Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 3 TEMMUZ 2001 SALI
HABERLER
Tirvedekiler'den
Derviş çıktı
• Haber Merkezi -
Parlamentodan-Politika
dergisinın 1994 yılından
bu yana geleneksel
olarak yaptığı
'Zirvedekiler" anketinin
2000 yılını kapsayan
sonuçları açıklandı.
Derginin ınternet
sitesine gönderilen
mesajlar, okur
mektupları ve telefon
yoluyla ankete katılanlar
hiçbir partiyi başanlı
bulmazken 2000 yılında
Dünya Bankasf nda
çalıştığı için
değerlendirme dışında
tutulan Devlet Bakanı
Kemal Der\ iş, en fazla
ilgiyi gördü. Ankete
göre en başanlı bakan
Koray Aydm. en başarılı
milletvekili de Bülent
Akarcalı oldu.
Sayıştay'da
ANKARA (AA) -
Kamil Mutluer'in 15
Haziran'da yaş
haddinden emekli
olmasıyla boşalan
Sayıştay Birinci
Başkanlığı için adaylık
başvurulan bugün saat
18.00'de sona erecek.
Başkanlık için bugüne
kadar Mehmet Damar,
Nurşen Yapıcı, Osman
Akman, Rıdvan
Yenişen, Aziz Akgül,
tsmet Gürbüz Civelek,
Ömer Saatçioğlu, Cavit
Özkahraman ve
Erdoğan Öner olmak
üzere 9 aday başvurdu.
TBMM'nin 1
yıllık karnesi
• VNKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
TBMM Genel Sekreteri
Vahit Erdem, dün
düzenlediği basın
toplantısında Meclis'in
3. yasama yılındaki
çalışmalarını anlattı.
117 yasa çıkaran
Mecliste 134KlT'in
denetimi yapıldı. 37
maddelik anayasa
değişikliği paketi
hazırlanırken muhalefet
milletvekillerince
verilen 10 gensoru
önergesinin görüşmesi
yapıldı. Ocak-haziran
döneminde 42 trilyon
lira harcandı.
Yeni bir parti
kuruldu
• Haber Merkezi -
Radikal Değişim
Projesi Partisi
(RADEP) adlı yeni bir
siyasi parti kuruldu.
Partinin lideri olarak
tanıtılan Erhan Eker.
Türkiye'nin bir yıl
sonraki birinci gündem
maddesinin açlık
olacağım savundu.
RADEP'inkurucu
üyesi ve genel başkanı
Fikri Ulusoy,
düzenledigi basın
toplantısı ile parti
programını tanıttı.
Ulusoy, RADEP'in bir
değişim partisi
olduğunu söyledi.
Çiller Çeçenleri
zfyaretetti
• tstanbul Haber
Servisi - DYP Genel
Başkanı Tansu Çiller,
dün DYP Genel Başkan
Yardımcısı Hayri
Koçakçıoğlu ve
Milletvekili Celal Adan
ile Ümraniye Atakent
Mahallesi'nde Er-
Rahman Camii'nin
altındaki yurtta,
yaklaşık 7 aydır kalan
156 Çeçen'i ziyaret etti.
Çeçen gazilerle ve
kadınlarla konuşarak
sorunlannı dinleyen
Çiller. ıkram edilen özel
Çeçen tatlısmdan yedi.
Milletvekili heyeti, operasyon yapılan cezaevlerini ziyaret etmediği gibi, otopsi ve bilirkişi raporlannı da istememiş
Meclis komisyonu raporıında sansür
BÜLEMSARIOĞLU
ANKARA - Bayrampas.a Cezaevi'nde
12 mahkûmun ölümüyle sonuçlanan ope-
rasyonda Meclis heyetinin rafa kaldınlan
raporuna "sansür" gölgesi düştü. Millet-
vekilleri komisyonu, operasyon yapılan
cezaevlerine gitme gereği duymadığı gibi,
bilirkişi raporlan istenmediği için Adli Tıp
Kurumu'nun saptamalannı da öğreneme-
di. Operasyonda öldürülen bir askerin "G-
3 mermisiyle vunılduğu" ve "mahkûmla-
nn başsavcının önünde işkence gördüğü-
ne" ilişkin iddialar komisyonun kapalı tu-
tanaklarına yazıldığıyla kaldı.
TBMM Insan Haklannı Inceleme Ko-
misyonu'nda oluşturulan alt komisyon,
"Hayata Dönüş operasyonu çerçevesinde
operasyon yapılan cezaevlerinde ve bu ce-
zaevlerinden sevk yapılan F tipi cezaevle-
rinde inceleme yapmak üzere" görevlen-
dirilmişti. Ancak, yaklaşık 5 ay çalışan alt
komisyonun, operasyon yapılan cezaevle-
rine uğramadığı ortaya çıktı. Cumhuri-
yet'in ele geçirdiği komisyon tutanaklan;
operasyon nedeniyle ayrıca yargılanan
mahkûmlann davalanna ışık tutacak pek
çok tartışmalı konunun hasıralh edildiği-
ni gösteriyor.
'Deliller ortadan kaldınldı'
Komisyon tutanaklanna göre, alt komis-
yonun DSP'li Başkanı HasanMacit. ope-
rasyon yapılan cezaevlerine gitmeme ge-
rekçelerini şöyle anlattı: "Biz, operasyon
anındaki insan haklan ihlallerinin olup oi-
madığııu ve operasyonu n nasıl yapıldığını
inceleme şansı bulamadık. Çünkü,operas-
yona uğrayan cezaevlerinde birtakım inşa-
at işleri olduğu için, bazı delillerin de orta-
dan kaldınldığı düşüncesiyle gftmedik. Biz
sadece tespitlerimizi yazdık."
Komisyonda rapora en sert eleştiriyi yö-
nelten Rize Milletvekili Mehmet Bekâ-
roğlu oldu. Tutanaklara göre, raporda giz-
lenen yönler ve soru işaretleri konusunda
Bekâroğlu'nun saptamalan şöyle:
• Komisyonun temel görevi. hayata dö-
nüş operasyonu esnasında ne olduğunu or-
taya koymaktı. "Havata dönüş operasyo-
nunda ne oldu" sorusuna cevap \erecek
hiçbir şey yok bu raporda.
• Işte Ümraniye Gezaevi'nde ölen gü-
venlik görevlisinin G-3 mermisiyle \urul-
duğuna dair iddialar var. Askerin öldürül-
mesiyle ilgili bir iddia. Ahmet... kendisi-
ni yakarak çıktığını, açılan çapraz ateş so-
nucu kendisinın. hem de bir askerin öldü-
ğünü... Yani asker askeri öldürmüş şeyi
var ve bu insanlar da adam öldürmekten
dolayı, şu anda tutuklu bulunuyorlar. Af-
tan çıkmış olmalarına rağmen bir kısmı çı-
kamıyor. Gerçekten asker askeri mi öldür-
dü, yoksa tutuklular mı askeri öldürdü?
• Avrupa Işkenceyi tzleme Komite-
si'nın. mesela Bayrampaşa Cezaevi'nin
kadın koğuşunda insanların yakıldığına
dair, uluslararası basına da yansıyan çok
ciddi. Türkiye'yi de, bizleri de, hepimizi
zan altında bırakan ciddi bir iddiası var. Bu
operasyonlann gereksız olduğu, ağır oldu-
ğu gibi çok şeyler var.
• Çanakkale ve Ümraniye'de operas-
yonlar niye uzadı, gerçekten orada çok bü-
yük bir direniş vardı ondan mı, yoksa işte
güvenlik güçleri fazla can kaybına, zara-
ra sebep vermemek için öyle davrandılar
o mu, yoksa büyük bir direniş var izleni-
mi verilmek için mi böyle bir şey yapıldı?
• Arkadaşlar bir sürü görevi olmayan
şeyleri yazmışlar, ŞT
emeklerçokiyL,hava-
lar güzel, sular akıyor filan cezaev i şöyle gü-
zel, kantinler böyle iyT yazmışlar Sağ ol-
sunlar. "amasavımlardaufaktefeksonın-
lar var" dıyor. Nedir bu ufak tefek sorun-
lar? Ölüm orucunda bulunan insanın üst
kattan alt kata ınmediğınden dolayı her sa-
yımda dayak yediğı iddiası var. Var mı,
yok mu. taraflara sorulması gerekirdi.
• Sevklerden sonra mahkûm kabul edi-
lirken rapor yok. Eğer varsa, hepsinin ra-
porları 20 gün sonra. 25 gün sonra veril-
miş raporlardır. tşkence izi çok önemlidir.
İşkence iddialarının ispatlanacağı en
önemli şey doktor raporlandır. Bu rapor-
lar alınmamış, "durumlançokiyideğildi''
diyor cezaevi yönetimi.
• Öyle anlaşılıyor ki, bu izler, işkence
ızleri ya da kötü muamele izlerinin hepsi
jandarmaya havale ediliyor. Gezaevi yöne-
timi diyor ki, "biz bilmiyoruz, bunu teslim
aldık, böyleydi."
• Niye çırılçıplak soyularak bu insan-
lar makatlanna kadar aranmış. Ne aranı-
yordu bunun sorulması gerekiyordu.
ANAP kongresi 4-5 Ağustos'ta
Yeni programda 'globalleşme, AB ile entegrasyon, piyasa ekonomisi' vurgulanıyor
Ydmaz'aikinci Erbakan partiyi Kutan'a kurduracak
nıkipDinçerler
• Lütfullah Kayalar'dan sonra, Vehbi
Dinçerler de başkanlık yanşına
katılma kararı alınca, ANAP
kongresinde aday sayısı 3'e çıktı. ğ
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ANAP
Merkez Karar ve Yürütme Kurulu (MKYK)
üyesi Vfehbi Dinçerler, partisinin4-5 Ağustos
günlerinde yapılacak kongresinde genel baş-
kanlığa aday olduğunu açıkladı. Dinçerler'in
adayhğı ile ANAP'ta aday sayısı 3'e çıktı.
ANAP'ın 1991 yılından beri bütün seçimleri
kaybettiğini kaydeden Dinçerler, bunun so-
rumlusunun Genel Başkan Mesut Yılmaz ol-
duğunu söyledi. Yılmaz'ı çekilmeye çağıran
Dinçerler, "Bu kongrede ANAP ya dirflecek
ya da siyasi tarihin
tozlu raflarına sü-
rüklenecektir'' de-
dı.
Yozgat Milletve-
kili Lütfullah Ka-
yalar'm ardından
MKYK üyesi Veh-
bi Dinçerler de,
dün düzenledigi
basın toplantısında
4-5 Ağustos günle-
rinde gerçekleştiri-
lecek kongrede ge-
nel başkanhğa aday
olduğunu açıkladı.
ANAP'ın 1991 yı-
lından beri bütün
seçimleri hemen
hemen kaybettiği-
ni, 1999 seçimleri-
nin ise tartışmasız
veçokacıbirmağ-
lubiyetle sonuçlan-
dığını anlatan Dinçerler, bunun nedeninin ge-
nel merkez ve genel başkanın "yönetim anla-
yışı ve kavrayışı'' olduğunu söyledi.
Kongrenin "tek başına iktidar" hedefıne
yeniden dönüş gibi yaşamsal konularm tartı-
şılacağı bir büyük firsat olduğunu belirten
Dinçerler, şu görüşleri dile getirdi:
"ANAP'hlar bflmendir ki, bu kongre kurtu-
luşumuz ve yeniden hayat kazanmaımz için
son firsatımızdır. Bu kongremizde başta genel
başkan olmak üzere ciddi bir kadro değişimi-
nin gerçekleşmesine bağh olarak ANAP ya di-
rilecek ya da siyasi tarihin tozhı raflarına sü-
rüklenet ektir. Başta genel başkan obnak üze-
re değişimin parti teşkilatıiçinde hasarazger-
çekleşnıcsi için bir çekilnıe planı yapmah, ye-
rini genel nzaya uygun ve gönüllülük onunıy-
la bir başkasına bırakmahdır. ANAP, genel
başkanını bu kongrede değiştirirse sağhkhya-
şaması için hâlâ şana var demektir."
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
FP'nin kapatılmasının ardından iki
yasaklının çekişmesiyle süren iki parti
oluşumunda son aşamaya gelindi.
Necmettin Erbakan yönetim kadrosu
konusunda seçenekli çalışma
yürütürken; gelenekçi kanat yeni
partinin programında Recep Tayyip
Erdoğan' ın söylemini andıran
"liberal" içerikli esneklikler
öngörüyor. Kapatılan
FP'nin Genel Başkanı
Recai Kutan hafta
sonunu Eskişehir'de
piknikte geçirirken,
Necmettin Erbakan 'ın
Balgat'taki konutunda
yoğun trafık yaşandı.
FP kökenli
milletvekilleri Fehim
Adak, Oğuzhan
Asiltürk ve Teoman
Rıza Güneri'nin yanı
sıra, eski RP'li ve
siyasi yasaklı Ahmet
Tekdal da yeni dönem
hazırlıklannda etkin
rol aldı. Gelenekçi
kanadın, birkaç
seçenek üzerinde
tartıştığı ve
"Erbakancı partinin"
gelecek hafta
kurulacağı öğrenildi.
Seçeneklerden bazılan,
"Recai Kutan'uı
lideriiğindc devam
edilmesi, yeniKkçi
kanattan Abdullah Gül
ve Abdüllatif Şener'in katılınııyla
karma yönetim oluşturulmasr olarak
sıralanıyor. Gelenekçi kanadın, yeni
bir parti kurmak yerine. Demokrat
Parti veya Millet Partisi gibi oy oranı
düşük olan partilerden birine geçip,
yeni bir çıkış yapma görüşünü de
tartıştığı kaydedildi. Yeni bir parti
oluşumunda ise. "Yeniden Büyük
Türldve" adı Erbakan'a yakın
kulislerde dile getiriliyor. Erbakan'ın
kurmaylan. yeni oluşumun
programında da, Recep Tayyip
Erdoğan'ın önünü kesmeye dönük
mesajlar üzerinde duruyor. Yeni
programda şu mesajlann ön plana
çıkanlması bekleniyor: "Kopenhag
siyasi kriterteri başta obnak üzere
Türkiye'nin imza atüğı kriterlerin
hayata geçirilmesi hayati önemdedir.
Erdoğan'ın siyasi yasağı sürecek
Erdoğan, parti kurma ça-
Iışmalannı siirdürüyor.
Hukukçular ise siyaset ya-
pamavacağuu beürtiyor.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Kapatılan FP'den kopan bağımsız mil-
letvekillerinin de içinde yer aldığı ye-
ni oluşumun liderliğine soyunan Re-
cep Tayyip Erdoğan' ın Türk Ceza Ya-
sası'nın "halkı. suuf, ırk, dm, mezhep
veya bölge farkhuğı gözeterek kin ve
düşmanhğa açıkça tahrik etme" su-
çundan mahkûmiyeti nedeniyle siya-
set yapamayacağı belirtildi. Yargı-
tay'daki hukukçular, Erdoğan'ın bu
maddeden mahkûm olması nedeniy-
le herhangi bir partinin üyesi, kurucu-
su olamayacağını vurguladılar.
Erdoğan'ın mahkûmiyetinden do-
layı milletvekili seçilme yeterliliğine
de sahip olmadığı kaydedilirken, ola-
sı parti başvurusunun kabul edilmesi
durumunda cumhuriyet savcılığının
harekete geçebileceğine işaret edili-
yor. Erdoğan'ın memnu haklannın ia-
desinin ardından siyaset yapıp yap-
mayacağı tartışmalara neden oldu. Ki-
mi hukukçular, Erdoğan'ın "memnu
haklannın'' iadesinin ardından siyaset
yapabileceğini savunurken bazılan da
bunun mümkün olmadığı görüşünde.
Yargıtay'daki hukukçular, Erdo-
ğan'ın "haikLsmıf,ırk, din, mezhepve-
ya bölge farkhiığı gözeterek kinvedüş-
manhğa açıkça tahrik etme" suçun-
dan mahkûm olduğunu anımsattılar.
Hukukçular, Siyasi PartileT Yasası ile
Milletvekili Seçimi Yasasrnın seçile-
meyeceklerin suçları arasında Erdo-
ğan'ın mahkûm olduğu TCY'nin 312.
maddesinin de sayıldığmı belirttiler.
Öte yandan Adatet Bakânı Hikmet
Sami Türk, Erdoğan'ın siyaset yasa-
ğı hakkmdaki açıklamalan konusun-
da "Kendisini mahkemelerin yerine
koyuyor" eleştirilerine karşı çıkarak
yalnızca yürürlükteki mevzuatı yo-
rumladığmı söyledi. Memnu haklann
iadesi konusunu mahkemenin takdir
edeceğini vurgulayan Türk, Erdo-
ğan'ın yasaklı olmasının, veriîen ce-
zanın bir sonucu olduğunu belirtti.
Ekonomideld temel anlayışımız. ahlaki
temeUi. sosyal donanımh pi\asa
ekonomisidir. tnsan haklan, hukukun
üsrünlüğü, serbest pazar ekonomisi
bütün ülkcler tarafindan benimsenen
e\Tense! değerier olarak öne çıknuştu".
X\TO genişleme sürecine girmiş, AB,
doğu bloku iUkelerini de bünyesine
alarak veni bir güç obna konusunda
ciddi adımlar atma
hazu-hğuıa başlanuşür.
Avrupa yeniden
şekükniyor. İşte bu
ortamda globalleşme
olgusu, dünya gündeminde
kaçınıbnası ve
\azgeçUmesi mümkün
gözükmeyen bir olgudur.
A\ rupa Biıüği ile eşit
şardarda entegrasyon
esastır. Yabancı
serma\enin Türldye'}«
geunesi için gerekli şârtlar
ha^rlanmalıdır."
Basın toplantısı bugün
Anayasa Mahkemesi
tarafindan kapatılan
FP'nin Genel Başkanı,
Malatya Bağımsız
Milletvekili Recai Kutan,
bugün TBMM'de basın
toplantısı düzenleyecek.
Kutan. saat 11.00'de
yapacağı basın
toplantısında, kurulması
planlanan parti konusunda
kamuoyuna açıklamalarda
bulunacak.
Lütfullah Kayalar
Anayasa Mahkemesi, 200'ün üzerindeki iptal başvurulannı 10 Temmuz'da karara bağlayacak
Af için karar gelecek hafta verflecek
• Yüksek Mahkeme, TCY'nin 'görevi kötüye
kullanma, ırza geçme' ve 'evrakta sahtecilik'
suçlannın af kapsamında değerlendirilip
değerlendirilemeyeceğine karar verecek.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Anayasa Mahkeme-
si, cezaevinde bulunanlar ile
yargılamalan sürenlerin ay-
lardır beklediği af yasasının
bazı madde ve hükümlerinin
iptali istemli başvurulan 10
Temmuz Salı günü esastan
görüşmeye başlayacak. Yük-
sek Mahkeme, başvuru mad-
delerinin kapsam dışında bı-
rakılmasını anayasaya aykın
bulur ve iptal ederse, yargıla-
ması sürenlerin davaları erte-
lenecek, cezaevinde bulunan-
lar ise şartla tahliye edilecek.
Ancak bu kişilerde suçu 23
Nisan 1999'dan önce işlemiş
olma koşulu aranacak.
Kamuoyunda merakla bek-
lenen af yasasının bazı mad-
de ve hükümlerinin iptali is-
temiyle yerel mahkemelerce
yapılan başvurularda sona ge-
lindi. 10 Temmuz Salı günü
toplanacak olan Anayasa
Mahkemesi heyeti, önce 3 ra-
portörün yasaya ilişkin hazır-
ladığı yaklaşık 200 sayfalık
raporu değerlendirecek.
Öncelikli olarak af yasası-
mn niteliğini ortaya koyacak
olan Anayasa Mahkemesi, bu
konuda ortaya çıkan görüş
çerçevesinde maddelere yö-
nelik incelemeyı yapacak.
Yüksek Mahkeme, bu kap-
samda ilk olarak Sandıklı,
Çankın ile Turgutlu asliye ve
ağır ceza mahkemelerinden
gelen başvurulan görüşecek.
Anayasa Mahkemesi, yasa-
nın 1. maddesinin (a) alt ben-
diyle, Türk Ceza Yasası'nın
240(görevi suiistimal),414/l
(15 yaşından küçüğün ırzına
geçme), 418 2 (hastalık bu-
laştırma, 339 ile 349. (evrak-
ta sahtecilik) maddelerin şart-
la salıverme ve erteleme kap-
samı dışında bırakılmasının
anayasaya aykın olduğu iddi-
asını esastan inceleyecek.
Ilk inceleme yapıldı
Yüksek Mahkeme, söz ko-
nusu maddelerin kapsam dı-
şında bırakılmasını anayasa
aykın bulur ve iptal ederse.
bu maddeler nedeniyle yargı-
laması devam edenlerin dava-
lan ertelenecek, cezaevinde
bulunanlar ise şartla tahliye
edilecekler. Ancak bu kişile-
rin yargılandığı veya mahkûm
olduğu suçu 23 Nisan 1999
tarihinden önce işlemiş olma
koşulu aranacak. Anayasa
Mahkemesi, bu maddelerin
kapsam dışında bırakılmasını
anayasaya aykın bulmaz ise
bu maddelerden dolayı yargı-
lananların yargılaması süre-
cek, cezaevinde bulunanlar
tahliye olmayacaklar.
Anayasa Mahkemesi bu-
güne kadar yerel mankeme-
lerden gelen 200'ün üzerin-
de başvurunun ilk inceleme-
sini yaptı. Mahkeme, onlar-
ca başvuruyu ise eksiklikler
nedeniyle iadesine, yetkisiz-
lik nedeniyle reddine ve kıs-
men esastan inceleme karan
verdi.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com
Sıvas katliamının 8. yıldönümü nede-
niyle Adana'da Pir Sultan Abdal Derne-
ği, birçok sivil toplum kuruluşu ve CHR
HADER ÖDR EMER DBP gibi partilerin
katıhmıyia düzenlenen törenin ardından
Tarsus'a geçtim. Amacım, çocukluğum-
da ve ilk gençliğimde yaz aylannı geçir-
diğim Namrun Yaylası'na gitmekti.
Haritada Namrun Yaylası'nın adını arar-
sanız bulamazsınız. Çünkü, yer isimleri-
nin anlamsız şekildeTürkçeleştirilmesinin
ardından belki de bin yıllık Namrun Yay-
lası'nın adı Çamlıyayla'ya dönüştürül-
müştü. Namrun Yaylası, Çukurova'nın
Toros Dağları üzerindeki yaylalanndan bi-
risi.
Namrun Yaylası'na daha çok Tarsuslu-
lar çıkar. Tarihinin çok eskilere uzandığını
biliyoruz. Yayla sözcüğüne Anadolu'nun
başkayerlerindefarklıbiranlamyüklenir..
Çukurova'dafarklı. Çukurova'nın yaylala-
rı sayfiye yeridir. Yazın sıcaktan ve çok
önceki yıllarda sivrisinek ve onun neden
olduğu sıtmadan kaçan Çukurovalılar, To-
roslar'ın üzerine yerleşim yerleri kurmuş-
lar.
Namrun, yörenin en büyük sayfiye ye-
ri. Toplam 13 bin civarında ev var. Her ev-
de yaklaşık 5 kişinin yaşadığı kabul edil-
se, yazın nüfusu 60-70 bine ulaşır. Çam,
kiraz, ceviz, erık, armut, elma ağaçlarının,
renk renk çiçeklerin arasına serpiştirilmiş
semtleriyle Namrun, bir büyük şehrin kap-
ladığı alandan daha geniş bir alana yayıl-
mıştır. Kale köyü ve köyün altındaki mer-
kez çarşısı yaylanın merkezidir. Kaleönü,
Kaleardı, Çayırekinliği, Göpter, Çakırlı, Cu-
mayakası, Atdağı. Talıç, Ulumeres, Çu-
valkı, Tepeensesi hemen aklıma gelen ba-
zı semtleri. Her semtin ayrıca dükkânları
ve çarşısı var. Bu semtlerin anayol üzerin-
dekilerine belediye otobüsü çalışır.
• • •
Tarsus'ta Kleopatra Kapısı'nın yanında-
ki yayla otobüsleri durağına geldim. Du-
rakta komşumuz Nurettin Amca'nın oğ-
lu Cavit'le karşılaştım. Annesi Şadiye
Teyze yıllar önce yaşamını yitirmişti. Nu-
rettin Amca ise iki yıldır felçti ve yayla-
daydı. Tam Cavit'le konuşup aile hakkın-
da bilgi alırken kulağıma tanıdık bir ses
Namrun Yaylası'nda
geldi.
1965yıllanndaTarsus Idman Yurdu'nda
birliktefutbol oynadığımız kaptan Musta-
fa'ydı. 30 yıldır ilk kez karşılaşıyorduk..
özlemle birbirimize sarıldık. Mustafa, yay-
la otobüslerinin kalktığı yere bir büfe aç-
mıştı. Eski arkadaşları sordum, "Japon
Ahmet ve Kürt Bahri öldü" dedi. Ikisi de
iyi futbolcu, iyi insanlardı. Biraz durakla-
dım. Kardeşi Hasan, arkadaşımız Niyazi
Oksal iyiymiş. Sonra büfenin duvarına
asılmış futbol takımının fotoğrafına bak-
tım. Benden bir yıl önceki takımdı. Ama
hepsi, birlikte futbol oynadığım arkadaş-
larımdı.
• • •
Yıllar önce yayla otobüsünde hemen
herkesi tanırdım. Şimdi hiç tanımadığım
insanlar arasında yolculuk ediyordum. Bi-
zim zamanımızda Yayla'ya Ankara yolun-
dan sapılarak Söğütlüoluk, Karageçit, Da-
rıpınarı köyü üzerinden gidilirdi. Otobüs-
ler iki üç yerde mola verirlerdi ve bu yol-
culuk 4-5 saat sürerdi. Şimdi yol değiş-
miş. Ulaş, Manaz, Sarıkoyak, Sarıkavak
üzerinden gidiliyor.
Annemlerin çocukluğunda ise atlarla gi-
dilirmiş. Bir gece yol üstü köylerinden bi-
rinde konaklanır, yola öyle devam edilir-
miş. Şimdi 80 kilometrelik yolu otomobil-
ler yaklaşık bir saatte, otobüsler bir buçuk
saatte alıyorlar.
Kâhyaoğlu durağındaotobüsten indim.
Yıllar sonra tekrar Namrun Yaylasf nday-
dım. Neredeyse 20 yaşına kadar bütün
yazlarımı geçirdığim ve her sokağını, her
ağacını bildiğim yayla bende garip bir
hüzne neden oldu. RemziyeTeyzemler'in
bağına birçok başka ev yapılmış, bağ es-
ki güzelliğini yitirmişti. Teyzemin kayınpe-
deri Mahmut Efendi o bağa ne büyük bir
özenle bakardı. Orayı sattılar. Remziye
Teyzem, Sabri Enişte öleli yıllar olmuştu.
Remziye Teyzem'in çocuklarından Ay-
sen benim yaşıtımdı. Şimdi yaylaya bir
tek o geliyormuş. Çayırekinliği'nde bir ki-
ra evinde oturuyormuş. Dedem Emin
Bülbüloğlu bakırcıydı. Ben, dedem ve
anneannemle çok erkenden yaylaya ge-
lirdim. Eskiden yaylada iki evimiz vardı.
Şimdi ev sayısı beşe çıktı. Cahide Tey-
zem, Nuran Teyzem ve annem ev yaptır-
dılar. Güngör Teyzem ve Sefa Dayım da
eski evlerde oturuyordu. Sefa Dayım'ı ge-
çen yıl yıtirdik.
Yolda, Damlamalı'nın torunu Zöhre'ye
rastladım. Benden küçüktü, kızlan oku-
yup üniversiteyi bitirmiş, birini evlendir-
miş, "Yakında anneanne olacağım"dedi.
Annesi Hayriye öleli çok olmuştu. Gün-
düz, kuzenlerim ve yeğenlerimle Kalear-
dı'nda Mehmet'lerin bahçesinden kiraz
topladık.
Akşamüzeri Bedriye Teyze'nin "Tek
Çam"ına doğru annemle yürüyüş yaptık.
Ne Tek Çam ne de Bedriye Teyze'nin evi
kalmıştı. Mezarlığa doğru yürüdük, anne-
annemin mezarını ziyaret ettik. O yaylaya
gömülmeyi vasiyet etmişti.
Mezartaşının üzerinde "Dursun Bülbü-
loğlu Ruhuna Fatiha 1313-1975" yazı-
yordu.
Bugün amcaoğlu Nihat'la Cehennem
Deresi'ne gideceğiz, çılgın kalabalıktan,
hengâmelerden uzakta...