Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 5 MAYIS 2002 PAZAR
HABERLER
İstanbul Radyosu yayınına
6 Mayıs 1927'de spiker
Sadullah Gazi Evranoz'un
tarihi anonsuyla başladı
Türkiye
radyolan 75 yaşîhda
tSKENDER ÖZSOY
Tarih 6 Mayıs 1927.
lstanbul'daki radyo alıcılanndan
spiker Sadullah Gazi Evranoz'un şu
anonsu duyulmaktadır: "Allo... Al-
lo._ Muhterem samün. Burası tstan-
bul TeJsLz Telefonu. 120O metre tûl-
u mevç, 250 kilosaykıl. Bugünkü
tecriibe neşriyatımıza başlıyoruz."
Işte İstanbul Radyosu 75 yıl önce ya-
yuuna bu tarihi anonsla başlamıştı.
Insanlık tarihinin sayılı önemli icat-
lanndan sesin bir yerden başka yere
nakline dayanan radyo yayınlan dün-
yada ılk kez 1920 yılında ABD'de,
ertesi yıl da Fransa'nın başkenti Pa-
ris'te başladı. Uygur Kocabaşoğlu,
1980 yılında Ankara Üniversitesi Sı-
yasal BilgilerFakültesi Yayınlan ara-
sında çıkan Şirket Telsizinden Devlet
Radyosuna adlı kitabında Türkiye de
ilk radyo yayın deneylerinin 1921-
1923 yıllan arasında yapıldıgına işa-
ret ediyor. Adı geçen kitaptan, 1945
yılında Basın Yayın Genel Müdürü
olan Nedim Veysel llkin'in Türki-
ye'de radyonun iÜk kez denenişini şöy-
le anlattığını öğreniyoruz:
"22 yıl önceki hatıralanmı yok-
luyorum. Gözlerimîn önünde şu
manzara canlanıyor:
Esid tstanbul Darülfûnunu'nun
konferans salonundayız. Orada yer-
li ve yabancı büyük bir davetli ka-
lababğı toplanmıştır. Salonun pen-
cereye yakın bir köşesine, geniş bir
masa üzerine iri boyda bir sandık
büyüklüğünde simsiyah bir alet yer-
leştirilmiştir. Üzerinde, yanında yi-
ne en iri boydan rrombonlan andı-
ran siyah hoparlörler göriiyoruz.
tzahatı heyecanla dinliyoruz. Tec-
riibeyi heyecanla bekliyoruz. Zira
hemen iki adıtn ötesindeki Yüksek
Muallim Mektebi'nden müzikli rad-
yo neşriyatı yapılacaktır. Hoparlör-
İerden cızırtılarla çıkan ses hâlâ ku-
laklanmdadır. Bu ilk tecrübede da-
ha çok parazit dinlemiştik."
Ney lle zeybek şarkısı
Aynı konu "tstanbul Radyosu,
Anılar/Yaşantılar" adlı kitapta Ay-
han Dinçin satırlanyla şöyle aktan-
lıyor:
"Öğretmen Okulu'nun kimya öğ-
retmeni Rüştü Bey (Uzel) başiarın-
da olmak üzere birkaç öğrenci de-
neme yayını gerçekleştirmek için
hazırhk yapmaktadır. Tarih 19 Mart
1923'tür. Henüz cumhuriyet ilan edilmemiş-
tir. Öğretmen Okulu'nun bodrumundaar-
tık son deneme yapılacaktır. İlk radyo ya-
yını davetliler ve basın huzurunda gerçek-
leştirilmeye hazırdır..."
Bu deneme İstanbul Üniversitesi'nde de
dinlenir. Deneme 20 Mart 1923 tarihlı Tev-
hid-i Efkâr gazetesinde şöyle yer alır:
"Şehrimizde telsiz telefon tecrfibeleri.
Berlin, Paris, Moskova'daki konserleri ts-
tanbul'dan da dinleyebilecek miyiz? Da-
rülmuallinün muallimlerinıizden Rüştü Bey
Ük tstanbul Radyosu'nda görev akuılardan bazılan. Arka sıra soldan sağa: Udi Nevres Bey. tamburi Refîk Fersan,
AK Rıza ŞengeL Mesut Cemil ve Selâhattin Demircioğfu. Oturanlar soklan sağa: l'di Hayriye Örs, kanımi Vecihe
Daryal ve kemençeci Ruşen Ferit Kam. (Fotoğraf: tstanbul Radyosu, Anüar/Yaşanniar adh kitaptan)
26 Kasım 1927
Programı
Nâzım ve radyo
tutkusu
19.00-Stüdyo
MuibH
y e f
Şevkefza fash
1 9
- 3 0 - E s h a m
-Tels,2
JeJefon Musiki
Heyetı
20.50 -Anadolu
Ajansj haberleri
2100 -Tefaiz
Şartalanm
d ü d e
very
üzünun
işler
ılati
da seviyorum
ılde ol
şarkıla
ilk
spikeriSaduflaiı
GaaEvranoz.
bir aydan beri tstanbul halkına dahi Avru-
pa'da ve Amerika'da birdenbire fevkalade
taammüm eden telsiz telefon hakkında bir
fikir verebilmek için tecrübeler yapmakta-
dır. Dün Darülmualh'min konferans salonun-
da bir nutuk, ney ile çalınan bir zeybek şar-
kısı terennümatı. Darülfünun'dan vazıh bir
surette dinlenebilmiştir..."
Bu denemelerden dört yıl sonra Türkiye,
ilk düzenli radyo yayınlarını başlatarak bu ko-
nuda dünyanın pek çok ülkesinden önce dav-
randı. Oysa dünyada ticari radyo yayınlan
başlayalı henüz yedi yıl olmuştur. Aym yılın
kasım ayında 1554 metreden Ankara Radyo-
su yayına başladı. Ankara Radyosu'nun beş
kilovatlık vericisi Babarahmanlar'daydı (Bu-
günkü Telsizler). 1927 yılında dünyada 123,
Türkiye'de iki radyo istasyonu vardı.
Pünyaya açılan pencere
Bir zamanlar ülkemızin dünyaya açılan tek
penceresi olan İstanbul Radyosu'nun ilk stüd-
yosu Sirkeci'deki Büyük Postane'nin üsfün-
de, beş kilovatlık vericisi de Eyüp'ün Osma-
niye (bugünkü Hasdal) köyündeydi.
Radyonun yayınlan Türk Telsiz Te-
lefon Anonim Şirketi (TTTAŞ) tara-
findan PTT adına yapılıyordu. Şirket
bu amaçla 8 Eylül 1926 tanhinde hü-
kümetle on yıllık sözleşme imzala-
mıştı.
İstanbul Radyosu'nun ilk dönem
programlan önceleri haftada üç gün-
dü ve akşamlan yapılıyordu. Radyo-
nun sanatçı kadrosu da keman, klar-
net, kanun, ut ve iki okuyucudan olu-
şuyordu. TTTAŞ'nin hükümetle im-
zaladığı on yıllık sözleşmenin süresi
1936 yılında bitti. Bunun üzerine is-
tanbul Radyosu'nun birinci dönem
yayınlan sona erdi.
Ancak Atatürk'ün 1936 yılında Mec-
lis'i açış nutkunda radyo yayınlan ko-
nusuna değinmesi ve radyoculuğun
devlet eliyle yürütülmesini dilemesi
hükümeti harekete geçirdi. Ve aynı
yıl bugünkü Ankara Radyosu binası-
nın temeli atıldı. Ankara Radyosu
cumhuriyetin on beşinci yıldönümün-
de, 28 Ekiml938 tarihinde dönemin
Nafia Bakanı Aii Çetinkaya'nın ko-
nuşmasıyla yayına başladı.
Ilrtncl ve üçüncü dönem
İstanbul da radyo yayınlan için bü-
yük önem taşıyordu. Halk, radyo ya-
yınlannın yeniden başlaması yolun-
da hükümete baskı yapıyordu. Baskı-
lann artması üzerine PTT, eldeki teç-
hizatla Beyoğlu Parmakkapı Soka-
ğındaki Ambassador Oteli'nın iki
katıru kiralar ve 1936da istanbuJ Rad-
yosu yeniden yayına geçer. Buradaki
yayın 1938 yılına kadar sürer.
Ulke lkinci Dünya Savaşı'nın olum-
suzluklannı yaşamaktadır ve olup bi-
tenden haberdar olmak ıstemektedir.
Bu konudaki tek kaynak Ankara Rad-
yosu'dur. Yurdun büyük bir bölümü
Ankara Radyosu'nu dinlemektedir.
Ama bu yayınlar İstanbul'a net ulaş-
maz. Bunun üzerine İstanbul Radyo-
su üçüncü yayın dönemine başlar.
Yer bu kez Galatasaray Postane-
si'nin ikinci katıdır. Radyo 1 Haziran
1943'te deneme yaymlanna başlar.
istanbul Radyosu'nun üçüncü yayın
dönemi, teknik eksikliklerin giderile-
memesi sonucu 31 Mart 1944 akşa-
mı sona erer. 1945 yılına gelindiğin-
de bugünkü istanbul Radyosu'nun te-
meli atılır.
İstanbul Radyosu ilk deneme ya-
yınlannı 4-6 Haziran tarihleri arasın-
da Avrupa Güreş Şampiyonası'nda
yapar. İlk naklen güreş yayınını Eşref Şefik
anlahr. L'ç günlük deneme yayını başanlı ge-
çince Basın Yayın Genel Müdürlüğü hazırlık-
lannı hızlandırır ve kadrolaşma aşamasına ge-
çilir. Radyoya müdür olarak Hasan Refik Er-
tuğatarur. 1 Eylül 1949'daresmen deneme ya-
yınlanna başlanır ve nihayet 19 Kasım 1949'da
düzenli yayınlara geçilir.
O gün saat 19.00'da yayın tstiklal Marşı'yla
açılır. Spiker Selâhattin Küçük açılışı yapar
ve sonra dönemin Cumhurbaşkanı tsmet tnö-
nü'nün plağa kaydedilmiş konuşması yayım-
lanır.
ORTA KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN
Esas No: 2002 28
Parseller: 4357-4358-4359-4360
Mevkıi: Orta-Elmahk-Çobanovası
Davacı Orta ilçesi, Kayılar Köyü ıle müdahil da\acı Malıye Hazınesı'nı izafeten
Av. Halide Sandıkçıoğlu tarafından aşağıda kimliklen vazılı bulunan davalılar alevhi-
ne mahkememizde görülen kadastro tespıhne ıtıraz da\asmın netıcesınde 29.11.1996
tarih ve 1996'188 karan Yargıtay'ca bozularak, dava yeniden esasa kaydı yapilmakla;
Da\alılara bozma ilamma karşı diyeceklenni bildirmelen ıçın (adreslennin tespit
edılemedığinden) kendılenne ılan yoluyla teblığ yapılmasma karar verilmiş olmakla
adı geçen da\alılann duruşma günü olan 27.06.2002 giinü saat 09.00"da duruşma sa-
lonunda hazır bulunmalan veya kendilerini bir vekille temsıl ettirmeleri. duruşmaya
gelmedikleri takdırde duruşmarun yokluklannda devam edeceğı ve hiikmün de yok-
luklannda venlecegı ılanen teblif olunur. 18.04.2002
Teblığ edilen davalılar: 1- Kamıl Memış. tbrahım oğlu. 2- Mehmet Tanık. Halil oğ-
lu, 3- Hasan Tanık. Halil oğlu, 4- Sultan Tanık, Halil kızı. 5- Şerife Taruk, Halıl kızı,
6- Gülsüm Tanık. Halil kızı. 7- Adem Tanık. Halil oğlu. 8- Atıke Dursun, Hüseyin kı-
zı, 9- Selım Dursun. Mustafa oğlu. 10- Hamdı Dursun. Mustafa oğlu
Çankırı Orta/Elmalık Basın: 26068
ORTA KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN
Esas No: 2002 23
Parseller: 422 M222-4223-4224
Mevkiı: Orta-Elmahk-Çobanovası
Davacı Orta ilçesi. Kayılar Köyü ile müdahil davacı Malıye Hazinesı'ni izafeten
Av. Halide Sandıkçıoğlu tarafından aşağıda kımlikleri yazılı bulunan davalılar aleyhı-
ne mahkememizde görülen kadastro tespitine itiraz da\asının netıcesinde 22.11.1996
tarih ve 1996/149 karan Yargıtay'ca bozularak. dava yeniden esasa kaydı yapılmakla:
Davalılara bozma ilamına karşı diyeceklenni bıldırmeleri için (adreslennin tespit
edilemedigınden) kendilenne ılan yoluyla tebliğ yapılmasma karar verilmiş olmakla
adı geçen davalılann duruşma günü olan 27.06.2002 günü saat 09.00'da duruşma sa-
lonunda hazır bulunmalan veya kendilerini bir vekille temsil ettirmeleri. duruşmaya
gelmedikleri takdirde duruşmanın yokluklannda devam edeceği ve hükmün de yok-
luklannda venlecegı ilanen teblığ olunur. 18.04.2002
Tebliğ edilen davalılar: 1- Hatıce Kargulu. Hüseyin kızı. 2- Hasan Hüseyin Kargu-
lu, Elmalık KSB, 3- Fatma Kargulu, Alı kızı, 4- Abdullah Kargulu, Kazım oğlu, 5-
Gülten Kargulu, Mustafa kızı. 6- Elmas Kargulu. Mustafa kızı, 7
- Emine Kargulu,
Mustafa kızı, 8- Hatıce Kargulu. Mustafa kızı, 9- Emıne Kargulu. Mehmet kızı. 10-
Satılmış Kargulu, Mustafa oğlu, 11 - Mustafa Kargulu. Ahmet oğlu. 12- lbrahim Kar-
gulu, Mustafa oğlu, 13- Mustafa Kargulu. Ahmet oğlu, 14- Fatma Kargulu, Mustafa
kızı, 15- Mehmet Kargulu. Ahmet oğlu. Çankın Orta'Elmalık Basın: 26065
KARTAL1.İŞ
MAHKEMESİ'NDEN İLAN
Esas No: 2001 627
Karar No: 2002 49
Da\acı SSK Başkanlığı tarafından davalı Mehmet
Kemal Göğüs aleyhıne mahkememizde açılmış bulu-
nan rücuan tazminat davasında:
Mahkememızin 2001-627 Esas, 2002 49 Karar
5.3.2002 tanhli karanyla davanın kısmen kabulüyle,
Gülfidan için 1.053.797.168.- TL. peşın değe'rin
13.01.2000 onay tarihinden. Hamide için
140.025.164.- TL. peşın değerin 13.01.2000 onay tan-
hınden. Engın için 242.118.512 TL. peşın değerın
13.01.2000 onay tanhınden. Ali için 12 471.155.- TL.
peşın değenn 13.01.2000 onay tanhinden kadnye ıçın
351.502.703 TL peşin değerin 13.01.2000 onay tan-
hınden elzem faizlerı. 60.140.000.- TL. davetıye \e
ilan giderinın davacıya vekiline takdir olunan
179.995.000 TL. vekâlet ücreti ıle bırlıkte da\alıdan
alınıp davacıva verilmesıne, 3.240.000 TL. başvurma
harcı ile 97 195.000- TL. karar harcının davalıdan
alınmasına. daır yasa yolu açık olarak davacı vekilının
>1izüne karşı. davalının yokluğunda \erilmiş olup. ışbu
ilanın yayımından itibaren 7 günlük teblığ müddetı so-
nunda işleyecek 8 günlük tebîığ müddeti sonuna kadar
davalı Mehmet Kemal Göğüs'ün yasal \ollara baş\ur-
masına. başvurmadığı takdirde davalı yönünden kara-
rın kesinleşeceğı hususu karar yerıne geçmek üzere
ilanen teblig olunur. Basın: 26178
VEFAT
Merhum Mehmet Akgünel ile Naciye
.AJcgünel'in torunu: merhum Fatma Sabahat
Şermet ve Mehmet Limbat'ın torunu, Birce
Akgünel'in kardeşi, Mine ve Adnan
.AJcgünel'in oğlu,
Bıırç Mehmet
AkgüneFi
kaybettik.
Cenazesi, 5 Nisan 2002 pazar günü öğle
namazını müteakip Fatıh Camii'nden
kaldınlarak Büyükçekmece aile kabristanına
demedilecektir.
AİLESİ
ZEYTİNBURNU SULH HUKUK
MAHKEMESİ
Esas No: 2001 1406 Karar No: 2002397
Hâkım: Kemal Güzel 20998
Kâtip: Zarif Nalbantoğlu
Hüküm Özeti
Mahkememıze ait 2001/1406 Esas, 2002/397 Karar
sayılı 12.4.2002 tarihli ilamı ıle Belir ve Hemsıle'den
olma 2.4.1993 doğumlu Murat Aka vesa>et altına
alınarak kendısine 1970 doğumlu Gülızar Aka vası
tayın edılmiştır. 12.04.2002 Basın: 26205
FATİH 3. ASIİYE HUKUK
HAKİMLİĞİ'NDEN
2000 656
Davacı İstanbul Lnıversıtesı Rektörlüğu tarafuıdan dava-
lılar Fatma Sühe>la Onanç, Kadnye Selma Çamer. Nesıbe
Süha Karabey mirasçılan Omer Turhan Karabey ve Remzi-
ye Semra (Akı Karabev aleyhıne ikame olunan tescil davası-
nın açık duru^ması sonunda
tstanbul. Bevazıt. Ağa Çeşme Sokak No 10 11 adresınde
ikanıet etmekte ıken yapılan zabıta tahkıkatı ve gazete ılanı-
na rağmen bulunamayan davalılar Fatma Süheyla Onanç.
Kadnye Selma Çamer ve Ömer Turhan Karabey Je Remzı-
ye Semra (Ak) Karabe> hakkında Hâkımlıgimızın 19.2.2002
tanh 2000 656 Esas 2002 79 Karar sayılı ılamı ile '•Fatıh,
Aqjaemını Mah. 1848 ada, 36 parsel sayılı 33.95 m2 mıktar-
lı ve davalılar munM Zeynep Münıre Çamer adına mevcut
tapu kajdının ıstımlak kanununun 17 maddesıne ıstınaden
ıptalı ıle davacı ıdare adına tescılıne karar verilmiş olup ışbu
karann gazete ıle ılanı tanhınden itibaren bir av zarfında ka-
rar temyız olunmadığı takdirde karann kesınleştınleceğı hu-
susu teblıgat venne kaım olmak ûzere ilanen teblıfi olunur
14 3 2002 ' Basın 26215
PAZAR
ORHAN BLRSALI
Arabesk ve Kaybedenler
Reha Muhtar'ın, beyaz ceketi, kıllı göğsü ve
kolyesiyle pek uyumlu olduğu arabesk tartışmasın-
da bir taraf sahneyi terk edince, "Ulusalcılar ye-
nildi" mi diyeceğız?
Yo hayır, sadece. tezlerini yanlış ve genel politi-
kalar olarak savunan seçkincı bir grubun, Ateş
Hattı'nda, "burası fikir tartışmasından çıktı, şarkılı
eğlence meydanına döndü" savı arkasına sakla-
narak, "havlu atmasını" seyrettik.
10 parmağında 20 marifet, TRT'den sorumlu,
egosu müthiş güçlü, kendi isteklen doğruttusunda
yaptınmları daha da güçlü bakanın "arabeski ve
oryantali" TRT'de yasaklama girişimı üzerine, doğ-
rusu komik ve eglenceli bir hafta geçırdik.
Konunun doruk noktası olan Ateş Hattı'ndaki
programda da taraflar ılgınçtı. Ferdi Tayfur'un gi-
tanyla, Orhan Gencebay'ın telefonla katıldığı, Tat-
lıses'li "Arabeskçıler"\n yanında, aynca müzisyen
Atilla Özdemiroğlu ve oyuncu Yasemin Alkaya
vardı (ve arka planda da halkımız!)...
"Arabesk'e karşı" masada da, Esin Afşar, Türk
sanat müzikçileri ve üniversrteden ögretim üyelerı
bulunuyordu.
Bu grubun tezferı sakattı: Arabeske, "Arap etki-
lenmesi" olduğu ve "insanlan hüzne sürüklediği"
için karşı çıkıyorlardı. "Ulusal kültürümüz, müziği-
miz, türkülerimiz, folklorumuz" vardı. Bunlara sa-
hip çıkmalıydık. Bizım küttürümüzde arabesk, gö-
bek havası, oryantal yoktu! Bunlan içimizden at-
malıydık. TRT'nin, devtetin "kurallan" vardı, olması
çok doğaldı. Bu kurallann yasaklama getirmesi de
normaldı.
• • •
Bu grubun savunduğu görüşlerin sakat yanı,
a) Arabeskin tam karşısında yer alan bale, ope-
ra, modern dans, hatta tango, ça-ça, Batı müziği
(pop ve klasik) gibi kültürlerin bizım "öz" külturü-
müzle ilişkisini, savunduklan görüş açısından izahı-
nın zortuğuydu (Zaten karşı değillerdü).
b) Kendi kültürümüz ıçinde "sıkışmanın" bizi
hangı Orta Asyatık ve ırkçı özümüze götürebileceği
konusundaki tartışılmayan yandı.
c) "Ulusal kültürümüz"ün tarifi konusundaki sı-
kıntı ve tek yanlılıktı. Neydi "Ulusal kültür"? Eğer.
Anadoluluksa, orada her şey vardı. Arap etkilen-
meleri mi yok Anadoluluk içinde? Güneydoğu ille-
rimiz ve yerieşmelerimizden bir kısmını, Arap kö-
kenli yurttaşlarımızla birlikte kesip attık, Suriye'ye
Irak'a vb. mi verdik de haberimiz yok?
Yoksa "Ulusal küttürümüz", yine ortamdan ve
20 marifetli bakandan etkilenen bir başka bakanın
söylediği "kına gecesi" mi?
Anadolulu olan her şey bizim. Türkiye'nin her bir
köşesindeki her şey, Balkanlısından Kafkasyalısına
ve Güneydoğulusuna kadar hepsi, kültürumüzün
bir öğesı, parçası, rengi, havası, suyu, kokusu.
Bizim aydınlarımız fado'ya bayılır; kan, şiddet,
kıskançlık, acı kokan flamingoyla titrer durur, bu
kültürün piaklannı alır, örneğin radyo programlann-
da ıssız ada parçalan olarak çalar, ama arabeske
gelince aşağılayıcı tavır alır.
Orhan Gencebay. ne kadar derin. gerçekçi, doğ-
ru analızlere dayanan geniş bir müzik kültürüne sa-
hip! Helal olsun ona.. Zaten kendi müziği içinde de
kendini yenileyebilen ve minik devrimler yapabilen
bir sanatçı Gencebay. Bütün Anadolu'yu sahiple-
nen ve kemanıyla Tatlıses'e "arabesk yol" veren
özdemiroğlu'na da hela! olsun.
• • •
Arabesk müziğın etkinlıği, ülkemizın geniş ço-
ğunluğunun ekonomık, sosyal ve kültiirel duru-
muyla yakından ilışkıli. Aslında "arabesk etkisi ve
derinliği", toplumun "bilimsel değerlendirilmesin-
de" de bir "ölçüt", bir "parametre" olarak ele alı-
nabilır ve bu yanlış sonuç da olmaz.
Toplumun önemli bir kesimi, ekonomik yoksun-
luk, işsizlik ve mutsuzluk içinde yaşamını sürdürü-
yorsa, bu koşullann, herkesin en yaygın olarak kul-
landığı belki de tek sanat olan müzığe yansımama-
sı olanaksız. Siz bu kesime, daha üst bir kültürün
sanatını zaten iletemezsiniz. Veya hadi "kına gece-
si yapalım" zırvalıklanyla da eğleyemezsiniz.
Arabeskin hem de Anadolulu bir sentezle yay-
gınlaşması Türkiye için doğaldır. Türkiye'nin koşul-
lannın sonucudur.
Bir kültürü yasaklamak, ucube akıllann eseri ola-
bilir ancak.
"Yoksulluğu, acı çekmeyi, umutsuzluğu, ağla-
mayı, üzülmeyı yasakladım!" der gibı bir ucube ya-
ni!
• • •
TRT'ye gelince... TRT tabii ki yasaklayıcı olamaz.
Ancak, kamusal düzenleyıci ve denge gözetici bir
işlevi vardır TRTnin...
Özel televizyonlann reyting rekabetınin ıçine bü-
tünüyle gömülüp duramaz TRT. özel televizyonlar
bazen en alt kültürü yaymak için rekabete tutuşa-
biliyorlar. Bunu çok sık görüyoruz.
Ancak toplumsal denge kurmak ve düzenleyici
olmak göreviyle TRT, bu alt kültür kavgası içinde
güme giden değerlere, kültürlere, bilimsel gerçek-
lere, olgulara daha fazla yer verir ve onlan gözetir.
Özetle, Ateş Hattı'nda yanlış veya eksık savunu-
lan tezler ve görüşler sahneyi terk etti.
Bu tezlerin yanlışlığı da, genel kürtür polttikala-
n olarak sunulmasındandı.
Halbuki, bütün içinde bir görüş olarak, doğruluk
paylan, şüphesiz çok daha yüksektir.
[email protected]
Krize rağmen haydi tatile!
Bodrum Yahkavak'ta 15 Haziran'a kadar
denize sıfır, yüzme havuzu
1 kişi yarım pansiyon 17.500.000.
Yenilmez Motel
Tel: 0252-385 40 55
Tel. Fax: 0252-385 40 13
VEFA LÎSESÎ 130 YAŞINDA
5 Mayıs 2002 Pazar günü saat 13.00'te
Boza Günü'nde okulumuzda buluşalım.
VEFA LÎSESÎ