Catalog

• 2001 CUMA CUMHURİYET SAYFA BASIN ın KoordinatörüTüresay'ın iş akdi feshedildi; 2yazüşleri müdürüve çok sayıda çalışançıkanldı üirriyetgazetesmde deprem iürriyet gazetesinin ığrul Özkök'ten sonra ikinci mı olan ve gazetenin temel îklerinden yayın irdinatörü Seçkin Türesay'm ıkdi feshedildi. Aynca züşleri müdürleri Tufan ırenç ile Aydın Candabak ve .zarlar Selma Tükel, Ege ansen, Kurthan Fişekile Pınar ürenç'in işine de son verildi. İstanbul Haber Servisâ-Medy a- da yaşanan işten çıkarmalar sürü- yor. Milliyet gazetesindeki büyük sarsıntının ardından Hürriyet ga- zetesinin, Genel Yayvn Yönetme- ni Ertuğrul Özkök'ten sonraki ikinci adamı olan, gazetenin te- mel direklerinden Yayın Koordi- natörü Seçkin Türesay'vn iş akdi feshedildi. Gazete yönetimi, yazı vşlerimüdürlen Tufan Tûrenç, Ay- dın Candabak ile yazarlar Pınar Tûrenç, Kurthan Fişek, Selma Tükel ve Ege Cansen'in de işine son verdi. Oya Berberoğlu izne aynhrken Zeynep Atikkan' ın ya- zılan azaltıldı. Hürriyet'in eklerinde çalışan E- da Tannkulu, Pınar Yûmazerler, ŞerminKıhç,BaşakDedeoğlu,Sosi Dodanoğlu, Savaş Özbey, Necla Bayraktar, Metin Yüksel, Nilgûn Gedikoğhı, Aynur Aslankaya, Ser- kanYedig,FerruhYaaa,ÖzgûrÇi- Vek,TulughıanTekelioğ}u,SekenTa- nınmış, Umit Kürüz, Tolga Taıuş, Batuhan Kıran, tlhami Yûdınm, YasuflJçak ve 6 teknik elemanın da işine son verildi. Uğur Dündar'm maaşında indirim Uzan grubundan Uğur Dûn- dar'm, maaşının büyük bir bölü- mûnü almayacağı, haber merkezin- de çalışanlannmaaşlanndada yüz- de 25 indirimyapüacağı öğrenildi. Star gazetesinde Mustafa Ersoy Uluörs'ün işine son verilirken tele- vizyonve gazeteden 200 kişinin da- ha çıkanlacağı öğrenildi. Kanal 7'den de 200 kişinin çıka- nlacağı, Müli Gazete'ninkadro da- raltacağı, 100 kişilik kadrosu olan Radikal gazetesinde de 40 kişinin işine son verileceği öğrenildi. Sabah ve Yeni Asır gazetelerin- den sonra Milliyet gazetesi de Iz- mir'dekihaber merkezinde çalışan- lann işine son verdi. Hürriyet, Mil- liyetve Sabah gazetelerinin Ege ek- leri kapatümıştı. rGC TONETtM KURUIAJ Gazetecüikte kara bir leketstanbul Haber Servisi -Türkiye Gazeteciler Ce- miyeti (TGC) Yönetim Kurulu,basın sektöründe işten çıkarmalann ulaştı- ğı boyutun, "Türkbasan tarihinin kara lekelerin- denbirioktugumr belirt- ti. TGC Yönetim Kuru- lu, hesapsız yatınmlann işyerlerine yükledigi ma- liyetin çalışanlann sırtın- dan karşılanmaya kalkı- şıldığıru vurguladı ve et- kenlerden birinin de medya sermayesi ile si- yaset ilişkismin ulastığı düzey olduğunukaydetti. TGC Yönetim Kurulu tarafindan yapılan yazıh açıklamada, medyada ya- şanan işten çıkarmalann "kıynndüze- yine" ulaş- masından duyulankay- gınm daha önce iletildi- ği ve yöneti- cilere *yan- hşlaruun fa- turasuu çatar şaulara vuk- lşten çıkarmalara tepkigösteren TGC Yönetim Kurulu, 'Hesapsız yaünmUır çalışanlann sırtindan karşüanmaya çakşûdı' açıklamasında bulundu. yut, Tûrk basm tarihinin kara lekelerinden birini ohışturuyor. Hesapsız ya- ünmlannişyerterine yük- tediği maliyetin, kriz ge- rekçe göstenkrekçahşan- lann sırnndan karşüan- masakalkışıhnasvkamu- oyunun da dikkatinden kaçmamakta, yaşanan güven bunahmı daha da yoğunlaşmaktadır.Butür sübjektif uygulamalann, basın çahşanlaruun ör- gütsüzlüğünden cesaret aldığı da yadsınamaz bir gerçek