Catalog

2 MAYIS 2001 ÇARŞAMBA CUMHURfYET SAYFA EKONOMÎ / eKonomi@cumhuriyetcom.tr 13 Ceketzam rekortmeni • Ekonomi Servisi - lstanbul'da geçen ayın zam rekortmeni, yüzde 71 'lik artışla ceket oldu. Istanbul Ticaret Odası (ÎTO) verilerine göre, ı ceketin perakende fiyatı ; 88.4 milyon liraya I ulaştı. Ceketi, yüzde ; 63.9 ile takım elbise, j yüzde 60 ile röntgen ücretindeki artış izledi. Yüın ilk 4 ayı itibanyla ise fiyatlan en çok artan ürünler yüzde 96.7'lik ı artışla tüpgaz, yüzde | 72.8'lik artışla şilebezi ! ve yüzde 69.7'lik artışla j taze fasulye oldu. Almanya'da işçiaçığı I Ekonomi Servisi - Merkezi Almanya'nın ı Essen kentindeki | Türkiye Araştırmalar j Merkezı Direktörü ı Faruk Şen, Alman Focus ; dergisinde yayımJanan makalesinde, BM , raporuna göre , Almanya'nın 2000 yılındaki göçmen i ihtiyacının 400 bin j olduğunu dile getirerek j 2003 yıhnda bu ülkede ' 730 bin işçi açığının ortaya çıkacağını kaydetti. Şen, Türkiye AB'ye girdikten sonra j Almanya'ya gerçekleşecek göçün Alman ış piyasası açısından bir çözüm alternatifı olacağını savundu. 114.3 milyar dolarlık dış, 50.8 katrilyon liralık da iç borç, yeni kredilerle döndürülmeye çalışılıyor ÜTÜRKİYE'NİN BORÇ KÂBUSUFATMAKOŞAR Dış borcu 114 milyar 324 milyon dolara (yaklaşık 136.8 katrilyon lira), iç borç stoku da 50 katrilyon 851 trilyon liraya yükselen Türkiye'nin borç çıkmazı giderek artıyor. Türkiye'nin yıllık döviz ve ihracat gelirlerinden dış borç geri ödemeleri için ayırmak zorunda kaldığı pay giderek büyürken 1997 yılında toplam döviz gelirinin yüzde 20.8'i, 2000 yılında yüzde 37.3'ü bnraya aktı. Dış borç geri ödemelerinin ihracat gelirlerinden aldığı pay da son dört yılda yüzde 37'den yüzde 70.3'e kadar tırmandı. Türkiye dış borç faiz ödemeleri için de her yıl döviz ve ihracat gelirleri ile milli gelirinden daha büyük bir bölümü ayırmak zorunda kalıyor. 1997 yılında yüzde 2.4 olan faiz ödemelerinin milli gelire oranı 2000 yılında yüzde 3.1 'e çıktı. İhracat gelirlerinin faiz ödemelerine giden bölümü de aynı yıllar itibanyla yüzde 14.1 'den yüzde 20.7'ye kadar yükseldi. Vade kreahyor 2000 sonu itibanyla orta-uzun vadeli dış borçlar 85 milyar 412 milyon, kısa vadeli borçlar 28 milyar 912 milyon dolara ulaştı. Dış borç stoku içinde kısa vadeli borçlann 1999 sonu itibanyla yüzde 22.8 olan payı 2000 sonunda yüzde 25'e kadar yükseldi. Orta-uzun vadeli borçlann stoktaki payı ise yüzde 77.2'den yüzde 75'e geriledi. Türkiye'nin şu ana kadar gerçekleştirdiği orta-uzun vadeli borçlanmalann vade yapısına göre, 2001 boyunca ve izleyen yıllarda gerçekJeştirmek zorunda '- '• • Borç mîlli gefiri eritîyor faizleri ödemesinin gayrisafi milli ^ hasılaya oranlan (milyon dolar) H YHIar 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 O&NLH 156.370 157.253 179.389 139.526 163.961 181.512 187.208 196.888 183.314 188.000 Bütçe gelirleri %15.3 %16.2 %17.6 %19.1 %17.7 % 18 %19.5 %23.2 %24.3 % 28 TopJam borç %47.6 %52.9 %55.4 %67.5 % 62 %67.6 %70.6 %76.5 % 90 %92.1 Odenen faiz % 3.8 % 3.6 % 5.8 % 7.6 % 7.4 % 10 % 7.8 % 12 %13.7 %19.5 iül J Bötçegeliri faizoranı %24.9 %22.5 %33.1 % 40 %41.3 %55.4 % 39.6 %51.9 % 56.5 % 69.6 2OO1 'de 30 milyar dolar odenecelc Türkiye, uluslararası malı pi- yasalardan yeni krediler bulabil- mek için IMF ve Dünya Banka- sı'na çeşitli taahhütlerde bulun- mayı sürdürürken bu yıl boyun- ca ödeyeceği dış borç anapara ve faiz tutan 30 milyar do- lann üzerinde bulu- nuyor. Hazine Müs- teşarlığı'mn orta- uzun vadeli dış borç projeksiyonuna gö- re, bu yılki 30 milyar 228 milyon dolarlık yapılacak ödemelerin, 1 milyar 987 milyon dolan faiz olmak üzere toplam 4 milyar 451 mil- yon dolarlık bölümü tahvil borç- lanmalanna ait bulunuyor. ürkiye, dış borçfaiz ödemeleri için her yıl döviz ve ihracat gelirleri ile milli gelirinden daha büyük bir bölümü ayırmak zorunda kalıyor. ödemenin milyar 794 milyon do- lannı ana- para, 6 mil- yar 434 milyon do- lannı faiz oluşturu- yor. Bu yıl boyunca 23 Herçocuk 3 milyar borçlu Türkiye'nin borç politikası, yeni nesillere büyük bir yük devredilmesine neden oluyor. Her bir çocuğun yaklaşık 3 milyar lira borçlu doğduğu Türkiye'de dış borçlann milli gelirden aldığı pay sürekli artıyor. Türkıye'de doğan her çocuk, 1706 dolar dış, 759 milyon lira da iç borç yüküyle yaşama "merhaba" diyor. olduğu toplam dış borç servisi toplamı ise 126 milyar 389 milyon dolar düzeyinde bulunuyor. Ancak, izleyen dönemde alınacak olası yeni borçlara bağlı olarak bu tutar da büyüyecek. Mevcut stokun vade yapısına göre 2001 ve sonrasında yapıhnası gereken ödemelerin 71 milyar 637 milyon dolarını anapara, 24 milyar 524 milyon dolannı faiz oluşturuyor. Mevcut stokun vade yapısına göre Türkiye, 2002'de 18 milyar 919 milyon, 2003'te 18 milyar 232 milyon, 2004'te 12 milyar 908 milyon, 2005 yılında 10 milyar 721 milyon, 2006 ve sonrasında da 35 milyar 380 milyon dolar tutannda dış borç ödeyecek. Taşnııa suyia değumen dönmüyor Büyük bir hızla artan iç borçta vadenin sürekJi kısalması, "yEöî borçlaıla eski borçlann kapatiknasun" giderek zorİaştınyor. Hükûmetlerin 20 milyar dolarlık görev zaran ile donattıklan kamu bankalanndakı açık ve fondaki bankalann zararlanmn Hazine tarafindan iç borçlanma kâğıdı verilerek ûstlenilmesiyle iç borç 51 katrilyon liraya çıktı. Hazine Müsteşarlığı'nın hesaplamalarına göre, 1999'un son aylan ve 2000 yılındaki nispeten uzun vadeli borçlamnalarîa vadesi bir • Hızla artan iç borçta vadenin sürekli kısalması, Hazine'nin yükünü arttınrken "yeni borçlarla eski borçlarra kapatümasını" giderek zorlaştırdı. borçlanmalaruı kısa vadeli kâğıtlarla gerçekleştirilmesi yüzûnden mart sonunda 7.1 aya kadar geriledi. Tahvil borçlan için yaptığı geri ödemeleri kriz nedenıyle bono borçlanmalanyla yapmak zorunda kalan Hazine, şubatta ortalama 1.7 ay, martta ise ölçûde uzayan iç borç stokunun, özellüde ihale yöntemiyle yapılan nakit borçlanmalara ilişkin bölümûnün vadesi giderek kısahyor. 2000 sonunda 10 ay olan nakit borçlann vadesine kalan ortalama gün sayısı» şubat ve mart aylannda iç ortalama 3 ay vadeyle borçlandı. Bu gelişme de stokun ortalama vadesini hszh bir şekilde kısalttı. Mart sonunda 30.9 katrilyonu nakit, 20 katrilyonu da nakit dışı otaıak uzere toplam 50.9 katrilyona ulaşan iç borçlann yüzde 60.7'sini oluşturan nakit borçlann ortalama vadesi 7.1 aya kadar kısaldı. Bu gelişme, Hazine'nin gelecek bir yıllık dönem içerisinde iç borç stokunu bir kez faizleriyle birlikte geri ödeyip bir kez yine faizleriyle birlikte geri borçlanacağı anlamına geliyor BİSAŞ TEK9TİL SANAYİ VE TİCARET ANONİM SİRKETİ' TA8ARRUF 8AHİPLERİ İCİN 8İRKÜLER NDEN ÇIKAKILMI« SERMAYCMİZ 2.260.000.000.000 I.İRASI NAKtT KARflUAI 2.200.000.000.000 URASI İÇ KAVMAKLAKDAN KARS ARTTIRII.MAKTACMR. AR~ UANMAK «unrhVLE 1 .aoo.ooc I-TIRIUAN URHAVCVİ TCMSİL >.OOO.OOO LİRADAN «.300.000.000.000 1 EOIN MtSSE MNKTLCRİ K R M A V I Rİ JRAVA YASA9I KUnULU<NCA aT.03.aOO1 T A H İ H VB 23/32S » A Y I İLE KAVDA ALINMtfTIR ANCAK KAYDA ALINMA, OnTAKLlOlMIZIN VB HtSSE •eNBTLBRİNtN KURUL VEVA KAMUCA TBKEFFOLO ANLAHINA OELMIZ. t^^lama^ ^o<#* ^ y#^nl BJB^F 4lr^a] nsnMf nı i s ocrı aOrayt* ) M K * m M r^iKa arz yofcıy •3' pay.n r>orr»r>al d«O»t1 1 OOO TU o*u) ya^^^^^Mya. y/ajvputl B^9^a.A^^M^atarfn0ja>n oai^a) ' İZAHNAMCNİN İNCeLBMlVM AÇIK Tİ 1 S0 MCNKUL D e O C n L t H V A T I R I M Maa*-u«vwi Cad No 141 0OO0O T « M a esiANK ea*«asHM » A N K A S I T A 3 EMANK C0*<I0«I-«A »ANKA8I T.A A n U r » Izmlr KofMft •lı»lılwl«ı ıı ı l f lnB»l»n t(tjll^.^fnffMi'^ds'^ v^"^^V tvlM'^ ASZ S18 42S Qi ıa **tıiacaKitr 0*rtta^ M r m a y H İ n l n 1 0OO mMyv TL Omn 0 M^ıtfıyflın ^#rfca4 hâaaa4A^1ffM Dorafl tfya^ı Oaavifi •yuııiKan o * r a k n < * M * * apaı^i ırS0^n^aiya jrvwlN bofVA Uyajflv^ TrÜM-DUâU YfRLEM A V«<a0> / l«Mnbwi Ta< No OS1* M t TtTO Şl«TAN«Ul. OUNIŞLİ 0U0C0I C » 14 OOrtvaA 34*40 ItTANtUL Tal Ne • MNtZLİ «UİWB«I Cs^^V^^ Pıw4^fc4Jf •^•y^^a^Ja^f 9Ao^aaa)* rttfa ovu^ajoavı TVf^aftajf 3OO muymr TL n« artırtimaaı ••rMinoa roçhan nahıarı Sarayia' Ma#» 4A0 lohaH T-0 D«Nİ«Û.I Taj Ne O*00 «00 O0 O0 4 ESSANK BSKkfRMlM BANKA»! T A.# B U M A M J M U k - S ESBANK e0Klt)MMİR MANKAtl T > 0- ESaANK eSKlSSHln M N K A S I T A MMn/«y«ı C M T0VA K ı « « r O004O 7 e S I A N K E8KİŞEHİR «ANKASI T A Mılı K(Xupr>»na C«d ı */•" 0 * K l O l ı 8 B'aaa T*H*tH Sanay-t va TtcarM A 0 f» İMK8 TaKaa va S«Mama > ı n h M i A 1|j*j*Ml *••! H 11 •flÜ ||** T f »— a^ajıtı. 3 Ma« * « u m « MfaK^n DMgcl.r 1 Orta*ı>0>n a*O maıs D*n»Mmdtn o*g AKTİP' (MHyort TU> I D O N C N VAni_IKt_Att 0 MENKUL KIVMETLIR C KISA VD TtCARl ALAC (NCT) a Aİa^aV S*f>aity^ 4- Supr>»ıı AiaoaK Karad^ı O Dk5E" MSA VD ALAC ( N İ T ) 1 P«'»On»M»n Atacaklar * K ı«a v«cM« D*0*r A M « E STOKLA" i İIM R4a^^^^a v a lwtalvVtfY^â~ a Y « i va AfB Mamüllif 4 D<O*r Sıo^ıar m ^ ^ . ^ •• v w ^»^^ı »^ı • » ^^» .^%#- «*.^fc^-^ ^ ^ ^ — . ^ ^ 0 AOANA «UttCSI h»»rt( tOIKOAOANATMMo O382 303 2O 0 ANKARA «U0BSI ANKARA Ta4 fsjo O312 417 f l S1 0 IZMİm KONAK ŞUBESİ tZr Kor«M SSatO l£witn Tal No OZ3a 441 1 BtoJ t o k No 2 M SI^H 10TAfs*0L»L ıjlnıJa f l l r ı ı *<)M«o«Ur ^^(^ ıon 3 y IWT^ MançOM'int QO^s a0*1" va ^a 31 ia-1000 1 0OO 130 S4 340 4 » 4 077 047 1O1 »O4 0 oll 00 1 i;x •** 0 »04 O78 3 071 F O E L B C B K «V AİT OİD V E M L TAM O a DIAE» OÛNEN VARLIKLAII •1 DUAAN VAHLIKLAP A LJZUM VD TİCARİ ALAC (NET) m DidEO UZLJN VD ALAC (NET) 1 Uzun VaOaFI D«*r Aiac C FtfsJANSAL DURAN VARL (f*»T) 3 Dt&ar PinanaaJ Ourtn Var D MADDJOUHAN VAKUlKLAR 3 O*r»t*YWa A<-r>orr •rr^aı-iiar ( ) 3 Vaw»lr*ia»tta O(an Yat nrmar C **ACM3l Ol_**? > DUnA^"vX > Sİ|>- ( N » T 0 0 3 238 O20 1 7 4 4 0 2 40? 90 «73 O3 1OO (« 427) • O 3 13O 2S7 0 001 300 <3 7B0 014) * 1 7 7 O 1O 31O 1 OIMr MMMtOim Duran Vw1 1O31© F 3E1.İCEK AV AtT aîfo VE OEL TAH O 3 DİÛEH D U ' A N VARI.IKLAR < 3 2 10» TOPLAM 0 130.100 -) 9tr*«t o i o i i oee s i i a i »00 <*»"• <*a a&r%am Mt>nd« 61O 04« frriVO" TL. oia O1 01 SOOO 3O O9 2OOO ara tfAoamirtda Hoou^u b*lançoiun yap htfGafc IIK çartaf * J Ino^O A^ıtya Kukuk M f l ^ K f l m ^ Ittraiır m«oir> Ç^rhat ır~ 31 O* aOOO tarltiti C»l«r>çoı Scrmay» Ptyasaaı Kurulu 33 O3 3D01 < MrrM3a<-i o ^ » n m*tl UbtoMrını İMK0 ya H* •>A0İI* (MHyon TL) 1- KISA V A D İ L I BORÇLAB k A FİNANSAL B O « Ç L A « 2 Kr*d An Tahatt ^a(x 4 ç>Kar ırii( 9 a r » va 8 * n B TİCARİ BÛRÇLAA (NET) 2 İofc"sîw^t»r -^(rx*a *(«ly«tl«ri'il 4 O*4 733 ntltyon TL n»( c r, QUrK*t &ı»arm»vaal (Wn*m aonuoöa 1 1 31 ı v ^ s y v f n i n tt^marnirt 1 Haybvtmıf va TTI Irityon TL r'vOatn 12 (rfyon T^ r*a 0rt<nlmifrr nrrıayaaı rtaoait* du'uma dıJ+an Strfc»! "~< TTK rrtaaı n»O»nl/l« (•>m*y*tlnın 2/3 Onun k«yb uı toplantMındı ŞirVal ortafcl*r nın O*tW*»«>« «an 11 0 0 2000 tan«-ı va aoo(V2«O D İa ••> ur<« yan*.ttlma*. ha*r«*» 0lrKat (n OtMrm«y< ma» ı«b*olar>r.B 1 4«e 2BA m-iyon TL oıara* artrı va 1*326 mmy U K>p)«ntt»ı^da S*rk«« ın l*flJ BUn y«pıWC«K Mr O M durum mç >K.la»v»»»« (Onuauno* bıtBlttfı-Mgirılmaalrva Karv varmtaOr 3 10O O04 1 000 O21 t O00 t l i oos 000 0 1 30O «00 O O O C DİOER H I S A VADELİ B O R Ç L A R «1 •*• O A L ' N A N SlF»ARIŞ AVA"JSL>P1I O e OOENECEK VEROI VE YUKUMLÜLÜKLGR OF BORÇ VE OİDER KARŞiLlKLAHI O DELECEK AVL.ARA AtT OEL QİO M- DİÖER KISA VADELİ VAB KAVN II UZUN V A D E L I BOnÇLAR 1 B»rk« Kraeıtarl * O*0« r P nın«at Borçlar B UZUN VAD T C A R I B O R Ç L A B ( N E C OlâER UZUN VADELİ BORÇLAR D ALINAN 5lr>ARI9 AVANSLAN m. BORÇ VE Q)DEP KARflLiKL 2 DıO»f Etorç va gtdar h^raıtıkkarı III ÖZ SGRMATE- A ÇIKAni(.M.Ş SERMAYE B EMİSVON PRİMİ 1 Durir VarltKI D«0«r Artıaı 2 IVItraklar^a O»ft»' Artış/t D vEDEKLER a OaOa-'i'Biu Y«d«fcMr E NE~r DONEM KA«I (ZAPtAPll) F OEÇMIŞ Y I L L A R ZARARi (-> A 0 R U T SATISLAPI 1 - Yortfçi 2 VurtCfısı3 D^ar B SATIŞLARDAN tNOlRIMLER C NET SATlŞLAR D SATlŞLARKM MALİVfTİ ( ) • RÜT SATia KANI (ZA"AfW) e PAAL VET OİDEflLeRl ( » 2- F>acart Sm>t va DBQ OKJ 3- CB-arval Yönvtır^ O ^ a ^ a r i ••A0 PAAÜYrr KARI (ZARARI) r DİOCn FAAL Cİ*L VE KARLAR 1- lattraK BaO On Tam (3at a- Falı va D û** 1 Ta-natttı Q«l 3- 0*0•* Oa*tr va Kancr O D t t U n FAAL. OİD VE ZAKAflL ( ) H FİNANSMAN a l D E R L I R l ( ) 1 Kısa Vax>** Borçtanm» Otd a LUun Vatfan Bor&ımnrnm QM 3- Lı»awlnp Qtc»a*-ı*rt -AALJVaTT KAKI (ZAfUM) 1 OLA4ANU$TO OKL VK KARLA" J OLAaANOflTU OİD VS ZARARL ( ) X OO VıMOI VE D** YA3AL VUKÛM NTT DOMCIA KARI (ZARAM) O«) 4O4 T A H O O 1 344 207 1 171 O041 175 O04 O O O T) , O O O 100 2O3 ie© aos 0 OiO A47 4OO OOO 1 0O« 804 1 3 « SO0 121 300 O <1 0O» S04> 00*X7S> 01*0100 31 i a 1000 S 276 30S 3 B32 101 1 3O0 7O0 S27O 000 <4a0.47a> t ( 9 4 M « 37 0*1 O as 73*(12 440) , (1 031 110) (1 031 11« 0 0 l ^ ^ y ^ T9I O21S a^ij a,f T Q • k H 0 31.12-1000 008 77O v 37 71O 30S ' ' 00 007 0 OOO * O O SO1 7»0 o 1 10 437O O 00 014 4 0O0 0O4 - ' Î7Î 9» 22 0O 840 e* 08o,a 3oa < j 4 4S0 037 0 141 17O O 00 O40 00 O40 O 21 070 «27 TL'n* dOfintiftaf W u ' a (UakOn 1 S O© 2COO t«r^ va «7 1O3t *ay.lı 04-rmay* .unularaK an<l«n y « M Hüküm>#fl çarçav*air>Oa O4 r ***' i • lı Kararta aaçltar^ b*«t*>Oft+af M»rvn«< 6xgOW va> AyOtn napı»r' 1 o ttei i SO mHyon TL otaraA Da«ıl»iKTWyı Vapı taJ O O29 O07 mtyon TL n« tJlaavnaJ*I«dır QSri»lm«M«dtr Ha aMHIanrOn m«Mwm*O« artartaıca* niaıhtşT taraf TMa •112 1000 4 300 01O m a 000 aooa 7O3 1 1O7 107 O o o 1 B.O08 B7.a*3 230 O00 OO 2 O43 201 720 007 O f O O o1 OOO OOO o314 4O4 314 4O4 (1 130 027) 1 0OO OOO 101 300 a 0O0 83« a 00S 04o 13O 003 121 300 O (4O44 ras) <* 01 1 071} j «-3O1 3T4 2 « M 030 1 703 33ı 730 00O 3S3 017 (•1 400) 2 778 472 I (3 13O 380) C004.00O) tB00 70O) (43 440) <000 »»21 immn.mnaj * 28 12*3 794 10 102 2 200 gsrsîj ; •o <3^00.100>17 110 <423 08O) f4.O44.TX3> O (4.044.7*3) rtaNta an, a«»iN»- KulMnaikMn v» r T l l M « ı»wm 31.1>^0OO0 S 207 07O 0 2 1 707 471 0O4 00O• 124O0 O 1 440 Q21 O 17012 O 1* 770 S 013 010 741 741O M .iS 30 014O O ft.07V.SO1 11 .0*7 74T 0O237 •0 237 O •ö^haTtUoa"^ ışwmwrtr> ymt»ı nıflırrnıi O»n*> u-ı Hwıl| adHmlf 0 471 001 42O 02S 340 S1S 74 31O oO i O00 124 1 O4& 4O4 1O 73O O o0 093 «00 *oa 02 770 71 144 O O 1 110 O07 704 0OS 704 0O6 0 O o oo o 001 102 381 102 <1 400 2S0) 1 0OO OOO 4 07O 20O 4 000 401 3 010 130 003 10 8O0 O <« 321 103) CStflaMM) 0.1Oi 700 31 12.0OD0 4 149 0O0 3 00O 0O0 300 8221O0 201 (110 142) •OS1 44J7 (3.072 04S) 111 >!• (40O207) o(14 7O0) (4** C*0) (201.740) •O00113 842 3 042 99 7«7 <37 C70) <* 1*1 0OB) (* 121 0O0) O O <» *00.*T0> Bankalann faiz oyunu yargıya çarptı • Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygûn, bazı bankalann tûketici kredilerini ticari kredi gibi göstererek faiz oranlannda tek taraflı arttınma gittiklerini, bunun yasaya ve hakkaniyete aykın olduğunu belirtti. ANKARA(ANKA) - Bazı bankalann, tüketi- ci kredilerini ticari kre- di gibi göstererek faiz arttırma girişimi yargı- dan döndü. Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygûn, bazı bankalann tûketici kredilerini ticari kredi gibi göstererek faiz oranlannda tek taraflı arttınma gittiklerini, bu- nun yasaya ve hakkani- yete aykın olduğunu be- lirtti. Aygün, son olarak bir bankanın ATO üyesi TSA Mühendıslik AŞ'nin otomobil alımı için kullandığı ve aylık yüzde 2.9 olan tûketici kredisi faiz oranını eko- nomik gelışmeleri baha- ne ederek yüzde 6'ya Ç'- kardığını bildırdı. Ban- ka, aldığı krediyi 889 milyon liralık taksitlerle gen ödeyen şırketten, Mayıs 2001 'den itibaren aylık 1 milyon 169 bin liralık aylık taksit öde- mesini istedi. TSA Mühendislik AŞ'nin bu durum karşı- sında27Nisan2001 ta- nhinde banka aleyhine dava açtığını, Ankara l'inci Ticaret Mahke- mesi'nin davayı 30 Ni- san'da şirket lehine so- nuçlandırdığını açıkla- yan Aygün, mahkeme- nin oybirliği ile aldığı kararda, bankanın iste- minin sözleşme hüküm- lerine, 4077 sayılı ya- sayla "akde vefa" pren- sibine uygun olmadığını belirlediğini belirtti. Sinan Aygün, banka- nın tûketici kredisini ti- cari kredi olarak göster- diğini ifade ederek tt Öy- le anlaşüıyor ki tüketici- ler bankalann yeni bir o>Tinuyla karşı karşrya- lar. Tûketici kredilerin- de herhangi bir faiz art- ünmına sözleşme nede- niyle gidemeycn bazı bankalar, işi kıhfina uy- durmak için tûketici kredilerini ticari kredi gibi göstermektedbier" dedı. Mabkemenin aldı- ğı iptal karannın bu tûr durumlar için emsal oluşturduğunu vurgula- yan Aygün, benzer du- rumla karşılaşanlan bu haksız faizi ödememek için yargıya başvurmaya çağırdı. İLGÎ TOPLUMUNA DOĞRU7ÖZLEMYÜZAK ozlemyu(ğ yahoo.com Tüpkiye Ne Kaybettiğinin Farkında mı? önce Bilgi Bakanlığı kurulsun mu kurulmasın mı tartışması çıktı, iki yıla yakın zaman kaybedildi. Şimdi ise yetki tartışması sürüyor. Bütün enerjisini krizlere harcayan Türkiye'de bilgi toplumu ve bilgi teknolojilen ile ilgilenen sınıriı sayıda insanın uzlaşma ve koordınasyon sağlayamamış olmasının bedelinin ağıriığı ise ne yazık ki henuz fark edilmiyor bile. Halbuki Avrupa Biriiği, e-Avrupa'nın eylem planı dogruttusunda aralannda Türkiye'nin de bulunduğu aday ülkelere yönelik hazıriıklannı son hızla sürdünjyor. 23-24 Mart'ta AB Dönem Başkanı Isveç'in ev sahipliğinde Stockholm'de toplanan AB ülkeleri "e-Avrupa +" adı altında aday ülkelerin Avrupa Bilgi Toplumu'na hangi aşamalar çerçevesinde dahil edilebileceğinı tartıştılar. 15 Haziran'da ise Götebofg'da bu kez tüm aday ülkelerin katılımı ile e-Avrupa'nın genişlemesi masaya yatınlacak. Bilgi teknolojileri ve bilgi toplumu konusunda ABD'nin epey gerisinde kalan AB'nin bu konudaki ortak politikalan ve aday ülkelerin buna uyumu konuşulacak. Ve Türkiye de bu tartışmaJara katlacak. Pekt Türklye'de durum ne? öncelikle işe, AB'ye uyum için hazırlanan Ulusal Program'a Önce 'Bilgi Bakanlığı' tartışması yaşandı, şimdi sorun yetki paylaşımında. Bilgi teknolojileri ve bilgi toplumu ile zaten bir avuç insan ilgileniyor. Onlar da ne yazık ki aralannda uzlaşamıyoriar. Peki, 15 Haziran'da Türkiye'nin de katılacağı e-Avrupa zirvesine nasıl hazırlanılacak? biraz değinmekle başlayalım. Programın son taslağında bile e-Turkiye, e-Avrupa, bilgi toplumu sözcüklerinin geçmediğini, yalnızca 'bilim ve araştırma' başlığının yer aldığını hatıriatalım. TBMM Bilgi ve Bilgi Teknolojileri Grubu'nun son anda müdahalesiyle programda ancak kendine yer bulabildi. Şimdi ise 'e-Türkiye' çok başlılığa ye sahipsizliğe kurban gidiyor. TÜBİTAK, "Bilgi teknolojileri bizim işimiz. Dolayısıyla bu işin öndeıiiğini biz yapanz" diye diretiyor. Bilgi ve Bilgi Teknolojileri Grubu'nun başkanı Ziya Aktaş, "Bilim ve bilgi birbirinden farklı kavramlar" diyerek TÜBtTAK'ın bunu kendine mal etmesine karşı çıkıyor. Bu arada e-Türkiye çerçevesinde yapılacak hazırlıklann koordinasyonunun Avrupa Biriiği Genel Sekreterliği tarafindan yürutulmesi karara bağlanıyor. Ancak AB'ye uyum çerçevesinde her türlü yükü omuzlayan bu kurumun e-Avrupa'yı henüz öncelikleri arasına tam alamadığı anlaşılryor. Aktaş, "Bu yalnız internet olayı değil. İnternet ve bilgisayar yalnızca altyapı. Bunlar kadar bilgi altyapısının da olması gerek. Bilgiye ulaşım ve bilginin doğru kullanılabilmesi için başta eğitim olmak üzere her şeyin bir bütün olarak ele alınması gerek" diyor. Japonya'mn MHlenlum projesi' Japonya'mn 1999 yılı sonunda "Millenium Projesi" adı altında bu uygulamayı başlattığını söyleyen Aktaş, bu çerçevede Japonya'da eğitim politikalannın da yeniden gözden geçirildiğini belirterek "e-Türkiye'nin hükümet tarafindan benimsenmiş bir politika haline dönüştürûlmesinin şart olduğunu" vurguluyor. Öte yandan belki de en can alıcı noktaya ODTÜ'den Prof. Dr. Osman Coşkunoğlu deginiyor. Coşkunoğlu, AB'nin açık bir şekilde değil, dolaylı yollardan Türkiye ve öteki aday ülkelere "yalnızca iyi bir kullanıcı olmalan" yolunda telkinde bulunduğuna dikkat çekerek "Halbuki interneti kullanmak değil, teknoloji üretmek ve gelişürmek Türkiye'nin önceliği olmalı. Ve ne yazık ki tren kaçıyor" diye konuşuyor.