Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA
4-
CUMHURİYET 13 ŞUBAT 2002 ÇARŞAV
UYGAKLIK DORUGU
Ortak düşmanterörAvrupa Birliği ve Islam Konferansı Örgütü 'ne üye ülkelerin temsilcileri
yaptıklan açıklamalarda, terörün dini, coğrafyası olmayacağını vurguladılar
DışHaberlerServisi- Avrupa Birli-
ği (AB) veIsiamKonferansı Örgütü'ne
(İKÖ) üye ülkelerin ilk buJuşmasın-
da "İstanbul ruhu" oluşturuldu. Dı-
şişlen Bakaru tsmail Cem'in önensı
üzerine Türkiye'nin ev sahipliğinde dü-
zenJenen "Uygarük ve Uyum: Shasi
Boyut" konulu ÖCÖ-AB Ortak Foru-
mu'nun ilk gününde katılımcılar, Hı-
ristiyan Batı'yla Müslüman Doğu ara-
sında 11 Eylül'den sonra oluşan ku-
tuplaşmaya, Avrupa'yla Asya'run bu-
luştuğu Istanbul 'da çözüm aradılar.
Terorizmin ortadan kaldınlması,
Afganistan'm yeniden yapılandınl-
ması ve Ortadoğu krizinin gündemin
başmaddelerini oluşturduğu toplantı-
da, terörün dini, coğrafyası bulunma-
dığı vurgulandı.
Toplantıda Fransa Dışişleri Bakaru
Hubert Vedıine'in kullandığı "fstan-
bul ruhu" tammlaması, bütün katı-
luncılar tarafından benimsendi. Ved-
rine, Çırağan Sarayı'nda yapılan fo-
rumun öğleden sonraki bÖlümünde,
"Siyaşi ve KüJtürel Kınlma Noktala-
nnuı OnJenmesi'' konuJu çaljşma ye-
meğindeyapnğıkonuşmada, "Mede-
nfmlerçaüşması'" teonsuıden bahse-
düirken buradakarşılaşılacakgelişme-
nin "dryaJog* olduğunu söyledi. "BM
toplannian ve benzeri ortamJarda fi-
kirierin kfbar bir şekflde ortaya ko-
nulduğunu,ancak bunun yüzeyse)bir
şey olduğunu" kaydeden Vedrine,
"Müslüman dünyasındaki kadınlann
durumu Banhlann anlayamadığı bir
durum. Btuıu beüd kınıyorlar. Ancak
İMinu açıkça söylemeii. Bir başka ör-
nek ölüm cezasT dedi.
JAVİER SOLANA: ISLAM ÜLKELERf REFORM YAPMALI
Kadın hakları geliştirilıııeli
Dış Haberier Servisâ - AB Ortak Savunma ve Dış
Politika Yüksek Temsilcisi Javier Solana. 11 Eylüî
süreciyle baglantılı olarak terör ile Islam arasında
ilışki kurulmasına karşı olduğu konusunda açık
mesaj verdi. Solana yaptığı konuşmada, "Bizier
dini b'derier değiMz, poBtik aktörieriz. Bu yüzden
etimizdeJd araçlan, insanlan ve kültürieri daha
çok bir arava getinnek için kuflannıalrvız" dedi.
"AB olarak terör-İslam ilişkisini reddernıeye
kararbvE" diyen Solana, medeniyetler arası
diyaloğun önemine dikkat çekti. SoJana bununla
birJikte Hıristiyan ve Müsföman kûltürJeri
arasındakj farklılıklan açık olarak dile
getirmekten korkulmamasuiı istedi. Solana bu
konuya örnek olarak kadın haklannı ve ölüm
cezasuıı verdi. Türkiye ve Tunus'un uzun zaman
önce kadın bakJan konusunda gerekli reformJan
yaptıkJannı hatırlatan Solana, Lranlı kadınJann da
toplumdaki tartışmalara aktif olarak katıidıkJaruu
gözlemlediklerini ifade etti. Fas'taki kadın haklan
sorunuyla ilgili gelişmeleri dikkatle izJediklerini
belirten AB temsiJcisi, Afganistan'da öncelik
verdikleri konulardan birinin ise kız çocuklannın
okullanna dönmelerini sağlamaya yöneJik
olduğunu söyledi. Solana, AB'nin ölûm cezasına
karşı olduğunu, uygulamaya son verilmesi için
ellennden geleni yaptıkJannı bildirdi. Solana,
ölüm cezasmın AB müktesebatının bir parçası
oiduğunun anlaşılması gerektiğini söyleyerek
"Biz bir medeniyet ya da tutumu efcştirmivonız.
fdarnm ABD, Rnsya veya Çin'de uygulanmaa
haünde o nlkeJeri de eieştiriyoraz" dedi.
Vedrine, konuşmasını şöyle tamam-
ladı: "Bugün îstanbul'da bürokrasiye
üıtiyacımız vok. tstanbul ruhu, karşt-
hklı saygrya dayanan açık bir diyaJo-
ğayoJ açacakbr.BukomıdaTürkdost-
lanmtza teşekkür ediyoruz. 11 Ey-
(ül'den sonra bövie bir diyaloğu baş-
latmak zorundayız. Her jey zor görü-
nebilir. fslam-Ban arasındaki tarihi
çaüşmalar birfakım husumetlcr ya-
ratü,anıaaynızamandaaniayışda ge-
tirdl Bu yanbş anlamaian bu tûr top-
lantüarda aşanz."
Ismail Cem, toplanünın açılışında
yaptığı konuşmada, 11 Eylül saldın-
lannın, "farklı kültürler ve uygaruk-
lar arasuıdaki temel anlayışm ne ka-
dar dayanaksız olduğunu ve derin ön-
vargılann kolayca su viizûne çrkabfle-
ceğüu" ortaya koyduğunu kaydetti.
Cem, kültürler arasında daha iyi bir
anlayışa varma konusunda AB ıle
ÎKÖ'nün "ortak sorumluluk" taşıdı-
gırjj kaydetti. 71 iükeden katılımcıla-
ra seslenen Cem, "Bugün dahahian-
hyoruzki terorizmin dinive coğrafk'a-
sı buhınmamaktadır. KülrüreJ teniei-
detanımlanamazvehiçbirşekildema-
zur görülemez" dedi.
Cumhurbaşkanı .ihmetNecdetSe-
zerde konuşmasmda, ÖCÖ ileAB 'nin
temsilcilerini ilk kez biraraya getiren
forumun zamanJaması ve içeriği yö-
nünden "tarihseT bir toplantı niteli-
ği taşıdıgıru belirtti.
Sezen Teröreortak tanun şart
Iki örgütün biraraya gelerek insan-
lığın karşı karşıya bulundugu sorun-
lara bnükte çözüm aramalan gerek-
tiğiru kaydeden Sezer, "Insaıu^mkar-
şı karşıya buhındugu ve ortaklaşa çö-
züm buünasj gereken sorunlann ba-
şmdaterorizmgelmektedir
r
dedi. Tür-
kiye'run yıllardır bu tehdide karşı çif-
te standart uyguJanmaması gerektiği-
ni savunageldiğini söyleyen Sezer şöy-
le devam etti: "Terorizm, hiçbirdine.
eüıik gruba mal edilmemelidir. Bu so-
runun çözulebilmesi için terörün or-
tak bir tanınunın v^pılmasi ve ortak
hareket edilmesi betirte\iciönenı taşı-
maktadır. TerörörgürJerinin,berkesüı
işine geldiği gibi değü, >apdacak nes-
nel tanımlartemeündebefirlenmesi ve
savaşuıun bunagöresürdüriümesige-
rekfi^üıe de inanryoruz."
tKÖ Genel Sekreteri Abduhahid
Belkezizkonuşmasmda, Batı'da terör-
le Müslümanlığın özdeşleştirilmesi
yönündeki eğilimi eleşrirdi. Befkeziz
"Birteröreytemiiçin dinisorumJu tut-
mak büyük haksKÜktırr
dedi ve Is-
lam uygarlığını 11 Eylül olaylanyla bir
tutmanın, saldınyı yapanlann işini ko-
laylaştırdığına işaret etti. AB Dönem
Başkam tspanya'nın Dışişleri Baka-
ru Josep Kque, Hıristiyan ve îslam
kültürlerinin bırbırindentamamen ba-
ğımsız iki ayn dünya olarak kabul edi-
lemeyeceğini söyledi. Pique şöyle ko-
nuştu: "11 Eytülsaldınlantrajikoiay-
lardır ve kültürler arasuıda diyalog
eksiküğfvie açıklanamaz.Bu bir terö-
rist hareketti. Terorizm ortak düşma-
nınuzdır ve herkesi ^üendirir."
Başbakan Bülent Ecevit de "Sivasi
veKüMrd Kınlma .Voktalanmn On-
knmesT konulu çalışma yemeğınde
Ortak Forum'da gündeme getirilen
"îstanbulruhu" ka\Tamınuı çokönem-
li birgirişim olduğunu belirterek "Bu
giri^min, bu diyaJogun devam etmesi
gereldr" dedi. 11 Eylül saldınlanru
düzenleyen grubun Islam adına hare-
ket ettiğıni öne sürdüğünü ifade eden
Ecevit, "Bu hiçbir şekilde kabul edi-
lemevecek bir aldatmacadır" dedi.
KüJtürel ve si>asi farkulıklar,
siyaset ve med>a ilişkileri, farkb
kültürierin birbirine bakışı gibi
tetnalarm eie ahndığj forumun ilk
gününde. açıbş otununundan
sonra kanluncilar ile fotoğraf
çektirdiler. 71 ülkenin temsil
edildiği toplantıya İKÖ ve
AB'den bakan düze\inde44
temsilci katınyor. Dışişleri Bakanı
Ismail Cem, forumun ilk
gününde 14 ikfli görüşme yapû.
Cem. forum çerçevesinde,
Alnıam a Dışişleri Bakanı
Joschka Fischer, Hollanda
Dışişleri Bakanı Jozias Van
Aartsen, Suriye Dışişleri Bakanı
Faruk £1 Şara. îspanya Dışişleri
Bakanı Josep Pique. Pakistan
Dışişleri Bakanı Abdui Settar.
Cezayir Dışişleri Bakanı
Abdülaziz Belhadcm. Bangladeş
Dışişleri Bakanı Morşad Han,
Mısır Dışişleri Bakanı Ahmed
Mahir. Malezya Dışişleri Bakanı
Özel Temsilcisi. Sudan Dışişleri
Bakanı Mustafa Osman Ismail.
Ürdün Prensi Hasan, Ürdün
Dışişleri Bakanı Mervan Muaşer,
tngiltere Dışişleri Bakanı Jack
Straw ve Avrupa Konseyi (AK)
Genel Sekreteri V\âher"
Schvvimmer ile bir araya gekü.
Dışişleri Bakanı Cem'in,
forumun son gününde
Yunanistan Dışişleri Bakanı
Yorgo Papandreu ve Irak Dışişleri
Bakanı Naci Sabri ile görüşmesi
öngörülüyor. Cem, önceki gün
Yemen. tran, Lübnan. Fifistin ve
Katar dışişleri bakanlan ve
Kazaldstan Tarun Bakanı ile iJciü
görüşmelerde buiundu.
(Fotoğraf: AA)
KONFERANSIN PERDE ARKASI
Cem'den '3 dakika' uyansı
EMREKONGAR
Konuşan dışişleri bakanJan arasında
parlayan yıldız, Afganistan'm yeni Dışişleri
Bakanı Abduflah Abdullah tı Batı da eğıtım
görmüs bir hekim olan Abdullah, herkes
önceden hazırlanmış metinleri okurken,
irticalen konuştu. Böylece kendisine veriJen
zamanı en iyi kullanan konuşmacı oldu.
Konuşmasmda uluslararası terörü kınarken,
"Biz Aganistan olarak buna karşı çıkük.
liuslararası koafis}onun desteğiyle de onu
altettik'' dedi. Abdullah aynca "insan
haklan ihlaUerİDJ" de terörle birlikte
"insantağın ild büyük düşmanuıdan biri"
olarak niteledi. Tarihten ders alınması
gerektiğûıi de vurgulayan Abdullah,
-Külriirel farkulıklar savaş nedeni olduğunda
msanbkgeri gjder" diye sözlerini tamamladı.
Açılış oturumuna başkanhk eden Türkiye
Dışişleri Bakanı İsmail Cem, her bakana
konuşma için tanınan üç dakikalık zaman
sının konusunda çok kesüı bir tutum
gösterdi. Zamanını aşanlan derhal uyardı ve
gerektiğinde konuşmacının sözünü keserek
zamana uyulmasını büyük bir titizlüde
sağladı.
Kıbns Rum Yönetimi, konferansa "Kıbns
Turk Müshunan Toplumu olarak kaoJan
Kıbns Türk Cumhurheti temsjlcisinin
umanının KKTC Savunma ve Dışişleri
Bakanı olarak yazdmasuu, l^ınanistan'la
buükte AB Dönem Başkam İspanya Dışişleri
Bakanı'na giderek protesto etti. İspanva'nın
Türkiye'ye bu konudaki başvumsa ise Kıbns
Türk CumhurfyetTnin zaten tslam
Konferansı Orgütü üyesi olduğu gerekçesi ile
geri çevrildi. Kıbns Rum Yönetimi ile
Y'unanistan'uı, konferansm çeldlecek olan
"aile fotoğrafina" girip girmeyeceği son ana
kadar belli olmadı.
Ortadoğu çarışması konusunda Israü"in
kınanmasuıın istenmesi, sonuç bildirgesi
açısından sorun yaratan konuJardan biri
olarak ortaya çıkîü.
îslam Konferansı Örgüfü'nün Dönem
Başkam olan Katar'ın Dışişleri Bakam'nın,
Istanbul toplanbsının ikincisinin yapılması
için AB üyelerini, aday ülkelerini ve Islam
Konferansı Orgütü üyelerini ülkesine davet
etmesi, Cem'in bu girişiminin başansuıı
onaylayan ve Uygarlıldararası Uyum
Konferansı'nj kurumlaştıracak bir girişim
olarak öne çıktı.
Iran Dışişleri Bakanı, "Divalog stratejik bir
tercihtir" diyerek terorizme karsı, kültürler
arası etkileşimin ve uyumun savaştan daha
etkili bir yöntem olduğunu vurguladı.
BASIN ORDUSU ÇIRAĞAN'I DOLDURDU
Katılımcılara Türkkahvesi
BtLGEESER
Türkiye'nin evsahipliginde Çırağan
Sarayı'nda gerçekleştirilen AB-lKÖ Forumu,
katılımcılann konuşmalannın yanı sıra renkli
görüntülere de sahne oluyor. 71 ülkeden çok
sayıda kaölımcuun yer aldığı forumu
izlemeye gelen basın ordusu, Çırağan
Sarayı'nın basına aynian bölümünü doldurdu.
Forum için 216'sı yabancı, 494'ü Türk olmak
üzere toplam 720 gazetecinin akreditasyon
yapürdığı öğrenildi. Forumun oturumlannı
yalnızca TRT ve AA'nın ekipleriyle, "kınnızı
noktalı" tanıtım kartJannı taşıyan baa
gazeteciler izleye biliyor. Diger basın
kuruluşlanrun temsilcileri ve muhabirleri ise
Çırağan Sarayı Yıldız Salonu'nda oluşturulan
Basın Merkezi'nde kurulan monitörler
aracılığı ile oturumlan takip ediyor. Basın
Merkezi'nde en çok ilgi çeken şey
Nescafe'nin yarunda Türk kahvesi ikram
edilmesi. Özellikle yabancı gazeteciJer,
yanında bir pişirme kılavuzuyla birlikte ikram
edilen Türk kahvesine büyük ilgi
gösterdi.Konusmalan, basına aynian
bölümden izleyen gazeteciler, Afganistan'm
geçici hükümetinin Dışişleri Bakanı Abduflah
AbduDalı'ın ekranda belirmesiyle bir anda o
yöne akın etti. Gazetecilerin en çok ilgi
gösterdikleri liderler Yunanistan Dışişleri
Bakanı Yorgo Papandreu, Fransa Dışişleri
Bakanı Hubeıt Vedrine, Irak Dışişleri Bakanı
Naci Sabri ve Filistin Dışişleri Bakanı Faruk
Kaddumi oldu. Sabri ve Kaddumi, ABD ve
Irak arasmda tırmanan gerginlik ve
Ortadoğu'daki şiddet olaylannın hız
kazanması nedeniyle gazetecilerin ısrarlı
sonılanyla karşılaşırken Vedrine Fransa
taranndan ortaya atılan, Filistin devletinin
tonınmasım öngören yeni Ortadoğu önerisine
ilişkin sorulara yamt verdi. Istanbul Emniyet
Müdürlüğü'ne bağlı tüm şubelerde görev
yapan polisler 2 gün sürecek forum için
Çırağan Sarayı ve çevresinde olağanüsrü
güvenlik önlemleri aldı. Forum için 2 bin
polis görev yapü.flCÖ-ABOrtak Forumu'na
katilan yabancı konuklann eşleri,
Kapalıçarşı'da alışveriş yaptı. IKÖ-AB
Forumu Icra Direktörü Büyükelçi Murat
Ersavcı'nın eşi Zeynep Ersavcı'nın eşlik ettiği
yabancı konuldann eşleri, Dolmabahçe
Sarayı'mgezdi. Daha sonra Islam Eserleri
Müzesi'ni ziyaret eden grup, alışveriş için
Kapaüçarşı'ya geldi. KonukJar, daha sonra
otellerine döndüler. Forumun ilk günü,
Mydonose Shovvland'de verilecek akşam
yemeği ve "Danan Suitanlan" gösterisinin
izlenmesiyle son buldu.
AVRUPA'DAN
GURAY OZ
Avrupa Düşünüyor!
11 Eylül bir şoktu. Şokun beyinleri durduran da
gasından ABÖ'nin şahinleri yararlandı. En büyu
zararı Afgan halkı gördü. Ama belki de dünyadal
genel rıavanın bu olçüde değişmış olması tüm in
sanlığa zarar vermiştir. Artık adıy/a sanıyla kendir
açıga vurmuş birjandarmamız var. GeçmişteABD'ye
"jandarma" denildiğinde, bu bir solcu jargonu
"uygarfığın kalesi" bir devlete yöneltilmiş bir sol-
cu iftirası sayılırdı. Şimdi öyle degil. Şimdi ABD, jan-
darmalığını açıkça ilan etmiş. zaman zaman kendi-
sine destek vermiş olanlara bile, "Fazla canımı sık-
mayın, sizsiz de olur" demeye başlamıştır.
Destek verenler ürkek de olsa, fısıltıyla da olsa,
gerçekten "Eh bu kadan da fazla" demeye baş-
ladılar mı?
öy)e olduğunu gösteren ışaretler gazetelerin say-
falannda yer bulmaya başladı. Işaretler, Avrupa'nın
ABD'nın peşınden sorgusuz sualsiz gıtmek isteme-
diğini, söz sahibi olmak, pay almak, kararlarda et-
kin olmak istediğinı gösteriyor.
İlk günlerin "sınırstt destek" sözü artık raftadır.
• • •
Ispanya'nın Caceres kentınde toplananAvrupa Bir-
liği ülkeleri dışişleri bakanlan, ABD'nin Ortadoğu
politikasını masaya yatırdılar. ABD'nin bu son Afga-
nistan macerasında en yakın müttefiki Ingittere'nin
dışişleri bakanı Jack Straw bıle AB ile ABD arasın-
da "farklı pozisyonların" söz konusu olduğunu
söyledi. Almanya'nın Yeşil Dışişleri Bakanı Josch-
ka Fischer, ABD Başkam VV. Bush'un Irak, Iran ve
Kuzey Kore'yi (Ergin Yıldızoğlu'nun güzel çeviri-
siyle) "Şer Ekseni" olarak tanımlamasına tepki
gösterdi. "Bu bizim tarzımız olamaz" dedi. Fran-
sa Dışişleri Bakanı Hubert VVedrin, "Artık görüş-
lerimizi yüksek sesle söylemeüyiz" diye konuş-
tu.
Bu sözlerden daha önemlisi Ortadoğu'nun Avru-
pa'nın güvenliğinin bir parçası oiduğunun kayda
geçirilmesiydı. Demek ki orada uygulanacak politi-
kalan ABD tek baş/na belirlememeliydi. Israil'in şa-
hinlerine destek veren, "Isterseniz Arafat'ı asın"
diyebilen Cheney gibilenni durdurmak, en azından
"ortak olmamak" gerekiyordu.
• • •
Bütün bu olup bitenlerden bir ders çıkarmak müm-
kün olabilir. Ama şu tuhaf a/acakaranlıkta, şu bece-
riksiz/iği VVall Street Journal tarafından da kayda
geçinlmiş olan IMF'den gelecek paralar uğruna, şu
içerde demokrasiyi demokrasi düşmanlan ile kur-
mak gibi boş umutlarla debelenip duranlar, bu der-
si çıkarabilirler mi? Şu sıralarda demokratik bir ül-
ke yaratmanın tümüyle dış faktöre bağlandığı, iç
politikada "iş görmek" ısteyen partilerin bile dışa-
rının desteği ile ağırlık aradığı görülmüyor mu? Siz
gazete sayfalanna taşınan ucuz kahramanlıklara
bakmayın; hemen hepsinin söylediği aynı kapıya
çıkıyor: "ABD kızarsa, AB bozulursa". Budüşün-
ce tarzı şu son 30 yılda halkımıza öğretilmiş olan-
dır. Şu son 30 yılda başka türlü düşünülebileceğı,
başka türlü de düşünmenin mümkün olduğu nere-
deyse hafızalardan silinmiştir.
• • •
Alacakaranlık geçicidir. Hafıza kaybı, bilinç kay-
ması eğer birileri rüyadan uyanabilirse giderilebilir.
Son yıllarda "ulusal" olana karşı çağdaşlık uğruna
çok modern görünen söylemlerin geliştirildiğini her-
kes biliyor. Ulusal olana sözde küreselfeşme adına
karşı çıkarken ötekilerin "ulusaldeğirmenlerine" su
taşınmış olmuyor mu? Milliyetçiliğe, kendini bütün
uluslardan yukarda görenlere duyulan nefret kadar
haklı bir nefret yoktur. Milyonlarca cınayetin failleri
ve sorumlulan o köhne mılliyetçiliğin peşinden ko-
şanlardı. O "millryetçilik" sermayenin egemenliğı
için kan dökmeye doyamadı. Şimdiyse bu tür"mil-
liyetçiliğin" yerini başka bir tarz almışt/r. Amacın de-
ğiştiği konusunda somut bir bilgiye sahip değiliz.
Amaç daha belirginleşerek, daha netleşerek kendi-
ni gösteriyor; dünya çapında iktidar olmak, ekono-
mik ve politik kazançlannı artt/rabilmek. Gerçek ik-
tidar sahipleri tekellerdir. Sınırtanımayan bu güçle-
rrn destekçisi ise ulusal, bölgesel çıkarlann bekçili-
ğini yapan devletler ve biriiklerdir.
Peki insanlan öteki ülkelerdeki kardeşleriyle ayn/
yapan, birieştiren yurtseverliğe ne oldu?
Türkiye gibi ülkelere duşen, ona ya da buna bo-
yun eğmek mi?
Başka bir yol yok mu?
Türkiyenin AB üyeliği
lqxut\xıcttılcm
culunkmkmmeınmın
MÎNEESEN
Avrupa Birliği (AB)
Dönem Başkam, îspan-
ya'nin Dışişleri Baka-
nı Josep Pİque, Türki-
ye'nin AB üyeliği için
gereken kriterferi yeri-
ne getirme yolunda
olumlu adımJar attığı-
nı belirtti. Güney Kıb-
ns Rum Yönetimi'nin
AB üyeliği için görüş-
melere başladığını ve
birçok başlığı tamam-
ladığını söyleyen Pi-
que, Türkiye'nin aday-
lığının bu konudan ta-
mamen bağımsız ola-
rak ilerlemekte oldu-
ğunu ifade etti.
Pique, AB olarak her
iki adaym sürecinin de
başanyla tamamlanma-
smı istediklerini kay-
detti.
IKÖ-AB Ortak Fo-
rumu çerçevesinde bir
basın toplantısı düzen-
leyen Pique, gazeteci-
lerin Türkiye'nin AB
üyeliği, Kıbns, Avru-
pa Güvenlik ve Savun-
ma Politikası'na
(AGSP) ilişkin sorula-
nnı yanıtladı.
Türkiye-AB ilişkile-
rinde son durum hak-
kmdaki sorulan değer-
lendiren Pique, Türki-
ye 'nin siyasi ve ekono-
mik alanlardaki reform
çalışmalanyla olumlu
adunlar attığını ve AB
tarafından desteklendi-
ğini belirtti. Pique, "Da-
ha yapılacak çokiş var,
ancak önemü olan yal-
nızca reform kararta-
rnun aimmasıdeğil, ah-
nan kararlann hayata
ve pratiğe geçirümesi-
dfir" diye konuştu.
Yapısal
reformtar
Türk ekonomisinde
yapısal reformların
önemine işaret eden Pi-
que, tspanya'nın geç-
mişinden de örnekler
vererek 30-40 yıl önce
îspanya 'nin gelişmek-
te olan birülke olduğu-
nu, ancakgeçmiş yu*lar-
da uygulanan benzer
yapısal kararlar sonu-
cunda gelişmiş ülkeler
arasında kabul edilen
bir ekonomik yapıya
kavuştuğunu belirtti.