23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
«5OCAK2002SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER GÜNÜN ADAMI TURHAN SELÇUK KARAKTERİ KARAKTERSKUK CLAN GÖZLÜKLÜ SAMİ'NIN HARİKULÂDE KIVIRTMALARI KIS1M ÎEKMİLİ BİRD1N Onlar ekonomiyi şekillendiren 'tek adamlar\ Ekonomideki tüm gelişmeleri yönlendiriyorlar EkonominingiziipatronlanSELENBAYCAN Ekonominin gizli patronlana bor- sacüar". Kendi aralannda "boğalar, kurtiar, ayılar" gibi isimlerle anılı- yorlar ve teknolojinin tûm nimetle- rinden sonuna kadar yararlanıyor- lar. Şehrin en tenha bölgelerinden, en yoğun piyasalan istedikleri gibi kontrol edebiliyorlar. Onlar kendi deyimleriyle "İyipi- yasalardaryiparaİarkazanmavaalış- nuş" insanlar. Genelde harcamalan da kazançlan gibi bol olan bu kesim de ekonomik kriz nedeniyle alışkan- lıklannın çoğundan vazgeçmek zo- runda kaldı. Genel anlamda Istanbul Menkul Kıymetler Borsası; bankalar, aracı ku- rumlar ve irtibat bürolanndan olu- şuyor. Dealerlar. brokerlar, speküla- törler de müşteri isteklerini piyasa- lara yansıtıyorlar. Bu kanşık rakamlar dünyasının isimsiz patronlan bu alanda yer al- mak ve tutunabilmek için kişisel özelliklerin önemine dikkat çeki- yorlar. îşin gerektirdiği ağır sorum- luluğa işaret ederek gereken özellik- leri şöyle sırahyorlar: "Algüaması ve yaraücıhğnun faz- la otanasıgerekir. Yapüması gereken- ler kişinin önüne sunulmazya da an- laülmaz. Her şey kişinin kendi biri- kimine bağhdır. Borsada çabşmak çokyönlü bir ekonomieğitirnininya- nı sra çokiyide bflgi birikinıi gerek- tirir. En ufak bir hareketin nelere mal olacağı ve nerede nasıl sonuçla- nacağmmçokiyihesaplanmasıgere- kiyor. Bir kişinin bfle kaybedilmesi. piyasanm tamamını kaybetmek de- mektir." Aranan tecrübeslz eleman Borsada her kademede resmi ola- rak işlem yapan (bankacılar dahil) toplam 119 aracı kurum bulunuyor. Bu kurumlar tarafindan işe alınacak elemanların genellikle "yetiştirü- meküzeretecrübesizeleınaır olma- suıa dikkat edıliyor. Ekonomik krizin yarattığı bunalımların sürdüğü bugünlerde ekonominin esas adamlan, borsacüar kimdir? Harcamalan da kazançlan gibi bol olan bu insanlar nasılpatron olurlar? Birçok kurum yetkilisi, borsada çahşmak için gereken özellikleri şöyle sırahyorlar: " Nitetikli,v-aniüniversiteeğitimi(*• mata, 2-3 yabancı dil bilmeli, bilgisa- yar bilgisi, anaütik düşûnme yetene- ği ohnah ve risk alabilmeli." Nasıl borsacı olunur? İMKB'de Hisse Senetleri Piyasa- sı Üye Temsilcisi (Broker) olarak çahşmak isteyenlerin öncehkle piya- sada işlem yapmayetkisi olanbir ara- cı kuruluşta çalışıyor olmalan gere- kiyor. Katıluncılar, belli sürelerde dû- zenlenenTeorik ve Bilgisayarh Ahm- Satım Sistemi Uygulama Eğitimi olmak üzere iki aşamalı bir eğitime ahruyorlar. Bu eğitimleri başanyla geçenler, aynca 4 saatlik zorunlu bir uygulama eğitiminden geçirihyorlar. Uygulama eğitimi sadece borsa ta- rafından verildiği içinüniversiteler- de verilen teorik eğitimde başanlı olanlann Hisse Senetleri Piyasa- sı'nda işlem yapma yetkisi olan bir aracı kuruluşta çahşmaya başladık- tan sonra uygulama eğitimine baş- vurabiliyorlar. Borsada iş sahibi olmak isteyen- lere gerekli teorik eğitim şu üniver- sitelerde veriliyor: - Istanbul Üniversitesi îktisat Fa- kültesi lşletme Yönetimi ve Muha- sebe Araştırma Merkezi ve Ulusla- rarası tşletmecilik Eğitim ve Araş- tırma Vakfı. - Marmara Üniversitesi Uluslara- rası Ekonomik Uişkiler Araştrrma ve Uygulama Merkezi ile Marmara Üniversitesi Vakfi (ULEKOM). - Hacettepe Üniversitesi Finansal Araştırmalar Merkezi (HÜEAM). Kuruluşlan tarafindan borsada ça- lışabilmek için, yine borsa tarafin- dan düzenlenen eğıtımın ardından sı- nava giriyorlar. Başvuranlarda aranan diğer şart- lar da şöyle sıralanıyor: - Hisse senetleri piyasasında iş- lem yapma yetkisi sahibi olan bir aracı kuruluşta çahşıyor olmalan. - 21 yaşını doldurmuş olmak. - 4 yılhk lisans eğitimini tamam- larruş ohnak. - TC vatandaşı ohnak. Gelecek yıllarda İMKB ve Ser- maye Piyasası Kurulu borsada ça- lışacak kişileri bir sınava tabi tut- mayı planhyor. Böylece ekonomi alanında "oynayanlann" da belli bir standarda oturtuhnası hedefle- niyor. Ayılar, kurtiar ve boflalar bir arada Borsada yapılan işler ve ekonomik alanda sık duyulan bazı terimlerin an- lamlan şöyle: - Dealer (fon yöneticisi); broker- lara müşteri isteklerini belirtir. - Broker; Hisse Senetleri Piyasa- sı Üye Temsilcisi, fon temsilcisi. - Spekülatörler; bir hisse üzerin- de alım-satım yaparak onun değeri- ni belirler. Bir spekülatör, borsada her hisseden bir ya da iki tanesine sahip olabilir. Hepsine ya da hiçbirisine de sahip olmayabilir. Alım-satun ya- parak hısselenn değerini yukanya çe- ker. - Manipülatör; hissede fiyat üze- rinden suni işlemler yapıyor. Borsada yaptıklan işlere göre de brokerlar üçe aynhyor: - Ayüar, piyasası satışa oynayan pi- yasada düşürür. - Boğalar, alım yaparak piyasayı yükseltir. - Kurtiar, alım-satımyapar. Oyun- cu da denir. DUZYAZI ORHAN BİRGtT ENTERNET /MEHMETSUCU 11 Eylül saldırılan- nın ardından ABD'nin, FBI ve polise terörie mücadele adı altında "e-posta ve intemet hareketlerini izleme" yetkisi vermesine tep- kiler sürüyor. Insanlann kişisel haklannı ayak- lar altına alarak bir türlü baş edemediği in- ternet korsanlan ile mücadele etmeye çalı- şan FBl'nın nereye kadar gideceği merak konusu. "Suçum, merakımtn bırparçası... 8en bir hacker'ım. Bize tek tek engel olabilirsiniz, ama hepimizi durduramazsınız" diyen intemet korsanlan, yeni düzenlemeyle tüm insanla- nn kişilik haklannın tehlikede olduğunu öne sürüyor. Artık FBI ile çalıştığı öne sürülen ilk inter- net suçlusu Kevin Mitnick de 11 Eylül'ün ardından FBI ve polise, terörie mücadele adına "e-mail ve intemet hareketlerini izle- me" izni verilmesine ilişkin tasanyı sert bir dil- le eleştiriyor. Mitnick yeni yasayı çok "saç- ma" bulduğunu söylüyor. Mitnick "Terörist- ler, yaptıklan saldınyla hedefterinin ABD'nin aliyapısına zarar vermek değil büyükbirkat- liam yapmak olduğunu ispatladı. Buna rağ- men hükümet herkesin elektronik ortamda- kiyazışmalannı takip etmek istiyor" diyor. Es- ki hacker, hafrf bilgisayar suçlarının bile "ib- ret olsun" diye ağır hapisle cezalandırılabil- me ihtimaline karşı hacker'lan uyanyor. Mitnick, hacker'ı şöyle tanımlıyor: a O,birşekildegüvenliksistemleriniaşma- nınyolunu bulan birkişidir. Sistemlere bağ- lı bir teknolojiyi kullanarak, donanım hata- lanndan yararlanarak içeriye girebilen kişi- leri hacker olarak tanımlayabiliriz. Bunun için çok yetenekli birprogramcı olmaya ge- rek yok. Pek çok iyi prog- ramcı, iyi bir hackerdeğildir. Bu birdüşünce tarzıdır. Sis- teme girebilmek için gerekli tüm olasılıklan denemekten ve bu esnada sürekli arkanızı kontrol etmekten geçer. Da/ma en kolayyo- lu seçersiniz. Bir telefonu gizlice dinlemek yerine telefon açıp bilgiyi öğrenebiliyorsa- nız, en kolayyöntem budur." Mitnick kendisi için yaşamsal önemdeki bil- gileri çok gelişkin bilgisayar programlan ye- rine telefon açtp sorarak öğrenmeyi tercih ed'ı- yordu. Kevin Mitnick, medyanın hacker terimini tamamen otumsuzşekilde ete aldığını öne sü- Suçum Meraklı Olmakrüyor. Mitnick'e göre, bu terim olumlu olma- lıydı. "Hacking bir türyetenek olarak düşü- nülmeli. Buyeteneği nasıl kullandığınız önem- li. Bunu bir şeyleri yapmak için de kullana- bilirsiniz, bir şeyleri yok etmek için de." 2000 yıhnda eBay, Yahoo, Amazon gibi internetin dev ticari kuruluşlannın sitelerine saldınlardüzenleyen internet korsanlan 2001 yılmda hedef olarak Microsoft'un üzerinde yo- ğunlaştı. Bill Gates'in efsanevi şirketinin ana bilgisayarlanna giren korsanlar, iki gün bo- yunca Microsoft'un srtelerini çökertti. Bunun yanı sıra 2001'e damgasını vuran virüslerin büyük çoğunluğunun he- defi Microsoft'un programlanydı. Sayılannın 12 bin cıvannda oİduğu belirtilen virüsler ge- nellikle Microsoft'un Outlook adlı elektronik posta okuyucusunu hedef aldı. Böyle bakınca tablo biraz değişik gibi gö- rünüyor. Sanki internet üzerindeki haberleş- meyi izleme karannı alan ABD hükümeti de- ğii de büyük bir bilgisayaryazılım şirketi imiş gibi görüntü ortaya çıkıyor. Hatta daha da ileri gidip bu kurumun FBI gibi devlet kuruluşlannı taşeron olarak kul- landığı bile öne sürülebilir. Buna en açık ör- İstanbul için delikanlı trafik kupallan Intemette oluşturulan "7>a- ^ke-grup"\ayeralan yazıdals- tanbul'dakitrafik kurallan esp- rili bir şekilde şöyle sıralandı: • Yol verilmez, alınır. Eğer bir garajdan ya da otoparktan direkt yola çikacaksanız, araç- lann size yol vermesini bekle- mekhayalcilikolur. Burada ku- ral yola fırlamaktır. Merak et- meyin, hızla gelen araçlar zınk diye duracaklardır. • Mecbur kalmadıkça kim- seye yo! verilmez. Amaç, ula- şılacak yere bir an önce var- maktır. Asla yol verilmez, çok mecbur kalınırsa hafiften hız düşürülür. Yavaşlamanıza se- bep olan araçlara küfretmek en tabii hakktnızdır. • Yeşil ışığın yanması asla beklenmez. Işıklarda bekler- ken vites aslaboşaalınmaz. Bi- rinci vitese takılır ve bir ayak debriyajdatutularak araba ba- ğırtılır. İyi bir Istanbullu yeşilin yanacağını hisseder ve yan- madan geçer. • En sağ şerit emniyet şeri- di değil, acetest olanların şeri- dtdir. • Ön sağ dikiz aynasına CD asmak, otomobilinizi kazadan ve beladan koruyacakbr. Zaten ayna oraya onun için monte edilmtştir. Başka bir iştevi yok- tur. • Sinyal vermek deUkanlılı- ğa sığmaz. Durmak isteyen veya dönmek isteyen, istedi- ği zamanda ve yefde durabi- lirya da dönebilir. Arkadan ge- len araçlar bunu altıncı hisleri ile hissetmelidirler. Hissede- mezlerse arkadan vuruıiar ve suçlu duruma düşerler. • Hertaşıttn arkasında mut- laka sürücünün hayat feisefe- sini içeren bir yazı olmaltdır. 'Liselim', "Yıkılmadım ayakta- yım', 'Bensevdimelleralch'öT- nek oiarak gösterilebilir. • Her vitesin topuzunda bir boncuk veyatespih bulunma- lıdır. • Kısık sesle müzik dinle- mek ayiptır ve egoistliktir. GörebHen bilgisayaplar Intei'inyeni gelistirdiği ya- zılım kodu ile araştırmacıla- nn 'görebilen' bilgisayarlar geliştirmelerinin sağlanaca- ğı öne sürülüyor. Bu sayede insan ve bilgi- sayaretkileşimi konusunda yeni gelişmelerin yolu açıl- mışolacak. Bugüne kadar bilgisayariardaki görsel uy- gulamalar2 boyutlasınıriıy- dı. Yani bilgisayarlar karşıla- nndakini tek, düz ve renkli alan otarak algılıyordu. Intel'in yeni çıkardığı kod ise bilgisayartarın düz gö- rüntülerin yanı sıra derinliği de tanımasını sağlıyor. 200Vin en çok anananlan İnternet kuilanıcılan 2001'deençok hangi kelime veya kavramlan aradı? Işte 'Yahoo *ya göre en çok aranan 20 kelime: 1. PlayStation 2 2. Britney Spears 3.WWF 4. Dragon BaH Z 5. Napster 6.WorldTrade Center 7. Harry Potter and the Sorcerer's Stone Ecevit'i Lobiler Düşündüpüyop Dün sabah beş günlük gezisi için ABD'ye giden Baş- bakan Ecevit'e nükümetin dört üyesinin yanı sıra ka- labalık bir tşadamlan grubu da eşlik ediyor. Ecevit'i yakından tanıyanlar, Başkan Bush'un çağnsı üzeri- ne gerçekleşmekte olan bu gezi için, Başbakan'ın na- sıl titizlikle hazırlandığmı ve kendisi ile biriikte ABD'ye gidecek bakan ve milletvekillerinin seçiminde hangi ölçütleri uyguladığını bilirler. Başbakan, geziye kalabalıkbirişadamı grubunu ni- çin götürüyor? Daha doğrusu onlardan ne bekliyor? Isimlerini, Türkiye Ticaret ve Sanayi Odalan Birliği'nin belirlediği bu 100'ü aşkın işadamından, önemli bir mis- yon bekliyor. Daha doğrusu, Türkiye ile ABD'nin stra- tejik ortaklığının günden güne geliştiğini göz önünde tuttuğu için, Başbakan'ın masanın üzerindeki sorun- lan bu gelişmenin ışığında çözüme ulaştırma konu- sunda fazla endişe duymadığı anlaşılıyor. Ecevit'i asıl düşündüren şeyin, Başkan Bush ve da- nışmanları değil, ABD Kongresi ile kongreyi etkileyen "Türk düşmanı" lobiler olduğu anlaşılıyor. Başbakan bu konudaki kaygısını, geçen hafta çar- şamba günü DSP grubunda yaptığı konuşmada di- le getirmiş, ABD'deki Türkiye aleyhine çalışan lobi- lerin meydana getirdiği zoriuk karşısında, Türk lobi- lerinin o kadar yaygın olmadığının altını çizmişti. Benzer bir uyanyı önceki gün geziye katılacak bir bölüm işadamı ile önceki gün Başbakanlık'taki top- lantıda da dile getirdiği dün gazetelerde yer alınca, "/oö/c/"liğin özellikle ABD'deki Rum ve Ermeniler için sürekli bir uğraş olduğunu hatıriatmayı düşündüm. Mesela Costa Carras... Kaçımız ünlü Yunanlı armatör Costa Carras'ın, ül- kesinın ulusal çıkariannı sürekli ayakta tutmak için na- sıl lobicilik yaptığını biliyoruz? Hatta bazılarımız, ün- lü Bilderberg örgütünün de yirmi yıldan fazla bir sü- reden beri yöneticiliğini üstlenen Carras'ı yansız, ma- sum ve iyi niyetli birisi olarak gösterebilmektediri Oysa Carras, bizim işadamlanmızın hemen hiçbi- risinin düşünmediği bir biçimde, daha 1974'te yö- neticisi olduğu Yunan Armatörter Birliği'nin navlun ge- lirlerinin önemli bir bölümünü, yüzde 15'ini, Kıbns'ta- ki Rumlann silahlanmasına ayıran kişidir. Aynı yıl Londra'da "Kıbrıs'ın Dostları" örgütünü kuran ve ayakta tutan da Costa Carras'tır. Yıne Ingiltere'de 1998'de "Din ve Çevre" konulu toplantıyı düzenleyen Costa'nın bir ayağı da ABD'de- dir; bu ülkede "ABD'deki Yunan Mirasını Koruma Derneği"r\\ kurmuş ve başkan yardımcılığını üstlen- miştir. Costa Carras'ın lobi çalışmalan ile ilgili gün- lük faaliyetini sıralamak bile, bu köşeyi en azından iki gün doldurmayı gerektirir. Çünkü Costa, ülkesinin çıkarlan doğrultusunda gerektiğtnde işadamı, armatör, gerektiğinde düşü- nür, felsefeci, duruma göre çevreci, dindar, Balkan- lar'da demokrasi havarisi olabilmektedir. Onun ger- çek kimliği, Brüksel'de Kıbns konusunda bağımsız bir "think tank" kuruluşu tarafindan yayımlanan bir rapor nedeniyle ortaya çıktı. Costa, bu raporda Yu- nanistan'ın ulusal çıkarlannaters düşen bölümleri ve önerileri tek tek çıkarttınnca, "The Economist" gru- buna bağlı olarak Brüksel'de yayımlanan European Voice, raporun göz göre göre sansür edildiğini ileri sürdü. Öteki sansürier... Kıbns Rum Kesimi'nin AB'ye girmesi için yoğun ve sistemli birçalışmayı yönetenler, babalannın haynna mı çalışıyoriar dersiniz? Verheugen adada iki top- lum arasında doğrudan görüşmeler sürerken, pişmış aşı soğutmak için elinden geleni ardına koymama stra- tejisini ısraria niçin yürütüyor? İki yıl önceye, şubat ayına dönelim. Brüksel'deki "Avrupa Politik Çalışmalar Merkezi"rnn Kıbns konu- lu raporunda Yunanistan çıkariarına ters düşen de- ğerlendirmeler yer alınca Yorgo Vasillou, bu kuru- luşun başkanına gönderdiği mektupta, raporu "su- da ceset" olarak nitelendirmişti. Hemen arkasından Rum Merkez Bankası Müdürü'nün tepkisi gelmiş ve değeriendirmelerin tarihsel yanlışlarla dolu olduğu ileri sürülmüştür. Brüksel'deki merkez, bilimsel bir raporun tarihi yanlışlannın bildirilmesini isteyince adeta azarianmış, "Tümü yanlışla dolu; neresini düzeltelim. Raporunu- zu biz miyazacağız?" denilmiştir. Hemen arkasından Costa Carras Brüksel'e gelmiş ve kaldığı otele, ra- porun yazan Nathalie Tocci ile merkezın üst düzey görevlilerinden eski bir büyükelçi olan Emerson'u ça- ğımnıştır. Costa, bağtmsız bir think tank kuruluşunun inceleme raporunu didik didik etmiş, ada Türklerine yapılan saldınlarta ilgili bilgilerin veTürkiye'nin garan- törlüğünün, adadaki çözüm foımülü olarak konfede- rasyonun gösterilmesi önerisinin çıkartılmasını istemiştir. O yılın eylül ayın- da, Avrupa Politik Çalış- malar Merkezi ile sözleş- mesi sona erecek olan Nathalie Tocci'nin yeni bir Kıbns raporu yazdığını ve bir önceki raporda "Geç- mişi bilmeden geleceği planlayamayız" görüşü- nün yerini, "Tarihe gerek yok; artık gelecek ile ilgi- lenelim" ilkesinin yer aldı- ğını biliyor musunuz? Yi- .ne aynı rapordaki "kon- federasyon" sözcüğünün de yerini "common sta- fe"eyani "ortak devlefe bıraktığını da! Bu aydın Yunanlı işada- mının zaman zaman ül- kemize uzanan ellerini kimler hararetle sıkıyor dersiniz? Türkiye'de Türk ve Yunan tarih kitaplann- da yer alan "yanlış bilgi- leri" düzeltme komisyo- nunaCosta'yi kimlerin oyu ile başkan seçtiler? Ve Denktaş'ı uzlaşmaz ola- rak kimler ikide bir suçlu- yorlar? Amaan... Siz de ne ka- dar çok şeyi merakediyor- sunuz? Lobicilik mi? Kim uğraşacak ki? Costa ve başka birçok Yunanlı o işi, bizim adımıza da yapıver- sin... mehmet@cumhuriyet.com.tr nek ise geçen hafta bu köşedeyer alan olay. Anımsamakta yarar var: FBI, yaklaşık 20 ülkede aynı andabirçok hacker'ın evine bas- kın düzenlemişti. 12 Aralık günü gerçekleşen bu olay sırasında hacker'lan bilgisayarlarının başından kaldırıp kelepçeleyen FBI ajanla- n, büyükyaztlım şirketterinin programlannı be- dava dağrtan diğer insanlan bulmak için de bu çocukların bilgisayarlannı kullanmıştı. Hatta kelepçeledikleri çocuklann önünde ar- kadaşları ile chat yapmış ve adreslerıni sap- tadıktan sonra onları da tutuklamıştı. Umarım ki bu yukarıdaki satıriar hastalık- lı paranoyak bir beyin sannları olsun. Aksi hal- de internet tanrılan bizi korusun... 8. Dale Earnhardt 9. NASCAR 10. Internal Revenue Service 11. Jennifer Lopez 12. NSYNC 13. LasVegas 14. Eminem 15. Osamabin Laden 16. Nostradamus 17. Backstreet Boys 18. Pamela Anderson 19. Morpheus 20. Pokemon Faks: 0212- 677 07 62 obirgitı« e-kolay.net
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear