Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
15 ŞUBAT 2002 CUMA
-h
CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
/karyakıta
yüzdeizam
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Akaryakıt ürünlerinden
b>enzin türlerinin fiyatlan
yûzde 1.01 ıleyüzde 1.14
arasında değışen
oranlarda arttınldı.
Akaryakıt Ana Dağıtım
Şirketleri Derneği'nden
yapılan açıklamaya göre,
Istanbul A\Tupa
yakasında dünden
itibaren geçerli olan
zamlarla süper benzin 1
rnilyon 304 bin,
lcurşunsuz benzin 1
rnilyon 300 bin, normal
benzin de 1 milyon 247
bin liradan satılmaya
başlandı.
Ali Kemal Aktürk
tahliye oldu
• İstanbul Haber Servisi
- Tutuklu bulunduğu
cezaevinden seçimJere
katılarak tstanbul
Minibüsçüler Esnaf Odası
Başkanlığı'nı yeniden
kazanan Ali Kemal
Aktürk, "çete kurmak"
suçundan yargılandığı
davada tahliye oldu.
Aktürk duruşmada, "Bir
tane sahte evrakım varsa
beni ıdam etsinler.
Buradan çıkarsam bir
daha bu işi
yapmayacağım" dedi.
Adnan Hocacılar
yakalandı
• İstanbul Haber Servisi
- Istanbul Organize Suçlar
Şube Müdürlüğü'nce
düzenlenen operasyonda,
'Adnan Hocacılar' olarak
bilinen gruba üye
olduklan belirlenen Nuri
Özbudak, Serdal
Dayanık, Semih Selman
Marangozoğlu ve Arkan
Seyhan gözaltına alındı.
Yakalanan bu kişilerin,
Adnan Oktar'ın da
aralannda bulunduğu 36
sanığın yargılandığı
Istanbul 1 No'lu
DGM'dekıdava
kapsamında arandıklan
bildirildi.
Demirel'in
püşvet davası
• Istanbul Haber Servisi
-Egebank'ın eski sahibi
Yahya Murat Demirel'in,
Istanbul Korumalar
Şubesi eski Müdürü
Dursun Yiğit'e 'rüşvet
verdiği", Yiğit'in "rüşvet
aldığı', koruma polisinın
de 'rüşvete aracılık ettiği'
iddiasıyla
yargılanmalanna devam
edildi. Istanbul 1. Ağır
Ceza Mahkemesi'ndeki
duruşmaya, başka dava
kapsamında cezaevinde
bulunan bu davanın
tutuksuz saruğı Yahya
Murat Demırel katıldı.
Mahkeme heyeti,
eksiklerin gıderihnesi için
duruşmayı erteledi.
Barış yüriiyüşü
süriıyor
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Hollanda'da, iki
öğrencisının ırkçı
saldınlarda öldürühnesi
üzerine. dünyada banşrn
sağlanması isteğiyle
tngiltere'den Çin'e
yürüyüş başlatan îngiliz
Öğretmen Paul Coleman,
Ankara'ya ulaştı. TEMA
Ankara Temsilciliği'ni
ziyaret eden Coleman,
TEMA'yı çevreye
gösterdiği duyarlılık
nedeniyle kendisine yakın
hissettiğini belirtti.
Coleman, dünyanın her
köşesine banş gelmeden.
huzur ve mutluluğun elde
edilemeyeceğini söyledi.
EOO'mınkış
toplantıları
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Avrupa Kalite
Teşkilatı'nın (EOQ) 2002
Kış Toplantılan ve Genel
Kurulul5-16Şubat2002
tarihleri arasında Türk
Standartlan Enstitüsü'nün
evsahipliğinde Ankara'da
gerçekleştirilecek.
Toplantılarda KOBt'ler
için milli kalite pohtikası
ve 2002-2004 EOQ
polırikası belirlenecek.
Ferinçeksuçlamalannı sünlürürken, MGK Genel Sekreteriiği de olayla ilgisi olnıadığmı açıkladı
E-postaskandalıbüyüyorANKARA (Cumhurivet Bü-
rosu) - MGK Genel Sekreterii-
ği, tşçi Partisi'nin (ÎP) açıkla-
dığı AB Türkiye Temsilcisi Ka-
ren Fogg'un kişisel e-postalan-
nın elde edilmesiyle ilgisinin ol-
madığmı bildirdi. Dışişlen Ba-
kanlığı'nuı Adalet ve Içişleri ba-
kanlıklannı uyarmasına kar-
şın tP, dün de e-postala-
n açıklamayı süıdürdü.
AB Komisyonu'nun
Genişlemeden So-
rumlu Üyesi
Günter Verhe-
ugen, Ankara
temaslannda
konuyugünde-
me getirmezken gazetecilere "yet-
kflOerin girişimde buhınmasından
memnun okhım" dedi.
MGK Genel Sekreteriiği, MÎT
Müsteşarlığı'nın ardından dün açık-
lama yaparak konuyla hiçbir ilgi-
sinin olmadığını bildirdi. Genel
sekreterliğin açıklamasında, ko-
nuyla ilgili bazı basın yayın organ-
lannda kurumu ima eden haberle-
re yer verildiği anımsatılarak "M8-
li Güvenük Kurulu Genel Sekre-
teriiği hiçbir zaman bu tür faah-
yetfcr içinde olmamıştır. Aynca, fa-
alhet sahalan itibanyla böyle biriş-
lem içerisinde olması da düşünük-
mez. Bu rtibarla haber tamamen
asılsız ve > akışıksızdır'* denildi.
İP Genel Başkanı Doğu Perinçek,
düzenlediği basın toplanhsında Bü-
yükelçi Fogg'a yönelik suçlamala-
nnı sürdürdü. AB Temsilciligi'nden
24 Ağustos 2000 tarihinde Brüksel'e
geçilen bire-posta mesajını yorum-
layan Perinçek, Fogg'un Dışişlen
ve diğer devlet kurumlanndan giz-
li yollardan bilgi toplama faaliyeti
gerçekleştirdiğini öne sürdü.
İP'in yeni hedefî İsmail Ccm
Perinçek, Dışişlen Bakanı İsma-
il Cem'i de sorumlu tutarken
"Fogg'dan sonra sıra İsmail
Cem'de" diye konuştu. Perinçek,
Brüksel'in ortaya çıkardıklan e-
postalar nedeniyle büyükelçisini
geri çekeceğirü öne sürerken, dip-
lomatik kaynaklar Fogg'un 4 yıllık
görev süresinin mayısta dolacağı-
nın yıllar öncesınden bilindiğine
dikkat çekerek, Perinçek'i yalanla-
dılar. İP Basın Bürosu'ndan yapı-
lan açıklamada bugün de "Fogg'un
PKK destekçiliğini gösteren me-
sajlaruun açıklanacağT belirtıldi.
Ankara'yı ziyaret eden Verhe-
ugen, e-postalann açıklanmasını
AB temsilcilığıne karşı işlenmiş
bir suç olarak nitelerken gazeteci-
lere, "Yetkilikrin olayla Ugüi giri-
şimdebulunmasmdan memnunryet
duydum" dedi. Verheugen'ın te-
maslan sırasuıda konuyu gündeme
getirmediği kaydedildi.
Chomsky Diyarbakır'da
Dayanışma
içingeldim
İBRAHİM KARAASLAN
DÎYARBAKIR (Cumhurivet Bürosu) -
Diyarbakır'a gelen ABD'li düşünür Noam
Chomsky, kentte olağanüstü ilgiyle
karşılandı. Noam Chomsky'yi dün 33 sivil
toplum kuruluşunun katılunıyla
gerçekleşen Diyarbakır Demokrasi
Platformu sekretaryası karşıladı. Burada
kısa bir açıklama yapan Chomsky,
DGM'lik olan kıtabmda, bölgede ABD
destekli baskı ve kıyımlar hakkında
yazılannın yer aldığını belirterek "Bunu
kendi gözierinıle görmek için Diyarbakır'a
gekfim. Diyarbakır en kötü kıyım ve
baskmın uygulamnğı bölgenin merkezidir.
Ben Türkiye'ye geürken basın İstanbuTdaki
davanın Türkhe'de demokrasi için bir test
olduğunu yazdL Ben ülkeieri test etmem,
smamam. Dayanışma için getdun" dedi.
Ardından Kervansaray Oteli'ne yerleşen
Chomsky, daha
• ABD 'ü düşünür SOnra Büyükşehir
Noam Chomsky, Belediyesı Tiyatro
Kürt haJkımn SaJonu'ndaki
yıllardır devam eden söyleşıye katıldı.
soyiu ve tnıjik tarihi Tiyatro salonunun
olduğunu söyledi fuayesi,
Ulus devlet Chomsky" nin
sisteminin doğal konuşmasını
olmadığını savunan dınlemek için gelen
Chomsky, "Gelecekte yüzlerce insanla
Avrupa birbölgeler doldu. IHD Genel
federasyonu hatine Başkan Yardımcısı
gelecektir" dedi Osman
Baydemir'ın
konuşmasuıın ardından Chomsky'ye,
üzerinde Kürtçe "Büime, demokrasiye ve
insan haklanna sunduğunuz katkıdan
dolayı teşekkür edjyoruz" yazılı bir plaket
verildi. Sözü alan Chomsky, Kürt halkının
yıllardır devam eden soylu ve trajik tarihi
olduğunu ifade ederek "İnsanm kendi
anadilini her yerde, her ortamda
kuflanması vazgeçflmez bir insan hakladır"
dedi. Ulus devlet sisteminin doğal
olmadığını savunan Chomsky. "Gelecekte
Avrupa bir bölgeier federasyonu haBne
seleeektir. BunuOsmanh
unparatoriuğu'na da benzetmek
mümkün" dedi. Chomsky, yakın bir
gelecekte bu süreçle bağlantılı olarak
"özerk bir Kürdistan" olacağmı umut
ettiğinı dile getirdi.
Cumhurbaşkanı
Sezer'e,
Kandilli
Rasathanesi'ni
/iyareti
sırasında
İstanbul Valisi
Erol Çalor,
İl Emniyet
Müdürü Hasan
Özdemir, BÜ
Rektörü Prof.
Dr. Sabih
Tansal ve
Ensritü
Müdürü Prof.
Dr. Ahmet
Mete Işıkara
eşliketti.
ı FotoSraf:
LĞUR DEMÎR)
Cumhurbaşkanı, Prof. Işıkara'dan deprem hazırlıklanyla ilgili bilgi aldı
Sezer kayııak için aracı
İstanbul Haber Servisi - Cumhur-
başkanı AhmetNecdet Sezer, Boğa-
zdçi Üniversitesi Kandilli Rasathane-
si ve Deprem Araştırma Enstıtüsü'nü
ziyaret ederek Ensritü Müdürü Prof.
Dr. Ahmet Mete Işıkara'dan Türki-
ye ve istanbul'daki olası depremler-
le ilgili bilgi aldı. Sezer. tstanbul'un
depreme "tam olarak haar olmadt-
ğniı" belirterek hazır olması için çok
fazla ekonomik kaynak gerektiğini
söyledi. Sezer, Istanbul'a depremle
ilgili kaynak aynlması konusunda
ise "Başbakan'lagörüşmemdebunu
önerebihrim. Herhalde önem verir
diye düşünüyorum" dedi.
Cumhurbaşkanı Sezer, dün önce
Selimiye'deki 1. Ordu Komutanlı-
ğı'nı, ardından Boğaziçi Üniversi-
tesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem
Cumhurbaşkanlığı ndan Kılıçbalığr açıklaması
Emlakbank'a borçlarödenmedi
ANKARA(Cumhuri>«Bürosu)-Cum-
hurbaşkanlığı, Devlet Denetleme Kurulu
(DDK) raporu doğrulrusunda Emlak-
bank'tan tahsil edilemeyen kredilerle ilgi-
li ifadesi alınan banka yöneticilerinin. "bi-
zim dönemimizdeverilen kredilerödendi"
iddiasının doğru olmadığını açıkiadı.
