23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
15NİSAN2001 RAZAR • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAM G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafi 1. Sayfada Kalabalık bir medya ordusu... Sekiz, betki de daha fazla TV istasyonu basın toplantısınt naklen veriyor. Ama dikkat çeken acayip düzenleme. Bürokratla- nyla Kemal Derviş, yeni programı Hazine'de açıkla- dıktan sonra hükümetimizi var eden üç partinin üç kudretli lideri Başbakanlık'ta sahneye giriyor. Manzaraşu: Sanki iki ayrı gruptan oluşan bir hükü- metvaıi Bu düzenlemeye neden gereksinildi acaba? Yoksa ortaklar bu davranışlanyla destek bizden a- ma sorumluluk Derviş'in boynuna demeye mi getiri- yorlar? "İki ayaklı uygulama " çeşitli yorumlara yol açtı. G-7'ler gelecek hafta toplanacaklarmış, dolarsal "dış" vaziyet bu haftaaçığa kavuşmadığı için.. prog- ram amma da gecikti ha diyenlerin ağzına bir parmak bal çalmak amacryla iç ve dış kaynaklardan yoksun bir krtapçik ile kamuoyu "tatmın edilmek istenili- yor'muşşşş! Kemal Derviş'in işi zor. Göreve başladtğından beri toplumda aradığı desteğı bulamadı. Üstelikekonorruden çakanlar, "temel 'değerlerimiz- de' b/rden sıfıra doğru bir tükeniş başlarsa" Türki- ye'nin önüne geçilmesi çok zor çöküş dönemine gi- receğinden söz ediyor. Derviş, hem umut hem de karamsariık içeren ko- nuşmasını sürdürürken sürekli anımsanan kimi soru- lar geçiyor aklımdan: Bu hükümet yeni programı uygulayabilecek mi? Yürütebilecek mi? Şu anda Başbakan'ın sık sık so- zünü ettiği "uyum" hem hükumette hem de -bürok- rasi-IMF ve siyaset üçgeninde- sürecek mi? Güven duyulmayan bir hükümete ve destek verdi- ği Derviş programına güvenilebilinir mi? Derviş'in aradığı destekler nerede? TÜSİAD hükü- meti değil, prograını desteklediğini söylerken, hükü- metin hazıriadığı savlanan programı da kerhen des- teklemiş olmuyor mu? TOBB hükümete güven duymuyor, tabii olarak hü- kümetin destekledıöi programa da... Türk-lş, Hak-tş, DİSK, esnaf demekleri ve kamuoyu araştırmalanna göre halk.. hükümete güvenmiyor, işin başında olan Derviş'in başart şansına kuşkuyla bakı- yor Neyi bekliyor Derviş? Işte bu ahval ve şerait içinde çağdaş dervişimiz ka- muoyunu aydınlatmasına aydınlattı da, ne dedi? Dedi ki: Bu yıl onanm yılı. Sonraki günier -çok din- lediğimiz plak- pariakmış! Halka her zaman doğruyu söyleyeceğinin ve de kendisinden günü idare eden çözümler beklenmemesinin altını çizerekTürktipi po- litikacı olmadığının ilk kanıtını verdi.. Bu yılın, öncelikle önumüzdeki üç ayın "çofczor" ge- çeceğine değinirken; enflasyon tahmini bu yıl TE- FE'de yüzde 57, TÜFE'de yüzde 52. Ama, 2002'de enflasyon yüzde 16 olacakmış? Herkesten -daha ne ölçülerde belli değil-" fedakâr- lık" istedi. Ve Başbakanlık'ta yine -bitmez tükenmez- zirveler- den biri. 13.30'da basına konuşması beklenen Ece- vit, 45 dakika gecikti. Çok uzun konuştu, 5 dakika! "Programa tam destek" dedi. Ne diyebilirdi ki... Geçmiş hatalannı, iki krizdeki so- rumluluğunu, yanlışlannı sayıp dökecek değildi ya. Elbette destekten, -Derviş gibi- geleceğin pariak günier vaat ettiğinden bahsedecekti. Etti de. Son söz: Ortian Veli'nin günümüzde halkımızın du- rumunu anlatan 50 yıllık şu harika mısralannı beceri sahibi biri bestelese: "Cep delik cepken delik/ Ven delik kaftan delik/Don delik mintan delik/ Kevgirmisin be kardeşlik"., ... Halkımız durup durup çığıracağı 2000/2001 yıl- lannı özetleyen ulusal bir şarkıya ya da türküye kavuş- muş olmaz mı? BDDK Başkanı Engin Akçakoca: Geleceğe ümitle bakıyorum Ekopomi Servisi - Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Yönetim Kuru- lu Başkanı Engin Akça- koca, Türk bankacılık sektörünün çok iyi yolda gittiğini ve iyi şeyler ya- pacaklarını belirterek "Geteceğeümitfc bakıyo- rum" dedi. Bankacılık sisteminin temel sorunlan belirle- nerek sektörün daha sağ- lıklı, etkin bir yapıya ka- vuşturulması için BD- DK Başkanı Engin Ak- çakoca, Tasarruf Mev- duatı Sigorta Fonu'nda- ki (TMSF) Bankalar Yö- netim Kurulu Başkanı Tevfik Alünok ve üst dü- zey yetkililer ile IMF, Dünya Bankası ve ABD Hazine Bakanlığı vız- manlan, dün tstanbul'da bir araya geldi. BDDK Yönetim Kurulu Başka- nı Engin Akçakoca, viz- yonlan, görev bildirge- leri, stratejileri ve hare- ket planlannmne olduğu konusunda beyin firtına- sı arama konferansı yap- tıklannı belirtti. Tûrki- ye'deki ticari bankacılık sistemi ve TMSF'deki bankalar şeklinde iki ko- nuyu ele aldıklannı ifa- de eden Akçakoca, sek- törün geleceğine ilişkin olarak da, çok iyi yolda gittiklerini, çok iyi şeyler yapacaklannı ve gelece- ğe ümitle baktığını söy- ledi. Program yetersiz• Baştarafi 1. Sayfada 10'luk enflasyonun biraz daha üzerinde bir gerçekleşme beklediklerini söyleyen Der- viş, bireysel yatınmcılann aldığı Hazine borç kâğıtlannın beyanname dışı tutulaca- ğını, servet vergisinin kesinlikle getirilme- yeceğini açıkladı. Derviş, dün Hazine, Maliye, Dış Ticaret ve DPT müsteşarlan ile Merkez Bankası ve Özelleştirme Idaresi başkanlannın katıhmıy- la 'Türkiye'nin Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı'nı açıkladı. Derviş, programın dün resmen IMF'ye sunulacağını bildirirken 10- 12 milyar dolarlık dış destek sağlamaya ça- lıştıklannı, kur ve para politikasının buna gö- re şekillendirileceğini kaydetti. Derviş, kur ve enflasyonun birbirini,körükleyen kısır bir döngü olduğunu, ancak ne hükürnetin ne de Merkez Bankasf nın belli bir kur hedefinin olması gerektiğini söyledi. Zaten yüksek olan borçlara çok büyük borçlar eklenerek sorunun çözülemeyeceği- ni vurgulayan Derviş, dış kaynak konusun- daki çalışmalan gelecek hafta sonuçlandır- mayı hedeflediklerini belirtti. Derviş, ilk 2- 3 ay değil, ama sonraki 1-2 yılda çok kârlı çıkacaklannı söyleyerekyabancı sermayeye Türkiye'ye yatınm yapmalan çağnsında bu- lundu. Programın yahıızca istikrar programı de- ğil, yapısal dönüşümü de öngördüğünü vur- gulayan Derviş, "Evet bepimiz kemerleri a- kacağtz" dedi. Derviş, ana ilkelerini de şöy- le ortaya koydu: "En önemM halka doğruyu söylemek, Devtetin borcu varsa, bu, kamu bankalann- da giztetuneyecek. tkinci ilkemiz, bugünü kurtarahm, yannımıza ipotek koymayahın. Türkiye gibi nüfusu genç bir ülkede, kısa va- deti hesap değil, uzun vadeli strateji üretme- miz gerekiyor. Bizden, arkadaşlanmdan gü- nü idare eden çözütn bekkmeyin" Sosyal boyut başka bahara Programda; eğitim, sağlık, teknoloji ve sosyal harcamalara yeterli kaynak tahsisi, ge- lir dağılımının düzeltilmesi, yoksullukla mü- cadele ve bölgesel gelişmişlik farkımn azal- tılması başka bahara bıraküdı. Bu hedefler "Uzun dönemli perspektiT' bölümü altında metnin son sayfasında yer alırken kamu fi- nansman dengesinin kalıcı biçimde iyileşti- rilmesine bağlandı. Programda, büyümenin 2001 yılında eksi yüzde 3,2002'de yüzde 5 olnvası öngörüldü. Programın kararhlıkla uygulanması sonu- cunda yılın ikinci yansında fiyat artışlannın yavaşlama eğilimine girerek aylık fiyat artış hızmın yılın son döneminde yüzde 2 civan- na gerilemesi de hedefler arasında yer aldı. Gelirlerin ulusal gelire oranı 2000 yılında- ki yüzde 25.9 düzeyinden 2001 yılında yüz- de 25.5'e inerkenvergigelirlerininpayı yüz- de 21 'den yüzde 20.5'e çekiliyor. Ancak do- laysız vergilerin vergi gelirleri içindeki payı düşürülürken halka yüklenecek olan dolayh vergiler arttınlıyor. Dolayh vergilerin ulusal gelire oranı, 2000 yılındaki yüzde 12.4'ten yüzde 13.3'eçıkanlacak.Faizdışındakihar- camalann ulusal gelire oranı yüzde 20.5'ten yüzde 19.7'ye,perso- nel ödenekle- rinin pa- Vergi faize gidecek ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş, beklenen program açıklaması- nın büyük bölümünde durum saptamasına yer verdi. Derviş, 2001 yılında toplanan vergüerm yüzde 95'inin faize gideceğini açıkladı. Düzenlediği basın top- lantısuıda durum saptaması ya- pan Derviş, geçen yüzyılın dün- yada ve TürkiyeYie özel sektör- kamu sektörü tartışmalanyla geçtiğini, bu tartışmalann artık yeni bir senteze geldiğini söyle- di. Derviş, "Güçlübir öike,eko- Domi için, özel sektörün rahat bir şeldkk, güvenBk içinde ça- Bşmas şartör. Güçlü bir devİet, refeA yaratan bir özel sektör ol- madan ortaya çıkamryor. Nastl saygm bir devlet için güçlü bir özel sektör gerekiyorsa a\iu şe- kflde refafa yaratan bir özei sek- töriçin denetim ve sosyal destek göreviniyapan güçlü bir deviete • deibtiyaçvar.Benceartıkbtıtar- | öşmayıgeridebırakahnLBence I bu çok önemli Eski taröşmalar degü, yeni pratik çözümler ara- | mattyE" diye konuştu. Derviş, çok büyûk hızla önü- müzdeki 2-3 ay içinde rahat du- ruma geünemeyeceğini söyier- ken "Türkiye'nin başma gekn. 907 hyıBannborçdinaniiğisonu- cunda gövesin kaybohnasıdır. Bu borç dinamiğni durdurdu- ğumuz anda ve gerçekten yeni biryapıileişegirişeceğimizeke- ÜD karar verdiğimiz zaman ve bu konodaherkesin inandığı an- da sanryorum Türkiye büyük kaynaldanm üretime, ihracata dönüştürebüir'' dedi. Derviş, yüzde 6-7'lik büyümenin müm- kün olduğunu belirtirken bu bü- yümeyle 10 yıl geçirilebilirse Avrupa düzeyine gelinebilece- ğini savunarak u Samyonım,bu- günierio zaman kötit bir rfiya gibi hatuiayacağiz'' dedi. Bdyle devam ecHlniez Derviş, kamu kesimi toplam borç stokunun ulusal gelire ora- nının 1990 yılında yüzde 29 iken 1999'da bu oranınyüzde 61 *e u- laştığmı, 2001 yılmda da yüzde 65'eçıktığımbildjrdi. "Borçsto- kunun iki misHne çıkmaa Türk devtetini ve Türk ekonomisini büyükbiryükaltınasokmuştur'' diyen Derviş, 1990'da Türki- ye'nin feiz giderinin geürlerinin yüzde 31'ine denk gelirken 2001 yıhnda her 100 liralık ver- gi gelirinin 95 hrasuun faize gi- deceğini açıkladı. Bu şekilde de- vam edilemeyeceğini, bu çarkta dönülemeyeceğini vurgulayan Derviş, "Eğer ödenenfaiz,red olarak enflasyon düstükten son- ra büyümenin çok üstünde ise {fengeyegelmek mümkün oima- yacaktnr. Mutlaka reel faizle bû- yümeyi birbirine >^klasünp hat- ta büyüme\i reel faizin üzerine çtkannamız gerekecektir. 1992- 1999 döneminde yühkortalama GSMH büyüme hm yüzde 4'öa attmdakaorkeniçborçbnma re- el faiz oranı yüzde 32 ohnaştar. Reel faiz ortahunası 19901ı y&- larda yüzde 25-30olmu^ur.Halr buki büyüme hrnm^ maaksef \-uzde 2-3te kafamftB-'' diye ko- nuştu. Derviş bu yapının nedenleri de anlatılırken mali sistemle ü- gili de şu saptamalar yapıldı; "Dcvlet iç borçiamna senetieri- nin, mevduat bankalaruun top- , lam aktifkri içindeki payı 1990 ' yıhnda yüzde lO'dan 1999'da > yüzde 23'e çıkmışür. Aynı dö- ' nemdeözelsektöreaçüankredi- ' lerintoplam aktifler içindekipa- : yı ise yüzde 36'dan yüzde 24'e [ inmiştir. BÖykce bankalar, üre- i tkiyivereelekonomiviyeterliöl- ' çude destekJeyemenüştir. Döviz î tevdiat hesaplannın repo dahS > toplam mrvduatiar içindeki pa- yı 1990 yıhnda yüzde 25ten 1999'da yüzde 42'ye yüksdmiş- tir. Toplam mevduaön yansuta yakın bir kısmının döviz tevdiat hesaplanna yönetanesinin yanı : sıra bankalann yurtdışından : borçjanmalanndaki arüş döviz y^kumlülükkrini önemli ölço- deyükseltmistir.'' yı yüzde 7.9'dan yüzde 7.8'e, yatınmlann payı da yüzde 2.8'den yüzde 2.6'ya düşürü- lürken faiz dışındaki transfer kalemi de yüz- de 7.9'dan yüzde 7.4'e indiriliyor. Devlet de kemer sıkacak Faiz dışı fazlanın ulusal gelire oramnın toplamkamuda 2001 yılında yüzde 5.5,2002 yıhnda yüzde 6.5 olması, konsolide bütçede ise 2001 yılında yüzde5.1,2002'de yüzde5.6 olması öngörüldü. KÎT'ler ve diğer kamuda ise 1999 ve 2000 yılında eksi olan faiz dışı fazla dengesinin 2001 ve 2002'de arhya geç- mesi benimsendi. Programın başanya ulaş- ması için faiz dışı kamu dengesinde başan gösteriknek zorunda olunduğunu; bunun ko- lay oknayacağını, en başta devletin tasarruf etmesine bağlı olduğunu söyleyen Derviş, "Bu güçlü poBtikayı hepimiz desteklemettyiz. Bunun sayesinde enflasyon a>hkolarakyûso- nunda yeniden yüzde 2'ye inebilecek" dedi. Programda yer alan harcama önlemleri kapsamında, faiz dışındaki harcamalar 2000 yılına göre 2001 'de yüzde 9 oranında reel olarak azaltılacak. Bu yatınm, personel, cari harcamalann 2000 yılı düzeyinin de altına indirilmesi anlamına geliyor. Programda, Maliye Bakanı'nm uygun gördüğü ödenek kalemlerinde blokaj uygulayacağı, diğer cari, yatınm ve bazı transfer harcamalanndaki artı- şın da kur ve enflasyonun altında tu- tularak ulusal gelirin yüzde 1.5' i ka- dar tasarruf sağlanacağı yer alıyor. Diğercari transferler kaleminde de ya- pılacak kesintilerle ulusal gelirin yüzde 0.3'ü oranında tasar- ruf sağlanacağı belirtiliyor. Sağlık, eğitim ve güvenlik hizmetleri dışmda yeni per- sonel ahmı tt muüaka gerekli" durumlarla sınırlandınhrkentoplam me- mur sayısmda artışa gidilmeyeceği kay- dediliyor. Gider artışuıa yol açacak teşki- lat genişlemesi ve kaynağı olmayan har- cama teklifleri getirilmeyeceği belirtilen programda, KTT'lerin personel sayısmın art- tınlmayacağı, fazla mesai, ikramiye ve prim ödemelerinde kısıntrya gidileceği, cari harca- malannkontrol altınaaluıacağı ifade ediliyor. Tanmsal desteklemelerin öngÖrülen enf- lasyonu aşmayacak şekilde yapılacağı ve ku- ruluşlann finansman olanak- lanna göre mıktar kısıtlama- sına gidileceği vurgulanan programda, sosyal güvenlik kurumlanmn sağlık har- camalannın disiplin altına alınması, kamuda taşıt kul- lanımının sınırlanması ön- görülüyor. ATV'dc artı$ Derviş, vergide bazı ufak ayarlamalar olabileceğini belirtirken ciddi bir yeni ver- ginin olmayacağını söyledi. Gazetecilerin, servet vergisi, döviz işlemlerine vergi, re- poya sınu"lama gibi söylen- tileri anımsatmalan üzerine Derviş, u Bu söylenenler dışuıda bir şey düşün- müyoruz, özeOikk servet ver- gisi söz konusu değüdir. Piyasalan tedirgin edecek herhangi bir tedbir söz konusudeğü" dedı.Gelırart- tıncı düzenlemeler çer- çevesinde AkaryakıtTüketim Vergisi'nin en az hedeflenen enflasyon ölçüsünde oknak üzere arttınlacağı ve ulusal gelirin yüzde 2.8'i düzeyinde tahsüat yapılacağı kaydedil- di. Ithalata dayalı enerji ve petrol sektöründe, kurdaki değişiklikler, artan maliyet- ler ve ekonomik gerçekleri yansıtacak şekilde geciktiril- meden fiyat artışlan yapıla- cağı açıklanan programda, vergi denetimlerinin art- tınlacağı, vergi gecikme faiz ve cezalannm enflasyonla uyumlu olarak arttınlacağı bildirildi. . v. Ozel bankalar kvırtanlıııaya çahşılıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Açıklanan programda, kamu bankala- ruun ihtisas kredilerinin faiz oranlan- nın yükseltileceği ve şube sayüaruun azaltüacağı ortaya konuldu. Fondaki bankalardan 6 Nisan'a kadarteklif gel- memiş olanların da Sümerbank ya da başka bir banka çatısı altında kapatıla- cağı açıklanırken özel bankalann da sermaye artışı, mali olmayan iştirakle- rinin satışı, dönem kârlanıun serma- yeye eklenmesi gibi yöntemlerle kur- tanlmaya çalışıldığı kaydedildi. Ban- kalara sağlanan devir ve birleşme ko- laylıklan, şirketlere de sağlanacak. Ekonomiden sorumlu Devlet Baka- nı Kemal Derviş, kamu bankalannda- ki düzen değışikliğini "devrün" olarak nıtelendirirken 1992 yılında hıç görev zaran obnayan kamubankalannın bu- gün ulusal gelirin 5'te l'i düzeyinde görev zararlan olduğuna dikkat çekti. Bunun zaten kamuya ait borç stoku ol- duğunu, Hazine'nin devrahnasıyla da en düşük maliyetle borç stokunun yö- netibnesinin sağlanacağını anlatan Derviş, "Bu bankalann bir an önce üretici>"e.çiftçiye,esnafa destek d^uıda- ki mecburiyetierinden kurtanhnalan gerekiyor. CkkBve herhangibir pothik müdahaleohnakstzmçahşmalan gere- kiyor'' dedi. Derviş, özel bankalara ilişkin olarak da "En önemüsi, ayakta kalan bankalan, ekonomiye hizmet et- mekrine yardımcı olacak bir düzen içinde denetiemek ve sahiplerinden de sermaye artünmına gitmelerini hem özendirmek hem de istemektir" diye konuştu. Hazine'nin bu yıl içinde ka- mu ve fon bankalanna 10.3 katrih/on lira aktardığı açıklanırken kamu ban- kalanyla ilgiliyapüanlar ve yapılacak- lar şöyle sıralandı: • Mevcut görev zararianna ttişldn kararnamelerin iptatine ilişkin karar- name Başbakanhk'a sevk edüdL Ka- nunlaria verüen görevlerin tasfıv esine fl^kin yasa çahşması surüyor. •Kamu bankalannın sermayeleri ye- terli seviyeye getirilip arttınlan serma- ye tutarlan hemen ödenecek. • Her kamu bankasının ihtisas ala- nmdakikredüeri, kaynak maKyetierini dikkateahnaraksürdürülecek.(Kamu bankalaruunkredifaizleri yükselecek.) • Emlak ve Ziraat Bankası'nın bir- leştinlmesi çalışmalan sürüyor. • Kamu bankalannın verimsiz şu- beleri kapatüacak, personel emekUliğe teşvikedOecek. • Kamu bankalannın görev zararla- nnın ödenmesi, idari ve yasal takibi ortadan kaldırması mümkün değildir. • Kamu bankalaruunşubat sonu iü- banyla gecelik vükümlülüklerinin 3te 2'si karşıhğmda piyasa koşullanna uy- gun Hazinekâğıdıverflmiştir. Kalankv- sım için mayıs sonuna kadar Hazine kâgKU verilecektir. Programda. fondaki bankalara iliş- kin olarak da şu bilgiler verildi: • Sümerbank bünyesinde birleştiri- len 5 bankanm çabşan savısı devir tari- hinde 9 bin 141 iken Mart 2001 itiba- nyla 4 bin 5%'ya, 396 olan şube sayısı da 213'e indirüdl Şube sayısı Haziran 2001 itibarryla 134'e indirüecek. • Demirbank'ın satış sürecine ilişkin teklif değeriendirmeleri nisan sonuna kadar bitinlecek. Fondaki bankalardan 6 Nisan 2001 tanhine kadar teklif gel- memiş olanlar, Sümerbank veya bir dı- ğer geçiş bankası bünyesinde birleşti- rilecek. Çalışan sayısı azaltılacak. • Bankalar Yasası'nda yapüacakde- ğışikuklefonbünyesindeki bankalann alacaklarnun tahsil kabütyetinin artn- rılması sağlanacak. Özel bankalara ilişkin olarak ise BDDK'nin yürüttüğü çahşmalar da şöyle ortaya konuldu: • BDDK, sermaye yetertüigi kriter- lerini dikkate alarak özel bankalar ile sermaye artonmıveyenidenyapûanma planlanüzerinde anlaşmalar yapnıak- tadır. Bu çahşmalar htdanacak. • Bankalann dönem kârlannı ser- mayeye eklemeleri saglandı. • Hem bankalann hem de şirketie- rin devh"vebiıieşmelerini kolaylasüra- cak çahşmalar sürdürülüyor. • Makul bir geçiş dönemi tanınarak bankalann mali olmayan iştiraklerinin özkaynaklara oranı dararalıyor. • Bankalar Yasası'nda yapuacakde- ğişikakle özel karşıhklann Kurumlar Vergisi matrahuun tespitinde gider sa- yıhnası konusundakiyasal düzenleme- lere açıkhk kazanduılmaktadır. • Bankacıhk sistemindeki gelişme- ler çerçevesinde uzun vadeli yatınm- lan özendirmek, tasarruf araçlan ara- sındaki farklıuklan gidermek amacıy- la vergi ve munzam karşıhklar gözden geçirilecek. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada lunduğu durum, 9O'lı yıllar boyunca gelir gider kriz- lere dayandınlmış ve sorumluluk genişletilmiş. 2- Enflasyon canavarı dünü "ulusal bayram" ilan etse yeridir. 2000 yılı başında, 2001 enflasyonunun yüzde 10'larda olacağı öngörülmüş, 2002'den itiba- ren ise tek haneli enflasyon sürecine gireceğimiz açıklanmıştı. Gerçek öyle olmadı, bir ayda bir yıllık hedef aşıldı. Sanki daha önceki hedefler de harfi harfine tut- muş gibi Derviş'in programında 2001 enflasyonu TÜFE'de 52.5, TEFE'de 57.6 olarak öngörülüyor. Küsuratlan da ekleyerek bizi tefe mi koyuyorlar bi- linmez, ama 9O'lı yıllardan 2000'lere hiçbir enflas- yon hedefinin tutmaması, bizi bu rakamlar konu- sunda da umutsuzluğa itiyor. 3- Programın önemli bir bölümü durum saptama- sına ilişkin. Iç-dış borç, zorunlu küçülme, bankala- nn durumu... Bildiklerimizi öğrenmiş olduk. Progra- mın bu yanı ve bütünü dikkate alındığında krizden 10 gün sonra açıklanabilecek olan bir ıçeriğe sahip. 4- Derviş'in basın toplantısı iki saate yakın sürer- ken Başbakan Bülent Ecevit ve yardımcılannın üç dakikalık bir basın toplantısıyla programın arkasın- da olduklannı açıklamalannı nasıl yorumlamalı? Derviş, hükümetin bir bakanı olduğuna göre elbet- te program da hükümetin ama, ola ki ileride başa- nsızlık söz konusu olursa hükümet üyeleri şöyle bir savunma yapmanın da altyapısını hazırlamış oldu- lar: "Bu programı Dünya Bankası deneyimi var diye Derviş'e yaptırdık. O da beceremedi..." Başan Öne çıkarsa da söyleyecekleri hazır: "Hükümetin programı isteneni vermiştir..." Dalgalı destek 5- Kimi rakamlarda bindelik küsuratlar bite verilir- ken bazı hedeflerin "mevsimlik" olması Derviş'in bü- tün zaman ve rakam dilimlerine duyduğu saygının ürünü olsa gerek! Enflasyon yaz mevsiminde azalacak... Sonbahar- daturizm geliri ekonomiyi canlandıracak... 6- Programın en etkin bölümünün "gaz" olduğu- nu söyleyebiliriz. Derviş, yer yer Martin Luther K- ing havasındaydı... Hani bırakıversen, "Bir hayalim var... Türkiye üç yılda dünya devleti oluyor, beş yılda Mars'a astro- not yolluyor, on yılda Uranüste ûs kuruyor" diye- cekti... Belki de Derviş Türk toplumunun psikolojisini de dikkate alarak konuşmayı düşündü. Yeıi geldikçe gaz verdi, yeri geldikçe gaz aldı... 7- Yabancı destek konusu bilinmezliğini koruyor. Son dönemde dalgalanmaya bırakılan pek çok şey gibi destek rakamı da dalgalı... 40'a kadar çıktı, 25 milyar dolar diyen oldu, bir ara 6'ya kadar düştü, sonra 12 oldu, son olarak 16 gibi görünüyor. Önumüzdeki çarşambadan sonra bu rakamlardan birinin tutması beklenıyor. Gerek Ecevtt gerekse Der- viş, dış destek konusunda çok umutlu gelişmeJer ol- duğunu söylüyorlar; rakam vermiyorlar. Ecevit, dün- kü görüşmemizde G-7 ülkelerine yazdığı mektupla- ra da olumlu karşılıklar gelmeye başladığını söyle- di. Tutmamasını dileyelim, ama bızim öngörümüz şu: IMF'nin Kore'ye, Meksika'ya krizden çıkış için 40- 50 milyar dolar yardımda bulunmasının nedeni, bu ülkelerdeyabancı banka ve kurumlann da batmış ol- masıydı. Onlan kurtardı. Türkiye'de yabancılar pa- rasını alıp gittiğine göre dış destek 10 milyar dolar düzeyini geçmeyecek! 8- Ekonominin durumu, kaza yapan araçtan he- zimete uğrayan futbol takımına, ameliyat masasın- dan laboratuvara kadar pek çok şeye benzetiliyor. Dün yenen goller aktanldı, aracın tamir edilmesi gereken yerieri söylendi, laboratuvar sonuçları açık- landı... Ancak ortada hâlâ güven veren bir rotanın olma- dığını görüyoruz. Açıklanan programı daha çok bir "taslak" olarak değerlendirip atılacak adımlan top- lumun tüm kesimleriyle paylaşarak saptamak gere- kiyor. Aksi halde harcanan çabalar, aracı çalıştırmadan sürekli vites değiştirip gaza basmaya benzeri ankcum9ttnetnettr Programın temeli 15 yasadan oluştu ANKARA (Cumhuri- yetBürosu)-Ekonomiden sorumlu' Devlet Bakanı KemalDerviş'in beklenen program açıklamasının te- melini, IMF'nin parasal destek ve program onayı için ön koşul olarak çıka- nlmasuıı istediği 15 yasa oluşturdu. Derviş, iş gü- vencesi yasasının mutlaka çıkanlacağını söyledi. Ya- salannbu ayın sonuna ka- dar hızla çıkacağını söyle- yen Derviş, dışandan bu yasalan geçirin diye bir mekanizmanın yürümedi- ğini ileri sürdü. Derviş'in programın 4 ayağı için çı- kanlan ve çıkanlacak ya- salara ilişkin savunduğu görüşler şöyle: • Merkez Bankası Av- rupa standarüanna uy- gun, ve bağnnsız oiacak. • Bankalann alacakla- nnıntahsilatı içinhazırla- nan taslak Başbakanlığa sunulmak üzere. • KtT'lerin faahyede- rinde zarar oluşturacak görevlerin en aza indirfi- mesme ifişknı düzenleme- ler yapuacak. • BorçlanmaYasası'yla iç ve dış borçlanma ile devletin garantı verme sis- temi tek bir yasayla dü- zenlenerek, suurlan belir- lenrruş açık kurallara bağ- lanacak. Borçlanma poli- tikası tek elden Hazine ta- rafindan yönetilecek. • TBMM'ye sunulan KamulaşOrma Yasası'yla, kaynağı olmayan kamu- laştrma yapuamayacak. • Kamu îhale Yasa- sı'yla uygulama projesine dayalı anahtar teslımi iha- le yapüara, etkin ve reka- bete açık ihale yöntemi iz- lenecek, projelerde mali- yet artışı önlenecek. • Kapatümış olan 46 bütce ve 6 bütçe dışı fona ek olarak 17fondaha ka- patüacak. • Şeker Yasası'yla 2002- 2003 üretim döne- minden itibaren devlet fi- yat açıklamayacak. •TütünYasası'yla, 2002 üretim döneminden itiba- ren devlet hesabına ahm yapılmayacak. TEKEL'in özeDestinnesinin altvaptsı hazuianacak. • Doğalgaz Yasası'yla doğalgazpıyasası serbest- leştirilecek. •TeJekom'unözeUeştir- mesi için altm bisse d^m- dakihisselerin stratejikor- tağa bioksaoş,halkaa n ve çahşanlara saöş yoflanyla özefleştirümesi, yabanaya bktk saüş oraoının yüzde 50'nin altında obnasuıa olanak sağlayacak yasal süreç başlatıkh, • Sıvil Havacıhk Yasa Tasansı'yla, havayollan- nın iç hat uçuş fıyatlannı serbestçe belirlenmesine olanak sağlanacak. • İş Güvencesi Yasası mutlaka çıkanlacak. • Tanmda, dünya fiyat- lan ve piyasalan ne gerek- tiriyorsa üretimin o alanla- ra kayması gerekiyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear