Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
2 HAZİRAN 2001 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMİ / ekonomiC" cumhuriyet.com.tr 13
Çiftçi de tüketen de zarara girecek.
Zehirli
yasaEkononıi Servisi - IMF ve Dünya
Bankasf nın direktifleri
doğrultusunda Devlet Bakanı Kemal
Derviş'in çıkması için ısrar ettiği ve
özelleştirmeden sorumlu Devlet
Bakanı Yüksel Yalova'nın ıstifasına
neden olan tütün yasa tasansıyla
gelecek değişiklikler, toplumun tüm
kesimJeriru oluınsuz etkileyecek.
Devletin tütün sektöründen tamamen
çekilmesini sağlayan yasa tasansı,
Tekel'in özeüeştirilmesi için ön
hazırlık özelliğini taştyor.
Özelleştirmenin yaklaşık 600 bin
çiftçinin yansını tarladan
uzaklaştırmak ve Tekel'de çahşan 30
bin işçinin yansıru işsiz bırakmak
anlamına geldiğine dikkat çekilirken
tütün yasa tasansınuı çifcinin
ürettiği ürün fıyatının düşmesine,
tüketicinin de sigarayı daha pahalıya
almasına yol
açacağı
vurgulamyor.
^ Aynca tasandaki
düzenlemelerle, 600 bin
' ailenin tütün
üretemeyeceğine ve kentlere
göç etmek zorunda
kalacağına dikkat
çekiliyor. Tütün yasa
taslagınm piyasada ve çiftçiler ile
tüketicilerin yaşamında yol açacağı
değişiklikler şöyle:
• FİYATIYABANCILAR
BELİRLEYECEK: Tekel, KİT
statüsünden çıkartılarak iktisadi
devlet teşekkülüne dönüşüyor. Yasa
tasansı adeta Tekel'in
özelleştirilmesine zemin hazırhyor.
Ekilecek tütün miktannı, cinsini ve
fiyatını yabancılar belirleyecek.
• SİGARA PAHALANACAK:
Tütün piyasasında yapılacak
düzenlemelerin tıpkı Süt Endüstrisi
Kurumu'nun (SEK) özelleştirilmesi
sonrasmda yasananlara
benzemesinden
endişe ediliyor.
Piyasanın yabancılara
terk edilmesi. çiftçinin
ürettiği ürünün
fiyatının düşmesine ve
tüketicinin aldığı sigaranın
pahalanmasına yol açacak.
• ÇİFTÇİLERGÖÇE
ZORLANTYOR: Tasannın
yasalaşması. Türkiye'de şark tütünü
ekiminin azalmasına yol açacak.
Yabancı tütün üretimi artacak. Bu
durum aileleriyle birlikte yaklaşık
3.5 railyon kişiyi etkileyecek ve
çiftçiler kentlere göç etmek zorunda
kalacak. Aynca kıraç toprakta
yetişen şark tütünü ekimi
yapılmaması erozyona neden olacak.
• DESTEK ALIMLARI
BİTECEK: Tütünde destekleme
ahmlarına son
4Z, veriliyor. Devlet
j 2000 ve 2001 yıh
' ürünü haricinde tütün
) almamayı planlıyor.
Üretilen tütünün
' yazılı sözleşme ya da
açık arttırma yoluyla piyasada alış
ve satışına olanak tanınıyor.
• 'SERBESTLEŞTtRME'
KURULU: Tütün, tütün mamulleri
ve alkollü içkiler piyasası düzenieme
kurulu oluşturuluyor. Ziraat çe\Teleri
bu kurulun oluşunun bir şey ifade
etmediğini ve kurulun, piyasayı
serbest bırakarak yabancıîarm eline
geçmesine neden olacağını
belirtiyorlar.
• İTHALAT tvntYAZI
ENDİŞELENDİRİYOR: Taslağa
göre yaprak tütün ıthali
yasaklanıyor. Bunun istisnası ise
üretici şirketlerle ilgili. Üretim
şartlannı yerine getiren şirketlere
üretim ihtiyaçlarıyla sınırlı olmak
ûzere ithalat imtiyazı tanınıyor. llk
aşamada sadece belirli kesimin
ithalat imtiyazı olmasının endişe
verici olduğuna dikkat çekiliyor.
Yalova'yı istifaya götüren açıklamalann ardmda çokuluslu tekeller var
HolcüngLerin tütün kavgasıANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Devlet Bakanı Yüksel Yalova'>ı
istifaya kadar götüren açıklamala-
nn ardında çokuluslu tekellerin sa-
vaşımının yattığı ortaya çıktı.
IMF'ye sunulan nıyet mektubuy-
la tütünde destekleme alımlannın
kaldınlması, Tekel'in özelleştiril-
mesi taahhütleri çerçevesinde Tü-
tün Kurulu oluşturulmasına ılişkin
yasada, marka bazında en az 2 mil-
yar adet sigara, diğer tütün ürünle-
rinde 1 milyon adet üretip satanla-
ra serbest ithalat ve fiyatiandırma
olanağı tanınması, Türkiye pazan-
na yeni girmeye çahşan British
American Tobacco'yu rahatsız et-
ti. Devlet Bakanı Kemal Derviş,'in
de bu smırlandırmaya karşı çıktığı,
ancak Türkive'de mevcut durumda
• Yalova ile Derviş'in Türkiye'deki
sigara pazannın paylaşımı konusunda
anlaşamadıklan bildiriliyor. Her
koşulda Tekel'in özelleştirilmesi ve
devletin desteklemeden çekilmesinin
ardından üreticiyle birlikte tütün
kullanıcılannın da en fazla 2-3
çokuluslu tekelin eline terk edileceği uyanlan yapılıyor.
üretim yapan Philip Morris ve Ja-
pon Tobacco'nun (Reynolds'ı satın
aldı) ise lımitte ısrarcı olduğu bil-
dirildi. Yalova'nın da limitte ısrar
ettiği için görevden aynldığı ileri
sürüldü.
Çokuluslu şirketlerin yaran
Türkiye'de 1990-199 l'denitiba-
ren yabancı sigara üretimi yapılı-
yor. Tütün Yasası'nda hükümet
içindeki kavganın, üretici, sağlık
ve ekonomik açıdan Türkiye'nin
yaran yerine çokuluslu şirketlerin
çıkarlannadayandığı savlandı. Tas-
lak üzerinde asıl tartışmaya neden
olan madde şöyle:
"Türkiye'de marka bazuıda siga-
ra için en az 2 milyar adet, diğer tü-
tün mamulleri için en az 1 milyon
Niyet mektubuyla tütünde destekleme alımlannın kaldınlması, çiftçinin sonunu hazırlayacak.
adet üreten ve satanlar, aynı marka-
dan olmak üzere serbestçe ithalat
yapabflirier, fivatlandırabilirler ve
satabilirler. Sigara ve diğer tütün
mamulleri için belirtilen miktarla-
ruı altındaki tütün mamullerinin it-
halatı. ithal edilen tütün mamulle-
rinin fiyatının belirlenmesi ve yur-
tiçinde pazarlamasına ilişkin usul
ve esaslar kurumun önerisi üzerine
Bakanlar Kurulu taranndan betir-
lenir. Bu şartlarla ilgili işlemlerin
tespit ve takibi kurum tarafindan
yürütülür."
Bu taslak Başbakanlığa sunul-
muş olmasına karşın limit üzerin-
deki baskılar nedeniyle Bakanlar
Kurulu'nda onaylanmadı. Kavga-
nın Türkiye'de mevcut, üretim ya-
pıp pazara girmiş olanlarla sigara
pazanna yeni girmeyi düşünenler
arasında yaşandığı, taslaktaki 2
milyar adet sınırlamasının başlan-
gıçta 5 milyar adet olmasına karşın
aşağı çekildiği, gelinen noktada ise
bu sınınn tamamen kaldınlmasının
istendiği öğrenildi.
îekellere pazar açüacak
Sınınn kaldınlması durumunda
örneğin Bulgaristan'dan gelecek
ucuz, fason üretimle insan sağlığı-
nı daha çok tehdit eden sigaralara
Türkiye'nin pazar olacağı belirtilir-
ken sınınn konınması durumunda
da devlet tekelinin yenni özel teke-
lin alacağı kaydedildi. Ancak, her
koşulda Tekel'in özelleştirilmesi ve
devletin desteklemeden çekil-
mesiyle üreticiyle birlikte tütün kul-
lanıcılannın da en fazla 2-3
çokuluslu tekelin eline terk
edileceği uyanlan yapılıyor.
Türkiye'de üretim ve satış yapan-
lann 2 milyar adetlik sının,
u
ken-
dikrinin yerii sanayki konumuna
geUükfcri" gerekçesiyle savunduk-
lan belirtildi.
IMF'nin dayattığı yasaya karsı görüş blldiren bakanın İstifaya zorlanması tartısma yarattı
Yüksel Yalova'ya tütün desteğiEkonomi Servisi
ANAP'lı Yüksel Yalova'nm.
Tütün Yasası konusunda
IMF'ye direnmesi sonucu
devlet bakanlığı görevinden
istifa etmek zorunda kalma-
sı, hükümet ortağı partiler-
de de "kim haklı" tartışma-
sı başlattı.
ANAP Genel Başkan Yar-
dımcısı Bülent Akarcalı.
devletin tütün tekelini iki bü-
yük holdinge devredeceği
yönünde kuşkular olduğuna
dikkat çekerek "Bu önemli
bir soru işaretidir, IMF prog-
ramının uygulayıcılan bu
konuyuayduılatmahdır" di-
yerek Yalova'ya destek ver-
di. DSP'li TBMM Tanm
Komisyonu Üyesi Yücel Er-
dener ise Yalova'nın istifası-
• Yüksel Yalova'ya Akarcalı ve Erdener'den destek
geldi. ANAP'lı Akarcalı "Tütün tekeli iki büyük holdinge
mi bırakılıyor" diye tepki gösterirken DSP'li Erdener de
IMF'nin tütün politikasına karşı olduğunu söyledi.
sunda soru işaretleri var"
dedi. TBMM Tanm, Orman
ve Köyişleri Komisyonu
üyesi DSP'li Yücel Erdener,
istifayı "holdingler arasın-
daki kavgaya* bağlayarak,
Yalova'nın TZOB'da yaptı-
ğı konuşmayı "seçmenine
mesaj"diyeyorumladı. Zi-
raat Mühendislerı Odası
Başkanı Gürol Ergin, tütün
yasa tasarısının gerek çittçı-
ye gerekse tüketiciye zarar
vereceğini söyleyerek. "Tü-
tünde kotaya karşı değiliz.
Beili miktardan fazla üretil-
mesini biz de istemivoruz.
nı "iki holding arasındaki
kavgaya" dayandırdı.
Akarcalı'dan eleştiri
ANAP Genel Başkan Yar-
dımcısı Akarcalı, Yalova'nın
istifasına neden olan "tü-
tün" kavgasında, Devlet Ba-
kanı Kemal Derviş'i de üstü
kapalı eleştirdi. Akarcalı,
"Şimdi de bir tarafta Saban-
cı ile işbirliği içindeki Philip
Morris, diğer tarafta Koç-
BATT ortaklığı var. Yani
devlet elindeki tekelden bu
iki holdingden oluşan yeni
bir tekel miyaraühyor konu-
Ancak eğer Türkiye'de kota
uygulanacaksa kıraçtoprak-
ta üretim yapan ailelere do-
kunmayın, bunun yerine hiç-
bir ürün ekemezsiniz" dedi.
Tütünde acı oyun
Tütün Eksperleri Derneği
Izmir Şubesi Başkanı Faruk
Cülpınar. tütün yasa tasan-
sını Osmanlı'nın son dö-
nemlerindeki tütün politika-
sına benzeterek "O zaman
da yeni borç alabilmek için
ülkcdeki tütün imtiyazı Av-
rupadaki sermayedaıiara
venlmişti. Kurulan Reji şir-
keti tütün üreticilerini peri-
şan edip on binlercesini kat-
lederken taahhüt ettiği para-
yi da hiçbir zaman ödeme-
miştir" diye konuştu.
Yılmaz, MHP 'li bakanlann da bemer konularda açıklamayaptıklannı anımsattı:
Biz konıışunca böyle oluyor
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
ANAP Genel Başkanı ve Başbakan Yar-
dımcısı Mesut Yılmaz. görevinden istifa
eden Yüksel Yalova'nın yerine en kısa sü-
rede atama yapılacağını söyledi. Yılmaz,
benzer konularda MHP'li bakanlann da
açıklamalan olduğunu, ancak finans ke-
simınin bu kadar etkilenmediğini söyle-
di. Yılmaz. "ANAP'hlarkonuşunca böy-
le oluyor" dedi. Almanya'da bulunan
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı
Devlet Bahçeli'ye vekâlet eden Şuayip
Üşenmez. gazetecilerin Bahçeli'nin Ya-
lova'nın istifasını nasıl değerlendirdiği-
ne ilişkin soruları üzerine, "Sayın Bah-
çeü"'nin ayn bir şekilde değeriendirecek
hali yok. Görülen lüzum üzerine gereken
yapıİmıştır. Tıpkı benim gibi. Başbakan
gibi, Sayın Yalova'nm genel başkanı gibi
düşünüyor ve Sayın Yalova'nın da kendi
iradesini kullanması suretiyle bu işlem
gerçekleştirilmiştir" dedi.
Bir süre susacak
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yüksel Yalova'nın
istifasına ilişkin tartışmalar sürerken lıükümetin
ANAP kanadında revizyon beklentisi arttı. Yaîova.
istifasının ardından bir süre "konuşmama" kararı
aklığmı aı;ık!arken yakın çevresine. açıkiamalannın
"istifaya zorlanması*" sonucunu gctircccğini
beklemedığini ifade ettiği öğrenildi. Yalova'nm.
öticeki gün Dcrviş ve ekonomik programa
dönük ele^tiriler içeren açıklamasınm yaptınmı
» *olarak "istifasmm istenmesinr beklemediği dilc
^W*" actiriliyor. Yalova'nm yaksn s'^vrc>inc
^ S ^ de. "Tanm Bakanı. buğdayfiyahvla ilgili
;niş'e. LMPye o kadar tepki gösterdi
şey > apıimadı. Benim sözfcrim
KEMAL DERVtŞ
Bunalıma
izin
verilmedi
ROMA(AA)-
îtalya"daki temaslannı
sürdüren ekonomiden
sorumlu Devlet Bakanı
Kemal Derviş,
özelleştirmeden
sorumlu Devlet Bakanı
Yüksel Yalova'nm
istifasıyla ilgili olarak,
* Yenibunahnüara
müsaade etmememiz
gerekir'' dedi.
Her demokrasi
ortamında farklt
düşüncelerin
olabileceğine dikkat
çeken Derviş. hükümet
olarak ekonomik
programın kararlı bir
şekilde arkasında
oîduklannı dile getirdi.
Önceki günkü olayın da
bunun bir göstergesi
olduğunu aniatan
Derviş, gerekirse
programda düzeltmeier
yapılabileceğini, ama
herkesten fedakârlık
beklendiğini de
sözlerine ekledi.
Türkiye'nin önündeki
üç-dört ayın da zor ve
fedakarhklarla Derviş,
yaz sonunda durumun
düzlüğe çıkacağım ve
yabancı yatınm
girişinin artacağını
ifade etti.
TekePle gıden dördüncii bakan
ANKAR\ (Cumhuriyet Büro-
su) - Yüksel Yalova. Tekel"in özel-
leştirilmesi tartışmalan nedeniyle
son 20 yılda görevinden aynlmak
durumunda kalan 4. bakan oldu.
Tekel'in özelleştirilmesi tartış-
malan ılk olarak 12 Eylül 1980
darbesinin hemen ardından başla-
dı. Bülend Uhısu hükümetinin o
dönemde Gümrük ve Tekel Baka-
nı Recai Baturalp idi. Baturalp'in
görevi 1983 seçimleriyle sona er-
di. Turgut Özal'ın Başbakanlığı
döneminde Gümrük ve Tekel Ba-
kanlığı görevini yürüten Vural
Ankan, başbakanla girdiği tartış-
ma sonucu görevinden azledildi.
O dönemde Cumhurbaşkanı Ke-
nanEvren'di. Yine 1989 daki Özal
hükümetinin Sağlık Bakanı Bü-
lent Akarcalı, sigara pazannın
ulusaşın sigara tekellerine açılma-
sına karşı çıktığı için görevinden
aynlmak zorunda kaldı.
Tekel 1841 yılında kuruldu.
Bünyesinde 25 yaprak tütün işlet-
me müdürlüğü, 8 sigara fabrikası,
28 alkollü içki üreten fabrika, 20
tuz işletmesi bulunuyor.
1925'te yabancılardan alındı
Çökme sürecine giren Osman-
lı'nın, diğer alanlarda olduğu gi-
bi bu tekeli borçlan karşılığında
Reji tdaresi'ne devredildi. Izmir
Iktisat Kongresi'nde topluma,
özellikle köylülere verdiği zarar
nedeniyle Tekel'in yabancılardan
alınması istendi. Bunun ardından
Tekel 1925 yılında 4 milyon lira-
ya alındı.
Reji elindeyken devlete 4-5 mil-
yon gelir getiren Tekel, kamulaş-
tınlmasınm ardmdan gelirini 4.5
kat arttırdı. 1980 yılından sonra
Tekel'in yeniden özelleştirilmesi
gündeme gelirken yatınmlar bu
yıldan sonra tamamen durdu.
Yine aynı tarihten itibaren yaban-
cı sigara ithaline izin verildi, 1986
yılında da sigarada devlet tekeli
kaldınldı.
İŞÇMN EVRENİNDEN
ŞUKRAN SONER
Kantarın Topu Kaçtı
Bizim ülkede krizlerde kantann topu ile hep iş-
çi, emekçi aleyhine oynamak kolaycılığı geçerlidir.
Bu bir yazgı imiş gibi her krizde en ağır bedellerin
emek cephesine ödetilmesi kararlanna boyun eğil-
mesi için dört kol çengi büyük bir baskı uygulanır.
Bu nedenle, krize ilişkin gelişmelerde sermaye
cephesinin çıkar çatışmaları gündemdedir. Batık
bankaları kurtarmaya mı, ticaret gruplarına, sana-
yicilere mi öncelik verilecegi ana tartısma konusu-
dur.
Biz bu anlamdaki en küçük çıkar çatışmasında,
yüreğimiz ağızımızda, faizlerin, doların yükselme-
si, borsanın çökmesini izlerken emek haklarının
gaspında kantann topu kaçmış, hak-hukuk dışı bir
yanş, tırmanış yaşanıyor. Vakıfbank çalışanlarına
yönelik başlatılan uygulama bu işe "dur" diyenler
çıkmazsa işlerin nerelere vardırılabileceğinin çar-
pıcı, ürkütücü son örneği..
Bilindiği üzere Vakıflar Bankası, oluşumu ile bir
özel banka iken nasıl olacaksa yeniden özelleştir-
me kapsamında. Vakıfların özel bankası için alın-
mış özelleştirme karanna karşı da FP'nin açmış ol-
duğu dava sürmekte. Herhalde günün modası ya-
bancı egemenliğinde yeni bir finans sisteminin
oluşturulması hedeflenmiş. Besbelli bunun da ke-
limenin tam anlamı ile "ucuza kapatma" olması
için, bankaya zarar vermek üzere, yapılabilecek ne
kadar olumsuzluk varsa yapılmakta.
Vakıfbank Genel Müdürü, krizin darboğazında
kaynak sağlama adına düşünülen tasarrruf önlem-
lerine, işçinin zorunlu ücretsiz izne çıkanlmasını
katmış. "Bu bir yeni buluş değil ki, özel sektörde
ne zamandır birçok krizde uygulanmakta" diyen-
ler çıkacak. Doğru; oldukçayaygın, hak, hukuk dı-
şı bir işçi hakkı gaspı yöntemi. Vakıfbank'taki yeni
boyutu, işçiden dilekçe alınarak gönüllü ücretsiz
izne çıkarma işlemi uygulanmaya çalışılırken as-
lında izne çıkarmadan çalıştınlmak istenmesi. Apa-
çık bir yılda iki kez 15'er günlük zorunlu ücretsiz
izne çıkarıp izinde çalıştırmayla, işçi başına iki ay
yarım maaş ödenmesi.
Genel müdür, müdürlerini toplayıp kararını teb-
liğ ettirdikten, dilekçe vermeyenlerin işten atıla-
cakları tehdidini savurduktan sonra, 2 bin 600 ka-
darVakıfbank çalışanı için birden zaten bu ayın ma-
aşlannın yanm olarak ödenmesi talimatını vermiş
bulunuyor. Işçilerden tek tek zorunlu izne çıkma,
ücretsiz izin dilekçeleri arkadan toplanıyor.
Yasal boyutta, toplusözleşmede işçinin doğum,
hastalık, ölüm gibi özel haller için ücretsiz izin hak-
kı var. Bu hak tersine işletildiğinde, zorunlu ücret-
siz izin uygulaması sonrasmda, işçi çalıştırılıp pa-
rası ödenmedikten sonra, bir de yasal anlamda
kendi dilekçesi ile ücretsiz izne çıkmış olduğu için,
aynı yerde işine devam edememe, işverenin key-
fine bağlı iş gösterilmesi gibi bir riskle karşı karşı-
ya olacak.
Anayasal ve yasalar anlamında yasak angarya
çalıştırmanın, büyük suç işlendiğini söylemenin bir
yararı var mı, bilemiyorum. Bu uygulamanın Vakıf-
bank açısından getirip götürdükleri üzerinde de
durmak gerek. Bir bankanın durumu ne kadar kö-
tü, para sıkışıklığı ne kadar büyük olursa olsun, ça-
lışanlarının yarım maaşlarının gasp edilmesine
muhtaç duruma geldiği gibi bir görüntü sizce ne
sonuçlar getirir?
Hele de bu işyerinde bir sendikal örgütlenme, yıl-
lardır geçerli sözleşme düzeni varsa. BASS sen-
dikasına bilgi dahi verilmeden üyelerinin ücret-
lerinin yansının kesilmesi, işten atılma tehdidi ile tek
tek zorla 15'er günlük ücretsiz izne çıkma dilek-
çelerinin bir yandan da çajışmalan istenerek top-
lanması ne anlama gelir? Üstelik yeniden sözleş-
me masasına oturma sürecine girilmişse. Gerçek-
ten çalışanlann geleceği açısından da yaşamsal bir
sıkışıklık söz konusu ise sorunlara masa başında
çözüm arama daha akılcı olmaz mıydı?
Pek çok yerden olduğu gibi Vakıfbank'tan da,
içinin boşaltılmasına, usutsüzlük, yolsuzluklara iliş-
kin söylentilerin çıkması yeni değil. Ortada geçer-
li bir hukuk düzeni, devleti varsa Vakıfbank'ta olup
bitenlere bir el atılması zamanı gelmiş de geçmiş
gibi gözükmüyor mu?
e-posta: sukransonerCqyahoo.com
20 milyon marka mal oldu
Bodrum'a
nöbetçi Metro
OLCAYBÜYÜKTAŞ
BODRUM - Yapımı-
na 16 Şubat tarihinde
başlanan Metro Cash&
Carry dün faaliyete geç-
ti. 31 bin metrekarelik
alan üzerine kurulu
grosmarket 300 kişiye iş
olanağı sağlıyor.
Birçok ilkin yaşama
geçirildiği mağazada
hatırh müşteriler için
ayn bir giriş planlandı.
Kartını gösteren söz
konusu müşterilere bil-
gisayar daha önce veri-
len siparişlerin hangi
reyonlarda hazır oldu-
ğunu bildiriyor. Mavi
vesan Metro renkleri-
nin, Bodrum'a uyum
sağlamak için beyaz
olarak değiştirildiği
mağazada, hatırh müş-
teri programı ve yazılı-
mı tamamen Türk mü-
hendis ve ekip tarafin-
dan yapıldı. Uygulama
dünyada da ilk örneği
oluşturuyor.
Bodrum'da özellikle
yerel üretici ile buluş-
mak istediklerini söy-
leyen Metro Cash&
Carry Genel Müdürü
Hakan Ergin, Bod-
rum'a özgü bazı ürün-
lerin Avrupa ülkelerine
gönderilmesinin plan-
landığını dile getirdi.
Bu çerçevede güzel bir
işbirliği kurulacağma
inandığını ifade eden
Ergin, diğer mağazala-
nnda 60 bin civannda
kartlı müşterisi olan
Metro'nun Bodrum
mağazası için 15 bin
kişinin başvurduğunu
söyledi.
Piyasa beHrler
Bodrum Metro açılı-
şına katılan Metro
Cash&Carry Doğu Av-
rupa sorumlusu Gerar-
dus van der Putten,
marketlerin şehir dışı-
na taşınması ile ilgili
bir soru üzerine, bir dü-
zenlemenin yapılması
gerektiğini, ama aşınya
gidilmemesinin doğru
olacağını kaydetti.
"Eğer pazar kötü, çok
fîrma ama az kâr var-
sa, market sayısında
aşın rakama ulaşdnuş-
sa düzenieme yapıhr.
Bunu piyasa belirier"
diyen Putten, Fran-
sa'nın buna bir örnek
olduğunu söyledi.