Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
&AYFA CUMHURİYET 27 OCAK 2002 PAZAR
OLAYLAR VE GORUŞLER olay.gorus(a cumhuriyet.com.tr
EVET/HAYIR
OKTAY AKBAL
'ŞyfietrentertiÇokObnir
Şiir nedir?
Yüzlerce yıl geçmiş tanımlanamamış!.. Kimi,
"Göklerde yükselen nazenin bir balondur" de-
miş. Kimi de, Salâh Birselgibi "Şiirne midir? ör-
neğin maydanoz değildir" buyurmuş... Peygam-
berler, diktatörlerzararlı bulmuş! Demek ki iyi bir
şey. Her duygulu insan oturmuş sabahları, gece-
leri içini dökmüş dizelerle... İyi kötü! Ama "şiir"
defterlerde, kitaplarda. seçkilerdeyaşangısını in-
sanlık boyu sürdürmüş, sürdürüyor...
"Şiirimizde Şiir"e, "Simge" dergisi geniş biçim-
de yer vermiş... Gelmiş geçmiş şairlerimiz, bu-
günlerde şiirler yazanlarımız, hepsi şiirleriyle şiiri
anlatmışlar. "Simge" güzel bir seçme yapmış...
Haşim "Zannetme ki güldür ne de lale" der-
ken şiiri mi anlatmış? "Ateş doludur tutma ya-
narsın " dizesi, şiiri mi anlatır? Tarancı'nın "Kızoğ-
lan kız güzelliğinde şiir/ Hem sevgili hem dost
hem anne yüzü"...
Şiir kanımıza işlemiş bir kez! Geçenlerde birtop-
lantıda sordum ordakilere: "Içinizde hiç şiiryaz-
mayan varmı?" Yoktu! Herkesşiıryazar, yazma-
lıdır... Birdosttur, birsevgilidir. Gelip geçici olma-
yan, yaşam boyu sizinle...
Ortıan Veli'nin tanımı belki en doğrusu: "Im-
kânsız şey/ Şiir yazmakl Âşıksan eğer/ Ve yaz-
mamak/ Ayiardan Nisansa."
Şiir ölümsüzdür. Şair ölür, şiirler kalır. öksüz ço-
cuklar gibi değil, en güvenilir, en kalıcı bir anıt gi-
bi...Necatigilboşunayazmadı: "Negördükseiyi
kötü/ ömür biter biz hâlâ/ Söyleriz/ Ne biter! Ne
kalırgeçmiş kitaplarda/ ölümden sonra dal söy-
leriz."
Hece'nin en güçlü şairi Faruk Nafiz'dir. Orta-
okulda ezberlerdik şiiıierini! "Yağızatlarkişnedi"
diye başlayan Han Duvarlan'n bıraksanız ezber-
den okurum. Ne demiş şiirden söz ederken: "On-
larki gökte birerkasra çekildi/ Devrinde fakat han-
gisi mes 'ud olabildi/ Varsın seni ömrünce ateş
çemberi sarsın/ Şiir. Sen üzüldükçe ve öldükçe
yaşarsın."
Şiir nasıl öğrenilir, nasıl öğretilir? Okulu yok. fa-
kültesi yok! Cumalı bunu anlatmış içtenliğiyle:
"Buğdaydan öğrendim/ Canım kara buğday-
dan/ Tadı tad binlerce yıldır/ lyilik cömertlikle
alırl Sofralarda yerini" dedikten sonra öteki şiir
kaynaklannı şöyle sıralamış: Akan sulardan. Kır
çiçeklerinden. Köy kahvelerinden. çarşıda pa-
zardan...
Sabahattin Kudret de genç şairlere "Çok ko-
nuşma/ Suskunluğa yakın dur" der, sonra da "Şi-
ir yazarkenl Eski ozanları düşün/ Eski. belki de
çok eski/ Bir ilkçağ ozanı şiirini okusun istemez
misin?"
Bakmayın Hilmi Yavuz'un "ben bu şiiriyazdım
dal belki/yazmadım da" demesine. En güzel şi-
irieri yazmıştır, bilinçle, çabayla...
Kimler sever, kımler sevmez? Özkan Mert, hü-
kümetler ve ordular, kutsal kitaplar, peygamber-
ler sevmez, diyor.
"Filozoflar şiirden korkarlar/ Çünkü ekmeğini
alırl filozoflann/ Ama şiir herkesi sever?"
Ataol, "Herşeyşiirdir, uğultusu rüzgârın, Birır-
mağa usulcacıkyağan kar" der... Durbaş ise "Şi-
irin Ş'siniyazmak yerine Ş'nin şiiriniyazmak is-
terdim", "Zamana karşı durandır şiir, ölüme de,"
Can Yücel'in. kızı Su'ya adadığı şiirle bitireyim.
Şiirin anlamını verivermiş üç beş dizeyle:
"Birderin uykudayım/Açtım gözlehmi/ Birsu-
yun gölgesi gibi/ Kendisi adeta suyun/ Ayaku-
cumda sen oturuyorsun.l Şiirgetirenlerinçokol-
sun çocuğum."
Beklenen Siyasal Oluşum...
Prof. Dr. Abidin KUMBASAR
C
umhuriyetimizin siya-
sal yaşamında 1946 se-
çimlerinde çok partili
döneme geçilmiş olsa
da. ülkemizde gerçek
anlamda demokrasınin de o yıllardan
beri var olduğu söylenemez. Ata-
türk de\Tİmi ilkelerinin toplumsal
bilincimize tümüyle yerleşmediği
dönemde başlayan Ikinci Dünya Sa-
vaşı"nın zorladığı uygulamalann yö-
netime karşı güvensizlik yarattığı
ortamda yapılan seçımlerde halk kit-
leleri. ekonomik ilkeleri farklı par-
tiler arasında değil, de\ximleri ger-
çekJeştiren ve karşı devrimci olan
partıler arasında yapılan bir seçime
zorlandı. Aynı dönemde. Sovyet-
ler'in yanlış tutum içinde ülkemiz-
den toprak istekleri demokrasiyi den-
geleyecek sosyalist partilerin kurul-
malannı zorlaştırdığı gibi. yurtsever
aydınlann her şeyi göze alarak kur-
duklan sol eğilimli partiierin de ya-
şamasına tutucu yönetimlerce izin
verilmedi. Soğuk savaş döneminı
yandaşlannın çıkan açısından de-
ğerlendiren ve yönetimde kalabıl-
mek için cumhuriyetimızin kuruluş
ilkelerüıi göz ardı edenler. dış yar-
dımlan da "Halk plan değiL pilav is-
tiyor* yoz düşüncesiyle, üretime yö-
nelik yatınmlar yerine. işbiriikçile-
rini zengin etmek için kullandılar.
Us dışı ve gerçeklerden uzak yöne-
timlerin yarattığı kargaşa ordumuzun
1960 gınşimj ile sonuçlandı.
Atatürk de\Tİmlennden bugün ol-
duğu gibi geçmişte de hiç ödün ver-
meyen Türk ordusu. ülkemize yaşa-
dığımız vıllarda da özlemıni duydu-
ğumuz, 1961 Anayasasfnı ve çağ-
daş demokratik ortamı sağladı. Ül-
kemizde basın özgürleşti. gerçek an-
lamda sol partiler siyasal yaşantımı-
za girdiler. Bu coşkuyla geçen kısa
siireli dönemde sinen de\Tİm düşman-
lan. seçimlerde inanç sömürüsü ve
"Bizyönetimdeolmazsak komünist-
ler gelir" kandırmacalanyla aslında
komünızmin de ne olduğunu bilme-
yen halk kitlelerini kandırarak yöne-
tımi ele geçirdiler. Eğitimın yozlaş-
tınlması ile gençlik düşman kamp-
lara bölündü. ekonomik başansız-
lıklar ve talan. ülkenin bağımsızlığı
feda edilerek alınan borçlarla denge-
lenmeye çalışıldı, gerçekleri söyle-
yenler dışlandı. kıyıma uğratıldı.
Çağdaş demokrasilerde olmayan
yöntemlerle. aynı çıkarlan ele ge-
çirmek içinyanşan. birbirinin özde-
şi sözde siysal partilenn ülkeyi feda
ederek yaptıklan iktidarkavgası. de-
mokrasi diye yutturulmaya çalışıldı.
Sonuç yeniden ordunun girişimleri.
yeniden olağanüstü dönemler. halk
kitlelerinin. özellikle emekçilerin
sırtına bindirilen ağır yük. yolsuzluk-
lar, adam kayırmalar. devletin en so-
rumhıkonumunda olanlanndöviz ku-
ru değişimlerinden çıkar sağiaması
ve yaşadığımız ekonomik çöküşle
noktalandı. Bugünülkemiz. halktan
alacağı güce dayanarak akdcı.bilim-
selvegerçekçi uygulamalaria sorun-
lan çözecekyönetimibeklemektedir.
Kuşkusuz "*Iaik cumhuriyet"e yü-
rekten bağlı yurtsev erlerin gücü her
zorlugu yenmek için yeterlidir. Ay-
dınlığa çıkmak için kahraman yolu
gözlemek. ilkel topluluklann alış-
kanlığıdır. iyi yönlendirilirlerse, ger-
çekleri gören. sorunlann nasıl çözü-
leceğini ka\Tayan veyönetenleregü-
ven duyan haüc kitlelerinin herbire-
yi bir kahraman olur. Kurtuluş sava-
şımızda ulusumuz bunun en somut
örneğini vermiştir.
Bugün en bü> ük sonın. toplumu-
muzun güven duyacağı riim \nrtse-
verleri bir araya getirecek yapıda ve
çağdaş sosval demokrasiyi ülkemiz-
de uvgıüayabilecek bir srvasal ohışu-
mun yokluğudur. EIli yıkür iilkeyi
ağıriıklı olarak yöneten sag eğilimli
siyasal partilerin neden olduğu sıkın-
ülann sorunlannı hep birükte yaşa-
maktayız. Aynı yapıdaki gelecek yö-
netimlerin de biraz daha borçlanma
vebiraz daha dışa bağınılı olmaktan
başka çıkar yollan olamaz. Solda ve
sosval demokrat olduklarmı söyle-
)«n düzen partileri ise gekcekierini
hi tarikaüann desteğindeyada Ana-
doiu evtivalanıun öğötlerinde gör-
mekteler.
Bu ülkenin yurtsever aydınlan-
nın. halkımızdan alacaSı guçle, bü-
tün sorunlan yine haüda birükte çö-
zeceğine inanmak gerekir. Bu gü-
\ enle özgürlük ve fırsat eşitliğini te-
mel alarak. çağdaş anlamda "sosyal
demokrasTyi ülkemizde yerleştir-
meyi amaç edinen siyasal oluşumu
gerçeldeştirmek kaçınılmaz görev-
dir. Öncü olarak. zorlama ile gelecek
kişileri beklemekle ya da geçmişteba-
şanschHankanıtiannuşkisDervurnut
bağlamakla hıçbır yere ulaşılamaz...
Bulunduğumuz koşullarda. Ata-
türk'ün koyduğu akılcı "'Cumlıuri-
yet tlkeleri''ne inanan. onun ışığın-
da çağdaşlaşmak isteyen, siyasal ya-
şantısında çıkar ilişkisine girmemiş
gerçek yurtseverlerin bilinç ve özve-
riyle bir araya gelerek göre\' üstlen-
meleri tek çıkar yol olarak görünmek-
tedır.
A
merika. uluslarara-
sı teröre savaş açtı.
Tüm dünya ülkele-
ri destek veriyor. Türkiye
de. Peki. bu savaşaçılan *te-
rör" nedir?
Mazium Beyhan'ın Pofi-
tika Sözlüğü'nde "Siyasal
düşmanı flziksel olarak yok
etmeyevaran korkutma po-
litikası" tanımı yapılıyor.
Büyük Larousse'a göre.
"Bimierin ya da a/ınlıkla-
nn şiddete dayanan ev lem-
lerinin tümü (cina\
r
et rehi-
ne alnıa. patla\icı >erieştir-
nıe. sabotaj vb.)olabOdiğigi-
bi, çeşitli erekkri (ülkenin
bağunsızhğu birsiyasal reji-
min de\Tİlmesi, deviet sija-
setinin bazı vönJerine itiraz
vb.) da olabilir."
Orhan Hançertioglu' nun
Fetsefe Ansiklopedisi ise "Te-
keki burju\azinin kendi ül-
kesindeki çalışan yığjnlan
sindirme aracı olarak kul-
laruldıği gibi (örneğin Ame-
rika'daki McCarthv hare-
keti)ö/eüMe geri bırakûn)-
mışülkelerdeflericihareket-
leri önJemek amaavla kul-
lanıhr" diyor
Tanımı nasıl yapılırsa >a-
pılsın çağımızda terör. em-
peryalizmin kendi siyasal
amaçlan doğrultusunda ve
ekonomik egemenliğini ka-
lıcılaştırmak için kullandıöı
bir eyiem biçimi olarak or-
Uluslararası Terörün Kaynağı
VedÜ BİLGET Emekli Amiml
taya çıkmıştır. Son günlerde
"uluslararası teroriznTe sa-
vaş açma savındaki ABD.
çağın son çeyreğinde. ken-
di ülkesinde terörist yetişti-
ren eğitim merkezleri aç-
mıştır. 4 Ağustos 1985 tarih-
li Noktadergısınde, esta FBI
ajanı Frank Camper'in yö-
nettiğı merkezde aynlıkçı
Sih milıtanlannın yetiştiril-
diği açıklanmıştır. Yine bu
merkezlerde eğitilenlerden
birinin de Luis Posado Car-
riles -obür adıyla Ramon
Medina- olduğu saptanmış-
tır. Camles. 1976"da Küba-
Jamaika seferi yapanbir uça-
ğa saldınnın ve 73 yolcusu-
nun ölümünün sorumlusu-
dur. Yakın dostlan arasında
eski ABD -ve şimdikinin
babası- Başkanı Bush, El
Salvador'daki teröreylemle-
rinin planlayıcılanndan Gus-
tavArgimiro Lopezve Nika-
ragua'da tutuklanan OA aja-
nı Eugene Hasenras vardır.
Böyle olduğu için de Carri-
les bir ara uyuşturucu ka-
çakçılığından tunıklanmış.
ama anında salı\erilmiştır.
Bize hiç de yabancı ol-
mayan. yurtdışında ve ülke-
miz topraklannda nice kan-
lı saldırılar gerçekleştiren
ASALA'yı unutmak olanak-
lı mı? 1986'nın ekım ayjn-
da Ermeni Taşnak Partisi
Beyrut'ta bir bildin yayım-
lamıştı. Bildiride. "4S.4L.A,
bir ajanlar örgütüdür ve
adından başka hiçbir İHşld-
si\okturErmenflerie" denil-
mişti. ASALA'nın "Paralı
askerier"den oluştuğunu sa-
\oınan Taşnak Partisi. eğitim
merkezlerinin önde gelenJe-
rinin ABD'de olduğunu. as-
kersel eğitimın San Fran-
cisco'da. siyasal eğitimin ise
Boston'da verildiğinı duyur-
muştu.
ASALA konusunda iş bu-
nunla da bıtmiyordu. CIA
ile bağlantılan çok iyi bili-
nen .Amerikan Morrison fır-
masının Türkiye temsilcisi
ve İsviçre'de yaşayan Mı-
gırdıç Şeflefyan'ın bu örgü-
te malı destek verdiği sap-
tanmıştı. Dahası. Italya'da
yayımlanan Panorama der-
gisi, Beyruf un kuzeydogu-
sundakı .\kur'da bulunan
Falanjıst kampında. Neona-
zi Hoüman grubu ile ASA-
LA militanlannın da konuş-
landıklarını duyurmuştu.
Türkiye. ASALA terörün-
den azımsanmaz şiddet ve
yıkımla karşı karşıya iken
dost ve müttefik ABD'den
herhangi bir destek çabası
gelmemişti. Şu anda
ABD'nin "uluslararası te-
rörekarşı savaş"ın üssü du-
rumuna getirdiği Afganis-
tan'daki oluşum. ABD'den
bağımsız mı gündemlenmiş-
tır
9
"Konsantrik Dış Çizgi-
ler"in bir uzamı olan Afga-
nistan'a yapılan 1979 Sov-
yet müdahalesı. çizgide kı-
nklık anlamına gelince ABD
kollan sıvadı. 100 milyon
dolarlık bir yardımı. Sov-
yetler'e karşı sa\-aşan müca-
hit örgütlerine ulaştırdı. Bir
Islamicihat ilan edildi. Mü-
cahitlerin cihadı finanse et-
mek için giriştiklerini öne
sürdükleri uyuşturucu mad-
de kaçakçılığına göz yum-
du. Hem de 1970'lerin ba-
şında Türkiye"de afyon eki-
mini durdurmaya kalkışma-
sına. günün Dışişlen Baka-
nı John MitcheD'in ağzın-
dan "Eğer Ankara. afyon
ekim alanını kısıtlamazsa
Türkh e'ye karşı cezalandı-
na önlenileralmacaknr' dı-
yen ve Başkan Nixon"ın "Af-
Kuın» • SANAT
KÜÇÜK SAHNE
t SADRİ ALIŞIK TİYATROSU
rezervasyonlarınızı kredi kartı ile yapabılirsiniz
ilMMEd
LAHANA SARMA
Gölge-Kıjkh Oyumı, Bir Bölûm
Oynayanlar/Oynatanlar
Ayşe Selen-Şehsuvar Aktaş
SON 3 OYUN
H«r Pazar 13 OOie Otaköy.
TOBAV AFİFE JALE SAHNESİ nde
| (Ortaköy pnr>cess Otelı YanO
I Te) 0212 260 03 35
^ lahanasarma com
DOLUNAY ICATILIA' u ın v ıl
CUMA 2O:3O / C.TESI 15:3O - 2O:3O / PAZAR I 5:3O
4-5 Şubat Saat: 2O.3O
ATAKÖV YUNUS EMRE KÜLTÜR MERKEZİ
Cise Tel: O212 661 3O 94-95
fİSVİÇREHA5TANESİ "(krçASonmfamk'İ
İlanlannız İçin
(0212)293 89 73
perareklam@perareklam.com.tr
perareklam@superonline.com.tr
wwsv.perareklam.com.tr
Yaun ve Vönaten: Yılmaz Onay
>ynaymlan Rozet Hubeş - Levent Öktem - Ercan Demirel
31 OCAK Perşembe - 1 Şubat Cuma saat: 20.30
2 Subat Cumartesi saat: 18.30
LONDRA C
HER PAZARTESİ Saat: 2O.3O
•MMnr^i«iiwiîW-y.w.g^wgl
.CTtrıiii.n
WArVw.perareklam.com.tr • w-ww.sinemafilm.com • (0212) 293 89 78
13. Ankara Film Festivali Belgesel Dalında En İyi 2. Film
sıssi/ < >ı O\\^ İlanlannu İçin
(0212)293 89 78
perareklam@perareklam.com.tr
peroreklam@superonline.com
www.perareklam.com.tr
Vöııctuıı: Hıiscyın K;ırühc\
Oyuncıı: Jülıtit- 1"
Vnpmı: \ Sı
İİSTANBUL 0212 249 56 97 12 00-14 30-16.30-18.45-2; 15_
BEKSAV 0216 349 91 56 11 00-13 00-15.00-17.00-19 00-21.1
JKENTOYUNCÜLARIIS^
9
30 Ocak / 6-13 Şubat Çarşamba 20.30
2 Şubat Cumartesi 20.30 /10 Şubat Pazar 15.00
OfenCyıUlna, .4yşe Yıiftz. Fahnaleyki— YILDIZ KESTER
>(/:<///. )tiı!ı~ Kcııtcr
Yöni'leıi: Yıltltz Keııler
Borusan Kültür ve Sanat Merkezi
[ e t k i n I i k l e r i ]
29 OCAK SALI 31 OCAK PERŞEMBE
19:09 Konser
=?ra -jovıva Gıtar
Yer: iorusan Kültür ve
SarHrMerkezi
10:30-12:00 Atölye:
'Muztğır. Rengı' S^nya Tainsevef, Nıyaz Se'çuk
18.30 Söylefi:
Alper Maral ModeT Müzığın Eajkaları 2
Edsor Denısov
Yer Borusan Kültür ve Sanat Mericezi
02 ŞUBAT CUMARTESİ
Atöleler
(ocu Atölyeleri:
^ocıaia Mûzik" Pınar Başbuğ
•j 3İ'1.3015-6 yaş 1 Grupt
'2 O- 3 00 7-9 yaş 1 Grupı
er-1. Grup)
^BORUSAN
ğın Rergı"
Gazı Selçuk, Nıyazı Selçuk
10 30-11.45 (6-7 yaşi Grupı
14:00-15.45 (8-10 ya} 1 Grup)
Diğer Atölyeler
16 00-H15 "Mjzık Kcmseptl!
Baskı Atölyes ' Gazı Selçuk
Bonısjn taanbul Ftiannonı Orfceftruı Konseried
han( tüm ttkrtikkf ücrebatfir
florusan btantnJt füatmoni Ofittstrası'nm sezonluk kombine
f' saöja sunulmuştuf.
Istılılal Cad No 421 Tünd. Bfyoglu 80060
' 102121 292 06 55 Faks: (0212) 252 45 E
YALNIZ 1 OYUN
29 Ocak Salı Saat: 20.30
AKATLAR KÜLTÜR MERKEZİ
Tel: (0212) 351 93 84
Yazon: Sabahattin Kudret AKSAl |
YonetenİskenderALTlN
Dekor Kostıim: Hakan DÜNDAR
AliSÜRMELİ/Güven KIRAÇİ
SelinİŞCAN
ErdiflfOLGAÇU/MineBIÇAKÇI
Göüıan KIRAÇ
BUGUN Saat. 15.00de
AKATLAR KÜLTÜR MERKEZİ Tel: (0212) 351 93 34
31 Ocak Saat: 21.00
I SADRİ ALIŞIK TİYATROSU TAKSJV KÜÇÜK SAHNE Tel: [0212) 292 M19-201
7-8-S-iOŞuba: Saat: 20.30
KADIKÖY HALK EĞİTİM MERKEZİ Tel: 102161 330 10 27
12 Şubat Saat: 20 30
BAHÇELİEVLER KÜLTÜR MERKEZİ Tel: (0216) 441 36 82
Bilgi Tel: (0212) 291 51 96-97-98
1-2-3-4 ŞUBAT İZMİR SAMATTA TEL: (0232) 421 16 52
İKENT0YUNCULARI2463589
247 36 34
Şflkran Güngör&Müşfik Kenter
Yeşim Koçak Engin Hepileri Esra Kızıldoğan
Yazan: David AUBURN Türkçeleştiren: Zeynep AVCI
Yöneten:YıldızKENTER
27 Ocak Saat: 15.00
31 Ocak / 1-9-15 Şubat Saat: 20.30
T.C Kultûr Bakanlıjının Kal|<ılBr(^la
Bı Mr MÜŞFİK KBfTa jütnisUlr.
Yazan-Yöneten: Oğuz ARAL
Oynayan:MûşfikKENTER
Müzık: Buğra UĞUR
HUYSUZ
3-17 Şubat Saat: 15.00
8-16 Şubat Saat: 20.30
EFES Ptlsen 'in kültür ve sanata katküan artarak sürecek.
yon sorununun çözümü, as-
keri ve stratejik ittifakın ya-
rarlanndan daha öncmli-
dir" tehdidini sasıırmakta
sakınca görmemesine kar-
şm...
Mücahit -ve şimdi Tale-
ban'ın ve l'same bin La-
din" in- liderlerinden AB Ah-
med, New York Times'a de-
meç verip 'afŞonun po-
und'unu en az 50-60 dolara
samoru/wöbürtanm ürön-
kriiıeoranJa lOOkatkâr sağ-
Inoruz* diyebiliyordu açık
açık. Söylemesine gerek de
yoktu. 15 Şubat 1978 tarih-
li Cumhuriyet gazetesinde.
Istanbul Narkotik Büro gö-
revlilerinin sık sık ve son
olarak 1040 kilo Afganis-
tan kaynaklı uyuşturucu ele
geçirdjkleri haberi yer alıyor,
trafık kanıtlanıyordu. Zaten
ABD bölgeyi uzunyıllardır
denetliyordu. Muhammed
Zahir Şah'ın devrildigi
1973"ten sonra. bu denetim
CIA eliyle daha de derin-
leşmişti.
Sonuç olarak deriz ki Tür-
kiye. terorizmden çok çek-
ti. Ulusal ekonomimizin yı-
kım sürecine ivmelenme-
sinde. teröre karşı verilen
savaşımın giderleri azım-
sanmaz ağırlıktadır. Ne ki
bilinmesi gereken önemli
bir şey de terörün, emperya-
lizmin kendi siyasal amaç-
lan doğrultusunda lcullan-
dığı, ekonomik egemenli-
ğini pekiştirici bir şiddet ve
yıldırma eylemi olduğudur.
Terörü, anarşi ile kanştır-
mamakgerekir. Anarşi. dev-
let organını reddeder. Tüm
eylemlerini devlet düzeni-
ni yıkmak yolundakullanır.
Terörise şiddet. korkuve yıl-
dırma eylemleriyle güçsüz-
leştireceği devletorganına sı-
zarak ve egemenleşerek onu
kendi çıkarlan doğrultusun-
da kullanmak ister.
Bu açıdan bir yaklaşım-
la. ABD" nin kaynağında biz-
zat kendisinin bulunduğu
""uluslararası terör"e karşı
sa\'aşmakta olduğu savı hiç
de ussal (aklî) değildir. Evet,
ortada başlamış bir savaş
vardır. ABD-SSCB iki ku-
tuplu askersel güç diyalek-
tiğinin ertesindeki sürece
ilişkin bu savaş, Kuzey-Gö-
ney ekonomik diyalektiği-
nin küresel savaşı biçimin-
de belirmektedir. Bir pay-
laşım savaşıdır. Tıpkı, daha
önceki dünya savaşlannın
da temelde ekonomik pay-
laşım savaşlan olduğu gibi.
BirGüney ekonomisi olan
Türkiye, Kuzey'in çıkarla-
nna destek olabilir belki
ama, acaba Kuzey'in ekono-
mik, siyasal, sosyal ve kül-
türel yapısallığı ile örtüşebi-
lir mi? Coğrafi ve gelenek-
sel konumu. ulusal çıkarla-
n buna elverir mi?
Eğer yanıt "hayır" ise,
Atatürk"ün "Yurtta banş,
dünvada banş" ilkesi yo-
lunda. yine o \iice önderin
sözleriyle "Yapfıklanmızı
asla kâfı göremeviz. Çünkü
daha çok bmiik işler yap-
mak mecburrvetinde ve az-
minde" olmaJıyız. Ve üste-
lık, artık "bir koyup üç al-
mak" umudu da yoktur. Eli-
mizde ortaya koyacak "bir"
bile kalmamıştır: Mehmet-
çik'in kanından başka! Onun
değeri de bir, üç, beş değil,
bizd paylaşım savaşına koşul-
layanların usunun alamaya-
cağı denli yüksektir.
PENCERE
Şair mi Falcı mı?..
Vaktiyle bir yerde okumuştum, Fransızlar konu-
şuyorlarmış, içlerinden biri sormuş:
- Italyanlann en büyük şairi Dante, Ingilizlerinki
Shakespeare, Almanlarınki Goethe!.. Bizim en
büyük şaırimiz kim?..
Arkadaşı yanıtlamış:
- Heyhat Hugo!..
Fransızın 'heyhat' demesi, çoğu eleştirmenin
gözünde Victor Hugo'nun Goethe, Shakespeare,
Dante'nin yanında sönük kalmasından...
Peki, bJzim en büyük şairimiz kim?..
Fazıl Hüsnü Dağlarca nın hakkını yemezsek, gel-
miş geçmiş en büyük şairimiz diye Nâzım Hikrnef i
gösterenlere söylenecek laf yok!..
Nâzım'ı "vatan haini" sayarak bu gerçeği dile ge-
tirirken "heyhat" diyenler de eksik değil...
•
Nâzım 'Vafan haini..."
Ya Namık Kemal?..
"Vatan şairi!.."
Gerçekten 'vatan' üzerine duygularını 'manzu-
me'lere döken ilk şairimiz Namık KemaPdir; bu da
bir rastlantı değil!.. 19'uncu yüzyıl Avrupası'nda
imparatorluk coğrafyalan parçalanarak vatanlaşıp
ümmetler uluslaşırken 'Tarih Baba' ortalığı hallaç
pamuğu gibi atıyordu; Namık Kemal için vatanın
sınırlan nereden başlayıp nerede bitiyordu, bilin-
mez, ama tüm Osmanlı'da askerliği altı yedi eya-
letin -gençleri değil- Müslümanlan yapıyordu.
Türkiye 'ulus devlet - yurttaş' aşamasına 20'nci
yüzyılda erişti; bu süreçte şoven milliyetçilik sağ
kanatta azdığından Nâzım Hikmefi hedef tahtası-
na çevirdik, neredeyse öldüreyazdık, yaşamak için
ülkeyi terk ettiğinde ardından demediğimizi koma-
dık.
llkellik parayla mı?..
•
Peki, şimdi ne oluyor?..
Nâzım Hikmet'e "vatan haini" diyenlerin ağızla-
rından çıkanı kulakları duymuyor; vaktiyle sosya-
list ya da komünist enternasyonale küfredip lânet
okuyanlar, bugün "kapitalistenternasyonal"eme\-
hiye düzüyorlar:
- Ulus devlet bitti. Vatan ne demek?.. Küresel-
leşme çağındayız; sınırtar kalkıyor.
- Deme!.. —
- AB'ye girdik mi, tamam!..
- Peki, Nâzım Hikmet?..
- Vatan haini!..
Nâzım Hikmet "emeğin küreselleşmesi"n\ özlü-
yordu; bunlar "sermayenin küreselleşmesi"n\ al-
kışlıyoıiar; ulus devleti şimdiden gömdüler.
•
Nâzım. şair sezgisiylegeleceğigörmüş, 1962'de
'Vafan Haini" başlığıyla bir şiir yazmıştı, beş on di-
zesini biriikte okuyalım:
"Evet, vatan hainiyim, siz vatanperversiniz, siz
yurtseversiniz, benyurt hainiyim..
Vatan çiftliklerinizse,
kasalannızın ve çek defteherinizin içindekilerse
vatan,
vatan şose boylarında gebermekse açlıktan,
vatan, mızraklı ilmühalse, vatan polis copuysa,
ödeneklerinizse maaşlarınızsa vatan,
vatan, Amerikan üsleri, Amerikan bombası, Ame-
hkan donanması, topuysa,
vatan, kurtulamamaksa kokmuş karanlığınızdan,
ben vatan hainiyim."
•
Falcı mı imiş bu şair?.. Dün kendisine "vatan ha-
ini" diyenlerin bugün "artık vatan yok" diyecekle-
rini nasıl da görmüş?..
ÎNŞAAT MÜHENDİSLERİNE
ÇAĞRI
DAHA ETKİN-ÜRETKEN-DEMOKRATİK
BİR ODA YAPILANMASI İÇİN...
27 OCAK 2002 tarihindeyapılacakTMMOB Inşaat Mühendıs-
len Odası tstanbul Şubesı 38. Dönem Genel Kurulu seçımlerı-
ne tüm meslektaşlanmtzı çağınyoruz
ÇAĞDAŞ İIVŞAAT MÜHENDİSLERİ
SEÇtMLER
27 Ocak 2002 Pazar (Bugüo) Saal: 9.00-17.00
Karagözyan llköğretim Okulu Abide-i Hûrriyet Cad.
(Şişli Adliyesi Karşısı). Şişli tSTANBUL
YÖNETtM KURULU ADAYLAREVDZ
ASrL
1. Cemal GÖKÇE
2. Teviik ESKİMUMCU
3. Nusret SUNA
4. Haydar VILDIZ
5. Rıza HAV AT
6. Oktay GÎLAĞACI
7. Rezan BULIT
YEDEK
I.CemalİNAN
2. H. Ibrahim AKPINAR
3. M. Hulki ERDCNE
4. Ismail VZVSOĞLV
5. M. Cevat ARZIK
6. Sefa AKIN
7. tsmet DOĞAN
TÜRKİYE GAZETECİLER CEMİYETİ
MESLEK DİVANITOPLANTISI
Cemiyetimizin danışma orgaru Meslek Divanı 4 Şu-
bat 2002 Pazartesi günü saat 14.00'te Türkiye Gazeteci-
ler Cemiyeti Burhan Felek Konferans Salonu'nda topla-
nacaktır.
Tüzüğümûzün 28. maddesine göre Cemiyet üyeliğinde
10 yılı doldurmuş asıl üyelenn katılacağı Meslek Divanı
topîantısr aşağıdaki gündemle yapılacaktır. Kanlmanız
dileğı ile bılgilennize sunanz.
GÜNDEM:
1. Açılış,
2. Başkanlık Divanı seçimi,
3. Halkın bilgilenme ve öğrenme hakkını engelleyen
yasa maddelerinin görüşülmesi.
EFSANE devam ediyor!
Ct IROIR
(?<£U... TÜM GAZETE BAYİLERİNDE