23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
30 EKİM 2002 ÇARŞAMBA *»-¥•» CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 19 G ^ U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK • JSaştarafı 1. Sayfada rar çıkıp çıkmayacağı belli değil. AB, tarih veril- meyeceğıni de, verileceğini de söyleyemiyor. B i r bahane yakaladılar. Dönem Başkanı Dani- marka Başbakanı Rasmussen, açıkça "genel se- çim sonuçlannın, Türkiye ile ilgili yapacakları de- ğeriendirmede önemli bir unsur teşkil edeceğini" söyiedi. B u türden söylemlerin içeriğinde şöyle bir yargı mı var kafalarda: Duraksamalar. AKP birinci parti çıkar, iktidara gelirse; AB medyasının, Avrupa halklarının bu so- nucu "Türkiye'de Islamcı birparti hükümet kurdu" diye algılayacağından mı kaynaklanıyor? Yoksa seçımden sonraki olası hükümetin AB'ye karşı tutumunu saptayarak katılım müzakerelerine yeşil ışık yakmayı ya da yakmamayı mı kararlaştı- racaklar? Bugün bu sorulan yanıtlamak olanaksız. • • • Kimi Batılı yayınlar AB'deki kaygıları körüklerni- telikte. Belçika'da yayımlanan La ûuinzaine gaze- tesi, "757er Türkiye'nin stratejik önemınin bılincin- deler ve vıcdanlan pek rahat değil" diyor. Buna karşın gerıye donüşü olmayan bir yola gir- memek ıçin AB'nın Ankara'ya tarih vermesinden "başka çare olmadığmı -açıkça yazamıyor ama- 'i- ma' ediyor". ABD yönetimı Türkiye'nın üyeliği içın AB'ye bas- kı yaparken ünlü Amerikan yayın organları. Avru- palının kafasından eksik olmayan kaygıları kuşku- lan köriikleyecek içerikte yorumlar, haberler yayım- lıyorlar. örneğin ünlü Time, "geçen 12yılda olduğugibi Türklerin yine 'bilinmeyen bir kışiyi' kucaklamaya hazırlandığını" yazdı. Gülü tarife ne hacet, sözü edilen "bilinmeyen ki- şi" RTE! Milletvekili, partiye üye bile olmayan RTE; der- giye "her konuda ılımlı olduğunu ve yasalar izin vermiş olsa dahi Türkiye'de şeriat kanunlannı ge- tırmeye niyeti bulunmadığını" söylemiş. Dergi RTE'nin sözlerindeki yutturmayı elbette anlamış olacak ki; verdiği güvenceyi "başka bir şey söylemek Erdoğan'ı yeniden hapse koyar" di- ye yorumluyor. Dergiye göre, "bir şekilde şeriat yasalannı gör- mek isteyen" bugün RTE 'yi destekleyen en az yüz- de 8 köktendincinin iktidar olunca RTE'yi baskı al- tında tutmayacakları ne malum? Ya da "görmeyi istedikleri şeriat yasalanna bir türlü erişemedikleri" ortaya çıkarsa yuzde 8'in, AKP ile RTE'nin bugünkü oy potansiyelinden çe- kilmeyeceğine kim güvence verebilir? Üstelik daha iktidar olmadan AKP'nin ünlü ver- gı kaçakçılannı kurtarmaya yönelik bir mali af ya- sası hazırhğına başladığı manşetlerde. Biryandanyolsuzluklarlasavaşacağını ılan ede- ceksin, öte yandan örneğin Cavit Çağlar, Murat Demirel, Orhan Aslıtürk, Mustafa Albayrak gibi ünlüleri "aklayacak" yasaların hazırlığına girişecek- sin! Türkiye, -Time'ın ifadeettiği gibi- 3 Kasım'da sa- dece "Doğu ile Batı arasında seçim yapmayacak". 3 Kasım'da seçmenın ikiyüzlülüğe, sahte vaatlere karşı oy kullanması bekleniyor. Tabiı yıne yanılgıya düşmez, tepkisel duygulara kapılmazsa? ••• Seçim sonucu alınmadan partiler gelin güvey oluyor. Üstüne üstlük, RTE'nin çapraşık konumu yü- zünden seçim bile daha bugünden tartışmaya açıl- dı. Eski TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk'un bir TV'de ve dün Cumhuriyet'te ortaya koyduğu hukuksal öğe, öyle yabana atılır cinsten değil. AKP'nin "yasaya karşı hileyaptığını"öne sürdü. AKP oylarının iptal edilebilecegini söyledi. Nedeni yasalara dayanıyor: Milletvekili Seçimi Yasası'na göre, oy pusulalarında önce partinin amblemi, altında genel başkanın ismi yer alıyor. Genel başkanlığına, kurucu üyeliğine son verilen RTE'nin adı oy pusulalarında. Bu durum "yanıltıcı beyan" ise... ...AKP oyları sepete! Alman solundan AB için destek I Baştarafı 1. Sayfada Türkiye'nin bir kriz bölgesinde bulunduğu- na ışaret eden Fischer, "Türkiye'nin AB üye- liği konusunda farklı görüşlere sahip olabi- liriz, ama Türkiye'yi ABD'nin hatırı için AB'ye almayız. Eğer Türİdye'ye kapılan kapatırsanız, bu ülke- deki sivil güçlere ve Kemal Atatürk'ün za- manından bu yana ge- len jenilikçilere kapı- lan kapatırsanız ki, Türkiye'de yenilikçi- likAvrupa'ya yönel- mek demektir" dedi. Muhalefet partileri- nin Türkiye'nin AB üyei.ğine karşı tutumu- nu eleştiren Fischer, şurJin kaydetti: "Tür- khtbelki zorlu bir or- tak Kopenhag kriter- lertıi de tam olarak yeriıe gefirmediğini bilıyoruz. Eğer günün birude bu kriterleri yeıiıe getirirse, tam üyik için gerekli olan üîk egemenliği hak- landan vazgeçip geç- metceğini de bilmi- yortm. Ancak bildi- ğintek bir şey var: Si- zin)ipmak istediğini- zi yıparsak, aşın din- ciltrellerini ovuşrura- calnr ve bu da mo- deileşmenin sonu anamına gelecektir." /jıanya'da iktidar ortp Birlik 90/Yeşiller Patsi'nin Eşbaşkanı Claudia Roth, muhale- fet partilerinin Türki- ye'nin AB üyeliğine karşı tutumunu eleştir- dı. Roth, Alman Haber Ajansı'na (DPA) yaptı- ğı açıklamada, "Türki- ye'ye AB üyeliği pers- pektifi verilmemesi sorumsuzluktur. Mu- halefet partileri, bu tutumlanyla, Türki- ye'de seçimlere 5 gün kala milliyetçilerin ve dincilerin eline koz ve- riyor. Birlik partileri ve FDP,Türkiye'yeAB üyeliği perspektifi ve- rilmesi konusunda kırmızı kart göster- mek istiyor. Böylece bu ülkedeki demokra- si hareketinin çekirde- ğini zayıflatıyor" diye konuştu. Hıristiyan Demokrat Birlik Partisı (CDU) Genel Başkam Angela Merkel'in, "Türki- ye'nin AB üyeliğini tartışmanın zamanı değil" şeklindeki gö- rüşlerini, sadece Hıris- tiyan kimliğine dayalı bir AB kurmaya çalış- makla eleştiren Roth, "Merkel, AB'de, bü- yük çoğunluğu Müs- lüman olan bir ülke- nin yer almasını iste- miyor. Demokrasiye ve insan haklarına saygı duyan bir Türki- ye'nin AB'de yeri var- dır. Türkiye bu yolda ilerlemektedir" dedi. Yılmaz: Koşullu tarih verilebilirBRÜKSEL/ANKARA (Cumhu- riyet) - Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz, Avrupa Komisyonu'nun ge- nişlemeden sorumlu üyesi Günter Verheugen ile görüşmesinin ardın- dan müzakere takvimi verilmesiyle ilgili olarak, "Koşullu bir tarih, en ağırlıklı ihtimal olarak görünü- yor" dedi. Yılmaz, Brüksel'deki ha- vayı. "fevkalede lehimizde" nitele- mesiyle yorumlarken Dışişleri Baka- nı Şükrü Sina Gürel, "Türkiye için koşula bağlanmış bir tarih kabul edilemez" açıklamasım yaptı. Mesut Yılmaz, Avrupa Konvansi- yonu toplanhlannda Türk hükümeti- ni temsil etmek üzere gittiği Brük- sel'de Avrupa Komisyonu'nun geniş- lemeden sorumlu üyesi Günter Ver- heugen ile görüştü. Daha sonra gaze- tecilere açıklamalarda bulunan Yıl- maz, görüşmeyi, "açık, $amimi ve yapıcı" olarak niteledı. Yıhnaz, AB üyesi devlet ve hükümet başkanlan- nın Türkiye'nin birlik ile bütünleş- mesinin mutlaka sürmesi üzerinde görüş birliğinde olduklan izlenimi edindiğini aktanrken şunlan söyledi: "Dolayısıyla Kopenhag'da Tür- kiye için herhangi bir olumsuz ge- lişme bence fevkalede azalmıştır. Türkiye'de seçimlerden sonra ye- ni bir hükümetin bir an önce ku- rulması ve Kopenhag'a kadar ge- rekli çalışmalann yürürülmesi şar- tıyla, Kopenhag'da üyelik süreci- mizi çok ileriye götürecek çok önemli bir adımın atılması muhte- meldir." Brüksel'deki havanın Türki- ye'nin lehine olduğunu belırtenYıll- maz, düş kınkhğrna uğratacak bir ka- rar çıkmayacağı izlenimi edindiğini söyledi. Yılmaz. "Türkiye ile müza- kere konusunu es geçen, bağlayıcı bir karar almayan bir Kopenhag zirvesini şu anda ihtimal dışı görü- yorum. Bu, Kopenhag'dan doğru- dan doğruya bize müzakere tarihi çıkacağı anlamına gelmez, ama ko- şullu bir tarih, en ağırlıklı ihtimal olarak gözüküyor. Tabii seçim so- nuçlan ve kurulacak hükümetin performansı da bu kararı daha olumlu etkileyebilir" diye konuştu. Yılmaz, dün akşam saatlerinde Türkiye'ye döndü. îstanbul'da gaze- tecilerin "koşullu tarih" sözünü anımsatmalan üzerineYıhnaz, "Bek li bir tarih saptanabilir, ama bu ta- rihe kadar Türkiye'nin ilerleme ra- porunda dile getirilen bazı eksik- likleri gidermesi kaydı düşülebüir. Zannediyorum gelişmeler bizi o ih- timale doğru götürüyor. Önümüz- deki yıl tarih olmazsa bizim için değeri yok" görüşünü kaydetti. Gürel: Koşullu tarih kabul edilemez Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Şükrü Sina Gürel, AB'den gelen Türkiye'ye yıl sonunda "ko- şullu tarih" verileceği mesajlanna tepki gösterdi. Cumhuriyet'in so- rularmı yamtlayan Dışişleri Bakam Gürel, Türkiye'nin, gerçekleştirdiği son reformlarla Kopenhag siyasal kriterlerini tümüyle karşıladığını vurgulayarak "Türkiye için koşula bağlanmış bir tarih kabul edile- mez" açıklamasım yaptı. Gürel, Türkiye'nin AB devlet ve hükümet başkanlanndan böyle bir olasılığı dı- şanda bırakacak karar almalannı is- tediğini de anımsatarak "Türkiye, AB'ye taahhütlerini yerine getir- miş, müzakere tarihi almayı hak etmiştir. Bunun dışında formülas- yonları, ara formülleri kabul et- memiz beklenmesin. Böyle olası koşullar ve ara formüller, kamu- oyunda büyük hayal kırıklığı ya- ratır. Yeni hükümet kim olursa ol- sun, AB ile UişkUeri gözden geçir- mek durumda kalır" diye konuştu. ORGANÎZASYON BOZUKLUĞU NEDENİYLE AB'NÎN ÖNDE GELEN ISlMLERl GECEYE KATILAMADI Konser lıaııka, çıkarma fiyasko NİLGÜN CERRAHOĞLU BRÜKSEL - Konser mehteşem- di. Dar, uzun kollu, düz siyah kadi- fe bir tuvalet... Sol omuzda asimet- rik dekolte üzerinden aşağı doğru i- nen üzüm salkımı şeklinde taşlar... Derin, dizüstü bir yırtmaç... Beyaz taşlı, topuklu sandaletler... Ve iri tek taş küpeler. Çok sade ve zarif. Sezen Aksu, Brüksel'in ünlü kül- tür sarayı "Palais des Beaux- Arts"daki konserine böyle çıktı. 24 şarkı söyledi. Üç buçuk saat sahne- de kaldı. Izmir Devlet Opera ve Ba- lesi Orkestrası, Feriköy Vartanant Ermeni Kilisesi Korosu, Enderun Klasik Türk Müziği Topluluğu, (Musevi) Los Pasharos Sefaradis ile Oniro Rum gruplan ve Diyarbakır Belediyesi Çocuk Korosu Aksu'ya eşlik ettiler. 2 bin kişilik salonu kâh coşturdu kâh ağlattılar. Gönlümüz- de taht lcurdular. 'Bu bizim hayatımız...' "Bu bir fantezi değil. Bizim ha- yatımız!" sözleriyle sahneye çıkan Aksu baştan sona "tngilizce" yap- tığı vurucu ve "baştan çıkancı" ta- nıtım konuşmasında, "Türkiye farklı renklerden oluşan farklı bir ülkedir. Biz bu renkleri yaşarız. Farkına varmadan iç içe geçer on- lar ve birbirine kanşır. Şimdi lüt- fen kalbimize dokunun ve bizi yü- reğinizle dinleyin..." dedi. Ne fazla, ne eksik söz... Abarhsız, yahn ve hatasız bir takdim yaptı Se- zen Aksu. Yerine "cuk" dturan cüm- leler ve mesajlan; giyimi, dili, sesi, sahnesi, duyarlılığı, sanatıyla bir "diva", tam bir "kültür elçisiydi". Aksu ve Aksu'ya eşlik eden orkest- ra elemanlan, koro, müzisyenler, şarkıcılar, dansçılar... Kürt'ü, Ru- mu, Musevisi, Ermenisi... Brüksel konserinde yer alan tüm sanatçılann izleyicilerden aldığı not on üzerin- den "on" oldu. Yüreklerinden aktı Brüksel konserinde yer alan sanatçılar dinleyicilerden tam not aldılar. müzik. Bize verebilecekleri her şe- yı verdiler. Böyle olunca insan büsbütün üzü- lüyor. Büsbütün hırslanıyor; "Bu fırsat nasıl kaçırılır?" diye. Amaç hıçbir biçimde hasıl olmadı çünkü. Türkiye'nin zengin kültür mozaiği- ni Avrupa'ya tanıtmak maksadıyla yapılan "Türkiye Şarkılan" çı- kartması, Türklerin Türklere yaptı- ğı bir çıkartmayla sonuçlandı. Bir- likte şarkı söyleyip döndük. Parlamento tatilde, komisyon Kopenhag'da... "Tarih" yanlış seçihnişti bir de- fa. Avrupa Komisyonu Başkanı Ro- mano Prodi, genişlemeden sorum- lu komiser Günter Verheugen ve genişleme müzakerelerini yürüten Eneco Landaburu bir mini zirve içın ekip halinde Kopenhag'a git- mişti. AB çevrelerinece yakından iz- lenen Belçika'nın en önemli yayın orgam "Le Soir" gazetesinin Tür- kiye muhabiri, olay konserden son dakikada haberdar olduğu için Brüksel'egelememişti. Fransız, Al- man, Ingiliz, Italyan, Ispanyol bası- nının Brüksel'deki önde gelen tem- silcileri de yoktu ortada. Bulabıldiğim ve konuşabildiğım AB'li tek gazeteci altı yıldır Îstan- bul'da yaşayan Dorian Jones oldu. BBC ve "Deutche Welle" gibi ya- ym organlanna yazan serbest gaze- teci Jones da benim gibi hayretler içindeydi. Böylesine iddialı bir kon- ser organizasyonunun son ana bıra- kılmasını şaşkmhkla karşılamıştı. "Bu tür bir operasyonun amacı- na ulaşması en az bir buçuk ay ön- cesinden başlayan bir tanıtım ge- rektirir" diyen Jones; "tstan- bul'daki dış muhabir arkadaşlan- mın hiçbiri olaydan zamanında haberdar olmadı. Hasbelkader haberdar olanlar da belli ki seçim haftası olduğu için Türkiye'nin sı- cak iç politikasını bırakıp buraya gelemediler. Konser için seçilen tarih bu bakımdan da çok talihsiz oldu. Oysaki olay başlı başına AB medyasına yönelik biçimde dü- zenlenmeliydi. Konser haberleri Belçika basınında bir hafta önce- sinden çıkmalı, etrafinda gürültü kopanlmalı, ilgi yaratılmalıydı. Radyo.TV ve yazılı basında olabi- lecek en geniş yankı uyandınlma- hydı.Bu Türkiye için kaybedilmiş bir fırsattır. Yazık oldu. Ben çok üzüldüm" diye konuştu. Konser çıkışı "Acaba Belçikalı bir siyasetçiye rastlar mıyım?" di- ye fuayede dolaşırken Avrupa Parla- mentosu'ndan Ozan Ceyhun'la karsılaştım. O da benim gibi tanıdık sıma anyordu etrafta. "Burda Bel- çikalı kimse yok. Sadece komis- yondan birkaç memur var" dedi ve ekledi: "Ben de Brüksel'e ev tutmaya geldiğim için tesadüfen burdayım. Son anda 'Sezen Ak- su'nun konseri var' dediler, geldim. Yılmaz, konserde sahneye çıkıp konuşma yapacağına hiç olmazsa buraya yanında Alman Dışişleri Bakanı Fischer'le gelmeliydi!" Türk'e Türk propagandasına son... Benzersiz bir kültür ve tarih zen- ginliği sergileyen "Türkiye Şarkı- lan", "Türk'ün Türk'e Türk pro- pagandası" olarak kalmamah. Bu birikim, bu sanat, verilen emekler böylesine hoyratça heba edilmeme- li. Ceyhun'un dediği gibi "Türkiye Şarkılan" Fischer ve Schröeder'e mutlaka ulaşmalı. Ve Berlin'e git- meli. Ahnan halkına yönelik başka bir organizasyon ve başka mantıkla. Türk basını yerine bu kez yalnız Al- man basınını hedef alan bir kampan- ya ve promosyonla yemden kollan sıvamalı bu konsere destek veren sponsorlar. Mümkünse hemen ya- nn. Aralık başındaki Kopenhag Zir- vesi'ne bir aydan fazla zaman var. Almanya'da Türkiye'nin tanıhmını yapacak çok sayıda kuruluş ve sivil toplum örgütü bulunabilir. Her tec- rübe kazanımdır. En ahk olanı bile. Böylesine ciddi bir örgütlenmeyi "etkin" biçimde gerçekleştirdiği- miz gün, Avrupa kamuoyu nezdin- de "AB adaylığımız" da bıçimsel olmaktan çıkıp içerik kazanacakhr. Buna hiç kuşkunuz olmasın. Yeter ki istensin. Yeter ki "düşünülsün". Yeter ki "ciddive alınsın"! Resepsi\ona. TBMM Başkanı Ömer İzgi. Başbakan Biilent Ecevit.Anayasa Mahkemcsi Başkanı Mustafa Bumin. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, bazı bakanlar, kuv vet komutanları. AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, SP Genel Başkanı Recai Kutan da katıldı. (Fotoğraf: AA) Cumhurbaşkanı Sezer, Erdoğan'a 'Başbakan adayını ben belirlerim' mesajı verdi Resepsiyonda başbakanlık tartışması ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Cum- huriyet'in kuruluşunun 79. yıldönümü nedeniyle bir re- sepsiyon verdi. Resepsiyon- da, başbakan adayını "yet- kili kurullannda belirleye- ceklerini" söyleyen AKP'nin genel başkanı Re- cep Tayyip Erdoğan a tep- ki gösteren Cumhurbaşkanı Sezer, "Başbakan adayını Cumhurbaşkanı belirle- meyecek de milletvekili ol- mayan bir genel başkan mı seçecek" dedi. AKP lideri Erdoğan ise, Sezer'in böyle bir geleneğe hazır olması ge- rektiğini ileri sürerken "Şık olan benimle müzakere et- mesidir" diye konuştu. Çankaya Köşkü'nde dün akşam gerçekleştirilen ve 1700 kişinin davet edildiği resepsiyona yaklaşık 1000 davetli katıldî. Cumhurbaş- kanı Sezer, gazetecilerin so- rulan üzerine, 3 Kasım se- çımlerinde vereceği oyu be- lirlediğini, ancak bunu açık- lamayacağını kaydetti. Se- zer, "Kararsız değilim" de- di. Resepsiyonda. bugüne kadar açıklamalarında "Baş- bakan adayını yetkili ku- rullarımızda belirleyece- ğiz" diyen Erdoğan'a, Cum- hurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, "Başbakan adayını ben belirlerim" mesajını verdi. Sezer, Erdoğan'ın bu yöndeki sözlerinin anımsa- tılması üzerine, "Başbakan adayını Cumhurbaşkanı beliriemeyecek de millerve- kili olmayan bir genel baş- kan mı seçecek" diye ko- nuştu. Cumhurbaşkanı Se- zer'in, AKP'nin seçimlerden birinci parti olarak çıkması durumunda Erdoğan ile gö- rüşüp görüşmeyeceğinin so- ruhnası üzerine, "Bilemem, şimdiden bir şey söyleye- mem" demesi dikkat çekti. Gazeteciler daha sonra Er- doğan'a Sezer'in sözleriyle ilgili görüşlerini sordular. Sorulara sinirlenen Erdoğan, Cumhurbaşkanı için, "Şık olan benimle müzakere et- mesidir" dedi. "Çağn mı beklersiniz, randevu mu is- tersiniz" sorusunu Erdoğan, "Davet etmesi gerekir" di- ye yanıtladı. Başbakan ada- yını parti yetkili kurullann- da belirleyeceklerini yinele- yen Erdoğan, "böyle bir ge- leneğe Cumhurbaşka- nı'nın hazır olması gerek- riğini" ileri sürdü. Erdoğan, parti kurullanna başbakan adayı için öneride bulunup bulunmayacağına ilişkin so- ruya önce "Evet" yanıtını verip daha sonra tersini söy- leyince, gazetecilere, "Ben anlatıyorum, anlamıyorsu- nuz" tepkisini gösterdi. Bir gazetecinin, "Biz kalın ka- fabyız biraz" sözlerine de Erdoğan, "tncelt o zaman" yanıtını verdi. Başbakan Bülent Ecevit de parti yönetiminin genel başkanlıkta kalmasında ısrar etmesi durumunda tutumu- nun ne olacağının soruknası üzerine, "Umarım parti- min bana ihtiyacı kalma- yacak, kalmaz" dedi. Resepsiyona katılan Ge- nelkurmay Başkam Orgene- ral Hilmi Özkök ise ABD ziyareti sırasında ABD Baş- kanYardımcısı Dick Cheney ile görüşeceğini bildirdi. Jandarma Genel Komuta- m Orgeneral Şener Eruygur ise gazetecilerin Ankara Cumhuriyet Savcılığı'na ata- nan Nuh Mete Yüksel hak- kındaki video kasetlerinin jandarma tarafindan incelen- diğinin ammsatıhnası üzeri- ne, kaseti kendisinin de izle- diğini, kasetin montaj oldu- ğunu söyledi. Gürel ile Papandreu bir araya geliyor Futbol diplomasîsi • Dışişleri Bakanı Gürel, Papandreu'yu Fenerbahçe- Panathinaikos maçını birlikte izlemek için İstanbul'a davet etti. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Yunanistan Dışişleri Ba- kam Yorgo Papandreu, Dışişle- ri Bakanı Şükrü Sina Gürel'in davetiyle, Fenerbahçe-Panathina- ikos futbol maçını izlemek üzere perşembe günü Türkiye'ye geli- yor. tki bakan, Gürel'in Dışişleri Bakam olmasının ardmdan ilk kez Türkiye'de bir araya gelecek. Eski Dışişleri Bakanı tsmail Cem ile Türk-Yunan diyaloğunu geliştirmek amacıyla siyasi gö- rüşmeler dışında "kahve sohbet- lerinde" sık sık bir araya gelen Yunanistan Dışişleri Bakanı Pa- pandreu, Cem'den sonra göreve gelen Gürel ile Türkiye'de ilk gö- rüşmesini futbol maçmda yapa- cak. Fenerbahçe taraftan olan Gü- rel ile misafiri Papandreu, Fener- bahçe ile Panathinaıkos'un Istan- bul'daki UEFA Kupası 2. tur ilk maçını birlikte izleyerek, dostluk mesajı verecekler. Gürel ile Papandreu'nun lstan- bul'dakı maçta buluşması, Türkiye veYunanistan'uı 2008 Avrupa Fut- bol Şampiyonası fınallerini üstlen- mek için yaptıklan ortak başvuru açısından da önem taşıyor. Yeni HizjbuUah • Baştarafı 1. Sayfada stajyer avukatlar ve çok sayıda üni- versite mezunu ve öğretmen bu- lunduğunu belirtti. Şeriatçı örgütün iki bin sayfalık örgütsel dokümanla birlikte ele ge- çirildiğini kaydeden Çınar, bu do- kümanlardan 900 sayfalık bölü- münün örgütün kuruluşu ve ilke- leri ile ilgili temel sözleşme oldu- ğuna dikkat çekti. Söz konusu dokümanlara ilham kaynağı olarak hem PKK, hem Hizbullah, hem de Dev-Sol gibi birbirinden çok farklı kulvarlarda- ki radikal örgütlerin söylem ve il- kelerinin yazılı olduğunu behıten Çuıar, Türkiye'de ilk kez "Kür- distan tslami Cephe Hareketi" ile birlikte bünyesinde "Kûrtçü, tslamcı ve devrimci" nitelikleri banndıran bir örgütün çökertildi- ğine dikkat çekti. Örgüt ile ilgili olarak halen 31 kişinin yanlanndaki iki Kaleşni- kof silah ve 5 değişik çap ve mar- kada sılahla birlikte yakalandıkla- nnı kaydeden Çuıar, örgütün özel- likle sansasyonel saldmlara hazır- landığuıı, ele geçirilen silahlann da bunun çok önemli bir gösterge- si olduğunu anlattı. Samklarla birlikte, ilerde emel- lerine ulaşmalan halinde kurma- yı düşündükleri şeriat esaslanna dayalı, Türkiye'nin doğu ve gü- neydoğusunu içine alan 'tslami Kürdistan' haritasmın da ele ge- çirildiğini dile getiren Çmar, ha- ritada belirtilen illerin tümünde örgütün sorumluluğunu alması planlanan kişilerin de aym ope- rasyonda yakalandığım söyledi. Örgütün öncelikli amacınuı bir süre önce Hizbullah sorgusu so- nucunda öldürülen ve cesedi îs- tanbul'da örgüte ait bir ölüm evin- de ortaya çıkanlan tzzettin Yıldı- nm'ın kurucusu olduğu, Kürtçü söylemleri ile bilinen 'Med-Zen- ra' vakfına sempati duyan kişile- ri çekmek olduğunu anlattı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear