23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 31 MART 2001 CUMARTESİ ÇEVRE Sinop'ta 13yüdır bekletilen zehirli varülerin IZAYDAŞ'tayakılması gündemde Lisanssız çalışanişletme• IZAYDAŞ'ta endüstriden kaynaklanan yanabilir nitelikteki plastik ve lastik atıklar, kullanılmış yağ, ilaç, kozmetik, petrokimya PVC, solvent. boya artıklan, yapıştıncı ve yapışkanlar, antma çamurlan yakılıyor. Yurttaşlar, çevreye büyük zarar verdiği gerekçesiyle tesisin kapatılmasını istiyor. AHMETKURT İZMİT - Izmit Entegre Çevre Pro- jesi kapsamında yer alan Izmit Atık ve Artıklan Antma, Yakma ve De- ğerlendırme Anonim Şirketi (İZAY- DAŞ), Çevre Bakanlığı'nca işletme lısansı verilmemesine karşın çalış- masına 1996 yılındanbuyana devam ' ediyor. Tesısın bacalanndan çıkan ze- hirlı gazlann bölgeye büyük zarar verdiğıne dikkat çeken çevreciler, IZAYDAŞ'ın kapatılmasmı istiyor. Yılda ortalama 35 bin ton atık yak- ma kapasitesine sahip IZAYDAŞ, 5 yıldır bölgeyi zehirlemeye devam ediyor. Endüstriden kaynaklanan ya- nabilir nitelikteki plastik ve lastik atıklar, kullanılmış yağ, ilaç, kozme- tik. petrokimya PVC, solvent, boya artıklan, yapıştıncı ve yapışkanlar, antma çamurlan IZAYDAŞ'ta yakı- lıyor veya depolanıyor. Çevreye bü- yük zarar verdiği gerekçesiyle üreti- minin durdurulması gündeme gelen PVC'nin bile tesislerde imha edilme- Rusya Boğazlar'ın trafiği Türkiye'nin sorunu • Rusya Hazar bölgesi özel temsilcisi Viktor Kalujniy, Boğazlar'da güvenliği sağlamanın Türk. hükümetinin sorunu olduğunu söyledi. MOSKOVA(AA)- Rusya'nın Hazar bölgesiyle ilgili özel temsilcisi ve Dışışleri Bakan Yardımcısı Viktor Kalujniy, Tengiz- Novorossisk boru hattmuı inşaatının tamamlanmasıyla yeniden gündeme gelen Boğazlar'a petrol tehdidi tartışması konusunda, "Türkrye'nin Boğadar'daki trafiği kısıtlama veya engeUeme gibi bir hakkı yok" dedi. Kalujniy, Aşkabat'ta tnterfaks Haber Ajansı'na yaptığı açıklamada. Devlet Bakanı Ramazan MirzaoğUTnun, "Boğaz trafiğini kısıüama hakkuu sakh tuttuğu" şeklinde bır açıklama yaptığuıı belırterek şunlan söyledi: "Bu mümkün değiL Çünkü herfaangi bir projeye başlandığında, onun başuıdan sonuna kadar bütün aynnülan hesaba kaülır. lengiz (Kazaltistan)- Navorossisk (Rusya'nm Karadeniz limanı) boru hatünı inşa eden konsorsiyum da bunun istisnası değü." GüvenHk boyutu Kalujniy, Novorossisk limanının Boğazlar üzerinden yılda 50 milyon ton petrol sevk ettiğini, Tengiz-Novorossisk boru hattıyla aynca yılda 67 milyon ton petrol sevkinin planlandığını belirtti. Kalujniy şöyle devam etri: "Güvenlik boyutu için ne yapdabileceği Türkiye'nin karar vereceği bir konu. Bana göre eğer güvenlik sorunlannın üstesinden gelinmesi gerekh orsa, Türkiye bu sorunlan aynnülan ile ortaya koymah. Diğerkri bunu kabul eder ya daeönez." Sinop Valisi Ayhan Nasuhbeyoğlu: çevrecilerle aynı görüşteyim Varilleriçin taztninat istemi CENGİZDEMÎREL SİNOP - Sinop Valisi Ayhan Nasuhbeyoğhı. 13 yridır Soğuksu köyünde depolanan 130 zehirli varilin ilgili ülkeye iade edilmesinı istedi. Varillerin iade edilmemesi balinde tazminat alınması gerektiğini ifade eden Nasuhbeyoğlu, olaya tepkı gösteren çevreciler, köylüler ve basınla aynı görüşte olduğunu söyledi. Karadeniz'e kıyısı bulunan 9 ülkenin yetkilileriyle Trabzon'da yapüan 2. Bölgesel Karadeniz Havzası îşbırliği Toplantısı'na katılan Sinop Valisi Ayhan Nasuhbeyoğlu. 13 yıldır çözümlenemeyen zehirli variller sorununa dikkat çekti. Karadeniz'de ekolojik dengenin bozulmasıyla karakteristik türler olarak göze çarpan birçok hayvan ve bitki türünün yok olduğunu belirten Nasuhbeyoğlu, "Tehlike artarak devam ediyor. BuntaraflavetenpestisMenmetaDerveradyasyongibi kirkricikr her geçen gûn daha da büyük probfem haline gehneye devam etmektedjr" dedi. 12 Mart'ta bÖlgede yeni variller bulunduğuna dikkat çeken Nasuhbeyoğlu, Karadeniz'deki atıklann turizmi de olumsuz etkilediğinı belirtti. Varillerin sık sık gündeme gelmesiyle canlanmaya başlayan Karadeniz turizminin başlangıç noktasına geri döndüğünü ifade eden Nasuhbeyoğlu, "Özeflikle Oimizde varillerin depolandığı bölgede yaşayan halk nornıal hastahk sebebini bik söz konusu aüklara bağlamışür"' dedi. Varillenn Soğuksu köyünden taşınması için yapılan girişimleri haklı bulduğunu anlatan Nasuhbeyoğlu şöyle konuştu: "Vahüğimizin görüşü de Idmyasal atık dolu vaıüerin bubölgeden kaktınlması ve maüyeti ne olursa obun nihai berterafmm bir an önce sağjanmaa gerekmektedhf si tepkilere neden oluyor. Sinop'ta 10 yıldan fazla bir süredir bekletilen ze- hirli varillerin de IZAYDAŞ'ta ya- kılması gündeme gelmişti. Ancak atıklann yakılması için Sinop Valili- ği'nden 50 milyar lira istendiğı, bu paranın karşılanamaması nedenıyle varillerin Izmit'e gönderilmediği öne sürüldü. Tesls kapatılsın Jnsan sağlığını ve doğayı tehlike altına alan tesisin Klinik veTehHke- li Aük Yakma ve Enerji Uretim Tesi- si' ve 'TebJikeh' Aük Düzeni Depola- ma Sahası'na Çevre Bakanlığı'nca işletme lisansı verihnediğini belirten çevreciler, birçok kez tesisin kapatıl- ması için girişimlerde bulundular. Geçen yıl kendilerini tZAYDAŞ'ın kapılanna zincirleyen Greenpeace üyeleri, geçen ay da tesisin kapanl- mamasını protesto etmek amacıyla 35 katlı Izmit Büyükşehir Belediye- si'ne tırmanmışlardı. Bakanlıktan, 1998 yılında Müste- şar Doç. Dr. Flruz Demir Yaşanuş ımzasıyla yapılan açıklamada, "lz- mit Çevre Entegre Projesi kapsamın- da inşaaü tamamlanan Tehlike Aük Düzenli Depotama Tesisi taban teşld- li inceJendi^nde, Tchliketi Aüklann Kontrolü Yöneüneiiğfnde bdirtikn asgari şartian sağlamadığı anlaşümtş ve söz konusu sahaya işletme lisansı verilmemiştir" denıhnışti. Slrmen'den savunma Izmit Büyükşehir Belediye Başka- nı Sefe Sirmen. tZAYDAŞ'ın, Türki- ye'de tehlikeli atık depolama ve ber- tarafı konusundaki tek tesis olduğu- nu vurgulayarak "Avrupa Birliği Ba- kanlarKıınıhıtarafindan Çevre2000 ödülü ile değerlendirihniştir. Bu tesis ak\ hinde ortaya konulmak istenen tüm iddialara karşın ülkemiz insan- lanna hizmet eüneye devam edecek- tir" dedi. Eylemiere eleştlrl Greenpeace üyelerinin eylemleri- ne de değinen Sirmen şöyle konuş- tu: "Greenpeace nedense, tehlikeli aük üreten ve bunlan nerelerde depo- landığıya da bertaraf ettiği bellioima- yan sanayi kunduşlanna yönelik ey- lemler yapmıyor da, ülkemizin ilk ve tek tehlikeli aük depolama ve berta- raf tesislerini kurmuş İzmit Büyükşe- hir Beledrvesi'ne ve IZAYDAŞ'a yö- nelik eytemler gerçekkştiriyor. Gre- enpeace, 75 önemli tehlikeli aük ber- taraf tesisinin bulunduğu Avnıpa'da, 1500yakma ünitesininbulunduğuJa- ponya'da neden benzer eylemler ger- çekteştirmiyor? Bu çarpıcı farklar, ey- lemlerin rvi nryetleyapümadığuıın en önemh" gösterğesidir." IZAYDAŞ tesislerinin Çevre Ba- kanlığı'nca oluşturulan 12 kişilikhe- yet tarafindan değerlendirildiğıni be- lirten Sirmen şunlan söyledi: "Tehlikeli aük depolama ünitesine işletme lisansı verflmiş, arük yakma ünitesinde deneme yakmalan başla- ülmış, baca gazlaruıda yapılan tüm ölçümlerin müspet olduğu saptan- mişür" TÜRKISH MARIT1ME LINES Türkiye Denizciük tşletmesi'nin düzenkyeceği gezilerte ilgili aynntıh bflgi almak isti>enler (0 212) 293 W 98 numaralı telefbna başvtırabiörier. TDÎ; Yunan adalan, Akdeniz limanlan ve Karadeniz kıyılarına gezi düzenleyecek Tarih, kültür ve denizIstanbul Haber Servisi - Türkiye Denizcilik Işletme- leri (TDİ), msan ayından iti- baren Yunan adalanna, Ak- deniz limanlanna ve Karade- niz kıyılanna gezi düzenle- yecek. Izmir-Venedik arasın- da düzenli seferleT yapacak olan TDİ, engin denizın key- fini çıkanp farklı lımanlara uğramak isteyenlere kişı ba- şına 100 dolarla 3 bin 150 dolar arasında değışen alter- natifler sunuyor. TDl'nin Karadeniz gemi- siyle rehberler eşlığinde dü- zenlenecek seferlerinde, farklı kültürlerle tanışma im- kânı sunuluyor. TDl'nin Ege adalanna düzenleyeceği ge- zi 17 Mayıs'ta başlayacak. Istanbul'dan başlayan sefer lzmir, Rodos Adası. Santori- ni, Pire, Mıkanos'ta devam edip Istanbul'da son bulacak. 750 dolardan başlayan gezi- nin ücretini üç taksitle öde- me imkânı da bulunuyor. Ka- radeniz'e düzenlenen sefer 9 gün sürüyor. Sinop, Trabzon, Soçi, Sivastopol, Odessa, Köstence'den oluşan gezi, Rus kültürünü ve yörenin ta- rihi değerlerini yerinde gör- me imkâm sunuyor. Gezinin ücreti, 100 dolar ile 1 750 do- lar arasında. Batı Akdeniz seferi de Italya'dan lspan- ya'ya kadar uzanıyor. Gezi- nin ilk durağı Palermo'da Av- rupa'nın en büyük faal vol- kam olan Etna Yanardağı gö- rülebilir. 16 gün süren ve fı- yatlan 200 dolarla 3 bin 150 dolar arasında değışen gezi- nin diğer limanlan ise Barce- lona, Malta, tbiza, Marsilya, Cannes, Nice, Monaco ile Monte Carlo. Izmir'den baş- layan Doğu Akdenız seferin- Doğal Hayatı Koruma Derneği nden santral tepkisi Dalaman hn zenginliHeriyok edilecek İstanbul Haber Servisi - Doğal Hayatı Ko- ruma Derneği (DHKD), Uluslararası Bern Sözleşmesi'ne göre koruma altına ahnması gereken canh türlerinin yaşadığı Dalaman Kumsalı'na tnobil enerji santralı yapılması halinde bölgedeki biyolojik zenginliğin yok olacağt uyansında bulundu. Denizkaplumbağası üreme alanı Dalaman- Kavacık mevkiinde kurulacak enerji santra- k, Çevre Bakanlığı'nın ilan ettiği 17 önemli üreme alanı ıçinde yer alıyor. Dalaman, Bern Sözleşmesi'ne göre koruma altına alınması gereken kum zambağı ve yumuşak kabuklu Nil Kamplumbağası'nın da yaşama alanı. Santralı'nın yapılacağı Dalaman, Çevresel Etkı Değerlendirmesi'nin (ÇED) ve Çevre Bakanlığı denetiminin de dışında tutuluyor. Doğal Hayaü Korama Derneği Çevre Ko- ruma Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Birsei, Dalaman'da herhangi bir yatınm yapmadan önce Ön Çevresel Etki Değeriendirmesi ve ÇED yapıİması gereMğini vurguladı. de Gazi Magosa, Hayfa li- manı ve Iskenderiye limanla- nna gıdilecek. Gezinin ücret- leri 100 dolar ile 2 bın 150 dolar arasında değişıyor. Venedik seferlerl TDİ, nisan ayından itiba- ren her çarşamba tzmır'den Venedik'e, cumartesı günle- ri de Venedik'ten Izmir'e se- ferler düzenleyecek.Haziran aymdan itibaren de Çeşme- Brindisi seferleri başlayacak. Istanbul- Izmir feribot se- ferleri her cuma günü 15.00'te Sarayburnu'ndan başlayıp her pazar günü saat 14.00'te lzmir'den hareket etmesiyle son bulacak. Haf- ta sonunda değişiklik arayan- lar, 14 milyon lira ile 82 mil- yon lira arasında değişen üc- retler karşılığında bu geziye katılabilirler. CUMARTESİ YAZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU Kütüphane Hattası' Kutlanıpken... 26 Mart-1 Nisan tarihleri arasında bir dizi etkin- likle "37. Kütüphane Haftası" kutlanıyor... "Avrupa Topluluğu ve Kütüphaneler", "Çocuklar ve K'ttap- lar", "Elektronik Kitap" yb. önemli, güncel, ilginç ko- nulann tartışıldığı etkinliklerden biri de Vedat Tür- kali'yie biıiikte katıldığımız "Edebiyat ve Kütûpha- neler" başltklı söyleşiydi. Itiraf ederim ki böylesine özel bir konuda bu ölçüde yoğun bir ilgiyle karşılaş- mayı beklemiyordum. Söyleşimizin yapıldığı Tank ZaferTunaya Küttür Merkezi, öğrenciler ve uzman- larca tıklım tıklım doldurulmuştu. • * • "Kütüphane" olgusunun ülkemizin toplumsal ya- şamındaki yeri nedir? Bu soru doğal olarak bir baş- ka sorunun yanrtlanmasını gerektiriyor: Okuyan bir toplum muyuz? Bır süre önce Bilkent Üniversitesi öğretim üyelerinden Dr. Süha Oğuzertem'in ve oğ- rencilerinin gerçekleştirdıği bir araştırmanın sonuç- lan, ne yazık ki gittikçe daha az okuyan bir toplum olduğumuzu gösteriyor. Bu araştırmaya göre ülke- mizde 1934 yılında 10 bin 275 kişiye bir kitap düş- mekteyken, 1995 yılında 12 bin 89 kişiye bir kitap düşmektedir... Demek ki aradan geçen yaklaşık 60 yılda daha az okuyan bir toplum olmuşuz... Neden? • • • Birbaşka araştırma, Istanbul Üniversitesi Kütüp- hanecilık Bölümü öğretim üyelerinden Dr. Hasan S. Keseroğlu'nun "Kütüphane Haftası" etkinlikleri kapsamındayayımlanan "Köy Enstitülerinde Kitap, Kitaplık ve Okuma" başlıklı bir kitapçıkta yer alan makalesindeki bilgiler, yukardaki soruyu açık biçim- de yanıtlıyor. Söz konusu yazının sonuç bölümün- de şöyle denmektedir "Köy Enstitülerinin kitaba bakışı ve kitabı algılayışı, diğer orta dereceli okul- lardan o gün olduğu kadar bugün de oldukça ay- nmlıdır. Kitap, dolaylı olarak da okuma eylemi, ders programının doğal bir parçasıdır. Derslikte Türkçe dersinin, işlikte tanm ya da meyvecilik dersinin bir parçasıdır kitap; kitap okunur, okunan üstüne tar- tışılır ve okunanlardan yaşama geçecekler uygula- nır. Oğrenci bu yöntemle kitap okur." Aynı yazıda, dönemin llköğretim Genel Müdürû, büyük eğitimci I. Hakkı Tonguç'un bütün enstitü müdürlerine gönderdiğı bir yazısından bazı cümle- ler de yer alryor "Şarİiar ne olursa olsun, mevsim hangimevsim bulunursa bulunsun, öğrencilere her gün serbest okuma yaptınlacak ve onlara kitap oku- ma alışkanlığı mutlak surette kazandtnlacaktır..." ••• Hasan S. Keseroğlu'nun yazısındaki saptamay- la: "Türk eğitim tarihi içinde Köy Enstitülerinde ol- duğu kadar okumanın; buna koşut olarak da kitap ile kitaplıklann anlam ve değerkazandığı birdönem daha önce yaşanmamıştır..." Köy enstitüleri kapatılmamış ve bu okullarda uy- gulanan eğitim yöntemi tüm eğitim kurumlanmızda uygulanmaya konulmuş olsa, Türkiye aradan geçen 60 yılda 1930'lu yriiann da gerisine düşer miydi? Bu soruyu da aynı makalede Mehmet Başaran'ın bir yapıtından yapılan alıntıdaki rakamlar açık biçimde yanıtlıyor "llköğretim sorununun yüzde yüz çözü- me kavuşturulması on yıllıkplana bağlanmıştı. Çağ- daş eğitimden geçmemiş tek Türk kalmamış ola- caktı 1956 'da. ..Çok kısa sürede (5-6 yıl), yüz on yıl- da yetiştirilen öğretmen sayısı aşıldı (6000'den 26.000'e ulaştı bu sayı). Okul sayısı 5 binden 17 bi- ne çıkti. öğrenci380 binden 1.5 milyona ulaştı." • • • Okumayan bir toplum oluşumuzun ve bunun so- nucu olarak da kütüphanelerin toplumsal yaşamı- mızda gözle görülür, elle tutulur bir yeri olamayışı- nın başlıca nedeni, hiç kuşku yok ki, Köy Enstitüle- rini yaşatmayan bir zihniyetin, 6O'lı yıllardaki kısa bir dönem dışında, üike sıyasetıne egemen olmasıdır. Okuma alışkanlığının gelişemeyışinın bir başka ne- deni ise, kitap okumaya en çok eğilimli gençlik kit- lelerinin (ve ailelerinin), büyük çogunlukla, ülkemiz- deki gelir dağılımı adaletsizliğinden en çok etkile- nen toplumsal kesimlerden, orta tabakalardan ya da daha alt toplumsal gruplardan olmalandır... ••• Gelir dağılımı adaletsizliğinden en çok etkilenen bu toplumsal kesimler içinde, bir anlamda meslek- sel bayramları kutlamakta olan kütüphanecilerin kendileri de yer almaktadır... Bugün sayısı 1390 ola- rak açıklanan ve 1500'e ulaşması hedeflenen halk kütüphanelerinde bu alanda yüksek lisans eğitimi almış sadece 305 kütüphanecinin ve ayda sadece 170 milyon TL karşılığında hizmet vermekte olduk- lan bilgisi, ülkemizde halk kütüphanetennin ve kü- tüphaneciliğin durumunu yetennce açıklamaktadır. "Avrupa Topluluğu ve Kütüphaneler" konulu panel- de bu sorunlann ne ölçüde göruşülüp tartışıldığını bilmiyorum. Fakat yukardaki rakamlaria söz konu- su Avrupa Topluluğu ülkelenne ılişkın rakamlar ara- sında yapılacak bir karşılaştırma, ülkemizadına kor- kanm ki çok üzücü sonuçlan gözlerönüne serecek- tir... • • • Yine de bütün bu olumsuz koşullara karşın, "Kü- tüphane Haftası" kutlamalan sırasındaki kısacık bir sürede edindiğim gözlemler ve bilgiler, söyleşimiz sonrasında kütüphanecilik bölümü öğrencileri ve uzman dostiarla konuşmalanmız, içimi aydınlattı... Cumhuriyetin ilk onlu yıllannda yakılan eğitim ate- şinin onlann bilinçlerinde ve yürekterinde bütün can- lılığryla sürmekte olduğunu görmekle mutfu oldum. .. Bu alçakgönüllü, özverili eğitim emekçilerinin "haf- fa'lannı sevgiyle, saygıyla kutluyorum.. Ingiliz milyarderler Kuşadasında Birkaç saatte 1 milyoa dolar harcadılar Haber Merkezi - In- giliz milyarder turist- leri taşıyan gemı, dün- ya turu kapsamında Kuşadası'na geldi. Ingiliz bandırah "Aurora'' isimli ge- miyle bu sabah Kuşa- dası'na gelen 1.739 Ingiliz zengin turist, önce otobüslerde Efes, Meryemana Evı ve Milet'i gezdi, son— ra da ahşverş yaptı. Ingiliz miharder tu— ristlenn alışverişi, mürettebatır gemâ bağlama ve ayakbasta ücreti ile difer etkin— liklennde Kuşada— sı'na birkaç saatte 1 milyon dolann üze— rinde döviz bırakıldı— ğı öğrenildi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear