23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Üç Tenor' konseri • Kültür Servisi - Pekin'de yapılacak olan Üç Tenor konseri için hazırlıklar tüm • hızıyla sürüyor. Konser, Uluslararası Olimpiyat Günü olan 23 Haziran'a denk getirildi. Pekin'in, Pavarotti, Placido Domingo ve Jose Carreras'ın sahneye çıkacağı konserle 2008 Olimpiyat •Oyunları'nda şansını artırmak için dünyanın gözünü üzerine çekmeyi hedeflediğı belirtılıyor. 3 milyon dolara satıldı • Kültür SerAİsi - İngiliz ressam Turner"ın suiuboya resimlerinden biri geçen perşembe günü Sotheby s Müzayede Evi tarafından üç milyon dolara satıldı. 1840'lıyıllaraait 'View of Heidelberg with Rainbovv' (Gökkuşaklı Heidelberg Manzarası) adlı tablo 1.5 milyon pound'dan satıldı. Billy Bliot ödüle aday • Kültür Servisi - Ingiltere'de bu yılki İnsanhk Ödülü'nün hangi filme verileceği merakla beldeniyor. Işledikleri konular ve bu konulara getirdikleri yaklaşımlarda içerdikleri insani temalann değerlendirildiği yanşmada bu yıl en büyük aday olarak senaryosu Lee Hall tarafından yazılan 2000 yapımı 'Billy Elliot' gösteriliyor. 12saatiik resital • KüJtür Servisi-72 yaşındakı müzisyen Roger Williams, 12 Haziran Sah gecesi Ronald Reagan Başkanlık Kütüphanesi'nde 12 saatlik bir resital verdi. Williams, resitali lOObin dolarlık Steinvvay marka piyanosuyla gerçekJeştirdi. Müzisyenin en üniü eserleri arasında 'Autumn Leaves' ve 'Near You' yer alıyor. Son günlerde görüldüğü iddia edilen uçan daireler, Alman ve Isviçre gazetelerinde yer alıyor TürkUFO'lan dışbasındaGÜRSELKÖKSAL FRANKFURT - Türkiye'de son günlerde görüldüğü ileri sü- rülen uçan daireler (UFO) ve uzay- hlar Alman ve Isviçre basınını da meş- gul ediyor. Bu durumun Mars gezegeninin hare- ketinden kaynaklanabileceği de ileri sü- rüldü. Hamburger Morgenpost gazete- sinin konuyla ilgili haberinde "Belkide TürkkrMars'metkisiatanagirdfler7 'şek- lindeki satırlara da yer verildi. Bu ko- nuyla ilgili yayunlanan haberlerden ba- zılan kısaca şöyle: Uzaylılann Türkiye'yi ziyareti üzerı- • Hamburger Morgenpost gazetesi Türkiye'deki 'UFO alarmrnı şöyle duyurdu: Kocaman gözlü ve kırmızı ayaklı yaratıklar ülkeyi kanştırdı. ne çıkan haberlerden sonra, Diyanet iş- leri Başkanlığı da güncel tartışmalara ka- tıldı. Kurumun Başkanı, Islama göre sa- dece bu dünyada değil, uzayda da yara- tıklann olduğunu açıkJadı. (DPA) Günlerdir Türk medyasında parlak ışıklı uçan cisimJerle ilgili haberler ya- yımlanıyor. Türk UFO Uzmanı Erol Erkmen, görüldüğü ileri sürülen uzay- lılann bilinen dört uzaylı tipine uyma- dığını açıkladı. (Die Welt) Kocaman gözlü ve kırmızı ayaklı ya- ratıklar Türkiye'yi kanştırdı. Polisler "UFO"lann filmini çekti. Ülkeye uzay- dan ziyaretçiler geliyor. Son günlerde bir- çok Türk, UFO ve uzaylı gördüğüne inanıyor. (Hamburger Morgenpost) UFO salgını tüm Türkiye'yi etkisi al- tına aldı. Bir polis, parlak ışıkh cisim- lerin video filmini çekti. Günlerdir halk- tan ipuçlan yağıyor. E.T.'yı bulmak için saatler süren arama operasyonundan sonra bu" polis. "Eğer bu uzayulardan biriniyakalarsam hemen bileklerine ke- kpçeyi takacağun" dedi. (Ostsee Ze- itung) Bu arada Alman halkı arasında UFO'lara ve uzaylılara inananların gi- derek azaldığı ileri sürüldü. Önde gelen araştırma enstitülerinden Allensbach ta- rafından gerçekleştirilen biranketin so- nuçlanna göre, UFO'lara ınananlann oranı yüzde 13. Bu oranın 90'lı yıllar- da yüzde 18 olduğu bildırildi. Bronzlaşırken kanser olmaymABD'deki John Hopkins Enstitüsü uzmanlan solaryum salonlanndaki kanser riski konusunda 11 gönüllü kişi üzerinde bir araştırma yapn. Denekler, solaryumda, s ücutlannın bir kısmını kapatarak diğer kısımlannın bronzlaşmasını sağladı. Solaryumda ilk günkü ultraviyole etkisinden sonra deneklerin ciltieri üzerinde biyopsi yapıldı ve kan örnekleri incelendi. Aynı işlem iki haftahk araştırmadan sonra yinelendi. Testier sonucunda, vücudun bronztaşan kısımlannda, kapaülan kısımiara göre kansere yol açan iki molekülün yüksek oranda olduğu gözlendi. Araşürmacılar, ultraviyole ışınlar karşısında bir kez yanmanın bile. DNA'da hasar me\dana getirdiğini ve kanser riskini arttırdıgını açıkladL Bilim adamlan. bronzlaşmaıun diğer bir anlamınuı da, DNA'ya hasar vermek olduğunu açıkladL TAYSOT: Evliliğin 10 kâbusu İSTANBUL(ANKA)- Uzmanlara göre. büyük umutlarla, hayallerle kurulan evlilik bazı nedenlerle kâbusa dönüşebiliyor. Uzmanlar, evlililiği kâbusa dönüştüren 10 düşman olduğunu bildiriyor. Psikiyatr Dr. Nihat Kaya, eşler arasında evliliği bitirmeye kadar varabilen iletişim ve davranış hatalannı şöyle sıraladı: Eşine, kişiMğine karşı yılacı eleştiride bulunmak. GeneUemede bulunmak: 'Sen hep bencilsin.' Eşinin akhnı okumak: 'Bakışlanndan okudum.' İşi yokuşa sürme: On yıidır sana söyledim ama beni dınlemedin.' Sürekli geçmişi gûndeme getirmek. Hep kendisini haklı görmek. Eşin sorumluluk abnaması: Aile yükünün tek tarafa yüklenmesi. OJaylara mantıksaJ yaklaşmak: 'Bana ıyı bir neden göster, söylediklerimi çürüt, yoksa beni kabul et.' Konuşurken sözlerjjı kesilmesi ve ses tonunun yükseltilmesL Eşlerden birinin kendisini terapistyerinekoynıası: "Senın hasta olduğunu biliyorum, nedenlerini de biliyorum.' ÇIK ARTTIRMAYA 187 KİŞİ KATILDI Batık bankalarm tabloları 163 milyar etti e-posta : tan (a prizma. net. tr tstanbul Haber Servisi - Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu bünyesinde bulunan 6 bankadan alınarak satışa çıkanlan 151 adet resim. Eskidji Müzayede Evi'nde satıldı. Sümerbank çatısı altında birleştirilen Egebank, Yurtbank, Yaşarbank ve Bankkapital ile Ulusalbank'ın resimlerinin satışına ilişkin müzayedeye 187 kişi katıldı. Müzayedede, Ergin tnan, Ertuğrul Ateş, Mehmet Plevneli, Cafer Bater, tlhan Berk ve birçok önemli çağdaş Türk ressamma ait 151 resim yaklaşık 2.5 saatte satıldı.Açık arttırma usulüyle yapılan satışta Ergin înan'ın iki tablosu 9 milyar 300'er milyon liraya alıcı buldu. Ercüment Kalmık'a ait bir tablonun 7 milyar liraya satıldığı müzayedede toplam 163 milyar lira gelir sağlandı. Öte yandan. resim müzayedesinin ardından düzenlenen ikinci müzayedede ise aynı bankalara ait Atatürk büstü, eski daktılolar, biblolar ve halılann satışı gerçekleştirildi. Bu müzayedede toplam 18 milyar lira gelir elde edildi. Concorde uçmaya ha&rlantyor PARİS (AA) - Fransa Ulaştırma Bakanı Jean- Claude Gaysott, uçuşlan askıya alınan Concorde uçaklannın sonbaharda yeniden havalanabıleceklenni söyledi. Gaysot, yaptığı açıklamada, teknik denemelerin devam ettiğini ve gelişmelerin olumlu olduğunu belirtti. Fransa ve Ingiltere'de Concorde uçaklanna sonbahar aylannda uçuş izni verilebileceğini kaydeden Fransız Bakan, uçuş izni verilmesi konusunda iyımser olduğunu ifade etti. 'Yesterday' açık artormada Haber Merkezi - Müzik dünyasuıın efsanevi topluluğu Beatks'ın en ünlü şarkılanndan biri olan 'Yesterday'in orijinal notaları yardım için; John Lennonın çocukluğunu geçu-diği ev ise en son sahibinin ölmesi üzerine açık arttırmayla satışa çıkanlıyor. tngiltere'nin Karayipler'deki kolonisi Montserrat, 1997 yılında yanardağ patlaması sonucu ağır hasar görmüştü. Beatles'ın prodüktörü George Martin, satıştan 1 milyon dolar gelir beklendiğinı bildirdi. Yahoo'dan duyurusu yapılan açık arttırmadan elde edilecek gelirle Montserrat'ta bir kültür merkezi yapılacağı kaydedildi. MESELA DEDIK ERDAL ATABEK T) u "ekonomik program' hayatı- D mızın en önemli olayı oldu. Kendimizi programa göre ayarlıyo- ruz. Her şeyimizi programa uydur- maya çalışıvoruz. Program demek bizi kontrol eden şey demek. Duru- mu da borsadan, dolardan, gecelik repodan falan anhyoruz. Hızhca ök- sürdüğümüz zaman hemen etrafa bakıyoruz, 'Acabayanlışmıyaptık? Borsa düşer mi?' dıye tasalanıyoruz. 'Hapşırsakdolaryûkselir mi?' diye korkuyoruz. Onun için de bu prog- ram denen alamet şey hayatımızın içine pat diye oturdu. Artık hepimi- zin kendine sorması gerekiyor: 'Biz bu progranun neresindeyiz?' Dev- let büyüklerimiz bile üç günde bir toplanıp iman tazeliyorlar, 'Kzprog- ramın arkasında>xz" diye yeniden ımza verıyorlar. Demek ki bu prog- Programın Neresindesiniz? ram çok önemli bir şey. Biz de ba- kalım dedik, 'bizim yerimiz nere- si?' Programın arkasında kim var?.. lan bitene bakılırsa programın arkasında kimse görühnüyor. Aslında görünüşe göre bizim bü- yüklerimizin orada olması gereki- yor, ama orada durmak da kolay de- ğil. Yerini orada aldın mı, ev halkı- na zırnık vermenin mümkünü yok. Program orada öyle lök gibi durur- ken kimseye tek kuruş veremezsin. Ekene, biçene, tezgâh açıp satana, dükkân kurup durana delikli kuruş yok. Kimseye bir şey vermeyecek- sin ki aldığın borçlann faizlerini ödeyesin. Onun için de büyükleri- mizin işi çok zor. Kimseye bir şey vermiyorsun; ev halkı ağlıyor, sız- lıyor, inim inim inliyor, bakıyorsun, görüyorsun, ama bir şey yapamı- yorsun. Zira ki boynuna borç zinci- ri takılmış, çaren kalmamış. Prog- ramın arkasından biraz kaçmaya kalktın mı, alacaklılar hemen soru- yor: 'Programın arkasında değüsin galiba, orada kimse görülmüyor.' Hadi, bizimkiler hemen toplanıp imzayı basıyorlar: 'Valladabillada burdayız,programın arkasmdayız'. Alacaklı parmağını sallıyor, 'Ha,iş- te orda dunın da görelim'. Duru- mumuz bu. Biz de onlara bakıp ken- dimize soruyoruz: 'Bizacabaprog- ramuı neresindeyiz?' senle ben, altındayız karde$im... n iz programın altındayız karde- D şim, hiç merak etme. Senle ben bu memleketi kurtarmaya ant ıçmi- şız. 'Memleketmikurtanlacak'.biz- den sorulur. Memleket batınlacaksa bizim bir işimiz ohnaz. Batırma işi hortumcuya. rüşvetçiye düşüyor. On- lar memleketi batınp lüks villalar alı- yor, çok pahalı yaşıyorlar. Ama on- lar kaka çocuklar, düşüncesiz işler yapıyorlar, sonunda da memleketi ba- tınyorlar. Memleket batıp dibe vur- du mu, bizim günümüz geliyor O za- mana kadar 'aptaL salak. bunlann ha- Kne bak' diye alay ettikleri senle ben birden önem kazanıyoruz. Batakçılar ortada görünmez oluyor, bizim boru- muz ötmeye başlıyor: 'Biz memleke- ti kurtanyoruz'. Senle ben onlar gı- bi değiliz, biz cici çocuklanz, hemen bir şeylerin altına girip omuz veriyo- ruz, memleketi lcurtarmaya çalışıyo- ruz. Aç da kalsak. açıkta da olsak gö- re\ r bize düştü mü gıkımız çıkmıyor. Biz de böylece yerimızi saptıyoruz, biz programın altındayız kardeşim, bundan da gurur duyuyoruz, çünkü biz vurguncu değiliz, soyguncu değiliz, kimse bize böyle bir şey söyleyemez. Hortumcular nerede peki?.. paylannı almışlardı ya, şimdi de or- tada görünmüyorlar, hiç seslerini çı- karmıyorlar. Senle ben programı yüklenmiş ta- şırken onlan da taşıyoruz, ama yerlerimiz değişik olduğundan on- lan göremiyoruz. O kaka çocuklar gene program sandığının üstüne çık- mış gofret yiyorlar. kirli ellerini de oraya buraya sürüyorlar. Şimdi böy- le durduklarına bakma. biz memle- keti iyice kurtaralım, onlar gene or- taya çıkar, yeniden batınrîar. 'Ne olacakbu memleketin haü?' dersen, hiç merak etme. böyle olacak. On- lar batıracak, biz kurtaracağız, on- lar gene batıracak. biz gene kurta- racağız. Sen hiç merak etme, onla- ra da bakıp niyetini bozma. Herkes kendi işini yaparsa memleket düz- de durur. nlar ortada görünmüyor, çünkü programın üstündelercanım kar- deşim. Onlar bu borçlar yapılırken Bııgün falınız ne diyor? Bun unu/un ilk üı; tıart'ini 1051 'c \olla\ ııı. okıı\ ım nıımaralnr kazcuımıs? MelodiCELL 300 e çalsııı misiniz? (/>';/ \n\is ••.uihhltk lı llir ıHllıltinılıl hllllılllllılH ResimCELL 5060 300 değişik msimle süslensin istemez nıisiniz? r \ahiu PiyangoCELL Bilcîtiniz kazaıımıs nii" luışına MI1 y* V'ill;ıvtn, n<jvt hıtht-ll Mır.lriı llizmıiUii: 4440532 /.; ;/ l-.ınt Mıı-Mlı lliııırll, 11 14405 J ) TURKCELL
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear