Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURlYET 28 MAYIS 2001 PAZARTEÎ
OLAYLAR VE olay.gorus(&cumhuriyet.corn.tr
RADA BİR
MMtKUMAŞ
rleşmış Mılletler Turk Derneğı Başkanı
lusıınGücüne taıançla...
Sevr Antlaşması'yla yalnız Osmanlı imparator-
gu hantadan sılınmıyor, Turkler de yok edılmek
tenıyordu Geçmışlen değıl, bugunlerı bıle bar-
ariık orneklerıyle dolu Avrupa, barbar dıye ço-
uklannabellettığıTurktenyeryuzunden sılmek ıçın
ar gucuylesavaşıyordu Karadenız kıyısında, ozel-
kleSamsun yoresındeyaşayan Hınstıyanlann can
juvenlıklerını sağlayamarnaktan oturu sıkıştmlı-
torüu Osmanlı Imparatoriuğu Bu nedenle, Sam-
îunyoresındekı olayları gormek, denettemekve on-
lemler almak uzere Mustafa Kemal Paşa buraya
göndenlıyordu Ama bu adı ogrenen Batı sıkıntı
duyuyordu Çunku MustafaKemal adını Çanakka-
le'den anımsıyordu 4 yıl once emperyalıst guçle-
nn Çanakkale'yı geçmesıne ızın vermeyen bu yı-
ğrt generalın adı, ışgalcılenn kuşkulanmasına ye-
tıyordu Bunun ıçın Mustafa Kemal Paşa ışgal al-
tındakı Istanbul'dan Anadolu'ya gızlıce yola çıkı-
yordu Gerçı, son padışah Vahdethn daha sonra
olacakiardan bazılarını kestırebılseydı, Mustafa Ke-
mal'ı Anadolu'ya kesınlıkle gondemnezdı
19 Mayıs 1919 gunu Mustafa Kemal Paşa'nın
Samsun'a ayak basmasıyla karanlık ıçındekı Ana-
dolu'ya bır ışık demetı gırmış oluyordu 81 yıl on-
ce Samsun'da doğan bır yıldız, bır baktma Turk-
lenn toplumsal kutup yıldızı oluyordu
Çanakkale kahramanı Mustafa Kemal Paşa,
Anadolu'ya ayak basar basmaz, bu ulusun gucu-
ne olan ınancıyla yollara duşuyordu Oyle kı Sam-
sun'dan Havza'ya doğru yururken yanındakılerie
"dağ başını duman almış" marşını haykınyordu is-
veçlı Feîix Korlıng'ın duzenlemesınden Turkçeye
uyariananGençlık Marşı'nın sozlennı 1916'daTurk-
çe olarak yazan Alı Ulvı Elove'yt bu nedenle su-
reklı saygıyla anıyor gençlığımız
19 Mayıs 1919, yalnız Turk ulusal Kurtuluş Sa-
vaşt'nın başlangıç gunu değıl yaşamakta olduğu-
muz cumhurıyetın tohumunun Anadolu toprağına
ekıldığı ılk gundur de Mustafa Kemal Erzurum
KongresıoncesıMazharMufHKansuya" Yaz
Zamanı gelınce, hukumetbıçtmı, cumhunyet ola-
caktır" bunun ıçın dıyordu Bır "kışı" devletı olan
Osmanlı Imparatoriuğuyenne bır "halk" devletı kur-
mak ıstıyordu 36 padışahın 14'unun devrildiğı;
styasal canavartıklann, gelışıguzellıklerın kol gez-
dığı bıryonetım bıçımıne artıkdayanamıyordu Turk
halkı O, dış duşmanı yurttan kovar kovmaz, ıç
duşmanı da yok etmek zorundaydı Bunun ıçın
saltanat da, halrfelık de şenye ve evkaf vekâ-
leti de, tekkeler, zaviyeler de kaldırılmalıydı An-
cak boylece Anadolu'dakı ışık tutulmasının onune
geçılebılır ve ulkeye uygarlığın ışıklan saçılabılırdı
Bunlar yapıldı da 20 yuzyılda en buyuk tansığı
(muctzeyı) Turkler, Anadolu topraklannda Musta-
fa Kemal Paşa'nın onculuğunde gerçekleştırmış ol-
dular, baş ışık Mustafa Kemal ve arkadaşlan, Kur-
tuluş Savaşı'nı başarmkala kalmadılar yepyenı ba-
ğımsız, laık bır devlet de kurdutar Bu devletı çağ-
daş uygarlığın verılerıyle donattılar
Anadolu'nun aydınlanmasından yarasalar gıbı
gozlen kamaşanlar, yenı yonetıme çelme atmak ıs-
tedıler GerekKurtuluş Savaşı'nın başarılması ıçın,
gerekse yenı cumhurıyetın yerleşıp guçlenmesı
ıçınkurulmalan zorunlu olan Istıklâl Mahkemele-
lî bugun demokrasıye aykın gosterılerek Mustafa
Kemal ktşılığını karalama haınlığını yaşar durum-
dayız Hüniyet gazetesınde Nunye Akman ıle
soyleşırken "120 000 (yuz ytrnv bın) kışının asıldı-
ğını" soyleme bılgısızlığını ya da kotuluğunu ışle-
mıştı Abdurrahman Dılipak (2 Şubat 1992) 6 Ha-
zıran 1992 gunu MehmetAltan, Uğur Mumcu ıle
tartışırken bu sayıyı 30 000 (otuz bın) olarak ven-
yordu Hasan Mezarcı adındakı cumhunyet duş-
manı, Uğur Mumcu ıle bır tartışmasında bu sayıyı
500 OOO'e (beş yuz bın) fırlatıyordu Ne yazık kı bu
uydurma kotulemecılık toplumda yeter oranda
tepkı gormuyordu En buyuk acı da, bu sapıklaria
savaşan Uğur Mumcu'nun alçakça olduruluşu ol-
du Bu kez Nunye Akman Sabah gazetesınde "Ikı
yaşh bılge adam" dıye tanıttığı Ismet Bozdağ ve
Cemal Kutay la goruşuyordu (11 Hazıran 1995)
Buyaşlı bılge(') adamlarlayapılan goruşmenın, yal-
nız başlığına bakmak haınlığı anlamaya yetryordu
"Makyavel mezanndan kalksa Mustafa Kemal'ı
alnından operdı"
Mustafa Kemal'ın 19 Mayıs 1919'dabaşlayan ve
sureklı olarakyukselen etkıleyıcılığını golgelemekk
ıçın, bu kez Bandırma Vapuru'nun boyutlannı ına-
nılmaz bıçımde buyutup neredeyse "transatlantık"
yaptılar' Ayrıca, Ataturk'un cebıne kırmızı bır ku-
tuyla 40 (kırk) bın altını koyduğunu soylemek ol-
çusunde de Acem palavralarını solluyorlardı Çun-
ku 40 bın altın, 280 kılogram eder kı bunu cep de-
ğıl sıradan sandıklar bıle taşımaz
Bırleşmış Uluslar Orgutu'ne ıkmcı genel sekre-
ter seçıten Isveçlı Dag Hammarskjoeld goreve baş-
ladığı gun, kendı ulkesınden bır ozanın bır sozunu
yıneledı BM Genel Kurulu onunde "Insanoğlunun
en güzel duası zafer ıçın değıl, banş ıçın ettığı du-
adır" Bu soz, Mustafa Kemal'ın 19 Mayıs 1919'da
başlayan Anadolu yaşamını ne de guzel ozetlemek-
tedır Çunku Mustafa Kemal sureklı barışı egemen
kılmak ıstedı Hıçbır zaman asken zaferlennı one
geçıncı olmadı
Mustafa Kemarıngerçektemelını 19 Mayıs'ta kur-
duğu Turkıye Cumhunyetı, yalnız bır yonetım bıçı-
mı değıldır Kulturde, duşuncede, bılımde, sanat-
ta, teknıkte, uygariıkta ılen bır toplum yaratmaktır
Cumhunyetın amacı Ama bugun "kamusal olan
her şey kotu, ozel olan herşey tyı" anlayışında olan-
lar, oy uğruna sıyasette dını kullanan haınler ıle kı-
mı aymazlardır Ne olursa olsun 19 Mayıs 1919'da
Samsun'da doğan yıldız 81 yıldır sonmedı, yeryu-
zunungerçek guneşı sonmedıkçe bu yıldızda son-
durulemeyecektır
MALATYA ASLİYE 3. HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
Dos>aNo 2000 258
Davacılar Nejla Battal \e arkdaşlan vekıh A\ lzzet
Unsalan tarafından davahlar ale>hıne açılan ferağa ıc-
bar davasının yapılan yargılaması sırasmda bır kısım
davahlann adreskn vapılan zabıta araşurmasına rağ-
men tespıt edılemedığınden adlanna ılaaen teblıgat > a-
pılmasına kaıar venlmış olmakla
Davalı Mehmet Refık Karahanoğlu Mahınut Ağa
oğlu, Mehmet Fatıh Saltoğlu \hmet Saltoğlu Ahye
Demet Saitoğlu \e Serdar Sahap Saltoğlu nun duruş-
manm atılı bulunduğu 12 06 2001 gunu saat 10 00 da
mahkeme salonunda bızzat bulunmaları veya kendıle-
nnı bır vekılle temsıl ettırmelen aksı takdırde duruşma-
lara yokluklannda devam edılıp jokluklannda karar
venkceğı hususu da% a dılekçesmın teblıgı >enne kaun
olmak uzere ılan olunur Basuv 27722
Küreselleşme Dediğimiz...
YoncaÖZDEMİRLVHve/sif* ofPıttsburgh GmduateSchoolojPublıc
and Internatıonal Affaıts
ureselleşme,
199O'h yıllarda
modatenmler ara-
sınagın\erdı Yal-
nızca akademıs-
yenler değıl, polıtı-
kacılar ve basın da gunumuzun sı-
yasal ve ekonomık yapısını tanım-
lamak IÇIB sık sık bu tenrru kullanır
oldu Fakatkureselleşmenın pek çok
değışıktanımlan \e anlamlan oldu-
ğu \ e belkı de bır aldatmaca olduğu
şımdıye kadar kımı çe\relerce goz
ardı edıldı
Kımılenne gore kuTeselleşme, ta-
nhsel bır çığır, yanı soğuk sa\ aş do-
nemımn sıyasal \ e ekonomık duze-
nının yıkılmaya başladığı yent bır
donem Bu tamrru kabul edenlere
gore kureselleşme aynı zamanda
dunya super guçlen arasmdakı güç
denğesi'nın Amerıka lehme değışme-
sı anlamına gelıyor (1)
Kureselleşmenın ıkıncı anlamı da-
ha çok ekonomık olup, pazarlann
serbestleşmesı. ozelleştırme de\-
letlenn elmı ekonomıden çekmesı.
artan uluslararası yatvnmlar ve dun-
ya mah pazarlannın butunleşmesı
gıbı bır dızı gehşmeyı ıçenyor Bu
goruşun sahıplen tanhsel olarak ku-
reselleşmeyı yenı bır donem olarak
gormezler Tersıne, onlara gore de-
ğışen tek şey bu oluşumun hızıdır
(2)
Uçuncu bır tanıma gore kuresel-
leşme sanayı kapıtahzmmden sana-
yı sonrası kapıtahzme geçışı sımge-
leyen teknolojık ve sosyal bır dev-
nmdır Bu fıkn destekleyenlere go-
re kureselleşme yalnızca ekonomık
alanda değıl, sosyal alanda da ken-
dını gosteren yenı bır etkınhk bıçı-
mıdır Boylece, uretuıun ve tekno-
lojının ulusal sınırlan aşarak butun-
leşmesı, ışçı pazarlannınbır yandan
uzmanlaşmaya (ıhtısaslaşmaya) doğ-
ru gıtmesı. ote yandan da dunya ça-
pmda brrbınnı etkılemesı. yanı kı-
saca dunyanın tekpazar olma yolun-
da ılerlemesı, kureselleşme dedığı-
mız olguyu tanımlar (3)
Son kureselleşme tanımı, kuresel-
leşmeye daha ıdeolojık bır anlam
yukler Bu tanıma gore kureselleş-
me Amerıka'nm, soğuk savaşın bıt-
mesıyle kesmleşen sıy asal \ e eko-
nomık zafendır Yanı Amenkan tek-
nolojısı. sermayesı \e kurumlannın
tum dunyaya ya> ılması \ e tum dun-
yaca bemmsenmesı. kureselleşme-
nın ta kendısıdır Lıberal bazı duşu-
nurîere gore bu ıstenen ve beklenen
"tarihinsonu"anlamma gelıyor (4)
Gunumuzun bazı sol duşunurlenne
gore ıse bu kanıtlanmış bır utkudan
(zaferden) çok kapıtalızmm ıdeolo-
jık bır oğesıdır (5)
Aslında bu dort farklı tanım. go-
runduğukadar da bırbırınden kopuk
değıl Kureselleşme hem tanhsel,
hem ekonomık. hem teknolojık hem
de sosyal anlama sahıp Fakatbu te-
nmın son yıllarda bu kadar sık ve ıs-
rarlakullanılması \e Turkıye de ıçın-
de olmak uzere pek çok ulkeye ba-
zı ekonomık ve sıyasal polıtıkalann
kaçınılmazmış gıbıkureselleşme ba-
hanesıyk dayattınlması ıster ıstemez
ınsana son tanımın sol \orumunun
dahaaklayatkın oldugunuduşundur-
tuyor
Küreselleşmenm tanhsel boyutu
yadsmamaz Kabul edılemez olan,
kureselleşmenın sadece bulunduğu-
muz çağa ozgubır gelışme gıbı gos-
tenlmesıdır Kureselleşme, kuşkusuz
kapıtalızmın bır aşaması, ancak ılk
kez ortaya çıkan bır aşama değıl.
tam tersıne, bazı araştırmalara gore
1870-1914 arasındakı donem ekono-
mık açıdan gunumuzdekınden çok
dahakuresel \e çok daha serbest bır
sısteme sahıptı (6) KarîFolanyi tt
Bu-
yukDe^şim" adh unlu yapıtmdabu
donemı "kendi kendine işleven pa-
zar" utopvasınmha\atageçırUme\e
çahşıidığı, insanı\e çevresitu vıkıma
(felakete ) gotüren bir sureç olarak
anlabr (7) Ekonomıkyazında "alûn
çağı" dıye de adlandınlan bu do-
nem. ekonomınm tamamen pazar
kurallanna gore ışledığı ve devlet
çıkarlannın kapıtalızmm çıkarlann-
dan ıbaret duruma geldığı ılk do-
nem olmuştur Sonra bu oyle bır
uluslararası keşmekeşe neden ol-
muştur kı (1 Dunya Savaşı ve ar-
dından 11 Dunya Savaşı). daha
1940'lann ılk yansmda kurulmaya
başlanan savaş sonrası duzenınde
küresel serbest ekonomi utopva-
sı'ndan vazgeçılmış ve ulusdevfct e
ekonomık \e sosyal alandabuyuk rol-
lervenlmıştır
Bugunkureselleşme dedığımız ol-
guya baktığımızda aynı surece ye-
nıden gırdığımızı goruyoruz Ame-
nka'nm uluslararası sıyasal alanda-
kı başansı ve rakıp duzenm (komu-
nızmın) çokuşu, uçuncubır dunya sa-
vaşı tehhkesım ortadan kaldırmıştır
Artık sermayedarlara savaş sonrası
razı olduklan ulusal sımrlar dar gel-
mektedır Ulusal pazar sınırlan aşıl-
malı, ulus de\1et'ler dahıl. uluslara-
rası sermayerun onundekı tum engel-
lerkalkmalıdır Bu aşamada bazı lı-
beral duşunurlerın de yardımıyla
oluşturulan "küresetteşme^temj"
sermayedarlann yardımma koşmak-
ta, hâlâ dırenen devletlerı olayın ka-
çınılmazhğı konusunda ıkna etmek-
tedır Ikna olmayanlar ıçm de çeşıt-
lı uluslararası kurumlar (IMF. Dun-
ya Bankası ve Dunya Tıcaret Orgu-
tu gıbı) devreye gırmekte ve çeşıth
ekonomık yaptmmlarla sermaye ge-
reksınımınde olan ulkeler -aslında
ıdeolojık olan, ama tek doğruymuş
gıbı gostenlen- bazı pohtıkalan uy-
gulamaya zorlamaktadır
Bugun gelışmış ve gelışmemış tum
ulkeler sınırlannı uluslararası serma-
>eye açmayı kendı çıkanna gormek-
tedır Kureselleşme soylemı oyle bır
panık yaratmvştır kı. Turkıye de da-
hıltum ulkeler ekonomık serbestleş-
me konusunda adeta bırbmyle yan-
şır duruma gelmıştır Nesnel olarak
bakıldığmda ıse kureselleşmenın kı-
mın çıkanna yaradığı açıkça gorul-
mektedır Buyuk sermayedarlar ser-
\ etlenne sen et katarken duşuk ge-
hrlılerın durumu gıttıkçe kotuleş-
mekte \ eboylece dunyaçapında zen-
gınlerie yoksullann arası gıttıkçe açıl-
maktadır Uluslararası seçkın'ınay-
dınlan (elıtın entelektuellen) taraftn-
dan da desteklenen buyuk sermaye-
run dunya uzerındekı egemenhğı sağ-
lamlaşmakta veher gunAmenkan tar-
zı bırtakım değerler tum dunyaya ıh-
raç edılmektedır
Kureselleşmeye sıyasal değerler
yukleyenlenn pek çoğu ekonomık
i.erbestleşmenm otomatıkolarak de-
mokratıkleşmeyı de getıreceğıne
manmaktadır Boylece kureselleş-
me soylemı ıle Amenkan tıpı de-
mokrasının de dunya çapındakı za-
fen ılan edılmış, demokrası kavra-
mı sosyal haklar ve fırsat eşıtlığı
oğelennden anndmlarak ıçı boşal-
tılmışbır şekılde onumuze konulmuş-
tur Gerçek demokrası tanımına go-
re ışçı sendıkalannın ve toplumun
sosyal yardımlara gereksınımı olan
kesımlerının gucunun azalmasının
demokrasıyı pekıştırmedığı, tersıne
azalttığı unutulmaktadır Aynı za-
manda bu kıtleleT küreselleşme su-
recmı durduramayacakkonuma ıtı
mekte ve bır "demokrası açığı"olu;
turulmaktadır Tabu bu arada ar
makta olanmıkro-mıllıyetçılık, ırV
çılık ve orgutlu suçlar da gozan
edılmektedır "BUgi devrimi" ded
ğımız haberleşme ve ıleüşım aU
nmdakı gelışmelenn ıse demokras
yı mı guçlendırdığı, yoksa çok k£
nallı bır tekseslılık mı yarattığı h«
nuz bellı değıldır
Sonuçolarak,kureselleşme ioyk
mmm buyuk kısmmın kasıtlı bır u>
durmaca oldugunu soyleyebıhn..
Ne kadar saklanmaya çahşılsa da. b
soylem en çok uluslararası sermayc
darlara yaramakta \e ezılen kıtlek
re karşm serbest pazar ekonomısıı
uygulamaya çalışan yonetıcıkre13
bır bahane yaratmaktadır Yazık l
ulkemız de aynı oyunun ıçensınde
dır Umıt edıyoruz kı. devletlerı
sermaye ıçm değıl. ınsanlar ıçınol
duğu unutulduğunda neler olabıle
ceğı bır oncekı deneme kadaracıbı
sureçle anunsanmaz
yoostl(5 pitt.edu
(1) Phılıp McMıthael Globdcatıo
Myths and Reahtıes Ruıal Socıolog \
61 no 1 1996
(2) Jonathan Perraton et al TheClo
bahzalıonofEconomıcActı\ıt\ VHPO
lıhcal Eeonom\ \ 2 1997 \eWimredıtu
ıgrokandRob\anTulder TheLog*. ojln
ternatıonal Restnıclunng Londo» Roul
ledge 1995
(3)JessıcaMathens Po\ıersM fb
reıgn AJfaırs \ 76 no I
(4) Ftancıs Fuku\ama TheEntafHıs
tor\ and the Last Man Nev, \oA he<
Prew 1992
<y Stephen Gıll GlobaUzatıon. Mar
ket Cnıhzatıon and Dısaphnan \et-h
berahsm Mûlenıum \ 24 W~
(6) PaulHınt and (jrahame Himtps^r
Globalızaııon m Questwn Lonâm ftr-
ht\ Press 1996
(7) Karl Polam 1 The Greai Tımsjır
matıon Boston Beacon Press IW
AtatürkNiçin Ağladı?
M. tskender ÖZTURANLİHÎ^«AÇ«
B
ır 19 Mayıs'ı daha gerıde bırak-
tık Kurtuluş Sa\aşrnınbaşladı-
ğı gunun 82 yüındayız Bugun-
lerde bu savaşımı başlatan Ate-
turk'u daha denn duygu ve du-
şuncelerle anımsamamak. Ataturk'u duşunme-
mek olanaksız
Bılmdığı gıbı buyuk kurtancı Mustafa Ke-
maL 19 Mayısı "•Gcnçiik ve Spor Bajranu"
olarak Turk gençhğıne armağan etmıştır Her
yaşta genç kafalann sevınmesı, bayram yap-
ması gereken onemh bır gundur 19 Mayıs
Ne var kı bugun sevmecek, bayram yapacak
durumda değıl, ağlayacak durumdayız
Bılmdığı gıbı ağlamak, gulmenın karşıtı-
diT tnsan, düşunenbır varhk olduğu kadar, gu-
len \e ağlayan bır yaratıktır da Kuşlar, bocek-
ler, çıçekler, ağaçlar gulemezler, ağlayamaz-
lar Dunya yuzunde ağlamasını ve gulmesını
bılen tek yaratık ınsandır Ne var kı gulune-
cek yerde gulmesını, ağlanacak yerde ağlama-
sını bılen ınsanlann sayısı oylesıne çok değıl-
dır Eşını, kardeşını, anasmı, babasını yıtıren
bır kışı ağlar da ulkesının geleceğınden tasa-
lanan bır kışı ağlayamaz çoğu zaman lşte asıl
bu konuda ağlayabılen, duşune duşune ağla-
masını bılen msan, ınsandır
Ataturk'un oyle olur olmaz şeyler ıçm ağ-
ladtğmı ve guldüğunu goren ve yazan olma-
mışttr AmaalW gun suren Buyuk Soylev'ını
20 Ekım 1927 gunu bıtınrken gozyaşını tuta-
madığını gorenler \e soyleyenler vardır Ye-
nnde ve zamanmda ağlamasını bılen bır kışı
olduğu ıçındırkı gızleyememıştır gozyaşlan-
nı
u
Ey Turk gençtiğj! Birinci ödevin, Türk
bağunsızlığınL, Türk cumhurivctini sonsuza
değin korumak ve savunmakUr... Bunun içtn
gereken guç, damarlanndaki soycul kanda
vardu"" derken sesı tıtremıştır
Çok ly1bıhnektedır kı gençlık, bır toplumun
barometresıdır Barometre nasıl havaların ıyı
ya da kotu olacağını gostenrse gençlığın tu-
tumu da toplumunhangı yone gıdeceğını şaş-
mazbıçımde gostenr Gençlıkbır ulusun umut
kaynağıdır O umudu sondurmekdoğrubır dav-
ranış değıldır Umudun guleryuzu, umudun gu-
zel yuzudur gençlık Her çağda ılen atılımla-
nn, tum ozgurluklenn. tum mutluluklann bay-
rağını taşıyanhep genç ınsanlar olmuştur Bır
toplumu eskımışın çukurundan çıkaran, daha
yenımn daha ıyının, daha guzelın ışığmı ya-
kan gençlerdır Gençlerdır yannlann turkusu-
nu soyleyen duşmanlık yenne kardeşlık. sa-
vaş yenne banş ısteyen Ataturk bunun ıçın-
dır kı cumhunyetı korkmadan ve çekmme-
den Turk gençlığme emanet etmıştır
Yanıldığını da kımse soyleyemez ve soyle-
memıştır Ne \ ar kı en az otuz yıldan ben sı-
yasal ıktıdariar gençlerdenkorkmaktadırlar Sı-
lahlı e>lemlere katılan şıddete yonelerek Turk
ulusununyuzunu kızartanbır avuç kışıyı Turk
gençlığı sandıklan ıçın panığe kapılmışlar,
onlara "\onetime katılma. demokrasi>e kat-
kıda bulunma ve banşa yarduncı olma" ola-
nağı tanımamışlardır Dernekkurma ozgurlu-
ğunubıle almışlardır ellennden Aydmlık gun-
lenn Ataturk unguvendığı.ınandığıgençku-
şakların ozgur duşunceh olmasına ıçsel doy-
gunluk %e mutluluk ıçınde ya^amasına bağlı
oldugunu goz ardı ermışler. belırledığı ulusal
ve çağdaş eğıtım polıtıkasını delık deşık ede-
rek medrese eğıtımıne yonelmışlerdır Bırer
devnm kalesı olan halkev len ve halkodalan-
nı yıkıp atmışlar. koye ışık ve aydmlık gotu-
recek olan Koy Enstıtulerını kapatarak yerle-
nne ımam okullan açmışlardır Bu uygula-
malanyla laıkhkten \e ulusal eğıtım polıtıka-
smdan vazgeçtıklen ıçın gençhğı de koylu-
yu de boşlukta bırakmışlârdır
Bununla da yetınmemışler, Ataturk'un eko-
nomi polıtıkasını bır vana bırakıp Osmaıı m
yapüğı gıbı gereksız borçlanmalarla ull:ek
nomısmı ıçınden çıkılmaz bır durunwşi
mışlerdır
u
Dışandanborçdiknniekk«h
netikmez" dıyen ve "parasal kavnakkr»
yetertioldugunu, kendi ıç dinanıiğimuki
>inustesindengeteceğnnizi'" soyleyen Atau
yolundan aynlarak "çağdaş bir Düyumli
mrj
i
c" olan IMF nın dumen suyuna gıraşl
dır Guzeum Turkıye'yı ele gune avuç s?a\
ulke durumunagetırmışler, ıç \e dış borçlaıöa
yebümek ıçın vatanın en onemlı gehrkrm»-
lan yetmedtğı ıçın topraklannı da haracnıeat
satıhğa çıkarmışlardır
Boylesme bır durum karşısında, sız ı ^aıız
74 yıl once Ataturk'un doktuğu gozya^arrı
dan bır kısmının cumhunvetı gençlığe ena-
net etmesınden duyduğu sev ınçten, bırkısnı
nın da kendısınden sonra gençlığın hofgcnı
leceğı, uzennetıtredığı laıklık ılkesınder ocu
venleceğı ve uzenne tıtredığı ""tambagBret
hk"tan gununbırınde \azgeçıleceğı kavgwı
dan kaynaklanmış olacağmı duşunmezm.'
nız9
Ve bu koşullarda sız de benım gıbı Gen<
ve Spor Bayramı nı kutladığımız şu guı
ıçınde "Neredesin Ey Ataturk" dıye hayl
mak gereğını duymaz mısınız17
Baz tstasyonlan Yönetmeliğine Yürütmeyi Durdurma
D0Ç.Dr. EnÜn MEMÎŞ \tarmara bm HukukFak Oğı L\esı
A
nayasa, devlet organlan-
nı, ıdare makamlannı,
obur kuruluşlan ve kışı-
lenbağlayan temelhukuk
kurallannı saptar (mad
11) Yargıbolumundeyargıyetkısının
uygulamaya yoneltılmış çerçevesı çı-
zılır Yasama ve yurutme organlany-
la ıdare, "Mahkeme karartanna u>-
makzorundaduf Bu organlar ve ıda-
re, mahkeme kararlanm, "Hiçbir su-
retle değiştiremez ve bunlann >erine
gptirilmesinigecikaremez''(md 138)
Gunumuzdehtzlakırletılen doğanın
tum canlılarmyaşamlanru tehlıkeye at-
ması toplucanlı olumlennın oluşma-
sıyla, anayasal haklar katoluğuna ek-
lenen "çevre hakta"nırL (md 56), ın-
sanoğlunun "sertçetdrdekfi haklar'"ına
gıren "yaşam hakkı''yla kesıştığı go-
rulebılır Sağhklı yaşam ıçm sağhklı
bır çevrede, hatta bu yetmez, sağlıkh
bır dunyadayaşamak zorunluluğu var-
dtr Insan oldurmek cınayettır Fabn-
ka atıklan ve baz ıstasyonlannın yay-
dığı radyasyon dalgalanyla ınsan olu-
mune sebep olmak da cmayettır Sa-
nayılennurettığıkımyasal olum mad-
delennın çevreyı kırletmesı doğayı
öldurmeye nedenolmaya devam etme-
sı, bugun artık her yerde sorgulan-
maktadır
Anayasa, çevre hakkma "Sağhklı
ve dengelibir çevredeyaşama hakkı""
der Çevreyı gehştırme, sağlığını ko-
ruma, kırlenmesım onlememn devle-
tın ve yurttaşlann bır odevı olduğuna
dıkkat çeker (md 56'2)
ÇevTe kırlılığı, "dengeli ve sağhkh
çevrebuincrnıuretır Bu bılınç gıde-
rekulusal ve uluslararası orgutlenme-
lere (Greenpeace gıbı) donuşur Kuş-
kusuz ekktromarnetikkirienmede bu
bılıncı rahatsız edıcı, onlem ahnmaz-
sa gıdenlmesı olanakstz (telafisı ım-
kânsız) olumcul zararlar vencıdır
Danıştavımız, Ulaştırma Bakanh-
ğı'nm hazırladığı "Mobü Telekomu-
nikasyon Şebekelerine Ait Baz Istas-
vonlannın Kuruluş Yeri, CMçunüeri,
lşletilmesi ve Denetienmesi Hakkın-
daki \ onetmeük1
" hakkında "yürut-
me\idurdurma'"karan (D 10 D, Esas
2000 5396 15 01 20O0T)ahr Ancak
yönetmehgın uygulanmaya devam
olunması ıstenmıştır
Anavasanın duzenledığı çevre hak-
kı, devlete ve kışılere çevremn kırlen-
mesım onleme odevını vermıştır 8
maddesı. yurutme vetkısı ve gorevı-
mn anayasa ve yasalara uygun olarak
kuHanümasınıongorur 124 maddeıse
bakanlıklara, gorev alanlannı ılgılen-
dıren >asalar ve tuzuklenn uygulan-
masıru sağlamak uzere \e "bunlara a>-
kmolmamak" koşuluyla "vonetme-
likler çıkarma1
" ıznı \ermıştır
Bakanlıklann kuruluş > asası (Say1
3046 md 35) bakanlıklann kendıhız-
met alanlarvna gırebılenkonulara vo-
nelık benzer etkınlıklerınde bırhkte
davranmayı ıçenr
Durdurmakaran almanyonetmebk-
te, baz istasyonlan nın vayabıleceğı
elektromanyetık dalgalann şıddetmm
olçulmesı, kuruluş yerlen, baz ıstas-
yonlannın ınsana \e çevte kırlenme-
smezararvermesınınonlenmesı ozet-
le çevre teknık ve sağhk konulan du-
zenlemr
Şuvarkı uvgulanmasırun durdurul-
ması karan ahnan bu vonetmehk çı-
kanlmadan önce, Çevre ve Sağlıkba-
kanlıklan da genelgelen (11 ve 29
Mayıs 2000 tanhlı)yavımlamış ve bu
genelgelerde "ivonlaştvncı olmavan
rad\asyon-elektroman\etık kıriıliK"
konusu ışlenmış uygulama esasları
dıle getınlmıştır Çevre BakanhğıGe-
nelgesı(Sayı 1609/5031) ıçm açılan
ıptal ve yururluğu durdurma davasın-
da "durdurma'" ıstemı reddedılmış-
tır (D 6 D, E 2000/3862) Kararda
elektromanyetıkkırlenmeye neden ol-
ma potansıyeh olabılen baz ıstasyon-
lannın yapılış yerlennın seçımıne aıt
yetkı ve gorev ın Çevre Bakanlığı na
ılışkın olduğu (443 sayılı Çevre Ba-
kanlığı Kuruluş ve Gorevlen Kanun
Hukmunde Kararnamesı) yansıtıhr
Demek kı, Ulaştırma Bakanlığı nın
hazırladığı yonetmelıkte çevre ve ın-
san sağlığmı ılgüendıren çevre hakkı-
nı ıçeren gorev ve yetkı alanı Çevre
ve Sağhk bakanhklannın aynı yonlu
gorev ve yetkı alanlanvla ortüşmek-
tedır Bakanlıklann kuruluş vasasın-
da (md 35). her bakanlığın ana hız-
met ve gorevlenyle ılgılı konularda,
otekı bakanhklar \e kamu kurum ve
kuruluşlanyla uyacaklan kurallann
yururluktekı mevzuatauymasını, kay-
nak ısrafını onleyecek ve eşgudümu
sağlayacak onlemlen almakla gorev -
h oldugunu, ozelhkle kendı hızmet
alanlanna gıren konulara vonehk et-
kınlıklerde (Başbakanlıkça belırlenrruş
ılkeler kapsamında) bırbırlenne da-
mşmak gereklı ışbırlığı ıçınde eşgu-
dum sağlamak yukumluluğunu taşıdık-
lan belırtılmıştır Dolayısı>la Çevre
ve Sağhk Bakanlığı nın oluru alın-
madan gerçekleştınlmış olan Ulaştır-
ma Bakanlığı yonetmelığı (RG
24130/04 08 2000) hukuka a>kın ve
danıştay karannda denıldığı gıbı bır
"eksikdûzenleme" değıl, bırtur "yet-
ki aşımı" (tecavuzu) (D 6 D K
1988/334) karmaşası sonucu gerçek-
leştınlmıştır Boyle durumlarda ka-
nımca "vokluk" soz konusudur Çun-
ku değımlen 3^ madde. ılgılı bakan-
lıklannbırhkte davranmasıru ıstemek-
tedır
Anayasava gore Başbakan, "Bakan-
lann goreNİerinin anayasa ve kanun-
Vara u\gun olarak >erine getirümesi-
ni gozettnek ve duzettici onkmleri al-
mak" (md 112 3)sorumluluğunuta-
şır \ asava gore ıse bakanlıklann ken-
dı gorev alanlannda dığer bakanlıkla-
nn da gorevı olması durumunda ışbır-
lığı ve eşgudum sağlanarak gereksı-
nım doğmltusunda duzenleme vapıl-
mahdır \unitubnesinindurduruhna-
smakarar venlcn Ulaştırma Bakanlı-
ğı yonetmelığı, ulkemızde mevcut
450.900 ve 1800 mhz trekansbandm-
da çalışmakta olan mobıl telekomu-
mkasvon ve gelecekte "yeni nesil şe-
bekeleri" baz ıstasyonlannın kunılu-
şu smır değerlenn olçumuyontemle-
n hakkındakı yakmmalann Ulaştır-
ma Bakanlığf na yapılacağı hususla-
nnı duzenler
Gerçekten UlaştırmaBakanlığı, Ku-
ruluş Yasası (Sayı 3348), Telsız Ya-
sası (Sayı 2813), Telgraf ve Telefon
\asası(Sa\ı 406)hukumlenyleCte-
lekomunikasyonkurumunungörev ve
>etküeri sakh kalmak kavdryla"), ha-
berleşme ış ve hızmetlennınkamuya-
ran ve ulusal guvenlıkamaçlannauy-
gun olarak yapılması ıçmbırçok alan-
da onemlı gorevlen yenne getırmek-
le donatılmıştır Ancak Çevre Bakan-
lığı Kanun Hukmunde Kararnamesı ve
2872 Sayılı Çevre Yasası hukumle-
nnde de çevremn korunması, çevre
kırlûığının önlenmesı amacıyla, ulke
koşullanna uygun teknolojıyı.1
ması gereken tesıslerın nıtelıl
saptama çevre standartlanve
jık kıstaslar esas olmak uzere
olçumve denetımlen gerçeklc
bazında laboratu\arlar kurma'
de kirienme alanlanna veya
ten sektörlen saptama, ılgılı \
lar arasında eşgudum kurm
kanlıklararası ısbırlığını sağ
kelen ıçeren yonetmelığı olu!
ozetle çevreye zarar verecek
len yurtgeneltnde ızlemek gı
ler ongorulmuştur 181 Say
Bakanlığı Kanun Hukmunde
mesı de bu bakanlığın çevr
m ılgüendıren her tur onlem
aldırma gorevlen olduğuna
ker
Demek kı her uç bakanh
tasyonlannın kurulrnasınf
odevlen vardır Ulaşttrm
ğı'tun Çevre ve Sağhk baV
dışlayıcı savunması ve vet
razı mevzuata aykındır
Yurutmemn anayasa ve
gundavranması hukmune
şm Başbakan'ın Ulaşörı
ğı'na gonderdiğı b i r
(08.02^001/2001-9savih)
zenlemevapıhncavakads
yonlannın montajı \ e 1
devam olunmasını uyg
anayasanm ustunlugu vı
ğım zedeler
Hukuk devletı bağlan
lenenkaran yenne geun
samn değımlen 8 11 v«
lenne tdan Yargılama
sı na aykındır (md 27-
yasalannuygulanması i
Anayasanm ustunlugün
kural toplumu olmalt}
da öoce \önetenler uyx