23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
7HAZİRAN2001 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA İ L J v U i l I J I V J J . / ekonomi(5cumhuriyet.com.tr 13 TÜSİAD'dan kriz özel sayısı • Ekonomi Servisi - Türk Sanayıcilerı ve Işadamlan Derneği (TÜSlAD) Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan, Türkiye'nin, tarihinin belli dönemlerinde hep krizlerle yaşadığına işaret ederek "Bu, yaşanan son kriz olsun" dedi. TÜStAD'ın 2 aylık dergisi Görüş'ün kriz özel sayısı yayımlandı. Özilhan dergideki yazısında, '"Ekonominin çarklannı yeniden döndürecek. istikrarh ve sağlıklı bir yapıya kavuşturacak düzenleme ve reformlan hızla yapmak düzlüğe çıkmakta hayati önem taşımaktadır" dedi. Transtürk'e yine haciz • Ekonomi Servisi - Galatasaray Spor Kulübü Başkanı Faruk Süren'in sahibi olduğu Transtürk Holding'e Akbank'ın Gebze Şubesi'nin haciz karan aldırdığı öğrenildi. Haciz karannın ardından, Faruk Süren'e ait, aralannda ünlü ressam Selim Naci'nin tablosunun da bulunduğu değerli resımlere el konulduğu bildirilidi. Şirketin aldığı kredileri ödemediği, ancak bankayla aralarında protokol iınzalayarak bir ödeme planı hazırladığı belirtildi. Şirket hakkında haciz karan almaya hazırlanan 4 bankanın daha olduğu belirtilirken, Transtürk Holding'e önceki gün de Halk Bankası haciz karan aldırmıştı. Tarımda büyük pazarlık • Ekonomi Servisi - Dün>a Bankası ile Tanmsal Reform Uygulama Projesi konusunda Ankara'da 28 Mayıs'ta başlayan müzakereler önceki gün sona erdi. Tanmsal yapı değişimi projeleri için sağlanacak 600 milyon dolar kredi için Dünya Bankası'na verilecek mektubun bugün imzalanması öngöriilüyor. Tanm Bakanlığı'nın itirazlan doğrultusunda, Dünya Bankası'nın buğday ithalatında gümrüklerin indirilmesi isteği anlaşma metninden çıkanldı. Metinde, piyasa şartlarına göre hububat ithalatında gümrük \ergilerinin gözden geçirileceği hükmü yer aldı. Müzakerelerde, Dünya Bankası'nın doğrudan gelir dışında tanma\erilentüm desteklerin kaldınlmasını istediği. bakanlığın ise karşı çıkarak pamuk, ayçiçeği, soya gibi ürünlere verilen prim desteği ile hayvancılığa \erilen bazı desteklerin devammı kabul ettirdiği kaydedildi. Bat* bankalann maltan satılıyor I Ekonomi Servisi - Sümerbank çatısı altında bırleşdrilen Egebank, Yurtbınk. Yaşarbank ve Bank Kapital ile Uusalbank'ın gayrimenkullerinin sanşııa ilişkin müzayede 1" Haziran tarihinde Eskidi Müzayede Evi'nie yapılacak. Fon bünyföindeki bankalann lstantul ve yakın çevre<inde satılacak olan îûm gıyrimenkulleri, Eskidi Müzayede Evi'nie 8 Haziran Cuma günü .apılacak basın toplaıtısıyla açıklanacak. Kamu bankalannm tasfiyesine ilişkin yasa taslağı Bakanlar Kurulu'nda imzaya açıldı Ejulakbank^ta devir süreciBANUSALMAN YAVUZBARLAS Hükümetin, kamu banka- lannda görev zaranna yol açan çok sayıda kararname- nin iptaline ilişkin hazırladı- ğı yasa taslağına Emlak Ban- kası'nın tasfiye edilmesini sağlayacak düzenlemeleri eklediği öğrenildi. Taslağa göre. Emlak Ban- kası'nm bankacıhk hizmetle- ri, bankacıhk işlerinden doğan yükümlülükleri ve aktifleri (takipteki batık kredilerhariç) banka yönetim kurullannın kendi aralannda düzenleye- cekleri protokolle Ziraat ya da Halk Bankası'na devredile- cek. Taslakta, devrin ardından Emlak Bankası'nın bankacı- hk işlemleri yapma yetkisinin sona ereceği, tasfiyesinin ise banka genel kurullannca be- lirlenecek 3 kişilik tasfiye ku- rulunca genel hukuk hüküm- lerine göre yürütüleceği yer aldı. Tasfiye kurulu. banka borçlannın banka mevcudun- dan fazla olduğu tespit edilir- se Emlak Bankası'nın iflasını da isteyebilecek. Kamu bankalannın yeniden yapılandınlmasına ilişkin 4603 sayılı yasada değişikliği öngören tasanda ise ilk aşa- mada 30 bin banka personeli- nin başka kuruluşlara kaydı- nlması öngöriilüyor. 30 bin çahşanın tasfiyesi anlamına da gelen tasan, banka perso- • Tasan ile 3 kamu bankasında istihdam fazlası personelin farklı kamu kurumlanna aktanlmasının düzenlemesi yapılıyor. Bu amaçla daha önce 20 bin yeni kadro açma yetkisi olan Devlet Personel Başkanlığı'na 30 bin yeni kadro açma yetkisi tanınıyor. nelinin farklı kamu kurumla- nna aktanlması için daha ön- ce 20 bin yeni kadro açma yet- kisi olan Devlet Personel Baş- kanlığı'na 30 bin yeni kadro açma yetkisi tanıyor. Taslakla getirilen diğer dü- zenlemeler şöyle: # Emeklilik hakkını kaza- nanların 25 Kasım 2000 tari- hinden itibaren 6 ay içinde başvurmuşlarsa emekli ikra- miyeleri yüzde 30 fazla öde- necek. Bu süre, 25 Mayıs 2001 tarihinde sona erdi. EmekliBği teşvik Bundan yararlanamayanla- nn, yeni yasa yayımlanmasın- dan itibaren 2 ay içinde baş- vurmalan durumunda emekli ikramiyeleri yüzde 25 fazla olarak ödenecek. Kıdem taz- minatı almadan emekli olanla- ra da sözleşmeli ve memur ol- duklan dönemlere ilişkin ola- rak banka tarafından kıdem tazminatı ödenecek. # Tasanda kamu bankala- nna bedeli ödenmeden görev verilmesine engel olundu. Ay- rıca kamu bankalannm tasfi- ye edilecek görev zararlannın ^ : ^ % ^ Emlak Bankası çalışanlaruun günlerdir süren protestolan tasfiye sürecine engel olamadı. Banka Sigorta Muamele Ver- gisi eklenerek belirlenmesi öngöriilüyor. # İstihdam fazlası personel bildiren bankalar aynı unvan- larla hiçbir şekilde yeni ele- man alamayacaklar. Ancak yeni personel alımını yasakJa- yan bu düzenleme, yeniden yapılanma sürecinde Ziraat ve Halk Bankası için geçerli ol- mayacak. İstihdam fazlası ola- rak başka kurumlara nakledi- lenlerin gittikleri yerde ücret farkı oluşması durumunda, es- ki ücretlerini tazminat olarak almaya devam ediyorlar. An- cak yeni işyerindeki ücretler kendisiyle aynı düzeydekilere gelinceye kadar zamlardan yararlandınlmıyor. # Bankalann yılhk faaliyet- leriyle ilgili genel kurullanna sunacaklan yılhk bilançonun, kâr ve zarar cetvellerinin ba- ğımsız denetim kuruluşlann- ca onayı şart koşuluyor. # Emlak Bankası tarafın- dan TOKl'ye bilanço değer- leri üzerinden devredilen ta- şınmazlann rayiç değerlerinin düşük olması durumunda TO- Kl, piyasa durumunu gözete- rek belirleyeceği değerlere gö- re satış yapabilecek. . # Taslakla. kamu bankala- nna uygulanmayacak yasalar arasından "KİT'lerin ve Fon- lann TBMM'ce Denetknme- sinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun" dışan çıkanlıyor. Mnstafa Sönmez 'in 2000 verilerine dayalı çalışması, krizin sosyal etkisini gösterdi Gelir uçurûmu 236 kata çıktıEkonomi Servisi - Ekonomist Mus- tafa Sönmez, dünyada gelir dağıhmı en fazla bozuk ilk beş ülke arasında yer alan Türkiye'deki gelir dağılımı- nın 2000 yılında daha da bozulduğu- nu duyurdu. Sönmez'e göre en yok- sul ve en zengin kesim arasındaki ge- lir farkı 236 kata yükseldi. Krizden sonra da bu fark daha da açıldı. Mustafa Sönmez, 2000 yılı milli ge- lir verilerinden yararlanarak yaptığı araştırmayı "Gelir Uçurumu: Türki- ye'de Gelirin Adaietsiz Bölüşümü" adıyla bir kitap halinde yayımladı. Sönmez'e göre. ekonomik kriz emek gelirlerini vurarak yoksullaşma sürecine yeni bir ivme katarken para- sermaye sahipleri. özellikle de deva- lüasyon öncesi birikimlerini döviz olarak tutanlar bir gecede olağanüstü î kazançlar elde ettiler. Bu kaotik du- § rum ülkedeki gelir eşitsizliğini 2000 öncesinden çok daha vahim bir plato- ya çekti. Çok ciddi sosyalve siyasal sorunlara gebe bıraktı. 1MF politikasıyla yürümez Sönmez, 2000 yılında uygulanmaya başlanan programın gelirin dar gelirli- ler aleyhine olan bölüşümünü daha da eşitsiz hale getirdiğini savundu. Sön- mez'e göre gelir eşitsizliği. uygulanan politikalarla birebir ilişkili ve hem 1MF politikalanna sıkı sıkıya sanlıp hem de gelir bölüşümünü adilleştirmek müm- kün değil. Sönmez. bunun mümkün ol- duğunu söyleyenlerin topluma yalan söylediğini kaydetti. Araştırmadan satırbaşları • 2000 ythnda reel gelir kaybı. sanayi işçilerindeyürde4. memur maaşlannda yüzde 11.5. emekli ayhklannda yüzde 13, asgari üc- rette yüzde 14.5'i buldu. Çiftçinin elîne geçen fiyatlar da enflasyo- nun altında kaldı. • Şubat krizinin ardından yaşa- nan devalüasyonla, ilk beş ayda 30'a yaklasan tüketici enflasyonu ücret. maaş. tanm geliri artışları- nı ezip geçti. • Kriz öncesi bölüşüm tablosuna göre, Türkiye'nin yüzde 1 'inin ge- liri, yüzde 45'in geliri kadardi ve kriz sonrası en üstteki yüzde 1 'lik grup ile en alttakıler arasında 236 kat fark büyüdü. • Türkiye'de ailelerin dörtte üçü alt-orta ve düşük gelirli ve gelirle- rinin ayhk tavanı 500 milyon lira, tabanı ise 32 milyon lira. • tstanbul'da gelir bölüşümü Tür- kiye genelinden daha eşitsiz. Istan- bul nüfusunun yüzde I 'i Istanbul gelirinin yüzde 29'una el koyuyor. • Doğu ve Güneydoğu'nun tüm hanelerine giren gelir, Istanbul'un yüzde 3 'lük azınlığının gelirinin al- tında kalıyor. İKV Başkanı Eriş, Türkiye'nin alabileceği kredinin bir kısmını talep etmediğini söyledi AB'nin ıııali yardumnı kıdlaııımyoruz Ekonomi Servisi - lktisadi Kalkmma Vakfı (İKV) Yöne- tim Kurulu Başkanı Meral Gezgin Eriş, kamu ve özel sek- törün kaynak arayışı içinde ol- duğu dönemde AB mali yar- dımlanna bir an önce işlerlik kazandınlmasmm son derece önemli olduğunu kaydetti. Eriş, Istanbul Sanayi Oda- sı'mn Tepebaşı'ndaki merke- zinde düzenlediği basın top- lantısında. AB'nin makro eko- nomik yardımının bir kısmı- nın Türkiye'nin söz konusu kaynağı talep etmemesi nede- niyle işletilemediğini söyledi. IMF ve Dünya Bankası gibi uluslararası kuruluşlardan sağlanan dış yardımlann, ka- mu sektöriinün ya da finans sektörünün rehabilitasyonuna yönlendirildiğini, Avrupa Ya- tınm Bankası (AYB) kredile- rinin ise kamu ve özel sektö- rün yatınm projelerine kanali- ze edileceğini ve AYB kredi- lerinin Türkiye'nin ekonomi- sini düzeltecek yardımlar ol- duğunu bildirdi. i kendimize baürahın Eriş, gümrük birliği sonrası dönemdeki mali yardımlara ilişkin şu bilgiye verdi: "Türkiye-AB ortaklığını ku- nıluşundan Helsinki Zirve- si'nc kadar geçen dönemde topluluk tarafından taahhüt edilen toplam mali yardım tu- tan 3 mihar 679 milyon Euro iken, kullanılabilen yardım tu- tan 1393 milyon Euroolmuş- tur. Kullanılama\an miktar ise 2 mihar 286 milyon Euro gibi son derece çarpıcı bir ra- kamdır. Bütün ülkeler. kendi- lerine avnlan kavnaklan so- nuna kadar kullanıp ilave yar- dım talebinde bulunurken Türkiye'nin kendisine avnlan kaynağın sadece 1 mih ar 393 mihon Euro'luk kısmını kul- lannuş olması çarpıcıdır. Bun- da Yunanistan'ın vetosunun ve siyasi yargılann da sebebi vardır ama, iğneyi kendimize çuvaldızı başkasına batıralun. Sonuçta bu kaynağı kullana- mamış olan Türkiye'dir." kobiline Koç Topluluğu veMicrvsoft, geniş kapsamlı bir işportalını hayata geçirdi Internette KOBPlere liıııaıı Her kriz sona erer Microsoft'un Başkanı Steve Ballnıer, Türkiye'nin bilgi teknolojileri konusunda dünvadaki en potansiyel ülke olduğunu belirterek "Ekonomik kriz geçici. Biz uzun \adede ülkenizde önemli iş nrsatlan olacağını düşünüyoruz" dedi. Tüm dünyada merakla beklenen Office XP'>i Türk işadanılanna tamtmak üzere Türkiye'ye gelen Ballmer, KOBİ'lerin Türkiye ckonomisinin önemli bir bölümünü oluşturduğuna işaret ederek •"Krizin aşılmasuıda KOBİ'ler önemli bir firsat" diye konuştu. "Her kriz sona erer" diyerek moral veren Ballmer, "Türkiye'de planladığımız yannmlan ertelemiyonız. Türkiye'deki \arim mihon olan kişisel bilgisa>ar sa>ısının yakın bir gelecekte 3-4 miKona çıkacağını öngörü>oruz~ dedL (Fotoğraflar: UGUR DEMlR) EkonomiServisi-Koç Top- luluğu ve Microsoft Türkiye, küçük ve orta büyüklükteki işletmeleri "dijital geleceğe" taşıyacak dev bir iş portalını (liman) hayata geçirdi. "www.kobiline.com"da sektörel bilgi hattı. tartışma gruplan. forum, sohbet. yeni- lik duyurulan ve seri ilanlar gibi içeriğin yanı sıra web servisleri sunuluyor. Aynca "kobiline*'a üye olanlar, ver- gi. muhasebe. dış ticaret, gümrük, teşvik ve hukuk gi- bi konularda ilgili sorulanru uzmanlara danışabiliyor. Koç Holding Yönetim Ku- rulu Uyesi ve Inşaat ve Ma- den Grubu Başkanı Mustafa Koç. "www.kobiline.com1 " iş portalının küçük ve orta bü- yüklükteki işletmeleri yeni ekonomik düzeye taşıyacak en önemli projelerden biri ol- duğunu söyledi. Koç, "Bu proje KOBlleri global reka- betdüzeyine çıkarmayı hedef- lemektedir. KOBİ'ler Türk ekonomisinin motorunu oluş- turuyor. Globalleşme KO- Bİ'ler için bir tehdh değiL, bü- viikbir nrsatnr. Dinamizmiile ön plana çıkan Türk KO- Bİ'lerinin ihracat ve finans- man başta çeşitli senislerden aldıklan payı >ükseltmeyi amaçhyoruz" diye konuştu. KOBİ'lererekabetgücü Koç, Türkiye'de 3.5 milyon KOBl olduğuna dikkati çeke- rek, "Bunlar istihdanun yüz- de 61'ini oluşturuyor. Ancak banka kredilerinden yüzde 4 oranında yararlanabiliyorlar. Biz bu projeyle KOBITerin dünyada rekabet edebilecek verimlilik düzevine ulaşacak- lannı umuvoruz" dedi. IŞÇİNtN EYRENİNDEN ŞUKRAN SONER Kirli Eller Ittilakı Bizim ülkede sol çizgiye yakın olanlar, önyar- gı boyutunda polis sevmezler. Kendi başların- dan geçmiş olmasa da, sevdiklerinin, yakın dostlarının polisin eline düştüklerinde yaşadık- ları, yargısız infazlar, işkenceler, insan onurunu yaralayan küçük küçük düşmanlıklar bu önyar- gıyı besler. Sadettin Tantan'ın Istanbul'da 'temiz, atak polis', 'Memoli' tiplemesi ile sivrildiği yıllarda, gazeteye gelip, kimi arkadaşlarla içli dışlı olma- sından canımın sıkıldığını anımsıyorum. Daha sonraki yıllarda, gazeteciliğini, etik de- ğerlere bağlılığını sorgulayamayacağım, ken- dimden daha çok belkı de güvendiğim rahmet- li dost Oktay Kurtböke ile sıcak ilişki kurması- nın şaşkınlığını yaşadım. Güreş tutkusu, fede- rasyonda birlikte çalışmaları ile açıklanamaz bir yakınlıktı. Kurtböke'nin Tantan'ı bu kadar çok sevmesini, sahiplenmesini anlayamıyor, kendi kendime açıklayamıyordum. Sonra Fatihli bir hemşeri olarak, belediye baş- kanı Tantan'ı tanıdım. Polise, sağ sıyasete olum- suz önyargıma karşın şapka çıkardım. Yorgun, eski kentin yoksul ara sokaklarına, gösterişsiz bu kadar çok hizmet götürmüş belediye başka- nı olmamıştı. Koç'un kızı ile kotardığı sokak ço- cuklan için yuva projesi, Istanbul'un yobazlar, ta- rikatlarla kuşatılmış bölgesinde, tarikat camile- rinin kurtanlmış alanlarına üniversiteleri sokan gi- rişimleri, kilise onarımlan, Çağdaş Yaşam'la ke- sintisiz işbirliği, dayanışması, sağ bir siyasetçi için riskli, beklenmedik güzelliklerdı. En çok da, belediye yönetimlerinde olmazsa olmaz partizanlıklar, partili çıkarlarını kayırmala- ra çektiği set, buna alışmış partililerden büyük tepkiye aldırmayışı ile, alışılmış siyasetçinin çok dışında bir portre çizdi. Evimin çevresindeki yoksul ailelerden, ailele- re hiç para vermeden, okumaya çalışan çocuk- lann, daktilo, bilgisayar, üniversite hazırlık..her türden ücretsiz eğitim olanaklarını karşılayan yaygın bir dayanışma ağı kurduğunu gözlemle- dim. Oktay Kurtböke'nin uzun süren hastalığı sürecinde dostları ile dayanışmasının varabildi- ği boyutlara tanıklık ettim. Yine de çok ayrı dün- yalann ınsanları olarak uzaktan saygılı, hiç dost- luğumuz olmadı. Manisalı çocuklar davasında işkenceci polis- lere sahip çıkmasını duyduğumda, "/Ve kadar dürüst olursa olsun, sonunda polis kafası" di- ye düşündüm. Bakanlığı sürecinde pek çok ko- nuşmasını dinlerken, düz polis mantığı ile izle- diği kimi politikaları izlerken de aynı duyguları al- dım. Ama başından beri sallantıda olduğunu dü- şündüğüm bakanlığını koruyabilmesi için hep içim titredi. Susurluk düş kırıklığının ardından temiz toplum arayışlarımızda simge, tek ciddi umuttu. Giderek etrafındaki kirli eller çıkar çemberi da- ralıyordu. Önceleri kendilerine ulaşmamış oldu- ğu aşamalarda, temiz toplum operasyonlartnı soyut olarak destekleyen medya yücelterek ko- yacak yer bulamıyordu. Sonra tam tersi oldu. ANAP'ta kimliğini belediye başkanlığında sına- mış olanlar başından beri harcamak üzere yol anyorlardı. Eminim Ecevit taliplisi olmasaydı, Istanbul belediye başkanlığı adaylığının verilme- diği dönemde, seçimlerde de harcanacaktı. Temiz eller operasyonlarında ayrımcılık yap- mayacağı, Memoli tiplemesi ile yapamayacağı ortaya çıktıkça, işler ciddileştikçe çember daral- dı. Harcanması kesin, kaçınılmaz gibi birşeydi. Istersek, eminim sayısız kusurunu, kendi yanlış adımını da bulabiliriz. Ama yıllarca 'temiz toplum' yaygarası yapmış yıldız (!) gazeteci arkadaşlanmın, Tantan'ın gidi- şini, "ANAP içinde uyumsuzdu. Yılmaz'a karşı başkan adayı olacaktı. Zaten Tayyip Erdoğan 7a yeni partide buluşmak için anlaşmıştı.." türün- den gerekçelerle vererek kamuoyunu aldatma- ya çalışmaları utanç verici. Kirli eller operasyo- nunun medyaya uzanması ile çıkan büyük çıkar çatışmasını, medya patronlarının da Tantan'ı ye-: mek üzere açtıkları savaşı bilirken, hiç değilse susmak gibi bir erdemliliği seçseler ya.. Dün sabahın köründe, polisi hiç sevmeyen bir arkadaşım, "Göz göre göre Tantan'ın yenilebi- leceğine inanmıyordum. Çaresizlikten, öfke- den, içimden ağlamak geliyor. Türkiye'nin ge- leceği, temiz toplum arayışlan için büsbütün umutsuzum.." diye söyleniyordu. Sokakta ko- nuşmasından ANAP'lı olduğu anlaşılan bir es- naf, karşı kaldınmdaki arkadaşına, "Yılmaz'ın işi bitti. Bir daha benden oy istemesin" diye bağı- nyordu. Polisle yıldızı hiç banşmamış bir sivil toplum örgütünün yöneticisi telefonda, "Birtep- ki eylemi olacak mı? Olursa biz de katılırız" di- ye soru yöneltiyordu. Yanımda konuşmayı din- leyen, bırakınız politik, yaşamında hiçbir protes- toya, etkinliğe katılmamış akrabam, "Eylem mi var? Olursa ben de hayatımda ilk kez katılınm "la duygularını dile getinyordu. e-posta: sukransonena yahoo.com MigrosAntofya hizmete açıldı BÜLENTECEVİT ANTALYA-Migros, Türkiye'deki 3'üncü ahşveriş merkezini Antalya'da açtı. Migros Genel Müdürü Oktay Irsıdar, hipermarketlerin kent dışına çıkanlması karannın tüketicinin lehine olmadığını söyledi. 85 bin metrekare alan üzerinde yer alan tesis, ahşveriş merkezi ve hipermarket olarak 2 ana bölümden oluşuyor. 8 ayn sinema salonunun da bulunduğu tesis ile ilgili açıklamada bulunan Migros Genel Müdürü Oktay Irsıdar. merkezin 25 milyon dolara mal olduğunu ve 700 kişiye istihdam sağlayacağını söyledi. Hipermarketlerin kent dışına çıkanlması konusunda Irsıdar, "Dünyanın hiçbir \crinde ekonomik geüşme engeDenemez" görüşünü dile getirdi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear