23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
15 ŞUBAT 2002 CUMA -h CUMHURİYET SAYFA HABERLER /karyakıta yüzdeizam • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Akaryakıt ürünlerinden b>enzin türlerinin fiyatlan yûzde 1.01 ıleyüzde 1.14 arasında değışen oranlarda arttınldı. Akaryakıt Ana Dağıtım Şirketleri Derneği'nden yapılan açıklamaya göre, Istanbul A\Tupa yakasında dünden itibaren geçerli olan zamlarla süper benzin 1 rnilyon 304 bin, lcurşunsuz benzin 1 rnilyon 300 bin, normal benzin de 1 milyon 247 bin liradan satılmaya başlandı. Ali Kemal Aktürk tahliye oldu • İstanbul Haber Servisi - Tutuklu bulunduğu cezaevinden seçimJere katılarak tstanbul Minibüsçüler Esnaf Odası Başkanlığı'nı yeniden kazanan Ali Kemal Aktürk, "çete kurmak" suçundan yargılandığı davada tahliye oldu. Aktürk duruşmada, "Bir tane sahte evrakım varsa beni ıdam etsinler. Buradan çıkarsam bir daha bu işi yapmayacağım" dedi. Adnan Hocacılar yakalandı • İstanbul Haber Servisi - Istanbul Organize Suçlar Şube Müdürlüğü'nce düzenlenen operasyonda, 'Adnan Hocacılar' olarak bilinen gruba üye olduklan belirlenen Nuri Özbudak, Serdal Dayanık, Semih Selman Marangozoğlu ve Arkan Seyhan gözaltına alındı. Yakalanan bu kişilerin, Adnan Oktar'ın da aralannda bulunduğu 36 sanığın yargılandığı Istanbul 1 No'lu DGM'dekıdava kapsamında arandıklan bildirildi. Demirel'in püşvet davası • Istanbul Haber Servisi -Egebank'ın eski sahibi Yahya Murat Demirel'in, Istanbul Korumalar Şubesi eski Müdürü Dursun Yiğit'e 'rüşvet verdiği", Yiğit'in "rüşvet aldığı', koruma polisinın de 'rüşvete aracılık ettiği' iddiasıyla yargılanmalanna devam edildi. Istanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, başka dava kapsamında cezaevinde bulunan bu davanın tutuksuz saruğı Yahya Murat Demırel katıldı. Mahkeme heyeti, eksiklerin gıderihnesi için duruşmayı erteledi. Barış yüriiyüşü süriıyor • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hollanda'da, iki öğrencisının ırkçı saldınlarda öldürühnesi üzerine. dünyada banşrn sağlanması isteğiyle tngiltere'den Çin'e yürüyüş başlatan îngiliz Öğretmen Paul Coleman, Ankara'ya ulaştı. TEMA Ankara Temsilciliği'ni ziyaret eden Coleman, TEMA'yı çevreye gösterdiği duyarlılık nedeniyle kendisine yakın hissettiğini belirtti. Coleman, dünyanın her köşesine banş gelmeden. huzur ve mutluluğun elde edilemeyeceğini söyledi. EOO'mınkış toplantıları • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Avrupa Kalite Teşkilatı'nın (EOQ) 2002 Kış Toplantılan ve Genel Kurulul5-16Şubat2002 tarihleri arasında Türk Standartlan Enstitüsü'nün evsahipliğinde Ankara'da gerçekleştirilecek. Toplantılarda KOBt'ler için milli kalite pohtikası ve 2002-2004 EOQ polırikası belirlenecek. Ferinçeksuçlamalannı sünlürürken, MGK Genel Sekreteriiği de olayla ilgisi olnıadığmı açıkladı E-postaskandalıbüyüyorANKARA (Cumhurivet Bü- rosu) - MGK Genel Sekreterii- ği, tşçi Partisi'nin (ÎP) açıkla- dığı AB Türkiye Temsilcisi Ka- ren Fogg'un kişisel e-postalan- nın elde edilmesiyle ilgisinin ol- madığmı bildirdi. Dışişlen Ba- kanlığı'nuı Adalet ve Içişleri ba- kanlıklannı uyarmasına kar- şın tP, dün de e-postala- n açıklamayı süıdürdü. AB Komisyonu'nun Genişlemeden So- rumlu Üyesi Günter Verhe- ugen, Ankara temaslannda konuyugünde- me getirmezken gazetecilere "yet- kflOerin girişimde buhınmasından memnun okhım" dedi. MGK Genel Sekreteriiği, MÎT Müsteşarlığı'nın ardından dün açık- lama yaparak konuyla hiçbir ilgi- sinin olmadığını bildirdi. Genel sekreterliğin açıklamasında, ko- nuyla ilgili bazı basın yayın organ- lannda kurumu ima eden haberle- re yer verildiği anımsatılarak "M8- li Güvenük Kurulu Genel Sekre- teriiği hiçbir zaman bu tür faah- yetfcr içinde olmamıştır. Aynca, fa- alhet sahalan itibanyla böyle biriş- lem içerisinde olması da düşünük- mez. Bu rtibarla haber tamamen asılsız ve > akışıksızdır'* denildi. İP Genel Başkanı Doğu Perinçek, düzenlediği basın toplanhsında Bü- yükelçi Fogg'a yönelik suçlamala- nnı sürdürdü. AB Temsilciligi'nden 24 Ağustos 2000 tarihinde Brüksel'e geçilen bire-posta mesajını yorum- layan Perinçek, Fogg'un Dışişlen ve diğer devlet kurumlanndan giz- li yollardan bilgi toplama faaliyeti gerçekleştirdiğini öne sürdü. İP'in yeni hedefî İsmail Ccm Perinçek, Dışişlen Bakanı İsma- il Cem'i de sorumlu tutarken "Fogg'dan sonra sıra İsmail Cem'de" diye konuştu. Perinçek, Brüksel'in ortaya çıkardıklan e- postalar nedeniyle büyükelçisini geri çekeceğirü öne sürerken, dip- lomatik kaynaklar Fogg'un 4 yıllık görev süresinin mayısta dolacağı- nın yıllar öncesınden bilindiğine dikkat çekerek, Perinçek'i yalanla- dılar. İP Basın Bürosu'ndan yapı- lan açıklamada bugün de "Fogg'un PKK destekçiliğini gösteren me- sajlaruun açıklanacağT belirtıldi. Ankara'yı ziyaret eden Verhe- ugen, e-postalann açıklanmasını AB temsilcilığıne karşı işlenmiş bir suç olarak nitelerken gazeteci- lere, "Yetkilikrin olayla Ugüi giri- şimdebulunmasmdan memnunryet duydum" dedi. Verheugen'ın te- maslan sırasuıda konuyu gündeme getirmediği kaydedildi. Chomsky Diyarbakır'da Dayanışma içingeldim İBRAHİM KARAASLAN DÎYARBAKIR (Cumhurivet Bürosu) - Diyarbakır'a gelen ABD'li düşünür Noam Chomsky, kentte olağanüstü ilgiyle karşılandı. Noam Chomsky'yi dün 33 sivil toplum kuruluşunun katılunıyla gerçekleşen Diyarbakır Demokrasi Platformu sekretaryası karşıladı. Burada kısa bir açıklama yapan Chomsky, DGM'lik olan kıtabmda, bölgede ABD destekli baskı ve kıyımlar hakkında yazılannın yer aldığını belirterek "Bunu kendi gözierinıle görmek için Diyarbakır'a gekfim. Diyarbakır en kötü kıyım ve baskmın uygulamnğı bölgenin merkezidir. Ben Türkiye'ye geürken basın İstanbuTdaki davanın Türkhe'de demokrasi için bir test olduğunu yazdL Ben ülkeieri test etmem, smamam. Dayanışma için getdun" dedi. Ardından Kervansaray Oteli'ne yerleşen Chomsky, daha • ABD 'ü düşünür SOnra Büyükşehir Noam Chomsky, Belediyesı Tiyatro Kürt haJkımn SaJonu'ndaki yıllardır devam eden söyleşıye katıldı. soyiu ve tnıjik tarihi Tiyatro salonunun olduğunu söyledi fuayesi, Ulus devlet Chomsky" nin sisteminin doğal konuşmasını olmadığını savunan dınlemek için gelen Chomsky, "Gelecekte yüzlerce insanla Avrupa birbölgeler doldu. IHD Genel federasyonu hatine Başkan Yardımcısı gelecektir" dedi Osman Baydemir'ın konuşmasuıın ardından Chomsky'ye, üzerinde Kürtçe "Büime, demokrasiye ve insan haklanna sunduğunuz katkıdan dolayı teşekkür edjyoruz" yazılı bir plaket verildi. Sözü alan Chomsky, Kürt halkının yıllardır devam eden soylu ve trajik tarihi olduğunu ifade ederek "İnsanm kendi anadilini her yerde, her