Cumhurbaşkanlığı Basın Metkezi'nden
yapüan açıklamada, borçların ödenmiş
olduğu savının "kredi yenfleme işlemin-
den başka bir şey ohnadığr belırtılerek
konunun yargı organlannca karara bağ-
lanacağını vurgulandı. Kredi yenileme-
lerinde 1996 yıh yönetim kurulu karar-
lannın esas alındığı işaret edilen açıkla-
mada. "banka > önetim kurulu üyelerinin
sorumluluğunun ilk tahsis karanyla bit-
mediği, bu karara da>
ı
anılarak verilen
krediler nedeniyle sorumluhıklannm sür-
düğü" belirtildi.
.Araştırma Enstitüsü'nü ziyaret etti.
Enstitüde. Prof. Işıkara ve Prof. Dr.
Mustafa Erdik tarafından Türkiye
ve tstanbul'dakı olası depremlerle il-
gili brifing verildi. Rasathanedeki
Deprempark Projesi'yle ilgili bilgi ve-
rilen Sezer'e. tstanburdaki özellik-
le Ortaköy ve Mecidiyeköy viya-
düklerinin zayıf olduğu anlatıldı.
Brifing sonrası gazetecilerin so-
rulannı yanıtlayan Sezer,
depremle ilgili hem de\ let
hem de yurttaşlar tarafın-
dan alınması gCTeken ön-
lemler olduğuna dikkat
çektı. Prof. Işıkara'nınbe-
lirttiği önlemlerin alınma-
sı gerektiğini söyleyen
Cumhurbaşkanı Sezer, "H
birfiğrvie depremin verece-
ği zararlan en aza indir-
meyeçahşaca^ız" diye ko-
nuştu. Sezer. "Istanbul dep-
reme haar tmv
sorusunu ise
"Tam değfl- Pek çok ekono-
mik kaynak gerekiyor" di-
ye yanıtladı.
ANAP lideri, gerekti düzenlemelerinyapılması için Yaşar Okuyan ile Yümaz Karakoyunlu
y
ya talimat verdi
Basın çalışanına iş güvencesi sözü
Yümaz, Basın \asası'run
rvedilikle Mecfis'ten ge-
çirilnıesini istedi.
ANKARA (Cumhurivet Bürosu) - ANAP
Genel Başkanı ve Başbâkan Yardımcısı Me-
sutYıhnaz, AJB'ye tam üyelik sürecindela Tür-
kiye'nin ifade ve düşünce özgürlük alanını ge-
nişletmesi gerektiğini belirterek bu kapsamda
Basın Yasası'nın ivedilikle TBMM'den geçı-
rilmesini istedi. Türkiye Gazeteciler Sendika-
sı Genel Başkanı Şükran Soner, Yıhnaz'a ba-
sm çalışanlannın da iş güvencesi kapsamına
alınması isteğini ileterek aksi halde bunun
AB'ye adayhk sürecinde Türkiye'nin başını ağ-
ntacağmı söyledi. Yılmaz, Soner'le hemfıkır
olduğunu belirterek gerekli düzenlemelerin
yapılması için Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı Yaşar Olaıyan ile Devlet Bakanı Yü-
maz Karakoyunlu ya talimat verdi.
Yeni hazırlanan Basuı Yasa Taslağı, sektör
temsilcilerinin katılımıyla yapılan toplantıda
tartışmaya açıldı. TRT Genel Müdürlüğü'nde
gerçekleştirilen toplantıda konuşan Bakân Ka-
rakoyunlu, mevcut yasanın 1954'ten sonra son
derece sert kısıtlamalar getirdiğini annnsattı.
'Ozgür olmayan basın kötü basındır1
Mesut Yılmaz ise yeni bir hak olarak geli-
şen bilgiye ve gerçeğe ulaşma hakkmm özgür
RTÜKTE İSTİFA' CERCİNLİĞİ
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Radyo ve Tele\iz-
yon Ost Kurulu (RTÜK)
Başkan Yardımcısı Fatflı Ka-
raca ile Üst Kurul üyesi
Emin Başer'in "Başkanhk
makamı ve Üst Kurul üyefe-
ri arasındakopuktukolduğu-
nu, güvenflişldsininzedeten-
diğini" savunarak RTÜK-
Başkanı NuriKayış'tan isti-
fasını istedikleri iddiası tar-
tışma>'aratrı. RTÜK Başkan
Yardımcısı FatihKaraca, is-
tifanın istenmesi gibi bir olay
ohnadığını saMinurken, Ka-
yiş'tan "konuya açıkhkgetir-
mesini" istedi. Nuri Kayış,
açıklama yapmasına gerek
olmadığınj belirtirken "Be-
nim açımdan bir sorun yok,
arkadaşlann talebi oldu ve
reddedildi. Ben görevimin
başındayım. Olayı daha da
gerginleştirmek istemiyo-
nım" dedi.
DSPDEN AF SAVUNMASI1
KİTABI
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - DSP Genel Mer-
kezi, af tartışmalannda he-
def olan Genel Başkan Yar-
dımcısı Rahşan Ecevü'i sa-
vunmak için bir kitap ya-
yımladı. "Afve Rahşan Ece-
vit" başlıklı kitapta bugüne
dek 125 af çıktığı vurgula-
narak "Varsa yoksa son af, bir
de 74 ara. tkisinde de Ecevit
imzası var ya. Bu, Bülent-
Rahşan Ecevit düşmanbğı-
dn-" denildi. "Mumcu'yu,
Üçok'u, Kışlalı'yı aftan çı-
kanlar mı katktti" sorusuna
yer verilen kitabın "Son-
söz"ünde şu görüşler yer al-
dı: "Ulkeyi soyanlar mahke-
melerde dürüstlük dersi ver-
meye çabşıyorlar. Yandaşla-
n da onlara 'Türkiye senin-
le gurur duyuyor' diye aDaş
tutuyoriar. Demek ki Türki-
ye'de kendisinden gurur du-
yulan çoksayıda hırsız var!"
basın olmadan gerçekleşemeyeceğini belirtti.
Yılmaz. özgür basının her zaman iyi basuı an-
lamına gelmediğini, ancak özgür olmayan ba-
sının mutlaka kötü basın olduğunu savundu.
Yeni yasa taslağının "özgürlükçü ohnak ile ül-
ke gerçeklerine duyarh ohnak sentezjyle" ha-
zırlandığını söyleyen Yılmaz. "Taslak.düşün-
ce ve ifade özgürlüğü alanında birçok sorunu
ortadan kaldu-acaknr" dedi.
Yasa taslağuıın çalışma grubu üyesi, gaze-
temız Sorumlu Müdürü Fikret İlldz, pek çok
ülkedeki mevzuatı ve medya politikasını ince-
lediklerini \Tirgularken Avrupa insan Haklan
Sözleşmesi'nin de çıkış nokta-
sı olduğunu ifade etti. Ilkiz,
özellikle haberkaynağımn giz-
liliğinin yasal güvencesi üze-
nnde durdukJanna dikkat çekti.
Türkiye Gazeteciler Cemiye-
ti Başkanı Orhan Erinç, haber
kaynağının gizliliğinin yaru sı-
ra tanıklık yapmaya zorlanma-
masının da yasal güvenceye alın-
ması gerektiğini söyledi. Erinç,
para cezalannm Türkiye koşul-
lanna göre gözden geçirilmesi
gerektiğini ifade etti. Basın Kon-
seyi Başkanı Oktay Ekşi ise Ba-
sın Yasası yerine "İktişim Öz-
gürlüğü Yasası" üzerinde du-
rulması gerektiğini söyledi.
DUZYAZI
ORHAN BİRGİT
Chomsky
Diyarbakır'daydı
AB'nın Genişlemeden Sorumlu Yüksek Ternsilci-
si Günter Verheugen'ın Ankara'daki temasları,
olaylar açısından ilginç bir döneme rastladı.
İKÖ-AB Forumu'nun olumlu yankılarının, ev sa-
hibi Türkiye'nin önemini arttırdığının hemen tüm
dünyada söz konusu edildiği birsırada, genişleme-
den sorumlu üyenin, Başbâkan Ecevrt Başbâkan
Yardımcıları Bahçeli ve Yılmaz ile Dışişlen Bakanı
Cem, İnsan Haklanndan Sorumlu Devlet Bakanı
Arseven'le yaptığı görüşmelerde, Türkiye'nin üye-
liği için suyu yokuşa sürmekte olduğunun belirgin
kanrtı "anadildeeğitıme imkân tanınması"n\ adeta
olmazsa olmaz bir koşul olarak ileri sürmesidir.
Verheugen, elbette bir diplomat olarak, ziyaret
ettiği ülkede AB üyeliğine yeşil ışık yakan olumlu ge-
lişmelerden söz ederken mesela, anayasa değişik-
liği için ikinci bir pakete şimdilik gerek olmadığının
attını çiziyor ve önemli olanın eldeki yasalann uy-
gulanmasındaki zihniyet degişikliği olduğunu vur-
guluyor.
Ama, bazı soru işaretlerinin görüldüğünü söyler-
ken bir otomobilin sıfır milden yüz mile birkaç sa-
niyede çıkamayacağı örneği ile Türkiye'ye hem za-
man tanımaktan söz ediyor; hem de o arada "ol-
mazsa olmaz" koşul listesi için ortamı yumuşatma-
ya çalışır görünmek istiyor.
Bu intiba, dünkü görüşmelerin başkentteki mu-
hataplarından bazılannda iyıce yer etmiş. Yani ge-
nişlemeden sorumlu yüksek temsilcinin, Türkiye'yi
yakın bir dönem dilimınde AB üyesi olarak görme
arzusunu samimıyetle isteyip istemediğini test et-
mek ısteyenler, kendisinin biryandan otomobili ha-
reket ettirirken sıfırdan yüz mile birkaç saniyede çı-
kılamayacağını söylerken öte yandan "TR" plakalı
otomobilin yönünü dik bir yokuşa çevirdiğini anım-
satıyorlar.
Dik yokuşa yönlendirme
O dik yokuş, Verheugen'ın dünkü görüşmelerde,
asıl müzakereyi yaptığı Dışişlen Bakanı İsmail Cem'in
tüm ısrartarına karşın tam üyelik görüşmelerinin
başlaması ile ilgili bir tarih konulması isteği karşı-
sında suskun kalması ile kendisini gösteriyor.
Türkiye haklı olarak, AB'nin istemleri doğrultusun-
da daha hızlı adımlar atabilmek amacı ile haziran-
dan sonra başlayacak olan Danimarka dönem baş-
kanlığının sorumluluk tarihinde, tam üyelik görüş-
meleri için masaya oturmayı beklediğini tekrarladık-
ça, genişlemeden sorumlu üye. bu istekleri yanıt-
lamaktan kaçındı. Bunun yerine idamın kaldınlma-
sı ve anadilde eğitim gibı koşullan masanın üstün-
de ısrarla tuttu.
İdamın yıllardır uygulanmadığı bir ülkede, bu yap-
tırımın anayasada kalmasında ısrarlı olan MHP ve
DYP'nin, zaman içerisinde yumuşatılabileceğini
AB'liler de artık biliyorlar. Ama anadilde eğitim gi-
bi, özellikle Türkiye'nin çok mozaikli yapısı içerisin-
de, uygulanması mümkün olmayan bir engeli, AB
parkurunun önüne getirip yerleştirmenin gerçekçi-
likle bağdaşmayacağını ya kavramak istemiyoriar
ya da özellikle bu yolda ısrar ediyorlar.
AB üyesi Fransa'nın Sardunya ve Hollanda'nın ken-
di iç eğitiminde uygulamayı düşünüp yaşama ge-
çirmekten vazgeçtiği bir öneri, dün Ankara'da Türk
yetkililerinin önüne salt bir slogan sözcüğü olarak
mı geldi? Yoksa belli bir içeriğe mi dayanıyor?
Verheugen'in ayaküstü demeçlerinde bu ortaya
çıkmış değildir. Devletin resmi dilinin Türkçe oldu-
ğu ve eğitimin de resmi dil ile yapılacağının anaya-
sasında bulunduğu bir ülkede, Verheugen'in ana-
dilde eğitime imkân tanınmasını isterken elbette
Kürt kökenli yurttaşlanmızın bir bölümünün bölücü
örgütün etkisi ile açtığı kampanyayı murat ettiği or-
tadır. Peki ya ülkemizin öteki etnik kökenlilerinin is-
temleri ne oluyor? Ve AB'nin yetkili üyesi, önerisini
masaya koyarken resmi devlet okullannı mı murat
ediyor, yoksa isteyenlerin anadillerini öğrenebilecek-
leri özel kurslara izin verilmesinden mi söz ediyor?
Günter Verheugen bu konularda arkasında kördü-
ğümler bırakarak gitmeyi yeğledi.
Şayet, bizim kültür yapımızı yakından tanısa ve
bu sorulanmız karşısında içtenlikle yanıt verecek ka-
dar açık sözlü olsaydı "Canım arif olan anlar" di-
yebilirdi.
Ne yapalım ki, yaşadığı coğrafyanın önemini, el-
bette dostlarından ve düşmanlanndan, hatta ken-
disine dost görünmek isteyenlerden de çok iyi bi-
len bir ulusun "arif" çocuklan olarak, Verheugen'in
dilinin altındaki baklayı tanıyoruz.
Hele şu Amerikalı düşünür Noam Chomsky'nin
aynı gün Diyarbakır Belediye Tiyatrosu'nda Ana-
dil hakkımız önlenemez" sloganlan arasında yap-
tığı konuşmada, "Umut ederim ki özerk bir Kür-
distan olur" dediğini de öğrendikten sonra...
Faks: 0212- 677 07 62 obirgit a e-kolay.net
DÜZELTME VE CEVAP
Cumhuriyet Gazetesi-
nın 05.01.2002 tanhli
nüshasında yavunlanan
"İstanbul'a kar yağdı"
başlıklı yazınızda yer ve-
rilen bazı iddıa ve yo-
rumlarla ilgili olarak aşa-
ğıdaki açıklamanın yapıl-
ması gerekli görülmüş-
tür.
Kartal Özel Tip Ceza-
evi tutuklulanndan Gür-
büz Çapan'ın hastane-
deki tedavisi yanda ke-
silerek ve isteği dışında
taburcu edildiğine yöne-
lik iddialar Kartal Cum-
huriyet Başsavcılığı tara-
fından incelenmiş; adı
geçenın22.11.2001 tari-
hinde Cerrahpaşa Tıp Fa-
kültesi Hastanesı'ne sevk
edildiği. kolon grafisi
çektirmeyi kabul etme-
yerek 03.01.2002 tari-
hinde, kendi isteği ile ta-
burcu olduğu anlaşılmış-
tır. Gürbüz Çapan da
24.01.2002 tanhli ifade
tutanağıyla bu hususu
doğrulamış, •'kendi iste-
ği ile taburcu olduğunu,
bu kararı vermesinde
herhangi bir kişinin etki-
ii ohnadığını" beyan et-
miştir.
Hükümlü ve tutuklu-
lann sağlık nedenlerin-
den dolayı hastaneye
sevkleri, doktorraporla-
n gereğince yapılmak-
tadır. Uygulanacakteda-
vinin ne olduğuna. uygu-
lama şekline ve taburcu
edılip edilmeyecekleri-
ne karar vermek, dok-
torlann sorumluluğun-
da olup hasta-doktor iliş-
kisı çerçevesinde değer-
lendirilmesi gereken bu
konuda Bakanlığunızın,
ilgili Cumhuriyet Baş-
savcılıklannın ve cezae\i
müdürlüklerinin. takdir
ve müdahale yetkileri bu-
lunmamaktadır.
Kamuoyunun gerçek-
leri öğrenmesi bakımın-
dan, yukandaki açıkla-
manın Basın Kanunu
uyannca gazetenizde ya-
yımlanması rica olunur.
Prof.Dr.Hikmet
SamiTÜRK
ADALET BAKANI