olarak kanman- maktadır. Medya serma- yesiik siyasetüişküerinin ulaşoğı düzeyin de uygu- — — — — . lamanuı et- kenkrinden biri olduğu gözknmek- tedir. Toplu kryımlann, yasanuı ge- reklerine ay- kmduşmest- nekarşınÇa- hşmaveSos- yalGüvennk Bakanhğı'- nıni kmekten kaçuunalarT uyansmda bulunulduğu anımsatıldı. Ancak, son kriz bahane edilerek yeni Vayımlistelerinın uygula- maya konulduğu ıfade edilenTGC açıklamasın- da şöyle denildi: "Bir yandan gazetedn- ğe umutia adım atmış gençkrin, bir yandan da işyerkrine güvenerek ya- şamlannayön venniş ye- tişmiş gazetecilerin işleri- ne sorumsuzca son verfl- diği görülmektedir. tşten çıkarmalann ulaşnğt bo- •' nın ıse vur- gulanması gerekli olum- suzbirdestckolarak med- ya yöneticflerine güç ver- diğiortadadn'.thbarvekt- dem tazminauannın ödenmemesL, çıkarüan- lardan baskı yoht>1a ibra içinimzaahnmayaçahşü- ması, uygulamalann ya- sadışıyönierindenbirbaş- kasuu oluşturmaktadır. Basın sektörünün içine düşürüldüğü bunahımn çörüme ulasOrümaa için sorumlulan bir kez daha sağdmma çağırma\ı zo- runiu görmekteyiz." BASIN MESLEK ÖRGtTLERl Yapısal yok ohna tehlîkesi Haber Merkezi - tşten çıkarmalanrı yoğun ola- rak sürdüğü medyadaki gelişmeleri değerlendi- ren 8 basın meslek örgü- tö, "gazetecüiğin yapısal bir yok ohna tehUkesiyle karşı karşıyaolduğu" y o- rumunu yaptı ve bunu, gazetecilerin işsizkahna- sından daha vahim olarak niteledi. Avrupa Gazetecilet Birligi Türkiye Temsilci- liği, Çağdaş Gazetecilet Derneği, Ekonomi Mu- habirieri Derneği. Diplo- masi Muhabirleri Derne- ği, Foto Muhabirleri Der- neği, Parlamento Muha- birleri Derneği, Profesyo- nel HabeT Kameramanla- n Demeğive Türkiye Ga- zeteciler Sendikası tem- sücileri dün Ankara'dabir araya gelerek medyada yaşanan gelişmeleri de- ğerlendirdi. Basın meslek örgütlerinin yaptığı ortak açıklamada, yılbaşından bu yana süren kitlesel iş- ten çıkarmalannbasın ta- rihinde görülmemiş bo- yutlara ulaştığı, Kurban Bayramı öncesi işlerini kaybeden medya çalışanı sayısımn 3000'i aştığı kaydedüdi. Türkiye gaze- tecilerinin bugün karşı karşıya olduklan duru- mun uluslararası ölçüler- de de vahim olduğu vur- gulanan açıklamada, *tş- ten çıkanlmalar ve mcv- cut duruma üişkin detav- hvegerçekcibirraporha- zırlanarak uluslararası meskk kuruluslanna üe- tikceğjvedayamşma çağ- nsı yapdacağı'n belırtildi. Açıklamada, tt t§sizfik,bu- giinkarşı karsrya oldugu- muz en yakıcı sorundur. Ancak gazetecilerin işsiz kahnasmdan daha vahi- mi bir doğruyu söyleme mesieği olarak gazetecin- ğin yaptsal bir yok ohna tehlikesiyk karşı karşıya oluşudur" denildi. Syasilere çağn Bu arada, Çukurova Ga- zeteciler CemiyetiBaşka- nı Knrtar Çakm da, son günlerdeyaşanan 'gazıete- ci tayımı'nı protesto ettik- lerini belirterek "Devkt yönetkikrimizden gazete- ci kryTmına dur demekri- mbekKyoruz* dedi. Karikatürcüler Derne- ği, çizerlerin iştençıkanl- malannıkınadı. Demeğin Genel SekreteriMetinPe- ker, dernekbaşkaru Bed- ri Koraman ve Türkiye gazetesi çizeri Yurdagûn Göker'in v işlerindenedü- dikfcrTni açıkladı. Hortımılu-mumlupıvtesto Ga/jeteciler Mecüsi Girişimi (GMG), basm dünyasında yaşanan kıyınu mumlar vehortunüaria protesto etü. Teşvikiye'deki Abdi tpekçi Anıü önûnde dün akşam bir araya gelen gazeteciler, krizin faturasını çauşanlanna çıkaran medyakuruluşlannı kmayarak anıta mumlar bu-akü. Dahasonra, beraberlerinde getirdikkri hortumlan Sabahgazetesine bırakmakamacıylayürüyûşegeçen gazeteciler, polisin engefiyk karşuaştı. Gazetecilerin slogan atmamaanı da isteyen polis, sadece temsücilerin Sabah gazetesine dek >ürümesine izin verikböece^ni betirttL Bunun ûzerine gruptan seçilen temsikaler, Nişantaşı'ndaki Sabahgazetesine yürüyerek getirdiklerihortumlan bina önüne bıraktL Gazetecîlere destekveren gazetemiz yazan Şükran Soner, yûlarsonrailkkezgazetecilerm gazetecihkyapamazdurumda oklukbruu fark evtiklerinive fc^ten çıkarmalan protesto ettikkrini söyiedL(CANER ÖZTÛRK) Ecevit, işten çıkarmalar karşısında elindenbir şey gelmediğini söyledi ^Gazetecîlere krynn var' ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) -Başbakan Büknt Ecevit, Türkiye'de basınnı sorunlu bir dönemden geçtiğini belirterek "Gazetefcrde son günlerde bü- yük bir kıyım var. Ancak, eü- nüzden bir şey gelmiyor. Yetkv miz yok" diye konuştu. Ecevit, Başbakanlık muhabirlerininso- ru sormasına yönelik getirilen yeni düzenlemenin yasaklama olmadığını söyledi. Ecevit, bir grup gazete- ciyi kabul ederek Başba- kânlık'taki yeni düzenle- me ile ilgili bilgi verdi. Ecevit, gazetecilerin, Baş- bakanlık'a giriş çıkışmda soru sorulmaması nede- niyle görüntü ve fotoğraf alma sıkmtısı çektiğinin belirtilmesi üzerine, dü- zenlemeyle basınmensup- larını soğukta üşütmeme- ye çalıştıklannı söyledi. Dünyanın hiçbir yerin- debukadar çoksayıda ga- zetecininBaşbakanlık Bi- nası Önünde gün boyunca beklemediğini belirten Ecevit, "Yasaklama diye bir şey söz konusu değil. Bu isibir düzene bagkamabyız" dedi. Yabancı konuklannda du- rumaşaşırdığmıkaydeden Ece- vit, gazetecilerin sorulannı elin- den geldiğince cevaplamaya ça- hştığını dile getirdi. "Onemli geiişmekri, Başba- kanhk muhabirleri yerine kimi gazete ve tekvizyon yöneticileri ile paylaşmasının muhabirtiğin önemini azalttığınınw belirtil- mesi üzerine Ecevit, köşe ya- zarlannında muhabir gibi çalış- masından yana olduğunu, bu uygulamayı ilk olarak Abdi tpekçTnin başlattığuu söyledi. Bugün bazı yazarlann sadece masabaşmda oturarakyazdığı- na dikkati çeken Ecevit, "Sia ihmal etmiyorum. Hatta köşe yazaıian ile daha az görüşüyo- rum. Oysadahaçok görüşmem gerekirn dedı. Ecevit, basın mensuplannm Frekans ihalesinde iisans alamavanlann yayını sona erüirilecek Ekrankırın kamrtnası gündetnde ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ulusal yayın yapan televizyonlar için 26-27 Nisan tarihlerinde yapı- lacak frekans tahsisi ihalesinin ko- şullan şekillenmeyebaşladı. Radyo ve Televizyon Ost Kurulu (RTÜK) Başkanı Nuri Kayış, ihale sonunda tahsis dışıkalanya da İisans alama- yan kuruluşlann yayınlannın, Üst Kurul karanyla derhal sona erdiri- leceğmi bildirdi. Kayış, RTÜK'ün teknik daire başkanlan, başhukuk müşaviri ve üç uzmanınkatılımıyla 9 kişilik îha- leHazırhkKomisyonu oluştunıldu- ğunu belirtti. Komisyonun ihale şartaamesini hazırladığuu anlatan Kayış, ihalenin açık teklif yönte- miyle sıralama ihalesi biçiminde yapılacağını bildirdi. Kayış, ulusal kanallann frekans tahsisi ihalesine, 28 Nisan 1995 tarihine kadar RTÜK'e başvuruda bulunan Mel- tem TV, Flash TV, NTV, Show TV, Cine 5, Kanal D, CNN Türk, BRT, HBB T\; TGRT. Kanal 6, STV, In- terstar, Kral- Teleon TV ve Kanal 7'nin girebileceğini söyledi. kitlesel boyutlara ulaşan basın- daki işten çıkarmalan gûndeme getirmesi üzerine de "Basm so- runlubirdonemdcngecryor.Ga- zeteterdesongünlerde büyukbir kryım var. Ancak, etimizden bir şey gehniyor* diyekonuştu. Ay- nca bunun görevleri de ohnadı- ğını belirten Ecevit, ancak gö- rüştüğü gazeteyöneticilerinebu yöndetelkinlerde bulunabilece- ğini ifade etti. Sohbet sonucu Başbakanlık muhabirleri- nin daha îyi bügilendiril- mesini sağlamak amacıy- laEcevit'in faaliyetlerinin yanı sıra Başbakanhk ta- rafindan yürütülen mev- zuata ve yasamaya ilişkin çalışmalar, Bakanlar Ku- rulu'nun resmi gündemi, Başbakanlık'ı ziyaret e- den önemlikonuklar hak- kında bilgi verilmesi ka- rarlaştvnldı. Başbakanhk Merkez Binası'nda Başbakanlık faaliyetlerini izleyen basın mensuplannın merdiven- lerden uzakta görev yap- malan ile ilgili uygulama dün sabahtan itibaren yü- rürlüğe konuldu. DUZYAZI ORHAN BtRGtT KemalDervişÜstüne.. Ekonominin içine düştüğü kriz, Türk kamuoyunun Kemal Derviş adında bir vatandaşıyla yenidentanış- ması için kapıyı aralamış oldu. Dünya Bankası'nın 26 başkan yardımcısından biri- si olan Derviş, ülkesinin yoğun bakımdaki ekonomi- sini bir an önce oksijen çadınndan çıkamnası için An- kara'ya çağnlmıştı. Ve çağnya olumluyanıtverdığı için de dün uzun bir yolculuktan sonra Başbakan Ecevit ite ilk görüşmesini yapmış olacaktı. Aslında bu ilk görüşme deyimini, 57. hükümetin başkanı ileKemal Derviş arasındakigörüşme, diye dü- zertmek daha doğru olacak. Çünkü Ecevit ile Derviş arasındaki iş ilışkıleri, 70'liyıllarda ve o dönemin CHP genel başkanının, Göreme Sokak'taki özel çalışma bürosunda başladı. Bülent Bey'le Kemal Derviş'i. hafızam beni yanılt- mıyorsa, tanıştıran da babası Rıza Derviş olmalıdır. Bende Kemal Derviş'i 1962'de, Rıza Derviş'inserma- ye sahibi olduğu Hür Vatan gazetesinin kuruluş gün- lerinde tanıdım. Tanm koruma ilaçlannı içine alan bir dizi sanayi ku- ruluşunun sahibi olan Rıza Bey, ilerlemiş yaşını, her sabahm erken saatlerinde başladığı tenis çalışmalan He hiç göstermeyen bir yapının sahıbiydi. Hür Va- tan'daki iş arkadaşım Özcan Ergüder ile bize, Fın- dıklı'daki bürosunda sabah saat 07.30'da randevu verirdi. Kendisini Hilton'daki tents pıstinden dönmüş, çalışma odasında işinin başında görmek beni ilerde- ki yillardaki iş tempom için hayli etkiledi. Ftaa Bey, genç bir kolej öğrencisi olan Kemal Der- viş'inpol'rtikayaatılmasını içtenlikle ısterdi. Kaç kez ba- na "oğluna politika mikrobu aşılamam için" ağabey- tik yapmamı söylemişti. Ülkesini yakından tanıması için bir Karadeniz gezısine çıkarttığını anımsıyorum. CHP'de Ecevit'in önderiiğinde başlaftıgımız orta-sol hareketini yakından izledi ve bir gün Kemal'i de ey- lemli politikada gormek istediğini, Turizm ve Tanıtma Bakanlığt'na beni kutlama amacıyla geldiği zaman sövrtedi. Kemal Dervişbuisteği, kısabirsüre için uzman-da- nışman olarak Göreme Sokak'taki araştırma büro- sundagerçekleştirmeye çalıştı. Dahasonrahangi ko- şullar yüzünden aynldığını ve yerinde bir seçım ile Dünya Bankası'na g'rttiğini şimdi hatırlamıyorum. A- ma bugünkü postuna yerteşebilmesı ıçın alanındaki uzmanlığının yanı sıra çevresınde aranılan güveniltr ve saygınlığı da gerektiren koşullara sahıp olduğunu sergilediği biliniyor. GünümüzunTürkiyesi'nde, Kemal Derviş ölçutterin- de çok sayıda ekonomi ve fınans uzmanı bulunuyor. Ama özellikle bugün için asıl önemli olan, bu kişilerin içerisinden direksiyona oturacakkişinin, dış dünyada ve hele hele 1MF gibi, Dünya Bankası gıbi beğenelim, beğenmeyelim ilışkilerimizı sürdürmekzorunda oldu- ğumuzkuruluşlardaki saygınlığave güvenılıriiğe ne öl- çülerde sahıp olduğunun araştınlmasıdır. BunedenleDünyaBankası'nın TurkıyeCumhuriye- ti uyruğu olan başkan yardımctsına, hasta olan eko- nomimizi tedayi için ülkesine kesin dönüş çağnsı ya- pılıyorsa, kendisine Ekonomıden Sorumlu Devlet Ba- kanlığı'nın önerileceği yolundaki habertere Sayın Me- sut Yıtmaz'\n niye ve niçin tepkili olduğunu anlamak zordur. Sayın Yılmaz, koalisyonun ortağı bir partinin genel başkanı ve bu sıfatı ile de başbakan yardımcısıdır. Kendisine Kemal Derviş'ın kabineye alınıp alınmaya- cağmı sormuşlar. "Oışandan bakan olunurmu" türün- den bir yanıt ile kırmızı kart gösteren hakem gibi ha- reket etmış! Parlamento dışından sadece başbakan olunama- yacağını, bizim anayasamızın kesin kurala bağladığı- nt biliyoruz. Ama milletvekili olmayan bir uzmanın, özellikle böyiesine bir dönemde, tabii başbakan ge- rekligörüyorsa, veyinetabii kendi partisıne düşen ba- kanlıkkontenjanını aşmamakkoşulu ile niçin hükümet üyesi olamayacağını Mesut Yılmaz açıklamaz mı? ANAP Genel Başkanı'nın bu direnişi, şayet ekono- mininyönetimi de politikacılannsorumluluğundadır gi- bi genel ve aslında doğru da olan bir kuralın gereğı ise o zaman 19 Şubat knzinin faturasını kendisıyle btriik- te başka hangi siyasetçilere gönderebileceğimizi lüt- fen kamuoyuna açıklamalıdır. Yok, o faturayı nezaket ve zarafetle ödeyen müsta- fi Merkez Bankası Başkanı ile Hazine Müsteşan'nın sess'ızce ortadan kaybolmalan karşısında yeterli der- si birtüriü alamayan EkonomıdenSorumlu DevletBa- kanı Recep Önal'a arka çıkanlardansa Yılmaz ve o- nun gibi düşünenler çok büyük yanılgı içindedirler. Sorun, sadece böylesine buyük bir krizden bir tek bakanıfedaederekkurtulabilmenin nimetını anlamak- labitmiyorki.. Ekonominin direksiyonunu teslim almak için Türkiye'ye adeta ikinci askeriik görevını yapma amacıyla gelen bir uluslararası degerin, hem iç hem de dış dünyaya verebileceği ozguvenın görülebilece- ği bir kaptan köşkünde ya da pilot kabininde oturma- sı gerekmiyor mu? Faks:0212-6770762 E-ma)l:obirgtt(S e-kolay net. Hakkını anıyumı ödiü Marmara Grubu Vakfi Insan Haklan Platformu tarafindan 8 Mart'ta kutlanacak Dünya Kadmlar Günü nedeniyle u Haklaruu Arayan CesareÖöer" ödûDeri verildi. Marmara Grubu Vakfi tnsan Haklan Platformu Başkanı Mûjgan Suver, haklannı arayarak toplumda olumhı değişime neden olanlara ödûl vermeşi duşündükkrini söyledi. Cesaret odülleıi, gazeteci Pınar Tûrenç, tryatro sanatçısı Dikk Türker, Yabancı Eşler Derneği Başkanı Hughette EyübojŞu, kızını trafik kazasmdı kaybeden MetinİJnsal, Friday 's restoramnca çahşırken zûhrevi hastahklar hastanesindc muayene olmayı reddettikleri için işlerini kaybeden Ebru Gözüpek ve Nil Akman'a verildi. Ödûl alanlann mücadele nedenleriı anlattığı panetin ardından Prof. Dr. Berin Er; üe Doç, Dr. Saibe Ortay Özdemir, iş hukukur kadımn durumu ve Medeni Kanun'daki değışikhklerk ilgilibirer konuşma yapUlaı