Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 26 ŞUBAT 2002 SALI
OLAYLAR VE GORUŞLER [email protected]
EVET/HAYIR
OKTAY AKBA1,
Sol Olmanın fIkeleri
"Sol" nedir ne değildir? Işler epey kanşık! Bir
foakıyorsunuz dün solcu bilinen bugün bambaş-
ka bir "şey" olmuş!.. En iyisi, bir ölçü koymak;
gerçek solcularia naylon solculan birbirinden ayı-
rabilmek...
Yazılarını ilgiyle izlediğirn Prof. Dr. Erol Mani-
salı bu saptamayı yapmış, ölçüyü şöyle belirt-
rniş...
"Türkiye'de bir siyasal partinin veya birsiya-
setçinin 'ben solum' diyebilmesi için şu görüş-
leri savunması gerekir" diyor: Yabancı tekellere
karşı çıkmak. Türkiye'yi tek yanlı bağiayan an-
laşmalan ortadan kaldırmaM. Ulusalekonomik ve
sosyal politikaları savunrnak. Türkiye'deki ya-
bancı tekelci faaliyetlere şziddetle karşı çıkmak.
Işçinin, çiftçinin, rnemurun, ulusal sanayicininya-
nında olmak; onların çıkarfârını savunmak... Bü-
yük sermayenin dış çevre/erle Türkiye aleyhine
işbiriiği yapmasına karşı olmak. Türkiye'yi tek
taraflı bağiayan sömürge anlaşması niteliğinde-
ki Gümrük Birliği'ne, en önemtisi de küreselleş-
rne düzenine karşı çıkmak...
"En ılımlı solcudan sosyaJ demokrat ve sos-
yalist sola kadar herkesin Türkiye'de bu ilkele-
re uyması gerekir, Bayan Fogg olayında ulusal
cephe ile gayri ulusal cephe karşı karşıya geldi-
ler" diyor Manisalı. Evet, bağımsızlıksavaşında-
ki Ingiliz Muhipleri Cemiyeti benzeri bir AB Mu-
hipleri Dernegi kurulmuş gibi!.. Bayan Fogg'u
savunanlar, gizli konuşmalannı kamuoyuna açık-
layanlar, suçlu görenler, böyle bir açıklamayı ya-
pan Işçi Partisi'nin ve Perinçek'in cezalandınl-
masını isteyenler!
Bakıyorum, bizim köşe yazarian da ikiye bö-
lünmüş, birileri Fogg haklı der, AB'den yana bir
tavırtakınır; kimi de Fogg'ların, Veıtıeugen'lerin
içişlerimize karışmalannı bir çeşit sömürge vali-
si davranışı sayar...
Küreselleşmeye karşı olmak, ulusal program-
lan savunmak, AB'nin dayatmalannı onur kırıcı
saymak... Seksen yıllık "Cumhuriyet" gazetesi-
ne düşen kaçınılmaz görev budur. Okuriarımız
"Tam bağımsız Türkiye"den yanadır. Seksen yıl-
dır sürdürülen bu savaşımrn, bir iki ters kafanın
tuiumuyla önlenemeyeceği bilinmelidir.
Uzun sözün kısası, Mümtaz Soysal'un şu sa-
tırlarındaki anlamdırkavranılması, benimsenme-
si gereken:
"Avrupa Bihiği sotvnu ge/eceğin bütün kuşak-
lannı ilgilendiren çok ciddi birsorun. Koyun sü-
rüsü gibigüdülmekyerine tftizlikle ölçüp biçmek,
olanca açıklığıyla tartışmak ve konuyu her şey-
den önce ulusal çıkarlann mihenk taşına vurmak
gerekir. Gün, gözleri bağlama günü değildir."
Je* KÜLTÜR GEZİLERİ
SÜRÜYOR...
Suriye - Liibnan
27 Mart - 8 Nisan 2002 I Yıldmm Büktel
İspanya Kültiir Gezisi
12 -19 Nisan 2002 / İlker Özünlü
Sardinya - Korsika
27Nisan - 4 Mayıs 2002 ı Yıldmm Büktel
Polonya'da Tarih ve Sanat
23 Mayıs - 2 Haziran 20O21 Elizabet Finzi
Dığer yurtdışı eezılerimiz için bızi arayınız
FEST TRAVEL
TEL: (0212) 216 10 36 - 37 FAX: (0212) 216 10 30
web: www.festtravel.cotn e-mail: [email protected]
ZEYTtNBURNU 1. AŞLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
2001 180
Davalı: Yaşar Demir: Çırpıcı Mah. Modabağ 1. Sk.
N: 2 Zeytinburnu adresinde iken ikâmetgâhı halen
meçhul.
Davacı Aliye Ayla Demir vekili Av. Ismet Salt tara-
fmdan aleyhinize açılan boşanma davasında tüm ara-
nıalara rağmen ve zabıtaca adresinız meçhul bulundu-
gundan duruşma gününün ve dava dilekçesinin tarafı-
nıza ilanen tebliğine karar verilmiştir.
Bu itibarla;
Mahkememızin 2001 180 Esas sayılı dosyasının
duruşması olan 02.04.2002 günü saat 10.00
T
da mah-
kemede hazır bulunmanız veya kendinizi bir vekil ile
temsil ettinmeniz duruşmaya gelmediğıniz veya vekil
göndermediğiniz takdirde HUMK'nun ilgıli maddele-
n uyannca duruşmaya yokluğunuzda devam edilerek
karar verileceği. dava dilekçesi ve duruşma gûnü teb-
liii yerine kaim olmak üzere tarafınıza ılan olunur.
05.02. 2002 Basın: 9370
İSTAIVBUL 1. İCRA
M Ü D Ü R L Ü Ğ İ P N D E İ N YENİLEME
DİLEKÇEStNİN İLANEN TEBLİĞ1
DosyaNo: 2002 1300
Alacaklı: Mehmet Cansız
Vekili: Av. Sedat Özyurt
Borçlu: Salih Önkol
Adresı: Sahil Cad. No: 78 Fatsa-Ordu
Alacak Miktan: 160.000 Suudi Arabıstan Riyali
Takip Tarihi: 4.11.1997
Borçlu Salih Önkol hakkında yapılan icra takibin-
ci. 49 Ömek Ödeme emri borçluya ilanen tebliğ edil-
mş olup, dosyamız takip edilmediğinden alacaklı ve-
kli tarafından yenilenerek dosyamız müdürlüfümü-
zin 2002/1300 esasına kaydedilmiş olmakla işbu ye-
nleme karan borçluya ilanen teblig olunur. 13.2.2002
Basın: 9368
KADIKÖY1. SULH HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
DosyaNo: 2001 745
Davacı İSKİ Genel Müdürlüğü vekili tarafından
cvalılar Yılmaz Arslan, Ömer Gökdemir, Sevim
>iurgan Dinçer aleyhlerine açılan alacak davasında
jıpılan açık yargılamada verilen ara karan gereğince,
Davalı Yılmaz Arslan'ın halen bulunduğu açık ad-
rsi tespit edilememiş bulundugundan kendisine ila-
ım tebligat yapılmasına karar verilmiş olup, davalı
\lmaz Arslan'ın duruşmamn bırakıldığı 26.03.2002
gnü saat 10.00'da mahkemede hazır bulunması, bu-
lınmadığı takdirde bir vekil marifetiyle kendisini
tnısil ettinmesi, dava ile ilgıli tüm belgelerini ibraz
anesi. belirtilen gün ve saatte duruşmaya gelmediği
vya kendisini bir vekil rnarifeti ile temsil ettirmedıği
udirde duruşmaya yoklugunda devam olunacağı hu-
ssu HUMK'nun 509 ve 510. maddeleri gereğince
ünen tebliğ olunur. 7.2.2002 Basın: 9036
Hasan Âli Yücel ve Öğretim Birliği
MllStafa GAZALCI Eğit-Der Gen. Bşk., CHPPM Üyesi
K
urtuluş Savaşı ye-
ni bitmiş. Cumhu-
riyet henüz duyu-
rulmamış. Halka
dayanan yeni çağ-
daş Türkiye'nin temelleri atıla-
caktır. Mustafa Kemal, kendi
düşüncelerini anlatmak, halkuı
görüşlerini toplamak için yurt ge-
zisine çıkar. Bu gezi kapsamın-
da 3 Şubat 1923 tarihinde Iz-
mir'e de uğrar.
O tarihte Izrnir Erkek Öğret-
men Okulu'nda Türkçe ve ede-
biyat öğretmenliği yapan Ha-
san ÂB Yücel, ilk kez gördüğü
Mustafa Kemal'i coşku ile din-
ledikten sonra bir soru sorar:
"Yeni dönemde, yeni okuflann
yanında eskinıiş (fosil duruma
gelmiş) medreseter yaşatdacak
mKnT?" Genç öğretmene Mus-
tafa Kemal'in yanıtı kesin ve
açıktu": "MiDetimizin, memle-
ketimizin okullan bir oimandır.
Bütün memleket eviadı kadm ve
erkek aynı suretk oradan çık-
mahdır"(l).
Yaklaşık bir yıl sonra, 3 Mart
1924 tarihinde Cumhuriyetin en
büyük devrirnlerinden biri ger-
çekleştirilir: Öğretim Biriigi Ya-
sası (Tevhid-i Tedrisat) çıkanlır.
Bütün okullar Milli Eğitün Ba-
kanlığı 'na bağlanır, medreseler
kaldınlır, bilimsel öğretim bir-
liği getirilir.
1773 'te açılan Deniz Mühen-
dislik Okulu (Mühendishane-i
Bahr-i Hümayun) yeni okullann
ilki olarak düşünülürse 150 >al-
dır süriip gelen dinsel ve bilim-
sel eğitün ikiliği bu yasayla son
bulur.
Öğretim Biriigi Yasası'yla eği-
tün, dinsel etkilerden ayıklana-
rak bilimsel bir temele oturtulur.
Ardından bir dizi yenilik, yeni
okullar, yeni kurallar, kadrolar,
yeni abece, dilin özleşmesi ve
karma eğirimle birlikte öğretim
birliği pekiştirilir.
tşin başında düşünüldüğü gi-
bi "kadın erkek bütün memle-
ket evladı aynı surefJe" eğıtilır.
1929 dünya ekonomik buna-
lımından sonra Mustafa Kemal,
üç ay sürecek yeni bir yurt ge-
zisine çıkar. Her bakanhk bir ki-
şiyi görevlendirir bu gezi için.
Milli Eğitim Bakanlığı da ki-
taplar yazmış, Paris'te bilgisini
arttırmış 33 yaşındaki ilköğre-
tim müfettişi H. Âli Yücel'i...
Yolculuğa çıkacaklar, 11 Kasım
1930 tarihinde AnkaraGan'nda
toplanır. Mustafa Kemal, H. Âli
Yücel'i görürgörmez, "Senba-
na Izmir'de Öğretim BirBği'ni
soran öğretmendin değfl mi" di-
ye sorar (2).
Atatürk'ün 10 yıl aradan son-
ra unutmadığı Hasan Âli Yücel,
bakanlığı sırasında ve bu görev-
den aynldıktan sonra yaptığı
hizmetleriyle, öğretmenler ve
Türk halkı için de unutulmaya-
caktı. Atatürk'ün ölümünden
hemen sonra, 28 Aralık 1938
tarihinde Milli Eğitim Bakanı
olan H. Âli Yücel döneminde de
Öğretim Birliği Yasası ödünsüz
uygulanır. Yücel bakanlıktan
aynluicen 7 Ağustos 1947 tari-
hinde verdiği demeçte, "göreve
geldiğim gün ile göres den aynl-
dığun şu an arasuıda öğretid ve
öğrendkri birkaç misfi artan ve
getişen büyük egitinı ailesine"
mutlulukla veda ettiğini belirtir.
7 yıl, 7 ay, 7 gün süren bakanlı-
ğı döneminde eğitim ve kültür
yaşamımızuı salt niceliği değil,
niteliği de artar. So\yapıtiann
(klasiklerin) çeMilmesi, teknik
eğitün, Köy Enstitüleri,dönenû-
ne göre özerk ve bilimsel çahşan
ünrs ersiteler, halk eğitim sefer-
bertiği sergfler, müzeler ve gü-
zel sanatiann her alanındaki ge-
iişmelerie ülkede gerçek bir ay-
dınlannıa yaşanır
"40'b yıDarm başuıda kültür
ve aydınlanma hareketinin en
yükseknoktasnıauiaşağıveuzun
süre içerisinde gerçekleştirUme-
si öngörükn pkuUarm yapıldığı
bu dönemin en büyük özeUiği
dinamizmdir. Önce ülkenüı ge-
reksüümlerisaptanmış,bn- ırne-
ce' ortamı yaralılarakuzmanla-
nn katkısrvla başka ülkefcrdeki
yöntemlerve düzenlemelerüıce-
İenmiş, karşüaşbrmalar yapıJ-
mış ve buna göre çözüm öneri-
lerigefiştirflmiştir'' (3). Laiklik-
ten, bılim ve öğretım bü"liğinden
hiç sapmadan...
H. Alı Yücel' in, 2 Mart 1942
tanhinde BirindKaymakamiık
Kursu'nda yaptığı konuşması-
nın öğretün birliği ile ilgili bö-
lümlerinden bugün de çıkanla-
cak ıçok ders vardu":
"Oğretim Birtiği Yasası, eği-
tim kurumlan olarak dini nite-
Bği olan medreseleri yok ettiği-
ne göre Cumhuriyet Devieti esa-
sen dinfledevteti aymn^; dini snf
bireyierin vicdanlanna, duygu-
lanna brakmtş oktuğu için Cum-
huriyet, çocuklann eğitinunde
bflginm, ahlakve ahbkm bflgi ka-
dar dmi kaynaklardan avırmış
olarak verihnesini sağlamışör.
Bu itibarla Cumhuriyet okuDa-
rmdadevlet elrvie din eğitimi ya-
püamaz.
Cumhuriyet eğitimimn laik
oluşu Türk ulusunun mezhep
aniayışiarı bakımından çok
önernhdir... Devletinresmieğiti-
mi içerisinde ve nüfusumuzun
üçte birine yakuı bir bölumü-
nün kabul etmediği şeyleri telld-
ne ne hakkumz vardı? Bu ne-
denle Oğretim Büüği Yasası bir
yönden tek bir ekle eğitim ve kül-
tür işini toplama ilkesi koyarken
mezhep yönünden önenüı bir so-
runu da çözmüş buhınuyordu.
_ Mutiaksurette geleneğe bağ-
h olmadığmuz için dev rimchiz.
Öğretim Birtiği işini yaparken
yüzyıllardan beri sürüp gelen
bir geleneğikopanp atnk. Bizim
anladığınıız ulusçuhık gelenek-
çi olsaydı, örneğüı harf değişti-
rUmesini yapamazdık. Laiklik
fîkri ounasaydı, Oğretim Büüği
Yasası'nı çıkaramazdık, yani
medreseleri kapatamazdık" (4).
Hasan Âli Yücel, Milli Eğitim
Bakanlığı'ndan aynldıktan son-
ra laiklikten, öğretün birliğinden
ödünlerverildi, 1950iktidarde-
ğişikliğiyle bu ödünler arttı. 12
Eylül 1980 yönetimi 'Türk-ls-
iaın sentezi' ilkelliğüıi eğıtıme ta-
şıdı. 1982 .Anayasası'yla ilk ve
ortaöğretün için düı dersleri zo-
runlu ruruldu. Milli Eğitün Ba-
kanlığı merkez ve dış kadrolan
Öğretün Büliği'ne üıanmayan
kadrolarla dolduruldu. Imam
hatip liseleri ve Kuran kurslany-
la düısel eğitünüı etkisi arttınl-
dı. Atatürk ve Yücel dönemin-
de parasız olan eğitün yavaş ya-
vaş paralı duruma getirildi. Uzun
savaşımlar sonucunda 1997 ta-
rihinde yasalaşan sekiz yıllık
zorunlu ilköğretünüı kesüıtisiz-
liği, Kuran Kurslan Yönetmeli-
ği'nde, yasalarda yapılan deği-
şikliklerle bölündü. Bütün bun-
lann doğal sonucu olarak Öğre-
tün Biriigi de, niteliği de bozul-
du.
Hasan Âli Yücel'i ve Öğretün
Büliği'ni gerçekleşrüenleri say-
gıyla amyoruz.
(1) Mustafa Çınar. H. Ali Yü-
cel ve TürkKültür Reformu, TİB
Yavınlan. s: 46.
(2) A.g.e. s: 54-55.
(3) A.g.e. s: 121-122.
(4) H. Â. Yücel Milli Eğitim-
le ilgili Söylev ve Demeçler,
Kültür Bakanlığı Yavınlan, s:
120-121.
EcyadKalesi...
Prof. Dr. Cengiz KUDAY
S
uudi Arabistan'ın Mekke kentüıde
bulunan son Osmanlı eseri Ec>«d
Kalesi'nin yılaldığını öğrendik. 224
yıllık Osmanlı geçmişi olan ve bu
yüzyıllar boyunca Kâbe'yi koruyan Ecyad
Kalesi de Hicaz demüyolu ve Osmanlfdan
kabna başka öbür eserlerin uğradığı akıbet-
ten kurtulamayarak, her yıl milyonlarca
Müslümanın ziyaret ettiği Kâbe'nin çevre-
süıdeki oteller kuşatmasına yeni ve lüks bü"
halka olmak üzere yıkılmıştı.
Ecyad Kalesi, Osmanlı Imparatorluğu dö-
nemüıde 1770 yıhnda Mekke'de stratejik
olarak Kâbe'yi en iyi gören Bülbül tepesi-
ne ınşa edilmış. daha sonra Osman Nuri
Paşa tarafından onanlarak aynı zamanda
yeniçeri ocağı olarak da kullamlmıştı. Ka-
lenüı o dönemdeki görevi Kâbe-i Muazza-
ma'yı korumak olarak belülenmışti. 300
yeniçerüun banndığı EcyadKalesi, Osman-
İılann Mekke topraklanndan çekildiği tari-
he kadar görevini yerine getirdi. Ve bugün
okale artıkyok...
Osmanlı Imparatorluğu'nun bk büyük
devlet olarak son savaşı olan I. Dünya Sa-
vaşı sırasında Arabistan Yanmadası ve bu
arada Mekke ve Medüıe gibi kutsal şebir-
ler Cemal Paşa'nın sorumluluğuna veril-
mişti. Hicaz'dapeygamberimizüı sülalesin-
den geldiklerini iddia eden Şerif ailesi ege-
mendi. Kutsal topraklar olması gerekçesi ile
Hicaz, vergive askervermezbuna karşm Is-
tanbul'dan alün çekerdL Altınlar Sürre Ala-
>ı denilen özel alayla törenlerle gönderilir,
kafilenüı başında da Sürre Emiri bulunur-
du. Sürre Emirliği şerefli bü görev sayıhr
ve Sürre Emüi, emanetleri Şerife teslün
ederken aynca padişahın hediyelerini de
götürürdü. Aslan payının daüna şerife kal-
dığı bu düzen yüzyıllar boyu böyle sürdü.
Şerif ailesüıüı pek çok bireyi aym zaman-
da Istanbul'da Ayan (senato) üyesi idi ve köşk-
leri, yalılan vardı. îşte bu Şerif ailesidir ki
1916 Haziran'ının 2. günü bugün halen
Londra'da Imperial War Museum'da sergi-
lenmekte olan Lee Enfield tüfeği ateşleye-
rek isyan ilan etmiştir. Başlayan isyan ile Hi-
caz ve Güney Suriye'de Osmanlı askerleri-
ne baskınlar yapıldı. Mekke'deki Türk as-
kerleri Araplar tarafından hastanedeki has-
ta ve yaralılara vanncaya kadar öldürüldü.
Ama Fahri Paşa kumandasında kaçak bü
kuvvet Kâbe'yi korumak için mütarekeden
sonra dahi I. Dünya Savaşı'nın en başdön-
dürücü savunmasını verdi. Saldıranlar ise ne
hazindü ki peygamberimizüı soyundan gel-
diklerini söyleyenlerdi ve arkalarmı Ingiliz-
lere dayamışlardı.
Halen Londra'da müzede sergilenen ve I.
Dünya Savaşı'ndan 1945 yılının sonuna ka-
dar tngiliz ordusunda kullamlan bu Lee En-
field tüfeğin dipçiği üzerinde çok sayıda
çentik vardır, bu çentiklerin küni büyük ki-
mi küçüktür. Büyük çentikler bizzat Law-
rencetarafından öldürülen Türk subaylan-
nı, küçük çentikler ise yüıe şehit edilen Türk
askerlerini göstermektedir. Tüfeğüı altm-
daki plakada Çanakkale savaşlan esnasın-
da Türkler tarafından ele geçirildikten son-
ra zamanın Harbiye Nazın Enver Paşa'ya,
daha sonra Enver Paşa tarafından Hicaz
Emiri ŞerifHüseyin'e hediye edildiği, en so-
nunda ise Emü Hüseyüı tarafından Law-
rence'a hediye edildiği yazar.
tngiliz casus Lavvrence'uı evini müzeye
dönüştüren ve koruma altuıa alan aynı zih-
niyerin yüzyıllarca kutsal topraklan koru-
muş olan ve bugün bir kültür ve tarih mira-
sı olan Ecyad Kalesi 'ni yerle bü etmesi akıl
alır türden bü iş değildü. Ancak bu, ne ya-
zık ki Araplann Osmanlı 'ya olan ne ilk ve-
fasızlığıdır ve muhtemelen ne de son...
Modern Italyan edebiyatının en ünhl isün-
lerinden Italo Calvino, şehkleri rüyalara
benzetir ve şehkler rüyalar gibidü der, on-
lan da hayallerimiz ve korkulanmız şekil-
lendüir... Öyle sanınm ki bu şehrin ruhunu
da yaratan işte bu şekillenme sürecidü. Ve
bu ruhun üzerinden buldozerlerin geçme-
süıi ise tarifsiz hazin bü durum olmasının
dışında hiçbü üısani gerekçe içüıe yerleşti-
remiyorum...
tZMtR a SULH HUKUK MAHKEMESİ
2001 1345
Davacı Vakfilar Genel Müd. taraftndan davalı Cesur
Ali Doğan aleyhine 25.9.2001 tarihinde açılan kira tes-
piti davasında verilen ara karan gereği,
Davalı Konak Mah., Anafartalar Cad. Salepçioğlu tş-
hanı No: 96 203 Konak - Izmır adresinde ikamet ettiği
bildirilen Cesur ,Ali Doğan'a davetiye tebliğ edilemedi-
ğinden ve zabıta tahkikatına rağmen adresi tespit edile-
mediğinden, dava dilekçesiniıı ilanen tebliğine karar ve-
rilmiştir.
Davacı vekili davalının müvekkiline ait taşınmazda
3.7.2000 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile kiracı ola-
rak bulunduğunu. en son aylık kira bedelinin
75.000.000 lira olduğunu, 1.1.2001 tarihinden başlayan
dönemde aylık kıra bedelinin 102.000.000 lira olarak
ödenmesi için davalıya ihtamame gönderilmesine rağ-
men istenen bedelin ödenmediğini, 82.500.000 lira ola-
rak ödemeye devam ettiklerini. bu nedenle sözleşme hü-
kümlerine göre kira bedelinin yeni dönemde toptan fı-
yat endeksinden az olmamak üzere rayiç ve emsal dik-
kate alınarak belirlenmesi gerektiğini bildirerek davaya
konu taşınmazın 1.1.2001 tarihinden başlayan dönemde
aylık kira bedelinin 102.000.000. lira olarak tespitine
karar verilmesinı istemiş olmakia, davalının 5.3.2002
günü saat 09.40"ta duruşmaya gelmesi, ibraz etmek iste-
diği belgeleri duruşma gününden evvel göndermesi aksi
halde yoklugunda yargılama yapılarak karar verilecegi
hususu davetiye yerine geçerli olmak üzere ilanen tebliğ
olunur. 26.12.2001. Basın: 1. 1186. 8784
tSTANBUL 8. ASLİYE HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
DosyaNo: 2001/596
Mahkememizce verilen 2001'596 esas, 2002/40
karar sayılı ve 1.2.2002 tarihli kararla Istanbul ili, Fa-
tih ilçesi, Muratpaşa Mahallesi, Cilt No: 55. Hane
No: 102'de nüfusa kayıtlı bulunan Ibrahim Halit ve
Fatma Sevim oğlu 5.10.1942 doğumlu davacı Ali
Tuğrul Esim'in soyadmın Gökkaynak olarak düzeltil-
mesine karar verildiği ilan olunur. Basın: 9054
T.C.
SAKARYA ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ'NDEN
2547 Sayılı Kanun ve öğretim Üyeliğine Yükseltilme ve Atanma Yönetmeli-
ği'nin ilgili maddelerine göre Üniversitemiz'e öğretim Elemanı alınacaktır.
1. Doçent kadrosu için adayların başvuru dilekçelerine özgeçmişlerini, 2 fo-
toğrafını, Doçentlik belgesini veya Noterden onaylı suretini, yayın listesini, bi-
limsel çalışma ve yayınlarını kapsayan 4 takım dosyayı ekleyerek Rektörlük Per-
sonel Dairesi Başkanlığı'na başvurmalan gerekmektedir.
2. Yardımcı Doçent kadrosu için adaylartn, Yabancı Dillerini belirten dilekçe-
lerine özgeçmişlerini, 2 fotoğrafını, doktora belgesini, bilimsel çalışma ve yayın-
lannı kapsayan 4 takım dosyayı ekleyerek RektörlDk Personel Dairesi Başkan-
lığı'na başvurmalan gerekmektedir.
Son başvuru tarihi ilanın yayınını müteakip 15 (on beş) gündür.
Postadaki gecikmeler dikkate alınmayacaktır.
İlgili Birim
İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ
Iktisat Bölümü
Iktisat Teorisi
Doçent
1
MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ
Makine Mühendisliği Bölümü
Yrd. Doç.
Termodinamik ve Isı Tekniği !
1
EĞİTİM FAKÜLTESİ
llköğretim Bölümü
Sosyal Bilgiler Eğitimi Anabilim Dalı 1*
SAKARYA MESLEK YÜKSEKOKULU 1 "
1
; Yakınçağ TarihiAnabilim Dalı nda Dottoralı.
": Makine Mûlmdisliği Enerji Anabilim Dalında Doktorslı
Basın: 11209
KADIKÖY 2. SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
Dosya No: 2001/755 Vasi Tay.
Mahkememizce verilen 15.1.2002 tanh ve 2001/755-2002/24 EK sayılı ilamı ile
Ahmet Zekiye oğlu 1332 doğumlu Mustafa Sağnak. 4721 s. TMK 405. maddesi ge-
reğince vesayet altına alınarak kendisine kızı Işık Sağnak \-asi tayin edilmiştir. Keyfi-
yet ilan olunur. 15.1.2002 Basın: 10129
PENCERE
Chomsky'nin llginç
Fikirleri...
Noam Chomsky'yi artık Türkiye'de tanımayan
yok!.. Bilim dünyasında ünlü dilbilimci, bayram ön-
cesi elimize düştü; adamı Türkiye'yi gagaJamak için
tepe tepe kullandık; helal olsun!..
Eh Chomsky'nin ülkemize yönelik fikirterine ma-
demki bu kadar deger veriliyor, ünlü bilim adamının
'ftürese/feşme'nin patronu ABD'ye ilişkin görüşleri-
ne de yer vermek gerekmez miydi? Işin bu yanı med-
yada bilerek atlandı.
Bayram günü -muziplik olsun diye- Chomsky'nin
11 Eylül'denbu yana yaptığı konuşmalanndanABD'ye
ilişkin sözlerini gelişigüzel deriedim...
•
Chomsky diyor ki:
•k "ABD'nin dünyanın pek çok kesiminde en bü-
yük terörist devlet olarak görüldüğünü ve bun-
da haklı olduklarını kabul etmek zorundayız."
• "ABD hükümeti şimdi fırsat bu fırsat deyip
kendi planlannı gerçekleştirmeye çalışıyor. Ya-
ni: Askeri projeleri hayata geçirmek; sosyal de-
mokratik programlan baltalamak; küreselleşme-
nin olumsuz etkilerine karşı olanları, çevrecileri
ve sağlık sigortasıyla ilgilenenleri vs. susturmak;
satt küçük birazınlığın zenginleşmesini sağlamak
ve de toplumu, tartışmalann ve protestoların çık-
masını önleyecek şekilde düzenlemek istiyor."
• "Batı modeli, özellikle de ABD modeli, hü-
kümetin ekonomiye büyük çaplı müdahalelerde
bulunabilmesi üstüne kuruludur."
-k "Neoliberal kuralların eski kurallardan pek
farkı yok. İki tarafı keskin kılıç gibi: Pazar disip-
lini senin için iyidir, ama, benim için iyi değildir;
ancak rekabette kazanacak kadar iyi durumday-
sam, bana geçici avantaj sağlar."
• "Vıetnam yarası, emperyalizmin yüzlerceyıl-
dır sürdürdüğü şiddetin, Batı'nın entelektüel ve
ahlaki kültürünü ne kadar derinden etkilediğinin
bir göstergesidir."
• "Dünya Mahkemesi'nin uluslararası tero-
rizmden suçlu bulduğu tek ülke ABD'dir."
• "ABD aynca, Güvenlik Konseyi'nin tüm dev-
letlerin uluslararası hukuka uyması yolundaki
açık çağnsını da reddetmiştir.
• "ABD uluslararası terorizmi sürdürüyor."
• "(11 Eylül'den sonra) VVashington, şiddete
başvurmasma taraftar oimayan herkese savaş ilan
ettiğini açıkladı. Dünya ülkelerine iki net seçenek
verildi: Ya Haçlı Seferimize katılırsınız ya da sizi
yok ederiz."
• "Islam dünyasında, Taleban'dan sonra en aşj-
n köktendinci hükümet olan Suudi Arabistan,
kuruluşundan beri Amerika'ya bağlı ve muhtaç
olmuştur; aslında Taleban, Suudilerin Islam ver-
siyonunun bir uzantısıdır."
• "Radikal Islamcı aşın uçlar (bunlara genel-
likle köktendinci denir) 1980'lerde ABD'nin göz-
desiydi, çünkü Amerika'nın bulabileceği en iyi
katiller onlardı."
•
Yukarda siyah puntoyla dizilmiş alıntılan
u
Om Ya-
y;new"nin çıkardığı "11 Eylül - Noam Chomsky" ad-
lı kitaptan deriedim; bunlara benzer daha bir araba
dolusu fikir sayfalara serpilmiş...
Merakım şu:
Bizdeki küreselleşme yandaşlan Noam Chomsky'nin
yalnız Kürt sorununa ilişkin savlannın altını çiziyoriar;
"Globalizasyonun Patronu Amerika "ya dönük düşün-
celerini ise es geçiyoriar...
Neden?..
ABD gerçekten ünlü bilginin tanımladığı gibi bir
ernperyalist canavar mı?..
Öyle ise bu canavar, yerküreye demokrasi ve in-
san haklannı nasıl getirebilir?..
Yoksa Chomsky keçileri kaçırm/ş mı?.. Çağdışına
düşmüş bir bunak mı?.. Emperyalizmi hâlâ neden sa-
yıklıyor?.. Neoliberalizme ilişkin "aykın düşünceleriy-
le çağdışı suçlamalanf!)" nedir öyle?..
VEFAT
Op. Dr.
METİN ORALER
vefat etmiştir.
Cenazesi 27 Şubat 2002 Çarşamba
günü Teşvikiye Camii'nde kılınacak
ikindi namazının ardından Zincirlikuyu
Mezarlığı'nda defnedilecektir.
AİLESİ
Deniz SOM
TEPE TEPE ISTANBUL
"Herhangi Bir Yerde"
G ü n i z i Y a y ı n c ı l ı k
Tel: 0212-512 42 19 FakS: 512 11 72