ortamda kuflanması vazgeçflmez bir insan hakladır" dedi. Ulus devlet sisteminin doğal olmadığını savunan Chomsky. "Gelecekte Avrupa bir bölgeier federasyonu haBne seleeektir. BunuOsmanh unparatoriuğu'na da benzetmek mümkün" dedi. Chomsky, yakın bir gelecekte bu süreçle bağlantılı olarak "özerk bir Kürdistan" olacağmı umut ettiğinı dile getirdi. Cumhurbaşkanı Sezer'e, Kandilli Rasathanesi'ni /iyareti sırasında İstanbul Valisi Erol Çalor, İl Emniyet Müdürü Hasan Özdemir, BÜ Rektörü Prof. Dr. Sabih Tansal ve Ensritü Müdürü Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara eşliketti. ı FotoSraf: LĞUR DEMÎR) Cumhurbaşkanı, Prof. Işıkara'dan deprem hazırlıklanyla ilgili bilgi aldı Sezer kayııak için aracı İstanbul Haber Servisi - Cumhur- başkanı AhmetNecdet Sezer, Boğa- zdçi Üniversitesi Kandilli Rasathane- si ve Deprem Araştırma Enstıtüsü'nü ziyaret ederek Ensritü Müdürü Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara'dan Türki- ye ve istanbul'daki olası depremler- le ilgili bilgi aldı. Sezer. tstanbul'un depreme "tam olarak haar olmadt- ğniı" belirterek hazır olması için çok fazla ekonomik kaynak gerektiğini söyledi. Sezer, Istanbul'a depremle ilgili kaynak aynlması konusunda ise "Başbakan'lagörüşmemdebunu önerebihrim. Herhalde önem verir diye düşünüyorum" dedi. Cumhurbaşkanı Sezer, dün önce Selimiye'deki 1. Ordu Komutanlı- ğı'nı, ardından Boğaziçi Üniversi- tesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Cumhurbaşkanlığı ndan Kılıçbalığr açıklaması Emlakbank'a borçlarödenmedi ANKARA(Cumhuri>«Bürosu)-Cum- hurbaşkanlığı, Devlet Denetleme Kurulu (DDK) raporu doğrulrusunda Emlak- bank'tan tahsil edilemeyen kredilerle ilgi- li ifadesi alınan banka yöneticilerinin. "bi- zim dönemimizdeverilen kredilerödendi" iddiasının doğru olmadığını açıkiadı. Cumhurbaşkanlığı Basın Metkezi'nden yapüan açıklamada, borçların ödenmiş olduğu savının "kredi yenfleme işlemin- den başka bir şey ohnadığr belırtılerek konunun yargı organlannca karara bağ- lanacağını vurgulandı. Kredi yenileme- lerinde 1996 yıh yönetim kurulu karar- lannın esas alındığı işaret edilen açıkla- mada. "banka > önetim kurulu üyelerinin sorumluluğunun ilk tahsis karanyla bit- mediği, bu karara da> ı anılarak verilen krediler nedeniyle sorumluhıklannm sür- düğü" belirtildi. .Araştırma Enstitüsü'nü ziyaret etti. Enstitüde. Prof. Işıkara ve Prof. Dr. Mustafa Erdik tarafından Türkiye ve tstanbul'dakı olası depremlerle il- gili brifing verildi. Rasathanedeki Deprempark Projesi'yle ilgili bilgi ve- rilen Sezer'e. tstanburdaki özellik- le Ortaköy ve Mecidiyeköy viya- düklerinin zayıf olduğu anlatıldı. Brifing sonrası gazetecilerin so- rulannı yanıtlayan Sezer, depremle ilgili hem de\ let hem de yurttaşlar tarafın- dan alınması gCTeken ön- lemler olduğuna dikkat çektı. Prof. Işıkara'nınbe- lirttiği önlemlerin alınma- sı gerektiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Sezer, "H birfiğrvie depremin verece- ği zararlan en aza indir- meyeçahşaca^ız" diye ko- nuştu. Sezer. "Istanbul dep- reme haar tmv sorusunu ise "Tam değfl- Pek çok ekono- mik kaynak gerekiyor" di- ye yanıtladı. ANAP lideri, gerekti düzenlemelerinyapılması için Yaşar Okuyan ile Yümaz Karakoyunlu y ya talimat verdi Basın çalışanına iş güvencesi sözü Yümaz, Basın \asası'run rvedilikle Mecfis'ten ge- çirilnıesini istedi. ANKARA (Cumhurivet Bürosu) - ANAP Genel Başkanı ve Başbâkan Yardımcısı Me- sutYıhnaz, AJB'ye tam üyelik sürecindela Tür- kiye'nin ifade ve düşünce özgürlük alanını ge- nişletmesi gerektiğini belirterek bu kapsamda Basın Yasası'nın ivedilikle TBMM'den geçı- rilmesini istedi. Türkiye Gazeteciler Sendika- sı Genel Başkanı Şükran Soner, Yıhnaz'a ba- sm çalışanlannın da iş güvencesi kapsamına alınması isteğini ileterek aksi halde bunun AB'ye adayhk sürecinde Türkiye'nin başını ağ- ntacağmı söyledi. Yılmaz, Soner'le hemfıkır olduğunu belirterek gerekli düzenlemelerin yapılması için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Olaıyan ile Devlet Bakanı Yü- maz Karakoyunlu ya talimat verdi. Yeni hazırlanan Basuı Yasa Taslağı, sektör temsilcilerinin katılımıyla yapılan toplantıda tartışmaya açıldı. TRT Genel Müdürlüğü'nde gerçekleştirilen toplantıda konuşan Bakân Ka- rakoyunlu, mevcut yasanın 1954'ten sonra son derece sert kısıtlamalar getirdiğini annnsattı. 'Ozgür olmayan basın kötü basındır1 Mesut Yılmaz ise yeni bir hak olarak geli- şen bilgiye ve gerçeğe ulaşma hakkmm özgür RTÜKTE İSTİFA' CERCİNLİĞİ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Radyo ve Tele\iz- yon Ost Kurulu (RTÜK) Başkan Yardımcısı Fatflı Ka- raca ile Üst Kurul üyesi Emin Başer'in "Başkanhk makamı ve Üst Kurul üyefe- ri arasındakopuktukolduğu- nu, güvenflişldsininzedeten- diğini" savunarak RTÜK- Başkanı NuriKayış'tan isti- fasını istedikleri iddiası tar- tışma>'aratrı. RTÜK Başkan Yardımcısı FatihKaraca, is- tifanın istenmesi gibi bir olay ohnadığını saMinurken, Ka- yiş'tan "konuya açıkhkgetir- mesini" istedi. Nuri Kayış, açıklama yapmasına gerek olmadığınj belirtirken "Be- nim açımdan bir sorun yok, arkadaşlann talebi oldu ve reddedildi. Ben görevimin başındayım. Olayı daha da gerginleştirmek istemiyo- nım" dedi. DSPDEN AF SAVUNMASI1 KİTABI ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DSP Genel Mer- kezi, af tartışmalannda he- def olan Genel Başkan Yar- dımcısı Rahşan Ecevü'i sa- vunmak için bir kitap ya- yımladı. "Afve Rahşan Ece- vit" başlıklı kitapta bugüne dek 125 af çıktığı vurgula- narak "Varsa yoksa son af, bir de 74 ara. tkisinde de Ecevit imzası var ya. Bu, Bülent- Rahşan Ecevit düşmanbğı- dn-" denildi. "Mumcu'yu, Üçok'u, Kışlalı'yı aftan çı- kanlar mı katktti" sorusuna yer verilen kitabın "Son- söz"ünde şu görüşler yer al- dı: "Ulkeyi soyanlar mahke- melerde dürüstlük dersi ver- meye çabşıyorlar. Yandaşla- n da onlara 'Türkiye senin- le gurur duyuyor' diye aDaş tutuyoriar. Demek ki Türki- ye'de kendisinden gurur du- yulan çoksayıda hırsız var!" basın olmadan gerçekleşemeyeceğini belirtti. Yılmaz. özgür basının her zaman iyi basuı an- lamına gelmediğini, ancak özgür olmayan ba- sının mutlaka kötü basın olduğunu savundu. Yeni yasa taslağının "özgürlükçü ohnak ile ül- ke gerçeklerine duyarh ohnak sentezjyle" ha- zırlandığını söyleyen Yılmaz. "Taslak.düşün- ce ve ifade özgürlüğü alanında birçok sorunu ortadan kaldu-acaknr" dedi. Yasa taslağuıın çalışma grubu üyesi, gaze- temız Sorumlu Müdürü Fikret İlldz, pek çok ülkedeki mevzuatı ve medya politikasını ince- lediklerini \Tirgularken Avrupa insan Haklan Sözleşmesi'nin de çıkış nokta- sı olduğunu ifade etti. Ilkiz, özellikle haberkaynağımn giz- liliğinin yasal güvencesi üze- nnde durdukJanna dikkat çekti. Türkiye Gazeteciler Cemiye- ti Başkanı Orhan Erinç, haber kaynağının gizliliğinin yaru sı- ra tanıklık yapmaya zorlanma- masının da yasal güvenceye alın- ması gerektiğini söyledi. Erinç, para cezalannm Türkiye koşul- lanna göre gözden geçirilmesi gerektiğini ifade etti. Basın Kon- seyi Başkanı Oktay Ekşi ise Ba- sın Yasası yerine "İktişim Öz- gürlüğü Yasası" üzerinde du- rulması gerektiğini söyledi. DUZYAZI ORHAN BİRGİT Chomsky Diyarbakır'daydı AB'nın Genişlemeden Sorumlu Yüksek Ternsilci- si Günter Verheugen'ın Ankara'daki temasları, olaylar açısından ilginç bir döneme rastladı. İKÖ-AB Forumu'nun olumlu yankılarının, ev sa- hibi Türkiye'nin önemini arttırdığının hemen tüm dünyada söz konusu edildiği birsırada, genişleme- den sorumlu üyenin, Başbâkan Ecevrt Başbâkan Yardımcıları Bahçeli ve Yılmaz ile Dışişlen Bakanı Cem, İnsan Haklanndan Sorumlu Devlet Bakanı Arseven'le yaptığı görüşmelerde, Türkiye'nin üye- liği için suyu yokuşa sürmekte olduğunun belirgin kanrtı "anadildeeğitıme imkân tanınması"n\ adeta olmazsa olmaz bir koşul olarak ileri sürmesidir. Verheugen, elbette bir diplomat olarak, ziyaret ettiği ülkede AB üyeliğine yeşil ışık yakan olumlu ge- lişmelerden söz ederken mesela, anayasa değişik- liği için ikinci bir pakete şimdilik gerek olmadığının attını çiziyor ve önemli olanın eldeki yasalann uy- gulanmasındaki zihniyet degişikliği olduğunu vur- guluyor. Ama, bazı soru işaretlerinin görüldüğünü söyler- ken bir otomobilin sıfır milden yüz mile birkaç sa- niyede çıkamayacağı örneği ile Türkiye'ye hem za- man tanımaktan söz ediyor; hem de o arada "ol- mazsa olmaz" koşul listesi için ortamı yumuşatma- ya çalışır görünmek istiyor. Bu intiba, dünkü görüşmelerin başkentteki mu- hataplarından bazılannda iyıce yer etmiş. Yani ge- nişlemeden sorumlu yüksek temsilcinin, Türkiye'yi yakın bir dönem dilimınde AB üyesi olarak görme arzusunu samimıyetle isteyip istemediğini test et- mek ısteyenler, kendisinin biryandan otomobili ha- reket ettirirken sıfırdan yüz mile birkaç saniyede çı- kılamayacağını söylerken öte yandan "TR" plakalı otomobilin yönünü dik bir yokuşa çevirdiğini anım- satıyorlar. Dik yokuşa yönlendirme O dik yokuş, Verheugen'ın dünkü görüşmelerde, asıl müzakereyi yaptığı Dışişlen Bakanı İsmail Cem'in tüm ısrartarına karşın tam üyelik görüşmelerinin başlaması ile ilgili bir tarih konulması isteği karşı- sında suskun kalması ile kendisini gösteriyor. Türkiye haklı olarak, AB'nin istemleri doğrultusun- da daha hızlı adımlar atabilmek amacı ile haziran- dan sonra başlayacak olan Danimarka dönem baş- kanlığının sorumluluk tarihinde, tam üyelik görüş- meleri için masaya oturmayı beklediğini tekrarladık- ça, genişlemeden sorumlu üye. bu istekleri yanıt- lamaktan kaçındı. Bunun yerine idamın kaldınlma- sı ve anadilde eğitim gibı koşullan masanın üstün- de ısrarla tuttu. İdamın yıllardır uygulanmadığı bir ülkede, bu yap- tırımın anayasada kalmasında ısrarlı olan MHP ve DYP'nin, zaman içerisinde yumuşatılabileceğini AB'liler de artık biliyorlar. Ama anadilde eğitim gi- bi, özellikle Türkiye'nin çok mozaikli yapısı içerisin- de, uygulanması mümkün olmayan bir engeli, AB parkurunun önüne getirip yerleştirmenin gerçekçi- likle bağdaşmayacağını ya kavramak istemiyoriar ya da özellikle bu yolda ısrar ediyorlar. AB üyesi Fransa'nın Sardunya ve Hollanda'nın ken- di iç eğitiminde uygulamayı düşünüp yaşama ge- çirmekten vazgeçtiği bir öneri, dün Ankara'da Türk yetkililerinin önüne salt bir slogan sözcüğü olarak mı geldi? Yoksa belli bir içeriğe mi dayanıyor? Verheugen'in ayaküstü demeçlerinde bu ortaya çıkmış değildir. Devletin resmi dilinin Türkçe oldu- ğu ve eğitimin de resmi dil ile yapılacağının anaya- sasında bulunduğu bir ülkede, Verheugen'in ana- dilde eğitime imkân tanınmasını isterken elbette Kürt kökenli yurttaşlanmızın bir bölümünün bölücü örgütün etkisi ile açtığı kampanyayı murat ettiği or- tadır. Peki ya ülkemizin öteki etnik kökenlilerinin is- temleri ne oluyor? Ve AB'nin yetkili üyesi, önerisini masaya koyarken resmi devlet okullannı mı murat ediyor, yoksa isteyenlerin anadillerini öğrenebilecek- leri özel kurslara izin verilmesinden mi söz ediyor? Günter Verheugen bu konularda arkasında kördü- ğümler bırakarak gitmeyi yeğledi. Şayet, bizim kültür yapımızı yakından tanısa ve bu sorulanmız karşısında içtenlikle yanıt verecek ka- dar açık sözlü olsaydı "Canım arif olan anlar" di- yebilirdi. Ne yapalım ki, yaşadığı coğrafyanın önemini, el- bette dostlarından ve düşmanlanndan, hatta ken- disine dost görünmek isteyenlerden de çok iyi bi- len bir ulusun "arif" çocuklan olarak, Verheugen'in dilinin altındaki baklayı tanıyoruz. Hele şu Amerikalı düşünür Noam Chomsky'nin aynı gün Diyarbakır Belediye Tiyatrosu'nda Ana- dil hakkımız önlenemez" sloganlan arasında yap- tığı konuşmada, "Umut ederim ki özerk bir Kür- distan olur" dediğini de öğrendikten sonra... Faks: 0212- 677 07 62 obirgit a e-kolay.net DÜZELTME VE CEVAP Cumhuriyet Gazetesi- nın 05.01.2002 tanhli nüshasında yavunlanan "İstanbul'a kar yağdı" başlıklı yazınızda yer ve- rilen bazı iddıa ve yo- rumlarla ilgili olarak aşa- ğıdaki açıklamanın yapıl- ması gerekli görülmüş- tür. Kartal Özel Tip Ceza- evi tutuklulanndan Gür- büz Çapan'ın hastane- deki tedavisi yanda ke- silerek ve isteği dışında taburcu edildiğine yöne- lik iddialar Kartal Cum- huriyet Başsavcılığı tara- fından incelenmiş; adı geçenın22.11.2001 tari- hinde Cerrahpaşa Tıp Fa- kültesi Hastanesı'ne sevk edildiği. kolon grafisi çektirmeyi kabul etme- yerek 03.01.2002 tari- hinde, kendi isteği ile ta- burcu olduğu anlaşılmış- tır. Gürbüz Çapan da 24.01.2002 tanhli ifade tutanağıyla bu hususu doğrulamış, •'kendi iste- ği ile taburcu olduğunu, bu kararı vermesinde herhangi bir kişinin etki- ii ohnadığını" beyan et- miştir. Hükümlü ve tutuklu- lann sağlık nedenlerin- den dolayı hastaneye sevkleri, doktorraporla- n gereğince yapılmak- tadır. Uygulanacakteda- vinin ne olduğuna. uygu- lama şekline ve taburcu edılip edilmeyecekleri- ne karar vermek, dok- torlann sorumluluğun- da olup hasta-doktor iliş- kisı çerçevesinde değer- lendirilmesi gereken bu konuda Bakanlığunızın, ilgili Cumhuriyet Baş- savcılıklannın ve cezae\i müdürlüklerinin. takdir ve müdahale yetkileri bu- lunmamaktadır. Kamuoyunun gerçek- leri öğrenmesi bakımın- dan, yukandaki açıkla- manın Basın Kanunu uyannca gazetenizde ya- yımlanması rica olunur. Prof.Dr.Hikmet SamiTÜRK ADALET BAKANI
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear