23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 12 EYLÜL 2001 ÇARŞAMBA OLAYLARVE GORUSLER olay.gorus@cumhuriyet.com.tr Aydınlatma ve Kent Güzelleştirme jMüjgan ŞEREFHANOĞLU SÖZEN (Kongre Organizasyon \Komitesi Başkanı, YTÜ Mimarhk Fakültesi Öğretim Üyesi) ülkenin üye olduğu yaratanlann da geceleri ortama katkı- lannın sağlanmış ohnası gibi türlü yön- lerden önem taşımaktadır. 41' m ™ Uluslararası Aydın- latma Komisyo- nu'nun (CIE) 2001 yılı Olağan Genel Kurul, Bölüm ve Teknik Komite toplantılan ile ana te- ması "Aydınlatma ve KentGüzeOeştir- me''(*) olan Uluslararası Aydınlatma ÎKongresi ve Fuan'nı düzenleme ve ev sahipliği yapma görevini Aydınlatma Türk Milli Komitesi (ATMK) üstlen- miştir. CIE ile ilgili toplantılar 6-11 iEylül 2001 tarihleri arasında Feriye Kültür Merkezi'nde (Ortaköy), kong- re 12-14Eylül2001,fuarise 12-16Ey- IÛİ2001 tarihleri arasında ITÜ Taşkış- la binasında gerçekleştirilecektir. Dünyanm birçok ülkesinden 250'yi aşkm kışinin kanlması beklenilen kong- reye Kent Aydınlatma ve Güzelleştir- me konusu başta olmak üzere aydınlat- mamn çeşitli konulannda bildiriler su- nulacaktır. Bu yazı ile tüm ülkeler açısından ol- duğu kadar, ülkemiz için de çok önem taşıyan kongrenin ana teması olan ko- nu hakkında topluma bilgi verilmesi amaçlanmıştır. Kent aydınlatması Özellikîc geçen yüzyılm ikinci yan- sından sonra bilün ve teknolojideki ge- lişmelere koşut olarak gelişmesini sür- düren aydınlatma tekniği ve buna da- yalı olarak her geçen gün ortaya yeni ürünler (lambalar. aydınlatma aygıtla- n, elektronik düzenekler, ek parçalar vb. gibi) sunan aydınlatma sanayii, tüm ay- dınlatma konulannda olduğu gibi, kent aydınlatmasına da çeşitli olanaklar sağ- lamaktadır. Bu nedenle, günümüzde kent aydınlatması, emniyet ve güven- lik konulannı kapsayan yaya ve araç tra- fîk yollarınm, meydanların aydınlatıl- ması olmayıp bunun yanında kenti ge- rek kullanım gerekse görsel yönden çe- kici kılan, bir başka deyişle, kenti gü- zelleştiren aydınlatmalann yapılması- nı kapsamaktadır. Gündüzleri gün ışığı altında aydın- lanan kentlenn geceleri lamba ışığı ile aydınlatılarak güzelliklerinin sergilen- mesi ve aydınlatmarun kendisinin de bu güzelliğe katkıda bulunması, kentlenn gece yaşamasını sağlaması, sosyal iliş- Jri ve etldleşimlere olanak vermesi, kent açısmdan önemli ve ilginç olan yapı ve mekânlann işlevsel, tarihi, sosyal, es- tetik önem ve anlamlannın ortaya kon- ması, vurgulanması, sanat eserlerini Kent güzeDeştirme için aydınlatma Genellikle kentlenn kendine özgü niteliklerinden kaynaklanan kimlikle- ri söz konusudur. Tarihi ve konınmuş kentlerde bu kimlik yansıması çok da- ha belirgindir. Burada yöresel gereçler, iklim etkeni, mimari biçimlenişler ti- pik örnekleri oluşturur. Yeni kentler ya da kent bölgelerinde ise genellikle çağ- daş teknolojiler ve gereçler ön planaçık- tığı için benzer yapı ve yerleşmelerle değişik ülkelerde bile karşılaşılmakta- dır. Günümüzde kentlerin ve/ya da de- ğişik kent bölgelerinin kimliklerini or- taya çıkarmak, güzelliklerini sergile- mek ya da değişik etkilerle çekici kıl- mak gibi amaçlarla türlü konulann ay- dınlatmalan önemlidir. Bu konular; • Tarihi ve sanatsal değeri olan eser- ler (saraylar, kasırlar, dinsel yapüar, köprüler, surlar vb.), • Ören alanlan, • Sosyal ve kültürel amaçlı yapı ya da yapılar ve çevreleri, • Uluslararası ilişkiler yönünden önem taşıyan yapılar, • Çağdaş mimarhk özellikleri taşı- yan yapılar, • Önemli kamu kurum ve kunıluş- lanna ait yapılar, • Yaya alanlan, park ve bahçeler, • Yeşil alanlarda ve/ya da meydan- larda yer alan havuz, göl, gölet, heykel, değerli ve tarihi ağaçlar, • Peyzaj yönünden önemli olan ki- mi doğal güzellikler ve benzeri gibi sı- ralanabilir. Var olan kent kimliğini vurgulamak, ortaya çıkarmak ve belleklerde yer et- mesini sağlamak için aydınlatma önem- li bir öğedir. örneğin tarihi bir kentte, tarihi ve kültürel varlıklan, ören yerle- rini oraya uygun nitelikte aydınlatmak ya da bir su kentinın doğal güzellikle- rini ortaya çıkartan bir aydınlatma yap- mak veya çağdaş yapı ve yerieşmele- rin olduğu birbölgeyi biçim, detay, mi- mari uyum ve benzeri yönlerden çağ- daş aydınlatma aygıtlan ve ışık kay- naklan kullanarak aydınlatmak gibi. Bunlann dışında, sanat - kültür, dinlen- ce-eğlence ağırhİdı kentlerde aydınlat- manın ve ışıklandırmanm tüm olanak- lanndan yararlanarak buralara belli kimlikler kazandırmak da söz konusu- dur. Yaya alanlan, park-bahçe, buralarda yer alan doğal ya da yapma sanat eser- lerinin ve çevrelerinin aydınlatıhnası, kent kullammı ve yaşanüsında önem- li olduğu kadar, kenti güzelleştiren ve çekici kılan görüntülerin sergilenmesi- ni getirerek yine kent kimliğini oluştur- mada önemli rol oynar. Kent aydınlatmasında kentsel değer- lerin ortaya çıkanlması ve kentlerin es- tetik yönden çekici bir görüntü kazan- ması konusu, aydınlatma tekniğine da- yalı olmakla birlikte, estetik ve sanat- sal degerler taşıması yönünden önem- lidir. örneğin, tarihi bir yapı aydınlat- ması ile bir trafik yolu aydınlatması arasında büyük aynm söz konusudur. Yol aydınlatmasında teknik yönden yol yüzeyine oldukça düzgün yayıhmş ay- dınlık gerekirken yapı aydınlatmasın- da ise onun üç boyutunu, mimari özel- üklerini (girinti-çıkıntılan, rengi, süs- lemeleri vb.) ve önemini, hatta görke- mini ortaya çıkartacak bir aydınlatma gerekir. Tüm bu aydınlatmalarda yapının çev- re ile ilişkisi, verdiği perspektif, belli imaj noktalan, peyzaj içindeki yeri, de- ğişik görme alanlan içine giren yapı ya da yüzeylerin ışıkhlıklan, bunlarla or- taya çıkan karşıtlıklar, trafik yollan ile olan ilişkiler ve benzeri konular düşü- nülerek ve bu konulardaki uluslarara- sı standartlar, önerilerdoğrultusunda çö- zümler getirilmelidir. Kent aydınlatması olarak yukanda değinilen tüm konular, teknik ve este- tik yönden ele alınıp, çevre ile uyum- lu görsel ve işlevsel açıdan başanlı ay- dınlatmalargerçekleştirildiğinde, özen gösterihniş, hoşa giden, çekici kentler ya da çervrelerin oluşturulması yanın- da, yaşanılan ortamlara iyi bir çevresel nitelik kazandınhnası da söz konusu- dur. • Kent aydınlatmasına dolayh katla- lar Işıklı ve/ya da aydınlatılmış reklam ve tabelalar bir tür ışık kaynağı gibi kentaydınlatmasını ve görüntüsünü et- kiler. Bu tür öğeler belli bir tasanm bü- tünü içinde ele alınmış ve planlanmış, aynca aydınlatma tekniğine uygun bir biçimde ışıklandınhnış ya da aydınla- tılmış ise kente katkılan olumlu ve dik- kat çekicidir. Bunun aksi durumu ise kent görüntüsünü bozduğu gibi, görsel algılamayı da güçleştirir. Örneğin, ka- ranlık çevrede ışıkhlığı fazla olan rek- lamlann oluşturduğu kamaşma gibi. Aynca, uygun olmayan aydınlatmalar ışık kirlüiğine de neden olmaktadır. Bir tür reklam niteliği taşıyan vitrin aydınlatmalan da dolayh olarak kent ay- dınlatmasına katkıda bulunur. Özellık- le alışveriş merkezlennde olan ve ya- ya kullanımına açılmış alanlara bakan vitrinlerin iyi aydınlatılmış olmalan, turizm ve tanınm yönünden olduğu ka- dar ticaret ve sanayi için promosyonda etkin yer alması yönünden de önemli- dir. Yine, yayalann ağırlık taşıdığı böl- gelerde özellikle yapılann giriş katla- nnda lokanta, pastane, çayevi ve ben- zeri mekânlann yer alması ve bunlann da belirli saatlere kadar kent aydınlat- masında dolayh katkılannın olması da olumludur. • Işıklı gösteriler Kentte aydınlatma konusunda bir başka dolayh katkı ışıklı gösterilerdir. Bu gösteriler daha çok eğlence ve din- lence konulannı kapsar. Genellikle ye- ni teknolojiler ve dınamik aydınlatma etkısi toplumda hoşa gider ve kentin çe- kiciliğini arttınr. Işığın, renk, doğrul- tu ve düzeyi ile ilgili değişimler çok il- ginç görüntüler sunabüir. Işıkh göste- riler yılın belh ay ya da günlerinde ik- lim ve ortam koşullanna göre gerçek- leştirilerek sesle ve/ya da hareketli öğe- lerle (su gibi) de desteklenebilir. Işık ve ses göstenlen bu konuda oldukça yay- gın olan tipik örnekleri oluşturrnakta- dır. •Aydmlatma ekmanlan Geceleri karanlık gök altında, ışıklı ve aydınlatılmış yüzeyler, ışık kaynak- lan (lambalar) ve bunlarla birlikte kul- lanılan aydınlatma elemanlannın algı- lanması söz konusudur. Bunu sağlayan kent aydınlatmasında konulann özellik- lerine göre teknik ve estetik yaklaşım- lar birbirinden aynm gösterir. Aydınlat- ma tekniğinin temel ilkelerinden biri, ışığın aydınlatacak nesne ve/ya da yü- zeyleri aydınlatması, fakat ışığın ve ışık kaynağmın göze gelmemesidir. Bu ne- denle aydınlanlacak konulann büyük bir bölümünde ışık kaynaklannın hatta ola- naklı ise aydınlatma aygıtlannın gö- rünmemesi yeğlenir. Örneğin bir yapı ya da bir anıt veya ağaç aydınlatmasın- da olduğu gibi. Bunlann aydınlatma sonucu görsel et- ki olarak kendi içinde ve çevreleri ile olan uyumu önemlidir. Ancak kimi ko- nularda aydınlatma yapıldığı zaman aydınlatma elemanlan ön planda yer alır. Ömeğin, biryol ya da yayalaşünlmış alanın aydınlatıhnası gibi. Bu tür aydın- latmalarda, aydınlatma elemanlan bi- çim, boyut, renk, aygıt özelliği, lamba cinsi ve benzeri yönlerden bir kentsel tasanm öğesi, başka bir deyişle "kent mobüvası"dır. Bunlann hem aydınlatma tekniği ile ilgili gerckli koşullan sağlaması hem de çevre ile her yönden uyum içinde ol- ması ve estetik katkı sağlaması önem- lidir. Bunun gibi kent aydınlatmalann- da, aydınlatma elemanİannın gündüz- leri de çevrenin vazgeçilmez öğeleri olmalan, konunun önemini vurgula- maktadır. Bu yönden başanlı aydınlat- malann kent kimliği, kentsel imaj ve kentsel nitelik oluşturmada katkılan, aynca kenti güzelleştirmeye olan etki- leri yadsınamaz. Sonuç Aynntıh, kapsamh bir planlama ile ele alınmış ve çağdaş aydınlatma tek- niğine dayalı bir kent aydınlatması, ça- ğı ve çağdaş yaşamı yansıtan bir gös- terge olduğu gibi, kentin gece kullanı- mmı ve yaşantısını olanaklı kılan ya da kolaylaştıran, her türlü kötü, ahlak ve yasadışı davranışlan ve olaylan önemli ölçüde önleyen, aynca karanlı- ğın korku-ürküntü veren etkisini kaldı- ran, kentin tarihi, sanatsal, kültürel, do- ğal güzelliklerini gösteren, bilim ve teknolojinin getirdiği yenilik ve ola- naklardan yararlanarak yapılan ışıklı gösterilerle kenti çekici kılan, aydınlat- ma elemanlan ile kenti gece ve gündüz süsleyen, güzelleştiren, kentle ilgili olumlu ve ilginç izlenimlerin bellekler- de yer etmesini sağlayan yararlar getir- mesi bakımından önem taşu-. Doğaldır ki her yönden başanlı bir kent aydınlatması öncelikle iyi bir plan- lama ve kentsel tasanmla olanaklıdır. Aynca, burada her türlü kent öğesinin iyi nitelikli ve bakımlı ohnası da üze- rinde önemle durulması gereken bir başka konudur. Tüm bu etkenler göz önünde tutul- duğunda, küreselleşme süreci yaşanan günümüzde, kentsel tasanmla ilgili tüm konulara gerekli özen ve önemin gös- terilmesi, görme olayını sağlayan aydın- latma konusunda ise gelişigüzel, birbi- rinden bağımsız, tek tek yapılan uygu- lamalar yerine, kent bütününü kapsa- yan aydınlatma master planı doğrultu- sunda ele alınmış, planlı, kapsamlı, bir- biri ile uyumlu aydmlatmalann yapıl- ması kaçuıılmaz olmalıdır. Çünkü aksi durum, başta ışık kirlili- ği olmak üzere, enerjinin boşa harcan- ması, görsel kirlilik gibi pek çok olum- suzluğa yol açmaktadır. Oysa daha ön- ce de değinildiği gibi, aydınlatma, ge- tirdiği birçok yarar yamnda, kent kim- liği ve çevresel nitelik oluşturmada ve kentm güzelleştirilmesinde vazgeçil- mez bir öğedir. (*) Bu konuda, uluslararası bir tek- nikkomite (CIE Division 5. TC - 21) çalısması Müjgan Şerefhanoğlu Sözen tarafindan yürütülmektedir. ARADABİR Yrd. Doç. Dr. FARUK GÜÇLÜ AİBÜ - İİBF Öğr. Üyesi 12 Eylül: Ekonomik Bunalım. : Ülkemiz ekonomik anlam- da ilk ciddi dönüşümü Sü- leyman Demirel'in Başba- kan, Turgut Özal'ın DPT Başkanı olduğu dönemde, 24 Ocak 1980 kararlan ile ya- Şadı. Bu tarih Cumhuriyet tarihimizin önemli bir günü- dür. 24 Ocak kararlarının güçlü sendikalar ve sivil top- lum örgütleri karşısında uy- gulanamayacağını gören egemen güçler, hemen dev- reye başka güçleri soktular. ; Ülkemizde1980'debaş- layan dönüşüm siyasal alan- da da yankı buldu. Askeri yönetim, ülkenin Kurtuluş Savaşı'nın önemli komutan- lanndan, ikinci Cumhurbaş- kanı ismet Inönü'nün oğlu Prof. Dr. Erdal Inönö'yü Ve- to" edip siyasete sokmaz- ken, merhum özal gibi güç- lü tarikat, para ve ABD ba- ğı olan kişilerin siyasete gir- mesinde bir sakınca görme- di. Kuşkusuz birtercihti. Ata- tûrk'ün komutanı olduğu, Ünun adını ağzından düşür- meyen ordumuzun zamane komutanlan, Atatürk'ün en yakın arkadaşlannın oğluna hayırdiyorlardı. 24 Ocak kararlannı aldıran güçler adım adım ileriiyorlar- dı. Ve meydan Özal'a kaldı. Başbakan olan Özal, ülke- nin ekonomik ve siyasal ge- leceği ile kültürel yapısında düzeltilmesi zor olan yoz- laşmalan adım adım uygu- (amaya soktu. Bugün kamu kurumlannda rüşvet adeta ^asal hale gelmişse bunda vBenim memurum işini bi- l/r" mantığının büyük payı vardır. Yine bugün vergi top- lanamıyor ve toplanan ver- giterborçfaizlerini karşılaya- fiiıyorsa bunda da "Vergi kaçıranlarbu ülkeye hizmet Çtmiş insanlardır" diyen Özal'ın ciddi sorumlulukla- n vardır. . Türk Parasının Kıymetini Koruma Kanunu'nu adeta uygulamadan kaldıran, do- lan markı "milli para" haline getiren, özal ve onun parti- sidir. Bugün insanlar aç ve iş- sizse, evine ekmek götüre- miyorsa bunda geçmişte başlatılan uygulamaların önemli rolü vardır. Devletin kadrolannın "şe- riatçı" olarak tanımlanan in- sanlarca doldurulması özal ve partisinin icraatıdır. Saadet Partisi'nin, AKP'nin milletvekillerine, üyelerine şöyle bir bakın, pek çoğu ANAP iktidarla- nnda üst düzeyde bürokrat- lık yapmış kişilerdir. Hasan Celal Güzel'i Milli Eğitim Bakanı yapan da Özal'ın kendisidir. Ohalde24Ocak1980'de başlayan ulusal degerleri yı- kım ve Atatürk karşıtı kam- panya büyüyerek gelişmiş, susturulan aydınlar ve sol bu kampanyalara karşı cid- di birdirenç gösterememiş- tir. 12 Eylül harekâtının "Ate- tekim Paşa'sı ve arkadaş- larının, belki bilmeden, Özal'ın ve partisinin yaşa- nan krizde büyük paylan, emekleri vardır. Doğan ço- cuğu bile Batı'nın emperya- list güçlerine borçlandıran, yerli sigara yerine ABD siga- rası içiren, milli para yerine dolan kullanan bir anlayış yerii ve milli olabilir mi? Bugün haberimiz olma- dan, istemeden cebimizden çalınan paralar ve alın teri- miz, Batı'nın egemen güç- lerinin kasalanna akmakta- dır. Bunu sağlayanlar tarih karşısında büyük sorumlu- luk altındadıriar. Işte 24 Ocak bu ekonomik Çöküşü başlatan, 12 Eylül ise siyasal çöküşü ve yoz- laşmayı başlatan günün adı- dır. Bu iki tarih birbirinden ay- nlamaz. Ülkenin ulusal ve Atatürkçü güçleri bu iki ta- rihi ve sorumlulannı iyi de- ğeriendirmek durumunda- dıriar. Devlet için Düşünüyorum, Özgürüm, Öneriyorum... tsmet Kemal KARADAYI Hukukçu D üşünmek, yaşayan insamn ilk tek başına yetmez. Toplum koşullan, top- öğesi, ilk özelliği; kişilerde hem lumsal yarar unutuhnadığında ona, "düşün- yöntemli, hem etkin ohnası ge- reken bir buyurma, yaporma gücü(yetke)dur. Bu yetke be- yinseldir ama tüm yapıyı içerir. E>üşünmek öylesine bir yetkedir ki, insan ourıannî ve sağhldı insannı olmazsa olmazıdır. Kuşkusuz, başka insanlan dışlamayan bir devini, ey- lem... Bu nedenle, "düşünceözgürtüğü" deyimi, düğünü, bire>i de içine alan toplum için an- latma,yapma,yerinegetirmeözgûrtüğü" de- meliyiz... Öyle ise bu anlam ve kapsamdaki "dûşün- ce özgürlüğü'' yasaklanamaz. O bir "insan- hk"tır, "insan hakkj"dır. Onu doğal ve geliş- kın bır düzen içinde koruyan, uygulatan da "hukuk"tur. Işte, bu yöntemler, yönetimler ne olursa olsun, tnsan'm ve Hukuk'un üstün- TÜRKİYE GAZETECtLER CEMİYETİ 2001 SEDAT SİMAVİ ÖDÜLLERİ 9 dakla verilecok ödül tulan oel 7.300.000 OOC hraıir Ödfil 9 dalda efit oUnık payl^jtınlacak- tır Kifiler. keodilen aday olabilacelüari gibi. ojream taıruıulan, mesleii Icunıkçlu. Sedıt Simavi OdOIIeri ön Araçürm» Kıvullan ve lo?ılsrce de aday göstuilebilecektir. GAZETECİLIK I RADYO - TELEVIZYON yoram. lub*r. röponıj. dt2l ytfı. ttyiı « a k m ı . Ub« bır yıf ıçısdt ba«ılı kitlt ılellfıiB arsçlsnoda yym- inaıt lOncri ntrinif >dsy SEÇ1C1 KVRDL: KaMtAİON YavaıBAYDAlt OrbHElUNC NulOCRELI FdmKORU ErairalOZKÖIC V>iwPEK$EN Bu Mütafc ndyo n (Uûnu ayn v>«« «nltt*- ı | | Hıl y> da atank) *«•• «hj (Mn- l<»üır Yıyolam uterızroı Şür. öyka. rodua. oytn, au. gCB, dcneae. d«vun. nftmu ve edefcıyal tarıkt ıfirikailekı cautaf fcuıU6.Uı Ao«y <««Î- ril«c«k kiUfıtana. SOB btı yıl j içnde y*ynl«nnu4 »üaa*ı ge- ; nkir. BuıüDamı ««tata de ; idUt telı^M6ıtt* Tefc bc* fur Kk b» 4yt» vqn ak bir deoc- SEÇlClKVRtX Ftouc.AJCAPJ fref. Dr OVM ÇAfAN SenuhGOMOŞ VedMGONYOL Fıof Dr iıie PARLA HıtoıYAVUZ SOSYAL BILIMLER Sosyolojı, aosyal ptıkoloji. antropolojı, tıyaf«! bıluuı, MMyal polnıu. sosyal aunttric. bukuk. ıkuıat. taıik ılallarada tHİıoue! çaiı^Ba •nçm adaylaf kaulabılır ÇalısmalariB TOriuye'DiO Mrunlanrla ıl«ıb otmakn ıtrat adJir. Yaymte- mamıt eMftalt» <t UMe ı*y olıaaabıliı. SEÇlfl KURCL: ZaicıATAY Prof Dr Toloajuı ATEŞ Prof Dr Tıoer BERKSOY Prof Dr Emre KONGAR Pnf Dr Abmel MUMCU Prof Dr ÇelaOZEK Prof Dr.Mto4ESOYSAL UrmırTALU FEN BILIMLERI oloji. botnik, zooitu «t &n fnt tnümien dmllacB- SACLIK BILIMLERI I GÖRSEL SANATLAR a*Tlaa açıku. Ya- l« jday ntnbıl» SIÇİCİ KURUL Prof Dr Ywof AVa PnC Dı Avad. HAONUYAN Prof Dr. Mdal IDEMEN Prof.Dr BeflliKBUMR Prot Dr. Z^yıap Ibn ÛNSAN Prof Dr EriotmŞUHUBI Prof Dr. ErjO. TOCROL Tv . «aacıUc. im hckrsl^î «ı iyi ın«ao ja^lıtryta ıifili aiaftbr- da öoemJi bır butufB f \tUm- Uttn ya dft anflmns v* eak«. •u aokylan « * » . ^ lan. "S^ık BOInlerl ÖdttH Ç Dr.GıuAİCEK Prof Dr Koduraz \LJUG Prif. Dr. Ortaa AIUOâUL Prof Dr. T«py ATASt) PC B H B a G Prof.Dr Erj«SENCER Prof Dr Yaotl TAKOCTN Son btf yü WAde resım. hey- kd. aaramık. pavOr. gnftX »- aaHajl »bmmıia yurt t^lDdt ya da yvrt dıaıada bir fcrtı ger- eckl«*1ınii4 taaatçılar vtya nsal kKdtr aoav otabılır ya d> tonarıkfcılir. Ba4vwtera ea a 10. en faıla 20 adeı luaw- kama 35 ıım'lik drr<wy> »y- aı ayıda rakü foutnf ekkn- SEOCI KURUL: Prof Berıl ANILANMERT Semıh BALC1OÛLL Prof Ne«eERDOK NUıma ERGCVEN Prof AkTe Prof.KayaOZSEZatN Ltyb TAVJANOâlU Ö<tûl. sponn her dajna »ç*ur Soo txr yıl ıcınfc aiOE capwb ve ulujlaranıı alaAdı ÂitikD basan igjamal ol«ı «porcoya, lakuju veya bır spor at1ı«m veniır. Her önnfU mitli okımBı. kulö» akjBİan aday olabüîr Anutor tporcujann b*|arıları öncelikle dıkkate SEÇICt KURUL OıtaaAYHAN To»ay BAYATU SuaaEKCEM J E R Z l K AIUaOOlCCE DolnlCOLOCLU CbaylEKORYCREK N«cauTANYOLAÇ HıacalULUÇ • Se4aı Snavı Odûlteı'rıe aday olabıkuk ıçıo T«rtıye Cmthmıyta vataada|ı oa>ak zoraıılvdar. • Foa ve S^lık Bdımljn ıkübıuda eacrfcnı » a 5 yü ıcudc (01 Itl 19V6-U1 10^001 antûm araanda), dıjo dallarda t» »oa tar yU ıçıode («I 10_21XXM)1 10.2001 taribjen araamia) yayaılaaaaıl, {ero<Moalınlmı> veya sagikıınus olaıuı Bnaneludır • Klaaak den Inuptan. laaa», üjaoaaıtt ve ılolclora tslon üe bımlara dayail makaleler. daha öncc ulusal jicum» ve kaolaua eaerier, dence aomif oanaa veya oÜBasaı aday oiamaz. * Adaylar b» dalda vo bu eMrk basmralıilar * Kofckof calajBabr. odâl yoıoatdijıııddri dpb aadtfere ıryuln»k koıuluyla aday olabilir. • ölaaat lofıtar aday şAmmlrmK Adayat «;a 6a«v™c, vcyı adavbfı Jen sürâaauiı br kııı adayUau KOia otaia) e c a men aiuur. kaaama 64U aaMn yaaal •Belirt . . -lırtı )MZIIJ oorierk ıFon ve SagU: Bılasian csaknalat huıtoı, ise. (Edetayal ve So«yal BUaaJa y»yıa1aıaılq olajulı) öıMle basvuracak veya aday gosleniecck kBiuın. bn " ':) kıap otaralr,- ttejıl ıae. ıkı aralıklı olarak dakulovla ya da bUûa- r«t> yazMaıı ve çop«ılmı^ Saglıa Bıürakn. Swnl Büavler ve GamecıUk OdaUaıirıdc 10, Fea. Bümlen ve Edeotyat OdUlarnde adcdaaı: Tekvnyoa Ûdûltode I adeı BETACAM kaMta. Rady» Ödtiiavae 1» adet « s baadmuı. ıGöncl Saaaıiar OİlûMe $ Spor Radyo ve TetevrtyoaOduJlenBde 10 adal bilgı yazaaaaa. aynca Oorari SaaatkrC^kllia^dıa veyalbn^allarnlklgamayııııayıdaöıgeçBi, vöıa.v,2»deıve.ıluld(lo«>^liıkbrtıa»<>ailSa™ar(ıtrıe(oıwa»Tln«™gerdcr f y vöıa.v,2»deıve.ıluld(lo«>^liıkbrtıa»<>ailSa™ar(ıtrıe(oıwg • ft». Satllk ve Soayal Büiaalat dallaravla yabaaa dilde yaymfaomı» eaeıte de baavurııbbılc Bu durunub escrte beraber (aiıamayı H »t> o faıla 5 say6U Ttrkçe ozaauı de veritomi gerelnr. e Televîzyon dallanndB, aday IdaalBi ve «seruıın Turkıyi ' ' u dıkkate alaur :ıye Oatttecıla Cenıyeu TOrkıye Cazetenleri Hak ve• CUnfccüik. Rıdyo w SoraaMut İMrpm'HUa naddalenı .ytaıol ' AdayJ* ıcw bafmnna *iren01 Bam20Ut Pızuten fûnû sa»t:!7.UG'de M»> erer Poaudalcı gccıloneler kabut ethlfflez. • Vklso hast (Tele»izy«a difaadat, da ve fotografhr İĞörvtl Sanallv dadoda) dısında 6dû( içıs gdndenleo laateryalkr lade edılmcz. • Ojil YÖ4KUdib vc Saikk Bılunlen CKSSH İ<ID "Sa^lık BiUaılm Öılilo Bif«ru Formn" Scdaı S.mv * lıfi'ıulııı, IU212) 513 14 5» - 511 14 Ti leletöa ya da (0212) 513 J4 il taka nı«n»nl«ıotoı auadnlu Ödailerı SekTeter- SEDATSİMAVtÖDÜLLEIUSEKKETEItLıCl Baaa M u a , Dıvanyolu CA No «4 34410 Çarterlrtaj; ISTANBUL lüğü böylesi bir anlayışıan çıkıp gehr... Bi- limsellikler, gelişmeler. değerlendirmeler, çağ içi gereksinmeler... Temsilciler, yetkih- ler, yönetenler... Ulusal, uluslararası ilişkiler, yasalar... tn- samn özüne, onuruna uygun, tüzel, genel, eşitlikçi uygulamalar... Yeni buluşlar, teknoloji, işsizlik, açlık, sö- mürii, kirlenme, doğal >ıkım ve kıranlar (afet), savaşlar, uzay... Özgürlük, bu konulan bilmek, buralardan gelen sorunlara umar (çare) bul- mak için de gereklidır, vazgeçilemez ilk öğe- dir. Şimdi, Türkiyem için öneriyorum: • Tarihimizi, coğrafyamızı. olanaklanmı- zı bilelim. • Emek-sermaye ilişkisini tam değerlendi- rehm. • Devletçe ve partiler olarak, başka hiçbir ülke ya da parti tarafından yönetilmeyelim. • Tüm bilinen "ulusal" karşıtı olumsuzluk- lara, hiç ama hiç ödün venneyelim. • Öctidarlan, merkezde ve bütün yönetim kademelerinde, halk yönetimi ve haUc mec- lisleri aracılığıyla gerçekleştırelim. • Eğitim, sağlık hizmetlerini parasız yapa- lım. • Vergileri, yine bihnen şu adil düzeyde uy- gulayalmı. • Yaünmlan "plan"lara bağlayalım. • Iç ve dış ilişkileri, ülke insanınm çıkar- lanna uygun kılalım. • Devletin, hükümet eliyle yaptığı, yapma- dığı çalışmalan (ekonomik, sanatsal, kültü- rel, politik vb.) zamarunda halk bilgisine ve kabulüne sunalım. • Kendi görüşümüzden yana olmayana he- men "düşman", çıkanna bakmış kişi ve ku- ruluşlara da, "o şimdi pişman" demeyehm. • "Bflen"i iyi bilelim, "bilen öncüfcr"i işbaşma getirelim. • "Yurttabanş,dün>adabanş"ı bilinçhkul- lanalım. • Inançsız, keyfı, bencil, kayıncı davran- mayahm. • Teokratik, fanatik, romanrik, antik, faşis- tik özenti ve isteklerin ilkel coşkulanna ka- pümayalım. • "MaK ka\naklar"a önem verelim. • Dediğimizin, yaptığımızm, seçtiğimizin ve nerede oyumuz varsa onun ayırdma vara- hm. • Kendimize ve bildiklerimize güvenelim, bölünmeyelim. • önce sevehm. • Yerimizde durmayalım. • "Siyasefi "ticaret"ten ayıralım, savruk- luğa son verelim, Türk parasına yeniden ge- çerlilik kazandıralım. "Çağdaş Devlet" olmak, "gerçek devlet adamı"m buhnak kolay değil mi, ya da bi- zim için şu sıralarda çok mu güç? Ne dersi- niz? PENCERE Devler ve Cüceler. Ülke yedisinden yetmişine hop oturup hop kalk- tı; Yalçın Doğan'ın dünkü yazısında vurguiadığı gibi "12 DevAdam on gün süreyle bizi başka bir dünyaya götürdü; birrüya yaşadık... Rüya pazar akşamı sona erdi." Okullar açılınca gerçek yaşama döndük; eko- nomik kriz Demokles'in kılıcı gibi tepemizde... • Portekiz Diktatörü Saiazar'ın ünlü özdeyişini her- kes bilir... Salazar: "- Ben" demişti, "bu toplumu üç Fileyönet- tim: Fiesta, fado, futbol..." Portekiz Salazar'ın, Ispanya Franko'nun kırk yıl süren faşist diktatörlükleriyle sanayileşmenin te- mellerini iyi kötü atarak demokrasiye açılımın ola- naklannı yarattılar; Türkiye aynı zaman diliminde çok partili rejim ve alacalı faşizmle dibe vurdu; ne demokrasiye açılabildi, ne de sanayileşmede ye- terli atılımı yapabildi. 2001 yılında yaşadığımız kafa kargaşası ise ev- lere şenlik bir görüntü yaratıyor. • 12 DevAdam... Neden alkışlıyoruz bu adamlan?.. Yalnız kaş- lan, gözleri, marifetleri için mi?.. Yoksa sırtlanndaki kırmızı-beyaz ay yıldızlı bay- rağın fomnalan için mi?.. Buram buram milliyetçilik kokan on günlük he- yecanda 'dinci' ile 'entel' bile devreye girip '12 DevAdam 'ı alkışlarken avuçlannı patlattılar... Adı ne '12 Dev Adam'\r\l.. Milli takım!.. Ne gerici bir laf değil mi!.. Küreselleşme süre- cinde ne ulus devlet, ne ulusal sınır, ne ulusal pa- ra, ne de ulusal bağımsızlık kalacak!.. Peki, milli basketbol ya da futbol takımlarının ne gereği var?.. Basketbole, futbola gelince buram buram mil- liyetçilik geçerli; Türk LJrası itibanna ya da yerli malı kampanyasına gelince tornistan... • 12 DevAdam... Medan rftihanmız takımımız bizi Avrupa Bas- ketbol Şampiyonası'nda finale taşıdı; çocuklan- mızla elbette gurur duyacağız... Ama her şeyin bir ölçüsü, endazesi var... Bizde 12 Dev Adam... Arjantin dünya futbolunun doruklannda dola- şır, orada bir 'Küçük Dev Adam' vardı... Kimdi o 'bücür'l.. MaradonaL 'Küçük Dev Adam' ne 'çok partili Arjantin 'i fa- şizmden koruyabildi, ne de ekonomik çöküntü- den kurtarabirdi!.. Çocuklannı faili meçhullerdeyi- tirmiş, gençlerini infazlarda kaybetmiş analann ba- balann ülkesi Arjantin, üstelik ekonomik krizle IMF'nin ağına dolandı mı... AI sana Küçük Dev Adam!.. - Ve al sana sokaktaki 'Kûçük Adam'in kan ağ- ladığı Arjantin!.. "Ağlama Arjantin ağlama.'..''-- .- / • Peki, nedir bu işin gizemi?.. Spor alanlannda dev adamlann ya da küçük dev adamların başanlan güzel şeyler... Amayetmiyor... Politik alanlannda cücelerin dolaştığı ülkeler if- lah olmuyor... Iktidarda 'cüceler takımı' varken sporda dev- ler takımı ne yazar?.. Ağlama Türkiye ağlama!.. KÜLTÜR GEZİLERİ SÜRÜYOR... Patagonya (Brezilya-A rjantin-Şili) 17 Kasım - 3 Aralık 2001 I Faruk Pekin Lapland-Kuzey Finlandiya (Şeker Bayramı) 15-22 Arahk 2001 I Ömer Genç Yunanistan (Şeker Bayramı) 15-22 Arahk 2001 I Haluk Çaınkaya Petra'da Yılbaşı 28 Aralık 2001 - 2 Ocak 2002 I Yıldırım Büktel Myanmar - Tayland (Yılbaşı) 29 Arahk 2001 - 15 Ocak 2002 ! Faruk Pekin FEST TRAVEL TEL: (0212) 216 10 36 - 37 FAX: (0212) 216 10 30 web: www.festtravel.com e-mail: fest@festtravel.com KARTONRULO SATIN ALEVACAKTIR 1- İşletmemiz ihtiyacı olan boy: 150 cm, iç çapı: 35 mm, dış çapı: 50 mm, ağırhğı: 950 gr, 6000 adet, Boy: 160 cm, iç çapı: 50 mm, dış çapı: 65 mm, ağırhğı: 1100 gr, 1000 adet, Boy: 155 cm, iç çapı: 65 mm, dış çapı: 80 mm, ağırhğı: 1400 gr, 2000 adet, olan 8000 adet karton rulo satın alınacaktır. 2- thaleye katılan fîrmalar numuneleriyle birlik- te tekliflerini 17.09.2001 tarih saat 16.00'ya kadar işletmemizde bulunduracaklardır. 3- tşletmemiz ihaleyi yapıp yapmamakta veya di- lediğinden almakta tamamen serbesttir. 4- Iş üzerinde kalan firmadan işin bedeli üzerin- den yüzde 10 kat'i teminat alınacaktır. SÜMER HOLDtNG A.Ş. Bursa Merinos Yûnlû Sanayii tşletmesi Basın: 50677 03468 no'lu san basın kartımı kaybettim. Hükürnsüzdür. BERATZEÜHA ŞENAT Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. MUSTAFA ŞENTÜRK SDÜ Dahiyat Fakültesi'nden alnuş oldugum 04.09.2000 tarihlive 1737sayılıögretmenlikformasyonbelgemi kaybettim, hükümsüzdür. SlBEL ÖZTÜTÜNCÜ FakülteNo: 9521501070
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear