23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
21 NİSAN 2001 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER RESTORAN GÖZDOYURAN TURHAN SELÇUK DÜEÜSI ÎABÎAILI İSÎANBUL EFENDİSİ IN HARİKULÂDE MACERALARI KISIM IEKMİLİ BÎRDEN KOPE.feFİLt> fc. HA]_*C| MlZlhJ DOVU £A Yurttaşlar fakirleşirken daha az tüketim, uzlaşma ve örgütlenme bilinci gelişti 'Dd yüzKT ekoııoıııik kriz • Ekonomik kriz nedeniyle bunalan ve sokağa dökülen halkın krizi en az zararla kapatmak için aldığı önlemler, yıllardır tartışılan birçok sorunu da ortadan kaldırdı. Benzine üst üste yapılan zamlar özellikle büyükşehirlerde trafığin daha açık olmasını sağladı. MİYASEtLKNUR Kasım ve şubat aylannda yaşanan i- ki krizin getirdiği ağır yük, yıllardır çözmekte zorlandığımız bazı sorunla- nn geçici de olsa ortadan kalkmasma nedenoldu. Hûkûmetin IMF'yle birlikte hazrr- ladığı istikrar programı çökünce, iki yıldan beri gösterdiği sabır ve özveri- nin boşa gittiğini gören halk kendi is- tikrar programını uygulamaya koydu. Krizi en az zararla kapatmak için aile- den başlayarak işyerine kadar uzanan önlemler alınmaya başlandı. Daha az tüketim, ulusal bilinç, uzlaşma, parti içi demokrasi, örgütlenme ve toplu refleks gösterme anlayışı toplumun her kesiminde gelişmeye başladı. I Y U R T T A Ş L A R I N H O Ş N U T K A L D I C I N O K T A L A R 1 • Traf ik rahatladı. • Taksiciler rnûşteri ve güzergâh seçmekten vazgeçti. • Marketlerde kasa kuyruğu kalktı. • Yerli mala dönüş başladı. • Lokanta ve eğlence yerlerinde rezervasyon sorunu yaşanmıyor. • Müşteri bulmak için serserice dolaşan taksiler artık dolaşmıyor. • Örgütlenme anlayışı gelişti. • Parti içi demokrasi istemleri arttı. • Işçi, işveren ve esnaf ortak noktalarda uzlaştı. Kriz nelere yol açti: • Yatınrnlar durdu. • Işsiz sayısı katiandı. • tflaslar ve hacizler arttı. • Cep telefonlan olur olmaz yerde sık sık çalmıyor. • Intiharlar çoğaldı. • Sigara ve içkiyi bırakanlar arth. • Kiralar Türk Lirası'na çevrildi. • Yurtdışına çıkışlar azaldı. • Toplu taşımaya yöneliş başladı. • Maç büetlerinin fiyatı indi. • Lûks tûketim ahşkanhğı frenlendi. • Türk Lirası'ndan kaçış başladı. • Gayrimenkul satışlan durdu. • Ocretler yanya indi. • Siyasetçiye güven azaldı. • Toplumsal gerilim arttı. • Zain sağanağı başladı. Şubat krizi, dövizi olan ve paradan para kazanan küçük bir azınlık dışın- da her kesimi vurdu. tlk kez işçi, işveren, sanayici ve es- naf örgütleri benzer talepleri ve yakın- malan dile getirdiler. Toplumun en tu- tucu kesimini oluşturan esnaf bile ey- lem için sokağa döküldü. Eskiden demokrasi taleplerini sade- ce çalışanlar seslendirir ve hükümetle birlikte işveren örgütlerinin de tepki- sini çekerdi. Artık TOBB ve TUSİ- AD, işçi sendikalannın bile dile getir- meye çekindiği konularda hükümeti uyanyor. Bu arada krizden bir an önce çıkmak için kurumsal önlemlerin yanı sıra bi- reysel tasarruf önlemleri geliştirildi. Tüketime, hem de lüks tüketime yön- lendirilen Türk halkı, son krizle birlik- te son 15 yılda edindiği bu ahşkanh- ğını terk etmeye başladı. Traflk sorunu Tasarruf önlemleri sonucunda so- run gibi görünen birçok olumsuzluk da ortadan kalktı. Bunlann başında trafik geliyor. Daha önce özellikle bü- yük kentlerdeki trafik tıkanıklığının Yardun peşinde Halk arasında Fak- Fuk-Fon olarak bilinen Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfi, vardıma muhtaç vatandaşlara gıda, grvim ve para yardımını sürdürûyor. Yardım dağıtunlan sırasında Idmi zaman izdiham yaşanıyor. Yetkililer ekonomik krizle birlikte vakfa başvurunun artüğına dikkatçektiler. (Fotoğraf: CEMlL CÎĞERİM) Birçok kentteyurttaşlar bedavayemek için aşevleri önünde kuyruk oluşturuyor Her yerde yoksulluk var\urt Haberleri Servisi- Ekonomik kriz yurttaşlan yoksullaştınrken Ye- şil Kart talebinde patlama yaşandı. Samsun'da Yeşil Kart alanlann sayı- sı 400 bine ulaştı, Konya'da da 300 bini aştı. Birçok kentte insanlar ye- mek yardımı için aşevleri önünde kuynîklar oluşturuyor. Samsun, Yeşil Kart kullanımında Türkiye 2'ncisi. Kentte 390 bin 257 kişi Yeşil Kart taşıyor. Yetkililer, Ye- şil Kart almak isteyen vatandaşlann 17 kamu kurumunu dolaşarak belge almak zorunda olduğunu, üzerlerine kayıtlı hiçbir malvarlığı çıkmaması halinde kart alabildiklerini söyledi- ler. Yeşil Kart almak isteyenlerin yüzde 85'inin hastanelerdeki tedavi olanaklanndan yararlanmayı hedef- lediğini belirten yetkililer şu bilgile- ri verdiler: "Haksız yere Yeşfl Kart alanlann önüne geçebilmek için oto- • Yoksulluk, yurttaşlan bedava hizmetlere yöneltiyor. Yeşil Kart talebinde patlama yaşanırken daha önce çahşabilir durumda, kimsesi bulunmayan yoksul yurttaşlara hizmet veren aşevleri, yaşanan ekonomik kriz nedeniyle işsiz - - - kalanlann akınma uğruyor. — masyon sistemine geçilmesi şart 390 bin 257 kişinin yaklaşık yüzde 30'u gerçek hak sahibi ohnayabilir. Hak edenlerin alması doğaL. ancak hak etmeyenlerin alması, tüyü bitmemiş. yetimin hakkını yemektir. Ban ilçe- İerimizin nüfusunun yüzde 75'i Yeşil Kart sahibi. Bu rakam küçümsene- cek bir rakam değfldir." Konya'da da yaygın Konya'da 313 bin 213 kişi Yeşil Kart'tan yararlanıyor. II sağlık mü- dürlüğünce yapılan açıklamaya gö- re 2000 yılı sonu rakamlarıyla Kon- ya nüfusunun yüzde 13 'ü Yeşil Kart sahibi. Yeşil Kart sıralamasında, merkez Karatay ilçesi 34 bin 908 ki- şi ile birinci sırada yer aldı. Bunu 28 bin 576 kişi ile Meram, 20 bin 939 kişi ile Bozkır ilçelen izledi. Sel- çuk'ta 19 bin 577, Ereğli'de 16 bin 861 kişi, 5 bin 603 nüfuslu Ahırh il- çesinde ise 1028 kişinin Yeşil Kart'lı olduğu bildirildi. KonyaNumuneHastanesi Başhe- kimi Dr. Sait Karagül, günde 3 bin 500 kadar hastaya sağlık hizmeti verdiklerini, bunun bin kadannın Yeşil Kart'lı vatandaşlardan oluştu- ğunu söyledi. Asevlne hücum Yeşil Kart kullanımmdaki yoğun- luğun yanı sıra artan yoksulluk, yurt- taşlan aşevlerine yönlendiriyor. Kayseri Büyükşehir Belediyesi, yaşanan ekonomikkriz nedeniyle iş- siz kalanlann akınına uğruyor. Be- lediye Başkanı Mehmet Özhaseki. işten çıkanlan 300 kişinin kendile- rine başvurarak aşevlerinden yarar- lanmak istediğini belirtti. Aşevlerin- den, daha önce çalışabilir durumda, kimsesi bulunmayan yoksul vatan- daşlan yararlandırdıklannı ifade eden Özhaseki, "İşten çıkanlan ve evinin nafakasmı temin edemez du- ruma düşen 300 aileye yemek verme karanaldık" dedı nasıl aşılacagı konusu çok tartışıldı. Ancak benzine üst üste yapılan zam- lar ve akaryakıt tûketim vergileri ne- deniyle arnk özel araçlarla işe gidip gelmek lûks sayıhr oldu. Taksllerde rahatlıfc özel araçlann daha az kullanılma- smın yanı sıra müşteri bulmak için tra- fikte dolaşan taksilerin de artık dolaş- mak yerine belli noktalarda park halin- de beklemesi de trafığin rahatlama- sında ikinci etken. Istanbul'dakrizden önce yaşanan en büyûk sorunlardan biri de taksi şoför- lerinin müşteri seçmesiydi. Kısa me- safe ve trafıği yoğun olan semtlere git- mek isteyen müşterileri almayan tak- si şoförleri aruk seçici davranmıyor. Tasarruf nedeniyle artık taksi yerine toplutaşıma araçlannınkullanımı yay- gınlaşınca müşteri bulmakta zorluk çeken taksiciler kısa mesafeye gidecek yolculan bile bulunca sevinir oldular. MarKctler Büyük marketlerde alışverişyapan- lar şubat krizinden önce kasalarda uzun süre kuyruk beklemek zorunday- dı. Artık kuyrukta bekleme sorunu da kendiliğinden ortadan kalktı. Çünkü alışverişe gelenlerin sayısında azahna olduğu gibi 4 ne bulursan koy sepete' dönemi de bitti. Cep telefonu çügınlığı da frenlendi. Telefon konuşma ücretleri ve özel tü- ketim vergisi artınca cep telefonlan ar- tık muhabbet aracı olmaktan çıktı. Toplu yerlerde sürekli çalan telefonlar azalmca bu yüzden çıkan olaylar da kendiliğinden bitmiş oldu. Klracılar ve ev sahlplerl Yüksek enflasyon nedeniyle başta ev kiralan olmak üzere birçok şeyin fi- yatı dolara endekslenmişti. Istikrar Programı açıklandığında sabit kur uy- gulanacağının açıklanması kiracılan rahatlatmış, onlar da gönül rahatlığıy- la kira kontratlannı dolar üzerinden yapmışlardı. Ancak dalgalı kura geçil- dığinde dolar karşılığı kira ödeyenler yıkıldı. Adı konmamış devalüasyon yüzûnden zor durumda kalan kiracıla- ramal sahiplerinin büyük birkısmı an- layış gösterdi ve kiralar yeniden Türk Lirası'na çevrildi. içKI ve slgaraya son An arda yapılan zamlar yüzûnden sigara ve içki tüketimi de azaldı. Müş- teri sıkınüsı çekmeyen birçok lokanta ve eğlence yerine eskiden rezervas- yonsuzgirilemezdi. "Nasıl olsayerbu- hıruz" umuduyla gidenleri kapıda kar- şılayan görevli, önce "Rezervasyonu- nuz var mrydı efendim" diye sorar, müşteriden "hayır'' yanıtını alınca da mağrur bir edayla "Uzgünüm yerimiz yok" diye havasuıı atardı. Artık "rezer- vasyon" sorunu kabnadı. Yil boyu Indlrlm Ekonomideki durgunluk tûketiciye birçok firsat da sunuyor. Önceki yıllar- da sadece sezon sonunda elde kalan tapon mallan indirime koyan mağaza- larda artık yıl boyu indirim var. Indiri- min dışında tüketiciyi teşvik eden çe- şitli kampanyalar düzenleniyor. Haifta sonu maçlara gidip stres atan futbolse- verler için bir olumlu haber de kulüp- lerden. Krizle birlikte stattaki seyirci- nin giderek azaldığuıı gören kulûpler bilet fıyatlannı düşürme karan aldı. GEÇMtŞTEN GELECEĞE ORHANERİNÇ Terör Mahkûmları Terörie Mücadele Yasası 12 Nisan 2001 günü yürürtüğe girişinin 10'uncu yılını doldurdu. Çıkanldığı süreçte ayrılıkçı terör can almayı bü- yük boyutlarda sürdürüyordu. Sıkıyönetim 1987 yı- lında kaldınlmış ve 11 ilde olağanüstü hal ilan edil- mişti. Yasa, başta terörden canı yananlar olmak üzere yurttaşlar tarafından pek de tepkiyle karşı- lanmadı. Aksine yasa ile Türk Ceza Kanunu'nun ünlü maddeleri 140,141,142 ve 163'üncü maddeleri de kaldınldığından dikkatler ve tartışmalar bu yö- ne yönelerek yoğunlaştı. Yasanın 16'ncı maddesi şöyle başlıyordu: "Bu kanun kapsamına giren suçlardan mahkûm olanlann cezalan tek kişilik veya üç kışılik oda sis- temine göre inşa edilen özel infaz kurumlannda infaz edilir. Bu kurvmlarda açık görüş yaptınlmaz. Hüküm- lülerin birbirieriyle irtibatına ve diğer hükümlüler- le haberleşmesine engel olunur." Yasa böyle diyordu ama uygulanması olanak- sızdı. Çünkü şimdi "Ftipi" diye nitelenen cezaev- leri yoktu. Tepkiler "F tipi" cezaevlerinin birbiri ardına ya- pılması sürecinde başladı ve yoğunlaştı. Terör suçlulan bir yandan cezaevi yönetimleri- nin dengesiz tutumlan, bir yandan da örgütlerinin kemikleşmiş kararian arasında kalıverdiler. ölüm oruçlan bu hava içinde başladı. 1991 'den bu yana iktkJara gelen partiler "Devlet ödün ver- mez" mantığı ile soruna yaklaşmayı yeglediler. Oysa, devlet adına yerli yabancı çıkar odaklan- na verilen ödünlerin hesabını tutmak bile başarı- lacak bir iş olmaktan çıkmıştı. Tabii ülkemizin bölünmesini ve parçalanmasını önlemeliydik. Ama sadece, bu yönde verileceği sanılan ödünlerin kıymete oinmesini anlamak da zordu. Aslına bakarsanız bu bir ödün değil, uluslarara- sı standartlann uygulanması yolunda atılacak adım olacaktı. Çünkü Avrupa Birliği (AB) ve Avrupa Insan Hak- lan Mahkemesı (AİHM) Türkiye'yi bu infaz yüzûn- den haksız buluyordu. Sonunda ölüm oruçlan yüzûnden ölenlerin sa- yısı 14'e yükselip yaklaşık 100 hükümlünün de ölüm sınınna geldiği süreç başladı ve yöneticileri- mizin aklına Terörie Mücadele Yasası'nın 16'ncı maddesinin değiştirilmesi gerektiği gerçeği düş- tü. Degişiklik için taslaklar ya da tasanlar hazırian- masına başlandı. , Ancak değişikliğin gerçek bir degişiklik mi, yok- sa göz boyayarak zaman kazanma amacına mı yönelik olduğu bilinmiyor. Çünkü bizde âdettir, yumuşatıyoruz derken öy- le cambazlıklar yaparız ki yeni kuralların uygulan- ması, eskisini mumla aratacak aynntılaria dolu olur. Neredesin sağduyu?.. oerinc(acumhuriyetcom.tr. Prof. Dr. Server Tanilli: Çağdaş güçler iktidara gelsin BURSA (Cumhuri- konulu söyleşisinde de, yet) - Gazetemiz yazar- eğitimin demokratikleş- Ianndan Prof. Dr. Ser- mesinin önemine dikkat ver TaniUL siyasetin ve çekti. Tanilli şöyle ko- eğitimin demokratikleş- nuştu: mesi gerektiğini savu- "lleriemiş toplumlar- narak, "Türkiye'nin ge- da siyasetin demokratik- kceğiııi, Oerici, demok- leşmeyle, topiumun eği- rat, çağdaş güçlerinikti- timle, eğhinıin demok- darûıa açmazsak 21. ratikkşmeyle arasnıda yüzyüda nal toplanz" bir bağ vardır. Eğitim dedi. _ Oerledikçe, a>ı aset de- Uludağ Üniversitesi, mokratikleşir. Poürika Nilüfer Belediyesi ve ve eğitim birbirlerine Çağdaş Gazeteciler sırtlannıdönmüş,ildsü- DerneğiGûneyMarma- reçdeğfldir.Cuınhuriye- ra Şubesi'nin ortaklaşa tikuranlarbağımsız,de- düzenlediğikûltürsanat mokrarik. laik toplum etkinlikleri kapsamında kurmayı gündemlerine Prof. Dr. Server Tanilli, vazmışİardır. Bunu çpr- Bursa'da — — ^ — - — — • . çekkştir- "Aydmlan- • Türkiye'yi mek için manm Ne- yöneten bir avuç eğitim çağ- «andeytt" azinhktır, halk daş ve ve H Naal değiidir. cumhuri- Bir Eğitim S i k k i gerçekleş- tirdi. Tayyare Kûltür Merke- zi'ndeki konuşma- sındaaydınlanmakonu- suna değinen Tanilli, sosyal adalet, eğitim ve demokrasi gibi sorunla- nn, karşı devrim çalış- malanndan kaynaklan- dığını belirtti. Tanilli, "Tûrkiye'yi yöneten bir avuç azuıhkbr, halk de- ğfldir. Seçtiklerimiz da- ha önce seçilenlerdir. Li- der seçiyor, halka 'buna oy vereceksin' diyor.Si- yasi Partiler ve Seçim Yasası'nı değiştirmek zonındavız" diye ko- nuştu. Server Tanilli, Uludağ Üniversitesi'ndeki "Na- slBir Eğitim lstiyoruz" vemcekstn'diyon 5^W» Partiler ve Seçim Yasası'm değiştirmek zorundaytz, JSSa laiktemel . ler ^^^ödün ver- meden ye- niden ku- rulmasını ———-^— savunan Tanilli, yapılması gere- kenleri şöyle sıraladı: "Eğhiıni demokra- tikleştirmek. Yani pa- rasıolanın değil Türid- ye'de yurttaş olan her insarunönüne ayıueği- timi aynı kaliteyi getir- mek. Eğitim program- lannı içerikte çağdaş- laşürmak. Eğitüni her türlü şoven, dinci anla- yışın ehnden alıp hü- manistbiryoliçinesok- mak, çağdaş değerlerte donanmışyurttaş yetiş- tirmek. Ekonomide, poKtikada ve eğhimde reform yapmak. Bu üçüiçiçeyürümelidir."
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear