Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 4 TEMMUZ 2001 ÇARŞAMBA
t ! ol
OLAYLAR V E G O R U Ş L E R olay.gorus@cumhuriyet.com.tr
Demokrasi Var mı?
Prof. Dr. Nevzat YÜKSEL Gazi Üni. Tıp Fakültesi Psikiyatri
Anabilim Dalı
H
erkes demokratik-
leşmeveınsanhak-
lan konusunda ek-
siklerimizi sırala-
yıp ne tûr reform-
lar yapmamız ge-
rektiği konusunda demeçler verdi-
ğine göre, başhktaki soruyu sorabi-
liriz. Gerçekte demokrasinin ve de-
mokratik olmanın koşullan konu-
sunda bir tartışma bulunmamakta-
dır. Herkes demokrasinin ilkeleri
konusunda tam bir görüş birliği için-
dedir. Ancak sorumlu orunda bulu-
nanlann uygulamaları sıkhkla bu il-
kelere uygun olmamaktadır. Uygu-
Jamalarla ilgili kendimize sorular
sorarak bunlan gösterebiliriz.
Sorular sorular...
Ülkemızde herkesin topyekûn bir
seferberlik içinde çalışması gerek-
liyken, çalışma alışkanlıkları bize
benzemeyen bir sayın bakanın sabah
6.30'da toplantı yapması haber ol-
makta rrudır? Resmi tatillerin başı-
na veya sonuna gelen, tatil arasmda
kalan 1-2 gün Bakanlar Kurulu ka-
ran ile tatil sayılmakta mıdır? Bu-
günlerdeki üretim kaybını soran,
araştıran insanlar çıkmakta mıdır?
Haksızhğa uğrayan, yasal yollara
başvurarak hakkını arayanlar makul
sayılacak bir süre içinde hakkını al-
makta mıdır? Suç işleyenler kader
kurbanı diyerek affedilmekte mi-
dir? Nüfusun önemli bir bölümü aç-
lık sınınnda yaşamakta mıdır? Bak-
lava çalanlar, oiayuı sosyal boyutla-
n görülmeden suçlu sayılmakta mı-
dır? Ekonomide temel sorunlardan
birisi tüm kazançlann vergilendiri-
lememesi iken tahakkuk etmiş ver-
gi borçlan devlete kaynak yaratmak
gibi garip bir gerekçe ile affedilmek-
te veya borçlannı ödemeyenlerle pa-
zarhkta uzlaşma yoluna gidilmekte
midir?
Zorbalarla devlet etkin biçimde
mücadele etmekte midir? Yönetici-
ler çıkarlan tehlikeye girdiğinde zor-
balaşmakta mıdır? Zorbalaştıkça tak-
dir edilmekte midirler?
Işlerin paylaştınlmasında liyaka-
ta önem verilmekte midir? Temel
güven eksikliği dışında bir şeye bağ-
lanamayacak olan kadrolaşma gerek-
sinimi vatanseverlik olarak ileri sü-
rülebilmekte midir? Kamuoyunda
yanlışlığı konusunda tam bir görüş
birliği olmasma karşın bu kadrolaş-
malar sürmekte midir?
Üniversitelerimiz çağın ileri de-
rece gerisindeyken soyut düşünme
yetisinden yoksun yöneticiler somut
düşünce ömekleri sergileyerek, ya-
yın sayılan konusunda konuşmakta
mıdırlar? Üniversıtelerde YÖK. dü-
zeni ile gelen masa usrü araştırma-
lan sürmekte midir?
Milletvekilleri suç işlediklerinde
görevini yapan görevlileri tehdit et-
mekte, onlann görevlerini yapmala-
nna engel olmakta mıdırlar? Doku-
nulmazhklan. düşüncelerini başta
Meclis kürsüsünde açıklamalanyla
sırurlı olması gerekirken bunu suç iş-
leme hakkı olarak kullanmakta mı-
dırlar? Bu böyle iken, açıkça suçlu
olduğu belliyken Meclis bunların
dokunulmazlıklannı kaldırmakta is-
teksiz davranmakta mıdır? Siyasiler
yasa çıkanrken kendi müdahalele-
rini kolaylaştıracak önlemleri al-
makta mıdırlar? Bu eğilim elli yıl-
dır sürmekte midir?
Kamuoyu açısından özel önem
gösteren (arzeden) yolsuzluk konu-
larında Meclis etkin biçimde görev
yapmakta mıdır? Meclis'te bu konu-
lar etkin biçimde soruşturularak so-
rumlular ortaya çıkanlmakta mıdır?
Yoksa, sorumlular siyasi gerekçe-
lerle aklanmakta mıdır? Üniversite-
lerimizdeki yasal düzenden kimse
memnun olmadığı halde YÖK ya-
sası birtürlü değiştirilememekte mi-
dir? Oretenler desteklenmekte midir?
Disiplin yönetmeliği birtakım kişi-
lere hadleri bildirilmek için mi kul-
lanılmakta, yoksa suçlulann cezalan-
dınlması için mi kullanılmaktadır?
Benzer işleri yapanlar, kamu ku-
ruluşlannda çok farkh ücretle çalış-
tınlmakta mıdır? Bu konular sözlü
ve yazılı basında defalarca dile ge-
tirildiği halde sürmekte midir?
Bankacıhk, ihaleler gibi konular-
da sayın vekillerimiz yasalarda açık
noktalar bırakarak bankalan hor-
•'¥ •••
tumlamayı ve ihaleye fesat kanştı-
nlmasını kolaylaştırmaya çalışmak-
ta mıdırlar? Bu işler için çeteler ku-
rulmakta mıdır? Devlet. hortumla-
nan bankalann zararları için para
bulabiliyorken asgari ücret hâlâ aç-
lık sınınnın çok altında kalmaya de-
vam etmekte midir?
Gazeteler ve öbür sözlü ve görün-
tülü yayın ile basın, yargısız infaz
yapmakta mıdır? Bunu bazen tehdit
öğesi olarak kullanmakta mıdır?
Demokratikleşmenin ilkeleri her-
kes tarafından biündiği halde lider-
lerimiz bu ilkelerin gerekierini yeri-
ne getirmekte isteksiz davranmakta
mıdırlar?
Sonuç
Bu sorulann yarutı demokratik ül-
kelerde açık ve nettir. Türkiye gibi
insanlara göre standartlann değişti-
ği, çoğul standartlann bulunduğu
ülkelerde yanıtlar ise değişebilmek-
tedir. Hükümetin arükumutolmak-
tan çıktığı, yeni sıyasal oluşumlann
beklendiğı bu ortamda, yenı liderle-
rin bu konulan dikkate alarak poli-
tika oluşturmalarım diliyorum.
• ••
ARADABİR
Av. CELAL ÜLGEN
Nerede Ulusal Bilinç
Sarmalına girdiğimiz iç ve dış borçlar burgacın-
da, başta emekçi kesimler olmak üzere toplumun
tüm kesimleri, acı bir yok oluşu yaşıyorlar. Biryan-
dan da küreselleşme adına Sevr'den daha ağır ko-
şullar dayatılıyor. Köylü tarlasına tütün ekemeye-
cek, yasası var; çiftçi buğdayını satamayacak, bor-
sası var; egemenlik ulusun degil; AB'si var...
Solun evrenselleşme düşüncesine karşı, yaba-
nıl anamalcıların ortaya attığı, yeni sömürü dizge-
si küreselleşme, içerik olarak oldukça ayn evren-
selleşmeden. Küreselleşme, tam olarak anamalcı-
ların, çokuluslu şirketlerin, emperyalist güçlerin sı-
nır tanımayan egemenlik biçemi. Haklar alınmaz,
verilir bu düzende; emek-anamal çelişkisi etnik ve
tinsel ve de yapay başka çelişkilerle örtülür, söz-
de demokratik yeni gelişmeler, yeni haklar öneri-
lir; oysa amaçlanan çokuluslu kumpanyalann so-
nul çıkartandır. Ulus ve ulusala degin ne varsa kar-
şıdııiar.
AB'ye girme çabaları ile küreselleşme dayatma-
sırnn ağır koşuliarının, bazen örtuşerek bazen de
sinsice birbirine sızarak nasıl koşutluklar sergile-
diğine sorv günlerde tanık oknaktayız...
Zamanla halklar da mı değişiyor, ne? Bu 'mûs-
temleke' öngören düzenlemelere, ağır iç ve dış
borç batağı ile giderek yitirmekte olduğumuz ulu-
sal egemenlik haklarına karşın, toplumun hiçbir
kesimi tepki gösteremiyor. 1960'larda 27-28 Nisan
gençlik olaylannı, 1968'de 6. Filo direnişini ve de
1970'lerdeki 15-16 Haziran'ı anımsamamak elde
mi?
Nerede, Mustafa Kemal'in CHP'si? Koşullar iç
çekişmeleri unutturacak önem ve öncelik içerirken?
(Deniz Baykal özverili davranıp bir süre uzak du-
ramadı. Dursaydı, CHP çok şey kazanacaktı, ken-
disi de...) Nerede kükreyen gençlerimiz? Fraksiyon-
lara, işliklere bölünerek tükenişin dipsiz kuyulann-
da bogulmak niye?
Nerede aydınlanmız, bilim adamlanmız, sivil top-
lum örgütlerimiz?.. Bu "giz kokan suskunluk" ne-
den?
Nerede tam bağımsızlık ilkesi, Inönü'nün Jhon-
son Mektubu, Hora direnişi, Haşhaş başkaldınsı..
nerede? TÖS, TÖBDER, DİSK, tam bağımsızlık
güllerim, ipe uzanan bedenler Deniz'im, Yüsufum,
Hüseyin'im... Nerede gençlik kanım?
Ülkemizi çağdaş somürge, insanlanmızı çağcıl
köle yapacak uygulama ve düzenlemelere karşrt-
lıklanmızı haykıralım.
Bu kulakları sağır eden suskunluk, bu onursuz,
kepaze teslimiyetçilik bitmesin mi?
OLAĞANÜSTÜ GENEL KURULUN
DEVAMINA İLİŞKİN
ÇAĞRI İLAIVI
05/06/2001 tarihli Cumhuriyet Gazetesi'nde 23.06.2001
tarihinde yapılacağını duyurduğumuz olaganüstü genel
kurulumuz, Ankara 3. Iş Mahkemesi'nin 2001/975 E.,
Ankara 4. Iş Mahkemesi'nin 2001/293 D. fş E., Anka-
ra 5. Iş Mahkemesi'nin 2001/679 E., Ankara 7. Iş Mah-
kemesi'nin 2001/7 D. Iş E., Ankara 9. Iş Mahkemesi'nin
2001/1189 E., Istanbul 6. Iş Mahkemesi'nin 2001/114
E.. Lüleburgaz Iş Mahkemesi'nin 2001/111 E., Lülebur-
gaz Iş Mahkemesi'nin 2001/115 D. Iş. E., gerekçeleri
ve istemleri aynı olan ihtiyati tedbir ve genel kurulun ip-
tali davalannda tedbir istemlerinin reddedilmesine rağ-
men yine gerekçesi ve istemi aynı olan ihtiyati tedbir da-
vasında Izmir 4. lş Mahkemesi 18/06/2001 tarihinde
2001/160 D. lş E., 2001/4 D. lş K. sayılı karan i]e ola-
ğanüstü genel kurulun yapılmasını durdurmuştur. Bu
karann, 22/06/2001 tarihinde ilgililerin avukatı tarafın-
dan saat 16.45'te tebliği üzerine olaganüstü genel kuru-
lumuz belirtilen tarihte yapılamamıştır.
Ancak, sendikamız tarafından yapılan itiraz üzerine
ihtiyati tedbir karan veren Izmir 4. tş Mahkemesi
28/06/2001 tarihinde 2001/160 D. İş E., 2001/4 D. lş K.
sayılı karan ile söz konusu ihtiyati tedbir karanru kal-
dırmıştır. Olaganüstü genel kurulumuz kaldığı yerden
devam edecektır. Bu amaçla, olaganüstü genel kuruJu-
muz yukanda belirttiğimiz tarihte yaptığımız gazete ila-
nında belirtilen İvedik Caddesi, Yenirnahalle/ANKARA
adresindeki Yenimahalle Belediye Sarayı Tiyatro Salo-
nu'nun boş olduğu tarih olan 08/07/2001 tarihinde saat
10.00'da daha önce Uan ettigimiz gündem ile kaldığı
yerden devam edecektır. Bu toplantıda çoğunluk sağla-
namaması halinde, daha önce ilanda da belirttiğimiz
üzere, ıkıncı toplantı, Çankın Cad. No: 28 Kat: 9 Uhıs/An-
kara adresindeki Sendika Genel Merkez Toplantı Salo-
nu'nda 15.07.2001 tarihinde saat: 10'dayapılacaktır.
DtSK/Genel-lş Sendikası Genel Vönetinı Kurulu
'Geyve Boğazı': Doğal Bir Kahramanlık Anıtı
Abdullah TEKtNÖ^: Gör. Akdeniz Üniversitesi
Yunus Nadi Bey 'in anısına
saygı ve şükranla...
O
tobüsümüz Gey-
ve Boğazı'nı ge-
çiyor. Geyve, Sa-
karya iline bağlı
bir ilçe. Güneyin-
de Aşağı Sakarya vadisinin en
görkemli ovalan Akova ve Pa-
mukova düzlükleri yer alıyor.
Akova dağlarla çevrili ve son
derece bereketli topraklan olan
bir düzlük. Bu topraklara ya-
şam veren boz-bulanık Sakarya
ırmağı (nehri) Akova'dan sonra
Geyve Boğazı'na giriyor ve men-
deresler çizdikten sonra Saman-
lı dağlannı yanp denize doğru
akıp gidiyor.
Geyve Boğazı hem Adapaza-
n-Bilecik-Eskişehir karayoluna
hem de Haydarpaşa- Ankara de-
miryoluna geçit veren önemli
bir noktadır. Boğazın dar ve dik
yamaçlan ormanlar, çalılıklar
ve tarlalarla kaplı. Yağmurun
yıkadığı bereketli topraklan par-
latan güneş ışıtıyor, ısıtıyor.
Üzüm bağları, buğday-mısır-
patates-soğan ve şekerpancan
tarlalan ile elma bahçelerini çok
sık görmek mümkün. Otobüsün
camları, önden giden kamyon-
lann ıslanmış tozlan çamur ser-
pantinlerine dönüştürüp atmala-
n yüzünden sürekli kirleniyor.
Boğazdan geçen kamyon sayı-
sı oldukça fazla ve insan ister is-
temez ışıklı ozan Cahit Küle-
bi'yi sevgiyle anımsıyor:
"Kamyonlargeürgeçer, kam-
yonlar gider
Toz duman içinde
Şavkı vurur yoUara_"
Geyve Boğazı 'nın esas anım-
sattığı ba^ka bir olay ise hiç kuş-
kusuz Kurtuluş Savaşı'dır. Bu
boğaz coğTafyasal ve stratejik
konumuyla Aııadolu'nun savu-
nulmasında çok önemli bir rol
oynamıştır. Bu bağlamda Gey-
ve Boğazı yaşadığımız güzel
günleri borçlu olduğumuz in-
sanlan anunsatıyor.
30 Ekim 1918.. Osmanlı Im-
paratorluğu'nu çökerten Mond-
ros Bırakışmasrnın imzalandı-
ğı, başka bir söylemle Birinci
Paylaşım Savaşı'nın sona erdi-
ği tarih.. "ttilaP devletlerinın
yetkılileri lstanbul'agelir ve Sa-
ray'la tam bir işbirliği içinde
gözlenirler. Bir avuç aydını ka-
ranlık günler bekliyordur. Aske-
ri mahkemelerkurulur, Bekıra-
ğa Bölüğü hapishane olarak ha-
zırlanır, arkasından Istanbul iş-
gal edilir, Meclis-i Mebusan fes-
hedilir. O günlerde "Yentgün"
adlı bir gazete çıkaran (7 Mayıs
1924'te bu gazete Cumhuriyet
adını alacaktır) Yunus Nadi Bey
de Bekirağa Bölüğü'ne götürü-
lenlerarasındadır. Bu süreç için-
de Mustafa Kemal ve arkadaş-
lan Anadolu'ya geçerler. Sam-
sun, Erzurum, Sıvas aşamala-
rından sonra Mustafa Kemal
öbür arkadaşlarını ve gerçek
yurtseverleri Ankara'yaçağınr.
Yunus Nadi Bey ve arkadaş-
lan için sorun Anadolu'ya na-
sıl geçileceğidir. Nitekim Yu-
nus Nadi Bey'in 17 Mart 1920
tarihinde Sûreyya Bey'le birlik-
te Anadolu'ya gemiyle geçme
plaru casus filmlerini aratma-
yacak bir senaryo niteliğinde-
dir: "Bu Anadohı'vîigeçmekme-
selesi Ipsiz Recep takımı üe ya-
Dilabilirmiş. Ama o şimdiyakın-
da obnadığaıdan Vetim Oğulla-
n çetesi ile hareketetmek muva-
fık olurmuş. Bu durum hiç ho-
şıuna gitmemekle beraberçare-
siz Beykoz'a kadar gidip Sürey-
ya'yıvevaziyetiyakından görme-
iiktim.Hoca birim apartmanda-
ld bir Avusturya mavzerini ala-
rak crtesi sabah Beykoz'a giden
ilk vapura gelecek, ben de aynı
vapurun ikinci me\ ki kamara-
sında bulunacaküm. Fakat yol-
da birbirimizle konuşmayacak.
yahuz bihncm hangi iskclcde ya-
püacak bir aktarmanın ardın-
dan birbirierimizi görerek Bey-
koz'a beraber çıkacakük. Be>-
koz'a çıktağunızda bir arada yü-
rümeyerekoyirmi otuz metreile-
ride, ben o kadar geride, fakat
kendisini gözden kaçırmayarak
yürüyecektik. Nihayetonun gir-
d@ eve ben degirecektim"* (Yu-
nus Nadi, Kurtuluş Savaşı Anı-
Ian,s.l87)
Kocaeli yanmadasında baş-
layan kara yolculuğu manda,
öküz, semerli beygir, drezinle
çok güç koşullarda gerçekleşir.
Yunus Nadi Bey Kuşçalı Kö-
yü'nde Mustafa Kemal'le maki-
ne başında konuşmayı başanr.
Tehlikeli yolculuğa devam edi-
lir.
Yunus Nadi arkadaşlan ile
Anadolu'ya geçerken Geyve
Kaymakamı Hamdi Bey'le kar-
şılaşır. Kaymakamı tepeden tır-
nağa silahlı görünce "Demek
Anadolu'da herkes böyle çahşı-
yor" diye düşünür. Yunus Nadi
Bey'in Geyve'de gördüğü tablo
Anadolu'nun Kurtuluş Sava-
şı'na nasıl katıldığını anlatan en
güzel belgelerden biridir: "Ha-
kikaten Geyve'de gördüğümüz,
hatta şimdive kadar bütün seya-
hatlerimizde gördüğümüzen he-
yecanlandıncı manzaralardan
biri ertesi gün harekete hazıruk
halinde tcmaşa ettigimiz bu mil-
li kuvvetler oldu. Bir taraftan
karşıki dağdan gün doğuyor, bir
taraftan Geyve Istasyonu'nun
her sokağından kimisi yamçısı-
na bürünmûş, kinüsinin cepken-
lerinin kollan havada uçan, ağ-
baniden yemeniye kadarher tür-
lü sanklı süvariler çıkıyordu.
Sanki gökten ziya, yerden kuv-
vet fışkınyordu. Mahmut Bey
kuvvetlerinin hepsi süvari idi
Bunlarm içinde hakikaten on se-
kiz yirmiyaşındagençlerve mü-
balağasız 60-70 yaşında ihtiyar-
lar vardL Hele kır sakalh bir UV
tivaroı atüzerindedimdikduran
vücudu bütün hayatmıca bir nok-
tası unutulma>acak bir heykel
gibi daima habnmda yaşayacak-
ür. Kuynıklar bûküİerek toka-
lannuş, kendilerine azami çeki-
düzen verilmiş atlar yerierinde
duramıyorlar, kişneverek şura-
ya krv ranarak. burava dolanarak
kaplanna sığmıyorlardı. Geyve
İstasyonu'nun ufaak meydanm-
dan taşan bu kafile, insanın na-
zanna ilahi bir kuvvet mahşeri
arzediyordu. Atiann eyerleri,ne
süvarileri ne elbiseleri, hiçbiri
aynı çeşit değüdi Şurada güzel
Osmanlı eyerlerinin parıltılan
yanında kuru çerkez kaltaklan
görülüyor, öte tarafta başka baş-
ka başhklarbakışlannuzı eğlen-
dirrvordu. Süvarilerüı kıyafetje-
ri de öyle idi. Herkesin kendi
memkketindeki kendi kıvafeti.
Sankigaybâleminden' Kalkın ey
Türkler' diye bir haykırnıa gel-
miş, herkes olduğu gibi yatağın-
dan kalkmıştı, ahırdan çıkard>-
ğı atuıa binerek sokağa fiıianuş-
ü. Nihayet demirkır an üzerin-
de levent bo>u ile Mahmut Bey,
maiyeti zabitleri ile istasyon bi-
nası tarafından gelerek kafile-
nin ortasına doğru ilerledi."
(s.239)
Yunus Nadi Bey ve arkadaş-
lan Ankara'ya ulasır ve Ziraat
Mektebi'nde kalırlar. Yunus Na-
di Bey Mustafa Kemal'in ya-
nında ve çalışma arkadaşı ola-
rak görev yapar. 23 Nisan 1920
tarihinde Türkiye Büyük Mil-
iet Meclisi açılır. Arkasından iç
ve dış düşmanlarla mücadele
edilir. Cumhuriyet kurulur ve
bugünlere ulaşılır.
Geyve Boğazı'ndan geçerken
bu soylu çaba ve çalışmalar bir
film şeridi gibi akıp gidiyor. Bu
kutsal boğazı savunan kahra-
manlardan Kuvay-ı Milliye Ku-
mandanı Mahmut Bey pusuya
düşürülüp öldürülür. Yunus Na-
di Bey anılannda alçakça hazır-
lanan bu pusuyu derin bir üzünç-
le yansıtır.
Geyve Boğazı sadece dingin
değil, aynı zamanda alabildiği-
ne yeşil. Sakarya sessiz ve ağır-
başlı akışını sürdürüyor. İnsan-
lar da dingin, tarlalannda bah-
çelerinde çalışıyorlar. Borçlu ol-
duğumuz insanlan anımsayarak
elbet: Mahmut Bey'den Ismet
Paşa'ya, Yunus Nadi'den Mus-
tafa Kemal Paşa'ya uzatılacak
çizgide... Jnönü Şehitliği'nden
Geyve Boğazı 'na kadar bütün bu
bereketli topraklar üzerinde yol
alırken insan saygı, şükran yük-
lü bir hüznü de beraberinde ta-
şıyor ve onlan içtenlikli saygı-
larla selamlamak ıstiyor.
Geyve Boğazı bu erdemli ve
özverili yurtseverlerin görkem-
li bir anıtı olsun ve öyle anım-
sansın...
BEYOĞLUNDA
RESSAMA, sanatçıya uygun 110 m
2
doğalgaz
kombili, 3+1, balkonlu, üst katında
kapalı ve açık çiçekli terası olan, 15 saat ışık alan
daire. Sahibinden acele satılıktır. 251 00 44
T.C.
İÇİŞLERİ BAKAJVLIĞI
DARÜLACEZE MÜESSESE MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN
KİRALIK DAİRELER
1- Kadıköy, Tuğlacıbaşı Mah. Bağdat Cad. 141 no'lu, 241 m2 sobalı, üç katlı tripleks
köşk (işyeri). Aylık muhammen kirası: 3.000 USD. Toplam teminatlan 7.080 USD kar-
şıhğı TL.
2- Kadıköy, Göztepe Yeşilbahar Sk. Hitit Apt. 43/10 no'lu doğalgazlı, 150 m2 daire
(mesken olarak). Aylık muhammen kirası: 650.000.000.- TL. Toplam teminatlan:
1.534.000.000.-TL.
3- Beşiktaş, Nüzhetiye Mah. Nüzhetiye Cad. 54/5 no'lu, sobalı 80 m2 daire (mesken
olarak). Aylık muhammen kirası: 200.000.000.- TL. Toplam teminatlan: 472.000.000.-
TL.
4- Maltepe, Küçükyah, Gümüşçüyolu Sk. 9/1 no'lu, sobalı 90 m2 daire (mesken öla-
rak). Aylık muhammen kirası: 150.000.000- TL. Toplam teminatlan 354.000.000- TL.
Yukanda açık adresi yazılı gayrimenkullerimiz ile aynca 11 adet daire ve işyerinin
10.07.2001 tarihinde saat 13.30'da Içişleri Bakanlığı Darülaceze Müessese Müdürlüğü
Ihale Komisyonu'nda Açık Arttırma Usulü ile Şartnameleri uyannca ayn ayn kiralama
ihalesi yapılacaktır.
ŞİRKETLERİN ŞAHISLARIN
1. Imza Sirkûleri 1. Nüfus Cüzdan Sureti
2. Ticaret Odası Belgesi 2. Ikametgâh Senedi
3. İhaleye lştirak Belgesi 3. İhaleye iştirak makbuzu
4. Geçici teminat makbuzu 4. Geçici teminat makbuzu ile birlikte
yukanda yazılı gün ve saatinde Darülaceze Müessese Müdürlüğü'nde hazır bulunma-
lan gerekmektedir. (Şartnameleri bedelsiz olarak Darülaceze Müdürlüğü'nde görülebi-
lir.)
Adres: Daröljıceze Cad. No: 47 Okneydam/Şişli/lst Tel: 0 212 22010 20, Fıks: 0 212 22103 03
NOVITAS Turizm
KARADENIZ
ll-19Ağustos
Safranbolu, Kastamonu, Sinop,
Samsun, Ordu, Giresun, Trabzon
(Ayasofya, Sümela, Zigana, Hamsiköy,
Torul, Uzungöl), Rize (Ikizdere, Fırtına
Vadisi, Ayder), Artvin, Hopa, Sarp,
Hattuşaş.
Tel: (0 212) 251 28 08-09
e-mail: novitas@novitas.com.tr web: www.novitas.com.tr
PENCERE
Vahşi Batı'ya
Bizjmkileri Satsak?..
"Çirkin politikacı" deyişini eski yıllan anımsa-
yanlariyi bilirler...
Deyiş pek modaydı o günlerde..
Ülkede ne kötülük varsa "çirkin politikacı"r\\n
marifetiydi.
Bugün de öyle değil mi?..
Medyada herkes "çirkin politikacı"ya destek-
siz atıyor; ama, atış kurusıkı ve karavana...
Parti marti, hükümet mükümet, koalisyon mo-
alisyon nedir?.. Sorumlu kimdir, kim değildir?..
Gözler örtülü, suratlar maskeli...
Tam medya karnavalı!..
•
Peki, bu dünyada en çirkin politikacı kim?..
Sorulur mu:
Miloşeviç!..
Küreselleşme borsasında Balkanlar'daki tüm
kötülüklerin faturasını bir kişiye çıkartıp Miloşe-
viç' i 1.5 milyar dolar karşılığında pazarladılar...
Sırplar açıkgöz kişilermiş...
Peki biz ne yapıyoruz?..
1.5 milyar dolar Telekom için..
1.5 milyar dolar Emlakbank için..
1.5 milyar dolar Ziraat Bankası için..
1.5 milyar dolar Halkbank için..
Tütün için 1.5 milyar dolar..
Şeker için 1.5 milyar dolar ve toptan Türkiye
için 15 milyar dolar...
•
Yugoslavya bir tek adamı 1.5 milyar dolara pa-
zarlıyor...
Biz on binlerce kişiyi, kadın erkek, 1.5 milyar
dolar için sokaklara döküyoruz...
Oysa bu ülkede pazarlanacak kişi mi yok?..
Şoyle göz dolduran 10 kişi bulsak, birer buçuk
milyar dolardan 15 milyar dolar eder...
Ülkemizi satacağımıza içimizden on kişi seçip
satsak daha iyi değil mi?..
Tütünü, şekeri, buğdayı, toptan tarımı gözden
çıkaracağımıza, ülkeyi yönetme taklidi yapan on
kişiyi pazarfayabilsek başımız göğe erişir...
Hesap açık ve seçik...
Bu işte yanlış yok!..
Eskiden Amerika'nın 'Vahşi Saf/'sında suçlu-
lann resimleri duvarlara asılır, altına da teslim
edildiğinde verilecek paranın miktarı yazılırdı...
Batı bu yöntemi Miloşeviç'te uyguladı...
1 kişiye 1.5 milyar dolar ödedi.
Helâl olsun!..
•
Türkiye'nin kurtuluşu da bizi yönetenlerden en
zehir zemberek 10 kişiyi seçerek Batı'ya pazar-
lamaktır; bir kalemde 15 milyar dolar...
Peki ama, kimleri seçelim?..
Biliyorum, şimdi hepinizin aklından çeşitli isim-
ler geçiyor... ' ' '
:
Ama küçük bir sorun var.
IMF'si, Amerika'sı, Dünya Bankası, Avrupa'sıy-
la Batı bize dönerek derse ki:
- Pazarlamak istediğiniz bu 10 kişiye ben 15
dolar değil, 10 sent bile vermem..
Ne yapacağız?..
İLAN
T.C.
KARŞIYAKA 3. İCRA
MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN
DosyaNo: 2001/1858
Alacaklı Türkiye lş Bankası A.§. vekıli Av. Doga
Önanç tarafından -Çeşminaz Çamcı isimli kişiye
karşı 49. ör. ödeme emri şeklinde takip yapılarak
25.04.2001 tarihı ıtibanyle 891.093.480.-TL. alaca-
ğın takip tanhınden itıbaren -607.147.375.-TL. ana-
paraya işleyecek yıllık %157.5 faız, faizin %5
BSMV ile birlikte icra masraflan ve vekalet ücreti
ile birlikte ödenmesi ıstenilmiştır. Ancak borçluya
ödeme emrinin tebliği mümkün olamamıştır. Bu ne-
denle de ödeme emrinin ılanen tebliğine karar venl-
miştir. Işbu ödeme emnnin ılanı tanhınden itibaren
borcu ve takip masraflannı 22 gün içinde ödemeniz,
(teminatı vermeniz) borcun bir kjsmına veya tama-
mına veya alacakhnın takibine karşı bir itırazınız
varsa, senet altındaki imza sıze ait değilse yine bu 22
gün içinde aynca ve açıkça bildirmeniz. aksi halde
ıcra takibinde bu senedin sızden sadır olmuş sayıla-
cağı, imzayı reddettiğinız takdirde merci önünde ya-
pılacak dunışmada hazır bulunmanız. buna uymaz-
sanız vakı ıtırazıruzın muvakkaten kaldınlacağı, se-
net veya borca itırazıruzı yazılı veya sözlü olarak ic-
ra daıresine 22 gün içinde bıldirmediğiniz takdirde
aynı müddet içinde tfK. 74. madde gereğince mal
beyanında bulunmaruz aksi halde hapisle tazyik olu-
nacağınız. hiç mal beyamnda bulunmaz veya haki-
kate aykın beyanda bulunursanız hapisle cezalandı-
nlacağınız, borç ödenmez veya itiraz edilmezse ceb-
ri icraya devam edileceği, takıbe itiraz ettiğiniz tak-
dirde, ıtirazla birlikte tebliğ giderlerini ödemeniz ak-
si halde itiraz etmemiş sayılacağınız ilan olunur.
26.06.2001
Basm: 38433
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin yayınladığı günlük
Bizim Gazete
Ülke sooınlanna ilişkin raporianyla, araştırmalanyla,
köşe yazılanyta. tarafsız haberleriyle sivil toplumlann gazetesi.
Düzenli okumak için abone olun. Tel: 0.212.51108 75
Muayene, Teşhls, Tedavl T Ü R K K A L P VAKFI
19 Mayıs Cad. No: 8 ŞişH/lstanbul Tel: (212) 212 07 07 (pbx) Faks: (212) 212 68 35
Internet http^/www.tkv.org.tr e-mai: genjekreter@tkv.ofg.tr koordinator@tkv.org.tr
İLAN
T.C.
BALIKESİR 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESt'NDEN
Sayı: 2000/807
Davacı Gülten Umutlu vekili Av. M. Birol Şahin tarafından davalı Mustafa Umutlu aleyhine açılan boşanma davası-
nın yargılamasmda; Davalıya Balıkesir Gümüşçeşme Mh. Bahçe Sk. No: 18 adres itibariyle tebligat yapılamadığı gibi
zabıta araştırması neticesi de adresinin tespiti mümkün olmadıguıdan davalıya ılanen tebligat yapılmasına karar veril-
miştir. Adı geçen davalının yargılamanın kaldığı 19.7.2001 günü saat 9.00'da yapılacak duruşmasına bizzat katılması
veya kendisini bir vekille temsil ettirmesi, gelmediği, mazeret beyan etmedıgı takdirde yokluğunda yargılamaya devam
olunacağı ve bir karar verilebileceği HUMK'nun ilgili maddeleri gereğince dava dilekçesi ve gün tebliği yerine geçerli
olmak üzere ılanen tebliğ olunur. Basın: 38124