakârhk yapmak istemiyorlar. 'İrianda havır derse sorun çıkar' Verheugen, birkaç gün önce Münih'te yap- tığı açıklamada. "Eğer İrianda halkı bir kez daha AB genişlemesine karşı oykullanırsa bu çok derin sorun varaür. Şabsen, bu soruna çö- züm biimivonım" dedi. Deniz Baykal: Dervis arayış içinde ANKARA(Cumhuriyet Bürosu) -CHP Genel Başkanı DeruzBaykal, Devlet Bakanı Kemal Derviş'in CHP'ye geleceği savlannı yalanla- mazken Derviş'in şu anda hükü- metin üyesi oîduğunu, hükümette- ki konumu noktalandıktan sonra bunlann ciddi biçimde konuşulur hale geleceğini söyledi. Derviş'in hükümetile yolunu ayırma çabasın- da olduğunu belirten Baykal, "Sa- ym Derviş'ingelecekdönemdedeso- rumhıhıkabnasma Türkive'nin ih- tiyacı vanhr. Siyasi yaşamda etkin noktadayeralmasmıdilerim" diye konuştu. Baykai, AB konusunda ortak birbakış açısı oluşturamayan hükümetin 'inatetmemesi'' ve gü- ven \'ermek için seçim tarihini be- lirlemesi gerektiğini söyledi. Baykal, dün Umum Ayakkabıcı- larFederasyonu Başkanı HasanÖz- can ve Yönetim Kurulu üyeleriyle görüştü. Özcan, daha önce aldıkla- n ayakkabı ölçülerine uygun olarak yaphklan 44.5 numara siyah bir çift ayakkabıyı Baykal'a armağan etti. "Çok nefîs" diyerek verilen ayakkabıyı giyen B.aykal. Özcan'a teşekküretti. Baykal, gazetecilerin sorulan üzerine, hükümetin inan- dıncılığuu, güvenilirliğini yirirdi- ğini belirtti. Hükümetin ne zama- na kadar süreceğinin ise belli olma- dığını anlatan Baykal, şöyle konuş- tu: "Hükümet, AB konusunda or- takbir bakış açışı oluşturanuyorsa, bu hükümetinvarkğmdansözetmek mümkün değUdb-." Bahçeli: Ecevit görevinin basında Umitsizliğe ve telaşa gerek yok ANKARA (Cumhuri- >'etBürosu)-MHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bah- çeli. ülkenin geleceğini yakından ilgilendiren ko- nuların Meclis'te tarrışıl- masının doğal olduğunu, bunun borsa ve döviz ku- nınun dal- galanması için mal- zeme ola- rak kulla- nılmasının yanlış ol- duğunu söyledi. Bahçeh. "Endisevç telaşa ge- rek yok" dedi. MHPIi- deri Bah- çeli, dün NTV'ye yaptığı açıklama- da, son dö- nemde AB konulann- da yoğun tartışmaJar yaşandığı- nı, muha- lefetparti- leri ve kamuoyunun yön- lendirilmesinde etkili olan bazı çevrelerin Tür- kiye'nin gündemine hü- kümet krizi ve erken se- çim senaryolan sokma- ya çalıştığmı söyledi. Ulkenin geleceğini ya- kından ilgilendiren ko- nulann paflamento ze- mininde tartışılmasının doğal olduğunu anlatan Bahçeli, AB konulanyla ilgili gerekli kararlann • MHP tideriBahçeU, bazı çevrelerin Türkiye'ningündemine erken seçim senaryolan sokmaya çahşağını söyledL fferkesin görev vesorumhduklartnut büinciiçindehareket etmesigerektiğini vurgulayan Bahçeli "Aksine dmranışlann sonunun hüsran olacağı bilinmelidir"dedi. Meclis'te alınacağını bil- dirdi. Yönetim boşluğu yok Türkiye'de biryönetim boşluğu olmadığını, Baş- bakan'ın görevinin ba- şında olduğunu kayde- den Bahçeli. şu görüşle- ri dile getir- di"Doğnı- lannbuhm- masında ve uygulan- masuıda esasolanbu tarüşmala- nn borsa ve döviz ku- runda spe- külarifdal- galanmala- ra sebep teşkil ede- cek maize- meler gibi kullanüma- sı yanlıştır. tçinde bu- hınduğu- muz şart- lardaend^e ve telaşa, umitsizliğe ve karam- sarfağa ma- hal bulun- nıamaktadır.Her şeymeş- ru zeminlerde ve normal mecrasuıda tartışüacak ve Türkiye'nin havnna olacakşekildesonifçlandı- nlacaknr. Herkesin bu na- zik ortamda görev ve so- rumluluklannuı bilinci içinde hareket etmesine her zamandan fazla ihri- yaç bulunmakradır. Ak- sine davramşlann sonu- nun hüsran olacağı bilin- melidir." Demirel taktiği uyguluyor MHP 1den idam için iki yönlü hazırlık AMCARA (Cumhuri- yet Bürosu) - İdam, ana- dilde ya>m ve eğitim ko- nulanndahükümetten ay- nlma resti çeken MHP, "Demirel taktiği'' olarak nitelendirilen "olmaya- caklan gösterme" politi- kasını yürütüyor. MHP, idamın mu- halefetle uz- laşılarakkal- dınlmasıdu- rumunda "Apo'yu af- fettiler", uz- laşmanın sağlanama- ması duru- munda ise "AB'nin önündeki engelin MHP olmadığı göriildü" söyle- mini işlemeyi planlıyor. MHP Genel Başkan Yar- dnncısı ŞefkatÇetin, Ab- dullah Ocalan'uı Türki- ye'ye hangi koşullarla tes- lirn edildiğinin herkes ta- rafından bilindiğini belir- terek "Ancak,Türkiye'nin dünya kanıuoyuna kolay • Siyasette "Demird taktiği" olarak nitelendirilen "önce obnayacaklan gösterme"yöntentini uygulayan MHP, ortaidannı muhalefede uzlaşmaya zorlayamk 'olmayacaklan' göstermeyihedeftiyor. lokmaolmadığının mesa- jını verebilmesi için dik duruşunu koruması gere- khor" dedi.Çetin, siyasi partilerin güvercin örne- ğindeki gibi takla attık- larmı, bunun paniğin işa- reti olduğunu söyledi. MHP'nin kelle avcısı ol- madığını kaydeden Çetin,"3yıl- dır anamız- dan emdiği- miz sütü burnumuz- dan getirdi- ler. Kelle av- cısı diyerek bizi ortaya hiçbirzaman Apo'yu alıp asacağjzdenıedi.yargı ka- rarlannın uygulanması gerektiğini söyledi" dedi. Çetin, "3>ıldırsabredi>'o- ruz. Bu noktada künse- nin 'ben oynamıyorum' deme şansıyok.Ancak se- çime çeyrek kala evli evi- ne, köylü kö>üne dene- cektir" diye konuştu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear