Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
1 3 AĞUSTOS 2001 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
JliJVt_fil UİTjJ. / ekonomi(« cumhuriyet.com.tr 13
ŞİRKETLERDEN
• AVON'un yeni ürünü
Aqua duş jelleri, zengin
formülüyle cildi
temizlerken
nemlendiriyor ve
ferahlık hissi veriyor.
• BORUSAN Makine
bir ay içinde 2 milyon
dolar değerinde çeşitli
iş makineleri ihraç
ederek krize meydan
okuyor.
• SASINSTITUTE
Almanya'run Frankfurt
kentinde dünya çapında
uzmanlann katılacağı
bir veri madencUiği
konferansı düzenliyor.
• DHL Türkıye'nin en
kapsamlı ihracat sitesini
kurarak yurtdışında
yoğun bir tanıtım
faaliyeti yürütmeye
başladı.
• ANKARA
SPORTING SHOP,
O'Neill marka
ûrünkrinde yüzde 20
yaz indirimi uyguluyor.
Mağaza, Galaxy Card'a
üç taksit yapıyor.
• AISADOLU KREDİ
KARTI ortaklığıyla
Türkiye'deki ilk EMV
uyumlu chip kartı
pazara sunuldu.
• AR1A aboneleri
faturalannı herhangi bir
ücret ya da komisyon
vermeden Dışbank'tan
ödevebilecekler.
• ORIFLAME doğa,
limon ve çiçeksi kokulu
Midsummer
deodorantlanyla gün
boyu terlemeye son
veriyor.
• ŞİFA HASTANESİ
yeni teknikleriyle,
horlama problemi olan
ya da Osas tanısı
konulan hastalara,
hastahğm derecesine
göre müdahale ediyor.
• DtVAN PUB'LAR
müşterilenne bunaltıcı
yaz sıcaklan için buzlu
kahve ikram ediyor.
• SCOTCH-BRITE
mikroflber teknolojisi
ile, çamaşırsuyuna
dayanıkh ürünlerini
çıkararak temizliğe yeni
birboyutgetiriyor.
• BOSCHMAXX
COMFORT çamaşır
makinesinde bulunan
dijıtal ekran, yıkama
öncesi ve sonrası
denetimi sağlayarak
kolayhk sağlıyor.
Petrol-İş'in örgütlü olduğu işletmelerde son 4 ayda 1700 kişi işini kaybetti
• •
Ozefleştmnede acı tablo• Sendikanın araştırması,
özelleştirmelerin çalışanlar
açısından işsizlik ve
sendikasızlık anlamına
geldiğini bir kez daha
ortaya çıkardı.
Araştırmanın revize edilen
sonuçlanna göre, son 4
ayda Petrol-lş'in örgütlü
olduğu 17 işletmede 1681
çalışan işini kaybetti.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- Petrol-Jş, örgütlü ol-
duğu işyerlerinde özelleştirme
sonucu son 4 ayda 1681 kişi-
nin işini kaybettiğini bildirdi.
Türkiye'nin en büyük sanayi
kuruluşu olarak gösterilen
Tüpraş'ta, özelleştirme nede-
niyle 1133 üyesini kaybettiği-
ne dikkat çeken Petrol-tş, Tüp-
raş'ta işten çıkarmalann 76'sı-
nın son 4 ayda gerçekleştiril-
diğini vurguladı. Petrol-lş,
özelleştirme nedeniyle son 10
yılda kaybettiği üye sayısmı da
11 bin 724 olarak belirledi.
Petrol-lş Genel Başkan Da-
nışmanı İlyas Köstekli'nın,
'OzeUeştirmelere Karşı Müca-
dele ve Petrol-tş' konulu araş-
tırması, özelleştirmelerin ça-
lışanlar açısından işsizlik ve
sendikasızlık anlamına geldi-
ğini bir kez daha ortaya çıkar-
dı. Araştırmanın revize edilen
sonuçlarına göre son 4 ayda
Petrol-lş'in örgütlü olduğu 17
işletmede 1681 çalışan işini
kaybetti.
İlk sırada POAŞ
Işten çıkarmalarda. şubat
ayından bu yana 800 çalışa-
nın işini kaybettiği POAŞ'ın
ilk sırayı aldığı bildirilen araş-
tırmada. PETKlM'de de 372
ışçinin iş akdinın feshedildiği
kaydedildi. Araştırmada,
Tüpraş'ta da işini kaybeden
Sanayi üretiminde kriz damgasıANKARA (AA) - Beyaz eşyadan elekt-
ronik eşyaya, otomobile, doğalgazdan
tekstile kadar sanayinin büyük bir bölü-
münün üretiminde bu yılın ilk yansında
büyük düşüşler yaşandı.
Devlet lstatıstik Enstitüsü (DİE) verile-
rine göre, 2001 yılı ilk 6 aylık döneminde
sanayi sektöründe yüzde 6.2'lik bir azal-
ma meydana geldi.
DİE verileri seçilmiş sanayi maddeleri
bazında irdelendiğinde üretimi en çok
azalan ürün yüzde 93.3 ile spor ayakkabı
olurken üretimi en çok artan ürünlerde ise
yüzde 110.5 ile sudkostik birinci sırada
yer aldı. Akaryakıtta da normal benzın
üretiminde yüzde 13.2, süper benzın üre-
timinde ise yüzde 16.9 bir azalma oldu.
Tekeİ birasında ünetim patiaması
Ekonomik krizin yurttaşlarda varattığı
efkâr nedeniyle içki tüketiminde olduğu
gibi üretiminde de artış yaşandı. Bu yılın
altı ayında, içki sektöründe, bira üretimi
devlette yüzde 93, özel sektörde yüzde 3.4
artış gösterdi. Şarap üretimi yüzde 56.8,
cin üretimi yüzde 16.1, votka üretimi yüz-
de 22.4,45'lik rakı üretimi yüzde 8.2. kan-
yak üretimi viizde 8.1, lıkör üretimi de
yüzde 4.8 oranında arttı.
Yılın ilk altı ayında beyaz eşya ve elekt-
ronik eşya üretiminde büyük düşüşler
meydana gelirken bu dönemde üretimde-
ki en fazla düşüş yüzde 80.8'le videoda
görüldü. Yerini VCD ve DVD'ye terk et-
meye başlayan v ıdeo. hazıranda sadece 2
tane üretildi.
sayının 76 olduğuna dikkat
çekildi. PetroMş'in özelleştir-
me uygulamalan nedeniyle 10
yıl içinde toplam 11 bin 724
üyesini kaybettiği vurgulayan
çalışmada yer alan başlıca so-
nuçlar şöyle:
TÜPRAŞ: Satışı cazip hale
getirmek için 2 milyar dolar-
lık yatırımın da yapıldığı
TÜPRAŞ'ta özelleştirme ka-
ranyla birlikte, çeşitli sendi-
kasızlaştırma uygulamalan da
yaşamageçirildi. Taşeronlaş-
manın yoğunlaştığı kurumda
1991 yılında 4 bin 163 sendi-
kalı çalışan bulunuyordu. Bu
rakamTemmuz2001 itibany-
la 3 bin 30'a geriledi.
PETKİM: Petkim'in Ya-
nmca'daki 17 fabrikasından
9'u kapatıldı. Petrol-lş'in üye
sayısının 5 bin 905'ten 4 bin
69'a gerilediği kuruluşta son
4 ayda 372 kişi işini kaybetti.
POAŞ: Gayrimenkul değe-
ri 4 milyar dolar olarak ifade
edilen POAŞ, 2000 yılı için-
de özelleştirildi. Bu satışın
ana amaçlanndan birinin rant
elde etmek olduğu, 18 Ocak
2000'de POAŞ'a ait 32 arsa
ve 14tesisinsatışaçıkanlma-
sıyla açığa çıktı. Haziran
1999'da 3 bin 169'u Petrol-lş
üyesi olan 6 bin 165 çahşanın
bulunduğu POAŞ'ta bu ra-
kam özelleştirme sonrası
525'e düştü. Son 4 ayda, bu-
rada 800'e yakın sendıka üye-
si çahşanın işine son verildi.
PETLAS: Kurum, 1997
yılında Kombassan Hol-
ding'e satıldı. Özelleştirme
ldaresi ve Kombassan Hol-
ding yetkililerinin üretim ve
istihdamda artış garantisi
vermelerine karşın, satış söz-
leşmesinde çalışan 1154 işçi-
nin 700'e düşürüleceği ifa-
desi yer aldı. Kurumdan 30
Haziran 1999 tarihine kadar
276, 30 Haziran 1999'da ise
222 Petrol-tş üyesi çıkanldı.
Son 4 ayda ise 58 çalışanm iş
akdi feshedildi.
D Ü N Y A E K O N O M İ S İ N E B A K I Ş / ERGlN YILDIZOĞLU LONDRA [email protected]
'Banş Sürecinde', Krizden Kaosa
Geçen hafta Israil-Filistin banş süreci,
krizden kaos aşamasına geçtı. Ancak
"kaos" kimi eğilimlerin işlemeye devam
etmediğı anlamına gelmiyor. IsraiHarafın-
da, Oslo Anlaşması'yla Filistin Yöneti-
mi'ne devredilen toprakların yeniden iş-
gal edilmesinden Arafat'ın öldürülmesi-
ne kadar birçok seçeneği içeren büyük
çaplı askeri operasyon eğilimi güçlenir-
ken, Filistin tarafında da aynı ölçüde teh-
likeli bir başka süreç işliyor. Bir taraftan
Hamas gibi örgütlenn toplumsal etkilen
artıyor ve Arafat yönetımi, tabandan ge-
len basınçla bu radikal gruplarla işbirliğı
yapmaya zorlanıyor. Diğer taraftan Ara-
fat, hem "uluslararası topluluğun" tel-
kinlerinin, hem de israıl tarafından öldü-
rülme tehlikesinin yarattığı bir basınçla,
elindeki polis gücünü bu radikallen geri-
letmek için kullanmaya, yani bir iç sava-
şa zortanıyor.
Oslo süreci resmen bittl
Eylül 1993'te Oslo Anlaşması banş
sürecini başlatmıştı. Bu anlaşmayla Filis-
tin önerliği israil'i tanıyor, Israil de bir gün
bir devlete dönüşebilecek bir Filistin yö-
netıminin kurulmasını kabul ediyordu.
Ancak, "nihai statü", göçmenler ve Ku-
düs'ün yönetimi gibi temel sorunlann çö-
zümü sürece bırakıldı. Bu yüzden, işgal
edilmiş topraklardakı Filistin liderliğınin
önemli bir kısmıyla, Hamas, Islami Cihad
örgütü ve diğer soi gruplar bu anlaşma-
ya karşı çıktılar, Israil'i tanımayacaklarını
açıkladılar. Biz deyorumlanmızda bu an-
laşmanın geleceğinin olmadığını savun-
muştuk.
Barak'ın, seçimlerı kazanarak başba-
kan olunca banş umutları yine yükseldi.
Ancak, Temmuz 2000'de Camp David
görüşmelerinde Barak, birçok yeni öne-
riyi masaya koymasına rağmen göçmen-
ler ve Kudüs konusunda Arafat'ın kabul
edebileceği bir çözüm üretemeyince, ba-
rış süreci yine bir krize girdi. Bu kriz o yı-
lın 28 Eylül'ünde, Şaron'un Tapınak Te-
pesi'ne yaptığı kışkırtıcı ziyaretin arkasın-
dan başlayan II. Intifada ile daha da de-
rinleşti. Nihai çözüm görüşmelerini gün-
demden çıkaracağını söyleyen Şaron'un
başbakan olmasıyla da, seçimleri değer-
lendiren yazımızda da vurguladığımız gi-
bi, Oslo sürecifiilenöldü. Geçen hafta Is-
rail güçlerinin Filistin Idaresi'nın Kudüs'te-
ki merkez binası Doğu Evi'ni işgal edip Fi-
listin bayrağının yerine Israil bayrağını
çekmesiyle de Oslo süreci resmen bit-
miş oluyordu. Çünkü Israil'in bu eylemi,
Arafat'ın danışmanlarından Nebil Ebu
Rudeyna'ya göre 1993'ten bu yana ya-
pılan "tüm Israil-Filistin anlaşmalarının
geçersiz ilan edildiği anlamına" geliyor-
du (Cumhuriyet).
Gözlemciler, Israü'in Filistin topraklannı yeniden işgal edeceğini düşünüvor.
Israil, Doöu Evi'ni 16 Israillinin ölmesi-
ne ve 120 Israillinin yaralanmasına yol
açan bir bombalı intıhar eylemine misille-
me olarak işgal etmışti. intihar saldınsıy-
sa daha önce Israil'in 5 Hamas üyesiyle
ıki çocuğun ölmesine ve çok sayıda sivi-
lin ağır yaralanmasına yol açan saldınsı-
na bir misıllemeydi. Ama, israil de daha
önceki bir başka olaya karşı misıllemeya-
pıyordu... Taraflar arasındaki bu karşılıklı
misilleme yarışı ise çoktan olayların kont-
rolden çıktığının kanıtıydı. Artık, "Banş
Süreci" diye bir şey kalmamıştı, Arap-is-
rail ilişkilerinde tam bir kaos vardı.
İsrail Isgale mi hazırlanıyor?
Bir süredır gözlemciler, Şaron yönetı-
minin diplomatik seçeneklerini yitirdiğini
ve Filistin Yönetimi altındaki toprakları
yeniden işgal ederek Filistin Yönetimi'ni
yok etmeye hazıriandığını düşünüyoriar.
Israil'in olayları tırmandınma siyaseti
(VVashington Post, 02/08); ordunun ateş
etme yetkısinı genişletmesi (WP, 08/08),
geçen bir ay içinde 14 (geçen hafta 20
E.Y.) oldu. Filistinli liderin sistematik ola-
rak öldürülmesi, böyle bir planın ilk aşa-
ması olarak görülüyordu (Stradfor,
31/07). Jarusalem Post'un biryorumu-
na göre Israil şimdi daha sert tedbııier
alabilirdi, çünkü Arap ülkelerinin israil'e
karşı bir savaşa gırme olasılığı çok zayıf-
tı, terörle mücadele etmenın en iyi yolu
planlayıcılarını yok etmekti... Arafat'ın
"saldınsını durdurmanın yegâne yolu,
bunun askeri diplomatik maliyetini ka-
bul edilemez bir düzeye çekmekten
geçiyordu" (10/08). Christian Science
Monitor'un Kudüs muhabırinin Yafa
Stratejik Çalışmalar Merkezı'nın eski baş-
kanına Josef AMer ve Tel Avıv Universi-
tesi'nden Efraim Inbar'a atıfla aktardığı
yorumlar da Israil'in saldırılannın çapının
hızla genişleyebileceğine ışaret ediyordu
(10/08). Savunma ve Istihbarat uzmanı
Jane's Def ence VVeekly de en son ana-
lizinde Arafat'ın yaşamının tehlikede ol-
duğu varsayımından hareketle "Arafat
yeraltına geçecek mi" diye soruyordu
(10/08). Koalisyonun koordinatöru Likud
üyesi Ze'ev Boim'e göre de Kudüs olay-
lanyla birlikte "Filistin Idaresi'nin variı-
ğına sOn verecek geri sayım başla-
mışt"(WSWS, 11/08).
Arafat ve iç savas olasılığı
II. Intifada'nın fıtilini ateşleyen Şaron
başbakan olduktan sonra, banş görüş-
melerinin yeniden başlaması için hertür-
lü şiddet olayının en az bir hafta süreli ve
mutlak olarak durmasını şart koştu. Ara-
fat'ın güvenlik güçlerinin, Hamas ve Isla-
mi Cihad örgütü gibi militan gruplann İs-
rail'e yönelik saldınlannı engellemesi ge-
rekiyordu. Ancak, Batılı yorumculara gö-
re, bizzat Şaron hükümetinin Filistinli li-
derlere yönelik suikast saldınlarına hiç
ara vermemesı, şiddet olaylarının durdu-
rulmasını imkânsızlaştınyordu (VVashing-
ton Post, 2/08). "Uluslararası topluluk"
da, Arafat'a aynı yönde baskı yapıyordu
ama, ABD Başkan Yardımcısı Chaney'in
Israil'in suikast eylemlerini "anlayısla kar-
şılıyor", Israil'in de FilistinlilereÂBD yapı-
mı helikopterlerle saldırıyor olması Ara-
fat'ın işini iyice zoriaştınyordu.
Arafat'ın işini zoriaştıran başka geliş-
meler de var: Geçen hafta Hamas'ın dü-
zenlediği intihar saldınsından sonra, Ba-
tı Yakası'nda Filistinli çocuklar sokaklar-
da şarkılar söylediler. Aslında Hamas
yanlısı olmayan laik eğilimli Filistinliler
bombacıdan övgüyle söz ettiler (VVas-
hington Post, 11/08). Filistinli avukat
Rebi Süleyman bu dinamiği şöyle açık-
lıyor: "Bizim için sorun din değil, ulu-
sal bağımsızlık. Ben Hamas'ı destek-
lemiyorum. Dindar da degilim. Ancak,
eğer işgale karşı Hamas mücadele
ediyorsa buna saygı duyanm" (a.g.e.).
Gerçektende, yıllardır Arafat'ı izleyen Fi-
listinli ve Israilli uzmanlara göre, Arafat'ın
toplumsal desteği giderek eriyor (New
York Times, 12/08). Kamuoyu yoklama-
lan da radikal Müslüman gruplann top-
lumsal desteğinde, geçen haftalarda,
yüzde 27'lik bir artış gösteriyor (The Gu-
ardian, 11/08). Bizzat Arafat'ın El Fetih
örgütünün Marvvan Barguti gibi önem-
lı önderieri giderek radikalleşiyor, Hamas
ve Cihad'ı da kapsayan bir "ulusal bjriik"
hükümeti çağnlan yapıyorlar (Financial
Times, 07/08). Hamas ise bu çağnlara,
tüm yönetimin yeniden düzenlenmesi ta-
lebiyle ve biraz da mesafelı davranarak
cevap veriyor: "Israil ile pazariığa yer
yok! Israil'i işgal edilmiş topraklardan
kovmalı, başkenti Kudüs olan bir Fi-
listin devleti kurmalıyız!" (The Guardi-
an). Bu koşullarda, hem Arafat'ın manev-
ra alanı giderek daralıyor, hem de Ha-
mas, Cihad gibi örgütlere yönelik bir bas-
tırma ginşiminin bir iç savaşa yol açma
olasılığı giderek artıyor.
ANKARAPAZARI
YAKUP KEPENEK
Şu Tiyasaya Saygı'
Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Kemai
Derviş, ikide bir, "siyasetçi piyasanın temel ku-
rallanna saygı göstermelidir" diyor. Ekonomi
kuramı, piyasayı, alıcı ve satıcılann buluşma nok-!
tası olarak tanımlar. Bakanın istediği, anlaşılan,
alım-satım işlemine, yani fıyat oluşumuna siyaset-,
çinin kanşmamasıdır.
Ders kitaplarının tersine, Derviş, piyasa türleri
arasında birayınm yapmıyor; rekabetçi, yan tekeM
ci ve tekelci piyasa yapılarına ya da bunların alt bi-J
çimlerine deginmiyor. Oysa ekonomi ders kitapla-;
n, rekabetçi, giderek tam rekabetçi piyasayı, ula-t
şılması gereken en kusursuz piyasa sayar. [
Bakan aynca, mal ve hizmet piyasası gibi bir]
ayırım da yapmıyor; örnegin TL'nin yabancı para-|
larla değişimi piyasasına, yani döviz kurunun olu-!
şumuna da deginmiyor. Asıl önemlisi, Bakan,|
emek ve sermaye piyasasına nasıl baktığını da
açıklamıyor. Dervış'in piyasaya saygı isteğı, eme-
ğin fiyatı olan ücretin ve sermayenin fiyatı olan fa-ı
izin piyasada oluşmasına saygı anlamına mı geli-
yor?
• • •
Türkiye'de 1980'li yıllarda başlayan serbest pi-i
yasacı ekonomi politikası yandaşları, piyasayıj
kutsal saydılar, tartışılmasına olanak veımedi-ı
ler. Özal'lı yıllar, sürdü geldı. Örneğın, özelleştir-j
meye karşı çıkmak piyasa ekonomisine karşı çık-ı
makla eşit sayıldı. Oysa, 1993'te Fransa'nın tutu-j
cu, yant sağcı Başbakanı E .Balladur bakın ne di-
yor: "Piyasa nedir? O orman yasasıdır, doğa ya-'
sasıdır (Ingilizcesi ile: 'What is the market? It is the
lavv of jungle, the law of nature')." Ve sağcı Baş-
bakan şöyle devam ediyor "Uygarlık nedır? O, do-,
ğaya karşı savaşımdır" Ve The Economıst ekliyor:!
"Buradaki piyasa sözcüğünün yerine küreselleş-,
meyi koyarsanız (bugünkü sağcı Fransız Devletj
Başkanı) Chirac karşı çıkmaz". j
Gelişmiş kapitalist ekonomilerde piyasa deneti-i
mi kuraldır. Piyasa denetimi, Türkiye gibi piyasa-ı
lan doğru işlemeyen ve ekonomik gelişmesini sağ-i
lamak zorunda olan bir ülke için ise kaçınılmaz biri
zorunluluktur. Oysa, Türkiye'de devletin piyasayı;
düzenlemesini istemek "dinozor", "devletçi", "sol-',
cu", "plancı", "komünist" olmakla eşit sayılır ol-'
du. O yıllardan başlayarak bugünlere dek, kutsal:
piyasaya saygısızlık en büyük suç sayılmaktadır.ı
"üzal hayranı" olduğunu açıklayan Bakan Derviş;
de, doğaldır, piyasaya saygı istiyor. Eski sosyat
demokrat Derviş, Fransız sağcılan kadar bile pi-j
yasa karşıtı olamıyor. j
• • • | .
Piyasaya saygı isteyenlerin yapması gereken ki->
mi önemli işler var. Once, hangi piyasaya saygı!
istediklerini açıklamak zorundadııiar. Sonra, ser-:
best işlemeyen, tekelci ve yan tekelci piyasa soy-|
gunlan karşısında nasıl önlemler alıyorlar? Daha-j
sı, kayıtdışı ekonominin işlediği bir piyasa da var;;
o konuda ne yapılıyor? :
Ikincisi, gelişmiş ülkeler, sermaye kaynaklarınını
kullanımının ana dogrultulannı saptıyor; faiz, ücret
ve döviz kuru gibi önemli fiyatlann oluşumunu pi-
yasa koşullanna bırakmıyor. Piyasaya saygı iste-
yenler, önce bu konularda en azından açık olma-l
lıdırlar. Piyasa, Güneydoğu'dan fındık toplama-
!
ya gidenlere hakları olan ücreti sağlamıyor.
Uçüncusü şudur: Devletin ekonomıde başansızi
olduğu durumlar olduğu gibi piyasanın da başa-
nsız kaldığı durumlar vardır. Piyasa, her mal ve|
hizmeti, kaliteli ve ucuz sağlar diye bir kural yok-
tur. Ekonomi giriş kitapları böyle başlar. Örneğin,|
piyasa ekonomisinin enerjiyi tuketiciye, güvenılir.j -.,
kaliteli ve ucuz sağlayacağı en azından tartışma-
lıdır. Piyasa, doğal ya da tarihsel çevreyi korur
mu? Özellikle günümüzde, bilim ve teknolojı ala-,
nındaki gelışmelerin salt piyasa ekonomisi anlayı-i
şıyla başarılı olması olanağı çok zayıftır. Piyasai
ekonomisi, araştırma yaptınp, sigaranın zararlı ol-i
duğunu bulamazdı; bulmazdı. Hızlı trenden faksj
makinesine dek bir dizi teknolojik yeniliğin, tek ba-i
şına piyasa tarafından sağlanamayacağı çok açık-i
tır. |
Bunları göz ardı ederek, ya hep ya hiç anlayışıy-l
la, piyasaya saygı beklemek hiç de doğru bir yak-.
laşım sayılamaz. ı
e-posta: yakup(« metu.edu.tr !
iMF'den yeni kredi istendi
Arjantin kaynak
arayışmda
VVASHENGTON
(AA) - Ekonomik kriz-
le mücadele eden Ar-
jantinli yetkililer, Ulus-
lararası Para Fonu'ndan
(IMF) yeni kredi almak
için görüşmelere başla-
dıklannı resmen açık-
ladılar.
Arjantin Maliye Ba-
kanı Daniel Marx, Was-
hington'da, IMF uz-
manlarıyla 10 saatten
fazla görüşme yaptıkla-
nnı bildirdi. Bakan
Marx görüşmenin ar-
dından yaptığı açıkla-
mada, IMF'den aldıkla-
n krediyi arttırmayı
amaçladıklannı söyle-
di. Marx, kredi miktan
konusunda aynntı ver-
medi. Marx, likidite
krizini çözebilmek için,
sadece IMF'den değil.
Inter-American Banka-
sı'ndan da kredi arayış-
lan içinde olduklarım
kaydetti.
Arjantin ile görüşme-
leri yürüten IMF yetki-
lisi ise eylül ayında ve-
rilmesi planlanan 1.2
milyar dolarhk kredi
dilimini bu ay içinde
serbest bırakmak içinı
çahştıklannı söyledi. i
Arjantin'in IMF ile;
yaptığı görüşmelerde,!
makro ekonomik he-i
deflerin rev izyonu ko-]
nusunun görüşüldüğül
belirtilirken yeni krediı
konusundaki anlaşma-|
nın birkaç hafta sonrai
sonuçlandınlabileceğiı
kaydediliyor. 128 mil-|
yar doların üstündeki1
dış borcunu ödeyeme-
me ihtimali bulunan,
Arjantin'in. IMF'den,j
acilen 9 milyar dolarlıkı
yeni dış borç bulma ça-j
bası içinde bulunduğüj
belirtiliyor. I
Hükümetin karşı yön:
|
dekı açıklamalanna kar- ]
şın gazete manşetlenn-
de hâlâ izleri görülen de-
valüasyon beklentisi pi-
yasalarda tedirginlik ya- J
ratmaya devam ediyor,ı
Bu arada ülkede iiretici j
kesimin üzenndekı bas-1
kılar artıyor. Çiftçilerinı
tohum ve gübre alacak|
para bulamadıklan için|
tanmsal üretimin ciddlı
tehdit altmda olduğu be
:
J
lirtıliyor. I