23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
23 HAZİRAN 2001 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA 17 IŞIK KANSU ankcum@ttnet.r Bağımsız Cumhuriyet Hareketi Eskı Dışışlerı Bakanı Prof. Dr. Mümtaz Soy- sal ve arkadaşlan, geçen mayıs ayında kamuoyu- na açıkladıkları bir "su- nuş bildırgesi" ile siyası parti oluşumu için ilk adı- mı atmışlardı. Aradan geçen bir ay süresince bırkaç toplan- tı yapıldı. En son. bu ayın ilk haftasında gerçekle- şen toplantıya, sunuş bil- dırgesındekı çizgıyi be- nimseyen, ona destek ol- mak isteyen ve Anado- lu'nun çeşitlı yörelerin- den gelen yaklaşık 80 kı- şi katıldı. Toplantıda, Mümtaz Soysal'a, hare- ketin girişimleri konusun- da "yetki" verildi. Halkla iletişim sağla- nabilmesi için Ankara'da bir büro da kiralayan ha- reketın ilk basın açıkla- masıyla IMF Türkiye Ma- sası Şefi Juha Kahko- nen'ın basın toplantısı- na tepki gösteritdi. Açık- lamanın altında "Bağım- sız Cumhuriyet Hareketi" yazıyordu. Hareketin adı bu mu olacaktı? Mümtaz Soy- sal'a sorduk, yanıtladı: "Başlangıçtan itibaren bu harekete oluşum de- dik. Oluşum, adı üstünde oluşmakta olan bir dü- şüncedır, örgütlenmedir. Buaşamada, henüzpar- tileşmeye geçmek için gerekiı koşullann oluşma- sını bekliyoruz. Bu, hem kendi hareketimizin Tür- kiye 'de yaygınlaşması, sağlam bir temele dayan- ması bakımından, hem de soldaki gelişmelerin tam bir açıklık kazanma- sı açısından gerekli. Şu aşamada mevcut karga- şaya, dağınıklığa yeni bir unsur eklemek istemiyo- ruz. CHP kurultayının na- sıl bir sonuç vereceğini, Erdal Inönü'nün şemsi- yesi altında toplanmakis- teyenlerin nasıl bir tutum takınacaklannı göımemiz gerekiyor. Doğru olan, ha- reketimizin ortaya koydu- ğu çizgide toplanmaktır. Onun içindir ki, temel ni- teliği bakımından hem Cumhuriyetin ilkelerine, hem de kurucusunun ka- rakteri olan bağımsızlıkil- kesine bağlı olacak olan bir siyasal oluşumun adı kendiliğinden ortaya çık- maktadır: Bağımsız Cum- huriyet Hareketi. Bu ad kesin değil. Bu adı kesin- leştirecek olan, oluşum sonunda belirlenmesi beklenen kuruculardır." Iki sopuşturma Halk Bankası'nın gözaltına alınan eski genel müdürü Yenal Ansen, geçen yıl kasım ayında Flash TV'de bir programa çıkmıştı. Devlet Denetim Elemanları Derneği'nin (DENETDE) o dönemde genel başkanlığını yapan Fazlı Köksal ıle genel sekreteri Atılay Ergüven, televizyondaki canlı yapılan program yöneticilerine bir faks çekerek Ansen'e şu soruların yöneltilmesini istemişlerdi: "1- Bankanızın Istanbul Levent şubesinden, batık bir banka patronunun sahibi olduğu şirketlere 120 milyon dolar kredi verilmiş midir? 2- Başka bir batık banka patronunun sahibi olduğu şirkete bankanız Istanbul Salıpazan şubesinden 75 milyon dolar kredi verilmemiş midir? 3- En son el konulan iki bankadan birisinin patronunun sahibi olduğu şirkete Mecidiyeköy, diğer bankanın patronunun holdinginin bir şirketine de Ankara Köroğlu şubenizce 26 milyon mark kredi verilmemiş midir? 4- Bu sayılan ve batık banka sahiplerinin diğer şirketlerine verildiği için üzerinde durulan bu kredilerin hepsi batmamış mıdır? 5- 1998 yılı Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu raporuna göre takipteki ve akıbeti şüpheli olan krediler toplamı 747 milyon dolar, 225 milyon mark ve 26 trilyon olmak Cızere yaklaşık 600 trilyon lira değil midir? 6- Şu anda açtığınız usulsüz krediler nedeniyle sanık olarak yargılanmıyor musunuz?" Programın yapıldığı günün ertesinde Yenal Ansen, yazdığı dilekçeye bu faks metnindeki soruları da eklemiş ve DENETDE yöneticileri hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunmuştu. Ansen'e göre, DENETDE yöneticileri bu soruları sorarak bankaya ait "s/r"lan açıklamış ve dolayısıyla Bankalar Yasası'na muhalefet etmişlerdi. Ankara Cumhuriyet Savcılığı, Ansen'in başvurusu üzerine DENETDE yöneticileri hakkında dava açtı. Yargılama sürüyor. Ya Ansen? Belki de DENETDE yöneticilerinin gündeme getırdikleri sorulara yanıt aranmak üzere geçen hafta gözaltına alındı. Ancak, Devlet Bakanı Kemal Derviş'ten soruşturulması için ızin alınması gerekiiği gerekçesiyle serbest bırakıldı... Takas makas Devlet Bakanı Kemal Derviş, hazır işadamlarıyla bir araya gelmişken takas ile "herkes"\n kazandığını söyleyivermiş... Takas ne için yapıldı? Içine düştüğümüz krizin baş sorumlusu finans dünyasını rahatlatmak için... Takasla ne yapıldı? Haziran 2001 'den başlayarak Ağustos 2002'ye değin Hazine'ce faizleri ödenecek devlet kâğıtlarının süreleri 3-5 yıla yayılan bir ertelemeye tabi tutuldu. Takasla başka ne oldu? Devlete borç veren bankalara ve finans kesimine görece daha sağlayacak devlet kâğıtları, ileride getirisi yüksek olacak dövize endeksli kâğıtlarla değiştirildı. Bu yöntemle bankalar, hem dövizin gelecektekı artışı ve LİBOR artı 2.85 oranı ıle daha yüksek faiz elde etme olanağını yakaladılar, hem de bugünkü dövız borçlanna karşılık gösterecekleri dövize endeksli kâğıtlarıyla bilançolarını düzelttiler. Takasla bankalar asıl nereden kazandı? Takasla, ellerindeki 100 bin liralık devlet kâğıdını ortalama 85 bin liraya almışlar gibi bir işlem gerçekleştirildi. Bir başka deyişle, her 100 bin liralık kâğıttan 15 bin liralık yüklü bir kazanç sağladıiar. Sonuç? Devletin borçları bir süre ertelendi, ama yükümlülükleri arttı. Bugün ödenecek borçlann bir bölümü 3 yıl sonra, 5 yıl sonra daha yüksek miktarlarda yine halktan kesilen vergilerden; finans sektörüne, rantiyeye faız olarak geri dönecek... Takas ile "herkes" kazanmadı. Eh, Derviş'e de kızmamak gerek. Onun "herkes"\ ile toplumun algıladığı "herkes"\n ayrı olması çok doğal... ISSIZ ODA YAZILARI VEDAT ÖZDEMİROĞLU limurlenk'ten Beatles'a! Bu ayın başında Izmır'e git- tim. Kipa Merkezi'nin gırişinde bizi, balmumundan yapılma mü- kemmel bir Leonardo da Vin- ci heykeli karşıladı. Bu heykel, üst kattaki sergi- yi haber vermek için oraya kon- muştu. Gürcan Yurt'la beraber hiç düşünmeden daldık sergi- ye. Sergıdeki 30 kadar balmumu heykel, St. Petersburğ Niüze- si'nden getirilmışti. Girişte eği- lip kablolarla ılgilenen görevlinin, aslında görevlı değil, bir başka balmumu heykel olduğunu an- lamamız birkaç dakika aldı! Reh- ber, bu görevlıye soru soran- ların bile olduğunu, yanıt ala- mayınca bozulduklarını anlattı! Heykellerin tamamı mükem- meldi. Ama aralannda bazıları, kusursuzluklarıyla dıkkat çekı- yordu. Fiodor Mihayloviç Dos- toyevski, soluk renkli, yorgun el- lerinın içinde çatallaşan, yeşıl damarlanna kadar karşımızday- dı. Dostoyevski'nin yüz maskı, ölümünden 5-6 saniye önce alınmış. Korkunç Jvan'dan Brejnev'e, Karl Marx'tan Lenin'e, Sta- lin'den Gorbaçov a. Uluğ Bey'den Cengiz Han a, El Fa- rabi'den Napolyon'a, Elvis Presley den Arnold Schvvarze- neger'e bir sürü "aşina gözle" bakışıyorduk! Timurlenk heykelinı, dene- me amacıyla Istanbul'da, bir so- kak kenarına koyduklannı anlat- tı rehber. Dilencı sanıp para ve- renler olmuş! Stalin'in yüzün- dekı çiçek hastahğı izleri unutul- mamıştı. "Ruh hastası" olarak bi- linen Korkunç Ivan'la aynı çağ- da ve yan yana yaşamadığı için mutlu oluyordu insan. Konudan ilgisiz, Brejnev'in üniformasın- daki üç düzine madalyadan sa- dece 4'ünün gerekli olup, di- ğerlerinin Brejnev tarafından özüne yapılan torpil kapsamın- • •• da kumaşa iğnefenmesi de ilginç bir bilgiydi. Kısa boyunun hın- cıyla heykellerini 2.5-3 metre yaptıran Napolyon, bire bir öl- çüsüyle karşımızdaydı ve bot- larını uzatacağı sehpayı da yük- sek tutmuştu minyon imparatori Başköşede Mustafa Kemal Atatürk vardı. Atatürk'ün yüz maskı, vefatından sonra alın- mıştı. Sonra; Fatih Sultan Meh- 1 met, Beatles.Pretises DiaHBf*- Yeltsin (Bu heykel de kusur- suzdu, zıra bire bir çalışılmış; Yeltsin'in sol elinin iki parmağı- nın olmayışı da meraklısına ek bilgi), XV. Louis, Markiz de Pompadur, Baron Münhauzen (Alman hikâyeci, kahramanları hep kendi ismini taşırmış), ün- lü dolandırıcı Kont Kaliostra, ünlü çapkın Cakomo Kazano- va (son ikisi arkadaşmış; biri er- kekleri kandınp dolandırmakta, diğeri kadınlan kandırıp kendi- ne âşık etmekte ünlü), De Eon, I. Katerina, II. Katerina, Bü- yük Petro ve Çar II. Aleksan- der'ı da gördük. Aslında erkek olan, casus De Eon, hayatının son 36 yılını ka- dın kılığında geçirmiş görevi ge- reği! Birçok erkekten evlenme teklifi almış. Çar II. Aleksander, kâhinin söylediği gibi, kendisi- ne düzenlenen 8. suikastta öl- müş! Okuma-yazma bilmeyen- lere evlenmeyi yasaklayan ve teknolojileri öğrenmek için kim- lik değiştirip Avrupa fabrikala- rında çalışan Büyük (ya da De- li) Petro, ayak numarası 39 ol- duğu için iki çizmeyi üst üste gi- yermiş! Bu sergi, haziran sonuna ka- dar, Izmir'de, Karşıyaka Ki- pa'da... 5 Temmuz'da Bursa'ya Zafer Plaza'ya taşınacak olan sergi, ekimde de Mecidiyeköy Profilo'da açılacak. Son not: Heykellerde gözler camdan yapılmış, insan saçla- rı kullanılmış... Borsa, borç, öziir, köprü, potansiyel ve İbo! Aşağıdakı demeçleri yorum- suz olarak, art arda okuyun... Ve ne kadar, ne kadar orijinal olduğumuzu, nasıl hem zor bir hayat yaşayıp hem de bu ka- dar "totalde absürd" kaldığı- mızı anlayın!.. (Bu demeçler haftanın bütün gazeteleri değil, sadece bir günün bir gazetesi, 20 Haziran 2001 tarihli Hürriyet taranarak alınmıştır.) • "Zaten ben bu borsa neden ıner. neden çıkar hiç izah ede- medim. Ama piyasalann olum- lu olduğunu rahatlıkla söyleye- bilirim!" Rahmi Koç (Koç Hol- ding Yönetim Kurulu Başkanı) • "Bir ara şunu da düşün- dük. 'Acaba bu borçlarımızı ödemesek mi?' Dünyada hiç olmamış bir şey değil bu. Hat- ta Ğş çevrelerde bunu tartıştık. Fakat Türkiye 'deki duruma ve dünyadakı deneyime baktığı- mız zaman, bunun kesinlikle Türkiye 'nın yararına olmayaca- ğı kanısına vardık!" Kemal Der- «ş(Ekonomiden sorumlu Dev- let Bakanı) • "Parçalı olan bu yönetim ku- iuluna en ufak bir dahlim yok. Eğer bunu ispat eden varsa, o zaman birşerefsiz insan olarak kamuoyunun önüne çıkar, her- kesten özür dilerim" Fuat Mi- ras (Eski TOBB Başkanı) • "Derin bir vadinin üzerine kurulmuş, ince halatların tuttu- ğu tahtadan bir asma köprü- nün tam ortasındayız!" Tuncay Özilhan (TÜSİAD Başkanı) • "El ele verme becerisini gösterebilirsek, bu memleket- te muhteşem, inanılmazpotan- siyeller var!" Sakıp Sabancı (Sabancı Holding Yönetim Ku- rulu Başkanı) • "İbo tam üç kez hep trans- ferini ve işini düşünerek evlilik tarihini erteledi. Ancak 5 Tem- muz'daki hazıriıklan iptal etme- sini içime sindiremedim. Yine transferi bahane etti. Tabii ki onuzoriayacakdeğildim. Oev- liliğe kendini hazır hissetmiyor- muş. Böyle bir psikolojiye girdi. Belki evlenmekten korktu, bel- ki de ben olmasaydım, başka- sı olsaydı evlenirdi. Bilemiyo- rum!.." Demet Akalın (Ibra- him Kutluay'ın eski nışanlısı). HAYVANLAR ISMAIL GVLGEÇ igulgec(<iyahoo.com KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK behicakuı turk.net ön ır\- % ıfulıyer-y, a<J/ı d efenjım. /Yl*hmal<niz. înkrnıf+t T ÇİZGİLİK HİMtL MASARAC1 £3 HARBİ SEMİH POROY semihporoy(â yahoo.com TARİHTE BUGÜN MVMTAZARIKAN 23 Haziran \ı UAYVAN KORSANUĞ//. TE Su/SÛAJ, l/E YOL- KOMUSU &4- , 8u <l£/7ZIC>ı4 SOC /ş, Bu YÖfi/ ÖCSE B/L£, SOO 13.000 GORUŞ EMİN GÜRSES Hazar'ın Petrolü Istanbul'da yapılan "Üç Denizın Hikâyesi" adlı ulus- lararası toplantıda, dünyanın önde gelen petrol ve do- ğalgaz konusuyla ilgili şirket ve hükümet temsilcile- ri bir araya gelerek bölgenin kaynaklarından kendi- lerine ne kadar pay sağlayabileceklerinin hesapları- nı yaptılar. Hazar'da ilgi bugün için petrol rezervleri yüksek olan Kazakistan ve Azerbaycan'a yönelmiş durumda. Ka- zakıstan'ın 2000 yılı üretımi günde 724 bin varildi. 2005'te 1.2 milyon, 2010'da 1.8 milyon varil, 2015'te ise 2.5 milyon varile ulaşacağı bekleniyor. Özellikle Tengız'den sonra Kaşhagan bölgesinde üretimin art- ması bekleniyor. Azerbaycan'da ise 2000 yılında üre- tim günde 285 bin varil olmuştu. 2005'te 625 bin va- ril, 2010-15 yıllarında ise 1.5 milyon varile ulaşaca- ğı tahmin edilıyor. Rusya'nın Hazar'daki üretimi da- hil bölgede bugün toplam üretım günde yaklaşık 1.2 milyon varil civarındadır. 2005'te ise 2 milyon varile ulaşması bekleniyor. Buradan Bakû-Tiflis-Ceyhan hattına günde 485 bin varil petrol düşüyor. Bu üre- tim kapasitesi şırketlerın bugün ıçın Bakû-Tiflis-Cey- han hattının inşasında acele etmeme çabasını açık- lıyor. Bakû'dan Mohaçkale ve Çeçenistan üzerinden geçerek Rusya'nın Karadenız'deki Tuapse ve Novo- rossisk limanlarına uzanan boru hattı, şirketlerin gü- venliktaleplerınin giderilmesi amacıyla Çeçenistan'ın kuzeyine kaydırıldı. Kazakistan'dan gelen hat ise Rusya'nın güneyinden Komsomolsky üzerinden No- vorossisk'e taşınıyor. Günlük 600 bin varil Novoros- sisk limanına, 180 bin varılse Tuapse'ye taşınıyor. Bu- gün Novorossisk lımanının günlük ihracat kapasite- si 840 bin varildir. Terminal büyütülünce 80 bin DWT'lik tankerler yükleme yapabılecek. Tuapse'nin kapasi- tesi ise günde 115 bin varil. Karadeniz'e petrol taşı- yacak olan Hazar Boru Hattı Konsorsiyumu'na (CPC) ortak olan Rusya, şimdilik bu hattı bir alternatif ya- ratmasın diye geliştirmeyi düşünmuyor. Volga-Don kanalından günde yaklaşık 100 bin varil petrol taşı- nabiliyor. Fakat bu hat kışın kullanılamıyor. Küçük bo- yutta da olsa demiryoluyla taşımanın yanında Bakû- Supsa hattı da kullanılmaya devam ediyor. Batı Si- birya-Baltık bölgesi boru hattı sistemi ise 2002'de Ku- zey Rusya taşıma hattının ihracat kapasitesinde gün- de 250 bin varil artış sağlayacak. Rusya üzerinden var olan boru hatlarıyla Alman- ya, Polonya, Çek Cumhuriyeti, Slovakya, Macaris- tan, Sırbistan, Hırvatistan gıbı ülkelere Ukrayna'nın Odesa limanından petrol ulaştırılması uygun görü- lüyor. Karadeniz ülkeleri önemli bir pazar. Bugün bu ülkelerın Ortadoğu'dan yılda yaklaşık 5 milyon ton petrol ithal ettikleri biliniyor. Bu ülkelerin ihtiyaçları- nın önemli bir kısmı zamanla Hazar Havzası üretimiy- le karşılanacak. Bakû-Ceyhan'ın inşa sürecini ise önemli oranda Kuzey Hazar'daki petrol yataklarının verimlilik düze- yi belırleyecek. Şirketlerin, Tengiz ve Kaşhagan'da- ki üretimi var olan boru hatlarıyla Rusya üzerinden Avrupa içlerine ve Karadeniz'e taşımaya öncelik ve- recekleri görülüyor. Artan üretim ise Bakû-Ceyhan'a verilebilecek. Yatırımcılar kısa-orta-uzun dönem hesaplar yapı- yor. Batılı şirketler, Rus Gazprom ve Lukoil şirketle- riyle bu nedenle ortaklık kurmaya öncelik veriyorlar. Doğu Avrupa ve Karadeniz ülkeleri yanında Rus- ya'nın kendi enerji pazarı da ıştahlarını kabartıyor. 2015'te günde 2.9 milyon varile ulaşacak Kuzey Hazar böfcjesrüretirninin yaklaşık 1.2milyon varrti Rus- ya üzerinden ihraç limanlarına ve pazarlara ulaştın- lacak. Rusya'nın da ortak olduğu CPC'nin boru hat- tıyla ihracatı ise 1.1 milyon varil civarında olacak. Rus- ya'nın Hazar uretimınin dağıtımını kontrol etme ça- basına ABD yönetımı uluslararası petrol şirketlerini bu rekabete dahil ederek karşı durmaya çalışıyor. Kuzey Kafkasya'da istikrar sorunu ve Türk boğaz- larının güvenliği konusundaki tartışmaiar arasında Rusya, ihracat için kuzey hatlarına ağırlık vererek pastadaki payını arttıracak. Türkiye ile kriz yaratmak orta-uzun vadede Moskova'nın yararına değildir. Bu krizden ABD ve Ingiltere'nın yararlı çıkacağını bilir. Ülkeler enerji taleplerının karşılanmasında doğal- gaza yönelmeye başladılar. Bu nedenle 2010-15 yıl- lanna doğru hem Asya'da hem de Avrupa'da doğal- gaza olan talep önemli bir artış gösterecektir. Bugün- kü petrol rekabeti yerini bu yıllarla birlikte Avrasya coğrafyasında doğalgaz üzerine yapılan pay kapma ve payını arttırma yarışına bırakacaktır. E-mail: emingurses»yahoo.com Fax: 0212 513 85 95 B U L M A C A SEDAT YAŞAYA1S SOLDANSAĞA: 1 2 1/ Kuşbaşı doğranmış eti pişirdikten sonra yufka içine yerleşti- 4 rip fınnda kı- zartarak yapı- lan yemek. 2/ Karışık renk- li... Heybe, yaygı. kuşak, yastık gibi şeyler yapılan bir do- kuma türü. 3/ Üze- rinde kitap okunan. 2 açılır kapanır küçük 3 masa... Büyük erkek 4 kardeş. 4/ Musevılı- ğın simgesı olan se- kiz kollu şamdana verilen ad. 5/ Uzun süre cinsel ilişkide g bulunmadığı için aşı- n istek duyan kimse... Adın durum eklerinden bi- ri. 6/ Çok acıklı... Manisa ılinde. ulusal park kap- samına alınmış dağ. 7/ Koyunun yavrusu... Iste- nilennitelikleri taşıyan. 8/"— Yücel": Şairimiz... bir mekânı örten kemerli yapı. 9/ Tümör... Sığı- nn öd kesesinden çıkan ve sanlığı ıyı ettiğine ina- nılan taş. YUIC4RIDAN AŞAĞIYA: 1/ Istanbul'da yayımlanmış bir mizah dergisi... Ba- kınn simgesi. 2/ Muğla'nın bir ilçesi... " — oda- sı ne olacak Bir masa iki sandalye" (N. Cuma- lı). 3/ Bir tür kıymalı pide. 4/ Tadı güzel, lezzet- li. 5/ '"Orhan —'": Oyun yazarımız... Japon halk türkülenne verilen ad. 6/ Yaklaşık 12.000 yıl ön- ce Pasifik"e gömüldüğüne ınanılan. insaniığm ve uygarlığm anayurdu sayılan kıta... Birtartı bi- rimi... Müstahkem yer. 7/Türlübitkilennyaprak- lan ve kabuklarıyla kokulandınlmış acımtırak bir içki... Denizde yaşayan iki çenetli ve iri be- denli yumuşakça cinsi. 8/ Argoda külhanbeyi ta- \ ırlı kimse. 9/ Tecrübeli. usta... Vücuttaki AIDS vırüsünü saptamakta kullanılan test.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear