01 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 17ARALIK2002SALI 6 HABERLER Avukat Topuzoğlu, insan haklanna saygının çocuklara nasıl davranıldığıyla bağlantılı olduğunu söyledi Adaletin terazisi çocuklar• Istanbul Barosu Çocuk Haklan Uygulama Merkezi'nden avukat Aşkın Yaşar Topuzoğlu: Çocuğun yarannm göz ardı edildiği her alanda hak ihlali vardır. HATİCE TUNCER Insan Haklan 2002 Koordinasyon Kurulu'nda görevli, Sosyal Demokra- si Vakfı (SODEV) Yönetim Kurulu üyesi, tstanbul Barosu Çocuk Hakla- n Uygulama Merkezi'nden avukat Aş- kmYaşar Topuzoğlu, çocuk yargılama- sının gizli olduğunu belirterek çocuk mahkemelerinin bulunmadığı yerler- YASAL VE KURUMSAL CALISMALAR: IYI. UYGULAMA: ZAYIF BM Çocuk Haklan sözleşmesı taraf olan ülkelere birçok yükümlülükler getıriyor. Sözleşmeyi imzalayan ve onaylayan ülkeler, iki yıl içinde BM Çocuk Haklan Komitesi'ne rapor veriyor. Türkiye'nin raporu mayıs 2001 tarihinde değerlendirildi ve komite temmuz 2001'de sonuç gözlemleri raporunu verdi. Komıte'nin gözlem raporunda Türkiye'nin mevzuatla ilgili çahşmalan, çocuk haklannın izlenmesı için kurullar ohısturulması, zorunlu eğitimin 8 yıla yükseltilmesi olurnlu karşılanıyor. Çocuk Haklan Sözleşmesı tanıtım kampanyası çalışmalanndan övgü ile söz edilen raporda temel kaygılar, yasal ve kurumsal çahşmalar ö\-ülürken bunlann hayata geçirilmesi ve kaynak yetersizliği konusunda ifade ediliyor. de çocuklann gizlenemediğini kaydet- ti. Bu yılın ana temasmın "Çocuk Haklan'' olarak saptanması konusun- daki sonılanmızı yanıtlayan Topuzoğ- lu, bir toplumda insan haklanna say- gının çocuklara nasıl davranıldığıyla bağlantılı olduğunu ifade etti. -Buvıl İnsan Haklan HaftasTnda ana tetna neden çocuk haklan olarak be- nriendi? Türkiye, BM Çocuk Haklan Söz- leşmesi'ni 1990'da imzaladı, 1995'te onayladı. Sözleşmenin hayata geçire- bilmesi için uyum yasalan, idari yapı- lanmanın düzenlemesi gerçekleşme- di. Diğer yandan BM Çocuk Haklan Sözleşmesi'ne göre imzalayan devlet- ler içindeki kişi ve kurumlara bu söz- leşmenin en etkin araçlarla duyunılma- sı görevini verir. Sözleşmenin tanıttı- ğı haklann hayata geçirilmesi için de Değirmencioğlu: Şiddeti aileler besliyor tstanbul Haber Servisi - Türk Psikologlar Denıeği Başkanı Doç. Dr. Serdar Değirmenciogju. çocukla- nn şiddeti ilk olarak anne ve babalanndan öğrendik- lerini söyledi. Sosyal Demokrasi Vak- fi (SODEV), ÇağdaşYa- şamı Destekleme Derne- ğı (ÇYDD), Türk Psiko- loglar Derneği ve tstan- bul Barosu'nun ortaklaşa düzenlediği "Çocuk Hak- lan ve ŞkMet" konulu pa- nelde, şiddetin çocuklar üzerindeki etkisi anlaüldı. SHÇEK Kocamustafapa- şa Toplum Merkezi'nde düzenlenen panelde ko- nuşan Türk Psikologlar Derneği Başkanı Doç. Dr. Serdar Değirmencioğlu, şiddetin sonradan öğreni- len bir davranış şekli oldu- ğunu belirterek, çocukla- nn şiddeti ilk olarak anne ve babalanndan öğrendik- lerini ifade etti. Değirmen- cioğlu. çocuklann fizik- sel şiddeti 3.5 yaşından itibaren algılamaya baş- ladığnıı dile getırdi. Psikolog Harika Yücel de çocuklan yaşadıklan şiddetin madde bağımlıh- ğuıa iteceğini kaydederek, madde bağımlılığınm en önemli nedenlerinin arka- daş baskısı, merak, sorun- lara çözüm arama, sorun- lardan kaçmak, beğeni toplamak ve eğlenmek ol- duğunu vurguladı. Yücel, çocuklara vaktinden ön- ce yetişkin gibi davranıl- maması gerektiğine işa- ret ederken, avukat Han- ka Seiiçi çocuğun ailesi ve kendisi ile ilgili herko- nuda fikrinin sorulması gerektiğini de kaydetti. EN BÜYÜK ACIYIONLAR ÇEKTt- Haklan Haftası kapsamında "Coşkun Arâl'ın Objektifin- den Savaşlar" konulu fotoğraf sergisi Bilgi İ nhersitesi'nin Dolapdere kampusunda açıkh. Aral'm sergisinde yer alan fotofraflarda dünyanın birçok ülkcsinde devam eden sa- vaş ve çatışmalardan en çok etkilencn çocuklann yaşam- lanndan kesitieryer alryor. Aral'uı, "Sözün Bittiği Yer" ad- h kısa film gösterisi de beğeniyte izlendi. 6 milyon çocuk sakat kaldı, 10 milyonu psikolojik travma geçirdi Savaşa lOyılda 2 milyon kurban ALPERTURGUT Dünyada toplam nüfuslan 3 mılyar 50 milyona ulaşan çocuklar, hak ihlalleri ile baskı ve şiddet uygulamalanndan yetiş- kinlerden daha çok etkileniyor. 21. yüz- yılda her iki çocuktan biri şiddete maruz kalırken milyonlarca çocuk savaşlar ne- deniyle evlerinden ayn yaşıyor. Çocuk Vakfı Başkanı Mustafa Ruhi Şi- rin'in UNIÇEF, UNESCO. Uluslararası Af Örgütü ve Dünya Sağlık Örgütü'nün araştırmalanndan derlediği "Risk Altm- daki Dünya Çocuklan" raporunda, 10 yıl- da 2 milyona yakın çocuğun çatışma ve savaşlarda hayatlannı kaybettiği, 6 milyon çocuğun sakat kaldığı, 10 milyon çocu- ğun psikolojik travma geçirdiği, 10 bin ço- cuğun ise kara mayınlannın kurbanı ol- duğu ifade ediliyor. 85 ülkede çocuklar askere ahnırken 35 ülkedeki 300 bin çocuk hâlâ ön saflarda savaşıyor. Dünyada çocuklara yönelik ta- ciz ve şiddet olaylannda son birkaç yıl için- de yüzde yüz artış yaşandığını belirten in- san haklan savunuculan, her yıl iki mil- yon çocuğun kaçınldığını, bu çocuklann seks kölesi, uyuşturucu satıcısı ve ucuz işçi olarak çahştınldığım öne sürüyorlar. Çocuk Vakfı'nın araştırmasına göre ise Türkiye'deki özürlü 1.1 milyon çocuktan sadece yüzde 2'si eğitim alıyor. 6 milyon çocuk çalışırken, bunlann yüzde 30'unun okula gitmiyor. Koruma altındaki çocuk sayısı ise 16 bin 595. Istanbul'da sokakta yaşayan ve çalışan 650 bin çocuğun bulunduğu öne sürülür- ken çocuklara yönelik işlenen suçlarda son 5 yılda artış oldugu kaydediliyor. uğraşmak, srvil toplum kuruluşlannın yani bizim de görevimiz. Bu nedenle çocuğun insan hakkı olan sözleşmenin duyurulması için ana temayı çocuk' haklan olarak belirledik. Türkiye'nin Çocuk Haklan Sözleşmesi'ni onayla- masının üzerinden 7 yıl geçti. Uyum yasalannın yapılmış olması ve bugün bunlan konuşmamamız gerekiyordu. Demek ki sivil toplum kuruluşlan da görevlerini yerine getirmemiş. -Türkiye bu konuda hiçfleriemekay- detmedimi? Sözleşmenin iç hukuk haline gele- bilrnesi için uyum yasalanna ihtiyaç var- dı. Örneğin sözleşme "18yaşına kadar herkesçocuktur" diyor. Bizim yasala- nmıza göre 15 yaşrna kadar çocuklar çocuk mahkemesinde yargılanıyor. Bi- zim yasalanmızda farklı çoculduk yaşlan başlan- gıçlan var. Çocuk yaşı ta- nrnıına uygun bir yaş sınır- laması gerekir. Bu yıl ana temayı belirlerken çocuk haklan konusundaki geç kalmışlığımızı da göz önü- ne aldık. - Çocuk mahkemeleri konusundaki sorunlar ne- dir? Çocuk mahkemeleri yal- nızca tstanbul, Ankara, tz- mir ve Trabzon'da var. Ço- cuğun suça bakılmadan kendine özgü bir mahke- mede yargılanması kuralı sözleşmedegeçerli. Bizde çocuklar sadece genel suç- lardan çocuk mahkeme- sinde yargılanıyor. Sıkıyö- yetim, DGM, askeri mah- kemelerin görev alanrna giren suçlardan dolayı ço- cuk mahkemesinde yargı- lanamıyorlar. Burada suça göre aynmcıhk var. Ama çocuklann ışledikleri suça bakılmadan çocuk mahke- mesinde yargılanması ge- rekir. Çocuk yargılaması gizlıdir. Bu mahkemeleri- nin bulunmadığı yerlerde çocuklar gizlenemiyor. - Sözteşmedeki ana baş- lıklar neler? Örneğin "Güç koşullar altındaki çocuklar'' başlı- ğı alhnda suça itilen. mad- de bağımlısı, ailesinden uzakta olan çocuklara iliş- kin düzenlemeler var. Ço- cuğun öncelikle güç ko- şullardan kurtanlması la- zım. - Nelerçocuk haklan ih- lali olanıkck^erieiKİirilebi- ür? Çocuğun yarannın göz ardı edildiği her alanda hak ihlali vardır. Ailede, so- kakta, okulda her yerde fi- ziki, cinsel istismar mağ- duru çocuklar, madde ba- ğımlısı çocuklar.ucuz emek olarak kullanılarak ekono- mik istismar konusu olan çocuklar. Bunlarla ilgili önlem ve düzenlemeleri yapmayan devlet, kurum ve aileler hepsi bu konuda suçlu sayılır. Demokrasi, bağımsızlık, özgürlük savaşının yiğrt insanı TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Adana Bölge Şube Başkanı İ. AKIN ÖZDEMİRı emek karşrtı güçler tarafından öldürülüşünün 24. yılında onun dostlan olarak anıyoruz. ETKÎNLtK PROGRAMI 17Ar»lık2002 Saal : 13.30 ZMO AJana Şube Başkaru A>h»n BARlTun konuşması 13.40 Ç.O Ziraat Fakültesı Dekanı Prof Oı Rı/ıl DERİCİ'nm konuşması 13.50 ZMO Genel Başkanı Prof Dı GÖTOI ERGÎN'in konuşması 14.10 1. Akın ÖZDEMİR anisina düzenlenen vazı) arşması ödullennın \enlmesı 14.20 Binncıtk Ödûlû alan öğrencınm konuşması 14 30 Konferas K.onu •TemetH»k\«Öıgürtâkkr" Koouşnacı A* ErenKESKLMIHD Genel Başkan Yrd l 15 dakka ara 15 45 ZMO Aiana Şb Türk Halk Müzığı Eknı Korosu 16 15 Şıır Dın.etısı "Grup Günebakan" 18 00 Kokte>! Yer Ç.C. Ziraat Falültesı Akıf Kansu Konferans Salonu Kokte> I ZMO \dana Şsbesı Lokah 18Amlık2OO2 Saat : 09.30 Ziraat Mhendıslen Odası'nda buluşma 10 00 Öldürüküğü \erde basın açıkiaması ve karanfîl bırakma 10.30 Mersırı'îhareket 12.30 Vfersm \sn Mezarlığı'nda tören TMMOB Z İ H ^ T MÜHENDtSLERİ ODASI GENEL MERKEZİ, \DANA VE İÇEL ŞUBELERİ ACI KAYBIMIZ Cemiyetimiz üyesı, değerli yazar, gazetecı, Belediye Tanhçisi, 1992 Burhan Felek Basın Hızmet Ödülü ve Basın Şeref Kartı Sahibı RAKIM ZİYAOĞLU 16 Aralık 2002 Pazartesi günü vefat etmıştir. Vefatı topluluğumuzda uzüntü yaratan Ziyaoğlu'nun cenazesi 18 Aralık 2002 Çarşamba gunu öğle namazından sonra Şışli Camii'nden alınarak Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa venlecektır. Rakım Ziyaoğlu'na Tann'dan mağfıret, kederti ailesine ve üyelerimize başsağlığı dileriz. TÜRKİYE GAZETECİLER CEMİYETİ VEFAT ve BAŞSAĞLIĞI Cemiyetimiz üyesi, Basın Şeref Kartı sahibi, değerli arkadaşımız KENAN HARUNOCLU 15 Aralık 2002 Pazar günü vefat etmiştir. Kaybı topluluğumuzda üzüntü yaratan Harunoğlu'nun cenazesi 16 Aralık 2002 Pazartesi gunü Akçay (Balıkesır) Merkez Camii'nden ikindi namazından sonra alınarak toprağa verilmıştir. Kenan Harunoğlu'na Tann'dan rahmet, kederli ailesine ve üyelerimize başsağlığı dileriz. TÜRKİYE CAZETECİLER CEMİYETİ TRABZON 2. SULH HUKUK MAHKEMESİ SATIŞ MEMURLUĞU'NDAN GAYRİMENKUL AÇIK ARTTIRMA İLANI Esas No: 2002 22 Satış Paydaşlan arasında taksimi mümkün bulunmadığından satılmak suretıyle ortaklığı- nın giderilmesine karar verilen Trabzon ili, Merke2 Erdoğdu Mahallesi'nde kain ta- punun ada 1181, parsel 16 numarasında kayıth. 6 katlı 45 daireli. kargir ap. cinsli, 1318.00 m2 miktarlı. taşınmaz üzennde bulunan 1 '45 arsa paylı C Blok 14 No'lu mesken 27.171.50O.0O0.-TL muhammen değerinde olup davaci Mustafa Alnnışık ve ark. vekili Av. Haluk Raci Gençosmanoğlu tarafından satışa çıkanlmıştır. Saüş şartlan: 1- Satış. 18.03.2003 Salı günü saat 15.00'ten 15.10'a kadar Trabzon Adlivesi No.93'dekı odada açık arttırma suretıyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmın! kıymetın yüzde 75'inı ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve satış masraflannı geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa. en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartiyla 28.03.2003 Cuma günü saat 15.00'te ıkinci arttırmaya çıkanlacaktır. Bu arttırmada da bu miktar elde edılememişse gayrimenkul en çok armranın taahhüdü sakh kalmak iizere arttırma ılanında gösterilen müddet so- nunda en çok arttırana ihale edilecektir. Şu kadar ki arttırma bedehnin malın tahmin edilen kıymetimn yüzde 40"ını bulması ve satış ısteyenin alacağına rüçhanı olan ala- caklann toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflannı geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecek- tır. 2- Arttırmaya ıştirak edeceklerin, tahmın edilen kıymetin >-üzde 20'sı nıspetınde pey akçesı veya bu miktar kadar mılli bir bankamn temınat mektubunu vermeleri la- zımdır. Satış, peşın para iledir. Alıcı istediğınde 20 günü geçmemek üzere mehıl ven- lebılir. Tellaliye resmı. ihale pulu. tapu harç ve masraflan alıcıya aıttır. Bınkmış ver- gıler satış bedelinden ödenır. 3- lpotek sahibı alacaklılarla diğer ilgililerin (•) bu gayrimenkul üzerindeki hakla- nnı hususiyle faiz \e masrafa dair olan ıddialannı dayanağı belgeleri ile on beş gün içinde daıremize bıldirmelen lazımdır. Aksi takdirde haklan tapu sicilı ile sabit olma- dıkça paylaşmadan hanç bırakılacaklardır. 4- Ihaleye katılıp daha sonra ihale bedelinı yanrmamak suretiyle ıhalenın feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefıllen, teklif ettıklen bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve aynca temenüt faizinden müteselsılen mesul olacak- lardır. İhale farkı ve temerrüt faizi aynca hükme hacet kalmaksızın daıremizce tahsıl olunacak, bu fark, \arsa öncelikle teminat bedelinden ahnacaktır. 5- Şartname, ılan tanhinden itibaren herkesın görebılmesi için dairede açık olup masrafı venldığı takdirde ısteyen alıcıya bir örneği göndenlebilir. 6- Satışa ıştirak edenlenn şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmış sayıla- caklan. başkaca bılgı almak ısteyenlenn 2001/22 satış sayılı dosya numarasıyla mü- dürlüğümüze başvurmalan ılan olunur. 28.11.2002 (*) tlgililer tabirine ırtıfak hakkı sahıpleri de dahıldır. Basın: 81427 SALI ORHAN BURSALI Kıbrısta Savaşa Doğru Denktaş ve Türkiye'nin Kıbns politikasını izleyenler, Kıbns'ta Türkiye'yi yenıden savaşla burun buruna geti- recek bir strateji izliyorlar. Ancak bu savaşta ülkemızin karşısında Kıbns Rumları olmayacak, Yunanistan ve ar- kalannda Avrupa Bitiiğı olacak... Ve Denktaş ve arkasındakıler, bu çizgiyi "sonuna ka- dar" ızlerlerse, sonuçta, 5 yıl gibı yakın bir gelecekte, boynu ve başı bükük, uluslararası alanda yenilmiş bir Türkiye yaratacaklar. Bunun senaryosunu aşağıda belirteceğim. Ama ön- ce birkaç giriş sözü daha. Denktaş'ı, Kıbns'ta Rumlarla yapılacak hiçbır anlaş- manın tatmın etmeyeceğı açıklığa kavuşmuştur (Anlaş- ma, karşılıklı uzlaşma ve taviz vermekse eğer!). Türkiye ve Denktaş'ın Kıbns politıkasınm ozu taksimdir. Hedef, Türkıye'ye toprak kazandırmaktır. Yıüardır uluslararası konjonktürün buna elvereceğı zaman bekleniyor. Hey- hat ki zaman ve konjonktürtamamen bu politikanın ter- sine ve aleyhine işliyor. • • • Kopenhag kararlan ile bu politikanın iflası aslında resmen ıvme kazandı. Rum kesımı AB üyesi oldu. Türkiye'nin "Rum kesimi- ni üye yaparsanız, Kıbns'ta anlaşma olmaz ve bölünür" görüşü, bunu engelleyemedi. Ankara'nın Kıbns strate- jistlerinın kurdukları bu kumdan kale yıkılıverdi. Fakat, bu stratejinin sahip ve savunuculan bu yıkın- tıyı görmüyor. Tersine, AB'nin bu karanyla, "Kıbns'ın resmen ıkiye bölündüğü"nu kabul ettıği ve sanki Türki- ye'nin Kıbns'la bütünleşmesının önunu açtığı şeklınde yorumluyor ve politıkalannın başarısı gibı sunuyorlar. {Denktaş'ın ve danışmanı Mümtaz Soysal'ın açıklama veTV'deki yorumları ileŞükrü Sina Gürel'in "Son Per- de mi?" yazısı.) Kıbns'ta biranlaşmaya vanlması veTürkterin de AB'ye girmesı için belirlenen son tarih olan 28 Şubat 2003'ün de hiçbır anlamı yoktur. Kıbns polıtıkası aynen sürdürü- lecektir. Ş. Sına Gürel, "Türkiye ve KKTC'nın artık ko- nuyu şu veya bu tahhe kadar çözmek gibi birzorunlu- luğu yoktur" diyor. Önerilen ise şudur: Eğer bir anlaş- maya vanlırsa, bunun da "ancak Türkiye'nin AB uyeli- ğinın gerçekleşmesıyle eşzamanlı olarak yürûrlük ka- zanacağı kabul edilmelidir". Kıbns'ta anlaşmanın, hâlâ, Türkiye'nın AB uyeliği için bir koz olarak kullanılabileceğı görüşu hayaldir. Çünkü a) AB zaten Türkiye'nin üyeliğinı mumkun olduğun- ca gecıktırmekten yanadır. 2004 tarihinı cepte keklik görenler aldanıyor. O tarih gelınce önümüze nasıl bir an- laşma konacağını bilen var mı? Gürel'in önerisı, olsa ol- saTürkiye'nin AB'ye üye yapılmamasının gerekçesı ola- bilir, bir de iyice dışlanmasının... b) Kıbns Rumları AB üyelıği ile Turkıye karşısında ke- sin bir müzakere üstunluğü kazandı. 28 Şubat tarihın- den sonra, Kıbrıs'ın "işgal" durumu ve adadakı anlaş- mazlık, giderek AB'nin ıçi sorunu olmaya başlayacak- tır. önerilen politıka ile Kıbns Türklennın Türkiye ile bü- tünleşeceğini sanmak da bir duştür. Bu bakış, Rumla- nn, Yunanıstan'ın ve AB'nin bu "bütünleşmeyı" seyre- deceğı varsayımına dayanıyor. Kıbns'ın yüzde 37'sıni Tür- kıye'ye mı bırakacaklar? Karşımızdakinin de, olaya, "ül- kesinin kuzeyınin işgal edilmiş" gozüyle bakmadığını mı; en azından nüfusa oranla "haklanna düşen vatanlannı" kurtarmak niyetınde olmadıklarını mı varsayacağız? Ra- kiplerin "aptallığı" üzenne konan politıkalar çok hızlı çö- ker. • • • önerilen politika, Kıbnsta yeni bir savaşı ancak ka- çınılmaz kılar. Işte muhtemel bir savaş senaryosu: • 28 Şubat 2003 tarihine kadarki süreçte Kıbnsta top- lumlararası görüşmeler ya başlıyor, ya da başlamryor. Görüşme olsa bile, iki toplumun makulu bulmada ayak diretmesı sonucu ve Denktaş ve destekçilerinın politi- kalan gereğınce anlaşma olmuyor. Böylece Türkler AB dışında kalıyor. • Yenı başlayan süreçteki görüşmelerde anlaşma ola- sılığı için Türkiye'nin AB uyelığı şartını koyuyonjz. • AB bu reste karşı Türkiye'ye 2004 Aralığında yeni birtakvim önerıyor, üyelıği askıya alıyor veya açıkça ön- ce "Kıbns'ı çöz, birüyemizin işgal altında tuttuğun top- raklanndan çekil" d'ıyor. Veya AB çatışma değil işbirliği yeridir, diyerek Türkiye'yi kesin reddediyor. (Bunu zaten Lefkoşa ve Atina yapacak!) • Türkiye anlaşmayı reddediyor, ya statukoyu sürdü- rüyor, ya da KKTC'nın Türkiye ile bütunleşme surecini başlatıyor. • Kıbns Rumları ve Yunanistan, topraklannın ilhak edilmeye başlandığı gerekçesıyle savaş politikasına ge- çiyorlar ve Türkiye'ye ultimatom veriyorlar. AB de Tür- kiye'yi kınıyor. • Türkiye ültimatomu reddediyor. Rumlar "ışgal altın- daki topraklannı" kurtarmak için savaşacak anı bekli- yorlar. Tabii arkalarında Yunanistan, AB ve butün dün- ya! ••• Acaba "Kıbns stratejıstlen" bu durumda ne yapa- cak? Politikalannın sonuçlan gereğınce savaşacaklar mı? Yoksa geri adım atacak, başlangıç noktasına dönecek ve anlaşma mı yapacaklar? Kıbns politıkamız, özünde bir savaş politikasıdır. Bu politıka Türkiye'ye durmadan kaybettirir. Hiçbir şey ka- zandıramaz. O çok sözü edilen "Ulusal politika"mızın özünü tar- tışmalıyız. Ulusal olan nedır, ulusal politika nedir? obursaliıg cumhuriyet.com.tr. Polislerin yargılanmasını istedi Kaya'dan kurul karanna itiraz ANKARA (Cumhu- tiyet Bürosu)-Ankara'da YÖK'ün kuruluş yıldö- nümünü protesto eyle- mi sırasında polisler ta- rafindan dqx)ya götürü- lerek dövülen öğrenci Vefi Kaya, Ankara Vali- liği II tdare Kurulu'nun karanna itiraz etti. Veli Kaya, a\r ukatı Gökçen Zoreu ve CHP Mersin MilletAekili Hö- seyin Güler ile birlikte dün Ankara Bölge İda- re Mahkemesi'ne gide- rek başvuruda bulundu. Zorcu, Kaya'nın dö- \ r ülmesi konusundaki sonışturmada müfettiş- lerin, '^ûm poJislerin so- rumsuz olduğu. yargı- lanmaana gerekotanadı- ğı" yönünde bir rapor düzenlediklerini kaydet- ti. İl Idare Kurulu'nun düzenlediği raporda, bu müfettiş raporunun kıs- men onaylandığını kay- deden Zorcu şunlan söy- ledı^Yalnızca iki poü- sin vargüanmaa vönün- de karar verildL Mah- kemeye, işkenceyi ya- pan, yapılmasıru kolav- İaştıran ve bu konuda emirveren diğer sorum- lulann da yargılanması amacıylabir itiraz dflek- çesi verdik. Amacımız; Türkiye'de işkencenin ortadan kalkmasL" S 01044 No"lu basın kartımı kaybettım. Hükümsüzdür. Mehmet Emin Saraç
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear